Çocukluğumuzun Hatıraları
nede güzeldi çocukluğumuz,
biz hiç büyümek istememmiştik
ama büyüdük....
geçmişte kaldı çocukluğumuz
geçmişimizin bize verdiği en güzel armağandı...
biz büyüsekte hep çocuk kaldık,
çocukluğumuzu unutmadık
köyümüze kuş bakışı bakan şelaleye giderdik
çocukken yaptıklarımız gelirdi aklımıza
hani yüzüme bakar gülerdin
bende ne gülüyosun dercesine yüzüne bakardım.
---hatırlıyomusun küçükken seni nasıl dövüyodum...der
beni kızdırmaya çalışırdın
( ben hep misketlerini alır
oyununu bozar kaçardım
sende beni yakalayıp bir güzel döverdin )
hatırlarmısın ?
annem saçımı örmüştü
koşa koşa sana gelip nasıl olduğunu sormuştum ?
sende örgülerimi çözüp saçımı darma dağın etmiştin.
oturup ağladım..
senin amacın sadece beni kızdırmaktı aslında
ama sen benden daha fazla üzülmüştün.
ben boş durmamıştım kafana taş atmıştım
kızınca cadı derdin bana
hani annemler beyendiğim oyuncğı almamışlardı.
çok kızmıştım
evden kaçış pilanları yapmıştım
bana hep tehlikeli pilanlar kurduğumu söylerdin.
bideeee.
kan kardeşi olayımız vardı...
kankardeşi demiştin
bende gidip yine bir delilik yapıp
kolumu kesmiş bizde kan kardeşi olalım demiştimm
biz hiç ayrılmıyacaktık
babanın tahini çıkınca nede çok kızmıştın
gitmek zorundaydın
biz hiç vedalaşmadık
ellerimiz ayrı olsada
gönüllerimiz kalpleerimiz birdi
her pazar gelecektin
bu pazar gelemedin mektup attın
bende mektup yazdım çocukluğumuzu anlattım
mektubun sonunda seni özledim deli kız demişsin
-- bende seni çocukluğum
bende seni komacan komacan özledimm...
|