Tekil Mesaj gösterimi
 
Alt 23.05.08, 10:04   #123
Psikolog_08
Site Ondan Sorulur
 
Psikolog_08 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Jan 2006
Mesajlar: 619
Tesekkür etmis: 104
Tesekkür almis 706 -> 450 Konu
Standart

23.05.08

Kendinizle barışık mısınız?

Yıllar birliktelikleri yıpratmak yerine kuvvetlendirmeli. İki el tek
ele, iki kalp tek kalbe, iki gönül tek gönüle dönüşmeli. Ömür hay huy
içinde kavga gürültülerle bitip de geride sadece elem ve kederler
kalmamalı.

O gün yemeğe arkadaşlarını çağırmıştı. Çok kalabalık bir gruptu.
Misafirler gittikten sonra eşine: "Teşekkür ederim hayatım. Bugün çok
yoruldun. Ama beni çok mutlu ettin. Her şey mükemmeldi." dedi.

"Önemli değil canım. Bütün yorgunluğum dudaklarından dökülen o iki
kelimeyle geçti. İnsanın yaptığı güzel şeylerin karşılığını alması ne
güzel! Yan komşumuz Hatice Hanım ne yapsa eşine beğendiremiyor.
Zavallı kadın ağzıyla kuş tutsa eşi adeta 'neden tuttun' diyor."

Çevremizde eşlerinin iyiliklerine teşekkür edenler olduğu gibi; ne
kadar da fedakârlıklarının karşılığında koskoca bir "hiç" alan Hatice
Hanım'lar var!

Ne var ki, evlilikte mutluluğun yolu, güzellikleri görmekten,
kameraları kötülüklere kapatmaktan geçtiği halde kimi eşler,
kameralarını güzelliklere kapatıyor. Tatlı sözleri sinelerinde sır
gibi saklıyor. "Eğer ona mükemmel olduğunu söylersem şımarır" diye
düşünüyor. Ya da kendileriyle barışık olmadıklarından hiçbir şeyle
mutlu olmuyor. Bu vehimle kendine de eşine de hayatı zehir ediyor.
Oysa, evlilikte mutlu olmak için, kusur ve hataları gösteren
kameraları kapatmak gerek. İnsanın eşini, sırtında kambur, rakip ve
düşman değil, hayat arkadaşı görmesi gerek. Bazen bu arkadaş,
yorulabilir, hastalanabilir, yolda kalabilir. O zaman arka çıkmak,
arkalanmak, sırtlanmak, korumak ve kollamak anlamına gelen
arka(daşlık) devreye girmelidir. Hangi taraf hangi tarafı yıpratırsa o
taraf daha mutlu olmamalı. Başkasını mutsuz edenin kendisinin de
mutsuz, mutlu edenin de mutlu olduğu unutulmamalı.

Mutluluk çeşmesinin musluğunu sıkıca kapayanlar "Huyum kurusun ben
böyleyim ne yapayım?" diye sadece şikayette bulunmamalı. Esasen
evlilikte yaşadığımız sıkıntıların temelinde olaylara dünyevî
perspektiften bakmak yatıyor. "Şu dünyada bir kez bile rahat etmedim."
sözleri, bunun ifadesi olsa gerek. Niçin yaşadığını bilip kendisiyle
barışık olanlar, her şartta mutlu olur. Mutlu olmak için şartların
değişmesini beklemezler.

Her an ötelerden "gel" diye gelir haber. Postacı kapıyı çalıp "ötelere
sefer" mektubu getirmez. "Filan saatte filan yerde olacaksın"
davetiyesi uzatmaz. Çat diye çalar kapı. Öyleyse ötelerden haber
gelmeden hayırlı işlere imza atalım. Hizmette önce eşimizden
başlayalım. İyilikte eşimizle yarışalım. Onu memnun edelim. Onun
gönlünü alalım...
__________________
Deryada sonsuzluğu zikretmeye ne zahmet!
Al sana, derya gibi sonsuz Karacaahmet!

Göbeğinde yalancı şehrin, sahici belde;
Ona sor, gidenlerden kalan şey neymiş elde!!!
Offline   Alıntı ile Cevapla