|
|
Futbolda Irkçılık...! |
|
08.09.07, 14:59
|
#1
|
Banned
Üyelik tarihi: Aug 2005
Mesajlar: 247
Tesekkür etmis: 165
Tesekkür almis 213 -> 109 Konu
|
Futbolda Irkçılık...!
Futbolda değişmeyen skor: Irkçılık 1 - Futbol 0
Futbol sahalarında ve dışında yaşanan ırkçılık olayları 1970 ve 80***8217;lerde üst düzeye çıkmıştır. İngiliz futbolunda ırkçılık ise Britanya sosyetesinin tarihi kadar eskidir.
Britanya***8217;da ırkçılık bir dönem hayat tarzı olmuştur ve bu durum doğal olarak futbol sahalarına da yansımıştır. İngiliz futbolu kendisinden daha ***8220;alçakta***8221; gördüğü diğer organizasyonlarla iş birliği yapmayı reddetmiştir. Bunun en çarpıcı örneği futbolun patronu FIFA***8217;nın 1904***8217;de İngiltere desteği olmadan kurulmuş olmasıdır. İngiltere, Dünya Kupası***8217;na 1950 yılına kadar katılmamıştır.
Futbol ve ırkçılık günümüzde İngiliz futbolunda olduğu kadar bir çok Avrupa ülkesinde de ön plandadır. Bunun en çarpıcı örneği son dönem İspanya futbolunda yaşananlardır. Teknik direktörlerin beyaz futbolcularına siyahi futbolculardan bahsederken ***8220;Sen bu maymundan daha yeteneklisin***8221; deme cüretleri ve bunu kamera karşısında dahi yapabilmeleri günümüzde problemin ne kadar büyük olduğunun bir örneğidir.
1970***8217;lerde modern İngiliz futboluna siyahi oyuncuları katan takım olarak bilinen West Bromwich Albion, Siyahi üçlü Cyrille Regis, Laurie Cunningham ve Brendan Batson ile yeni bir akım ve destek grubu başlatmıştır. Ancak bir çok kulüp yöneticisi, menajeri, teknik direktörüyle bu akıma olabildiğince geç katılmaya çalışmış ve yapanları da açık açık eleştirmiştir. Siyahi oyuncuların kırmızı kas yapısı ile daha kuvvetli olabilmeleri kendilerini onlardan her alanda daha yüksek gören bir çok Avrupalı futbolcuyu ve taraftarı çileden çıkartmış ve uzun yıllar köle olarak kullandıkları bir ırkın hızlı yükselişi karşısında ırkçı tavırları futbol sahalarına taşımışlardır.
Siyahi futbolcuların sahada sergiledikleri güzel futbola dayanamayan ırkçı taraftarın en yaygın kullandığı taciz şekli toplu tezahürat şeklidir. Kendini taraftar sanan bu güruh, en yaygın haliyle hep bir ağızdan maymun sesi çıkartarak futbolcuyu çileden çıkartmaya çalışır.
Tarihte bir çok taraftar tezahüratının şarkılarında da ırkçı söylemler yer almıştır.
İngiltere***8217;nin Güney kemsinde siyahi futbolculara okunun marşlardan biri;
***8220;Ormanına geri dön,
Ormanına geri dön,
La la la la, la la la la***8221;
sözlerini içerir!
İngiliz futbolu ırkçılık ve futbol üzerine en çok örnek çıkartılabilecek ül****r kuşkusuz. İngiltere***8217;de ırkçı kesimlerin tuttuğu taraftar kitleleri sadece rakip takımın değil kendi siyahi oyuncusunu dahi şiddetle taciz eder ve bunun örnekleri 1980***8217;lerde sahaya atılan muzlar, fıstıklar ile görülebilir.
Liverpool***8217;da 1980***8217;lerin sonunda Jamaika doğumlu John Barnes***8217;ın transferinde bu durumun en çarpıcı örneklerinden biri yaşanmıştır.
***8220;Takımlar maç öncesi ısınma hareketlerini yapıyordu ve hepimiz tribünlerden yağmur gibi yağan muz ve fıstıkları görebiliyorduk. Sanki sahada bir maymun varmış gibi hareket ediyordu tribünlerdeki taraftar***8221;
David Hill (Gazeteci)
Barnes 1987-1988 sezonunda Liverpool ile ilk maçına hazırlanırken yaşanan bu olay Arsenal deplasmanındaydı. Ancak muzları atan taraftar topluluğu Liverpool tribünlerindendi!..
1930***8217;lerda yaşanan bir başka olayda, koyu tenli Everton forveti Dixie Dean bir maçın ardından soyunma odalarına giden yolda tüneldeyken oraya girmeyi başaran bir ırkçı taraftarın tacizine maruz kalır. Polis raporunda Dean***8217;in tacizciyi kendisin cezalandırdığı ve yumrukladığı yazar. Ancak polis olayı gören memuru Dean***8217;in haklı olduğunu ve bir soruşturma açıklamayacağını notlarına eklemiştir.
Bir başka olayda Eric Cantona ırkçı söylemlerde bulunan bir taraftara kendisi cezayı kesmiştir.
Bu arada İngiltere futbolunda yaşanan olayların gelişmesinde aşırı sağcı grupların da etkisi olmuştur. Neo Faşist gruplar futbol stadyumlarını propaganda aracı olarak kullanırken tribünleri yandaşlarının doldurmasını sağlamış ve böylece faşist gruplar siyahi oyuncular üzerinde muazzam bir baskı ve taciz oluşturmayı başarmıştır.
Özellikle Chelsea, Millwall, Arsenal ve West Ham***8217;ın stadyumları bu olayların en sık rastlandığı stadyumlar olmuştur. 1977***8217;de kurulan ulusal Bulldog gazetesi 1980***8217;de bir köşesini sadece ırkçı söylemlerin yer aldığı ve duyuruların yapıldığı bir sütuna ayırmıştır. 1980***8217;lerde ise Chelsea aşırı sağcı kanatın ön cephesi halini almıştır!
İngiltere kökenli bu olaylar İspanya***8217;da düzenlenen 1982 Dünya Kupası finallerine taşınmış ve finallerde nazi selamları, ırkçı tezahüratlara rastlanmıştır. Özellikle İngiltere***8217;nin yabancı ülkelere yaptığı seyahatlerde; 1984 Fransa, 1984 Güney Amerika, 1987 ve 88 Batı Almanya ile İsveç, 1989 Polonya gibi taraftar gruplarının bir şekilde destek bulduğu ve bu söylemlerin yayılarak devam ettiği görülür!
İrlanda ile İngiltere arasında Dublin***8217;de 1995***8217;de yapılan maç ise aşırı sağcı İngiliz gruplarının yaptığı tezahüratlar sebebiyle çığırından çıkarak iptal edilmiştir.
1984***8217;de İngiltere***8217;nin Paris***8217;de Fransa ile yaptığı maçın ardından İngiliz aşırı sağcı holiganların alkollü olarak yerel iş yerlerini darmadağın ettiği ve taraftara saldırdığı ırkçı tezahüratlarla ortalığı yıktığı televizyonlardan islenmiş; bu olayın ardından İngiliz yetkililer bu olaylara önlem almak için çalışmalara başlayacağını açıklamıştır.
Bu olayın birkaç ay sonrasında ise İngiltere Milli Takımı***8217;nın Güney Amerika***8217;ya Şili***8217;ye yaptığı seyahatte takımla birlikte aynı uçakta yolculuk eden taraftar topluluğu ırkçı tezahüratlar yapmış ve takımın siyahi oyuncularını taciz ederken kameralara yakalanmıştır. Bu olayın ardından Britanya Spor bakanı bir kez daha acilen özüm için harekete geçeceklerine dair söz vermiştir.
Heysel***8217;de yaşanan ve çoğu İtalyan 39 kişinin öldüğü Heysel faciası da bu tutumun tetiklediği bir olay olmuştur!..
Futbol sahalarının bu şekilde bir propaganda aracı olarak kullanılmasının başlamasıyla birlikte 1970***8217;lerde karşı gruplarda faaliyetler yapmaya başlamıştır !.. 1970***8217;lerin sonunda futbol taraftarı ve Nazi Karşıtı Lig bir araya gelerek 1979***8217;da 20 futbol sahasına yayılmıştır. Ancak bu ırkçılık karşıtı harekete profesyonel futbol kulüpleri çok az bir destek vermiştir. 1979***8217;da ***8220;Spurs Nazilere karşı***8221; hareketi Tottenham Hotspur***8217;un yasal yollardan problem yaşamasına sebep olmuştur. Benzer bir olayda West Ham taraftarı kulübü tehdit etmiştir.
Aşırı sağcı grup karşısında yer alan AFA (Faşizm Karşıtı Hareketi) 1980***8217;lerin ortasından beri yaşananlara karşı mücadele vermektedir !
Leeds***8217;in ***8220;Birlikte Haraket Edelim***8221; ve Leicester City***8217;nin ***8220;Tilkiler ırkçılığa Karşı***8221; taraftar grupları gibi oluşumlar da ırkçılık karşısında mücadelesini sürdürüyor !
Ulusal Futbol Destekçileri Derneği***8217;nin önderliğindeki ***8220;ırkçılığı Futboldan Atalım***8221; kampanyası da yıllardır tribünleri temizlemeye çalışan bir oluşum !
Bu olaylar sadece İngiltere***8217;de değil Hollanda, Belçika, İspanya, Almanya ve İtalya***8217;da da yaşanmaktadır !
Örneğin...
- 1991***8217;de Heerenveen teknik direktörü Fritz Korbach ülkesinin siyahi yıldızı Brian Roy***8217;u taciz etmekle gündeme oturmuştur.
- 1996 Avrupa Şampiyonası***8217;nda Hollandalı orta saha yıldızı Edgar Davids taktik toplantılarının dışında bırakıldığını ve ırkçılığın kurbanı olduğunu belirtmiş ve ardından eve yollanmıştır!
- Belçika futbolu en çok muz atılan stadlara ev sahipliği yapmakla ün kazanmıştır.
- Aston Villa***8217;nın Fenerbahçe***8217;de de forma giyen futbolcusu Dalian Atkinson İspanya***8217;da Real Sociedad ile geçirdiği 1 sezonun ardından geri dönmüş ve hiç hoş şeyler yaşamadığını, sürekli ırkçılar tarafından taciz edildiğini belirtmiştir!
- Paul Ince, Inter***8217;de geçirdiği zaman boyunca ırkçılarla uğraşmak zorunda olduğunu söylemiştir!
- 1990***8217;da Almanya***8217;da aşırı sağcı dazlak grubu Bundesliga takımlarının siyahi oyuncularının evlerini basmıştır.
- Merkel***8217;de 1996***8217;da muz yağdırmak hafta sonunun bir parçası haline gelmiştir!
- 1992***8217;de Nazi grupları Doğu Avrupa ülkelerinden gelen mültecilere saldırılarını futbol maçlarında organize etmiştir.
- 1994***8217;de Borussia Dortmund***8217;un yıldızı Julio Cesar bir gece kulübüne rengi yüzünden alınmadığı için kulübü bırakmak istemiştir.
- İtalya***8217;da top koşturan iki siyahi Hollandalı Ruud Gullit ve Aaron Winters problemlerini dile getirip ***8220;Irkçılığa Son***8221; kampanyası başlatmıştır.
- Fransa 1998 Dünya Kupası***8217;nda yükselme trendine giren ırkçı söylemler sebebiyle büyük sıkıntı yaşarken bu olaylar Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Hırvatistan, Polonya ve Romanya***8217;ya da sıçramış ve 1970***8217;ler İngiltere***8217;sini andırmaya başlamıştır!
- 1991***8217;de Hollanda Spor Birliği ırkçı olaylar sebebiyle 948.000 pound ceza kesmiştir !
- Hamburg'un St Pauli takımı ***8220;Sağa Karşı Olun***8221; sloganıyla ırkçılık karşıtı bir kampanya başlatmıştır ve 1992 Aralık***8217;da bütün Bundesliga takımları St Pauli***8217;ye destek vermiştir. Bu kampanyada aynı hafta sonu bütün futbolcular ***8220;Benim dostum bir yabancı***8221; yazılı tişörtler giymiştir!
|
Offline
|
|
|
|
|
08.09.07, 15:01
|
#2
|
Banned
Üyelik tarihi: Aug 2005
Mesajlar: 247
Tesekkür etmis: 165
Tesekkür almis 213 -> 109 Konu
|
Eto'o'ya Irkçılık
Eto'o yine orada olacak(tı)
İspanya La Liga'da haftanın maçında, Real Zaragoza ile Barcelona, Zaragoza'da La Romareda Stadı'nda karşı karşıya geliyor. Ligin en çok gol atan üç takımından ikisini karşı karşıya getirecek olan mücadele, Barcelona'nın yıldız futbolcusu Samuel Eto'o için ayrı bir anlam ifade ediyor.
Lider Barcelona'yla, 5. sıradaki Zaragoza arasındaki karşılaşma, üst sıraları yakından ilgilendiren bir maç olmanın yanı sıra, İspanya'da gittiği birçok statta ırkçı tezahüratlara maruz kalan Kamerunlu futbolcu Eto'o için de karışık duygular içinde olacağı ilginç bir mücadele olacaktı ancak maça saatler kala İspanyol basını Eto'o'nun sağ ayak tendonundaki sakatlığının geçmediği ve maç kadrosundan çıkarıldığı haberini verdi.
Kriz yaratan maç...
Hatırlayacağınız gibi geçen sezon bu statta oynanan maçta Zaragozalı taraftarlar, topu her ayağına alışında, Eto'o'ya karşı çirkin hareketlerde bulunmuşlardı. Maymun sesi çıkarıp sahaya fıstık atan taraftarlar maç boyunca Kamerunlu yıldızı adeta çileden çıkardı. Maçın ikinci yarısında, Zaragoza ceza sahası içinde yaşanan bir pozisyondan önce Eto'o, kale arkası tribünlerinden kendisine ırkçı söylemlerde bulunan seyircilere, kendisini marke eden Zaragozalı siyahi futbolcu Alvaro'yu gösterip "o da siyah ben de. Neden ona bağır mıyorsunuz da bana bağırıyorsunuz' diyordu.
Haberin devamı için:
http://www.sporx.com/detail.php?Type...i=133&go=59015
Video:
|
Offline
|
|
|
|
|
08.09.07, 15:03
|
#3
|
Banned
Üyelik tarihi: Aug 2005
Mesajlar: 247
Tesekkür etmis: 165
Tesekkür almis 213 -> 109 Konu
|
Türkiye'de Futbol Irkçılığı
Bize "Pis Türkler" Diyorlar
- Futbolda ırkçılık söylemleriyle ilgili ne düşünüyorsunuz?
Hamit: Futbol oyundur. Onu kazanmak için insan her şeyi dener. İnsan futbol oynarken yürekle oynadığı zaman biraz duygusal oluyor, hırslı oluyor bazı kelimeler insanın ağzından çıkıyor. Bence o kelimeler karşındaki insanın kişiliğine değildir bence. Bize de "Pis Türk." diyorlar. Ben böyle şeylere alınmam, normaldir bazı kelimeler. Çünkü iki taraf da kazanmak istiyor.
- "Pis Türk." denmesi bile bence o bakış açısıyla ırkçı bir yaklaşım.
Hamit: Tekme atılmasından, maç çıkışı kavga edilmesinden daha normal bu kelimeler. Irkçılık nedir anlamıyorum. Bence abartılıyor.
Milli Takımda bize "Komançi" derlerdi
- Türkiye hakkında ne düşünüyorsunuz?
Hamit: A gençlere ilk gittiğimizde Halil "Ben bir daha gelmem buraya. Gitmek istiyorum, bu ne?" dedi. Türkçemiz şu anda da iyi değil ama o zaman neredeyse hiç yoktu. Bize "Komançiler geldi," diyorlardı. Kaba konuşuyorduk, Tuncay falan biz konuşunca gülmeye başlıyordu. İdmandayız hoca '"Depar at," diyor, ben kalıyorum. Hoca bana kızıyor, ben de "Hocam kusura bakmayın ama depar ne demek?" diye soruyordum. Ne dediklerini anlamıyorduk. Soyunma odasına geldiğimizde Almanca konuşmaya başlıyorduk, "Çok şükür yalnızız," diyorduk.
Kaynak: http://futbol.turksportal.net/futbol...rini-doktu.htm
Vahap Özaltay'a Irkçılık
Son günlerde Emre'nin İngiltere'de teni farklı olduğu için bazı oyunculara "Irkçı" sözler sarfettiği ettiği gerekçesiyle 3. kez suçlamasının ardından Soner Yalçın, Altay'ın kurulucularından Vahap Özaltay'ın da aynı gerekçelerle Türk Milli takımına çağrılmadığı iddiasında...
Soner Yalçın'ın iddasına göre; Milli Olimpiyat Komitesi eski başkanı Selim Sırrı Tercan, Vahap Özaltay'ın Türk Milli takımına çağrılmasına engel oldu. Nedeni ise, Selim Sırrı Tercan İttihat-ı Terakki Cemiyeti'nin radikal milliyetçi kanadında yeralması...
Vahap Özaltay'ın Türk Milli takımına alınmayışını Gazeteci-Yazar Vala Somalı "Irkçılık" olarak niteliyor. Neden olarak da; o dönemde Avrupa'nın sayılı oyuncular arasında yer alan Öztay'ın teninin renginin siyah olmasını gösteriyor. Vala Somalı'nın futbol tarihi konusunda yazdığı bir çok kitabı bulunuyor.
Yine futbol tarihi konusunda kitaplar yazan Gazeteci-Yazar Ergun ise Vahap Özaltay'a "Irkçılık yapıldığına inanmıyor. Sadece o dönemde yönetimde bulunan rakikal milliyetçilerin bunu engellediğini düşünür. Neden olarak da devletin o dönemde böyle bir kararı olmadığını gösteriyor.
Türkiye'nin ilk siyahi oyuncusu olan Vahap Özaltay'ın uzun yıllar Türk Milli takımına alınmayışını "Irkçılık" nedenlere bağlayan eski istihbarat görevlisi Soner Yalçın, Milliyet Gazetesi'ndeki köşesinde ilginç değerlendirmelerde bulundu.
Soner Yalçın, dün Milliyet Gazetesi'nde yayınlanan köşe yazısında;
Türkiye'deki "Irkçılık"ın 1920'li ve 1930'lu yıllarda Altay'ın kurucularından Vahap Özaltay'a karşı yapıldığını dile getirdi. Soner Yalçın'a göre; Vahap Özaltay, Türk Milli takımına uzun yıllar alınmadı. Milli takıma seçilmek için çok sevdiği Altay'dan kopup Beşiktaş'ın formasını giydi. Yine olmadı; bu kez Fransa'ya gidip bugünkü adıyla Racing formasını giydi. Burada başarılı oldu ve Paris karmasına seçildi. Madris-Paris karmasında oynayarak karşılaşmanın son dakikasında bir de gol attı.
Ve Özaltay beklediği ay-yıldızlı formayı 4 Kasım 1932 yılında giydi. 2-2 biten Bulgarsitan maçında 90 dakika boyunca takımda başarıyla görev yapan Vahap Özaltay, bu milli hazzı bir kez yaşayabildi ve bir daha Türk Milli takımına çağrılmadı.
Futbol tarihi konusunda çeşitli kitapları bulanan Gazeteci-Yazar Vala Somali'ye göre; o dönemde Avrupa'nın en önemli oyuncuları arasında gösterilen Vahap Özaltay, renginden dolayı Türk Milli takımına çağrılmadı.
Gazeteci-Yazar Vala Somali, Vahap Özaltay'ın "Irkçılık" nedeniyle Milli takıma çağrılmadığını savunurken, bir diğer Gazeteci-Yazar Ergun Hiçyılmaz bu olayı "Irkçılık" olarak görmüyor. Hiçyılmaz, o dönemde Özaltay'ın Milli takıma renginden dolayı seçilmeyişini bazı yöneticilerin aşırı milliyetçiliğine bağlıyor.
Çünkü, devletin bu dönemde konuyla ilgili olarak almış olduğu herhangi bir kararı yok. Sadece bazı yöneticilerin "Irkçı" tavırları...!
Vahap Özaltay'ın neden Türk Milli takımının formasını giymediğini sorgulayan Soner Yalçın, ilginç bir sonuca varmış...
1923-30 yıllarında Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanlığı yapan Selim Sırrı Tercan'ın İttihat'ı Terakki Cemiyeti'nin radikal milliyetçi kanadında yeraldığı için Vahap Özaltay'ın Türk Milli takımına çağrılmamış olabileceğini anlatıyor...
Çünkü; Selim Sırrı Tercan, görevinden ayrıldıktan 2 yıl sonra Vahap Özaltay Bulgaristan ile yapılan maça davet edilerek 90 dakika boyunca milli formayı giyiyor.
Vahap Özaltay Kimdir?
1909 yılı İstanbul doğumlu olan Vahap Özaltay, ailesiyle küçük yaşta Aydın'a göç etmiş, ancak Yunan işgali sebebiyle Kastamonu'ya taşınmışlardır. Futbola Kastamonu'da başlayan Özaltay, 1922 yılında İzmir'e gelerek Altay'ın B ve A takımlarında oynamıştır. Bir kez milli olan Özaltay, aynı zamanda bir atlet olarak Atina Atletizm Olimpiyatları'nda ülkemiz adına yarışmıştır. 1933 yılında Fransa'nın "Racing" takımına transfer olmuş, yurt dışındaki bir takımda oynayan ilk profesyonel futbolcu olmuştur. Başarılı bir beş yıldan sonra Türkiye'ye dönerek Altay, Fenerbahçe, Beşiktaş, Şişli ve Ankaragücü takımlarında oynamıştır. Futbolu bıraktıktan sonra antrenörlük yapan Özaltay, 1954 yılında Dünya şampiyonu olan Türkiye Ordu Milli takımını çalıştırmıştır. 1965 yılında İzmir'de vefat etmiştir.
Aurelio bahane, ırkçılık şahane (!)
Aurelio'nun 'ne derece' Türk olması bekleniyor?
Aurelio, sonradan T.C. vatandaşı olup Türk kökenli olmayan ilk milli oyuncu. Yani sadece Anayasa'da yazdığı şekliyle kan bağıyla değil vatandaşlık bağıyla kurulmuş bir sosyal sözleşmenin ilk milli çocuğu. Peki neden birileri bu durumdan rahatsız oluyor?
Haberin devamı için:
http://www.radikal.com.tr/ek_haber.p...2&haberno=6165
Emre Belözoğlu, ırkçı kelimeler kullanmaktan suçlu bulundu
İngiltere Futbol Federasyonu Newcastle United'ta oynayan milli futbolcu Emre Belözoğlu'nu ırçılık yaptığı gerekçesiyle suçlu buldu.
İngiliz Futbol Federasyonu'ndan yapılan açıklamada, Emre Belözoğlu'nun ''ırkçı, onur kırıcı ve küfre varan kelimeler'' kullanmaktan suçlu bulunduğu açıklandı. Emre Belözoğlu'nun 30 Aralık'ta yapılan Everton maçında, rakip takım futbolcularına, ırkçı sözler sarfettiği ileri sürülmüştü. İngiliz federasyonu, Emre Belözoğlu'nun 29 Ocak tarihine kadar, karara itiraz edebileceğini duyurdu.
Kaynak: Sabah.com.tr
Diyarbakırspor'a PKK dışarı tezahüratı
1990'ların başından beri Diyarbakırspor Kayseri'de, Mersin'de, Konya'da, Yozgat'ta "Kahrolsun PKK", "PKK dışarı!" tezahüratıyla karşılanıyor. Daha bir ay önce Konya'daki maçtan önce sahada gezen bir vazifeli, megafonla teşçi etmişti tribünleri, bu sloganları bağırmaları için. (Diyarbakırspor başkanı, bu durumdan "aleyhimize siyasî slogan atıyorlar" yakınıyor.) 1997'de Gaziantep Sankospor-Diyarbakırspor maçında Diyarbakırlı taraftarlar Sanko taraftarlarının "teröristler dışarı!" tezahüratının ardından polislerce dövülerek staddan atılmıştı. Aynı yılın Kasım'ında, bu kez üstelik Diyarbakır'da, Diyarbakırsporlu futbolcular, Ankara Büyükşehirbelediyespor maçından sonra stad çıkışında polis tarafından coplanmıştı!
Kısacası, milliyetçi dolduruşa açık tribün kitleleri, Diyarbakırspor'da PKK'yı görüyorlar. Ve ne kadar devlet himayesi ve kontrolu altında olursa olsun, "bölge insanı"nın otantik temayülleri şurasından burasından Diyarbakırspor'a sızıyor.
Diyarbakırspor meselesi hakikaten zor ve karışık. En az Kürt meselesi kadar. İkili zıtlıklarla yapılan izahlara sığmıyor. Kürt meselesi gibi.
Kaynak: Medyakronik.com
Diğer örnekler
- Dönemin Trabzonspor başkanı Mehmet Ali Yılmaz***8217;ın, kendi oyuncusu Kevin Campbell***8217;a "yamyam" demiştir
- Trabzon***8217;da oynanan, Trabzonspor-Kayserispor maçı. Bu maçta, Trabzonlu taraftarlar, ***8220;Ayağa kalkmayan Ermeni olsun!***8221; tezahüratını dillendirdiler maçın bir yerinde.
- Lig A***8217;da oynanan Malatyaspor-Elazığspor maçında ise, maç sonunda bazı olaylara da neden olan bir tezahürat vardı. Deplasmanda giden Elazığ seyircisi, öldürülen Hrant Dink***8217;in Malatyalı olmasından hareketle ***8220;Ermeni Malatya!***8221; diye bağırdı
- Basit ve yürekli bir dayanışma hamlesinin göstergesi olarak Adana Demirspor***8217;un taşımak istediği ***8220;Hepimiz Ermeniyiz!***8221; pankartına federasyon izin vermedi
Kaynak: verkac.org
|
Offline
|
|
11.09.07, 10:17
|
#4
|
Banned
Üyelik tarihi: Nov 2006
Mesajlar: 480
Tesekkür etmis: 86
Tesekkür almis 55 -> 47 Konu
|
payLaşım için sağol kardeşim.. eline sağlık..
|
Offline
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
|
|
Seçenekler |
|
Stil |
Hybrid-Şeklinde
|
Yetkileriniz
|
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.
HTML-KodlarıKapalı
|
|
|
Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 01:23 .
|
|