Her iki yakası göğe uzanan yalçınkaya
İçinden nedensiz sıkıntılar akar
Yaklaşılanın ayak seslerini getirir
Esen fırtınalar birbirine karışır
Gün ağarsın diye beklenir
Fırtınalar vadisinde
Şafak söker, tan yeri ağarırken
Birlikte dalınır uykunun kollarına
Uykuyu telefon sesi böler ninni gibi
Günaydın diyen diller ne de tanıdık
Sanki kırk yıllık dost
Konuşan ses özlem dolu
Hemen gel diyesi gelir
Ruhların dansı başladı başlayalı
Beklenmişse yıllarca
Yıllara meydan okumuşsa gönüller
Şu birkaç zamana razı olalım
Aydınlıklar yarından da yakın
|