Geri git   A-Z ye Herkonu > Genel Konular

Cevapla
 
Seçenekler Stil
 
 
Alt 11.10.07, 11:52   #61
simarik_kiz
Site Ondan Sorulur
 
Üyelik tarihi: Aug 2006
Yaş: 36
Mesajlar: 515
Tesekkür etmis: 65
Tesekkür almis 164 -> 81 Konu
Standart

ölen sevgili

ÖLEN SEVGİLİ
Sabah uyandiginda midesinde bir yanma hissetti. Yanmanin nedeni aksam
yedikleri degil,uyanir uyanmaz bugün yapacaklarinin aklina gelmesiydi.
Bugün
2 yildir götürmeye çalistigi bir birlikteligi bitirecekti.

Aslinda bunu yapmakta geç bile kalmisti.
´Bitmeli dedi içinden, her gün bu tatsiz uyanis bitmeli.´
Genç adam bunlari düsünürken surati sekilden sekile giriyordu. Süratle
giyinerek disari çikti. Bugüne kadar hiç bekletmemisti onu, simdi de
bekletmemeliydi. Istanbul, soguk ve yagmurlu bir Nisan ayi yasiyordu.
Genç
adam gökyüzüne bakarak iç geçirdiÿÿÿÿ;
´Bulutlar bizim yasayacaklarimizi biliyor. onlar bile agliyor
halimize...´
BULUSMA VAKTI...
Artik Kadiköy iskelesindeydi. Birkaç dakikalik beklemeden sonra
karsidan kiz
arkadasinin geldigini gördü. Simdi midesindeki agri daha da artmisti.

Besiktas´a geçtiler. Yolculuk sirasinda hiç konusmadilar. Genç kiz,
sevgilisinin bu durgunluguna anlam verememisti. Nereden bilecekti bugün
ayrilik çanlarinin çalacagini...

Besiktas´a geldiklerinde bir cafede oturdular. Genç kiz anlamisti
sevgilisinin kendisine bir sey söylemek istedigini.
´Bana birsey mi söylemek istiyorsun´ diye sordu. Genç adam, gözlerini
kaçirarak
´Evet´
dedi. Genç kiz heyecanlanmisti, biraz da sinirlenerek
´Söylesene, ne diye bekliyorsun´ dedi.
Genç adam içini çektikten sonra
´Sence biz nereye kadar gidecegiz?´ diye sordu. Genç kiz,
´Bunu sorma geregini niye duydun?´ diye yanit verdi. Genç adam söze
basladi...
´´Birkaç ay önce aksam 23:00 civarinda sana telefon açip senin için
yazdigim
siiri okumak istemistim. Sen bana
´Sirasi mi simdi canim yaa, isin gücün yok mu?´demistin. Biliyormusun o
an
nakavt olan bir boksör gibi hissettim kendimi. Özür dileyip telefonu
kapatmistim. Daha sonra da bu siiri benden hiç istememistin. Geçenlerde
hasta olup yataklara düstügümde arkadaslarimla birlikte sen de gelmis,
Meralin
´Sen sanslisin, sevgilin sana bakar´ sözüne Isim yok da sana mi
bakacagim,
annen baksin´ demistin. Hatirladin mi?´´

DUYGUSALLIGI SEVMEM...
Genç kiz,
´Biliyorsun ben duygusalligi sevmiyorum. Hem hasta bakici gibi
göründügümü
de kimse söyleyemez´ diye yanitladi. Genç adam güldü,
´Evet canim haklisin. Zaten olmak istesen de bu kalbi tasidigin sürece
hasta
bakici, hemsire falan olamazsin.´
Genç adam devam etti...
´Bana simdiye kadar kaç kere sabahin erken saatlerinde güzel
sözcüklerden
olusan bir mesaj çektin? Hiç... Hatta günün hiçbir saatinde çekmedin.
Duygusalligi sevmeyebilirsin. Ama sen seni seven insanlari da mutlu
etmeyi
sevmiyorsun. Halbuki ben senin tam tersine kendimden çok insanlari
mutlu
etmeyi seviyorum. Seni tanidigimdan beri her sabah, her aksam, her gece
yani
seni andigim her saat tatli bir mesajim vardi senin için biliyormusun?
Seninle ben AKLA KARA gibiyiz.´
Genç kiz anlamisti,
´Yani ne istiyorsun benden sair olmami mi?´ Genç adam tekrar gülümsedi
içinden. Dün gece verdigi ayrilik kararinin ne kadar dogru oldugunu
düsündü.
´Hayir´ dedi,
´Sair olmani istemiyorum. Olamazsin da...

BIZ AYRILMALIYIZ.
Ayrilirsak ikimiz için de en
hayirlisi olacak.´ Genç kiz sasirmisti,
´Neden ama? Ben seni seviyorum. Senin de beni sevdigini saniyordum.´
Genç
adam iç çekerek
´Hayir canim, sen beni sevdigini saniyorsun. Eger beni sevseydin simdi
baska
seyler konusuyor olurduk´ dedi. Genç kizin gözleri yasarmisti. Genç
adam
cebinden çikarttigi mendili uzatti, genç kiz gözyaslarini silerek
´Sen bilirsin, umarim beni bir baskasi için birakmiyorsundur...´ dedi.
Genç
adam
´Nasil böyle bir sey düsünürsün, senden baska kimse olmadi ve uzun
zaman da
olacagini sanmiyorum´ yanitini verdi. Genç adam ve genç kiz iki sevgili
olarak oturduklari masada artik iki yabanciydilar. Birkaç dakika
sessizce
oturduktan sonra Genç kiz,
´Kalkalim istersen´ dedi. Genç adam
´Ben biraz daha burada kalmak istiyorum, istersen sen kalkabilirsin´
diye
yanitladi. Genç kiz
´Tamam o zaman sana mutluluklar dilerim´ diyerek elini uzatti. Genç
kizin
sesi ve eli titriyordu. Genç adam,
´Istersen arkadas kalabiliriz´ dedi ve birbirlerine son kez sarildilar.
´BEN DOGRU YAPTIM...´
Genç adam dogru yaptigina inaniyordu. Eve döndügünde yürümekten bitap
bir
haldeydi. Odasina girdi. Gece bitmek bilmiyordu. Sabah erken kalkip ise
gidecekti, uyumaliydi. Birkaç saat sonra uykuya dalmayi basardi. Sabah
7´de
saatin ziliyle uyandi. Evden çikacagi zaman cep telefonuna bakti, mesaj
ve
10 cevapsiz arama vardi. Yorgun oldugu için duymamisti telefonun
sesini.
Aramalar ve mesaj sevgilisindendi. Heyecanla mesaji açti, sunlar
yaziyordu:

SADECE ONLARI SEVMEYI SEVDIM,
HEPSINI ONLARSIZ YASADIM DA,
BIR SENI SENSIZ YASAYAMIYORUM,
BU ASKI TEK KALPTE TASIYAMIYORUM,
SANA YEMIN GÜZEL GÖZLÜM, BIR TEK SENI SEVDIM,
VE SENI SEVEREK ÖLECEGIM, ELVEDA BIRTANEM...
Genç adam sasirmisti. Onu tanidigi günden beri ilk defa siir aliyordu
ve
üstelik sabahin besinde yazmisti. Heyecanla onu aradi, telefonu yabanci
bir
ses açti. Genç adam
´´Nalan´la görüsebilir miyim?´´ dedi. Ama karsisindaki agliyordu,
hiçkira
hiçkira hemde...
´Ben onun annesiyim yavrum, kizim bu sabah intihar etti. Gece sabaha
kadar
birilerini arayip durdu. Sabah odasinin isigini sönmemis görünce
girdim.
Yavrum kendini asmisti....´

YIGILIP KALDI...
Genç adam beyninden vurulmusa döndü. Bir gün önceki mide agrisinin iki
katini çekiyordu simdi. Oldugu yerde yigilip kaldi...
Birkaç ay sonra iki doktor konusuyordu hastanede. Doktarlardan biri
digerine
karsidaki hastanin durumunu soruyordu. Doktor yanit verdi...
´Haaa o mu? Üç ay önce getirdiler. Kendisi yüzünden bir kiz intihar
etmis. O
günden sonra cep telefonunu elinden hiç birakmamis. Devamli bir seyler
yazip
birine yolluyor. Geçenlerde merak ettim. O uyurken gönderdigi numarayi
aradim. Numara 3 ay önce iptal edilmis. Gelen mesajlarda bir siir var.
Bu
adam duygusal mi bilmem ama benim anladigim kadariyla siiri yazan çok
duygusal biriymis...
´ÇEVRENIZDEKI INSANLARIN NE HISSETTIGI YA DA NE DÜSÜNDÜGÜNDEN O KADAR
EMIN
OLMAYIN,
BAZEN BIR KALBIN, IÇINDE NELER SAKLADIGINI ÖGRENDIGINIZDE HERSEY IÇIN
ÇOK
GEÇ OLABILIR...´
__________________




[ «« SeNiN KaDeRiNe YaZiLMi$ KaNDiRMaK»» ]
Offline   Alıntı ile Cevapla
Tesekkür edenler:
sweettt (11.10.07)
 
Alt 11.10.07, 11:54   #62
simarik_kiz
Site Ondan Sorulur
 
Üyelik tarihi: Aug 2006
Yaş: 36
Mesajlar: 515
Tesekkür etmis: 65
Tesekkür almis 164 -> 81 Konu
Standart

ASLA YALAN SÖYLEME

Eski zamanlarda, insanlar ilim öğrenmek için çok çalışırlar, her türlü güçlüklere katlanırlardı. Küçük yaşlarında köylerinden, ailelerinden ilim öğrenmek için ayrılırlar, yıllarca onlardan uzaklarda zor şartlar altında yaşarlardı.

Seyyid Abdulkadir***8217;in de küçük yaşta içine öğrenme arzusu düşmüş, bunun çarelerini aramaya başlamıştı. Sonunda dayanamadı, annesine gelerek;

-Anneciğim, ilim öğrenmek için Bağdat***8217;a gitmek istiyorum...dedi.

Annesi ise;

-Senden ayrılmaya gönlüm razı olmuyor. Ancak seni de Allah yolundan alıkoymak istemem.

Annesi Abdulkadir için yol hazırlıkları yaptı. En sonunda da oğluna lazım olur diyerek, 40 altını kaybetmemesi için bir kese içinde yeleğinin koltuk altına dikti. Sonra oğlunun gözlerinin içine bakarak şöyle dedi;

-Sana son olarak nasihatim şudur ki, eğer beni ve Allah***8217;ı memnun etmek istiyorsan asla yalan söyleme, doğruluktan ayrılma. Allah her zaman ve her yerde doğruların yardımcısıdır.

Seyyid Abdulkadir annesine söz verdi ve ağlayarak elini öptü. Bağdat***8217;a giden bir kervana katılarak yola çıktı.

Hemedan yakınlarında dar bir geçide girdiklerinde kervanda bir bağrışma koptu. Eşkıyalar kervana saldırmışlardı. Bir anda bütün sandıklar yere yıkıldı, eşyalar yağma edilmeye başlandı. Haydutlar kervandakilerin neyi var neyi yoksa hepsini alıyorlardı. Eşkıyalardan biri de Abdulkadir***8217;in yanına geldi. Onun fakir haline bakarak şaka olsun diye;

-Söyle bakalım senin neyin var fakir çocuk?

Abdulkadir;

-Yalnız 40 altınım var, diye cevap verdi. Haydut önce şaşırdı sonra gülmeye başladı. İnanamadı ve tekrar sordu;

-Doğru mu söylüyorsun?

Abdulkadir:

-Evet, doğru söylüyorum, 40 altınım var.

Eşkıya meraklandı. Abdulkadir***8217;i elinden tutup reislerine götürdü.

Durumu reislerine anlattı. Haydutların başı;

-Senin 40 altının varmış, doğru mu bu?

Abdulkadir;

-Evet doğru.

Reis;

-Söyle bakalım. Onu nereye sakladın?

Abdulkadir;

-Hırkamın içinde koltuğumun altında saklı.

Bunun üzerine haydutlar hırkasının içinde, koltuğunun altında saklı bulunan 40 altını bularak reislerine verdiler. Herkes çok şaşırmıştı.

Reis hayretle sordu;

-Peki evladım, sen niçin üzerinde altın olduğunu söyledin? Eğer bize söylemeseydin onları bulamazdık.

Abdulkadir;

-Ben annemden ayrılırken, asla yalan söylemeyeceğime dair söz vermiştim. Arkadaşınız senin bir şeyin var mı diye sorunca, altınlarım olduğunu söyledim. 40 altın için verdiğim sözden döneceğimi mi zannediyorsunuz?

Bu sözleri duyan haydutların reisi çok şaşırdı ve derin bir düşünceye daldı. Sonra etrafındakilere dönerek;

-Yazıklar olsun bizlere. Bu çocuk kadar olamadık. Bu çocuk annesine verdiği sözünden dönmemek için her şeyini veriyor. Bizler ise Allah***8217;a söz verdiğimiz halde, hiçbir zaman verdiğimiz sözlerde durmadık. O***8217;nun yapma dediklerini yaptık yarın Allah***8217;ın huzuruna çıktığımızda halimiz nice olacak?

Sonra şöyle devam etti:

-Sizler şahit olun. Şuanda bu çocuk benim kötü yoldan dönmeme sebep oldu.Şimdiye kadar yaptığım bütün günahlarım için pişman olup tövbe ediyorum. Bundan sonra iyi bir insan olup, Rabbim***8217;in sevmediği işleri yapmayacağım.

Reislerine çok bağlı olan haydutlar hep bir ağızdan;

-Reisimiz, biz senden ayrılmayız.Sen hangi yolda yürürsen biz de o yolda yürürüz diyerek hepsi birden pişman olup tövbe ettiler.

Kervandaki insanlardan ne aldılarsa hepsini geri verdiler ve bir daha haydutluk yapmayacaklarına söz verdiler.

Seyyid Abdulkadir ise yoluna devam ederek Bağdat***8217;a ulaştı. Orada ilim tahsiliyle meşgul oldu. Kısa bir zaman içinde çok ünlü bir alim oldu. Binlerce insanın

Kötülüklerden vazgeçip iyi birer insan olmalarına vesile oldu
__________________




[ «« SeNiN KaDeRiNe YaZiLMi$ KaNDiRMaK»» ]
Offline   Alıntı ile Cevapla
 
Alt 11.10.07, 11:59   #63
simarik_kiz
Site Ondan Sorulur
 
Üyelik tarihi: Aug 2006
Yaş: 36
Mesajlar: 515
Tesekkür etmis: 65
Tesekkür almis 164 -> 81 Konu
Standart

[[[Mutlaka okuyun cok etkiliyici bir Hikaye]]]

>Kirlangiç'in biri, bir adama asik olmus.
>Penceresinin önüne konmus, bütün cesaretini
>toplamis, röfleli tüylerini kabartmis, güzel
>durduguna ikna olduktan sonra...
>Küçük sevimli gagasiyla cama vurmus.
>Tik... Tik... Tik.
>Adam cama bakmis.
>Ama içeride kendi isleriyle ugrasiyormus.
>Bir mesgulmüs, bir mesgulmüs!
>Kimmis onu isinden alikoyan?
>Minik bir kirlangiç!
>
>Heyecanli kirlangiç, telasini bastirmaya çalisarak,
>deriiin bir nefes almis sirin gagasini açmis, sözcükler
>dökülmeye baslamis:
>Hey adam! Ben seni seviyorum. Nedeni'ni, niçin'ini
>sorma. Uzun zamandir seni izliyorum. Bugün cesaret
>buldum konusmaya. Lütfen pencereyi aç ve beni içeri al.
>Birlikte yasayalim.
>Adam birden parlamis.
>Yok daha neler?
>Durduk yerde sen de nereden çiktin simdi?
>Olmaz, alamam! demis.
>Gerekçesi de pek sersemceymis:
>Sen bir kussun! Hiç kus, insana asik olur mu?
>Kırlangiç mahçup olmus.
>Basini önüne eğmis.
>Ama pes etmemis, bir süre sonra tekrar pencereye
>gelmis, gülümseyerek bir kez daha sansini denemis:
>Adam, adam! Hadi aç artık şu pencereni. Al beni içeri!
>Ben sana dost olurum. Hiç canini sikmam.
>Adam kararli, adam israrli:
>Yok, yok ben seni içeri alamam demis.
>Biraz da kaba miymis, neymis, lafi kisa kesmis:
>isim gücüm var, git basimdan!
>Aradan bir zaman geçmis, kirlangiç son kez adamin
>penceresine gelmis: Bak soguklar da basladi, üsüyorum
>disarida. Aç su pencereyi al beni içeri. Yoksa, sicak
>yerlere göç etmek zorunda kalirim. Çünkü ben ancak sicakta
>yasarim. Pi_man olmazsin, seni eğlendiririm. Birlikte yemek
>yeriz, bak hem sen de yalnizsin! Yalnizligini paylasirim...
>demis. Bazilari, gerçekleri duymayi sevmezmis.
>Adam bu yalnizlik meselesine içerlemis.
>Pek bir sinirlenmis.
>Ben yalnizligimdan memnunum demis.
>Kustan onu rahat birakmasini istemis.
>Düpedüz kovmus.
>
>Kirlangiç, son denemesinden de basarisizlikla çikinca,
>basini önüne egmis, çekip gitmis.
>Yine aradan zaman geçmiş. Adam, önce düşünmüş, sonra kendi
>kendine itiraf etmiş: Hay benim akılsız başım demiş.
>
>Ne kadar aptallik ettim! Beklenmedik bir anda karsima çikan bir
dostluk firsatini teptim. Niye onun teklifini kabul
>etmedim ki? simdi böyle kös kös oturacagima, keyifli vakit
>geçirirdik birlikte. Pisman olmus olmasina ama is isten
>geçmis. Yine de kendi kendini rahatlatmayi ihmal etmemis:
>Sıcaklar baslayinca, kirlangicim nasil olsa yine gelir.
>Ben de onu içeri alir, mutlu bir hayat sürerim.
>Ve çok uzunca bir süre, sicaklarin gelmesini beklemis.
>Gözü yollardaymis.
>Yaz gelmis, baska kirlangiclar gelmis.
>Ama...
>Onunki hiç görünmemis!
>
>Yazin sonuna kadar penceresi açik beklemis ama bosuna.
>Kirlangiç yokmus! Gelen baska kirlangiclara sormus ama gören olmamis.
Sonunda danismak ve bilgi almak için bir bilge kisiye gitmis. Olanlari
anlatmis.
>Bilge kisi gözlerini adama dikmis ve demis ki:
>
>Kirlangiçlarin ömrü alti aydir...
>Hayatta bazi firsatlar vardir, sadece bir kez elinize
>geçer ve degerlendiremezseniz uçup gider.
>Hayatta bazi insanlar vardir, sadece bir kez karsiniza
>çikar, degerini bilemezseniz kaçip giderler. Ve asla geri
>gelmezler. Dikkatli olun...
>Farkinda olun...
>Ve bir düsünün bakalim:
>Acaba siz, bugüne kadar sizinle dost olmaya çalisan kaç
>kirlangici pencerenizden kovaladiniz...?
__________________




[ «« SeNiN KaDeRiNe YaZiLMi$ KaNDiRMaK»» ]

Konu simarik_kiz tarafından (11.10.07 Saat 12:03 ) değiştirilmiştir..
Offline   Alıntı ile Cevapla
 
Alt 11.10.07, 13:24   #64
sweettt
O Artik Bizden
 
sweettt - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2007
Nerden: istanbul
Mesajlar: 25
Tesekkür etmis: 6
Tesekkür almis 4 -> 4 Konu
Standart

gercekten cok gusel bi yazı paylasımın icin cok tesekkur ederim
Offline   Alıntı ile Cevapla
 
Alt 13.10.07, 15:03   #65
OSMANLIOGLU
Herkonu.com Fanatik
 
OSMANLIOGLU - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Jun 2005
Mesajlar: 88
Tesekkür etmis: 27
Tesekkür almis 38 -> 29 Konu
Standart

Ölmeyecek Sevda



Hüzünlü bir aşk hikayesinin kaybolup giden sayfalarında aranan mutluluk gibiydi onların aşkı. Bir kafe de karşılıklı bakışmaların ardından, dansa yapılan bir davetle başlamıştı. İlk görüşte aşk bu olmalıydı.

İlk tanışma ve dansın ardından yapılan koyu sohbette ***8220;işte bu***8221; demişti genç adam. Uzun süredir beklediği aşkı bulduğuna ikna olmuştu. Karşılıklı verilen telefon numaraları bu buluşmanın orada kalmayacağının işaretiydi.

Geceler boyu bitmek tükenmek bilmeyen telefon konuşmaları onları mutlu ediyordu. Her fırsatta buluşuyor, saatlerce konuşuyorlardı. Birbirlerine sevgi dolu cümleler kuruyor, hiç ayrılmayacakmış gibi ellerini sımsıkı kenetliyorlardı. Geçip giden günlerle sevgileri zamana inat katlanarak büyüyordu. Bu sevgiyi taçlandırmak için evlenmeye karar verdiler.

Aileler haberdar edildi ve kız istendi. Her şey yolunda gidiyordu. Mutluydular, güzel birer işleri, biraz paraları, paha biçilemeyecek büyük aşkları ve onlar için yavaş yavaş hazırlanan bir yuvaları vardı. Tanrıdan daha ne isteyebilirlerdi ki.

Derken bir gün kara bir bulut çöktü üzerlerine. Genç kadın eskisi gibi değildi artık. Yüzü hiç gülmüyordu. Adam ne olduğunu soruyor ama bir cevap alamıyordu. Bir süre sonra kadın iyice kötüleşmiş, her fırsatta adamı terslemeye başlamıştı. Ona olabildiğince kötü davranıyordu.

Bir gün genç adam bir kır kahvehanesinde oturmuş, hayatındaki bu değişimin sebebini çözmeye çalışıyordu. Ama bu olanlara anlam vermek imkansızdı. Her şey yolunda giderken, sevgiyi doyasıya yaşarken ne hata yaptım da böyle oldu diye geçirdi aklından. Genç adam bunları düşünürken birden telefonu çaldı. Arayan tapar gibi sevdiği kadındı. ***8220;Hiçbir şey söyleme ve beni dinle***8221; dedi kadın. ***8220;Ben artık yokum, beni unut. Seni sevdiğimi sanmıştım ama yanılmışım. Beni arama çünkü her şey bitti***8221; dedi ve telefonu genç adamın yüzüne kapattı. Genç adam bunları duyduktan sonra kahroldu. Artık yaşamanın bile bir anlamı kalmadı, bundan sonra ne yaparım ben diye geçirdi aklından. Kesin bir başkası var hayatında ve beni böyle kolay çıkardı hayatından dedi kendi kendine.

Genç adam oradan kalktı ve evine doğru yola çıktı. Avare gibi bir o tarafa bir bu tarafa ne yaptığını bilmeden yürüdü. Eve vardığında saat gece yarısını çoktan geçmişti. Sessizce odasına geçti. Odanın duvarları üstüne üstüne geliyordu. Bir zindan olmuştu dünya ve o oda en küçük hücresiydi. Biraz daha düşüncelere kapıldı ve yorgun düşlerle uykuya daldı.

Sabah olunca; burada bitemez dedi. Üstünü giyindi ve genç kadının evine gitti. Gördüğü manzara onu şok etmişti. Ev bomboştu, camda kiralıktır yazısı asılıyordu. Ev sahibini buldu, nereye taşındıklarını sordu. Fakat ev sahibi bir şey bilmiyordu. ***8220;Sessizce bir gün biz taşınıyoruz dediler ve gittiler***8221; dedi. Genç adam isyan etti, oturdu ağladı. Her yolu denedi ona ulaşmak için ama bir türlü başaramadı.

Aradan aylar geçti. Kahır dolu günler her gün genç adamı biraz daha çökertti. Saçı, sakalı birbirine karışmış bir halde aylarca onu aradı. Onunla gittiği her yeri gezmeye başladı. Çölde Leyla***8217;yı arayan Mecnun gibi umursuz ve sersefildi. Birden aklına onunla tanıştıklar kafe geldi apar topar kafeye gitti. İçeride genç kadının o ilk tanıştıkları gün yanında olan arkadaşını gördü. Koşarak yanına gitti ***8220;ne olur sana yalvarıyorum söyle. O nerede?***8221; dedi. Kız onun yüzündeki bitkin ve çaresiz ifadeyi gürünce oturmasını söyledi ve devam etti. ***8220;Sana söyleyeceklerim içini acıtacak. Ama bunu sen istedin. Sevdiğin kadın çok hasta. Şu anda ölümle pençeleşiyor. Sırf sen de onunla birlikte yok olma diye seni terk etti. Acil bir karaciğer nakli yapılmazsa birkaç gün içinde ölecek. Hadi git ve onu son bir kere daha gör***8221; dedi. Yattığı hastanenin adresini alır almaz genç adam son sürat fırladı ve oraya gitti.

Sevdiği kadın yoğun bakımdaydı. İçeri girmesine müsaade etmediler. Yoğun bakım odasının küçük penceresinden bir süre sevdiği kadını seyretti. Akıp giden gözyaşları yağmur gibi yağıyordu yerdeki döşemeye. Hemen doktoru bulmam gerek diye düşündü. Oradan hızla doktoru bulmaya gitti ve buldu. ***8220;Söyle bana doktor ne yapabilirim***8221; dedi. Doktor ***8220;maalesef yapabilecek bir şey yok. Hastalık tüm karaciğeri sarmış. Tek umut dokularının uyuşacağı birinin ölmesi ve karaciğerin tamamının ona nakledilmesi***8221; dedi. ***8220;Benimkini alın. Testleri yapın eğer uygunsa onun için canımı bile veririm***8221; dedi genç adam. ***8220;Fakat bunu yapamayız. Bu bir suçtur***8221; dedi doktor. Genç adam kararlıydı. Doktoru tehdit etti testlerin yapılmasını sağladı. Mucizevi bir şekilde dokuların birbirine uyduğunu saptadılar. Genç adam bunu duyunca çok sevinmişti. Şimdi tek yapması gerekn karaciğerini sevdiği kadına ölüm pahasına vermek olacaktı.

Ümitsiz günlerin ardından bir umut ışığı doğmuştu. Sevdiği kadın artık yaşayacaktı. Cebine kısa bir mektup yazıp koydu. Arabasına bindi, kontağı açar açmaz lastiklerin kulak tırmalayan gürültüsüyle hastaneden hızlı bir çıkış yaptı. Uçarcasına giden arabasının direksiyonunu beton bir elektrik direğine doğru çevirdi. Genç adam çarpmanın etkisiyle orada hayatını kaybetti. Hastaneye götürüldüğünde genç kadının doktoru onu gördü ve ***8220;aman Allah***8217;ım bu olamaz***8221; dedi. Sonra yapacak bir şeyin olmadığını anladı. Çok hızlı bir şekilde adamın karaciğerini aldı, uzun süren bir ameliyattan sonra kadına nakletti.

Ameliyatın üstünden neredeyse bir yıl geçmiş, genç kadın sağlığına kavuşmuştu. Sevdiği adama dönme vaktinin geldiğini düşündü ve onun evine gitti. Kapıyı sevdiği uğruna hayatını veren genç adamın annesi açtı. kızı karşısında görünce afalladı, sonra ona sarılıp ağlamaya başladı. Kadın ***8220;o nerede***8221; diye sordu. Adamın annesi ***8220;gel seni ona götüreceğim***8221; dedi. İkisi birlikte ağaçlıklar altında bir mezarlığa girdiler. Genç kadın oraya gitmelerine anlam veremiyordu. Adamın annesi kocaman mezar taşı olan bir mezarı gösterdi ve ***8220;işte***8221; dedi. Kadın hala olanlara bir anlam veremden karmaşık duygular içinde mezara doğru yürüdü. Mezar taşında genç adamın ölmeden önce son mektubundaki bir yazının vasiyeti üzerine mezar taşına yazıldığı o yazıyı gördü. Şöyle yazıyordu.


Zümrüt gözlüm.
Eğer benim ölmem seni yaşatacaksa,
Ölüm bayramdır bana.
Yok olmam ağır geliyorsa sana.
Kaldır başını ve bak ufuklara.
Ben oradan sana bakıyor olacağım.
Ve sen mutlu oldukça.
Kara toprakta huzurla yatacağım.



Genç kadın bunu okuyunca her şeyi anladı. Dizlerinin bağı çözüldü ve diz üstü yere çöktü. Başını göğe kaldırıp neden diye haykırdı. Haykırışları serseri bir kurşun gibi mezar taşlarında yankılandı.

Şimdi onlar ölümle yaşam arasında bir sevdayı yaşatmaktalar umutsuz da olsa. Ve bitmek tükenmek bilmeyen aşklarıyla kafa tutuyorlar günübirlik aşklara faydasız da olsa.



Gökhan TAFLAN

28.09.2007

Pendik/İSTANBUL
__________________
Yaktım sana dair her şeyi,
Hatıralar yandı aynı fotoğraflar, şiirler gibi,
Sende yandın onlarla,
Bakma öyle hiç üzülmedim,
Nasıl olsa yalandın düşünmedim.
Offline   Alıntı ile Cevapla
 çoooook güzel
Alt 03.11.07, 22:45   #66
rayiha
Moderator
 
rayiha - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2006
Mesajlar: 349
Tesekkür etmis: 289
Tesekkür almis 145 -> 36 Konu
Thumbs up çoooook güzel





Hani bir hayal ya bu***8230; Sen olsaydın hala hayatımda mesela, ben gecenin sessizliğini içimi acıtan şarkılarla bozarken, bir mesaj gelseydi telefonuma. Gülümseyerek mesajı okusaydım.
- Uyudun mu bebeğim?
- Uyumadım, sen niye ayaktasın bu saatte?
- Su içmeye kalktım.
- Uyu balım, erken kalkacaksın.
- Seni seviyorum, sende uyu artık. İyi geceler.
- Tamam yatıyorum. Bende seni seviyorum, iyi geceler.
-
Ve huzurla dalsaydım uykuya.

***8230;





Rüyama hiç gelmezdin. Zaten istemezdim gelmeni.
Kızma balım !
İstemediğimden değil, korktuğumdan aslında.

***8220;Rüyada sevgili görmek, ayrılığa delalettir.***8221; Cümlesinin içime saldığı korkudan dolayı istemezdim seni rüyamda görmeyi.

***8230;

Ve sabah olur.
Gözümü açar açmaz telefonu alırım elime.
***8220;1 mesaj alındı***8221; uyarısının beni en mutlu ettiği zamanlardır onlar.
- Günaydın aşkım
- Günaydın balım

Ya da hayal bu ya***8230; Şöyle de olabilir mesela;
***8230;


Ve sabah olur.
Çok uyumuşumdur, artık öğlen olmuştur.
Telefon çalar.

***8220;Kölem ol gel desen, gelmem mi yar ?
Uğrumda öl desen, ölmem mi yar ? ***8230;***8221;

Melodisi eşliğinde açarım telefonu.

- Efendim
- Günaydın aşkım
- Günaydın balım
- Hadi kalk artık, çok uyudun
- Tamam kalktım.

***8230;




Devam eder tabi ki konuşma.
Ve ***8220;SENİ SEVİYORUM***8221;***8217; la kapanır telefonlar.
Huzurla uyanırım.

***8230;

Okula gitmek için hazırlanır, seni ararım.

- Çıkacağım evden şimdi, okula gideceğim
- Hava çok soğuk bebeğim sıkı giyin. Atkını al, bereni tak, hatta iki tane çorap giy.
- Saçmalama !
- Lütfen, çok soğuk. Üşür hasta olursun. Söz ver bana şimdi, dediğim gibi giyineceksin.
- Peki, tamam. Söz balım.

Ve ***8220;SENİ SEVİYORUM***8221;***8217;la kapanır telefonlar.
***8230;



Okula giderim.
Derse girmeden önce yine seni ararım.

- Derse giriyorum şimdi
- Tamam, ne zaman bitecek ders?
- Bilmem, sekizde biter sanırım.
- Tamam. Çıkınca mesaj at, merak ederim.
- Tamam balım.
- İyi dersler bebeğim.
- Teşekkürler.

Ve ***8220;SENİ SEVİYORUM***8221;***8217; la kapanır telefonlar.

***8230;




Ders biraz uzar. Mesaj gelir ardı ardına.

- Hadi bitmedi mi ders, çıkmadın mı daha?
***8230;

Ders biter***8230;

- Çıktım şimdi, eve gidiyorum.
- Eve gidince haber ver bana.

***8230;




Eve gelirim, yine konuşuruz.

Ve ***8220;SENİ SEVİYORUM***8221;***8217;la kapanır telefonlar.
***8230;


Uyumadan önce 1 mesaj alınır telefonlarımıza. Artık o an içimizden ne geldiyse yazılmıştır. Çalıntı değildir sözler, gerçektir, bizimdir. Yüreğim (iz) dir..!
Sonunda ***8220;SENİ SEVİYORUM***8221; yazar.

***8230;




Hayal ya !
Değildi,
Hayal değildin.
Gerçektin, benimdin. Hayatımın en güzel günleriydi o günler. Biteceğini hiç düşünmemiştim.
Bittin !
Gittin !


En güzel günlerimi, en acı hatıralara çevirdin giderken.
Hiç olmadığım kadar mutluyken, hiç üzülmediğim kadar üzüldüm.
Gitmezsin, benimsin sanarken, bir anda sensiz kaldım.
En gerçek hayalimi yıktın.
Uzatmaya gerek yok.
Giderken beni de bitirdin. Ama öldürmedin.
Keşke öldürseydin.

Şimdi hayal ya, acaba yine gelir misin?
***8230;


Sensiz yokum ben, nefessizim, bir hiçim !
Hiç mi özlemedin?
Hiç merak etmiyor musun artık?

***8230;




Bebeğin uyuyamıyor sensiz.
Günüm aydınlanmıyor sensiz. ***8220;AŞKIM GÜNAYDIN***8221; demeni bekliyorum.
Bebeğin üşüyor, çok üşüyor. Sıkı giyinmiyor mesela sen gittiğinden beri.
Kimse merak etmiyor dersin ne zaman biteceğini ve ne zaman eve gideceğimi.
Bir başımayım***8230; !
***8230;

Hayaldin, gerçek oldun.
Belki de bir rüyaydın.
Sevilen sendin ya hani, sevgiliydin ya***8230; Rüyaydın ve bittin işte. Ben uyanır uyanmaz ayrılık geldi.
Korktuğu başına gelirmiş insanın.
Bittin , bütün güzelliğinle...
Yine hayal oldun.
Aslında şimdi acı bir hatıra oldun.
Özlenen , sevilen
Ve hala inadına beklenen sevgili.. !
__________________
Benim Sevdam Kırmızı
Offline   Alıntı ile Cevapla
Tesekkür edenler:
Lottswism (16.06.14)
 
Alt 03.11.07, 23:31   #67
ASLI06
O Artik Bizden
 
ASLI06 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2007
Mesajlar: 40
Tesekkür etmis: 16
Tesekkür almis 7 -> 7 Konu
Standart

Al***305;nt***305;:
rayiha´isimli üyeden Al***305;nt***305; Mesaj***305; göster




Hani bir hayal ya bu***8230; Sen olsaydın hala hayatımda mesela, ben gecenin sessizliğini içimi acıtan şarkılarla bozarken, bir mesaj gelseydi telefonuma. Gülümseyerek mesajı okusaydım.
- Uyudun mu bebeğim?
- Uyumadım, sen niye ayaktasın bu saatte?
- Su içmeye kalktım.
- Uyu balım, erken kalkacaksın.
- Seni seviyorum, sende uyu artık. İyi geceler.
- Tamam yatıyorum. Bende seni seviyorum, iyi geceler.
-
Ve huzurla dalsaydım uykuya.

***8230;





Rüyama hiç gelmezdin. Zaten istemezdim gelmeni.
Kızma balım !
İstemediğimden değil, korktuğumdan aslında.

***8220;Rüyada sevgili görmek, ayrılığa delalettir.***8221; Cümlesinin içime saldığı korkudan dolayı istemezdim seni rüyamda görmeyi.

***8230;

Ve sabah olur.
Gözümü açar açmaz telefonu alırım elime.
***8220;1 mesaj alındı***8221; uyarısının beni en mutlu ettiği zamanlardır onlar.
- Günaydın aşkım
- Günaydın balım

Ya da hayal bu ya***8230; Şöyle de olabilir mesela;
***8230;


Ve sabah olur.
Çok uyumuşumdur, artık öğlen olmuştur.
Telefon çalar.

***8220;Kölem ol gel desen, gelmem mi yar ?
Uğrumda öl desen, ölmem mi yar ? ***8230;***8221;

Melodisi eşliğinde açarım telefonu.

- Efendim
- Günaydın aşkım
- Günaydın balım
- Hadi kalk artık, çok uyudun
- Tamam kalktım.

***8230;




Devam eder tabi ki konuşma.
Ve ***8220;SENİ SEVİYORUM***8221;***8217; la kapanır telefonlar.
Huzurla uyanırım.

***8230;

Okula gitmek için hazırlanır, seni ararım.

- Çıkacağım evden şimdi, okula gideceğim
- Hava çok soğuk bebeğim sıkı giyin. Atkını al, bereni tak, hatta iki tane çorap giy.
- Saçmalama !
- Lütfen, çok soğuk. Üşür hasta olursun. Söz ver bana şimdi, dediğim gibi giyineceksin.
- Peki, tamam. Söz balım.

Ve ***8220;SENİ SEVİYORUM***8221;***8217;la kapanır telefonlar.
***8230;



Okula giderim.
Derse girmeden önce yine seni ararım.

- Derse giriyorum şimdi
- Tamam, ne zaman bitecek ders?
- Bilmem, sekizde biter sanırım.
- Tamam. Çıkınca mesaj at, merak ederim.
- Tamam balım.
- İyi dersler bebeğim.
- Teşekkürler.

Ve ***8220;SENİ SEVİYORUM***8221;***8217; la kapanır telefonlar.

***8230;




Ders biraz uzar. Mesaj gelir ardı ardına.

- Hadi bitmedi mi ders, çıkmadın mı daha?
***8230;

Ders biter***8230;

- Çıktım şimdi, eve gidiyorum.
- Eve gidince haber ver bana.

***8230;




Eve gelirim, yine konuşuruz.

Ve ***8220;SENİ SEVİYORUM***8221;***8217;la kapanır telefonlar.
***8230;


Uyumadan önce 1 mesaj alınır telefonlarımıza. Artık o an içimizden ne geldiyse yazılmıştır. Çalıntı değildir sözler, gerçektir, bizimdir. Yüreğim (iz) dir..!
Sonunda ***8220;SENİ SEVİYORUM***8221; yazar.

***8230;




Hayal ya !
Değildi,
Hayal değildin.
Gerçektin, benimdin. Hayatımın en güzel günleriydi o günler. Biteceğini hiç düşünmemiştim.
Bittin !
Gittin !


En güzel günlerimi, en acı hatıralara çevirdin giderken.
Hiç olmadığım kadar mutluyken, hiç üzülmediğim kadar üzüldüm.
Gitmezsin, benimsin sanarken, bir anda sensiz kaldım.
En gerçek hayalimi yıktın.
Uzatmaya gerek yok.
Giderken beni de bitirdin. Ama öldürmedin.
Keşke öldürseydin.

Şimdi hayal ya, acaba yine gelir misin?
***8230;


Sensiz yokum ben, nefessizim, bir hiçim !
Hiç mi özlemedin?
Hiç merak etmiyor musun artık?

***8230;




Bebeğin uyuyamıyor sensiz.
Günüm aydınlanmıyor sensiz. ***8220;AŞKIM GÜNAYDIN***8221; demeni bekliyorum.
Bebeğin üşüyor, çok üşüyor. Sıkı giyinmiyor mesela sen gittiğinden beri.
Kimse merak etmiyor dersin ne zaman biteceğini ve ne zaman eve gideceğimi.
Bir başımayım***8230; !
***8230;

Hayaldin, gerçek oldun.
Belki de bir rüyaydın.
Sevilen sendin ya hani, sevgiliydin ya***8230; Rüyaydın ve bittin işte. Ben uyanır uyanmaz ayrılık geldi.
Korktuğu başına gelirmiş insanın.
Bittin , bütün güzelliğinle...
Yine hayal oldun.
Aslında şimdi acı bir hatıra oldun.
Özlenen , sevilen
Ve hala inadına beklenen sevgili.. !
çokkkkkkkkkkkkkk güzel hatta şu an ağlıyorummmmm
Offline   Alıntı ile Cevapla
Tesekkür edenler:
rayiha (05.11.07)
 
Alt 06.11.07, 20:13   #68
dost
Herseyden Haberi Var
 
dost - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: May 2003
Mesajlar: 1.171
Tesekkür etmis: 232
Tesekkür almis 1.405 -> 462 Konu
Standart

..Ekinim Sundu..

Sevgi de budur aşkta,

Saat 8.30***8217;da, seksenlerinde, yaşlı bir adam başparmağındaki dikişleri aldırmak üzere poliklinikten içeri girdi. Çok acelesi olduğunu söyledi, çünkü saat tam 9.00***8217;da randevusu varmış.

Tedavinin bitmesi ve onun söylediği yere ulaşması en azından bir saat sürerdi. Yaranın pansumanı sırasında konuşmaya başladık. Bu denli acelesi olmadığına göre önemli birisiyle mi randevusu olduğunu sordum.

Bana bakım evine gidip eşiyle kahvaltı etmek için acele ettiğini söyledi.

O zaman eşinin sağlığının nasıl olduğunu sordum.

Eşinin orada uzun bir süredir kaldığını ve ALZHEİMER hastalığının bir kurbanı olduğunu söyledi.

Geç kalmasından dolayı ***8220;acaba esiniz endişe duyar mı?***8221; diye sordum.

Bana beş yıldan bu yana onun kim olduğunu bile bilmediğini ve kendisini tanımadığını söyledi.

Şaşırmıştım,***8221;sizi tanımadığı halde yine de her sabah onu görmeye mi gidiyorsunuz?***8221; diye sordum.

Elimi okşadı ve ***8220;o beni tanımıyor ama ben hala onun kim olduğunu biliyorum***8221; dedi...
__________________
..Eskiden Yeterdim Kendime..Artardım Bile..Simdi Ne Yapsam Nafile..Kim Demiş Can Eskimez Diye..Bu Can Tedirgin Tende..Canda Eskimiş Bende..
Offline   Alıntı ile Cevapla
Tesekkür edenler:
rayiha (07.11.07)
 
Alt 08.11.07, 03:53   #69
rayiha
Moderator
 
rayiha - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2006
Mesajlar: 349
Tesekkür etmis: 289
Tesekkür almis 145 -> 36 Konu
Standart

Yalanmış ne varsa yaşadığımız.

Ne varsa söylediğin, ne varsa hissedilen, her şey yalanmış. Bu kadar geç mi anlamalıydım? Bu kadar çok mu bağlanmış olmalıydım?

Neden en başında değil de şimdi? Ben miydim yüreğine seçtiğin oyuncak?

Kaybolan zamanlar, yitik umutlar gelir mi geri?
Issızdım.
Yapayalnızdım.
Çaresizdim.
Karanlık ve de tükenmiştim gittiğinde. Sustum, söyleyemedim.

İçim ağlıyordu da bir damla gözyaşı dökemedim. ***8220;Seviyorum***8221; diyemedim. Toprağın kokusunu, havanın kokusunu, çiçeklerin kokusunu hepsini bir bir çektim içime bir Senin kokundu bilmediğim.

Alâkadar olmadığım ne varsa bildim. Hepsini ezberledim. Yalnızca Sendin bir kelime edemediğim.

Sesini bilmediğim, yüzünü görmediğim, sadece hayal edebildiğim bir güzelliktin. Dolaşıyordun damarlarımda. Sen sadece kendini anlattığın kadardın.

Bir de Seni içimde büyüttüğüm kadar.
Suskundum.
Tek başınaydım.
Âşıktım.
Yanmış ve de kahrolmuştum gittiğinde.Yaşamak bile istemedim.


Ölmeye de cesaret edemedim.

***8220;Seviyorum***8221; diyemedim.

Dur! deseydim, kal! deseydim kalır mıydın benimle?

Gitme! Desem, dinler miydin beni?

***8220;Sevdim Seni hem de aklının alamayacağı kadar***8221; deseydim inanır mıydın?

Sen de beni en az benim kadar sever miydin? Of! Yanıyor içim.

Sen böyle gitmemeliydin. Hani ben vazgeçilmezindim.

Hani uğrumda her şeyi göze alırdın?

Hani ***8220;Çık gel!***8221; desem en uzak yollardan bana varırdın?

Hani imkânsızlık denen bir şey yoktu? Hani seven her engeli aşardı?

Yeminlerin, sözlerin hani? O büyük sevdan nerede hani?
Şaşkındım.
Yıkık ve viraneydim sen gittiğinde.

Gitmezdin! Ya sevseydin ya da yokluğuma dayanamaz gelirdin.


Ama gittin ve ben bakakaldım arkandan. ***8220;
Seviyorum***8221; diyemedim.
Yalanların, yanlışların, hataların ve de pişmanlıkların hepsi Senin olsun gelme!

Gittiğin yer, hiç olmadığın dünyamdan daha fazla mutluluk vermeyecek sana bilesin!

Affım yok! Ne sana ne de yaptıklarına.
Vazgeçmiştim.
Rest Çekmiştim.
Savrulmuştum.
Harabe ve yok olmuştum sen gittiğinde.

Yaşamadıklarıma pişmanlık şöyle dursun, yaşadıklarıma lanet olsun.

Geri dönme şansımız olsa belki söylerdim.


Tekbir şey kaldı içimde; ***8220;Seviyorum***8221; diyemedim....
__________________
Benim Sevdam Kırmızı
Offline   Alıntı ile Cevapla
 
Alt 09.11.07, 03:54   #70
rayiha
Moderator
 
rayiha - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2006
Mesajlar: 349
Tesekkür etmis: 289
Tesekkür almis 145 -> 36 Konu
Standart

Bugün sensiz, sensizliğe uyandım..

Kayalara çarpan dalgalar misali..

İçimde fırtınalar koptu.

Sensizliği hak etmemiştim!

Ne nefes almayı, ne de yaşamayı..

Sensiz sensizliği yaşarken, içimde hep SEN vardın!

Bu nasıl sensizlik?!

Şimdi sensiz "sensizliğimi" noktalıyorum...


Gidiyorum....


Zor olsada başarmak için uğraşıyorum.. Kendimde büyük azim görüyorum. Bundan olsa gerek.. Kendime güvenmesem, bırakamazdım seni, oysaki.. Ama artık çok geç.. Sensizliğe her sabah uyanışımda, sanki sensizliğin rüyasında.. Her sabah uyandığında, ayrı bir rüyada...


Biliyorum.. İmkansızdın sen! Anlamalıymışım önceden.. Yanılmışım bakışlara, oysaki....


Bitti işte bir gün daha..

Ayrılık vakti geldi çattı.

Gidiyorum işte, yokluğuna..


Elveda...


Zordur elvedalar.. Basit gibi görünen, zor bir denklem.. Çözülmesi zor bir soru.. Çözmeye çalışan iki şahıs.. Ve yine sonuç vermeyen formüller... Sırf bunlardan usandığım için gidiyorum(!) Belki başka bir yerde, başka bir zamanla ve başka bir kişiyle çözmek umuduyla gidiyorum.. Sana yakışan vedalar bırakıp gidiyorum..


Sonu geldi yine işte..

Sen zaten bilmesen de..

Çölümdeki suyum da kurudu.

Bana artık "elveda"lar yakışır oldu...


Bazen kolay gibi göründüm ben sana.. Aslında öyleydim.. Herşeye, herkese hayır diyebilirdim ama bir sana lafımı geçiremezdim. Acizliğimden! Yoksulluğumdan! Kimsesizliğimden!


Ama artık herşeyin farkındayım.. Bilerek, isteyerek kalbini gömüyorum.. Yaşamda ve ölümde, hastalıkta ve sağlıkta, herşeyi bilerek ;


Gidiyorum....


Gözünaydın... Artık YOK'um..!!
__________________
Benim Sevdam Kırmızı
Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 10:26 .

Powered by Herkonu team