Geri git   A-Z ye Herkonu > Genel Konular

Cevapla
 
Seçenekler Stil
 
 Hiçbir şey senle olduğumuz gibi değilmiş...
Alt 11.09.07, 14:25   #1
rayiha
Moderator
 
rayiha - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2006
Mesajlar: 349
Tesekkür etmis: 289
Tesekkür almis 145 -> 36 Konu
Standart Hiçbir şey senle olduğumuz gibi değilmiş...

Hiçbir şey senle olduğumuz gibi değilmiş... Öylesine serseri bir gün geçiyordu saatlerimden, öylesine serseri bir hafta geçiyordu günlerimden, öylesine serseri bir ay geçiyordu haftalarımdan, aylarımdan yıllarımdan ömrümden...
Parça parça öldürüyor yokluğun, azar azar bitiveriyorum.
Her şeyi güzel eden senin varlığınmış; çok yazık; Çirkinlikleri görmeme engel, senin bana taktığın cennet gözlükleriymiş.

Bu aşk bitti sevgili, bu dem bittim sevgili!
Haramdır diye kıyamadım bu cana, yaşayan ölüye mezar yok diye gelemedim yanına!
Yani zindanlık bir dünyadır bana kalan şimdi!
Hediyen vardı ellerimde, ruhuma işlemiştin, kokun sinmişti elbiselerime...
Uğraştım, çabaladım; elbiselerimi yakıp kokundan kurtuldum ama ruhumdan atamadım bir türlü varlığını...
Tutku denen şey hep böyle midir?

Titrek, yorgun ellerimin tuttuğu, kalem kalem, kağıt kağıt şiirlerimi, senli geçen her şeye köprü yapsam da, mavi deniz gözlerinden bir ışıkla o köprüden geçsem, sana tutkuyu yazabilir miyim ki?

Bedenimi toprağın yaptım unutma! Hep bedenini saracak!...
Ben hep bekleyeceğim; Ağlayarak annesine koşmak isteyen bir çocuk gibi, sana koşmak isteyeceğim ama, soluğum yetmeyecek.
Yılmak yoktu biliyorum, ölene kadar sevecektik...
Şimdi ikimizde öldük! Sen toprağın altındasın, bense üstünde!

Bu saatler de geçecek, bu günler de, belki bu ömrüm de bitecek ama, sen hep sol tarafımda cayır cayır yakacaksın beni. Ateş olup eriteceksin. Hiçbir soğuk üşütemeyecek bu yüreği!
Gözün arkada kalmasın! Bu gözler, kaldırıp da göz kapaklarını görmeyecek hiç kimseyi, bilmeyecek...
Bu dudaklar öpmeyecek bir başkasını ve konuşmayacak...

Hızlı hızlı atan şu kalbimi, göğsümden çıkarıp da yerden yere vursam, sana tutkuyu anlatabilir miyim ki?

Tutuyorum, ağlamayacağım diyorum; olmuyor, yapamıyorum. Sen gittin, inanmaya çalışıyorum; inandıramıyorum kendime...
Yılmak yoktu canım değil mi? Biz ölene kadar sevmeyecek miydik?
Şimdi ikimizde öldük işte! Sen toprağın altındasın, bense üstünde!..


--aLinti--
__________________
Benim Sevdam Kırmızı
Offline   Alıntı ile Cevapla
 Çağresizliğim...
Alt 12.09.07, 17:21   #2
rayiha
Moderator
 
rayiha - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2006
Mesajlar: 349
Tesekkür etmis: 289
Tesekkür almis 145 -> 36 Konu
Standart Çağresizliğim...

En acıtanı ne biliyormusun dedi biri...

... hani o gidişlerin var ya... sessizce... suskun ...

... kırılan sen olduğun halde... kendisiymis gibi... hani o arkasına dahi bakmadan gidişleri...
hani senin "o an" "oracıkta" "ancak" arkasından baka kaldığın... anın durması için yalvardığın, tutup ucundan geri çevirmeye çalıştığı an varya, hani yapabilsen o merdiveni, hani yapabilsen o kapıyı, hani yapabilsen o sokağı tutup ucundan geri çevirmeye canını bile verebileceğin o an...

...o işte...en acıtanı o...

...hani o tıpkı elinden düşen en sevdiğin, en güzel "şeyin gibi"... hani o tıpkı tutamadığı gibi... hani o tıpkı tüm gidenlerde yaşadığı gibi... hani o bir ince sızı varya içe içe akan... hah işte...tam öyle incecik... yırtarak kayan... düşen kanatan... acıtan.. tutamadığın... parçalanan... tuzla buz olan... zamana savrulan... zamanda akıp giden... hani o zamanla catistigin ama zaman içinde yok olmayan herkesin inandığı o kocaman ... "zaman her şeyin ilacıdır" yalanı ... bunun bir yalan olduğunu tekrardan hatırladığın an... ve kendini kandırmaya başladığın an ... istemeye istemeye inanmaya başladığın an...

o işte...en acıtanı o...

...ama senin orda oldugunu hep bildiğin ...
...ama senin hep hissettiğin...
...ama bir dahası olmayan...
...ama zaten hiç senin olmayan...
...ama senin hep bildiğin...
...ama senin hep hissettiğin...
...ama bir daha sana geri gelmeyecek olan...
...ama buna rağmen
...gelmeyeceğini bile bile senin beklediğin...
...o işte...en acıtanı o...

... sonra o kocaman kocaman, akıp gitmek bilmeyen zaman...
... o durduramadığın an' ın karmaşası tezatlığı...
...kördüğüm oluşu...
... o "acabalarla" , "keşkelerle" dolu soruların ...
... içindeki kısır döngülerin...
... ve o an ...
... hiç bir şey yapamamanın çaresizliği...
... o işte...en acıtanı o...

...belki de sadece çaresizliğin...

...çaresizliğim...lütfen beni artık acıtma...!
__________________
Benim Sevdam Kırmızı
Offline   Alıntı ile Cevapla
 Hoşçakal...
Alt 13.09.07, 09:42   #3
rayiha
Moderator
 
rayiha - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2006
Mesajlar: 349
Tesekkür etmis: 289
Tesekkür almis 145 -> 36 Konu
Unhappy Hoşçakal...

Ayaz vuruyor yüreğime,üşüyorum.Biliyorum senin şehrin sıcak ama bu kez değil sevgili bu kez değil.Ayrılığın bu kadar üşütücü olacağını söyleseler inanmazdım bak buz kestim karşında kımıldayamıyorum.Bundan sonra ayaz olacak tüm geceler benim şehrimde.Isıtmayacak ellerimi yüreğimi kimse ve hiç birşey.Sen sıcacık şehrinde sıcak tut yüreğini.Ama yaralama kimseyi emi.

Bu sana son mektubum... Geldiğim gibi sessizce giderim demiştim ya sana, o kadar sessizlik sinmedi içime.Benden ne bırakabildim sana, ne kattım yaşantına bilmem ama cümlelerim kalsın istedim.Ta bi sen istersen belki yırtıp atacaksın belki de gözünün ilişmeyeceği bir yerde saklayacaksın bilmiyorum.Yazıyorum yine de bunlar seni seven bir kadının cümleleri ,bunlar ayrılığı içine sindirmeye çalışan içimdeki küçük çocukların sözleri sadece dinle.

Gideceğimi anlamadığını biliyorum kim gideceği akşam böylesi sarılır ki sevdiğine,kim öpücüklere boğar, kim sözleriyle sarmalar ki.Benden başka bir deli yapmazdı zaten.İstedim ki son gecem güzel geçsin, ilerde hatırına düştüğümde istedim ki hüzünle anma beni Deliydi de geç git.

Az önce parmak uçlarımda sessizce ilerleyerek balkona çıktım, senden önce sana ait bu şehirle vedalaşmalıydım.Bir sigara yaktım ,biliyorum bırakacağıma söz vermiştim şu mereti ama ben sözlerimi tutamadım sevgili.Ben bana verdiğim sözleri bile tutamadım ki ağlamayacaktım sözde ama bak tutamadım işte.Tutunamadım....

Gözyaşlarımı silip yanına uzandım bir müddet ,o kadar güzeldin ki uyurken yüzünde dans eden gölgeleri bile kıskanacağım kadar güzel.Yüzünde belli belirsiz gülümseme.Gülmek bu kadar mı yakışır bir surete. Gelsem dokunsam dedim ,sıkıca sarılsam.Gidiyorum ,kalk beni durdur diye sarssam yapamadım Yalpaladım

Eşyalarımı toparladım sonra ve şimdi oturmuş sana bunları yazıyorum.Gidişime anlam veremeyeceksin belki.Sabah uyandığında ben yerine bir kağıt parçasına sarılacaksın.Ve bu mektubun sonuna gelene kadar anlamayacaksın.


Tökezledim işte.yapabilirim sandım.Sevgim ikimize yeter dedim.Oysa olmazmış tek taraflı yaşanmazmış aşk..O şarkıdaki gibi ne sevdiğin belli ne sevmediğin derken yara almışım yaralanmışım.Belki yarın diye aldanmışım kendimi aldatmışım Yarın belki derken yarınları tükettim. Yanıldım.

Kaderim dediğim sevgili.Bir gece ansızın karşımda bulduğum ve bir sabah yitirdiğim seni yeniden karşıma çıkaran kaderdi öyle inandırmıştı çocuk yanım beni işte.Yine bir guzel akşamı tanişmıştık ve yine öyle bakakalmıştık.Ve şimdi yine soğuk bir ruzgar sabahı çıkıyorum hayatından.Açi tekerrürden ibaret dedikleri bu olmalı komik geliyor ama gülemiyorum

Şimdi çıkacağım bu kapıdan seni ardımda bırakacağım.Her zaman ıkına sıkına gittiğim terminale gideceğim koşar adım.Tüm yollara dinamitler yerleştirip her geçişimde patlatacağım.Dönülecek yol kalmayacak sana çıkmayacak artık yollar.Gurursuzca sana her gelişime şahitlik etmeyecek hiç kimse.Kimse acıyarak bakmayacak yüzüme

Gidiyorum,arkamdan su dökemeyeceksin

Ve ben dönmeyeceğim bir daha

Ardımdan gözyaşlarıma bahane yağmurlar yağmayacak
Senin şehrin sıcak
Biliyorum Sevgili biliyorum

Yolum açık olmayacak





Hoşça kal bulup bulup yitirdiğim sevgili

Hoşça kal yüreğimdeki deli esinti

Hoşçakal zorlu sevdam

Sensizlik kolay olmayacak..


alıntı
__________________
Benim Sevdam Kırmızı
Offline   Alıntı ile Cevapla
 Gurbet;Ask
Alt 15.09.07, 00:57   #4
GüLce
Moderator
 
GüLce - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: May 2004
Mesajlar: 665
Tesekkür etmis: 287
Tesekkür almis 377 -> 4.294.966.581 Konu
Standart Gurbet;Ask

Gurbet;Ask

Gözümü öyle biyerde acmisimki ,etrafimdakilerin yabanci oldugunu nasil farkedebilirdimki..?
Ailenin en son cocuklari, belki biraz simarik belkide biraz diger üc kardesden en agiri olan ben,
ilgimi hersey cekerdi.
Bi ucak ucardi dikilir seyrederdim,nerden geliyor ve nereye gider diye.Cicekleri izler,bazilari neden boynunu bükdükü acaba
der,tüm gün düsünürdüm.Cocuk akLi ya..yarina unuturdum..ve oyuna dalardim..
Gece yattigimda..anneme babama dua ederdim.
Allahim babamin parasini cogaltki ..dedemin yanina gitsin..
Allahim anneme huzur verki hastaligi azalsin der uykuya dalardim..
Okula gider gelir..erkek cocuklari gibi sokakda top oynardim..delice biseydim..sakindim ..ama benligim saglamdi..
taa cocukken bile..
Büyüklerim cogu zaman benim icin..akilli cocuk büyüyünce iyi yerlere varir diyolardi..anlamiyordumki ne demek istediklerini..
okul yolum uzakdi..özel okuldu..binerdim otobüse..hatta cantam benden büyük gibi gelirdi zor tasirdim..
sesimi cikarmazdim..
cocuk akLi ya..

Arkadaslarimi secmeden arkadaslik kurardim. ..sevilirdim sanki..iyi insanlarla karsilastir beni allahim dedigim..
cogu zaman dogrulugunu bulurdu..
cocuklugumdaki arkadaslarim gibisi yoktu..birden sarsiLdim..yedigimiz ayri gecmeyen kardesim arkadasim birden yok oLmustu..
hic isyan okumadim..gelmesini bekledim..ve geldi..

Ben büyüdükce babam benle gurur duymaya basladi..
En erkek en kücügünüz derdi..
ve doktor olcak benim kizim diye gururlanirdi..her sene yeni bi dil ögrenirdik okulda..
say bakalim kizim bu ne demek su ne demek derdi..bilince..
afferim der..gözlerinin ici gülerdi..
bunlarin yaninda..asil yoLumuzu hic unutturmadi gurbet ellerde..
Türküz ,Müslümaniz derdi devamli.
ona göre yürüyün ona göre bakin..diye tenbihlerdi 4 ümüzede..
biLmem bana hep abilerim kale almiyor gibi gelirdi..nede olsa erkekdiler..!
ablam la ben iki ayri dünyaydik..halada öyleyiz ..merak edenlere....

Okul bitti..ve ben büyümüstüm..bi yol secektim..ya is ya okul..
babam doktor olmami istiyordu ..her daim aklimin bi kösesindeydi..
ama ben istemiyordum..kirilirmiydi..? bilmiyordum..
ve calismayi sectim..kirilmamisdi cünkü benim babam tam babaydi..
Zor günlere adim attigimi anlamadan yürümeye basladim..
Artik annem köyüne hasret ..tüm ailesini teker teker topraga vermisti yanlarinda olmadan..
ve bu yüzünden okunuyordu..
Babam..."bi traktör parasiydi gelme sebebi! hala burdaydi..kücük yasda annesiz kalmis ..hayatin her cilvesini cekmis..
artik annesinin mezar tasinda dua etmek istiyordu..ve biz büyümüstük..gurbet ellerde ..
Bendim hala gurbetde kalma sebebleri..!cocuk yüregime agir geliyor ama belli etmiyordum..
okuyor calisiyor..düzenini bozmayaLim cocugun diye..konusurlardi ..bende arada kulak misafiri olurdum..
Kendi parami kendim kazanayimki..akillari bende gelmesin diye..sadece calismaya verdim kendimi..

"Gidin babacim gidin..sizde hasret gitmeyin yurdunuza ..hakkiniz, beni düsünmeyin..diye sözcükleri düstü yüregimden..
ve gün geldi gitme vaktiydi..geleceklerdi senede bi iki kere..nede olsa evlatlari gurbetdeydi..döneceklerdi onlarda..anamin yüregi sizliyordu..
hissetdim..
ve 5 yil gecti..
Abilerime is kurmus..düzenlerini kurmus vaziyetde..
ben ise yüzlerini kara cikarmamak adina..hala ayni birakdiklari kiziyim..
..
erkek kizinin yüregine bi ara ask düstü baba..
sen bilmiyorsun anne..
aksamlari oturur sizi anlatirdim kagitlarima..
ablama resimler yapar ..kaldirirdim en üst rafa...

size yaziyorken..bi baskasi almisti cümlelerimi..
hani cocukken ciceklerin neden boynu bükük diye düsünür cözemezdim ya annem..
artik biliyorum sebebini..
gozyasi ne onuda ögrendim..
üstüme düsmeyeni dahi ögrendim ..gurbetlikmiydi en cok acitan..
yürek acisimi..?
Bazi bazi ciglik atmak istedimsede..hic atmadim..
yildizlara bakar onlardan ibret alirdim..
Rüzgar bazen sert vursada,
cogu zaman sakin davraniyorlar bana..
Gidene kal dememeyi ögrendim,gitti kal demedim..
Ask gitmezdi degiLmi..?
demek aski yasamamisim..!
ask,ellerini teslim etmekdir degiLmi. ?
hic etmedim..!..

gurbetlik yasima yas katiyor bu ara..
23 senemi aldi..
ve ben hala cocuk ruhumdayim..ve bunun icin gururluyum..
Ne yaban ellere kendimi teslim ettim..
nede gururuma, namusuma firsat verdim..!
onlara sadigim ..kendime sadik oldugum gibi..

BelKi bi gün öyle bi mutLuluk yakalarki beni..
icinde askda bulunur..gurbetsizLikde..
hani yabancilar arasinda acmistim ya kara gözlerimi..
veda etme zamani geldiginde..
gözlerimle son gördüklerim yakinlarim..memleketim..türkiyem olur insallah..
ya acik giderse gözlerim...?
..düsünme böle ..!
azrail acele etme olurmu..
gurbetde alma beni yanina..
nezamanki..gurbet terkederse beni..
iste ozaman kapim acik sana..
gelip..
alabilirsin beni..
Nekadar aska doymus olmasamda__!



TatLi_BeLaa
__________________
Gönlüm ne dertlidir, ne de bahtiyar;
Ne kendisine yâr, ne kimseye yâr,
Bir rüya uğrunda ben diyâr diyâr,
Gölgemin peşinden yürür giderim...
Offline   Alıntı ile Cevapla
 Hasret Hiç Bu Kadar Büyümemişti
Alt 15.09.07, 10:33   #5
rayiha
Moderator
 
rayiha - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2006
Mesajlar: 349
Tesekkür etmis: 289
Tesekkür almis 145 -> 36 Konu
Standart Hasret Hiç Bu Kadar Büyümemişti

Hava kararmış, yağmur yağıyordu.. Düşlerime yağmur yağıyordu.. Hiç olmadığın
kadar içimdeydin.. Sensiz geçen zamanlara inat daha bir hissettim seni bugün..
Yalan değil başka sevdalar, başka aşklar peşinde koştum yokluğunda.. Sana
benzeyen her şeyi sevdim ben.. Sevdiğim her şeyde senden izler vardı. Aradığımı
buldum sandım ama yanıldım, bulduğum sen değildin. Olmadık zamanlarda aklıma
düştün, zamansız yaralandım. Her sabah seni bulmak için yolara düşmek geldi
içimden ama yapamadım..

Yalnızlığın acısıyla kahroldum her gece. Gelir dedim kendi kendime, Söz verdi
gelmesi gerek. Bekledim. Kendimi param parça hissetim ama yine de sana
kızamadım. Unuttum kötü sözlerini.. Unuttum kapında bekletildiğimi.. Unuttum
telefonlarıma cevap vermediğini, kavgalarımızı unuttum..

Bir tek seni unutmadım sevgili, bir tek seni unutamadım. Hep dönmeni bekledim..
Zamanla alıştım acılara.. Alıştım sevdiklerimin yokluğuna. Ama yalnızlığa
alışamadım, hasrete alışamadım, sensizliğe alışamadım. Hep dönmeni bekledim..

Şimdi artan yalnızlığım, büyüyen yokluğun var.. Tenimde kokun, gülüşün içimde
saklı. Sen neredesin sevgili, varlığın nerede? Bir mevsim döndü , sen dönmedin..

Düşlerim böyle dağınık değildi eskiden. Özlemlerim hiç bu kadar olmamıştı gün
ışığına. Hasret hiç bu kadar büyümemişti..
__________________
Benim Sevdam Kırmızı
Offline   Alıntı ile Cevapla
 
Alt 16.09.07, 16:42   #6
dost
Herseyden Haberi Var
 
dost - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: May 2003
Mesajlar: 1.171
Tesekkür etmis: 232
Tesekkür almis 1.405 -> 462 Konu
Standart

[İhtiras Sundu]

Bulunmayacak Tek Şey Senin Benzerindir

Ayakkabıcı, yeni getirdiği malları vitrine yerleştirirken, sokaktaki bir
çocuk onu seyretmekteydi. Okullar kapanmak üzere olduğundan, spor
ayakkabılara rağbet fazlaydı. Gerçi mallar lüks sayılmazdı ama, küçük bir
dükkân için yeterliydi. Onların en güzelini ön tarafa koyunca, çocuk
vitrine doğru biraz daha yaklaştı. Fakat bir koltuk değneği
kullanmaktaydı. Hem de güçlükle...

Adam ona bir kez daha göz attı. Üstündeki pantolonun sol kısmı, dizinin
alt kısmından sonra boştu. Bu yüzden de sağa sola uçuşuyordu. Çocuğun
baktığı ayakkabılar, sanki onu kendinden geçirmişti. Bir müddet öyle
durdu. Daldığı hülyadan çıkıp yola koyulduğunda, adam dükkândan dışarı
fırlayıp:

- "Küçüüük!" diye seslendi." Ayakkabı almayı düşündün mü? Bu seneki
modeller bir hârika!"

Çocuk, ona dönerek:

- "Gerçekten çok güzeller!" diye tebessüm etti, "Ama benim bir bacağım
doğuştan eksik".

- "Bence önemli değil!" diye atıldı adam. "Bu dünyada her şeyiyle tam
insan yok ki! Kiminin eli eksik, kiminin de bacağı. Kiminin de aklı veya
vicdanı."


Küçük çocuk, bir şey söylemiyordu. Adam ise konuşmayı sürdürdü:

- "Keşke vicdanımız eksik olacağına, ayaklarımız eksik olsa idi."

Çocuğun kafası iyice karışmıştı. Bu sefer adama doğru yaklaşıp:

- "Anlayamadım!. dedi. Neden öyle olsun ki?"

- "Çok basit!" dedi, adam. "Eğer yoksa, cennete giremeyiz. Ama ayaklar
yoksa, problem değil. Zaten orda tüm eksikler tamamlanacak. Hâttâ sakat
insanlar, sağlamlara oranla, daha fazla mükâfat görecekler... "

Küçük çocuk, bir kez daha tebessüm etti. O güne kadar çektiği acılar,
hafiflemiş gibiydi. Adam, vitrine işâret ederek:

- "Baktığın ayakkabı, sana yakışır!" dedi. "Denemek ister misin?"

Çocuk, başını yanlara sallayıp:

- "Üzerinde 30 lira yazıyor" dedi, "Almam mümkün değil ki!"

- "İndirim sezonunu senin için biraz öne alırım!" dedi adam, "Bu durumda
20 liraya düşer. Zâten sen bir tekini alacaksyn, o da 10 lira eder."

Çocuk biraz düşünüp:

- "Ayakkabının diğer teki işe yaramaz!" dedi, "Onu kim alacak ki?"

- "Amma yaptın ha!" diye güldü adam. "Onu da, sağ ayağı eksik olan bir
çocuğa satarım."

Küçük çocuğun aklı, bu sözlere yatmıştı. Adam, devam ederek:

- "Üstelik de öğrencisin değil mi?" diye sordu.

- "İkiye gidiyorum!" diye atıldı çocuk, "Üçe geçtim sayılır."

- "Tamam işte!" dedi adam. "5 Lira da öğrenci indirimi yapsak, geri kalır
5 lira. O da zâten pazarlık payı olur. Bu durumda ayakkabı senindir,
sattım gitti!"

Ayakkabıcı, çocuğun şaşkın bakışları arasında dükkâna girdi. İçerdeki
raflar, onun beğendiği modelin aynıyla doluydu. Ama adam, vitrinde olanı
çıkarttı. Bir tabure alıp döndükten sonra, çocuğu oturtup yeni
ayakkabısını giydirdi. Ve çıkarttığı eskiyi göstererek

- "Benim satış işlemim bitti!" dedi, "Sen de bana, bunu satsan memnun
olurum."

- "Şaka mı yapıyorsunuz?" diye kekeledi çocuk, "Onun tabanı delinmek
üzere. Eski bir ayakkabı, para eder mi?"

- "Sen çok câhil kalmışsın be arkadaş..." dedi adam, "Antika eşyalardan
haberin yok her hâlde. Bir antika ne kadar eski ise, o kadar para tutar.
Bu yüzden ayakkabın, bence en az 30-40 lira eder."

Küçük çocuk, art arda yaşadığı şokları üzerinden atabilmiş değildi.
Mutlaka bir rûyada olmalıydı. Hem de hayatındaki en güzel rûya. Adamın,
heyecandan terleyen avuçlarına sıkıştırdığı kâğıt paralara göz
gezdirdikten sonra, 10 liralık banknotu geri vererek:

- "Bana göre 20 lira yeterli." dedi. "İndirim mevsimini başlattınız ya!"

Adam onu kıramayıp parayı aldı. Ve bu arada yanağına bir öpücük kondurdu.
Her nedense içi içine sığmıyordu. Eğer bütün mallarını bir günde satsa,
böyle bir mutluluğu bulamazdı. Çocuk, yavaşça yerinden doğruldu. Sanki
koltuk değneğine ihtiyaç duymuyordu. Sımsıcak bir tebessümle teşekkür
edip:

- "Babam haklıymış!" dedi. "Sakat olduğum için üzülmeme hiç gerek yok!
demişti."

Her Rüzgar Savuracak Bir Toz bulur,

Her Hayat Yaşanacak Bir Can Bulur,

Her Umut Gerçekleşecek Bir Düş Bulur

Bulunmayacak Tek Şey Senin Benzerindir
__________________
..Eskiden Yeterdim Kendime..Artardım Bile..Simdi Ne Yapsam Nafile..Kim Demiş Can Eskimez Diye..Bu Can Tedirgin Tende..Canda Eskimiş Bende..
Offline   Alıntı ile Cevapla
Tesekkür edenler:
djfd52 (13.03.08)
 
Alt 21.09.07, 11:19   #7
sudenur
Herkonu.com Fanatik
 
sudenur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Oct 2006
Mesajlar: 114
Tesekkür etmis: 58
Tesekkür almis 66 -> 35 Konu
Standart

CÜZDANDAKİKAĞIT

JohnC.Maxwell ve Jim Doman'ın "Etkili insan olmak"kitabındaki bir hikayeçok hoşuma gitti.Bir süre önce öğretmen olan Helen P.Mrosla ve matematikokuttuğu Mark Erkund hakkındaydı bu hikaye.Öğretmen anlatıyor:



Bir Cuma günüsınıfta işler yolunda gitmiyor gibiydi.Bütün hafta yeni bir konu üzerindeçalışmıştık.Öğrencilerin kendileri hakkında hayal kırıklığına uğradığınıve birbirlerine sinirlendiklerini hissettim.İşler çığırından çıkmadanönce bu tuhaflığı durdurmam gerekiyordu.Bunun için herkese,sınıftakiarkadaşlarını adını iki kağıda boşluk bırakarak listelemeleriniistedim.Sonra birbirleri hakkında düşündükleri en iyi şeyleri bulup bu kağıdayazmalarını söyledim.

Bu iş dersinkalan zamanının hepsini aldı ve öğrenciler sınıftan çıkarken hepsi kağıtlarınıbana verdiler.

O Cumartesi günüher öğrencini ismini ayrı ayrı kağıtlara yazdım ve onlar hakkında söylenenlerisıraladım.Pazartesi günü herkese listesini dağıttım.Bazıları iki sayfayıdoldurmuştu.Bir süre sonra tüm sınıf gülümsüyordu."Gerçektenmi?"diye fısıldadıklarını duydum."Bu kadar sevildiğimibilmiyordum!"

Bundan sonra sınıftahiç kimse bu kağıtların sözünü etmedi...Egzersiz amacına ulaşmıştı.Öğrencilerkendileri ve birbirleriyle mutluydular.

(Hikaye;yıllarsonra öğretmenin Mark Erkund'un Vietnam'da öldüğünü duyuşunu ve cenaze töreninianlatıyor.Öğrenci,savaştaki arkadaşlarına da öğretmeninden sıkça sözediyormuş.Cenazeden sonra,eski sınıf arkadaşlarının çoğuyla berabertoplanıyorlar.Mark'ın anne ve babası da orda,öğretmenibeklemekteler.Baba,cebinden bir cüzdan çıkartırken;"Sana bir şey göstermekistiyoruz"diyor.Ve öldürüldüğü sırada üzerinde bulunan cüzdanın içindendefalarca açılıp katlandığı belli olan iki defter sayfası çıkarıyor.)Baktığımanda tanımıştım.Mark'ın arkadaşlarının onun için düşündükleriniyazdığım kağıtlardı bunlar."Bunuyaptığınız için çok teşekkür ederiz,dediMark'ın annesi.Gördüğüngibi Mark buna çok değer veriyordu."

(Sonra oradakibütün arkadaşları,kendilerinin de kağıtlarını sakladıklarını anlatıyor.Birkısmı çalışma masasının üst çekmecesinde,Bir kısmı düğün albümünde,birkısmı da cüzdanlarında...)

"İşte oan oturdum ve ağladım"diyor öğretmen.


Bunca yetişkininsanın çocukluklarında ellerine geçmiş olan bir kağıt parçasını,dünyanınöbür ucundaki savaş alanlarına bile götürmesinin sebebinin ne olduğusorusuna ise;"önemsenmek" diye cevap veriyor kitap.Yasizce?..
__________________
Türküler söyledim sana duyuyormusun ?
Offline   Alıntı ile Cevapla
Tesekkür edenler:
Lottswism (05.07.14)
 
Alt 21.09.07, 11:21   #8
sudenur
Herkonu.com Fanatik
 
sudenur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Oct 2006
Mesajlar: 114
Tesekkür etmis: 58
Tesekkür almis 66 -> 35 Konu
Standart

İKİ SAMİMİ DOST



Çok samimi iki dost ve arkadaslardı. Fakat bir tanesi çok kurnaz , atılgan ve hareketli, diğeri ise çok saf , dürüst ve sessizdi.

Bir gün kurnaz olan arkadas , diger arkadasin yanina giderek islerinin bozuldugunu söyler ve kendisinden para ister. Samimi dostu onu hiç kirmaz ve elindeki bütün parayi arkadasina verir.

Arkadasi bu parayla islerini düzeltir. Bir süre sonra kurnaz olan yine arkadasinin yanina gider ve arkadasinin evlenmek üzere oldugu nisanlisini çok begendigini ve kendisine vermesini ister.

Arkadasi çok sasirir, ne diyecegini bilemez. Fakat aralarinda o kadar kuvvetli bir sevgi vardir ki arkadasina hayir diyemez, nisanlisini arkadasina verir.Zaman içinde Saf olanin isleri bozulur

ve birden arkadasi aklina gelir...(ben ona sıkıstıgında iyilik yapmistim diyerek) arkadasinin is yerine gider ve kendisine çalismasi için is vermesini ister.

Arkadasi ona is vermez.

Bizimki pismanlik ve üzüntü içinde geri döner ama yinede arkadasina kizamaz.

Bir gün sokakta dolasirken yanina hasta ve yasli bir adam yaklasir Fakir oldugu için ilaç alamadagini söyler.Bizimki yasli adamcagiza acir, istedigi ilaçlari alir ve adamcagiza verir.

Kisa bir süre sonra yasli adamin öldügünü duyar Yasli adam çok zengindir ve bütün mirasini kendisine birakmistir. Saf adam artik zengindir.

Biraz da sevdigi dostuna olankirginligiyla dostunun is yerinin karsisinda bir ev alir ve oraya yerlesir.

Bir gün evinin kapisini dilenci bir kadin çalar.

Yasli kadin çok aç oldugunu, kendisine yemek vermesini ister.

Bizim saf hiç düsünmeden kadini içeri alir karnini doyurur,Kimsesi olmadigini ögrendigi kadina ;

Kendisinin de yanliz oldugunu söyler ve bu evde birlikte yasiyalim sen evin islerini ve yemekleri yaparsin der, yasli kadin hiç düsünmeden kabul eder.

Bir süre sonra yasli kadin bizimkine, kendine uygun bir kiz bulup evlenmesini söyler, Bizimki böyle bir kizi nasil ulaşacagini, kendisinin tanidigi olmadigini söyler.

Yasli kadin ona uygun bir kiz tanidigini ve kendisiyle görüstürebilecegini söyler. Görüsmeler sonucunda evlenmeye karar verilir ve dügün davetiyeleri basilir.

Bizimkisi kirgin oldugu halde çok samimi dostunu yinede unutamamistir ...

Biraz da geldigi konumu görmesi açisindan samimi arkadasina da davetiye gönderir

Dügün günü gelir çatar .

Saf adam dügün salonunda bir seyler söylemek istegiyle mikrafonu alir ve baslar yasadiklarini anlatmaya ;

Eskiden çok sevdigim bir dostum vardi . Bir gün isleri bozulunca benden borç para istedi elimdeki bütün parayi verdim. Evlenmek üzere oldugum nisanlimi çok begendigini söyleyerek benden istedi.
Çok üzülerek onu da kendisine verdim . Çünkü biz gerçek dosttuk onun üzülmesini istemedim.
Islerim bozuldugunda onun fabrikasina gittim ve çalismak için kendisinden is istedim. Bana is vermedi.
Çok üzüldüm, ama yinede arkadasima kizmiyorum Çünkü biz gerçek dosttuk.



Bu konusma üzerine kurnaz olan arkadasi daha fazla dayanamaz mikrafonu
eline alir ve baslar konusmaya;

Benim de bir zamanlar çok sevdigim bir dostum vardi. Islerim bozuldugunda kendisinden para istedim, bütün parasini bana verdi. Sonra ondan nisanlisini istedim, üzülerek
nisanlisini da verdi .

Nisanlisini istememin nedeni o kadinin arkadasima layik olmamasiydi .

....... Kendisi çok saf oldugu için arkadasimi o kadindan bu sekilde kurtardim.

Isleri bozuldugunda gelip benden is istedi,

Arkadasimi kendi emrimde çalistiramazdim, o yüzden is vermedim

Günün birinde karsilastigi yasli adam benim babamdi.

Babam ölmek üzereydi, onu arkadasimin yanina ben gönderdim ve mirasini ona ben biraktirdim.

Evine gelen dilenci kadin benim annemdi

Ona bakip iyi yasamasini saglamak için gönderdim.

Su anda evlenmekte oldugu kisi de benim kiz kardesim.

Onu arkadasimla evlenmesine ben ikna ettim

Herşey senin içindi...

İnsan dostu için yaptıklarını mecbur kalmadıkça açıklamaz..

Tüm yakınlık duyduklarınıza birde bu gözle bakın...
Siz farketmeden sizin için kim bilir neler yaptılar. [sadece sizin için]
__________________
Türküler söyledim sana duyuyormusun ?
Offline   Alıntı ile Cevapla
Tesekkür edenler:
BillieDilk (31.08.14), Lottswism (22.06.14)
 
Alt 21.09.07, 11:59   #9
sudenur
Herkonu.com Fanatik
 
sudenur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Oct 2006
Mesajlar: 114
Tesekkür etmis: 58
Tesekkür almis 66 -> 35 Konu
Standart

BALON


Kücük cocuk, baloncuyu büyülenmis gibi takip ederken, saskinligini gizliyemiyordu. Onu hayrete düsüren sey, "Bizim eve bile sigmaz" dedigi o güzelim balonlarin adami nasil havaya kaldirmadigi idi. Baloncu dinlenmek icin durakladiginda o da duruyor ve sonra yine takibe koyuluyordu. Bir ara adamin kendisine baktigini farkederek ona dogru yaklasti ve bütün cesaretini toplayarak:

-Baloncu amca, dedi. Biliyormusun benim hic balonum olmadi.

Adam cocugu söyle bir süzdükten sonra:

-Paran var mi? diye sordu, sen onu söyle.

-Bayramda vardi, diye atildi cocuk, önümüzdeki bayram yine olacak.

-Öyleyse bayramda gel, dedi adam. Acelem yok, ben beklerim. Cocuk sessizce geri döndü. O ana kadar balonlardan ayirmadigi gözleri dolu dolu olmus, yürümeye bile mecali kalmamisti. Bir kac adim attiktan sonra elinde olmadan tekrar onlara baktiginda, gördüklerine inanamadi. Balonlar, her nasilsa adamin elinden kurtulmus ve yol kenarindaki büyük bir akasya agacinin dallarina takilmisti. Cocuk, olup bitenleri büyük bir merakla takip ederken, baloncu ona dogru dönerek:

-Kücük, diye seslendi.

Balonlari agactan kurtarirsan birini sana veririm. Yapilan teklif, yavrucagin aklini basindan almisti. Kosarak agacin altina dogru yöneldi ve ayakkabilarini aceleyle firlatip tirmanmaya basladi. Hedefine adim-adim yaklasirken duydugu heyecan, bacaklarini kanatan akasya dikenlerinin acisini hissetirmiyordu. Sincap cevikligiyle balonlara ulastiginda bir müddet onlari seyretti ve dallara dolanan ipi cözerek baloncuya sarkitti. Ancak balonlardan birisi iyice sikistigindan digerlerinden ayrilmis ve agacta kalmisti. Cocuk onu kurtarmaya kalkissirsa, dikenlerden patlayacagini cok iyi biliyordu. Ister istemez balonu yerinde birakip asagiya indi ve adama dönerek:

-Birini bana verecektiniz, dedi. Hangisi o?
Adam elini tersiyle burnunu sildikten sonra:

-Seninki agacta kaldi evlat, dedi..... Istersen cik al.

Cocuk bu sefer ayakta bile duramadi. Kaldirim kenarina oturup baloncunun uzaklasmasini beklediken sonra, dallar arasinda parlayan balona uzun uzun bakarak:

"Olsun" , diye mirildandi "Olsun." Agacin üzerinde kalsa da, balonum var ya artik.
__________________
Türküler söyledim sana duyuyormusun ?
Offline   Alıntı ile Cevapla
 <<Ne Çok Şey Derdin Sen>>
Alt 21.09.07, 20:21   #10
rayiha
Moderator
 
rayiha - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2006
Mesajlar: 349
Tesekkür etmis: 289
Tesekkür almis 145 -> 36 Konu
Standart <<Ne Çok Şey Derdin Sen>>

Çiçeğim derdin bana;
Sensiz geçen günlerde çiçeğinin boynu büküldü***8230;yüzünü dahi güne$e dönemiyor çiçeğin, sensiz derin bir karanlığa mahkum oldu...
Çiçeğin seni çok özlüyor!

Meleğim derdin bana;
Sensizken meleğinin kanadı kırıldı, uçamıyor artık mutluluktan bulutlara, çünkü acı içinde kalbi kan ağlıyor yokluğunda...
Meleğin seni çok özlüyor!

Cennetim derdin bana;
Sensizken cennetin cehennem ate$lerinde alev alev yanar.. Ruhum can çeki$iyor..
Cennetin seni cok özlüyor!

A$kım derdin bana;
Sensizken a$kın yükseklerden derin karanlıklara dü$üyor***8230;dü$üyor***8230;dü$üyor ve dü$üyor..
A$kın seni çok özlüyor!

Bebeğim derdin bana;
Sensizken bebeğinin gözü hep ya$la dolu..hep yokluğunun sızısı içinde kan ağlıyor..
Bebeğin seni çok özlüyor!

Birtanem derdin bana;
Sensizken birtanen bin parçaya bölündü acıyla doldu..Her rüzgarla parçaları dört bir yana savruldu..
Birtanen seni çok özlüyor!
Hayatım derdin bana, ya$ama sebebimsin derdin;
Sen ya$ama sebebin olan, hayatım diye adlandırdığın ***8222;beni***8220; acıyla boğdun yokluğunda..
Hayatın seni çok özlüyor!

Bilmediğin ise benim gerçekleri biliyor olmamdı, zaten en ağırıda yalan sözlerin oldu.. Ben doğrularını bekledikçe, sen yeni yalanlarınla geldin bana..Beni tekrar tekrar öldürdün.. $imdi ya$ayan ölüden farkım kalmadı, ama yinede ba$ımı dik tutmaya calı$ıyorum. Sen bana o kadar acıyı ya$atmı$ken ben yinede içimdeki sevgimle besleniyorum ve her elim semaya kalkmasında senin için mutluluğun için dua ediyorum..

Ve soruyorum $imdi sana ***8222;beni sevdiğinde mi yalandı..?***8220;
Özledim,çok özledim.. Saf ve temiz duygularla, yalansız ve riyasız sevilmeyi özledim
!
__________________
Benim Sevdam Kırmızı
Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 11:06 .

Powered by Herkonu team