Tansık yatıyordu matlada. rüyâsında, tamunun kuzgunî örümceği askıntıydı kanına sessizlik denen şey oldu gözlerini açınca.
Çoğalırdı harfler avarenin bengil kolonisinde çalpaların sesi duyulurdu geç -ti-vakit çaltılı izleklerimde ay ışığı, yarısı gecenin istilacı ve göçebeydi de, virâne avuntusuna sığındım çağıran sessizliğin.
imgenin cenderesi dilim kıldan ince dilemma şizofren düz bir ünlü geçerdi de güle güle usumdan sensizim sensizlikte yalnızlığı içbükey seçen
Soyunup, soğuk sudan, sıcak suya girmeyen anlam elini versen evreni alır büsbütün şiir el arı içindiyse yazmak ha bir düşman gayreti Öyleyse vah şiirim ölümü gör öp elimi Gör ki bu şiirin aklından da bir kadın geçiyor.
|