Rüzgârın rengi hazan
Yalnızlığa değiyor
Bıçak kesilmiş ufuk
Kavrulmuş un kokuyor
Çocuk gözümde ölüm
Suya düşmüş yaralı kuş
Düşe değiyor ellerim
Umutsuzluğu okşuyor
Kuşlar ki en kadim yerli
Surlarında eski kentin
Giderler bir eski kentten
Bir eski kente giderler
Güneşin rengi sevda
Sesinde papatyalar
Çalar yorgun bir zamanı
Bulut katarı anılar
Parkın sevdiğim yanı bu
Ben gelince herkes gelir
Dokunsa elime elin
Bütün güvercinler uçar
|