Geri git   A-Z ye Herkonu > Genel Konular

Cevapla
 
Seçenekler Stil
 
 
Alt 09.12.08, 09:29   #171
Elyasa
Forum Admin
 
Elyasa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2005
Yaş: 40
Mesajlar: 521
Tesekkür etmis: 127
Tesekkür almis 259 -> 4.294.967.247 Konu
Standart

Düş
Gözlerimi açtığım anda karşımda duran üç gözlü devasa yarattığı gördüm. Bağırmaya başladım. Annemin beni evde yalnız bırakıp anneannemlere kalmasına lanet ettim. Bir yandan da beni duyabileceği umuduyla avazım çıktığı kadar ona seslendim. Yataktan hızla fırlayıp evin içinde koşuşturmaya başladım. Peşimdeydi, ayak seslerini duyabiliyordum. Koşmaya devam ettim.

Evin her odasına girip çıkıyor, ondan kurtulmaya çalışıyordum. En sonunda lavaboya girdim ve kapıyı içeriden kilitledim. Hüngür hüngür ağlıyor, bir yandan da dua ediyordum. Kapı zorlanmaya başladı. Avazım çıktığı kadar bağırıyor, ağlıyordum. Devasa yaratık kapıyı zorlamaya devam etti, ardından büyük bir gürültüyle kırdı. Susmuştum...

O geceyi çok iyi hatırlıyorum. Hava soğuktu. Gözlerimi açtığımda yorganıma sıkı sıkı sarılmıştım ve terler içindeydim, annem yanımdaydı. Önce su içirdi, sonra yanıma uzandı. Tekrar uykuya daldım.

Sabah uyandığımda annem çoktan yanımdan kalkmış, kahvaltıyı hazırlamıştı. Elimi yüzümü yıkamak için lavaboya gittiğimde karşılaştığım manzara karşısında donup kaldım, tekrar ağlamaya başladım. Lavabonun kapısı kırıktı.

Koşarak mutfağa gittim. Anneme neler olduğunu sordum aceleyle. Cevapladı.

"Merak edilecek birşey oğlum, neden ağlıyorsun? Sabah baban gelen bir telefondan sonra biraz öfkelendi ve o sinirle lavabonun kapısını kırdı. Birazdan gelip yenisini takacaklar. Hadi bakalım şimdi sofraya, karnımızı doyuralım."
__________________
Elimde deqiL Hala Seviyorum
Offline   Alıntı ile Cevapla
 
Alt 09.12.08, 09:35   #172
Elyasa
Forum Admin
 
Elyasa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2005
Yaş: 40
Mesajlar: 521
Tesekkür etmis: 127
Tesekkür almis 259 -> 4.294.967.247 Konu
Standart

Yolda Olmak 3 (**** Nerede)
Ekrem yol boyunca birçok şey düşündü. Yaşantısını düşündü. Sevgili ****sini, talihsiz dedesini, zavallı babasını düşündü. Yaşantısı dışında her şeye bir isim koyabiliyordu. Ama kendini tanımlayamıyordu. Bu oldukça cesaret kırıcı bir durumdu.

Bu düşünceler içerisinde, iki tepeyi bir bıçak gibi kesen dar bir geçitten geçerek, uzun çam ağaçlarına kadar uzanan düzlüğe çıktı. Kayalık geçitte ayağı kaymış, bileğini burkmuştu. Ancak devam etmek zorundaydı; çünkü acıkmıştı. Yiyecek bir şeyler bulması gerekiyordu. Gözleriyle geniş araziyi taradı.

Aradığı şeyi, çam ağaçlarının arkasında bir duvar gibi yükseldiği, düzlüğün en uç noktasında buldu. Orada iki katlı, kırmızı bir ev vardı. Belki iki katlı değildi, gözleri tam seçemiyordu. Ama önemi yoktu.

Burkulan bileğine fazla yük bindirmemeye özen göstererek, eğimli araziden inmeye başladı. Kolay bir yürüyüş olacaktı. Önünde kendisini etrafından dolaşmaya zorlayacak yüksek bir tepe yoktu.

Güneş ensesini yakarken Ekrem bir bardak soğuk limonata hayal etmeye çalıştı. Sonra şu anda yapabildiği en iyi şeyin bu olduğunu anladı. Yani bir şeyi gerçekten arzu ettiğinde tüm hücreleri emirlerine kayıtsız teslim oluyordu. Bir şeyi çok istemenin mantıklı bir sınırı yoktu.

Kırmızı ve iki katlı olduğunu düşündüğü eve iki saate yakın bir sürede ulaştı ve gördü ki ev gerçekten de hem kırmızı hem de iki katlıydı. Üstelik iyi bir mimarisi vardı; çatısındaki kaliteli kiremitler güneş ışıklarını emiyordu. Evin balkon ve merdiven kenarları kalın mermer bloklarla çevriliydi. Küçük bahçenin etrafını dönen duvarın üzerinde, dışarıya doğru eğimli üç sıra dikenli tel vardı.

Ekrem bahçe kapısının önünde durdu ve zilin yuvarlak, plastik düğmesine dokundu. Bir yanıt alabilmesi için üç dakika kadar beklemesi gerekti. Tam vazgeçip yoluna devam edecekti ki evin demir kapısı açıldı, dışarıya elli yaşlarında kır saçlı bir adam çıktı.

Ekrem baktı. Adam orta boyluydu ama sağlam bir yapısı vardı. Göz kenarları uzun süre güneşte kalan balıkçılarınki gibi hafif kısılmıştı. Güneş yanığı çehresinde göze çarpan bir kusur yoktu.

Kır saçlı adam yaklaştı, bahçe kapısının gerisinden Ekrem***8217;i süzdü.

***8220;Merhaba,***8221; dedi Ekrem. ***8220;Buraya yiyecek bir şeyler satın almak için geldim.***8221;

***8220;Epeydir yürüyorsun, değil mi?***8221; dedi karşısındaki.

***8220;İki gündür yoldayım. Çok az yemek yedim. Sizden yiyecek bir şeyler satın alabileceğimi umuyorum.***8221;

***8220;Pekâlâ, gir bakalım.***8221;

Adam Ekremi içeri aldı. Ekrem, özenle düşenmiş taşlar üzerinde yürüyerek verandaya çıktı. Kır saçlı adam biraz ilerideki plastik masayı işaret etti. Ekrem masaya yönelirken adam evin kapısından girerek gözden kayboldu. Tekrar dışarı çıktığında elinde cam bir sürahi ve bardak vardı.

***8220;Önce biraz soluklan,***8221; dedi.

***8220;Teşekkür ederim.***8221;

Adam, Ekrem sürahiden üç bardak suyu art arda içip elinin tersiyle çenesini kurulayana kadar bekledi.

***8220;Bu kadar yolu yayan aştığına göre ciddi sebeplerin olmalı,***8221; dedi sonra.

***8220;Sebeplerim var,***8221; dedi Ekrem. ***8220;Gidiyorum.***8221;

***8220;Bu sözü son zamanlarda oldukça sık işitiyorum. Ama biliyor musun, nerden nereye gittiğini bilmedikçe bunun bir önemi yok. Herkes bir yere gider. Ben de birçok yere gittim. Nihayet dönüp geriye baktığımda aslında hiçbir yere gitmediğimi, hep aynı sınırlar içinde dönüp durduğumu gördüm.***8221;

***8220;Ben bunu yapmayacağım,***8221; dedi Ekrem. ***8220;Gidiyorum derken bunu kast etmiyordum.***8221;

***8220;Kimse mutlu değil,***8221; diye konuştu ev sahibi. ***8220;Ama sadece genç insanlar bu konuda bir şeyler yapmak ihtiyacı duyuyor. Benim gibilere gelince. Bu yaşantı kanımıza o derece nüfuz etmiş ki ***8216;gitmek***8217; düşüncesi bile yoruyor artık.***8221;

***8220;Ben çok şey düşündüm. Her zaman düşünüyordum. Mutsuz olduğumun farkındaydım ama bunu kabul edemiyordum. Birgün ****min her şeyi geride bırakarak çekip gittiğini gördüm. O zaman içimde bir şeyler kırıldı.***8221;

***8220;Bir **** bile güçlü bir uyarıcı olabilir,***8221; dedi ev sahibi. ***8220;Bunu için gerçeği görmeye açık olmak yeterli.***8221;

***8220;Her şeyi geride bıraktım. Bu benim için bile güç bir durumdu.***8221;

***8220;Hem de nasıl!***8221;

***8220;İstediğim her şeyi yanımda taşıyabileceğimi anladım,***8221; dedi Ekrem. ***8220;Bu, yolda olmak ama yalnız kalmamak için. Her şeyi yanıma alabilirim. Böylece hiçbir şey kaybetmeden daha çok şeye sahip olabilirim.***8221;

***8220;Bunu başarabilir misin?***8221; diye sordu ev sahibi.

***8220;Ne yazık ki mükemmel değilim,***8221; dedi Ekrem. ***8220;Korktuğumu hissediyorum. Zayıf biri değilim ama korkularım var.***8221;

Kır saçlı adam gözlerini Ekrem***8217;in gözlerine dikti. ***8220;Gençler itirafta bulunma konusunda bizden daha başarılı,***8221; dedi gülerek.

***8220;Biliyorum. Bütün aptalca kuralları da biliyorum.***8221;

***8220;Dikkatli olmalısın,***8221; dedi kır saçlı ev sahibi. ***8220;Biz kutsallara ve kurallara bağlanarak fena halde kullanıldık.***8221;

***8220;Kutsalların aslında insanların ruhunu köreltmek için icat edildiklerini düşünüyorum,***8221; dedi Ekrem. ***8220;Senden ülken için ölmeni isteyebilirler. Ama uğrunda öldüğün ülken değildir. Kimse bir toprak için ölmez. Toprak kutsal değildir, insan kutsaldır. Toprak insan için feda edilebilir.***8221; Ekrem başını öne eğdi. ***8220;Sadece yiyecek bir şeyler için gelmiştim. Bir söylev vermek istemiyorum çünkü bunu beceremem. Özür dilerim.***8221;

Kır saçlı adam elini salladı.

***8220;Hayir, ozur dileme. Seninle tanıştığıma sevindim. Sen farklı birisin.***8221;

Ekrem konuşmadı. Sadece geride bıraktığı yola baktı. Orada kimse yoktu.
__________________
Elimde deqiL Hala Seviyorum
Offline   Alıntı ile Cevapla
 ...................
Alt 11.12.08, 02:26   #173
masal_1
Site Ondan Sorulur
 
masal_1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Dec 2007
Mesajlar: 411
Tesekkür etmis: 58
Tesekkür almis 175 -> 4.294.967.280 Konu
Standart ...................

Bi haber yaşıyorsun şu günlerde Bir çok şeyden...
mesela Bi zamanlar uğruna canını vereceğin yüreğimden,
sessizce gidişinle darma duman olan Bedenimden,
önce Büyüklüğüne inandırıp sonra zalimce alıp gittiğin sevdanın canımı nasıl yaktığından,
aklıma her geldiğinde Beynimde şimşekler çaktıran sözlerinin yüreğimde Bıraktığı izlerden,
sen Benim ömrümün sahiBisin deyişin hatrıma her düştüğünde gönlümden akıttığım incilerden,
sesini alıp gittiğin günden Beri sessizliğin çığlığında nasıl Boğulduğumdan,
resmine her Bakışımda gönlümde sana ayırdığım yanın nasıl sızladığından,
Benden vazgeçip gittiğin gün Bastığın yerlerin yol değilde yüreğim olduğundan,
ömrünü Bensiz geçirmeyi kaBullendiğin o gün sol yanımı nasıl incittiğinden,
yüreğini Bi kenara Bırakıp pervasızlığını giyindiğinde gözlerimden yağdırdığın yaşlardan,
Bana söylediğin o nağmeleri hiç söylenmemiş gibi saymanın Beni günden güne erittiğinden,
yüreğini artık Bir Başkasına mı vermiştir? ihtimalini düşünmemin Beynimde oluşturduğu handikaplardan,
Ben Burda hüznün denzinde Boğulurken senin orda varlığımı umursamayışının canımı nasıl acıttığından,
Bir zamanlar canının cananıyken şimdi canımdan Bi haber yaşamanın Beni nasıl kahrettiğinden,
her telefon çalışında sen diye koşup yüreği Boş geri dönmenin Beni günden güne Bitirdiğinden,
yüreğimin son kalan parçasını BeraBerinde götürdüğünden,
adını söyleyen dudaklara gözlerimin yıldırım gibi düşüşünden,
seni Bana soranlara dilimin değilde gözyaşlarımın cevap verişinden,
gelseydin ah bi gelseydin yollarına ömrümü sereceğimden,
yüreğimi derde salanın yalnızlık değilde sensizlik oluşundan,
sensiz geçen her günün ömrümden ömür götürdüğünden,
Bi zamanlar senin vazgeçilmezinken şimdi sana el olmanın yüreğimi dağladığından,
senin için RABBİME dua dua yakarışlarımdan,
Beklemekten yorulan yüreğimin feryadlarından,
Belki bi gün döneceksin ama o gün Beni yaşaman için çok geç olacağından,
Bi zamanlar deliler gibi kıskandığın D....'ni gidişinle ellere emanet edişinden,
vee herşeye rağmen seni Bekleyen bi CANın varlığından
HABERSİZSİN....................................... .......
__________________
Hangi ruh seni duydu benim kadar derinden?
Hangi gönülde yandın böyle bir yangınla sen?
Ya benim gözlerimdir seni bambaşka gören
Ya hepsinin gözleri sana görmeden baktı....
Offline   Alıntı ile Cevapla
 
Alt 11.12.08, 09:07   #174
Elyasa
Forum Admin
 
Elyasa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2005
Yaş: 40
Mesajlar: 521
Tesekkür etmis: 127
Tesekkür almis 259 -> 4.294.967.247 Konu
Standart

GUL BAHCESI
Zamanin birinde bir kasabada yasayan dünyalar guzeli bir kiz varmis. Bu kiz oyle guzelmis ki cok uzak sehirlerden ve ulkelerden çok zengin,cok yakisikli, asil pek cok delikanli onu gormeye gelirmis.Kendisiyle evlenmek isteyen nice prensi nice sovalyeyi reddeden guzel kiz kimseleri begenmezmis.Bu arada ayni kasabada yasayan ve bu kiza asik olan genç bir delikanli da bu kizi istemis. Ama kiz onu da reddetmis. Aradan uzun yillargecmis. Bizim delikanli kasabadan ayrilmis. Kendine baska bir hayat kurmus ve evlenmis,coluk cocuga karismis. Bir gun yolu bir zamanlar yasadigi guzel,kucuk kasabaya dusmus. Orada tanidik birine rastladiginda aklina bir zamanlar orada yasayan dunyalar guzeli kiz gelmis ve ona ne oldugunu sormus. Yasli adam onunde gul bahcesi olan bir evi gostererek kizin evlendigini soylemis.Bizimki bir zamanlar herkesi reddetmis olan kizin kocasini pek merak etmis.Bir gun gizlenip kocasini evden cikarken gormus. Kizin kocasi sisman, kel ve cirkin mi cirkin bir adammis. Ustelik zengin bile degilmis. Cok merak eden adam kocasi gittikten sonra evin kapisini calmis.Kiz kapiyi acinca kendini tanitmis ve neden boyle bir adamla evlenmis oldugunu sormus. Kiz da ona arkasindaki gul bahcesinden en guzel gul'u koparip getirirse cevabi verecegini bu arada tek sartinin bahcede ilerlerken geriye donmemesi oldugunu soylemis. Adam da bunun uzerine yuzlerce guzel gulun oldugu bahcede ilerlemeye baslamis. Birden cok guzel sari bir gul gormus. Tam ona dogru egilirken biraz ilerde kocaman pempe bir gul gozune çarpmis. Tam ona uzanirken daha ilerde muhtesem guzellikte kirmizi bir gul goncasi gormus. Derken bir de bakmis ki bahcenin sonuna gelmis ve mecburen oradaki bir gul'u koparip kiza goturmus. Bahcenin en guzel gulunugetirmesini beklerken kiz bir de ne gorsun yapraklari solmus ciliz bir gul. Bunun uzerine adama donen kiz soyle demis; "Bak gordun mu? Her zaman daha iyisini bulmak isterken omur gecer ve sen en kotusune razi olmak zorunda kalirsin. Bu yuzden genclik gitmeden elindekiyle yetinebilmeyi ogrenmek gerekir."
__________________
Elimde deqiL Hala Seviyorum
Offline   Alıntı ile Cevapla
 
Alt 11.12.08, 09:10   #175
Elyasa
Forum Admin
 
Elyasa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2005
Yaş: 40
Mesajlar: 521
Tesekkür etmis: 127
Tesekkür almis 259 -> 4.294.967.247 Konu
Standart

Herşey Göründüğü Gibi Değildir

Göründükleri gibi degillerdir..
Iki melek yeryüzünü dolasmaya çikmislar.. Tabii insan kiliginda.. Aksam olmus.. Kentin en zengin semtinde lüks bir villanin kapisini Tanri misafiri olarak çalmislar.. Ev sahipleri somurtarak buyur etmisler onlari.. Yemek falan teklif etmemisler.. Sicacik misafir odalari yerine, buz gibi ve nemli bodruma iki silte atip "Geceyi burada geçirebilirsiniz" demisler..Silteleri betona sererken, yasli melek duvarda bir çatlak görmüs. Elini uzatmis. Söyle bir sürmüs yariga.. Duvar eskisinden saglam olmus. Genç melek "Niye yaptin bunu?" diye sormus merakla.. "Her sey her zaman göründügü gibi degildir" demis yasli melek yavasça..Ertesi aksam melekler bir köy evinde çok fakir, ama çok iyiliksever bir aileye misafir olmuslar. Herseyleri bir tanecik inekleri imis. Onun sütünü satip geçiniyorlarmis. Ev sahipleri mütevazi sofralarina almis onlari.. Allah ne verdiyse beraber yemisler.Yatma zamani gelince kadin "Siz uzun yoldan geliyorsunuz, yorgun olmalisiniz" demis.. "Bizim yatakta siz yatin, bir rahat uyuyun. Biz su divanda idare ederiz." Günes dogarken uyanan melekler, zavalli adamla karisini iki gözleri iki çesme aglar bulmuslar.Hayattaki tek servetleri inekleri bahçede ölü yatiyormus. Genç melek öfkeden deliye dönmüs.."Bunu nasil yaparsin.. Bu kadar iyi insanlarin yegane servetinin ölmesine nasil izin verirsin.. Önceki gece gittigimiz villada her sey vardi, ama kötü ev sahipleri bize hiçbir sey vermediler. Sen onlarin bodrumlarini tamir ettin. Bu fakir insanlar bizimle her seylerini paylastilar. Ineklerinin ölmesine göz yumdun?.." "Her sey her zaman göründügü gibi degildir evlat" demis, yasli melek gene.. "Nasil yani?" diye daha da öfkeyle yinelemis sorusunu genç melek.. "Her sey her zaman göründügü gibi degildir evlat" demis yasli melek bir daha.. Ve anlatmis.. "Ilk gittigimiz zengin evinin o duvar çatlaginin içinde yillar önceden saklanmis bir hazine vardi. Ev sahipleri, zenginlikleri ile çok magrur, ama hiç paylasmayi sevmeyen insanlar olduklari için bu defineyi bulmayi hakketmemislerdi. Çatlagi kapayip, onlari bu hazineden ebediyyen mahrum ettim. Dün gece fakir köylünün yataginda yatarken ölüm melegi, adamin karisini almaya geldi. Kadinin hayatini bagislamasina karsilik ona inegi verdim. Her sey her zaman göründügü gibi degildir. Isler bazen istendigi gibi gitmez göründügünde, aslinda olan budur. Eger inançli isen, her iste bir hayir oldugunu düsünürsün. O hayrin neoldugunu da, bir süre sonra anlarsin.."

Rabbim ibret alanlardan eylesin........
__________________
Elimde deqiL Hala Seviyorum

Konu Elyasa tarafından (11.12.08 Saat 09:12 ) değiştirilmiştir..
Offline   Alıntı ile Cevapla
 
Alt 11.12.08, 09:16   #176
Elyasa
Forum Admin
 
Elyasa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2005
Yaş: 40
Mesajlar: 521
Tesekkür etmis: 127
Tesekkür almis 259 -> 4.294.967.247 Konu
Standart

Hemşerim Eyübe Nasıl Gidilir?
Uzun zamandır istanbula gelmemiştim. Hazır yolum bu şehre düşmüşken Eyüp Sultana gitmek istedim.
Minübüse bindim.Gayri ihtiyari minübüs şöförüne:
-Beni Topkapı da Eyüp arabalarının kalktığı yerde bırakır mısınız? deyiverdim.
-Yenge Eyüp arabaları Topkapıdan kalkmıyor artık.
-Öyle mi? Nerden kalkıyor acaba?
-Edirnekapıdan.
-Tamam, o zaman.
Önde oturan amca:
-Kızım sen Eyübe mi gitcen?
-Evet amca.
-Sen Eyübe Eminönünden git. Bu minübüsten in tranvaya bin.
Şoför:
-Olur mu amca? Yenge isterse Topkapıdan geçer Eminönüne. Niye insin şimdi?
Amca:
-Tabi paragöz seni! Kadının parasını vermemek için öyle diyorsun dimi!
Şoför:
-Ya amca ne alakası var!
En arka koltuktan bir genç:
-Beyler ayıp oluyo susun.Hanfendi siz nereye gitcektiniz?
-Eyübe
-Ya siz en iyisi inin Taksiye binin buradan yol karışık.
3. koltuktaki teyze arka koltuktaki gence:
-Ah genç işte. Bunlar hep böyle düşüncesiz.Vallahi mirasyedi bunlar.Evladım sordun mu? Belki Yavrucağın parası yok nasıl binsin taksiye.
Genç:
-Ya teyze niye bana düşüncesiz diyorsun. Ben ailemi geçindiriyorum. Mirasyedi olsam para mı ailemi verir miyim?
Teyze:
-Sus cevap verme.
Genç:
-Ya teyze tamam ya! Ben hanfendiye yardımcı olmak için şey ettim.(Bana bakıp) Sen bilirsin abla pardon hanfendi.
Şoför:
-Tamam, susun ya. Kapatın konuyu.(Bana dönerek) Bacım sende Eminönünden geç Eyübe.
1.Koltuktaki abi:
-Ya şöför bey bu güzel bayanın kafasını niye karıştırıyorsun? Hanfendi ben size yardımcı olurum.
-Nasıl yani?
-Güzel bayan,ben sizi eyübe kadar götürürüm kendi ellerimle.
Arkadaki genç:
-Hop hop Utanmıyor musun lan kıza asılmaya? Nooluyo şişt hemşerim?
Öndeki kazanova abi:
-Yok canım ne asılması ben yardım şeyediyim dedim.
Genç:
-Sen kimi şeyediyosun lan derken ayağa kalktı.
Birden şoför:
-Otur hemşerim napıyosun.
Genç:
-Yok abi namus meselesi bu... Derken bir çığlık koptu. Bu çığlığın sahibini tahmin edin...
BEN...Ülkem insanının bu yardımseverliğine, bu korumacılığına minik kalbim dayanmadı.
-Lütfen kardeşim yerine oturur musun? herkese teşekkür ederim.dedim.
-Bacım yani hanfendi.
-Tamam kardeşim ben eyübe gitmiyorum bu beyde bana asılmıyor sakin ol.
-Buna da iyilik yaramıyor ya.
Şoför:
-Yenge deminden beri sana yol gösteriyoruz şu yaptığına bak. Atalarımız boşuna dememiş Kadının iyisi kara kazanda kaynasın.
__________________
Elimde deqiL Hala Seviyorum
Offline   Alıntı ile Cevapla
 
Alt 11.12.08, 09:18   #177
Elyasa
Forum Admin
 
Elyasa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2005
Yaş: 40
Mesajlar: 521
Tesekkür etmis: 127
Tesekkür almis 259 -> 4.294.967.247 Konu
Standart

Ne Kadar Kısa Oldu Tanışıklığımız
Akşam üstü, yorgun ve biraz da dalgın cadde boyu yürüyorum. Kafamda ayrılığın ince hesapları var. Ne hesap yapmışsam düne dair aslında hep güdük ve nâkıs kaldı oysa. Hiç düşünmeden yürümeyi denedim. Benim yaşadıklarım ne kadar ilgilenir karşımdan gelen küçük öğrencileri, ne kadar hak verir köşedeki simitci. Yok yok, bırak öyle kalsın, dedim içimden. Vefa, aşk, hürmet, dostluk hele bi şöyle dursun.

Şehrin ışıkları çoktan yanmış, bir telaş ve koşuşturmaca sarmış dört bir yanı. Gidecek bir evim olmasına çok seviniyorum, yalnız da yaşasam, tek başına da olsam bir evimin olması güven verici. Ev, ev çok iyi, ev güzel, ev ona gidilecek ve her gidişte bekleyecek bir eşyalar yığını, yok eşyalar değil onlar ev.

Bunca iç konuşmadan sonra, ne kadar yürüdüğümü fark ettim, iyi etmişim. Kızdım, kahrettim ama işte onca yol bitti, şu karşısı benim ev. Ancak açlık, şu açlık. Ev iyi tamam da, bide şu açlık ve mutfak. Tekrar katlanamam iç konuşmalara, dur kendine gel, bulunur bir hal çaresi.

Caddenin bu tarafında bekledim, bir karar vermem lazım. Evde bir bardak çay ve bir iki kraker mi yemek lazım, yoksa şurdan bir bol kepçe lokantaya girip pilav nohut mu yemek lazım. Bir karar vermek üzereyken, karşımda küçük bir yumurcak. Simsiyah, tüyleri kabarık, zayıfta mı desem acaba. Yavru olduğu belli, ailesi yoktur herhalde. Ne ailesi canım, bu şehir bu koca metropol aile mi bırakır? Bende kaldı mıki?

Siyah, bir ****ye bu kadar mı yakışır? Yalnızlık, serserilik, bezmişlik bu kadar mı çekici görünür bir canlıda? Öyle ama işte, deseler bir duruş seç kendine hiç düşünmeden bu ****nin duruşunu seçerim, yakışsın diye kendime.

Akşam yemeğine bir arkadaş bulduk, ne hoştur, ne güzeldir. Hayatın içinde hayatın güzelliğine ne güzel bir muştudur bu. İçim coştu mu ne? Şimdi bu dostu eve götürmek gerek ama nasıl? Aç mıdır? Tabi açtır.

Hemen karşıya geçmeli şimdi, biraz süt, biraz ekmek filan, hatta şu köşe tezgahta balık filanda vardır. Hemen uygulamaya geçtim, Bir kilo hamsi aldım, biraz uğraştırır ama olsun, yanına çoban salata, sıcak ekmek, bol ekişili biraz turşuda olacaktı herhalde memleketten gelen. bak şimdi, ne canım çekti.

Bizim Arkadaş, Siyah hani, bekliyor hâla, iyi. Hemen koştum, köşede beklemekte balıkçı, bağırmakta. Akşama kadar bağırmıştır zaten, ne ses var mübarekte. Döndüm, ****cik beklemekte, zaten bir yere gidecek halide yok ki.

Eğildim yanına, vay afacan vay, nasıl da bilir ağzının tadını, aldı tabi balığın kokusunu. Ekmek, yeşillik, domatas filan lazım. Dur şu bizim bakkaldan alalım ve yine yazdıralım. Sağolsun bakkal bizden yada biz ondan, açtı bir hesapta idare ediyor işte bizi.

Girdim bakkala, ekmek yeni gelmiş, kese kağıdı, peketler filan, neşem yerinde. İnsan böyle küçük şeylerle de mutlu olabiliyor, olmalı dimi ama? Selam kelam ettik bakkalın çırağıyla, abi afiyet olsun dedi ve ikimizi de sarsan, yakalayan, içimizi acıtan bir ses, ne acı bir ses, caddeyi kaplayan bir ses. Çırak, "Abi arabanın biri çarptı birine ama, bu kaçıncı yani bir hafta içinde?" İçim esridi, yüreğim de anlamsız bir acı, ellerimde bir sıcaklık, titreme. Korku, ürperti ne varsa geldi hepsi.

Çıktık dışarıya, çırak iyi bari bir kaza filan olmamış dedi, döndü girdi içeri , çarpılan yoktu, o fren sesi yoktu, sesin sahibi yoktu, cadde de kimse yoktu, . Etrafıma baktım, kimse yoktu belki ama, Siyahta yoktu, kaçtımı dedim, bilemedim, ta ki, yerde, Dostum Siyahın simsiyah bedenini hareketsiz yattığını görene dek. Ne geç buldum ve ne çabuk kaybettim seni? Ve ne kadar da kısa oldu tanışıklığımız?
__________________
Elimde deqiL Hala Seviyorum
Offline   Alıntı ile Cevapla
 Sen Vurdun Da Ben ölmedim Mi?
Alt 07.01.09, 17:54   #178
masal_1
Site Ondan Sorulur
 
masal_1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Dec 2007
Mesajlar: 411
Tesekkür etmis: 58
Tesekkür almis 175 -> 4.294.967.280 Konu
Standart Sen Vurdun Da Ben ölmedim Mi?

Yokluğunda ne ateşleri hasretimle yaktım da
Bir seni yakamadım, beni yaktığın gibi
Çölde su, mahpusta gün, oruçta ekmek gibi bekledim seni
Sense araya korkular koydun.
Yasaklar koydun...
Şimdi nerdesin diye sakın sorma
Sen çağırdın da ben gelmedim mi?

Sen varken darılmazdım çiçeksiz baharlara,
Yağmurlu havalara...Bu kasvetli akşamlara
Sen varken
Bakıp içlenmezdim tren istasyonlarına
Otobüs duraklarına...
Sen varken ayrılanlara ağlamazdım...
Yıkılmazdım biten sevdaların ardından
Gidenlere küsmezdim
Kalanlara acımazdım...
Sen varken böyle üşümezdim-titremezdim
Masumdum, çocuklar gibi
Böyle delirmezdim-küfretmezdim...
Hele ölmeyi hiç düşünmezdim.
Şimdi soruyorum sana
Adı sevdaysa bu cehennemin
Sen yaktın da ben yanmadım mı?

Biliyorsun
Bütün acılarına 'yeşil ışık' yaktım olmadı
Bütün korkularına'arka çıktım'olmadı
Dağlara merdiven dayadım olmadı
Haziranda kar oldum yağdım avuçlarına olmadı
Sevdim olmadı -yandım olmadı-taptım olmadı
Artık benden pes
Bu aşkın biletini istediğin gibi kes
Nasılsa gidiyorsun
Biliyorum git...
Ama ardında
Ağlayan bir çift göz
Paramparça bir yürek
Ve yıkılmış bir dağ görmek istemiyorsan
Çek silahını-daya sırtıma
Titrersem namerdim...
Sen vurdun da ben ölmedim mi?
__________________
Hangi ruh seni duydu benim kadar derinden?
Hangi gönülde yandın böyle bir yangınla sen?
Ya benim gözlerimdir seni bambaşka gören
Ya hepsinin gözleri sana görmeden baktı....
Offline   Alıntı ile Cevapla
 MaSaLLaR......
Alt 07.01.09, 17:57   #179
masal_1
Site Ondan Sorulur
 
masal_1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Dec 2007
Mesajlar: 411
Tesekkür etmis: 58
Tesekkür almis 175 -> 4.294.967.280 Konu
Standart MaSaLLaR......

Daha uyanmamalıydık masallardan.Ne zaman bitti o eşsiz ormanlar, yollar? ne zaman ayrıldı yolları şehzade ile ipek kızın? ve ne zaman vazgeçti yakışıklı prens yüzyıl uyuyan güzeli uyandırmaktan? Ne zaman yoruldu aladdin lambasını ovmaktan? iyilik perileri, sevimli cinler şimdi neredeler? Daha uyanmamalıydık...Masallar hep o renkte ve aynı inandırıcılıkta kalmalıydı kalbimizde.Bir şey oldu, bir yerlerde.Büyüdük mü küstük mü birşeylere ne; inanmaz olduk masallara.Dinlemez olduk ve anlatmadık bir daha.Belki anlatılacak masalımız kalmadı, çabuk yordu hayat bizi.Oysa ne güzeldi küllerinden yeniden doğan Anka kuşu, Kaf dağının ardındaki o gizemli ülke, lal bir oba uşağı ile güzeller güzeli bey kızının başkaldıran sevdası.Nasıl özlüyoruz geçmişi...Neden özler ki insan? Hele birde mutsuz bir çocuksanız...Çocuktuk çünkü.İnanıyorduk.Köprüler geçmemiş, aldatmamış, aldatılmamış, bedeller ödememiş, ayrılık ve hasret mektupları okumamıştık.Ve dizlerimizi kanatmamıştı henüz hayat.İnanıyorduk, duruyduk, saftık, çocuktuk.Şimdi anlatacak bir masalımız bile yok, bir köşesine sığınacak...
__________________
Hangi ruh seni duydu benim kadar derinden?
Hangi gönülde yandın böyle bir yangınla sen?
Ya benim gözlerimdir seni bambaşka gören
Ya hepsinin gözleri sana görmeden baktı....
Offline   Alıntı ile Cevapla
 Ne Olacak Halim...
Alt 07.01.09, 17:58   #180
masal_1
Site Ondan Sorulur
 
masal_1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Dec 2007
Mesajlar: 411
Tesekkür etmis: 58
Tesekkür almis 175 -> 4.294.967.280 Konu
Standart Ne Olacak Halim...

Sen bu satırları okurken ben cok uzaklarda olacağım...
Böyle başlardı bütün bildiğimiz mektuplar,
Biliyormusun? Bu ikimizin hikayesi,
Şu anda nerdesin, ne yapmaktasın;
Bildiğim yerlerdemisin yoksa hiç görmediğim bir evin penceresinde mi,
Sevdiklerin özlemi sardımı nicedir kalbini,
Pişman mısın başlamadıkların için, iç cekiyorsundur şimdi
Düşünüpte yazmadığın yazıpta yollamadığın mektupları saklıyormusun hala,
Kafanda hep aynı cümle biliyorum ne olacak halim,
Ah, biriktirdiğimiz bütün hevesler nasılda hızla tükendiler.
En çok kimi özledin, en çok neyi bekledin?
Şimdi düşlediklerimin neresindesin...
Dedim ya.
Bu ikimizin hikayesi...
Islandımız bütün yağmurları, dudak kanatan kalpli sızı aşklarımızı,
Bizi buluşturan kaldırımları,
İşte bütün bunları bütün bunları yazıyorum.
Ben unutmadım diye
Hatırlıyormusun sonunu değiştirmediğimiz filmleri
Hayatın gerceğidir sandığımız kabullenilmiş yenikliği
Bir ağızdan söylediğimiz en kahraman cenkliği,
Büyürken vazgectiklerimizi yada vazgeçittirdikleri seyleri,
Ne Olacak Halim...
Çabuk mu büyüdük dersin
Biliyorum..
NE Olacak Halim...
Sen bu satırları okurken, ben nerde olacağım kim bilir.
Neleri bırakmış olacağım birde,
Ne aşkları
Ne başlangıçları
Ne ayrılıkları tıpkı senin gibi.
Biliyormusun...
Tek sorum var kendimle şimdi

Ahhh
Ne Olacak Şimdi Halim....
__________________
Hangi ruh seni duydu benim kadar derinden?
Hangi gönülde yandın böyle bir yangınla sen?
Ya benim gözlerimdir seni bambaşka gören
Ya hepsinin gözleri sana görmeden baktı....
Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 09:44 .

Powered by Herkonu team