Tekil Mesaj gösterimi
 
Alt 21.10.07, 21:49   #25
Posthumus
Site Ondan Sorulur
CHAT GÖREVLISI
 
Posthumus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2005
Mesajlar: 168
Tesekkür etmis: 102
Tesekkür almis 149 -> 18 Konu
Standart

Onunda Babası Vardı

Onunda babası vardı
Yiğit mi yiğit,
Delikanlı mı delikanlı,
Dağ gibi yürekli, sevgi kadar temiz
Sevdalar gibi zarif
Ve denizler kadar şefkatliydi
Saçlarını hep babasına taratırdı
Umutlar tenhasında umudu hep babasıydı
Unutsa, unutulmuşluğun hüznünü taşırdı kalbi
Gözlerinin mavi derinliğinde bir damla yaş kalsa
Uzanırdı ellerine elleri
Bulut gibi bembeyaz elleri vardı
Belki de bunun için gül renkli yüzüne hayran kalırdı,

Onunda babası vardı.
Sımsıcak umutları vardı.
Şimdi hayalleri yaralı
Bir kanlı pusuda
Şehit düştü babası
Ona şimdi şehit kızı diyorlar
Unutmayacağız dedikçe
Biliyorum unutacaklar
Geleceğe dair umutlarını
Yeşermeden dalında solduracaklar.

Yetim ne demek şimdi daha iyi anlıyordu.
Soğuk kış gecelerinde kuşlar nasıl titrer
Yüreği üşüyünce anlıyordu
Annesini bekleyen yavru kuşların çığlıklarını
Şimdi derinden hissediyordu
O çocuk kalbinde

Karanlığı delen kurşun oysa
Mehmedimin şakağına ölüm boşaltırken
Şehit tabutuna şimdiden kazılıdır ismi
Kim demiş şehitler yıkanmaz diye?
Ya bu yağan yağmur nedendir,
Rabbimin lütfu değil midir!
Umuda haykırışın yokluğuna sitemdir
Bir şehidin gözyaşları,
Yüreğine saplanan hançerdir.

Öyle bir ağlıyordu ki içinde,
Kumruların çığlığını bastırıyordu.
Sahipsiz bir yetim hüznüyle hıçkırıyordu güller
Mirası onur ve silahtı babasından kalan
Hainleri öldürürken kan lekesi kalmıştı üzerinde
Vatan çiçeği kolay yeşermez
Ancak şehit kanıyla büyür,
Ki yurdum Mahşere kadar Türkün kalsın
Ne yiğitler düşmüştü toprağa
Bu ay-yıldızlı bayrak için
Yeter ki Bayrağım kahpelerin ayakları altında çiğnenmesin
O da bu duygularla selamlıyordu
Babasını, askerlerin omuzlarında taşınırken
Çaktı selamını kanlı gözyaşlarına bakmadan
Belki yaşı küçüktü
Ama yüreği dünyalar kadar büyüktü

Sen gülümseye devam et, eşkıyanın başı
Ölümün çok yakındır,
Bizler ölümü öldürmüş bir milletin çocuklarıyız
Kutsal şerefimiz vatan için, bayrak için
Dünyayı yakıp yıkan Cengizlerin, Yavuzların soyundanız
Sen bilemezsin bu duyguyu
Şahsiyetsiz bir milletin evladısın
Yaktığın evlere benzemez Türkün yüreği
İhanetleri söndürür isterse içindeki cevher
Vatan sağ olsun diyen şehit analarının
Çığlığı volkanları harekete geçirir
İntikam çığlığı kopar
Zulmün doruğundan
Korkunun ecele faydası yok derler
Öyledir, Türkün tarihi
Kendisini arkasından vuran milletlerin
Yeryüzünden kazınmasıyla doludur
Sıra sana da gelecek, sabret!
Şehitlerin ahları bile seni toprağa gömmeye yeter
Ürettiğin mikroplar tez elden geberir elbet.

Yüreğinin en güzel yerinde kin gizliydi artık
Ele vermeden kanla beslenen güller yetişir gülgun kalbinde
Sevgileri yaralanmış umutları solmuş
Bir yürekten ne beklenir ki daha fazla
Lazım olmuşsa ağlamak
Sen yinede ağlama küçük kız
Yokluğun hüznü babanın varlığına hasretini perçinlese de
Dokunaklı mısralar seni üzmesin
Atalarına, şehit babana layık biri olman
Babanı mutlu etmeye yetecektir.
Sakın ola sevindirme hainleri
Yazık etme geleceğine
Kuran sesini, bir Fatihayı esirgeme
Mezarına gidersen babanın

Ne kadar unutsa da yine yaşıyordu
Belleğinde ayrılığın kabusu
Türkülere veriyordu kendisini
Dudaklarının hiç unutmadığı bir türkü vardı
Uzun seneler geçse de hiç unutmuyordu
Hep o türküyü söylüyordu ta yüreğinden:
Alıştım hasretine
Alıştım gök gürültüsüne
Bir tek senin yokluğuna
Alışamadım babacığım


Hüseyin Özbay
__________________
Offline   Alıntı ile Cevapla