***Galatasaray***

[Hasani]

Keyfimiz yerinde

Galatasarayımız, 2 Mart Pazar günü Beşiktaş ile Turkcell Süper Lig'de oynayacağı derbi maçın hazırlığını yaptığı idmanla sürdürdü.
Teknik direktör Karl Heinz Feldkamp yönetiminde, Florya Metin Oktay Tesisleri Jupp Derwall antrenman sahasında yapılan ve 1,5 saat süren idmanda, futbolcuların bir hayli neşeli oldukları gözlendi.
Fenerbahçe karşılaşmasında oynamayan oyuncular antrenör Burak Dilmen yönetiminde çalışırken, Feldkamp diğer oyuncularıyla antrenman öncesi yaklaşık 45 dakika süren bir toplantı yaptı.
Toplantı sonrası, Fenerbahçe karşılaşmasında oynayan oyuncular dar alanda pas çalışmasının ardından minyatür kale maç yaptılar. İdmanda Hakan Şükür formuyla ve yaptığı esprilerle dikkat çekti.
Antrenmanda, sakatlıkları süren Mehmet Topal, Lincoln ve Ayhan takımdan ayrı olarak çalışırken, Hasan ve Serkan ise sakatlığı nedeniyle çalışmaya çıkmadı.
Galatasarayımız, yarın yapacağı idmanla Beşiktaş maçının hazırlıklarını tamamlayıp, kampa girecek.

[Hasani]

Geri dönebilir!

Özhan Canaydın'ın yeniden aday olması gündemde!

Başkanımız Özhan Canaydın, kritik bir dönemden geçtiklerini belirterek, ''Büyüklerimiz bu kritik dönemde konsensüs yaratabilirler, bütün başkan adayları ile konuşulur ve tek liste ile seçime gidilir. Bu listeye de Galatasaray bir başkan bulur. Biz de bu başkanla beraber olur, görevlerimizi yerine getiririz'' dedi. Galatasaray Kulübü'nün eski divan kurulu başkanı Orhan Yüce, Caddebostan'daki Büyük Kulüp'te bir gece düzenleyerek, Özhan Canaydın'ı, Mart ayında yapılacak seçimde aday olmama kararından vazgeçirmeye çalıştı. Geceye kulüp başkanı Özhan Canaydın ile eski başkanlar Faruk Süren ve Alp Yalman'ın yanı sıra Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, eski DP Genel Başkanı Mehmet Ağar ve çok sayıda kongre üyesi katıldı.

Yalman, Süren ve Sarıgül yaptıkları konuşmalarda, başkan Canaydın'dan, kararından vazgeçmesini istedi. Özhan Canaydın ise yaptığı konuşmada, kararını değiştirdiğini açıklamadı, ancak açık kapı bırakarak, şunları söyledi:

''Çok kritik bir dönemden geçiyoruz, takımımız ligde lider. Kupada 3 Anadolu takımıyla birlikte tek büyük yarı finalistiz. Basketbolda çok başarılıyız. Böyle bir dönemde çok dikkatli olmalıyız. Büyüklerimiz ortada, Galatasaray'a hizmet etmek için hazırlar. Büyüklerimiz nasıl ki bana bir gün, seçimden 3 gün önce 'girme' dediler girmedim. Bu büyüklerimiz, bugün bu kritik dönemde bir konsensüs yaratabilirler. Bütün başkan adayları ile konuşurlar, tek liste ile seçime gidilir. Bu listeye Galatasaray mutlaka bir başkan bulur. Biz de bu başkanla beraber olur, görevlerimizi yerine getiririz. Bu kritik dönemde 4 başkanın çekişmesi bize büyük yaralar açabilir. Bu başkan adaylarımız da bunu anlayışla karşılayacaktır. Büyüklerimiz nasıl ki Swissotel'in üst salonunda bana 'çekil, Galatasaray'ın menfaatleri bunu gerektiriyor' dediler ve ben 3 gün kala çekildiysem, şimdi de aynı görevi üstlenebilirler. Galatasaray'ın menfaati buradadır, tek listeyle gidelim. Hepimiz birleşelim, ben her zaman fedakarlık yapmaya hazırım. Biz, her zaman el eleyiz. Hepimiz hep beraberiz.''

Gecede, başkan seçildiği ilk günkü kadar heyecanlı olduğunu ve o keyfi yaşadığını kaydeden Canaydın, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Sağolun. 3 dönem başkanlık yaptım. Çok ince düşünerek bu kararı verdim. Galatasaray, Ali Uras ile 3 dönem, Alp Yalman ile 3 dönem, Faruk Süren ile 3 dönem geçirdi. Ben de bunlar gibi 3 dönem yapıp bu görevime son vermek için veda konuşmamı yaptım. Hislenmemek imkansız. Zaten beni göreve getiren sizlersiniz. Bakıyorum genç bir nesil var, 3-4 tane başkan adayımız çıktı. Onların da yolunu açmamız, onlara da güvenmemiz lazım. Ben, Galatasaray'dan kopamam, yaşam tarzım. Sayın başkanlar Alp Yalman ve Faruk Süren iyi laflar söyledi. Benim için büyük kongre uzmanı derler. Hazirunun yüzde 65'ini tanıyan birisiyim. Galatasaray seçiminde sandık bellidir, oylar bellidir. Burada nasıl uzmanlık olur bilemem.''

-YÜCE: ''BOMBA DÜŞTÜ''-

Orhan Yüce da gecede yaptığı konuşmada, 23 Şubat'taki kongrede bir bomba patladığını ifade ederek, ''Ben onaylamak, el kaldırmak için gittiğim için, normal bir kongrede söz istemedim, çünkü konuşmaya gerek yoktu. Başkanımız çıktı 'benim sağlığım yerinde, ama sizlere veda ediyorum' dedi. Bu ciddi bir karardı. Bu arada şok yaşadık. Kahve molasında dışarı çıktığımda, bütün üyeler 'Biz ne yapacağız?' demeye başladılar. Ben kürsüye çıkıp 'Bizi bırakıp gidemezsin, bu başladığın eseri, stadı bırakamazsın, bunu bitir, sonra seni omuzlarda taşıyalım' dedim. Bu benim hakkım olduğu gibi, çok sayıda Galatasaraylının hakkı'' diye konuştu. 70 yıldır bu camianın içinde biri olarak, ''fulltime'' çalışan bir insan görmediğini kaydeden Yüce, ''Biz Galatasaraylılar, maalesef kıymetlerimizi gittikten sonra anlıyoruz. Bunun içinde Alp Yalman var, Faruk Süren var. Bunlar iş hayatlarını riske etmiş, kulüp için büyük fedakârlıklar yapmışlardır'' ifadesini kullandı.

-''KULÜP BIÇAK SIRTINDA''-

Bugün kulübün bıçak sırtında olduğunu ifade eden Yüce, şöyle konuştu:

''Her şeyden arının, kulübümüzü kurtaralım. Bu kulübü kurtaracak tek şey stadın yapılıp bitirilmesidir. Bunun en büyük örneği Fenerbahçe Stadı'dır. Fenerbahçe modern stat yaptıktan sonra, bugün gelirleri çok yüksektir. Stat 2 yılda bitecek. Bu kolay mı oldu? Hayır. Sayın başkan ve arkadaşları 3 yıl uğraştı. Bu stat olayını başlatan Faruk Süren'dir. O gün Mecidiyeköy'de o stat yapılsaydı, bugün başka şeyler konuşuyor olurduk, fakat bugün 80 dönüm üzerinde yapılan Aslantepe'deki stadın mutlaka bitirilmesi lazım. Bu işe başlayan kişiler, bu stadı bitirmelidir. Onun için, gel başkanım güzel bir ekip kur, bu ekiple 2 sene içinde bu stadı bitir. Bu arada 3-4 arkadaşımız başkan adayı. Bu arkadaşlarımız da gelsinler, aynı ekipte olsunlar. Beraber çalışalım, bir konsensüs yaratalım. Onlar da başkanın yönetiminde çalışsınlar. Biz böylece bu stadı yaparız. Bu kurdeleyi kes ve seni altın harflerle, Faruk Süren gibi, Alp Yalman gibi tarihe yazalım. Bu göreve angaje ol, yap, buna mecbursun. Sen Galatasaray'ı çok güzel temsil ettin, fair-play'de başarılı oldun. Kulüpler Birliği başkanı oldun. Galatasaray'da görev alınmaz, görev verilir. Biz bu görevi Özhan Canaydın'a verelim. Bu stadı bitirsin. Bu kurdeleyi kesmek senin hakkındır, kimse de bu hakkı senden alınmaz.''

Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül de yaptığı konuşmada şunları söyledi:

'Her toplumda, keşke sıkıntı olduğunda önderlik yapacak bir insan bulunsa. Şu anda dönüm noktasında bırakma kararı doğru değildir. Bu stadın oluşumu sırasında, bürokrasi ile ilişkiler hiç kolay değildir. Bir dönem daha başkanımızın görevde kalması için ısrar ediyorum. Başkanımızın bugüne kadar yaptıklarını, yeni bir arkadaşımız devralırsa, gülürmesi çok zordur. Başkanımız iyi bir takımla, ekiple, yüksek heyetinizin takdirine sunuyor. Başlayan bu çalışmalar yeni bir arkadaşımızla hakikaten kolay olmaz.''

-YALMAN: ''KENDİSİNE TEMBİH EDİYORUM''-

Alp Yalman, Özhan Canaydın ile çok uzun süredir yönetimlerde beraber çalıştıklarını dile getirerek, ''Ben onun başkanlığında da yönetimde bulundum. Üzerinde küçücük bir hakkım bile yok bir başkan olarak. Kendisine bu görevi kabul etmesini tembih ediyorum, kabul edeceğinden de en ufak bir şüphem yok'' dedi.

Faruk Süren de Özhan Canaydın ile 2 ay önce konuştuğunda, kendisine göreve devam etmesi gerektiğini, belki ekibinin değişmesi gerektiğini söylediğini anlatarak, ''Daha yaratıcı ve vizyon sahibi bir ekip kurması için tavsiyede bulunmuştum. Mali kongrede birden geldi, 'Ben artık yokum' dedi. Ani bir karar. Ben böyle bir kararı beklemiyordum, burada Özhan başkanın kesin ifadeleri var. Burada ise genel bir arzu var, 'Özhan başkan ekibini kursun projeleri bitirsin' diye... Kendisi ikilem içinde, onu daha fazla desteklememiz, yardımcı olmamız lazım. İyi bir ekiple göreve devam etmesi lazım'' şeklinde konuştu.

-KİMSE ANLAMADI-

Toplantıya katılan kongre üyeleri, konuşmalar bittikten sonra birbirine ''Ne demek istedi?'' diye sorarak, başkan Canaydın'ın konuşmasından anlam çıkarmaya çalıştı.

[Hasani]

Lucescu geliyor

Geçtiğimiz aylarda yaptığı açıklamada "Türkiye'ye geri dönmeyi çok istiyorum. Özellikle de Galatasaray'da tekrar görev almayı çok arzu ediyorum" diyen Rumen hoca, 22 Mart'ta Galatasaray'ın yeni kulüp başkanı olmasına kesin gözüyle bakılan Adnan Polat ile el sıkıştı. Lucescu'nun Zenit'in süper futbolcusu Arshavin'i de G.Saray'a getireceği öğrenildi

ÖNCE FOTOMAÇ DUYURDU
Galatasaray başkan adayı Adnan Polat çok iddialı geliyor. Türk basınında sadece Fotomaç, 26 Şubat Salı günükü sayısında Adnan Polat'ın iki büyük bombasının Lucescu ve Diego olduğunu duyurmuştu. Sezon sonunda Kalli'nin Galatasaray'dan ayrılmayı düşünmesi üzerine harekete geçen Adnan Polat, sarıkırmızılı taekıma şampiyonluk yaşatan Lucescu ile görüşerek, gelecek sezon için anlaşmaya vardı.

ARSHAVİN Mİ GELİYOR?
22 Mart'taki kongrede Galatasaray'ın yeni Kulüp Başkanı olmasına kesin gözüyle bakılan Adnan Polat'ın, Lucescu'ya transfer çalışmaları için yetki verdiği, Rumen hocanın da güçlü bir Galatasaray kurmak için kolları sıvadığı ifade edildi. Mayıs 2008'de Shakhtar Donetsk ile sözleşmesi sona erecek olan Lucescu'nun, Zenit'in süper golcüsü Andrey Arshavin'i de Galatasaray'a getirmek istediği öğrenildi.

[Hasani]

Canaydın bilmecesi

Önceki gün LİG TV'de "Kesinlikle dönmem" diyen Canaydın dün gece ise geri dönüş sinyali verdi.

VAZGEÇİRME GECESİ
G.SARAY'da başkan Özhan Canaydın'ın durumu arapsaçına döndü. Mali kongrede büyük bir sürprize imza atıp, yaklaşan kongrede başkanlığa yeniden aday olmayacağını açıklayan, ardından LİG TV'de kararında ısrarcı olduğunu vurgulayan Canaydın, dün ise dönüş sinyali verdi. Sarı-kırmızılı kulübün eski divan başkanlarından Orhan Yüce'nin, kendisini kararından 'vazgeçirmek' için verdiği yemeğe katılan başkan, konuşmasında ilginç ifadeler kullandı:

KONUŞULUR
"BÜYÜKLERİMİZ konsensüs oluşturur, bütün adaylar ile konuşulur ve tek liste ile seçime gidilip, G.Saray Başkanı bulunur. Biz de başkan ile beraber olur, görevlerimizi yerine getiririz. Büyüklerimiz bana bir seçimden 3 gün önce 'girme' dediler, ben de girmedim. Mesele yine aynı şekilde çözülür. 4 başkan adayı, kritik bir süreç yaşayan kulübümüze zarar verir. Önemli olan, her zamanki gibi el ele olmayı bilmek. Yeni neslin de önü açılmalı."

[Hasani]

Kalli: İnönü'de yeneriz

"Beşiktaş'ı kendi evimizde yendik, orada da yenmek istiyoruz. Maçın sonucu şampiyonu belirlemez"

Beşiktaş'ı İnönü'de de yeneriz

G.Saray Teknik Direktörü Feldkamp, Beşiktaş derbisine 3 puan için çıkacaklarını söyledi. Alman hoca, "Beşiktaş'ın bizimle birlikte yukarıda olmasının sebebi, iyi bir takıma sahip olmasından dolayıdır. Rakibimizi kendi stadımızda yendik, orada yenmek istiyoruz" dedi.

[Hasani]

Güvence Ümit

Son dakikada attığı golle Fenerbahçe'yi kupadan eleyen tecrübeli futbolcu, ilk yarıda olduğu gibi yine Beşiktaş'a iddialı hazırlanıyor.

23 HAFTADA 9 GOL
Beşiktaş derbisi için Galatasaray'ın gol yollarında en güvendiği isimlerin başında Ümit Karan geliyor. Bu sezon 23 haftada 9 gol atan ve Türkiye Kupası'nda Fenerbahçe'ye son dakikada attığı golle takımını yarı finale taşıyan Ümit, Beşiktaş'a da iddialı hazırlanıyor.

PENALTIDAN ATTI

32 yaşındaki Ümit, 23 haftanın 20'sinde forma giyip, toplam bin 319 dakika sahada kaldı. Tecrübeli futbolcu, Beşiktaş'a geçen sezon 2 gol attı. Ligin ilk yarısında da Ali Sami Yen Stadı'ndaki maçta penaltıdan attığı golle takımını 1-0 galibiyete taşıyan isim oldu.

[Hasani]

Kale yine Aykut'un

Fenerbahçe maçında kaleyi Orkun'dan devralan Aykut, yarın Beşiktaş karşısında da görev yapacak.
Fenerbahçe ile oynanan Fortis Türkiye Kupası maçında kaleyi Orkun'dan devralan Aykut, yarın oynanacak Beşiktaş derbisinde de eldivenleri eline geçirecek. Orkun'u dinlendirmeyi düşünen Feldkamp'ın, Aykut'la özel görüşerek "İşte sana fırsat, kendini ispat et" dediği öğrenildi. BU sezon ligde 23 haftada 12 maçını deplasmanda oynayan Galatasaray; bu maçlarda 7 galibiyet, 4 beraberlik, 1 yenilgi alırken, 19 gol attı ve 9 gol yedi. Sarı-kırmızılılar, 12 deplasman maçında yediği 9 golle de ligin deplasmanda en az gol yiyen takımı unvanına sahip.

[Hasani]

Derbiye Doğru: Beşiktaş - Galatasaray

Turkcell Süper Lig'in 24. haftasında Galatasaray, Beşiktaş'a konuk oluyor. 2 Mart Pazar günü, saat 19:00'da İnönü Stadı'nda oynanacak maç öncesi iki takım hakkındaki son bilgiler, sakat ve cezalı raporu, hava durumu ve istatistikler...

Maç Info
Maç: Turkcell Süper Lig | 24. Hafta
Stat: İnönü
Tarih: 2 Mart Pazar 19:00
Hakemler: Bünyamin Gezer / Erhan Sönmez, Mustafa Sönmez
Sakatlar: Hasan Şaş, Linderoth, Ayhan, Serkan Çalık (Galatasaray), Mehmet Sedef, Serdar Kurtuluş, Cisse (Beşiktaş)
Cezalı: Lincoln (Galatasaray)
Hava Durumu: Maç günü İstanbul'da sağanak yağış bekleniyor.Tahmini en yüksek sıcaklık 14, en düşük ise 8 derece.

Canlı Yayın
TV: Lig TV
İnternet: www.galatasaray.org

Galatasaray
Turkcell Süper Lig puan tablosunda 51 puanla lider durumda bulunan Galatasaray, 23 karşılaşmada 15 galibiyet aldı, 6 kez rakipleriyle eşitliği bozamadı ve 2 kez de mağlup oldu. Galatasaray bu karşılaşmalarda rakip filelere 46 gol gönderirken kendi kalesinde 18 gol gördü.

2008'in ilk lig derbisinde karşılaşacak olan Galatasaray ve Beşiktaş arasındaki son 10 lig maçında, galibiyet sayısında Galatasaray'ın 2 farkla üstünlüğü bulunuyor. Galatasaray, son 10 lig maçından 5'inde ezeli rakibini yenerken, Beşiktaş bu süre içinde 3 kez kazandı, 2 maç da berabere bitti. 5'i İnönü, 4'ü Ali Sami Yen, 1'i de Atatürk Olimpiyat Stadı'nda olmak üzere geride kalan son 10 lig maçında Galatasaray'ın toplam 11 golüne, Beşiktaş 9 golle yanıt verdi. Bu arada Galatasaray, Beşiktaş ile ligde yaptığı son 6 lig maçının 5'ini kazanma başarısını gösterdi.

Sezonun ilk yarısında Ali Sami Yen'de oynanan karşılaşmayı Galatasaray 2-1 kazanmıştı.

Son 10 Lig Maçı
25.05.2003 BJK İnönü 0 - 1
31.10.2003 BJK İnönü 0 - 0
04.04.2004 Atatürk Olimpiyat 1 - 2
19.09.2004 BJK İnönü 0 - 0
05.03.2005 Ali Sami Yen 1 - 0
10.12.2005 Ali Sami Yen 3 - 2
07.05.2006 BJK İnönü 2 - 1
17.09.2006 Ali Sami Yen 1 - 0
03.03.2007 BJK İnönü 1 - 2
29.09.2007 Ali Sami Yen 2 - 1

Turkcell Süper Lig Son 5 Maç
Galatasaray 0-1 Kasımpaşa
Konyaspor 0-1 Galatasaray
Galatasaray 6-3 Vestel Manisaspor
Ankaragücü 0-4 Galatasaray
Galatasaray 1-0 Bursaspor


Beşiktaş
Turkcell Süper Lig'de oynadığı 23 karşılaşmada 49 puan toplaYasak Kelime lider Galatasaray'ın 2 puan gerisinde 3. sırada yer bulan Beşiktaş, ligde geçtiğimiz hafta Denizlispor'u deplasmanda 2-1 mağlup etmeyi başardı. 23 karşılaşmada 15 galibiyet alan ve 4 kez de berabere kalan Beşiktaş, sahadan 4 kez de mağlup ayrıldı. Siyah beyazlı takım bu karşılaşmalarda rakip filelere 36 gol gönderirken kendi kalesinde 23 gol gördü. Beşiktaş kendi sahasında oynadığı 11 karşılaşmada ise 7 galibiyet aldı 3 kez berabere kaldı ve 1 maçtan mağlup ayrıldı. Beşiktaş kendi sahasındaki maçlarda 20 gol bulurken kendi kalesinde 11 gol gördü.

Turkcell Süper Lig Son 5 Maç
Denzilispor 1-2 Beşiktaş
Beşiktaş 3-2 Ankaraspor
Kayserispor 2-0 Beşiktaş
Beşiktaş 3-1 Gaziantepspor
Beşiktaş 4-2 Kasımpaşa

[Hasani]

Fener'e taş devri tişörtü

Fenerbahçe'nin 26 yıllık kupa hasreti dalga konusu oldu. Ezeli rakibini eleyen Galatasaray 5 bin özel tişört bastırdı.
Galatasaray, 2 yıl aradan sonra Fenerbahçeyi yendiği Türkiye Kupası maçı için Fred Çakmaktaş'lı 5 bin özel tişört hazırlattı.
Galatasaray "Bu Kupayı Görenler Parmak Kaldırsın" yazan 29 YTLlik yeni tişörtte mizahla "Fenerbahçe taş devrinden bu yana Fortis Türkiye Kupasını alamadı" mesajı veriyor.
4 kırmızı 15 sarı kart çıkan ve Fenerbahçenin 8 kişi ile tamamlayabilmesi nedeniyle Kırmızı Derbi olarak anılan Ali Sami Yendeki karşılaşma sonrasında stadın yanındaki çadır mağazada 8 bin parçanın üzerinde taraftar ürünü satıldı.
29 YTLDEN SATILACAK
Galatasaray Pazarlama Genel Müdürü Selva Darnel, "Yarın yapılacak Beşiktaş derbisine kadar ilginin artarak sürmesini bekliyoruz. Fenerbahçenin yenilgisi ile biten derbi, Galatasaray Storeların en fazla satış yaptığı ilk üç maç arasına girdi" dedi. Darnel, satılacak bu yeni tişörtlerin fiyatının 29 YTL civarında olacağını söyledi.

[Hasani]

Derbiyi kim kazanır?

Derbilere şeytanın bile aklı ermez. Hiç hesapta olmayan biri çıkar tüm dengeleri alt üst ederek, sonucu belirleyebilir

F.Bahçe'yi yenen Aslan büyük moral buldu. Song-Servet buluştu bu da avantaj. Tek tehlike Nobre'den gelebilir

Bu derbi berabere bitmez

İki ekibin "Mart Karnesi" berabere. G.Saray ve Beşiktaş mart ayı içinde 37 kez karşılaştı. Ekipler 13'er galibiyet yaşarken, 11 maç berabere bitti. Kartal'ın 43 golüne sarı-kırmızılılar 37 ile karşılık verdi. Geçen sezon yine mart ayında oynanan maçı 2-1 Beşiktaş kazandı.

G.Saray, İnönü'de kazanmakta zorlanıyor. Sarı-kırmızılı ekip, Beşiktaş
ile bu statta oynadığı son 11 lig maçının sadece birini kazandı. G.Saray, Dolmabahçe'de 11 Mayıs 1996'da 2-1'lik skorla kazandıktan sonra 3 puana ancak 10 yıl sonra (2005- 2006, yine 2-1) ulaşabilmişti.

Beşiktaş-G.Saray mücadelesi hırçınlık olarak G.Saray-F.Bahçe maçlarının yanına bile yaklaşmıyor. Son 13 Beşiktaş-G.Saray lig mücadelesinde toplam 4 kırmızı, 82 sarı kart çıkarıldı. Beşiktaş ile G.Saray rekabetinde son 5 lig maçında hakemler kırmızı kart çıkarmadı.

Beşiktaş'ın sesi Turgay Demir
Derbilere şeytanın bile aklı ermez. Hiç hesapta olmayan biri çıkar tüm dengeleri alt üst ederek, sonucu belirleyebilir

Maçın adı derbi olunca 90 dakikalık filmin nasıl sonuçlanacağına şeytanın bile aklı ermez aslında. Bu nedenle derbilere "Dört bilinmeyenli denklem" derim. Nilay Yılmaz da Milliyet'ten sorar, "Veriler ne?" diye. Oysa benim anlatmak istediğim tam da budur aslında, yani varsaydığınız veriler yoktur elinizde. Bu nedenle, bir şekilde çözülen, bildiğimiz denklemlerden değildir derbiler. Misal, Terim'in Galatasaray'ı Avrupa'yı sallarken, o dönemde yürüyecek hali olmayan Fenerbahçe için Sami Yen'e basket potaları (!) kuruluyordu. Eldeki verilere göre derbinin ortalama 5-0 biteceğine dair yaygın bir inanış vardı. Beklendiği gibi, Galatasaray çok iyi oynadı, 10-12 net pozisyon yakaladı ama maçı, kaleye bile gitmeyen Fener, Johnson'un frikik golüyle kazandı. Derbilerde neyin, nasıl olacağını kestirmenin güç olduğunu en iyi anlatan işte o maçtır. Dolayısıyla bugünkü derbiyle ilgili analizimi böyle bir opsiyonla değerlendirmelisiniz. Biz elimizde var olduğunu zannettiğimiz verilere göre analiz yapıyoruz fakat bazen hesapta olmayan bir futbolcu, bazen bir teknik adam, bazen de bir hakem, hatta bazen bir top toplayıcı çıkıp tüm verileri geçersiz kılacak şeyler yapabiliyor. Kılıfı, yazının başına koyduğumuza göre şimdi minarenin peşine düşebiliriz. Beşiktaş mı kazanır, G.Saray mı? Günün sorusu bu. Bu soruya cevabım ise çok net; nasıl bir maç olacağını aşağı yukarı tahmin ederim ama kimin kazanacağını bilemem, sadece sallarım (Herkes gibi), tutarsa tutar! Çünkü futbolda şikeler hariç sonucu önceden belli maç yoktur. (Bkz. G-Saray-Fener: 0-1) Peki bugün iki düdük arasında neler olabilir, şimdi gelelim ona. Beşiktaş'ın hücum gücü yüksek bu gerçek. Buna karşılık savunması ve kalecisi hiç güven vermiyor, bu da başka bir gerçek. Bu iki gerçeği yan yana koyunca, rakip kalede çok pozisyon bulan, kendi kalesinde de çok pozisyon veren bir takım çıkıyor karşımıza. Muhtemelen bugün de böyle olacak. Pozisyonları kim daha iyi değerlendirir ve futbol şansını yanına alacak kadar kim koşarsa, o kazanır. Eğer Ertuğrul Sağlam, elindeki mevcut kadrodan, az gol yiyecek bir takım kurmaya çalışırsa Beşiktaş'ın şansı azalır (Muhtemelen öyle yapacak). Bu taktirde oyuncu değişiklikleri çok önemli hale gelecek. Oradaki doğru tercihler belki de giden maçı kurtaracak. Kestirmeden söylemek gerekirse; maçın başında ya da sonraki değişikliklerle sahada gole dönük oyuncuları ağırlıkta bir Beşiktaş olduğu anda her şey değişir ve Kartal bir şekilde kazanır. Sağlam, gol yemekten korkmamalı, daha fazlasını atmayı hedeflemeli. Rize'den iki gol yiyenler, G.Saray'dan gol yiyebilecekleri gerçeğine de hazır olacaktır kuşkusuz. İş onları, G.Saray'a gol atacaklarına inandırmakta. Bu da 11'e konulacak isimlere bağlı. Maçın kilit oyuncusu Nobre'dir. Sambacının, Galatasaray maçlarında bambaşka bir özgüvenle oynadığı kesin. Bugün de derbinin kaderini değiştirebilir. Öbür taraftan Galatasaray'ın sezon başından beri sergilediği oyun karakteri, paranın yazısı ve turası kadar farklı. Genç ve dinamik oyuncularla sahaya çıkıp yabancılar dahil tecrübelileri kulübeye gönderdikleri zaman, rakibi çok kolay bozan bir takım ortaya çıkıyor. Ancak bu takımın oyun kurması mümkün olmuyor, bozmakla yetiniyor. Beraberlik yeter diye düşünüyorsa Kalli yine böyle yapacaktır. Tecrübeli oyuncuların ve yabancıların yer aldığı G.Saray daha çok pozisyon buluyor, daha kolay gol atıyor ama rakibe de aynı şansı veriyor. Bozamıyor, çünkü koşmuyor. Kalli'nin böyle bir takım sahaya süreceğini sanmıyorum. Kalli ya denge kurmaya çalışacak ya da Saracoğlu'nda F.Bahçe'den beraberlik alanlara, İnönü'de aynı görevi verecek. Son söz, Beşiktaş'ın kazanmak zorunda olması bir dezavantaj gibi görünse de aynı zamanda bir avantajdır. Bu ayrı bir motivasyon sağlayacaktır. Seyirci desteğiyle maçın büyük bölümünde oyunun hakimi olacaklarına da inanıyorum. Zaferi getirecek pozisyonlar bulacaklarından da şüphem yok asıl soru şu; o pozisyonlardan kaçını değerlendirebilecekler? Bunun cevabını ise kimsenin bilme şansı yok. Umarım maç sonrası hakemleri değil, futbolu konuşabiliriz.

* * *
G.Saray'ın Kralı Tanju ÇOLAK
F.Bahçe'yi yenen Aslan büyük moral buldu. Song-Servet buluştu bu da avantaj. Tek tehlike Nobre'den gelebilir

Bir derbi daha geldi çattı. G.Saray cephesinden bakacak olursak bu maçı ben sarı-kırmızılı takımın lehine daha yakın görüyorum. Öncelikle Cimbom, Fenerbahçe gibi ezeli rakibini yenerek büyük bir moral buldu, motivasyonunu artırdı. Kupa derbisinde hakem Çakır'ın Lincoln'e kırmızı kart göstermesine her ne kadar G.Saray cephesinden büyük tepkiler olduysa da bana göre Brezilyalının olmayacak omuşu Aslan için büyük kazanç. Çünkü kurt hoca Kalli muhtemelen onun görevini Arda'ya verecek. Solda oynaması muhtemel Hakan Balta da G.Saray orta sahasına güç katacak. Cimbom, askerlerinin çokluğu ile ev sahibi takıma karşı üstünlüğü ele alabilir. Formda bir Mehmet Topal ile savaşan bir G.Saray orta sahası bu derbiyi de lehine bitirebilir. Lincoln teknik bir futbolcu ve fazla pres yapmıyor. Bu nedeniyle oynamayacak olması bana göre Cimbom'un şansı. Onun liderlik görevini de Arda maçta rahatlıkla yerine getirir. Bu arada Ümit Karan'dan söz etmek istiyorum. Bu oyuncu golcülüğünün yanı sıra F.Bahçe maçında hem defansta hem hücumda hem de orta sahada pres yaparak takımının çoğalmasını sağladı. Attığı güzel gollerle de kalitesini ortaya koyuyor. Duygusallığını hep ön plana çıkaran Hakan Şükür de yine G.Saray açısından artı bir değer. Çünkü F.Bahçe maçında attığı golle büyük moral buldu. Bu arada sürpriz bir isimden bahsetmek istiyorum. Yaşlı tilki, skora göre Serkan Çalık'ı oyuna alırsa bu futbolcu çabukluğu ve hırsıyla Beşiktaş'ı devirmekte zorlanmaz. Ağır Beşiktaş defansı, Sekan'ı tutamaz. Ayrıca Song'un katılmasıyla G.Saray defansı da Servet'le uyumlu hale gelen gücünü gösterecektir. Tek dezavantaj Nobre'nin her maçta Galatasaray'a gol atmasıdır. Kalli herhalde Song ve Servet'i, Holosko ve Nobre'nin üzerine verecek ve tehlikeli olmalarını önleyecektir. Bunu da yapıp maça iyi başlarsa bu derbiyi Galatasaray rahat geçebilir.