Tekil Mesaj gösterimi
 Çene Bağı...
Alt 08.02.08, 00:48   #35
şarut
O Artik Bizden
 
şarut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2007
Mesajlar: 7
Tesekkür etmis: 13
Tesekkür almis 7 -> 5 Konu
Exclamation Çene Bağı...

AKP ve MHP türban sorununa iyi bir başlangıç yaptılar.

Adını ne koyarsanız koyun; ister türban, ister başörtüsü, enine boyuna tarifini de yaptığınıza göre, konu anayasaya girmiştir.

İki partinin üzerinde uzlaştığı son tarif şu:

Başı örtecek ama yüzü örtmeyecek, çenenin altından bağlanacak!

Bu tarife göre, bundan sonra en ciddi sorun şu:

Bağ yeri neresi?

Çenenin altı mı, üstü mü, yanı mı?..

Belki de türban ve başörtüsünden sonra yeni bir ad daha gündeme gelecek:

Çene bağı!

İki parti olayın üzerinde bu kadar çene patlattıktan sonra çözüm merkezini de çenenin altına getirmeleri rastlantı olmasa gerek.

AKP'nin bugünlerde başlıca kaygısı şu:

Partinin çekirdek tabanının çenesini tutamaması, "Bu yetmez, devamını isteriz" demesi!

Bu yüzden Başbakan, "Provokasyon istemiyorum, sorun çözülmüştür" diyor. Aslında çözülmediğini kendisi de biliyor ama, "bu aşamada, bu kadarı yeterli"!

****

Hakkını yemeyelim; bugünlerde en iyi muhalefeti MHP yapıyor.

Kime karşı?

AKP hariç her kesime karşı!

Siyasetin doğasına bakınca bunda küçük bir yanlışlık var; demokrasilerde bir iktidar vardır, muhalefet partileri de iktidarı denetlemek ve seçenek oluşturmakla sorumludur.

MHP, kendisine başka bir görev edinmiş görünüyor.

Devlet Bahçeli , partisinin son grup toplantısında, siyaset diliyle yorumlamak gerekirse herkese bindirdi...

TÜSİAD'a bindirdi, işine bak diye...

AİHM'ye bindirdi, karışma diye...

Yargıya bindirdi, haddini bil diye...

CHP'ye bindirdi, germe diye...

Bunca bindirmeden sonra AKP'yi de tepesine bindirdi, götürüyor!

22 Temmuz öncesinde Bahçeli'nin kullandığı AKP'ye ilişkin önemli saptamalardan biri şuydu:

İnanç hortumcuları!

Sanıyoruz türban bütün bunları örtmeye yeter!

****

Konunun hukuki boyutu bundan sonra konuşulacak başlıca alanlardan birini oluşturacak.

Bugüne kadar Meclis defalarca af çıkarmıştır. Ama bunların hemen hiçbirinin adı "af yasası" olmamıştır. Değişik adlarla çıkan ama sonuçta affı gündeme getiren her yasa yine geleneksel olarak hep genişlemiştir.

Neden?

Çünkü böylesi düzenlemelerde ayrımcılık yapıldığında hukuk ilk iş olarak şunu gündemine alacaktır:

Eşitlik!

Yapılan türban düzenlemesinde ısrarla, altını üstünü çize çize bunun sadece yükseköğrenimi kapsayacağı söyleniyor.

Türbanın serbest olması da özünde ve sonuçta bir af... Bundan yararlanamayan herkes soluğu mahkemede alacak.

Bu durumda yüce mahkemenin önünde belki de iki yol kalacak:

Ya tümüyle değişiklikleri şekilden bozup yok sayacak ya da ayrımcılık yapılamaz diyecek!

AKP ve MHP'nin siyasal bir simge haline getirdiği türban için yargı hangi kararı alırsa alsın, sorun bir kez daha derinleşmiş olacak...

Türbanı çenenin altına ne kadar indirirseniz indirin, çenenin içinden çıkmayacak!
Offline