[murat_n]

''Para ise para, teskere ise tezkere''

Terör örgütü PKK'nın son saldırılarının ardından hükümet, Kuzey Irak'a sınır ötesi operasyon için düğmeye bastı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlık ettiği Terörle Mücadele Yüksek Kurulu (TMYK) toplantısında sınır ötesi operasyon için TBMM'ye tezkere sunulması başta olmak üzere hukuki, siyasi ve ekonomik önlemler alınması talimatı verildi.
PKK'yla mücadele konusunda alınacak yeni önlemler dün TMYK toplantısında belirlendi. Toplantıya kurul üyesi bakanlar ile Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Ergin Saygun ve bürokratlar katıldı.

'PKK halk desteğini kaybetti'

Toplantıdan sonra yapılan yazılı açıklamada şunlar kaydedildi: "Son dönemde gerçekleşen ekonomik, sosyal ve siyasal gelişmelerden rahatsızlık duyan ve halk desteği kaybolan örgütün kanlı terör eylemlerini artırma gayreti içerisinde olduğu tespit edilerek, vatandaşlarımızın huzur, güven ve refahını artıracak faaliyetlerin hız kesmeden sürdürülmesi kararlaştırılmıştır.
Bu çerçevede, terör örgütünün komşu bir ülkedeki mevcudiyetini sona erdirmeye yönelik olarak önümüzdeki süreçte, gerektiğinde sınır ötesi operasyon dahil olmak üzere hukuki, ekonomik ve siyasi her türlü tedbirin alınması, terör ve teröristlerle etkili yöntemlerle kararlı şekilde mücadeleye devam edilmesi konusunda görevli kurum ve kuruluşlara gerekli emir ve talimatlar verilmiştir."

'Girilmesi gerekiyorsa girilecek'

Erdoğan'ın, TMYK'nın ardından toplanan AKP MYK'da da, "PKK terörü ve belasından kurtulmaya yönelik sınır ötesi operasyon için TBMM'den yetki alacağız. Bu yönde hazırlık yapıyoruz. Tezkere Meclis'ten geçecek, psikolojik olarak ne yapılması gerekiyorsa bütün birimlere her şey sağlanacak. Tezkere ise tezkere, para ise para, her şey verilecek" dediği öğrenildi.
Erdoğan'ın ayrıca toplantıda 24 saatte 15 şehit verildiğini söylerken gözlerinin dolduğu belirtildi. Erdoğan'ın "Girilmesi gerekiyorsa girilecek. Sınır ötesi operasyon için bütün gerekçeler var, bu hakkımızı çok yakında kullanacağız" dediği belirtildi.

'Tezkere bayramdan sonra'

Milliyet'e bilgi veren üst düzey AKP'liler "Mümkün olan en kısa sürede tezkere gelebilir. Ancak bunun bayramdan sonraya kalması ihtimali çok yüksek" diye konuştu. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül de gazetecilerin sorusu üzerine, "Sınır ötesi operasyon için tezkere gerekli. Ancak sıcak takip için tezkere gerekmiyor" dedi.
TMYK toplantısında sınır ötesi operasyon için TBMM'den tezkere geçirilmesi gerektiği konusunda mutabakata varılırken, tezkere gerekçesinde uluslararası hukuk kurallarına atıf yapılması benimsendi. Başbakanlık, Dışişleri ve Genelkurmay Başkanlığı'na gerekli hukuki ve askeri hazırlıkların tamamlanması talimatı verildi.
TMYK toplantısından yaklaşık iki saat sonra 16.00'da ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson Dışişleri'ne çağrıldı. Dışişleri Müsteşarı Ertuğrul Apakan, Wilson'a Türkiye'nin PKK ile mücadele konusunda tüm önlemleri alma kararlığını vurguladı.
Bu arada Erdoğan ile Gül'ün bugün saat 12.00'de görüşeceği açıklandı.

Alınacak önlemler

Toplantıda Türkiye'nin terörle mücadelede kararlılığını ortaya koyan şu önlemlerin alınması kararlaştırıldı:
Hukuki önlemler: Tezkere çıkarılması için talimat verildi.
Siyasi önlemler: Öncelikle ABD ve Irak'a, ardından da AB ve BM'ye Türkiye'nin PKK terörüyle mücadelede egemenlik ve uluslararası hukuktan doğan haklarını kullanmak zorunda olduğu bir kez daha anlatılacak.
Ekonomik Önlemler: Sınır ticaretinin yavaşlatılması, Habur Sınır Kapısı'nın kapatılması, Irak'a verilen elektriğin kesilmesi, Kuzey Irak'ta faaliyet gösteren Türk şirketlerinin çağrılması gibi yaptırım içeren adımlarla ilgili eylem planı hazırlanacak. Ayrıca, alınacak her önlemle ilgili Güneydoğu Anadolu'da doğacak zararların karşılanmasına yönelik hazırlık yapılacak.

Toptan'dan tezkere mesajı

Terörle Mücadele Yüksek Kurulu (TMYK), artan terör olayları üzerine sınır ötesi operasyon için yeşil ışık yakarken TBMM Başkanı Köksal Toptan, bu konuda TBMM'nin de üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye hazır olduğunu açıkladı. Milletvekillerinin, cumhuriyetin temel nitelikleri ile bölünmez bütünlüğü korumaya yemin ettiklerini anımsatan Toptan, "Her milletvekilinin, bu yeminin gereğini yerine getirme zorunluluğu vardır" dedi. Toptan "TBMM, bu konuda güvenlik güçlerimizin istediği her tedbiri almaya muktedirdir" diye konuştu.

Fikret Bila'nın yazısı.


Tezkere kararı

15 askerin şehit edilmesi terör ve terörle mücadeleyi yeniden gündemin ilk sırasına taşıdı.
Sadece Türk kamuoyunun değil dünyanın gözü de Ankara'nın alacağı kararlarda. Kararlar dün açıklandı. Terörle Mücadele Yüksek Kurulu, sınır ötesi operasyon dahil olmak üzere, hukuki, ekonomik ve siyasi her türlü tedbirin alınması için görevli kurum ve kuruluşlara gerekli talimatları verdi.
Terörle mücadele tartışmalarında askeri ve siyasi boyutu ayrı ayrı ele alalım.
Terörle Mücadele Yüksek Kurulu'ndan sınır ötesi harekât için TBMM'ye tezkere sevk etme kararı çıktı diyebiliriz. "Hukuki talimat" ifadesi bu konuda bir hazırlığı içeriyor. Tezkere hemen sevk edilebileceği gibi, bayramdan sonraya da kalabilir.
Diğer önlemlere gelince...
Kuzey Irak'ın hayat damarlarını etkileyecek kararlar da arka arkaya çıkabilir. Örneğin, Habur Sınır Kapısı'ndan geçişlerin sınırlandırılması veya durdurulması, elektriğin kesilmesi, lojistik sevkiyatın askıya alınması gibi...

Askeri boyut

Terörle mücadelenin sadece askeri mücadele olmadığı sık sık söyleniyor. Elbette terörle mücadelenin birçok boyutu var. Ama buradan şu sonuç da çıkarılmamalı:
"Askeri mücadele ile sonuç alınamıyor, o halde, askeri mücadele bir tarafa bırakılıp, ekonomik-sosyal, kültürel ve siyasi alana bakalım." Bu yanlış bir yaklaşımdır. Terör devam ettiği sürece, askeri mücadele de sürecektir.
Bu bağlamda sınır ötesi harekât da gündemde. Yapılır ama bu sorunu çözmez, daha önce de yapıldı, sonuç alınamadı gerekçesiyle sınır ötesi harekâta karşı görüşler öne sürülüyor. Bir sınır ötesi harekât daha yapılması elbette terörü sıfırlamayacaktır. Genelkurmay Başkanı böyle bir harekâtın caydırıcılık etkisinden psikolojik etkisine kadar birçok yararının olacağını söylemişti. Bunlar bir tarafa, sınır ötesinde en azından güvenlik şeridi biçiminde uzun süre kalacak bir önlem alınmadıkça durum eski haline dönecektir. Bu harekâtın hâkimiyeti kalıcı kılacak biçimde yapılması gerekiyor. Bunun için de ABD ile bir uzlaşmaya varılması gerektiği de gerçek.
Şu ana kadarki tutumu, ABD'nin Türk askerinin Kuzey Irak'a girmesini istemediği, girse bile uzun süre kalmasına karşı olduğunu gösteriyor.
ABD'ye rağmen Türkiye'nin bunu yapmaya gücü yeter mi?
Onun takdir ve tayini hükümete ve TSK'ya düşüyor?

Siyasi boyut

Siyasi boyuta gelince...
Doğu ve Güneydoğu'ya yatırım yapılması, iş imkânı açılması, refahın yükseltilmesi ve benzeri ekonomik önlemler veya eski deyimle "paket"ler açılması...
Bunlar terörün beslendiği ortamı zayıflatmak açısından bir etkisi olsa bile, bire bir sonuç vermeyecektir. Olayın ekonomik gelişmelere bağlılığı ve bağımlılığı zayıflamıştır. Ekonomiden bağımsız bir şekilde de PKK örgütü ve siyasi görüşlerini ve partilerini savunan bir kesimin oluştuğu gerçektir. Bu kesimin talepleri ekonomik olmaktan çok siyasidir. Anayasada Kürtlerin yer almasından, Kürtçe eğitime kadar politik içerikli talepler söz konusudur.
Ki bunlar da PKK ve aynı çizgideki siyasi parti açısından Öcalan'ın yakalanması sonrasında "geriledikleri talep çizgisi"dir.
Bu süreçte, AB konjonktürünün yarattığı koşulların da katkısıyla, anadil serbestliği, Kürtçe kurslar ve yayınlar gibi birçok adım da atılmıştır.
Bu iş sadece asayiş işi değildir derken, alınacak önlemler veya atılacak adımlar arasında, anayasaya "iki kurucu ulus" dercedilmesi, eğitimin Türkçe ve Kürtçe iki dilde yapılmasına anayasal olanak sağlanması gibi taleplerin kabul edilmesi kastediliyorsa, bu hayalci bir bekleyişt