Geri git   A-Z ye Herkonu > Politika-Ekonomi

 
 
Seçenekler Stil
 
 Tarikat Kapisi (2)
Alt 30.09.07, 02:22   #11
SAHmerdan
Herseyden Haberi Var
 
SAHmerdan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Dec 2005
Mesajlar: 1.685
Tesekkür etmis: 117
Tesekkür almis 330 -> 106 Konu
Standart Tarikat Kapisi (2)

Tarikat Kapisi

Dört Kapi Kirk Makam inanc ve felsefesinde ruhsal takamülün ikinci kapisi olan Tarikat Kapisi, Haci Bektasi Veli***8217;nin deyimiyle ***8216;ikrar verip bir yola girme***8216; kapisidir. Bu kapida yola girmek icin pir talibi olgunluk derecesini ölcmek icin bir imtihana tabii tutar. Bu imihan cesitli bicimlerde olabilir. Kisi bu imtihani basarirsa, o zaman tarikata (yola) alinir. Bu imtihan cesitlerinden bir kac örnek verelim:

Yakin cagda yasamis Alevi bilgelerinden Meluli Bektasi tarikatina girmek ister. Kendisine tabi kilinan imtihan söyledir:yakin bir köye gidip orda anadan üryan soyunarak kendi köyüne kadar yürümesi istenir. Bu imtihanla Meluli***8217;nin toplumsal baskilari ve horlanmayi ne oranda astigini; ahlak anlayisinin ne oldugunu bilmek isterler. Meluli tarikata girmek icin kendisinden isteneni yapar. Meluli***8217;deki bu cesareti gören bektasi dervisleri hemen Meluli***8217;yi yari yolda karsilar ve kendisine yeni elbiseler verirler.

Bagdat sehrinin valisi olan Cüneydi Bagdadi, genclik yillarinda tarikata girmek ve bir yola baglanmak ister. Ustasi Sibli, yola girmek icin valiligi birakip, Bagdat sokaklarinda dilencilik yapmayi göze alip alamayacagini söyler. Cüneydi Bagdadi bunu kabul der ve eski yasantisina dair ne varsa hepsini terk etmeye hazir oldugunu ispat eder. Bagdadi***8217;ye piri Sibli tarafindan önerilen ve bir cesit imtihan niteliginde olan bu öneriden maksat, Bagdadi***8217;nin valilik yaptigi yillarda edinmis oldugu büyüklük hirsini (nefsini) törpülemektir.

Tarikat piri tarikata baglanmak isteyen talibi coguncasi sözlü olarak ta uyarir.***8216;Gelme gelme, gelirsen dönme, gelenin mali dönenin cani***8216; ***8218;Bu yol atesten gömleki demirden leblebidir, bu yola girmeye karar vermeden önce bir daha düsün***8216;, der.

Haci Bektasi Veli bu yolun ne denli zor ve cileli oldugunu, her kisinin degil, er kisinin sürebilecegini söyler. Yolun(tarikatin) inceligini söyle anlatir: ***8216;Yolumuz baris, dostluk ve kardeslik yoludur. Ýcinde kin, kibir, kiskanclik, ikircilik gibi huyu olanlar bu yola gelmesinler***8216; der.

Tarikat kapisinin özelliklerinden biri de bu kapida ikrar verip musahip (ahiret ve yol kardesi) tutulmasidir. Musahip evli ve yola girmek isteyen ciftler arasinda olur. Yine geleneksel olarak pir, mürsidin ve rehberin de yardimci oldugu bir ayin esliginde yapilir. Yola girenlere pir yolun duasini verirken diger yandan da onlara ögüt verir. Onlari Kamil ve olgun insan olma yolunda manevi yönden hazirlar. Cemiyet icerisinde olgun ve örnek insan olma yolunda ilerler.

Ikinci önemli özelligi ise ***8218; mürsidi Kamile yani ustasina kendi rizaligiyla teslim olmasi ve ser verip tarikat sirlarini kimseye vermemesi, saglam bir karikat disiplini elde etmesidir.

Tarikata giren insanin kendini ve tarikatini disardan gelecek her türlü tehlikeye karsi koruyabilmesi icin gerektiginde nasil takkiye etmesi (saklama***8216; si) gerektigini ögrenir.

Alevi tarikat geleneginde düsünce ve inancini yeri geldiginde takkiye etmenin iki önemli gerekcesi vardir: Toplumsal yasamda kendilerini dis düsmanlardan korumak, onlarin saldiri ve baskilarini aza indirgemek ve her mertebenin bilgisini her insana söylememek, bu vesileyle, tasiyamayacagi bilgi yükünü o insana yüklememektir.

Tarikat Kapisi, ikrar ve musahip tutma kapsi demistik. Musahipler, hayatin her alaninda bir birinin yardimina kosar ve ciktilari ortak yolculukta birbirinin aynasi olurlar. Bir cesit ailesel komün anlamina da gelen musahiplik, dayinismanin, yardimlasmanin vebölüsümcülügün en güzel örnegidir. Ünlü mutassavvuf Sey Bedreddin***8217;in dedigi gibi, Musahiplikte ***8216;Yarin yanagindan gayri her sey ortaktir***8216;. Sevincleri, mutluluklari, güzellikleri oldugu kadar acilari, zorluklari da paylasirlar. Musaibler birbirinin cocuklarini kendi cocuklarindan ayri tutmaz. Alevi geleneginde bunun sayisiz örnegi vardir. Sayet musahiplerden biri hakka yürürse, diger musahip, onun cocuklarinin ve ailesinin gecimini üstlenir.

Anadolu Alevi geleneginin disinda musaip tutmadan da tarikat kapisina gelmek mümkündür.

Tarikat kapisini, bir kendini arama, özünü bulma, kisacasi bir ice kapanma kapisi olarakta tanimlayabiliriz. Sufiler bu hali tirtilin kelebege dönüsmesi icin kendi etrafina koza yapma durumuyla da mukayese ederler. Ýpek böcegi cevreden gelecek olan olumsuz etkileri azaltmak icin kendi etrafina bir koza örer. Amaci bu koza icerisinde bir dönüsüm sürecinden gecerek rengarenk bir kelebege dönüsmektir. Ýste, tarikat kapisini bu ****fora benzetebiliriz. Sufiler tarikat kapisini, yani kisinin özede giden ve köklü bir ruhi dönüsümden gecen yolu bu sembolle ifade etmislerdir.

Kisi bu mertebede pirinin yardimiyla hayatin ve esyanin zahiri yüzünü birakarak batini yüzüne döner. ***8216;Nereye dönersen Allahin sureti ordadir***8216; sözünden harekete, bilinc altina yerlesmis mabutlardan birer birer uzaklasir. Büyük sufi üstad Seyh Bedreddin***8217;in ***8216;kimi insanlar paraya, sana, söhrete, mevki ve makama tapar da Allha taptigini zanneder***8216; sözünü anlamaya baslar.
Evliyalar sahi Haci Bektasi Veli***8217;nin ***8216;Hararet nardadir sacta degildir, akil bastadir tacta degildir, her ne arar isen kendinde ara, Kudüs***8216;te, Mekke***8217;de, Hacc***8217;da degildir***8217; sözleri tarikat kapisindaki bireyin ic dünyasina isik tutar. Seriat ehli gibi Allaha ulasmak icin Mekke***8217;ye gitme geregi duymaz. Zira, Allaha bakis acisinda ve bu aciyi elde edecek ruhsal olgunluga erismistir. Onun icin Allah , sekil ve bicimden uzak, varligin özüne yansiyan kuvvet ve kudret olarak tasavvur edilir.

Anasiri erba ögretisine göre ates elementini simgeleyen tarikat kapisi, dissal ve yüzeysel kavranan dünyadan icsel ve deruni yasantiya bir gecistir. Seriat kapisinda ögrendigi kurallarin bilinc ve ruhun tekamülü icin bir arac oldugunu idrak etmeye baslayinca o kurallarin ebedi ve hakiki olmadigini bilir, bu yüzden o kurallara daha baska bir göz ile bakar.

Tarikat ocaginda pismek ve nefsin tozlarindan kalp gözünü arindirma yolunda Yunus Emre tam kirk yil dergaha hizmet der. Dört kapiyi tamamlamasi tam kirk yilini alir, ve bu sürecin sonunda büyük bir dervis-ozan olur.

Yol ayni olmasina nazaran her pirin kendine göre bir egitim metodu ve aydinlatma yöntemi vardir. Alevilikte, ***8216;yol bir sürek binbir***8216; denmesinin nedeni budur. Hakikat (Allah) tektir fakat ona giden yollar yaratilmis nefislerin sayisi kadar coktur.
Bir mürsidin hakiki bir mürsit olmasi icin su temel vasiflara sahip olmalidir:

1. Dört Kapi Kirk Makamdan gecmis, Kamil Ýnsan olmus.
2. Hakla Hak olmus, zahiri gözündeki perdeler ortadan kalkmis olmali.
3. Batini yani Ledün ilmine hayiz oldugu kadar zahiri dünyanin ilmine ve bilgisine de sahip olmali.
4. Kendisine gelen her talibi irsaat edebilme kabiliyetine sahip olmali.
5. Hosgörü, paylasim ve yardimlasici bir yapida olmali.
6. Hic bir insani digerinden ayri görmemeli, zahiri farkliliklari önemsememek, adaletli olmak.
7. Sadece bireysel degil, toplumsal alanda da irsat edebilmeli, ayinler ve cem yürütebilmeli, toplumun ruhi durumunu iyi sezebilmeli.
8. Dili ne söylerse, kalbi onu tastiklemeli, özüyle sözü bir olmalidir.
9. Sözünde sabit ve sadik olmali
10. Talibinin rüyasindan onun icinde bulundugu sikintiyi ya da onun ahvalini anlamli ve ona uygun manevi ilaci vermektir.

Bu saydigimiz özellikler, ayni zamanda dördüncü kapi olan sirri hakikat kapisinin da temel özellikleridir. Ancak bu kapida insan bu özellikleri kazanarak , mürsit makamina gelerek insanlari irsat eder. Biz tarikat kapisina tekrar dönelim.
Haci Bektasi Veli bir nefesinde tarikatta yani dergahta ki yasantiyi ve paylasim, bölüsüm, ve birlikteligi söyle yansitmaktadir:

***8216;Dostumuzla beraber yaralanir kanariz
Her nefeste ask ile yaradani anariz
Erenler meydanina vahdet ile gir de gör
Kirk budakli samdanda kirkimiz bir yanariz.

Rengimiz güldür bizim, gül gibi acacagiz
Gönüllere asl ile sevgiler sacacagiz
Hak Hakikat yolunda bir yüzümüz var bizim
Oldugumuz gibiyiz öyle kalacagiz***8217;

Tarikat kapisini bir bakima yeniden dogma kapisi olarak ta görebiliriz. Tipki, tirtilin koza icerisinde yeterince olgunluga ulasinca kendi ördügü kozayi yirtarak, gögün derinligine dogru, renga renk bir kelebek olarak ucmasi gibi.

Tarikat ve dergahin toplumsal acidan islevine bir bakacak olursak, toplumsal yasami agir agir degistirdigini ve tek tek bireyleri yetistirerek birer olgun insan olarak topluma tekrar saliveren birer insan yetistirme ocaklari oldugunu görürüz.
Alevi dergahlarini diger dergahlardan ayiran özelliklerden biri de, kadinlarin da ayinlere ve törenlere katilmasi, dergahlarda ruhsal olgunlugun ve manevi tekamülün etkisini artirmak icin semah, nefes, deyis ve müzikten de faydalanilir. Semahlar nerdeyse basli basina bir ayin, ibadettir.

Tarikat ehli olan insan seriat ehli gibi Allahi yerde veya gökte aramaz, onun varligina bir mekan isnad etmez. Ýbadet onun icin korktugu bir tanri karsisinda yalvarmalar ya da cenneti elde etmek icin yaranmalar degil, vijdanin sesi olarak kendisine yansiyan hakikati daha iyi hissede bilmek ve yasamak icin bir özün arindirilma ve olgunlastirilmasi, nefsin terbiye edilmesi icin yapilan sessiz zikirdir.
Tarikat kapisinin önemli bir özelligi de ,hösgörü, engin gönüllülük, merhamet, sevgi ve adalet gibi temel degerlerin özümsetildigi (icsellestirildigi) bir mertebe olmasidir. Yeri gelmisken, Haci Bektasi Veli ile ilgili anlatilan bir menkibeyi aktaralim burda:

Bir rivayete göre, adamin biri 30 yil daglarda eskiyalik yapar, yol keser, adam öldürür, soyunlar yapar.....ve sonunda bu hayattan bikar. Düze inip insanlarin arasina karisarak siradan bir hayat sürdürmek ister. Vijdanini rahatlatmak ve icindeki sucluluk duygusundan biraz da olsa kurtulmak icin bir dergaha baglanip cile doldurmak ister. Dagdan düze inerken dergaha eli bos gitmemek icin yoluna cikan bir sürüden son bir defa bir koyun gasbeder.

Önce, adini ve ününü duydugu Mevlana Celalettin***8217;e gider ve istegini anlatir. Mevlana bunun üzerine, dergaha getirdigi kurbanin helal mi yoksa haram mi oldugunu sorar. Eskiya, durumu anlatir ve haram lokma oldugunu söyler. Mevlana bu cevaba su karsiligi verir: ***8216;Bizim dergahimiza haram lokma giremez, ben seni bu vaziyette dergaha kabul edemem ***8216; der ve geri cevirir. Esliya, daha fazla üsteleyince, Mevlana ona, Haci Bektasi Veli***8217;ye gitmesini tavsiye eder. Ve onun büyük bir zat oldugunu, her müskülü cözdügünü söyler.

Eskiya, sevki kirilarak ta olsa, erinmez, icindeki bir parca umutla Haci Bektasi Veli***8217;ye gider. Epey aramadan sonra, onu bir dag basinda dervisleriyle muhabbet ederken bulur. Huzuruna varir ve durumu anlatir. Eski hayat tarzina son vermek istedigini, bir dergaha baglanmak ve onun erkani dogrultusunda yasamak ve herkes gibi siradan bir hayat sürmek istedigini ancak bunun icin Mevlana hazretlerine gittigini, kurbanin helal olmayisindan dolayi dergaha kabul etmedigini söyler. Bunun üzerine Haci Bektasi veli eskiyaya döner ev sunu sorar:***8217; Bundan sonra bir daha kötülük etmeyecegine ve eski yasantisini kökten terk edecegine yemin eder, söz verirmisin***8217; der. Eskiya, bunu yürekten aruzadigi icin ictenlikle söz verir. Haci Bektasi Veli, bunun üzerine, dervislerine döner ve onlara kurbani alip kesip, pisirip canlara dagitmasini söyler. Hünkarin bu davranisi, ekiyayi bagisladigini, onu kazanmak icin merhamet gösterdigini ve engin bir hosgörüye sahip oldugunun bir isareti olarak menkibeye yansir.

Bu hosgörünün temelinde insanda tarisal bir özün oldugu inac ve felsefesi yatar. Yunus Emre***8217;nin. ***8216;yaradilani sev yaradan dan ötürü***8217; özdeyisi buna isaret eder. Bu anlayis cemlerde uygulanan yarginin, ayinle ic ice gecmis olmasinin bir delilidir.

Alevilikteki yargi ve adalet sistemini bir esini ne diger dinlerde ne de modern toplumlarda görebiliriz. Her iki adalet sisteminde de sucluyu cezalandirmak vardir. Suclunun benzeri sucu yeniden islemesinin önünde, bu sistemlerin isleyis biciminden kaynaklanan bir engel yoktur. Bu cezalar her sistemde ayri ayridir. Örnegin, ortodoks-Ýslamda el kesmeden, taslamaya kadar bir dizi cezalar uygulanir ve halen de uygulanmaktadir. Modern ülkelerdeise, hapis cezasindan sürgüne, idam cezasindan timarhane cezasina kadar uzanir.

Oysa Alevilikte, sucluyu cezalandirmak degil, islah ederek yani olgunlastirarak, tekrar topluma kazandirmaktir. Böylelikle benzeri suclari islemesini nefsi emareleri ortadan kaldirilarak olgunluga dogru yol almasi saglanmis olur.

Tarikat kapisinda olan bir talip, bütün insanligi bir aile gibi görür. Zahiri farkliliklari asmis, bunlari ayni özün birer yansimalari olarak görmüs, insani insanin aynasi bilmis, bir bilgelik isigini yakalamis olan tarikat ehli, kendini bilmeye basladigi nisbette icdünyasi aydinlanir ve ilahi aska yaklasir.

Mürsit tarikat kapisindaki mürüdünün-talibinin özündeki ilahi aski tutusturmussa artik talip yavas yavas marifet makamina gelmekte demektir. Dergah yasantisinda edindigi tecrübe ve ilimi sergileme, marifetini gösterme asamasina gelmisdir. Dergahi mürsidin rizasi ile terk eder.
__________________
Offline  
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 12:08 .

Powered by Herkonu team