Geri git   A-Z ye Herkonu > Genel Konular

Cevapla
 
Seçenekler Stil
 
 Sensiz bu dünyayı asla sevmiyorum
Alt 11.09.07, 17:28   #31
cimcime68
Herseyden Haberi Var
 
cimcime68 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Jul 2007
Yaş: 38
Mesajlar: 1.117
Tesekkür etmis: 195
Tesekkür almis 441 -> 197 Konu
Standart Sensiz bu dünyayı asla sevmiyorum

Sensiz bu dünyayı asla sevmiyorum

Bir hasret türküsüdür dillendirdiğim. Bir
bülbülün güle hicranıdır***8230;Yazmanın adı kolayda kalemin sevdasını kağıda
tüllendirmekten daha zor olan ne olabilir.Ne; zaman hasretime teselli ne
mevsimler özlemime gem.İçimde biriktirdiğim sayfalara yazıyorum sana olan tüm
güzel seslenişleri..Gecenin en demli vakitlerinde seni düşünmek kadar tatlı esen
bir rüzgar yok başımda.Zülüflerimin heyyulası her lahza seni zikrederken ne çok
sevdiğimin farkına varıyor sen uyurken geceye seninle alakalı mahyalar
yayıyorum.Gönlüme sığmayan bu hasret ateşini sınırlarımın dışına çıkarmadan için
için yanarken bir kıvılcım gönderiyorum kırık dökük satırlardan.

Hiç bir söz seni anlatmaya kifayet bulamazken hiç bir satır işte bu benim sevdam
diyemiyor.Sen karanlık gecelerimin tulu etmiş aydınlığısın.Her gün özleminle
bitirirken zamanı sana olan ateşim dünyayı yakacak kadar harlanıyor gönül
şehrimde.Hasretden talan olmuş şehrimin tüm kilitleri sana açılmışken bir bir
her an seni kaybetmek korkusuyla ilmek ilmek geçiyor zaman boynuma.Bütün durağan
duyguların kaidelerinden sıyrılıp soğuğun iliklerime kadar işlediği kör bir
gecenin iskelesinde içimi, ruhumu, kalbimi, hülyalarım, hatıralarımı sevdanın
kor yakıcılığı ile simanın yansıdığı odamda hasretimin sonsuzluğu ile
ısıtıyorum.Ne güzel şeymiş seni sevmek***8230;Ne güzel şeymiş sıcaklığını yüreğimde
hissetmek***8230;.

Nicedir hiç bir rüzgar bu kadar sert esmemişti. Nicedir şarkılar bu kadar
mızraplı vurmamıştı tın tın.Yıllar boyu her gelen acının karşısında dimdik
durdum.Tahammül edip gülüp geçtim.İlk defa kaybetmenin ağırlığı ile
yanıyorum.İlk defa tüm kalelerim çaresizlik içinde savunmasız. Bana sorduğun
olmazsa ne olacak sorusu üzerime öyle yıkılıyor ki hicranım amansız bir düşman
gibi iki büklüm bırakıyor beni.Koca bir iç geçirme, buğulanan bakışlar, boynu
büküklüğüm, kırık döküklüğüm.Gözlerim buğulu bakıyor ötelere medyun sana iştiyak
içinde..

Rüzgarda savrulan yağmur damlaları gibi savruluyor yüreğim.Sensiz geçen
mevsimlerim kış günlerim zemheri.Umut çırpınan kanatlarında bekleyişlerin
girdaplarında yürümüyor savruluyorum.Anlıycan sensizliğin hiç bir tarifi yok
benim gönül kitabımda.

Sensiz bir dünyayı asla sevmiyorum***8230;
__________________

...Laf olsun diye konuşmuyorum konuşuyorum laf oluyor!!!......
HaKeDeNe +Tesekur DiLeNeNe DeĞiL!
Offline   Alıntı ile Cevapla
 
Alt 11.09.07, 18:17   #32
dost
Herseyden Haberi Var
 
dost - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: May 2003
Mesajlar: 1.171
Tesekkür etmis: 232
Tesekkür almis 1.405 -> 462 Konu
Standart

..Cimcime68 Sundu..

Zordur içten gelerek ağlamak***8230;

Zordur içten gelerek ağlamak***8230;Gözyaşı dökmek değil bahsettiğim elbette.Ama
damlalarınızı dışarı değil de içeri akıtmak da denilebilir. .
Gülerken bile ağladığınız anlar oldumu hiç??Dengesizce davranıp mutlu olduğunuz
için bile göz yaşı döktüğünüz oldu mu? . .
Sıkılverirsiniz bir şeye zaman ve mekan ayırımı göz etmeden***8230;Hiçbir şey
istemessiniz o anda, kendiniz dışında ne bir ses, ne bir yüz, ne de bir dokunuş.
. .
Duymak istediğiniz sessizlik, görmek istediğiniz ise sadece boşluk***8230;En ufak bir
ışık dahi rahatsız eder sizi.Çünkü aslında gördüğünüz ışık karanlığın
maskesidir!
Yakarırsınız içinizi acıtırcasına ağlamak istediğinizi. . .
Ama ağlayamazsınız. .
Gözyaşlarınızla verdiğin bu mücadele de hiç bu kadar aciz kalabileceğinize
olanak veremessiniz. . .
Ama eğilirsiniz hiç olmadık zamanda, yalvarırsınız çığlıklarınızla,***8221;Sana
ihtiyacım var ne olur gel! . .***8221; diye. .
Kızarsınız***8230;Ağlamak bu kadar zor olabilirmi? . .İnsan ağlamayı bu denli arzu
edebilir mi? . .
Yolu gözlenen bir sevgili misali paralar yüreğinizi,gelmediği her an için.
.zorlar sınırlarınızı. . .
Hani geleceğini veya gelmeyeceğini bilseniz,belki***8230;ama amaçsızca bekleyiş veya
ter****ş. . .
İşte bu en kötüsü. . .
Bilmez gözyaşı bedende kaldığınız müddetçe sahibine zarar verdiğini.Bazen akmak
istemediğini, sizi bırakmak istemediğini o kadar belli ederki bize,yanağınızı
okşarcasına süzülüverir yavaşça. . O da üzülür aslında kimi zaman. . .
Gitmek..Bir an önce akmak istediğini gösterir size, bir nehir misali akar
elinizde olmadan..Kaybedecek hiçbir şeyi kalmamıştır. Çünkü,damlalarından başka.
. .
Duygularımızın iniş ve çıkışıyla beslendiği;gözlerde buğuya,rahatlatıcı bir sele
ya da hıçkırıklara dönüşür***8230;Yüreğinize gömdüğünüz yıldızları,yürek yordamıyla
gözlere sunmak. .
Göz ile yürek ekseninde yaşanan savaşta,ellerine çiçek tutuşturan,damlalarını
yangınlarına veren çaresizliğin dökülmesidir..
Gözlerden.
__________________
..Eskiden Yeterdim Kendime..Artardım Bile..Simdi Ne Yapsam Nafile..Kim Demiş Can Eskimez Diye..Bu Can Tedirgin Tende..Canda Eskimiş Bende..
Offline   Alıntı ile Cevapla
 Çağresizliğim...
Alt 12.09.07, 17:21   #33
rayiha
Moderator
 
rayiha - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2006
Mesajlar: 349
Tesekkür etmis: 289
Tesekkür almis 145 -> 36 Konu
Standart Çağresizliğim...

En acıtanı ne biliyormusun dedi biri...

... hani o gidişlerin var ya... sessizce... suskun ...

... kırılan sen olduğun halde... kendisiymis gibi... hani o arkasına dahi bakmadan gidişleri...
hani senin "o an" "oracıkta" "ancak" arkasından baka kaldığın... anın durması için yalvardığın, tutup ucundan geri çevirmeye çalıştığı an varya, hani yapabilsen o merdiveni, hani yapabilsen o kapıyı, hani yapabilsen o sokağı tutup ucundan geri çevirmeye canını bile verebileceğin o an...

...o işte...en acıtanı o...

...hani o tıpkı elinden düşen en sevdiğin, en güzel "şeyin gibi"... hani o tıpkı tutamadığı gibi... hani o tıpkı tüm gidenlerde yaşadığı gibi... hani o bir ince sızı varya içe içe akan... hah işte...tam öyle incecik... yırtarak kayan... düşen kanatan... acıtan.. tutamadığın... parçalanan... tuzla buz olan... zamana savrulan... zamanda akıp giden... hani o zamanla catistigin ama zaman içinde yok olmayan herkesin inandığı o kocaman ... "zaman her şeyin ilacıdır" yalanı ... bunun bir yalan olduğunu tekrardan hatırladığın an... ve kendini kandırmaya başladığın an ... istemeye istemeye inanmaya başladığın an...

o işte...en acıtanı o...

...ama senin orda oldugunu hep bildiğin ...
...ama senin hep hissettiğin...
...ama bir dahası olmayan...
...ama zaten hiç senin olmayan...
...ama senin hep bildiğin...
...ama senin hep hissettiğin...
...ama bir daha sana geri gelmeyecek olan...
...ama buna rağmen
...gelmeyeceğini bile bile senin beklediğin...
...o işte...en acıtanı o...

... sonra o kocaman kocaman, akıp gitmek bilmeyen zaman...
... o durduramadığın an' ın karmaşası tezatlığı...
...kördüğüm oluşu...
... o "acabalarla" , "keşkelerle" dolu soruların ...
... içindeki kısır döngülerin...
... ve o an ...
... hiç bir şey yapamamanın çaresizliği...
... o işte...en acıtanı o...

...belki de sadece çaresizliğin...

...çaresizliğim...lütfen beni artık acıtma...!
__________________
Benim Sevdam Kırmızı
Offline   Alıntı ile Cevapla
 Hoşçakal...
Alt 13.09.07, 09:42   #34
rayiha
Moderator
 
rayiha - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2006
Mesajlar: 349
Tesekkür etmis: 289
Tesekkür almis 145 -> 36 Konu
Unhappy Hoşçakal...

Ayaz vuruyor yüreğime,üşüyorum.Biliyorum senin şehrin sıcak ama bu kez değil sevgili bu kez değil.Ayrılığın bu kadar üşütücü olacağını söyleseler inanmazdım bak buz kestim karşında kımıldayamıyorum.Bundan sonra ayaz olacak tüm geceler benim şehrimde.Isıtmayacak ellerimi yüreğimi kimse ve hiç birşey.Sen sıcacık şehrinde sıcak tut yüreğini.Ama yaralama kimseyi emi.

Bu sana son mektubum... Geldiğim gibi sessizce giderim demiştim ya sana, o kadar sessizlik sinmedi içime.Benden ne bırakabildim sana, ne kattım yaşantına bilmem ama cümlelerim kalsın istedim.Ta bi sen istersen belki yırtıp atacaksın belki de gözünün ilişmeyeceği bir yerde saklayacaksın bilmiyorum.Yazıyorum yine de bunlar seni seven bir kadının cümleleri ,bunlar ayrılığı içine sindirmeye çalışan içimdeki küçük çocukların sözleri sadece dinle.

Gideceğimi anlamadığını biliyorum kim gideceği akşam böylesi sarılır ki sevdiğine,kim öpücüklere boğar, kim sözleriyle sarmalar ki.Benden başka bir deli yapmazdı zaten.İstedim ki son gecem güzel geçsin, ilerde hatırına düştüğümde istedim ki hüzünle anma beni Deliydi de geç git.

Az önce parmak uçlarımda sessizce ilerleyerek balkona çıktım, senden önce sana ait bu şehirle vedalaşmalıydım.Bir sigara yaktım ,biliyorum bırakacağıma söz vermiştim şu mereti ama ben sözlerimi tutamadım sevgili.Ben bana verdiğim sözleri bile tutamadım ki ağlamayacaktım sözde ama bak tutamadım işte.Tutunamadım....

Gözyaşlarımı silip yanına uzandım bir müddet ,o kadar güzeldin ki uyurken yüzünde dans eden gölgeleri bile kıskanacağım kadar güzel.Yüzünde belli belirsiz gülümseme.Gülmek bu kadar mı yakışır bir surete. Gelsem dokunsam dedim ,sıkıca sarılsam.Gidiyorum ,kalk beni durdur diye sarssam yapamadım Yalpaladım

Eşyalarımı toparladım sonra ve şimdi oturmuş sana bunları yazıyorum.Gidişime anlam veremeyeceksin belki.Sabah uyandığında ben yerine bir kağıt parçasına sarılacaksın.Ve bu mektubun sonuna gelene kadar anlamayacaksın.


Tökezledim işte.yapabilirim sandım.Sevgim ikimize yeter dedim.Oysa olmazmış tek taraflı yaşanmazmış aşk..O şarkıdaki gibi ne sevdiğin belli ne sevmediğin derken yara almışım yaralanmışım.Belki yarın diye aldanmışım kendimi aldatmışım Yarın belki derken yarınları tükettim. Yanıldım.

Kaderim dediğim sevgili.Bir gece ansızın karşımda bulduğum ve bir sabah yitirdiğim seni yeniden karşıma çıkaran kaderdi öyle inandırmıştı çocuk yanım beni işte.Yine bir guzel akşamı tanişmıştık ve yine öyle bakakalmıştık.Ve şimdi yine soğuk bir ruzgar sabahı çıkıyorum hayatından.Açi tekerrürden ibaret dedikleri bu olmalı komik geliyor ama gülemiyorum

Şimdi çıkacağım bu kapıdan seni ardımda bırakacağım.Her zaman ıkına sıkına gittiğim terminale gideceğim koşar adım.Tüm yollara dinamitler yerleştirip her geçişimde patlatacağım.Dönülecek yol kalmayacak sana çıkmayacak artık yollar.Gurursuzca sana her gelişime şahitlik etmeyecek hiç kimse.Kimse acıyarak bakmayacak yüzüme

Gidiyorum,arkamdan su dökemeyeceksin

Ve ben dönmeyeceğim bir daha

Ardımdan gözyaşlarıma bahane yağmurlar yağmayacak
Senin şehrin sıcak
Biliyorum Sevgili biliyorum

Yolum açık olmayacak





Hoşça kal bulup bulup yitirdiğim sevgili

Hoşça kal yüreğimdeki deli esinti

Hoşçakal zorlu sevdam

Sensizlik kolay olmayacak..


alıntı
__________________
Benim Sevdam Kırmızı
Offline   Alıntı ile Cevapla
 Gurbet;Ask
Alt 15.09.07, 00:57   #35
GüLce
Moderator
 
GüLce - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: May 2004
Mesajlar: 665
Tesekkür etmis: 287
Tesekkür almis 377 -> 4.294.966.581 Konu
Standart Gurbet;Ask

Gurbet;Ask

Gözümü öyle biyerde acmisimki ,etrafimdakilerin yabanci oldugunu nasil farkedebilirdimki..?
Ailenin en son cocuklari, belki biraz simarik belkide biraz diger üc kardesden en agiri olan ben,
ilgimi hersey cekerdi.
Bi ucak ucardi dikilir seyrederdim,nerden geliyor ve nereye gider diye.Cicekleri izler,bazilari neden boynunu bükdükü acaba
der,tüm gün düsünürdüm.Cocuk akLi ya..yarina unuturdum..ve oyuna dalardim..
Gece yattigimda..anneme babama dua ederdim.
Allahim babamin parasini cogaltki ..dedemin yanina gitsin..
Allahim anneme huzur verki hastaligi azalsin der uykuya dalardim..
Okula gider gelir..erkek cocuklari gibi sokakda top oynardim..delice biseydim..sakindim ..ama benligim saglamdi..
taa cocukken bile..
Büyüklerim cogu zaman benim icin..akilli cocuk büyüyünce iyi yerlere varir diyolardi..anlamiyordumki ne demek istediklerini..
okul yolum uzakdi..özel okuldu..binerdim otobüse..hatta cantam benden büyük gibi gelirdi zor tasirdim..
sesimi cikarmazdim..
cocuk akLi ya..

Arkadaslarimi secmeden arkadaslik kurardim. ..sevilirdim sanki..iyi insanlarla karsilastir beni allahim dedigim..
cogu zaman dogrulugunu bulurdu..
cocuklugumdaki arkadaslarim gibisi yoktu..birden sarsiLdim..yedigimiz ayri gecmeyen kardesim arkadasim birden yok oLmustu..
hic isyan okumadim..gelmesini bekledim..ve geldi..

Ben büyüdükce babam benle gurur duymaya basladi..
En erkek en kücügünüz derdi..
ve doktor olcak benim kizim diye gururlanirdi..her sene yeni bi dil ögrenirdik okulda..
say bakalim kizim bu ne demek su ne demek derdi..bilince..
afferim der..gözlerinin ici gülerdi..
bunlarin yaninda..asil yoLumuzu hic unutturmadi gurbet ellerde..
Türküz ,Müslümaniz derdi devamli.
ona göre yürüyün ona göre bakin..diye tenbihlerdi 4 ümüzede..
biLmem bana hep abilerim kale almiyor gibi gelirdi..nede olsa erkekdiler..!
ablam la ben iki ayri dünyaydik..halada öyleyiz ..merak edenlere....

Okul bitti..ve ben büyümüstüm..bi yol secektim..ya is ya okul..
babam doktor olmami istiyordu ..her daim aklimin bi kösesindeydi..
ama ben istemiyordum..kirilirmiydi..? bilmiyordum..
ve calismayi sectim..kirilmamisdi cünkü benim babam tam babaydi..
Zor günlere adim attigimi anlamadan yürümeye basladim..
Artik annem köyüne hasret ..tüm ailesini teker teker topraga vermisti yanlarinda olmadan..
ve bu yüzünden okunuyordu..
Babam..."bi traktör parasiydi gelme sebebi! hala burdaydi..kücük yasda annesiz kalmis ..hayatin her cilvesini cekmis..
artik annesinin mezar tasinda dua etmek istiyordu..ve biz büyümüstük..gurbet ellerde ..
Bendim hala gurbetde kalma sebebleri..!cocuk yüregime agir geliyor ama belli etmiyordum..
okuyor calisiyor..düzenini bozmayaLim cocugun diye..konusurlardi ..bende arada kulak misafiri olurdum..
Kendi parami kendim kazanayimki..akillari bende gelmesin diye..sadece calismaya verdim kendimi..

"Gidin babacim gidin..sizde hasret gitmeyin yurdunuza ..hakkiniz, beni düsünmeyin..diye sözcükleri düstü yüregimden..
ve gün geldi gitme vaktiydi..geleceklerdi senede bi iki kere..nede olsa evlatlari gurbetdeydi..döneceklerdi onlarda..anamin yüregi sizliyordu..
hissetdim..
ve 5 yil gecti..
Abilerime is kurmus..düzenlerini kurmus vaziyetde..
ben ise yüzlerini kara cikarmamak adina..hala ayni birakdiklari kiziyim..
..
erkek kizinin yüregine bi ara ask düstü baba..
sen bilmiyorsun anne..
aksamlari oturur sizi anlatirdim kagitlarima..
ablama resimler yapar ..kaldirirdim en üst rafa...

size yaziyorken..bi baskasi almisti cümlelerimi..
hani cocukken ciceklerin neden boynu bükük diye düsünür cözemezdim ya annem..
artik biliyorum sebebini..
gozyasi ne onuda ögrendim..
üstüme düsmeyeni dahi ögrendim ..gurbetlikmiydi en cok acitan..
yürek acisimi..?
Bazi bazi ciglik atmak istedimsede..hic atmadim..
yildizlara bakar onlardan ibret alirdim..
Rüzgar bazen sert vursada,
cogu zaman sakin davraniyorlar bana..
Gidene kal dememeyi ögrendim,gitti kal demedim..
Ask gitmezdi degiLmi..?
demek aski yasamamisim..!
ask,ellerini teslim etmekdir degiLmi. ?
hic etmedim..!..

gurbetlik yasima yas katiyor bu ara..
23 senemi aldi..
ve ben hala cocuk ruhumdayim..ve bunun icin gururluyum..
Ne yaban ellere kendimi teslim ettim..
nede gururuma, namusuma firsat verdim..!
onlara sadigim ..kendime sadik oldugum gibi..

BelKi bi gün öyle bi mutLuluk yakalarki beni..
icinde askda bulunur..gurbetsizLikde..
hani yabancilar arasinda acmistim ya kara gözlerimi..
veda etme zamani geldiginde..
gözlerimle son gördüklerim yakinlarim..memleketim..türkiyem olur insallah..
ya acik giderse gözlerim...?
..düsünme böle ..!
azrail acele etme olurmu..
gurbetde alma beni yanina..
nezamanki..gurbet terkederse beni..
iste ozaman kapim acik sana..
gelip..
alabilirsin beni..
Nekadar aska doymus olmasamda__!



TatLi_BeLaa
__________________
Gönlüm ne dertlidir, ne de bahtiyar;
Ne kendisine yâr, ne kimseye yâr,
Bir rüya uğrunda ben diyâr diyâr,
Gölgemin peşinden yürür giderim...
Offline   Alıntı ile Cevapla
 Hasret Hiç Bu Kadar Büyümemişti
Alt 15.09.07, 10:33   #36
rayiha
Moderator
 
rayiha - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2006
Mesajlar: 349
Tesekkür etmis: 289
Tesekkür almis 145 -> 36 Konu
Standart Hasret Hiç Bu Kadar Büyümemişti

Hava kararmış, yağmur yağıyordu.. Düşlerime yağmur yağıyordu.. Hiç olmadığın
kadar içimdeydin.. Sensiz geçen zamanlara inat daha bir hissettim seni bugün..
Yalan değil başka sevdalar, başka aşklar peşinde koştum yokluğunda.. Sana
benzeyen her şeyi sevdim ben.. Sevdiğim her şeyde senden izler vardı. Aradığımı
buldum sandım ama yanıldım, bulduğum sen değildin. Olmadık zamanlarda aklıma
düştün, zamansız yaralandım. Her sabah seni bulmak için yolara düşmek geldi
içimden ama yapamadım..

Yalnızlığın acısıyla kahroldum her gece. Gelir dedim kendi kendime, Söz verdi
gelmesi gerek. Bekledim. Kendimi param parça hissetim ama yine de sana
kızamadım. Unuttum kötü sözlerini.. Unuttum kapında bekletildiğimi.. Unuttum
telefonlarıma cevap vermediğini, kavgalarımızı unuttum..

Bir tek seni unutmadım sevgili, bir tek seni unutamadım. Hep dönmeni bekledim..
Zamanla alıştım acılara.. Alıştım sevdiklerimin yokluğuna. Ama yalnızlığa
alışamadım, hasrete alışamadım, sensizliğe alışamadım. Hep dönmeni bekledim..

Şimdi artan yalnızlığım, büyüyen yokluğun var.. Tenimde kokun, gülüşün içimde
saklı. Sen neredesin sevgili, varlığın nerede? Bir mevsim döndü , sen dönmedin..

Düşlerim böyle dağınık değildi eskiden. Özlemlerim hiç bu kadar olmamıştı gün
ışığına. Hasret hiç bu kadar büyümemişti..
__________________
Benim Sevdam Kırmızı
Offline   Alıntı ile Cevapla
 
Alt 16.09.07, 16:42   #37
dost
Herseyden Haberi Var
 
dost - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: May 2003
Mesajlar: 1.171
Tesekkür etmis: 232
Tesekkür almis 1.405 -> 462 Konu
Standart

[İhtiras Sundu]

Bulunmayacak Tek Şey Senin Benzerindir

Ayakkabıcı, yeni getirdiği malları vitrine yerleştirirken, sokaktaki bir
çocuk onu seyretmekteydi. Okullar kapanmak üzere olduğundan, spor
ayakkabılara rağbet fazlaydı. Gerçi mallar lüks sayılmazdı ama, küçük bir
dükkân için yeterliydi. Onların en güzelini ön tarafa koyunca, çocuk
vitrine doğru biraz daha yaklaştı. Fakat bir koltuk değneği
kullanmaktaydı. Hem de güçlükle...

Adam ona bir kez daha göz attı. Üstündeki pantolonun sol kısmı, dizinin
alt kısmından sonra boştu. Bu yüzden de sağa sola uçuşuyordu. Çocuğun
baktığı ayakkabılar, sanki onu kendinden geçirmişti. Bir müddet öyle
durdu. Daldığı hülyadan çıkıp yola koyulduğunda, adam dükkândan dışarı
fırlayıp:

- "Küçüüük!" diye seslendi." Ayakkabı almayı düşündün mü? Bu seneki
modeller bir hârika!"

Çocuk, ona dönerek:

- "Gerçekten çok güzeller!" diye tebessüm etti, "Ama benim bir bacağım
doğuştan eksik".

- "Bence önemli değil!" diye atıldı adam. "Bu dünyada her şeyiyle tam
insan yok ki! Kiminin eli eksik, kiminin de bacağı. Kiminin de aklı veya
vicdanı."


Küçük çocuk, bir şey söylemiyordu. Adam ise konuşmayı sürdürdü:

- "Keşke vicdanımız eksik olacağına, ayaklarımız eksik olsa idi."

Çocuğun kafası iyice karışmıştı. Bu sefer adama doğru yaklaşıp:

- "Anlayamadım!. dedi. Neden öyle olsun ki?"

- "Çok basit!" dedi, adam. "Eğer yoksa, cennete giremeyiz. Ama ayaklar
yoksa, problem değil. Zaten orda tüm eksikler tamamlanacak. Hâttâ sakat
insanlar, sağlamlara oranla, daha fazla mükâfat görecekler... "

Küçük çocuk, bir kez daha tebessüm etti. O güne kadar çektiği acılar,
hafiflemiş gibiydi. Adam, vitrine işâret ederek:

- "Baktığın ayakkabı, sana yakışır!" dedi. "Denemek ister misin?"

Çocuk, başını yanlara sallayıp:

- "Üzerinde 30 lira yazıyor" dedi, "Almam mümkün değil ki!"

- "İndirim sezonunu senin için biraz öne alırım!" dedi adam, "Bu durumda
20 liraya düşer. Zâten sen bir tekini alacaksyn, o da 10 lira eder."

Çocuk biraz düşünüp:

- "Ayakkabının diğer teki işe yaramaz!" dedi, "Onu kim alacak ki?"

- "Amma yaptın ha!" diye güldü adam. "Onu da, sağ ayağı eksik olan bir
çocuğa satarım."

Küçük çocuğun aklı, bu sözlere yatmıştı. Adam, devam ederek:

- "Üstelik de öğrencisin değil mi?" diye sordu.

- "İkiye gidiyorum!" diye atıldı çocuk, "Üçe geçtim sayılır."

- "Tamam işte!" dedi adam. "5 Lira da öğrenci indirimi yapsak, geri kalır
5 lira. O da zâten pazarlık payı olur. Bu durumda ayakkabı senindir,
sattım gitti!"

Ayakkabıcı, çocuğun şaşkın bakışları arasında dükkâna girdi. İçerdeki
raflar, onun beğendiği modelin aynıyla doluydu. Ama adam, vitrinde olanı
çıkarttı. Bir tabure alıp döndükten sonra, çocuğu oturtup yeni
ayakkabısını giydirdi. Ve çıkarttığı eskiyi göstererek

- "Benim satış işlemim bitti!" dedi, "Sen de bana, bunu satsan memnun
olurum."

- "Şaka mı yapıyorsunuz?" diye kekeledi çocuk, "Onun tabanı delinmek
üzere. Eski bir ayakkabı, para eder mi?"

- "Sen çok câhil kalmışsın be arkadaş..." dedi adam, "Antika eşyalardan
haberin yok her hâlde. Bir antika ne kadar eski ise, o kadar para tutar.
Bu yüzden ayakkabın, bence en az 30-40 lira eder."

Küçük çocuk, art arda yaşadığı şokları üzerinden atabilmiş değildi.
Mutlaka bir rûyada olmalıydı. Hem de hayatındaki en güzel rûya. Adamın,
heyecandan terleyen avuçlarına sıkıştırdığı kâğıt paralara göz
gezdirdikten sonra, 10 liralık banknotu geri vererek:

- "Bana göre 20 lira yeterli." dedi. "İndirim mevsimini başlattınız ya!"

Adam onu kıramayıp parayı aldı. Ve bu arada yanağına bir öpücük kondurdu.
Her nedense içi içine sığmıyordu. Eğer bütün mallarını bir günde satsa,
böyle bir mutluluğu bulamazdı. Çocuk, yavaşça yerinden doğruldu. Sanki
koltuk değneğine ihtiyaç duymuyordu. Sımsıcak bir tebessümle teşekkür
edip:

- "Babam haklıymış!" dedi. "Sakat olduğum için üzülmeme hiç gerek yok!
demişti."

Her Rüzgar Savuracak Bir Toz bulur,

Her Hayat Yaşanacak Bir Can Bulur,

Her Umut Gerçekleşecek Bir Düş Bulur

Bulunmayacak Tek Şey Senin Benzerindir
__________________
..Eskiden Yeterdim Kendime..Artardım Bile..Simdi Ne Yapsam Nafile..Kim Demiş Can Eskimez Diye..Bu Can Tedirgin Tende..Canda Eskimiş Bende..
Offline   Alıntı ile Cevapla
Tesekkür edenler:
djfd52 (13.03.08)
 
Alt 20.09.07, 11:24   #38
dost
Herseyden Haberi Var
 
dost - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: May 2003
Mesajlar: 1.171
Tesekkür etmis: 232
Tesekkür almis 1.405 -> 462 Konu
Standart

..Loveboy Sundu..

Seni Sana Yazdım Dün Gece Yine...

Zamanin gozbebeklerinden yuvarlanip seni "sana" yazdim dun gece. Oysa yarin erken kalkacaktim. Gogsunde dikenleri tasiyan ruzgarlarin saclarini yikayacaktim gozyaslarimla. Sutten yeni kesilmis dag ceylanlarini sabah ezaninda uyandiracaktim. Uyumaliydim aslinda. Kirpiklerim, uykuya hazirdi oysa. Ama ben seni dusundum yildizlarin siyahi giyindigi gecenin dar vakitlerde. Uykusuzlugumu tas dibeklerde dovup ben seni " sana " yazdim dun gece. Yuregimi kalem bilip sevdami biraktim murekkebin sicak koynuna. Yurek lugatindeki tum kelimelerimle bir bir seni anlatmaya calistim. Seni " sana " yazdikca , gozlerin parmak uclarimi oksuyordu sanki. Dur durak bilmiyordum. Kalemin ucundan murekkep degil bembeyaz yureginin mavi denizlerine "ben" akiyordum sanki...

Hatirlar misin gulum, seni sevdigim zamanlari. Gozlerini ilk gordugumde; gunes, nadasa birakilmis topraga ekiliyordu. Yildizlar, gecelere bir gelin edasiyla birer birer seriliyordu " seni" yuregime ordugumde. Gunes, topraga; gece, karanliga; kelebekler, bahara ve ben sana sevdaliydim. Utangac yanaklarina uzanip gozlerimi pamuksu duslere kapatmistim. Sesin, hoyrat meltemlerin sarildigi deniz kadar ilikti. Dokunmaya bile kiyamadigim bir yurektin sen. Her gece uyurken gozlerine cicekleri tasirken gozbebeklerini inciteyecegim diye korkardim. Gozlerinin icine bakmaktan cekinirdim. Her baktigimda buz daginin gunesin karsisindaki erimesi gibi gozlerindeki umut tanelerinin de erimesinden korkardim.

Bilirsin, ellerim kucuktur benim. Kucuk ellerime dusleri giydirip yureginin resmini cizdim gokyuzune. Alnindaki ince cizgileri isledim bulutlarin narin gozlerine.. Oysa irin toplamis acilari soguk kaldirimlarda dovmekte usta olan ellerim, yureginin resimini gokyuzu tuvaline yapamayacak kadar acemiydi. Oysa alnindaki ince cizgileri bulutlarin gozlerine islemekten aciz ve bir o kadar kabaydi...Gozlerini, suya; yuregini semaya yazdim.Kucuk ellerimle nasil cizdim bilmiyorum ama dun gece seni " sana " yazdim.

Seni " sana " yazdigimda sen uyuyordun. Ay isigi saclarina beyazlari giydirmisti.. Kangren gece, kirpiklerine yaslanip delicesine umudu soluyordu.. Avuc iclerinde, ruzgarla olan kavgalarini bir turlu bitiremeyen hayirsiz firtinalar sabahin geceden ayrilisini bekliyordu. Oysa senin olan bitenden haberin yoktu. Sen, gul kokulu Melek'lerin omuzlarina gogsunu dayayip sanki Cenneti soluyordun yataginda. Mavi denizler, karakislara gelin gitmis baharlarin tozlu dudaklarini yikiyorlardi o masum gozlerinde. Onunde egilip yureginin soluk alisini izledim.. Oyle duruydu ki gozlerin, oyle ilikti ki nefesin; senden habersiz her nefes alisinda nice yetim kirlangiclar sicak iklimlere kanatlaniyordu. Yagmurun topraga duserken nabzi atmiyordu.. Cunku sen uyuyordun. Sen hulyalarda Cenneti soluyor ve huzur sehirlerini bulutlarin uzerinde izliyordun.. Hicbir sey bu guzelligi bozmamaliydi.. Ve karanlik sirf sen uyanmayasin diye cigliklarini yuregine gomup dudaklarini kanatarak yeni gunun
dogumuna sessizce taniklik ediyordu...

Birazdan zaman; yeni dogacak sabahin, arsiz karanligin esaretinden kurtulup ozgurlugune kavusma cigliklarina gebe kalacakti. Gunes, perdelerine egilip baharin umutlarini fisildayacak. Saclarin, bir karanfil kadar guzel kokacak. Ve ben bir nefes kadar yakinda seni izliyor olacagim. Zannetme ki, yanindayim. Ben, senin tarafindan sevilmenin verdigi gucle, yeni filizlenmis ciceklerin dallarini kiran firtinalara kafa tutacagim. Uykusunu almis ceylanlari uyandirip senin gul desenli yanaklarina salacagim. Ve avuc iclerinin terine kiyamadigim icin ruzgarin pesine dusup yuregine ilik meltemleri yollayacagim. Ve aksam olup sen uyudugunda ben senin yuregine gelecegim. Dun gece kaldigim yerden seni " sana " yazmaya devam edecegim..
__________________
..Eskiden Yeterdim Kendime..Artardım Bile..Simdi Ne Yapsam Nafile..Kim Demiş Can Eskimez Diye..Bu Can Tedirgin Tende..Canda Eskimiş Bende..
Offline   Alıntı ile Cevapla
 
Alt 20.09.07, 11:32   #39
dost
Herseyden Haberi Var
 
dost - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: May 2003
Mesajlar: 1.171
Tesekkür etmis: 232
Tesekkür almis 1.405 -> 462 Konu
Standart

..Loveboy Sundu..

Herkesi Oldugu Gibi Degerlendırmek..

Kendini öyle yanlız hissediyordu ki onu köşeye sıkıştıran yanlızlığının pençelerinden bir türlü kurtulamıyordu. Denemişti ama amansız pençelerden kurtulmak biraz zor gibi görülüyordu. Bir an düşündü acaba niye böyle bir yanlızlığın kucağında bulmuştu kendini. Oysa onu seven nice insanlar vardı bir zamanlar veya sevdiğini zannetiği. Acaba insanlar her zaman bir yöne çekmeye mi çalışmıştı ve belki de başarmışlardı bunu. Bir türlü bu benim dediği bir düşüncesi yoktu hep birilerinin taklitçiliğini yaptığını hissediyordu. Bu böyle olmamalıydı, zamanında öyle güzel düşüncelerle ayrılmıştı ki köyünden. Okuyup büyük adam olacaktı güya ama şimdi düşündüğü şeylerin kendine ait olmadığını hissetti bir an.

Her zaman bu muhasebeyi yapmak ona öyle ağır gelmeye başlamıştı ki, bir an kendinin kendi olduğundan şüphelenmeye başlamıştı. Her sabah kalktığında aynada başka bir yüz görme korkusuyla yaşamaya başladı. Tamamen farklı biri olmuştu sanki. Hayır bu böyle devam edemezdi zaten o da farkındaydı bunun ama ne yapacağını bilememenin verdiği dayanılmaz ızdırap günden güne arttıyordu.

Belki de beni değiştirecek birine ihtiyacım var diye geçirdi içinden. Sonra da güldü kendince. Hıh ben ne diyorum Allah aşkına. Bu küçük dünyasını nasıl aşıp biriyle beraber olucaktı ki. Hem de böyle içine kapanıkken. Duvarlar her gün üzerine doğru gelirken doğrulup her güne yeni bir başlangıç yapmak istiyor ama her gün bir önceki günden farksız geçiyordu.

Hayatında bazı değişiklikler katmak istemişti ama bunların hiç biri tutarlı olmamıştı. Allahtan ki bazı şeylere çok sıkı bir şekilde bağlıyı. Yoksa onu hayata bağlayan hiç birşey kalmayacaktı belki de. Belki de önemsiz biriydi, kendinin insanların gözünde nerede olduğunu merak ediyordu. Kendine soracak olsanız sıradan biriydi işte, önemsiz, öylesine. Birileri onu göklere çıkarmaya çalışmasına rağmen o kendini bir türlü önemli biri olarak görmüyordu.

Daha sonra sorunun insanların zihnindeki konumu olabileceğini düşündü. Yani kimi nasıl bir konuma koyması gerektiğine bir türlü karar verememişti. Zihninde birini canlandırdığında o kişinin yanında bir de soru işareti beliriyordu. Evet evet yapması gereken şey herkesi gereken konumunda değerlendirmek olmalıydı. Belki de bu sayede gereksiz düşüncelerden kurtulacaktı. Hem insanarın kendine karşı olan tavırlarını değerlendirirken daha da tutarlı olabilcekti. Daha doğrusu beklentilerini bu konumda tekrar gözden geçirecekti.

Bu kararı verdiğine inanamadı. İlk defa uzun bir zamandan sonra kendi başına bir karar veriyordu belki de. Bir an gülümsedi. Ve evet dedi belki de içinde bulunduğum karmaşık duruma bir son verecek olan şey buydu. En azından denemeye değer diye düşündü. Eğer bunu kendine kabul ettirebilirse, tanıdığı herkesi bir süzgeçten geçirecek ve onları terkrar olmaları gereken noktalara koyacaktı. Böylece özellikle son zamanlarda kafasını kurcalayan düşüncelerden kurtulabilecekti belki de. En azından bazı düşünceleri daha soğukkanlı göğüsleyebileceğine inanıyordu.

Saatine baktı, bu tarihi bir yere not etmeliyim diye düşündü. Yapmaya kararlı olduğu şeyi mutlaka uygulayacaktı. Unutma dedi kendine, unutma herkesi kendi konumunda değerlendireceksin...
__________________
..Eskiden Yeterdim Kendime..Artardım Bile..Simdi Ne Yapsam Nafile..Kim Demiş Can Eskimez Diye..Bu Can Tedirgin Tende..Canda Eskimiş Bende..
Offline   Alıntı ile Cevapla
 Günün Hikayesi..
Alt 21.09.07, 10:02   #40
Loveboy
Herkonu.com Fanatik
 
Loveboy - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2007
Nerden: Kayıp Şehir
Mesajlar: 185
Tesekkür etmis: 8
Tesekkür almis 77 -> 49 Konu
Standart Günün Hikayesi..

Adam genç ve yakisiklidir, askerden yeni dönmüs tekrar eski isinde çalismaya baslamistir.
Hayati sevmekte ve ileriye daima umutla bakmaktadir..
Bir gün evinden çikip ise giderken bir evin penceresinde genç bir kiz gözüne ilisir.
Birden afallar.Aman Allahim o ne güzellik.
Masum bir yüz,kalem kaslar,badem gözler,lepiska saçlar sanki tanrinin isi gücü yokmus da durmus bu kizi özene bezene yaratmis.
Birden içinde birseyler kipirdar ve yildirim aski bu olsa gerek diye düsünür.Bütün gün boyunca kizin hayali gözlerinin önünden gitmez ve aksami iple çeker.
Aksam eve dönerken kiz yine pencerededir ve manali manali kendisine bakmaktadir.
Belli ki kiz da kendisine karsi birseyler hissetmektedir.
O gece sabaha kadar kizin hayali ile yataginda bir saga bir sola döner ve gözüne uyku girmez.
Ertesi gün kararini vermistir. Bu dünya güzeli kizla muhakkak tanismalidir.
Bütün cesaretini toplayip kizin bulundugu evin dibine yanasir ve kendisini takdim ederek telefon numarasini verir ve aramasini ister.
Kiz gecikmeden arar kendisini ve uzun uzun konusurlar, birbirlerini tanirlar.
Bir süre devam eden ve karsilikli sevgi sözcüklerinin çokca söylendigi telefon görüsmelerinden sonra nihayet son sözünü söyler ve "benimle evlenirmisin?" der.
Iste o anda kizin konusmasi birden degisir ve hüzünlü bir sesle
- "Bu imkansiz, zira dogustan benimellerim yoktur" der.
Oglan ne söyleyecegini sasirmistir, biran sessizce durur ve -

"Olsun ben yine de seninle evlenmek istiyorum, zira ben senin yüz güzelliginden ziyade ruhunun güzelligini sevdim" der.
Kiz ummadigi bu cevap karsisinda gözyaslarini tutamaz ve oglanin gösterdigi bu fedakarliktan ötür hüngür hüngür aglamaya baslar.
Artik telefon görüsmeleri daha bir bambaskadir ve Leyla ile Mecnun misali birbirlerini çilginca sevdiklerini s.k.. tekrarlarlar. Iste artik mucize baslamistir.
Kiz bir gün uykudan uyandiginda ellerinin yavas yavas olustugunu görür.
Bu sevginin bir mucizesidir.Kisa zamanda eller tamamen olusur ve normal hale gelir.
Bunu artik sevgilisine açiklama zamani gelmistir.
O gün oglan isten dönerken pencerede bekler ve tam önünden geçerken coskulu bir sekilde oglana saslenir ve pencereden yeni olusan ellerini göstererek
- "Bak sevgilim askimizin kuvvetinden bir mucize oldu ve ellerim çikti" der.
Iste o anda birden oglanin yüz ifadesi degisir ve dudaklarindan su sarkinin kelimeleri dökülür..........

SENI BEN "ELLERIN OLSUN" DIYE MI SEVDIM

bir Sarkinin doguşunun iyi bir geyigini okudunuz....
hadi i$inize, hadiiiiii................. :-))))))
Offline   Alıntı ile Cevapla
Tesekkür edenler:
djfd52 (13.03.08)
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz aktif değil dir.

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 03:06 .

Powered by Herkonu team