***Galatasaray***

[Hasani]

Artık işler değişti

Galatasaray, ligde Fenerbahçe'yi yenerek ipleri eline geçirdi. Daha şampiyon olmadılar. Önlerinde iki zor maç var. Ama iki haftada dört puanın şampiyonluğa yetiyor olması çok önemli bir avantaj. Önceki dört sezonda üç şampiyonluk elde eden ve Avrupa kulvarında çizgisini sürekli yükselten Fenerbahçe için "Galatasaray'ı geçti" yorumları hem sportif hem de ekonomik anlamda yapılıyor. Ancak Galatasaray bu sezon avantajını koruyup şampiyon olabilirse ezeli rakibinin "Olympique Lyon'laşma" sürecine ikinci kez darbe vuracak. Fransa'da üst üste yedinci şampiyonluğuna gidiyor Lyon ve artık bu ülkede sezon başlarken "İkinci kim olur?" tartışması yapılıyor. Bizde de sezon bu soruyla başlamıştı. Ancak bugünkü tabloya gelindi. Galatasaray; 11 Mayıs gecesi ligin zirvesinde kalırsa, son beş sezondaki şampiyonluk sayıları Fenerbahçe: 3 - Galatasaray: 2 olacak. (Bu açıdan biraz İskoçya'ya benziyoruz. Son 13 yılda Fenerbahçe ve Galatasaray dışında sadece bir Beşiktaş şampiyonluğu var.)

PSİKOLOJİK FAKTÖRLER
Galatasaray, bu sezon şampiyon olabilirse 2006'dakinden daha da önemli bir kırılma noktası yakalayacak. 2006'daki şampiyonluk da zor şartlarda elde edilmişti ama Galatasaray o zaman zafer sarhoşluğunun da etkisiyle ciddi bir operasyon yapamamış, takımı yenilememişti. Şimdi Galatasaray zaten o yenilenmenin içinde. Operasyon sürecinde şampiyon olmak büyük başarı. Zafer sarhoşluğuna bir daha kapılmadan geleceğin Galatasaray'ını (Seyrantepe'nin takımını) kurma operasyonuna devam etmeleri gerek. İki yıl önceki şampiyonluk sonrası Fenerbahçe, transferler ve takviyelerle yeniden ivme kazanmıştı. Ama bu kez Galatasaray ezeli rakibinin güçlenmiş (hatta Türkiye'de rakipsiz görülen) kadrosunu, Roberto Carlos gibi bir transferin yapıldığı sezonda geçerek psikolojik olarak da büyük üstünlük sağlayabilir. İşin ekonomik boyutu da psikolojik faktörler kadar, hatta daha da önemli. Galatasaray, iki yıl önce çok ciddi mali sorunlarla boğuşuyordu. Bugün de bunlar çözümlenmiş değil. Ancak biraz daha yola konmuş durumda.

EKONOMİK FAKTÖRLER
En önemlisi, iki kulüp arasında ekonomik anlamda da ciddi fark yaratan stat faktöründeki dengeyi sağlamak için en ciddi adımı attı Galatasaray... En erken 2009'un ikinci yarısında, en geç 2010 yılının başında Seyrantepe'ye geçebilecekler. Yeni stadın yapılamama endişesini kimse taşımıyor çünkü işi zaten TOKİ yürütüyor. Ve aslında gözü Ali Sami Yen arazisinde olan TOKİ, Seyrantepe'yi bir an önce bitirmek istiyor. Direkt Başbakan'a bağlı olan TOKİ'nin Mecidiyeköy'de bir gecikmeye tahammülü yok. Bu yüzden; Galatasaray kendi kendisini baltalasa bile sadece TOKİ faktörüyle Seyrantepe Galatasaray'ın gelir kapısı olacak. Galatasaray, daha bitmeden stat üzerinden ekonomik atılım yapabilecek. İsim hakkını, koltuklarını satarak mali sıkıntılarını çözmeye başlayacak. Riva'daki arazinin satışının bugüne kadar gerçekleşmemesi, üçüncü köprü projesiyle belki çok daha büyük bir gelir kapısı oluşturacak. Bu konuda bir bankanın sıkı Fenerbahçeli üst düzey yöneticisinin şu cümleleri çarpıcı: "Seyrantepe bitsin; Galatasaray Riva'yı da satsın. Daha temiz bir bilançoyla Fenerbahçe'yi geçer. Riva'yı satsalardı en fazla 100 milyon dolar ederdi. Doğru yaptılar. Köprüden sonra en az 170 edecek." Önümüzdeki bir yıl içinde gerekli mali kaynağı bulup şirket birleşmesini de tamamlayabilirlerse sarı-kırmızılıların önü iyice açılacak. Çünkü bugün Sportif AŞ'nin yüzde 37'si halka açık, yani kulübün elinde değil. Bu da ciddi bir gelir kaybı yaratıyor. Dünkü kapanış fiyatlarıyla G.Saray Sportif'in piyasa değeri 203.5 milyon YTL; F.Bahçe Sportif'in ise 1 milyar 350 milyon YTL. Farkın büyüklüğünde Galatasaray'ın bir türlü bitmeyen ve dillerden düşmeyen birleşme operasyonunun payı büyük. Bu iş ya bir an önce bitmeli, ya da yapılamayacaksa daha fazla konuşulmayıp nokta konulmalı.

NONDA ÇİZGİYİ ÇEKTİ
Özellikle 2001 sonundan bu yana sürekli maddi sıkıntı yaşayan Galatasaray, bu 7 yıllık dönemde ezeli rakibi F.Bahçe'den sadece bir şampiyonluk geride... Bu sezonki şampiyonluk; F.Bahçe ile şampiyonluk sayısını eşitleyeceği gibi, rakibinin ekonomik büyüyüşünü sahalara yeterince yansıtamamasının belgesine de damga vuracak. 10 gün içinde belirlenecek 2007-2008 sezonu şampiyonluğu, hem Galatasaray hem de Fenerbahçe için bir kırılma noktası olacak. Nonda ve Volkan'ın kahramanı oldukları çizgiyi geçen top, birçok çizgiyi beraberinde getirecek.

[Hasani]

"Konsantre olmak zor"

Sivasspor'la son derece kritik bir karşılaşma yapacak olan G.Saray'da gözler genç Arda Turan'a çevrildi. F.Bahçe'ye karşı çok başarılı bir futbol ortaya koyan genç yıldız, üstün teknik kapasitesiyle sarı-lacivertli savunmacıları çok zorlamış ve arkadaşlarına boş alan yaratmıştı. Lincoln'ün büyük ihtimalle Sivas maçına da yetişmeyecek olması, Arda'nın sorumluluğunu iyice artırdı. Öte yandan Arda, Mehmet Topal ve Aykut dün Türk Böbrek Vakfı Hastanesi'ni ziyaret ettiler. Hastalar tarafından, 'Gönüllerin Şampiyonu' ilan edilen futbolcular dializ tedavisi görenlere moral verdiler. "Hayatta futboldan önemli şeyler de var" diyen Arda, "F.Bahçe galibiyetinden sonra bu Sivas maçına konsantre olmak kolay değil ancak elimizden geleni yapıyoruz" şeklinde konuştu.

[Hasani]

Şaş herkesi şaşırttı

Kasığındaki çift taraflı fıtığa rağmen haftalarca sakat sakat antrenmanlara çıkan, takımını yalnız bırakmamak için kadroya giren Hasan Şaş dün sabah Florya Metin Oktay Tesisleri***8217;ndeki herkesi şaşkına çevirdi. Fenerbahçe derbisinden sonra ameliyat masasına yatan tecrübeli oyuncu, operasyonun ardından hastaneden adeta kaçarak soluğu Florya***8217;da aldı.

Sadece bir gün hastanede kalan sarı-kırmızılı futbolcu önceki akşam doktorların tüm ısrarlarına rağmen kendini zorla taburcu ettirdi, ardından da evinin yolunu tuttu. Hasan dün sabah ise sondasını ve serumunu eline alarak Sivasspor maçına hazırlanan takım arkadaşlarına moral verebilmek için Florya***8217;ya gidip antrenmanı izledi.

Sivas***8217;a da gidiyor
Hiç beklemedikleri şekilde Hasan Şaş***8217;ı soyunma odasında karşılarında gören genç oyuncuların, önce büyük bir şaşkınlık yaşadıkları ardından da deneyimli futbolcuya sarılarak, ***8220;Sivas***8217;ta da bizi yalnız bırakma Hasan abi***8221; dedikleri öğrenildi.

Karnındaki kan sondasını gizleyip antrenmanı izleyen, ***8220;Sivas***8217;a da geliyorum***8221; diyerek takım arkadaşlarına söz veren Hasan***8217;ın, çalışma sonrasında genç oyuncularla özel bir konuşma yaparak zorlu maç için motivasyon sağlamaya çalıştığı ifade edildi.

Herkesten şampiyonluk için Sivas***8217;ta terinin son damlasına kadar mücadele etmesini isteyen Şaş***8217;ın, ***8220;Oradan üç puanla döneceğiz ve şampiyon olacağız. Bu saatten sonra bize bu yakışır***8221; dediği bildirildi.

[Hasani]

Lincoln'ü satmıyoruz"

G.Saray Yönetimi, özellikle başta Felix Magath***8217;ın çalıştırdığı Wolfsburg olmak üzere çeşitli kulüplerin peşinde olduğu Cassio Lincoln***8217;ü satmıyor. Sezon başında büyük umutlarla transfer edilen ancak beklenen performansı sergileyemeyen Lincoln***8217;e taliplerin çıkması sarı kırmızılı yöneticilerin Brezilyalı futbolcuya olan güvenini etkilemedi.

Çıkış bekleniyor
Wolfsburg***8217;a transferi için uğraştığı Lincoln için G.Saray Yönetimi***8217;nin "Teklif ne olursa olsun Lincoln***8217;ü satmayacağız" kararı aldığı belirtilirken, menajeri Roger Wietmann***8217;a Wolfsburg***8217;un yanı sıra bir çok Alman kulübünün Brezilyalı futbolcunun G.Saray***8217;da mutlu olup olmadığını sorup araştırma yaptığı öğrenildi. Schalke***8217;den transfer edilirken 20 milyon Euro***8217;ya malolan Lincoln***8217;den G.Saray Yönetimi yeni sezonda büyük bir çıkış bekliyor.

Teklifleri umursamıyorum
Almanya***8217;dan gelen teklif üzerine yöneticiler, "Sivasspor maçı öncesi bunların konuşulması dahi hoş değil. Lincoln ile 3 yıllık anlaşma var. Lincoln***8217;ün ya da bizim aklımızdan ayrılık kesinlikle geçmiyor. Çünkü G.Saray***8217;da daha yapacak çok işi var" dediler. Lincoln de Futbol A.Ş Genel Müdürü Adnan Sezgin ve Haldun Üstünel ile görüşerek, "Şu ana kadar görevimi tam yapamadım. İçiniz rahat olsun, teklifler umrumda bile değil. Şu an aklımda yalnızca şampiyonluk ve Sivasspor maçı var. Burada mutluyum" dediği öğrenildi.

[Hasani]

Hasan Şaş hastane kaçkını

Derbi maçtan sonra fıtık ameliyatı olan Galatasaray***8217;ın tecrübeli yıldızı Hasan Şaş çok şaşırttı..

Derbi maçtan sonra fıtık ameliyatı olan Galatasaray***8217;ın tecrübeli yıldızı Hasan Şaş önceki akşam doktorların ısrarlarına rağmen kendini taburcu ettirdi, dün de elinde serumuyla Florya***8217;ya giderek antrenmanı izledi .

Kasığındaki çift taraflı fıtığa rağmen haftalarca sakat sakat antrenmanlara çıkan, takımını yalnız bırakmamak için kadroya giren Hasan Şaş dün sabah Florya Metin Oktay Tesisleri***8217;ndeki herkesi şaşkına çevirdi.

HASTANEDEN KAÇAR GİBİ ÇIKTI
Fenerbahçe derbisinden sonra ameliyat masasına yatan tecrübeli oyuncu, operasyonun ardından hastaneden adeta kaçarak soluğu Florya***8217;da aldı.

DOKTORLARIN ISRARINA RAĞMEN
Sadece bir gün hastanede kalan sarı-kırmızılı futbolcu önceki akşam doktorların tüm ısrarlarına rağmen kendini zorla taburcu ettirdi, ardından da evinin yolunu tuttu.

SERUM ELİNDE ANTRENMAN SEYRETTİ

Hasan dün sabah ise sondasını ve serumunu eline alarak Sivasspor maçına hazırlanan takım arkadaşlarına moral verebilmek için Florya***8217;ya gidip antrenmanı izledi.
Hiç beklemedikleri şekilde Hasan Şaş***8217;ı soyunma odasında karşılarında gören genç oyuncuların, önce büyük bir şaşkınlık yaşadıkları ardından da deneyimli futbolcuya sarılarak, ***8220;Sivas***8217;ta da bizi yalnız bırakma Hasan abi***8221; dedikleri öğrenildi.

SİVAS'A GİDİYOR
Karnındaki kan sondasını gizleyip antrenmanı izleyen, ***8220;Sivas***8217;a da geliyorum***8221; diyerek takım arkadaşlarına söz veren Hasan***8217;ın, çalışma sonrasında genç oyuncularla özel bir konuşma yaparak zorlu maç için motivasyon sağlamaya çalıştığı ifade edildi.

ŞAMPİYON OLACAĞIZ
Herkesten şampiyonluk için Sivas***8217;ta terinin son damlasına kadar mücadele etmesini isteyen Şaş***8217;ın, ***8220;Oradan üç puanla döneceğiz ve şampiyon olacağız. Bu saatten sonra bize bu yakışır***8221; dediği bildirildi.

[Hasani]

"Türk kaleciler daha iyi"

Kaleci Aykut, Türk meslektaşlarına övgüler yağdırarak, çekindiği forvet olmadığını söyledi Galatasaray'ın gurbetçi kalecisi Aykut Erçetin, Türkiye'de kalecinin her topa çıkmasının istendiğini belirterek, ancak Almanya'da kalecilerin, sadece emin olduğu topa çıkmasının beklendiğini söyledi. Futbol Federasyonu'nun aylık yayınlanan ''TamSaha'' dergisinde röportajı yayınlanan Aykut, Almanya ile Türkiye arasında altyapı eğitimi arasında fark olup olmadığı şeklindeki bir soru üzerine, 'Almanya'da oynadıktan sonra Galatasaray'a geldiğim için böyle bir fark görmedim. Çünkü burada Eser hoca olsun, Nezihi hoca olsun kalecilere standart bir eğitim veriyor. Ama Almanya ile Türkiye arasında kaleciye bakış açısından önemli bir fark var. Türkiye'de kaleci her topa çıksın isteniyor. Almanya'da ise kalecinin sadece emin olduğu topa çıkması beklenir'' dedi.
Kendisi için de yan toplara çıkmadığı şeklinde eleştirilerin hatırlatılması üzerine Aykut, ''Buna çok katılmıyorum. Tabii ki kaleci ceza sahasının içini koruyacak, ama öncelikli görevi kaleyi koruması. Türkiye'de yan toplara çıkan kaleciler de var ama topa dokunamıyor. Bana göre bu güven verici bir şey değil. Bir kaleci çıktığı topu orada öldürebilmeli'' diye konuştu.

-''RAKİP DE OLSA BİR TAKIM KALECİ HATASIYLA GOL YERSE SEVİNMEM''-
Aykut, Denizlispor maçından sonra rakip takım kalecisi Souleymanou ile ilgili yaptığı açıklamalarının hatırlatılması üzerine, rakip de olsa bir takımın, kaleci hatasıyla gol yemesi halinde asla sevinemeyeceğini söyledi.

Tam tersine böyle durumlarda üzüldüğünü anlatan Aykut, ''Çünkü onun hissettiklerini ben de hissederim. Kendimi onun yerine koyabilirim. Onun yediği gol benim de mideme oturur. O kaleci o anda bir kürek bulup bir delik kazmak ve içine girmek ister. Ancak bunu da yapamazsınız. O golü yedikten sonra belki 5 saniye düşünürsünüz ama 6. saniyeden itibaren yine aynı adam olmak zorundasınız'' ifadelerini kullandı.

-''BAZI TÜRK KALECİLERİ, ALMAN KALECİDEN İYİ''-
Galatasaray'ın genç file bekçisi, son dönemde büyük takımların kalelerinde Türk kalecilerin şans bulmasındaki en büyük payın başarılı olan Türk kalecilere ait olduğunu kaydetti.

Başarılı oldukları için kulüplerin de onlara güvendiğini belirten Aykut, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Rüştü, Volkan, Tolga, Hakan, Serdar, Serkan hepsi başarılı oynadığı için, insanlar da Türk kalecilere güvenmeye başladı. Fenerbahçe son şampiyonluklarını Türk kalecilerle kazandı. Bakın Almanlar her zaman der ki, 'En iyi kaleciler bizde'. Öyle olup olmaması önemli değildir. Ama Almanlar buna inanır. Tekrarlana tekrarlana bu inanış Avrupa'ya da yansıdı. Ancak ben buradaki bazı Türk kalecileri görüyorum, Alman kalecilerden çok daha iyiler. Kamuoyunda 'Türk kaleciler iyidir' inancı kemikleşse, gerçekten çok daha iyi bir duruma geleceğiz. Ama biz bazen kendi değerimizi bilmiyoruz. Bugün Türk kalecilerin gösterdiği başarı bir sinyal olabilir. Artık Türk kalecileri için de Avrupa kapıları açılacak.''

-''KEŞKE DAHA ÖNCE OYNAMAYA BAŞLASAYDIM''-
Aykut, bir süre önce takımında forma giymeye başlayarak, 2008 Avrupa Şampiyonası finalleri için alternatiflerinden birisi haline geldiğinin ifade edilmesi üzerine, ''Benim düşüncem her zaman maçtan maçadır. Sadece önümdeki maçı düşünürüm. Futbol günlük bir iştir. Hiçbir planım yok. Açıkçası keşke daha önce oynamaya başlasaydım'' dedi.

Oynadığı takımın değil, iyi oynamanın önemli olduğunu kaydeden Aykut, ''Elbette her oyuncu gibi benim de içimde Euro 2008 'de oynama isteği var.

[Hasani]

Parası hazır

Portekizli futbolcu için 20 milyon euro'yu gözden çıkaran Cimbom, 10 milyon euro'yu sponsorlar, 10 milyon euro'yu ise kasasından karşılayacak.
Sezon başında yaptığı transferlerle adından söz ettiren Galatasaray, bu özelliğini yeni sezonda da sürdürecek gibi görünüyor. Şampiyonluğa koşan sarı-kırmızılılar bir yandan da transfer çalışmaları kapsamında birbirinden ünlü isimlerle ilgileniyor. Bu yıldızların başında Barcelona'nın ünlü futbolcusu Deco geliyor.
Cimbom, Şampiyonlar Ligi'nden elenen ve ligde zirveden uzaklaşan Katalan ekibinin gözden çıkardığı oyuncuyu mutlaka transfer etmek istiyor.

KOZ OLARAK KULLANACAK
Gelecek sezon yıldızlarla dolu bir kadro kurmayı planlayan başkan Adnan Polat'ın, 31 yaşındaki oyuncu için gerekli finansmanı dahi bulduğu belirtiliyor. 20 milyon euro'yu gözden çıkartan Polat'ın bu paranın 10 milyon euro'sunu sponsorlardan, 10 milyon euro'sunu ise kulüp kasasından karşılayacağı ifade ediliyor. Öte yandan ünlü hocalarla temas halinde olan Galatasaray, Deco'yu renklerine katarak teknik adam transferini de kolaylaştırmayı hedefliyor.

Deco kimdir?
Doğum tarihi: 27 Ağustos 1977
Doğum yeri: Brezilya (Brezilya
asıllı Portekizli oyuncu)
Boy: 1.77 m.
Kilo: 72 kg.
Mevki: Orta saha
Kariyeri: 289 maç/65 gol
Milli takım: 51 maç/3 gol

Başarıları: Porto: Şampiyonlar Ligi (2004), UEFA Kupası (2003), Portekiz Ligi (1999, 2003, 2004), Portekiz Kupası (2000, 2001, 2003), Portekiz Süper Kupası (1999, 2001, 2003), Barcelona: Şampiyonlar Ligi (2006), La Liga (2005, 2006), İspanya Süper Kupası (2005, 2006)

Kişisel başarıları: Şampiyonlar Ligi en değerli oyuncu (2004), UEFA en iyi orta saha oyuncu (04-2006), Portekiz'de yılın futbolcusu (2004), Portekiz altın top sahibi (2004), Avrupa'da yılın futbolcusu ikinciliği (2004), FIFA Dünya Kulüpler Kupası Altın Top (2006).

[Hasani]

Çetin ceviz

Yiğidolar ile 4 Eylül Stadı'nda iki kez karşılaşan Aslan; 0-0 ve 1-1 berabere kaldı. Cimbom'da bu kez tek hedef 3 puan. Şampiyonluk yolundaki en önemli sınavına pazar günü Sivas'ta çıkacak olan Galatasaray, Yiğidolar'ı deplasmanda yenemiyor. Sarı-kırmızılılar, iki sezon önce Süper Lig'e yükselen Sivasspor ile Sivas'ta yaptığı iki karşılaşmadan da beraberlikle ayrıldı. İki takımın 2005-06 sezonunda 4 Eylül Stadı'nda oynadığı karşılaşma golsüz sona ererken, geçen sezonki maç Ümit ve Gürhan'ın karşılıklı golleriyle 1-1 bitti.

TAKTİK ÇALIŞTILAR
Cimbom pazar günü Sivasspor'u yenerek şanssızlığını kırmak istiyor. Sarı-kırmızılılar, zorlu maçın hazırlıklarını dün basına kapalı olarak yaptığı idmanla sürdürdü. Antrenman taktik ağırlıklı geçerken, hafif sakatlığı olan Hakan Şükür'ün tedavisinin ardından takımla çalıştığı belirtildi. Sağ dirseğinde zorlanma olan kaleci Aykut ile Barusso, Servet, Lincoln ve Orkun'un ise özel programla çalıştıkları açıklandı.

[Hasani]

Boşa çıkmam

"Türkiye'de kaleci her topa çıksın isteniyor; yanlış! Kaleci ceza sahasından önce kalesini korumalıdır".

TOPU ÖLDÜREBİLİRSEN ÇIK
G.Saray'ın başarılı kalecisi Aykut, Tam Saha'ya ilginç açıklamalar yaptı. Genç eldiven, yan toplara çıkmadığı eleştirileri için, "Buna katılmıyorum. Türkiye'de kaleci her topa çıksın isteniyor. Almanya'da emin olduğu topa çıkması istenir. Kalecinin ilk görevi kaleyi korumasıdır. Yan toplara çıkıp topa dokunamayan var. Bir kaleci çıktığı topu orada öldürebilmeli" dedi.

KALECİ HUZUR NOKTASIDIR
Almanya'da kendisine, "Bir kaleci takımı sakinleştiren adamdır" dendiğini belirten Aykut, "Takımın huzur noktası kalecidir. Oyuncular 'top kalecimize geldiği anda rahatlıyoruz' diyebilmeli" diye konuştu. Aykut, "EURO 2008'de oynamak isterim. Ancak bu karar bana ait değil. Terim'in yerinde olmak istemem" ifadesini kullandı.

[Hasani]

Şampiyon gibi!

F.Bahçe'den zirveyi teslim alan sarı-kırmızılılar lig tarihi boyunca son 2 haftaya lider girdiği tüm sezonlarda şampiyonluğa ulaşmayı başardı.

ZORU ÇOK SEVİYOR
Galatasaray bir kez daha imkansızı başarmak üzere. 2005-06 sezonunda Fenerbahçe'nin Denizli'de berabere kalmasıyla mucizevi bir şampiyonluk yaşayan sarı-kırmızılı ekip istatistiklere göre büyük zorluklar yaşadığı bu sezonda da şampiyonluğun en büyük favorisi durumunda.

ÜÇ KEZ AVERAJLA
Zira Galatasaray, Süper Lig tarihi boyunca son 2 haftaya lider girdiği 15 sezonda şampiyonluğu kimselere kaptırmadı. Cimbom ligde 12 kez puan farklıyla, 3 kez averajla 33. haftaya lider girip mutlu sona ulaştı. Şimdi tarihin bir kez daha tekerür edip etmeyeceği merakla bekleniyor