İnönü'nün ailesi Gül'ü kabul etmedi.....
Cumhurbaşkanı Gül, eşi Hayrünnisa Gül ile birlikte İnönü ailesine taziye ziyaretinde bulunma isteğini iletti. Ancak Pembe Köşk'ün kapısı Gül ailesine açılmadı. Sebep yine laiklik.
Pembe Köşk ve laiklik
Erdal İnönü'nün ölümü nedeniyle Pembe Köşk'e ziyaretçi akını sürüyor. Cumhuriyet Ankara'sının bu tarihi mekânı 1925'lerde İsmet Paşa ailesi yerleştiğinde, Kavaklıdere'ye dek uzanan bağların içinde iki katlı ahşap bir evmiş. Erdal Bey'in çocukluğu da günümüzün "Müze Köşk"ünde geçmiş.
Gülsün Bilgehan, İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün eşinin yaşamını konu alan "Mevhibe" adlı kitabında Erdal İnönü'nün annesine düşkünlüğünü anlatır: "Erdal daha uslu, sakin bir çocuktu. En çok annesine düşkündü ve bunu kimseden saklamazdı. Başlıca özelliği toksözlülüğü, açıklığı ve inadıydı. Huyunu bilen babası ortanca oğluna sık sık takılırdı.
Oğlunun dürüstlüğü İsmet Paşa'nın hoşuna gidiyordu. Bir seferinde oğluyla oynarken, onu denemek istedi.
"Sen 80 yaşına gelince, ben kaç yaşında olacağım?"
Erdal cevabı yapıştırdı:
"O zaman sen ölmüş olacaksın!"
Erdal İnönü, 81 yaşında aramızdan ayrıldı. TBMM'de yapılacak cenaze töreninin ardından İstanbul'da toprağa verilecek.
Başsağlığı mesajlarını Erdal Bey'in kız kardeşi Özden Toker ile Özden Hanım'ın kızı, eski CHP Milletvekili Gülsün Bilgehan Toker kabul ediyorlar.
İnönü'nün ölüm haberi Türkiye'de televizyon haberlerine yansıdığında Çankaya Köşkü'nden de telefon geldi.
Cumhurbaşkanı Gül'ün, eşi Hayrünnisa Gül ile birlikte İnönü ailesine taziye ziyaretine yapma istekleri iletiliyordu. Ancak telefondaki yetkililere, Pembe Köşk açısından taziyeyi telefonda kabul etmenin daha uygun olacağı anlatıldı. İnönü ailesi açısından, Pembe Köşk, cumhuriyetin kurucu önderi Atatürk'ün silah arkadaşı İsmet Paşa'nın evi olduğu kadar "laikliğin" de sembolü bir yerdi.
29 Ekim'de Köşk'te verilen resepsiyon, Türkiye'nin "türbanlı first lady"ye alışmaya başladığının görüntülerini yansıtıyor olsa da İnönü ailesi Pembe Köşk'ü bu ziyarete açmaya hazır değildi.
Cumhurbaşkanı'nın başsağlığı dileği telefonda alındı. Teşekkür edildi.
Gülsün Bilgehan, "Mevhibe"de, 1930'ların Pembe Köşk'ünü cumhuriyet modernleşmesinin sembol mekânı olarak, kadının toplum yaşamındaki yeri, eşitlik ve sosyal konumu yönüyle incelerken, İnönülerin dinin vecibelerini yerine getirme konusunda ne denli hassas olduklarını nakleder. Köşk'te huzur içinde geçen ramazanları, çoluk çocuk neşeyle kalkılan sahur ve iftarları anlatır.
Erdal İnönü ise "Fikirler ve Eylemler" kitabında laiklik sayesinde Türkiye'nin çağdaş bir devlet niteliği kazandığını İsmet Paşa'dan örneklerle anlatır. Türbana karşıdır!
Pembe Köşk sakinleri Erdal Bey anısına bu ilkesel duruşu bozmadılar.
Milliyet
__________________
...Laf olsun diye konuşmuyorum konuşuyorum laf oluyor!!!......
HaKeDeNe +Tesekur DiLeNeNe DeĞiL!
|