Tekil Mesaj gösterimi
 Dünya Bankası Latin Amerika'da Kaybediyor
Alt 02.09.07, 04:29   #1
bodrumshine
Banned
 
Üyelik tarihi: Aug 2005
Mesajlar: 247
Tesekkür etmis: 165
Tesekkür almis 213 -> 109 Konu
Arrow Dünya Bankası Latin Amerika'da Kaybediyor

Dünya Bankası***8217;nın yoksullukla mücadelede çözüm olmadığında karar kılan Latin Amerika ülkeleri, Washington***8217;dan bağımsızlaşma konusunda kararlı. Daha önce DB temsilcisini sınır dışı eden Ekvador, ABD***8217;yle serbest ticaret anlaşması imzalamayacağını yineledi.

Irak işgalinin mimarlarından olan eski ABD Savunma Bakanı ve Dünya Bankası'nın başkanı Paul Wolfowitz'in kız arkadaşına fazla maaş yazdırdığının ortaya çıkmasıyla birlikte patlak veren skandalın yankıları sürerken, Dünya Bankası destekçilerini ve özellikle Latin Amerika'daki kurbanlarını da birer birer yitiriyor. Son dönemde birkaç ülke kredi borçlarını zamanından önce kapatarak kurumla ilişkilerini kesti ve kredi kaynakları için kendi mali araçlarını oluşturmaya başladı.

İstenmeyen kişi

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı John Negroponte'nin ziyaretinde Washington'la serbest ticaret anlaşmasına girmeyeceğini yineleyen Ekvador Devlet Başkanı Rafael Correa, bu örneklerden sadece biri. IMF'ye olan bütün borçlarını kapatan Ekvador geçtiğimiz ay ülkedeki Dünya Bankası temsilcisini "istenmeyen kişi" ilan ederek sınır dışı etmişti. Daha önce de Correa, "egemen bir ülkenin ulusal bir yasada reform yapmak istemesi üzerine Dünya Bankası'nın kredileri geri çekmesi" nedeniyle kurumu şantajcılıkla suçlamıştı. Söz konusu olay, 2005 yılında Correa'nın maliye bakanlığı sırasında, Dünya Bankası'nın 100 milyon dolarlık krediyi dondurması sonucu gerçekleşmişti. Sürecin sonunda Correa bakanlıktan istifa etmişti.

Bu arada Correa ülkesinin 100 milyon dolarlık kredinin iptal edilmesi sonucu uğradığı zararlar nedeniyle Dünya Bankası'na dava açabileceğini açıkladı. Correa hükümeti, daha önceki hükümetlerin kurumdan aldığı kredileri inceleme altına aldı.

Ekvador'un yanı sıra, Arjantin, Brezilya ve Venezuela da, Dünya Bankası ve IMF ile bağlarını koparmak üzere girişimlerde bulundu. Geçtiğimiz ay Venezuela, Dünya Bankası'na olan 3,3 milyar dolar tutarındaki borcunu vadesinden beş yıl önce ödeyeceğini açıkladı. Açıklamayı yapan Maliye Bakanı Rodrigo Cabezas, bu sayede "Venezuela'nın bağımsız olacağını ve Venezuelalı çocukların ne bugün ne yarın bu kurumlara tek kuruş borcu olmayacağını" ifade etmişti. Aynı ayın sonunda Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez, Dünya Bankası ve IMF üyeliklerinden çekildiğini ilan etmişti.

Aynı şekilde Brezilya ve Arjantin, Dünya Bankası'nın kardeş kurumu IMF'ye olan borçlarını kapattı. Kıtadaki pek çok hükümet, IMF borçlarını kapatma konusunda istekli olduklarını açıkladı.

Hayali misyon

Dünya Bankası'nın kuruluş misyonu olarak gösterilen "dünyada yoksulluğu ortadan kaldırma" vizyonunun bir hayalden ibaret olduğu ve kurumun güvenilirliğinin ve meşruluğunun uzun süredir tartışma konusu olması karşısında dünyadaki diğer yoksul ülkelerin de Latin Amerika ülkelerinin izinden giderek Dünya Bankası'yla ilişkilerini kesmeleri bekleniyor.

60 yıldan uzun süredir faaliyet gösteren Dünya Bankası, dünyadaki yoksul ülkelere milyarlarca dolarlık kredi sağladı. Kurumun toplam kredilerinin yüzde 20'si ise Latin Amerika ülkelerine sağlanıyor. Buna karşılık, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile beraber Dünya Bankası kredi koşulu olarak dayattığı politikalarla yoksul ülke hükümetlerinin politikalarını da dolaylı olarak belirliyor. Buna karşılık Latin Amerika'da yoksulluğun azaltılmasında pek bir iyileşme sağlanamadığı belirtiliyor. Ekonomik ve Siyasi Araştırma Merkezi tarafında yürütülen bir araştırmada, Güney Amerika'da 1980 ile 2005 yılları arasında yoksulluğun ve eşitsizliğin, daha önceki 20 yıllık sürece göre arttığı ifade ediliyor. Birleşmiş Milletler Latin Amerika Ekonomik Komisyonu da, 1980 ile 2000 yılları arasında kişi başına düşen gelirin sadece yüzde 9 oranında arttığını belirtiyor.

Güney Bankası

Geleneksel kredi kurumlarının yarattığı sıkıntılar karşısında pek çok hükümet mali ihtiyaçlarını karşılamak ve ABD ile Avrupa'dan bağımsızlaşmak için farklı alternatifleri düşünmeye başladı. Latin Amerika'da da yükselen bölgesel banka planları Güney Bankası'nda somutlaşmaya başladı.

Bu yılın başlarında Venezuela ve Arjantin öncülüğünde 1 milyar dolar sermayeyle temelleri atılan Güney Bankası (Banco del Sur) birkaç ay içinde çalışmalarına başlayacak. Brezilya, Bolivya, Ekvador ve Paraguay'ın da kurucu üye olarak yer alacağı kuruma Nikaragua ve bazı Karayip ülkelerinin yanı sıra bazı Asya ülkeleri de katılmak istediklerini açıkladı.

Venezuela Maliye Bakanı Cabezas, IDB (Amerikalar Arası Kalkınma Bankası) ile Dünya Bankası'nın aksine Güney Bankası'nda hiçbir üyenin, kurumun tek sahibi gibi davranamayacağını ifade etti. Dünya Bankası'nda kredilerin oylamasında ülkelerin yaptığı katkı öne çıkarıldığından, kurumun en büyük hissedarı olan ABD en etkili oya sahip. IDB'de de ABD'nin yüzde 30'luk oy yetkisi bulunuyor ve kurumda veto hakkına sahip tek üye olarak yer alıyor.

Kaynak: Sol.Org.Tr
Offline   Alıntı ile Cevapla