Eğlence Anlayışımız
Ülkemizde her konuda olduğu gibi eğlence konusunda da basma kalıp düşünceler hakim. Eğlence dendiği zaman pek çok insanın aklına ilk önce amiyane tabirle "dum-tıs" müziği eşliğinde ritm tutarak içki içilen mekanlarda bulunmak geliyor. Varsa yoksa bu, başka bir seçenek yok. Oysaki bu o kadar yanlışki. Her insan birbirinden farklıdır ve buradan hareketle de eğlence anlayışlarının da farklı olması gayet doğaldır. Ama öyle bir magazin toplumu haline dönüşmüşüz ki beynimizdeki düşünceler, bizim düşüncemiz olmaktan çıkmış durumda. Bu magazin kültürü bize başkalarının düşünmemizi istedikleri şeyleri kendi düşüncemiz gibi görmemize neden olmakta. Peki asıl yapmaktan mutlu olduğumuz şeyleri böyle bir ortamda nasıl buluruz ? Ezberi bozup farklı şeyler deneyerek tabiki.
Kendimden örnek vermek gerekirse; benim için eğlence oturup bir diziyi baştan sona seyretmektir. Sinemaya gidip veya evde bilgisayarımın başında oturup film izlemektir. Ya da sevdiğim bir oyunu saatlerce oynamaktır. Arkadaşlarımla bilim, siyaset, sinema sohbetleri yapmaktır. Benim eğlencem bunlar ve hiç de başka bir şeye özellikle de medyanın pompaladığı bu eğlence kültürüne ihtiyacım yok. Eminim birçok arkadaşımız da böyle düşünmekte ve kendi eğlencelerini başkalarının değil kendi istediği şekilde yaşamaktadır. Bu sinemadır, müziktir, danstır hiç farketmez. Önemli olan nokta kendimizi bilmek ve bu magazin furyasından etkilenmemektir.