|
15.09.07, 12:22
|
#1
|
Banned
Üyelik tarihi: Nov 2006
Mesajlar: 480
Tesekkür etmis: 86
Tesekkür almis 55 -> 47 Konu
|
Sen miydin o yalnızlığın mıydı yoksa
Kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
Dilimizde akşamdan kalma bir küfür
Salonlar piyasalar sanat sevicileri
Derdim, günün birinde insan arasına çıkarmaktı seni
Yakanda bir amonyak çiçeği
Yalnızlığım benim sidikli kontesim
Ne kadar rezil olursak o kadar iyi
Kumkapı meyhanelerine dadandık
Önümüzde; altınbaş, altın zincir fasulye pilakisi
Ardımızda görevliler hızır paşalar
Sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
Öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri
Çöpçülerin elleriyle okşardım seni
Yalnızlığım benim süpürge saçlım
Ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi
Baktım gökte bir kırmızı, bir uçak
Bol çelik, bol yıldız, bol insan
Bir gece sevgi duvarını aştık
Düştüğüm yer öyle açık seçik ki
Başucumda bir sen varsın bir de evren
Saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
Yalnızlığım benim çoğul türkülerim
Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi
|
Offline
|
|
15.09.07, 12:23
|
#2
|
Banned
Üyelik tarihi: Nov 2006
Mesajlar: 480
Tesekkür etmis: 86
Tesekkür almis 55 -> 47 Konu
|
Ağlama, bu günler gelirde geçer babam
Ağlama, bu dertler elbet biter babam
Ocaksız köylerimde, dumanlar tüter elbet
Ben yandım, sen yanma allah aşkına
"burda, bu şarkımı söylerken,
Benim türkiye'de yaşadığım çok zor günlerde,
Bir merhabasını istediğim,fakat o merhaba'yı benden
Esirgeyen
Ulusal anlamda bu kaderi paylaştığım,
Bütün arkadaşlarıma ve dostlarıma
İnce bir sitemdir...
Umarım,
Beni anlarlar"
İki damla gözyaşımla
Satıldım pazarlarda
Kırdılar yüreğimi
Kırdılar azarlarla
Sürgünlere yolladılar
Sabah dörtte yağmurlarla
Ben yandım,
Siz yanmayın allah aşkına
Şimdilik, hoşça kalın gözüm!
Hoşça kal, ey sevgilim Türkiye!
|
Offline
|
|
15.09.07, 12:23
|
#3
|
Banned
Üyelik tarihi: Nov 2006
Mesajlar: 480
Tesekkür etmis: 86
Tesekkür almis 55 -> 47 Konu
|
Kimileri hep suçluyor
Kimileri sorguluyor
Yaralı yüreğime kara çalıyor
İhanet zincirini tutan utansın
Dönüp arkasına bakan utansın
Dost diye bağrıma bastığım insanlar
Arkamı dönünce vuran utansın
Durmadan hep soruyorlar
Aç bırakıp gülüyorlar
Emekleyen yüreğime usta diyorlar
Usta değil acemi bir işçiyim ben
Onurlu bir kavganın neferiyim ben
Dostun dostu, düşmanımın eceliyim ben
Bilip de söylemeyen diller utansın
|
Offline
|
|
15.09.07, 12:24
|
#4
|
Banned
Üyelik tarihi: Nov 2006
Mesajlar: 480
Tesekkür etmis: 86
Tesekkür almis 55 -> 47 Konu
|
Söyle yağmur çamur
Değmedi yüreğime
Şimdi ben nerdeyim
Sen nerde
Söyle ay doğmadan
Düşmesin yaş gözüme
Şimdi ben nerdeyim
Sen nerde
Dışarıda kar yağıyor
Benim içime yağmur
Ağlama gözbebeğim
Biraz daha dur
Yüregime basa basa
İçimden yar gidiyor
Ağlama iki gözüm
Biraz daha dur
Ay ayy ay ayy yanıyor ömrüm
Vallahi yamur çamur
Değmedi yüreğime
Söyle ben nerdeyim
Sen nerde
Söyle ay doğmadan
Düşmesin yaş gözüme
Söyle ben nerdeyim
Sen nerde
Söyle yamur söyle
Değmeden yüreğime
Söyle gökyüne
O nerde
Söyle baksın gece
Dağlardan hasretime
Söyle bilmesemde
O nerde
Söyle ay doğmadan
Düşmesin yaş gözüme
Söyle gökyüzüne
O nerde
|
Offline
|
|
15.09.07, 12:25
|
#5
|
Banned
Üyelik tarihi: Nov 2006
Mesajlar: 480
Tesekkür etmis: 86
Tesekkür almis 55 -> 47 Konu
|
Tarifi imkansiz acilar icindeyim
Gurbette aksam oldu yine ruzgar pesindeyim
Yurdumdan uzak yagmurlar icindeyim
Aksam oldu surgun susuyor
Tarifi imkansiz sancilar icindeyin
Gurbette aksam oldu yine ruzgar pesindeyim
Yurdumdan uzak yanginlar icindeyim
Aksam oldu surgun agliyor
|
Offline
|
|
15.09.07, 12:25
|
#6
|
Banned
Üyelik tarihi: Nov 2006
Mesajlar: 480
Tesekkür etmis: 86
Tesekkür almis 55 -> 47 Konu
|
Sürüler içinde sürmeli koyun
Şafaklar atıyor gel yarim soyun
Gencecikken ettiler bana bir oyun
Ne yandasın sürmeli palazım
Ne yanda A canım, ne yanda
Ellerim saz çalar göğnüm
Ne yanda A canım, ne yanda
Aşağıdan gelir gelinin göçü
Gelin mi ettiler canımın içi
Koynumda sakladım verdiğin saçı
Ne yandasın sürmeli palazım
Ne yanda A canım, ne yanda
Ellerim saz çalar göğnüm
Ne yanda A canım, ne yanda
|
Offline
|
|
15.09.07, 12:27
|
#7
|
Banned
Üyelik tarihi: Nov 2006
Mesajlar: 480
Tesekkür etmis: 86
Tesekkür almis 55 -> 47 Konu
|
Bir alev çikti kavindan
Tutusturdu her yani
Bir o yani bir bu yani
Heyyo savgan eg bu yani
Mahlemizde hos süryani
Öpeydim sol yanagini
Bir o yani bir bu yani
Gel öpem sol yanagindan
Koy çatlasin öbür yani
Bu alev yandirdi cani
Kül etti cani c*****
Ne kül kaldi ne dumani
Heyyo savgan eg bu yani
Mahlemiz dolu süryani
Öpeydim sol yanagini
|
Offline
|
|
|
|
|
15.09.07, 12:30
|
#8
|
Banned
Üyelik tarihi: Nov 2006
Mesajlar: 480
Tesekkür etmis: 86
Tesekkür almis 55 -> 47 Konu
|
Beni burada arama
Arama anne
Kapıda adımı, adımı sorma
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne ağlama.
Kaç zamandır yüzüm traşlı
Gözlerim şafak bekledim
Uzarken ellerim kulağım kirişte
Ölümü özledim anne.
Yaşamak isterken delice
Ah.. verebilseydim keşke
Yüreği avcunda koşan herbir anneye
Tepeden tırnağa oğula
Ve kıza kesmiş
Bir ülkeye armağan
Düşlerimle sınırsız
Diretmişliğimle genç
Şaşkınlığımla çocuk devrederken sırdaşıma
Usulca açıverdi yanağımda tomurcuk
Pir sultan'ı düşün anne, şeyh bedretinn'i
Börklüce'yi
Insanları düşün anne
Düşün ki yüreğin sallansın
Düşün ki o an güneşli güzel günlere inanan
Mutlu bir yusufcuk havalansın
Beni burada arama
Arama anne
Kapıda adımı, adımı sorma
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne ağlama.
Yani benim güzel annem
Ala şafağında ülkemin yıldız uçurmak varken
Oturup yıldızlar icinde kendi buruk kanımı içtim
Ne garip duygu şu ölmek
Öptüğüm kızlar geliyor aklıma
Bir açıklaması vardır elbet
Geride masa üstünde boynu bükük
Kaldı kağıt kalem.
Bağışla beni güzel annem
Oğul tadında bir mektup yazamadım diye
Kızma bana.
Elleri değsin istemedim
Gözleri değsin istemedim
Ağlayıp kokluyacaktın
Belki bir ömür taşıyacaktın koynunda.
Yaşamak ağrısı asıldı boynuma
Oysa türkü tadında yaşamak isterdim
Ölmek ne garip şey anne
Beni burada arama
Arama anne
Kapıda adımı, adımı sorma
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne ağlama.
Kısacası güzel annem
Bir çiçeği düşünürken ürpermek yok
Gülmek umudetmek özlemek
Ya da mektup beklemek
Gözleri yatırıp ıraklara.
Ölmek ne garip şey anne
Baba olamayacağım örneğin
Toprak olmak ne garip şey anne.
Beni burada arama anne
Kapıda adımı, adımı sorma
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne ağlama.
Bekle beni anne.
Bir sabah çıkagelirim
Bir sabah anne bir sabah
Acını süpürmek için açtığında kapını
Beni burada arama anne
Kapıda adımı, adımı sorma
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne ağlama.
Bayram kartlarının tutsaklığından aşırıp bayramı
Sedef kakmalı bir kutu içinde
Vermek isterdim çocukların ellerine
Sonra, sonra benim güzel annem
Damdan düşer gibi vurulmak isterdim bir kıza
Gecenin kıyısında durmuşum
Kefenin cebi yok
Koynuma yıldız doldurmuşum
Koşun çocuklar koşun
Sabah üstüme üstüme geliyor
Artik duvarlari kanatırcasına tırnağımla
Şaşkın umutlu şiirler yazamıyacağım
Mutlak bir inançla gözlerimi tavana çakamıyacağım
Uçurumlar ki sende büyür
Dağdır ki sende göçer
Ben bayram derim çiçek derim
Çam diplerine açmış kanatlarını kozalak derim
Gül yanaklı çocuğa benzer
Yinede oğlunu yitirmek ne garip şey anne
Her kavgada ölen benim
Bayrak tutan çarpışan
Her kadın toprağı tırnaklıyarak
Doğurur beni
Özlem benim kavga benim aşk benim
Adı başka sesi başka
Nice yaşıtım
Koynunda çiçekler
Çicekler içinde yeni bir ülke getirirler
|
Offline
|
|
15.09.07, 12:31
|
#9
|
Banned
Üyelik tarihi: Nov 2006
Mesajlar: 480
Tesekkür etmis: 86
Tesekkür almis 55 -> 47 Konu
|
Sabahtan uğradım ben bir güzele
Güzel ağlatmadı güldürdü beni
Ben güzelden böyle vefa ummazdım
Ak göğsün üstüne kondurdu beni
Ahu gelin kınalı gelin
Şahin gibi yükseklerden uçarken
Keklik ininden geçerken
Ahu bu kevser ırmağından içerken
Susuz çöllerden kandırdı beni
Ahu gelin kınalı gelin
Susuz pınarlardan kandırdı beni
Ahu gelin kınalı gelin
|
Offline
|
|
15.09.07, 12:32
|
#10
|
Banned
Üyelik tarihi: Nov 2006
Mesajlar: 480
Tesekkür etmis: 86
Tesekkür almis 55 -> 47 Konu
|
Yağmur çiseliyor, yağmur çiseliyor
Serezin esnaf çarşında
Yağmur çiseliyor.
Yağmur çiseliyor
Korkarak yavaş sesle
Bir ihanet konuşması gibi
Yağmur çiseliyor
Beyaz ve çıplak
Mürtet ayaklarının
Islak ve karanlık toprağın üstünde koşması gibi.
Yağmur çiseliyor
Serezin esnaf çarsında
Bir bakırcı dükkanın karşında
Bedrettin in bir ağaca asılı
Yağmur çiseliyor
Gecenin geç ve yıldızsız bir saatidir
Ve yağmurdan ıslanan
Yapraksız bir dalda sallanan
Şeyhimin çırılçıplak etidir
Yağmur çiseliyor
Serez çarşısı dilsiz
Serez çarşısı kör
Havada konuşmamanın görmemenin
Kahrolası hüznü
Ve Serez çarşısı kapatmış elleriyle yüzünü
Yağmur çiseliyor.
|
Offline
|
|
Konuyu Toplam 4 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 4 Misafir)
|
|
Seçenekler |
|
Stil |
Hybrid-Şeklinde
|
Yetkileriniz
|
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.
HTML-KodlarıKapalı
|
|
|
Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 22:21 .
|
|