A-Z ye Herkonu

A-Z ye Herkonu (http://www.herkonu.eu/index.php)
-   Bilim ve Teknik (http://www.herkonu.eu/forumdisplay.php?f=39)
-   -   Bilimsel Kronoloji (http://www.herkonu.eu/showthread.php?t=357)

FURYANGEL 01.09.07 23:27

Bilimsel Kronoloji
 
150 Ptolemaios, yıldızlarla gezegenlerin hareketleri hakkındaki Almagest'i yazdı.
161 Yunanlı anatomici Galenos, daha sonra ünlü bir doktor olacağı Roma'ya yerleşti.
287 M.Ö. 287'de matematikçi ve mucit Arşimet doğdu.
335 Aristoteles, doğa tarihiyle ve evrenin yapısıyla ilgili önemli bilimsel kitaplar kaleme alır.
387 M.Ö. 387'de Filozof Platon, Atina'da Akademia'yı kurdu.
399 Yunanlı filozofların en büyüklerinden olan Sokrates öldü.
450 M.Ö. 450'de Hippokrates, Kos (İstanköy) adasında doğdu.
500 M.Ö. 500'de Pythagoras, evrende sayıların ve uyumun gizemli önemini irdeler.
551 Çinli filozof Konfüçyüs doğdu.
600 Orta Amerika'da Maya uygarlığı gelişti.
700 M.Ö. 700'de eski bir Hint tıp metni olan Ayurueda'nın ilk derlenişi.
813 Bağdat'ta gökbilim okulu kuruldu.
854 Arap simyacı Ebubekir Razi (Rhazes) doğdu.
965 Optik konusundaki çalışmalarıyla ünlü Arap fizikçi İbnülheysem (Alhazen) doğdu.
1253 Matematik ve bilim dersleri veren Robert Grosseteste'in öldü.
1253 Matematik ve bilim dersleri veren Robert Grosseteste öldü.
1264 Aquinolu Thomas, Hıristiyan düşüncesini Aristoteles'in öğretisiyle uzlaştırdı.
1267 Roger Bacon, geleneksel Hıristiyan eğitimine karşı çıktı.
1452 Mucit ve sanatçı Leonardo da Vinci doğdu.
1453 Copernicus, gezegenlerin Dünya'nın etrafında değil, Güneş'in etrafında döndüğünü ortaya atan kuramını yayımladı.
1453 Andreas Vesalius, insan anatomisiyle ilgili yeni bir elkitabı çıkardı.
1527 Paracelsus, Basel Üniversitesi'nde profesör oldu.
1543 Copernicus, gezegenlerin Dünya'nın etrafında değil, Güneş'in etrafında döndüğünü ortaya atan kuramını yayımladı. Andreas Vesalius, insan anatomisiyle ilgili yeni bir elkitabı çıkardı.
1551 Conrad von Gesner, ****** krallığıyla ilgili incelemesini yayımlamaya başladı.
1557 Conrad von Gesner, ****** krallığıyla ilgili dev incelemesini yayımlamaya başladı.
15 Şubat 1564 Bilim adamı Galileo doğdu.
1574 Tycho Brahe, gökyüzünü gözlemek için Hven adasında bir gözlemevi kurdu.
31 Mart 1596 Matematikçi ve filozof Rene Descartes doğdu.
1610 Galileo Galilei, teleskop kullanarak yaptığı gökbilimsel keşifleri konu alan Yıldızların Habercisi'ni yayımladı.
1616 William Harvey, kan dolaşımı konusunda dersler verdi.
1618 Johannes Kepler, gezegenlerin Güneş'in çevresinde çizdikleri elips biçimindeki yörüngeleri betimleyen yasaları yayımlar.
1627 Francis Bacon'un, bilimin toplum içindeki önemli rolüyle ilgili etkili düşünceler içeren Yeni Atlantis'i yayınlandı.
1632 Galileo, lki Büyük Dünya Sistemi Hakkında Diyalog'u yayımlar.
25 Aralık 1642 Ünlü fizikçi Isaac Newton doğdu.
1644 Descartes'ın en önemli bilimsel çalışması Felsefenin İlkeleri yayımlandı.
1661 Robert Boyle, Kuşkucu Kimyager başlıklı kitabında, maddenin minik yuvarlardan oluştuğunu ileri sürdü.
1662 Londra'da Kraliyet Derneği kuruldu.
1665 Robert Hooke'un, mikroskop yardımıyla çizilmiş ayrıntılı çizimler içeren Micrographia'sının yayımlandı.
1666 Paris'te, Academie Royale des Science kuruldu.
1682 Edmond Halley, daha sonra kendi adıyla anılacak bir kuyrukluyıldızın yörüngesini çizip betimledi.
1687 Newton'un, evrensel çekim yasalarını formülleştirdiği Principia başlıklı kitabının yayımladı.
1703 Newton, Kraliyet Derneği'nin başkanlığına getirildi ve 1727'de ölümüne dek bu görevde kaldı.
1704 Newton, mercekler ve ışık hakkındaki, Optik başlıklı kitabını yayımlar.
1704 John Ray, 17 000 bitkiyi içeren sınıflandırmasını tamamladı.
1705 Francis Hauksbee, vakumlu bir küreyi sürterek anlık, parlak elektrik ışıkları elde etti.
17 Ocak 1706 Benjamin Franklin doğdu.
1729 Stephen Gray, elektriği büyük uzaklıklara iletti.
1745 Elektrik depolayan bir alet olan Leiden şişesi bulundu.
1748 Georges de Buffon, 36 cilt tutan, "Doğa Tarihi İncelemesi"ni tamamladı.
1752 Benjamin Franklin, yıldırımın elektrikten kaynaklandığını gösterdi.
1753 Carl Linnaeus, yeni, iki terimli bitki sınıflandırma sistemini yayımladı.
1756 Joseph Black, kimyasal maddelerin ısıtılmasıyla elde edilebilen "sabit hava"yı buldu.
1774 Joseph Priestley, bugün bizim oksijen olarak bildiğimiz gazı ayrıştırdı ve ona "flojistonlu hava" adını verdi.
1775 Abraham Werner, Freiberg'te bir madencilik okulu kurdu ve yavaş yavaş, yerbilimsel değişmeyle ilgili "Neptün" kuramını geliştirdi.
1779 Antoine Lavoisier, "flojistonlu hava"nın varlığını kanıtladı ve ona "oksijen" adını verdi.
1787 Caroline Herschel, gökbilime yaptığı katkılardan dolayı sarayın takdirini kazandı.
1789 Lavoisier'nin, 33 elementi sıraladığı ve bu elementlerin adlandırılması ile ilgili modern sistemi sunduğu "Kimyasal Adlandırma Yöntemi" yayımlandı.
1791 Luigi Galvani, kurbağalarla yaptığı elektrik deneylerinin sonuçlarını yayımladı.
1795 James Hutton, "Yer Kuramı" adlı kitabında Kitab-ı Mukaddes'te yaradılış konusunda söylenenleri sorguladı. Yerbilimsel değişikliklerin, Kitab-ı Mukaddes'te söylenenlerin tersine, milyonlarca yılda meydana geldiğini ileri sürdü.
1796 Edward Jenner, bir çocuğu çiçek hastalığına karşı aşıladı.
1799 Alessandro Volta, ilk elektrik bataryasını yaptı.
1808 John Dalton'un kitabı "Yeni Kimya Felsefesi Sistemi", atom kuramı hakkında önemli ve yeni fikirler ortaya attı.
1809 Jean de Lamarck, canlı varlıklardaki değişmeyle ilgili açıklamasını yayımladı. Bu açıklamada, sonradan kazanılmış özelliklerin kalıtsal olarak aktarılabileceğini ileri sürdü.
1820 Hans Oersted, elektrik akımının pusulanın iğnesi üzerinde manyetik etki yarattığını gösterdi.
1824 Justus von Liebig, Almanya'da, Gissen'de kendi araştırma laboratuvarını kurdu.
1831 Charles Lyell, Londra King's College'da profesörlüğe atandı.
1841 Michael Faraday, hareketli bir mıknatıstan elektrik akımı elde etti.
1843 Ada Lovelace matematik çalışmasını yayımladı.
1858 Alfred Wallace'ın "Doğal Seçilim " hakkındaki elyazmaları Darwin'in eline ulaştı.
1859 Darwin, evrim kuramlarını içeren, "Türlerin Kökeni"ni yayımladı.
1867 Joseph Lister, antiseptikler kullanılarak mikrop kapmaların azaltılabileceğini gösterdi.
1868 Gregor Mendel, bezelye bitkileriyle yaptığı, modern genetik kuramının temellerini oluşturan araştırmalarını bitirdi.
1869 Dimitriy Mendeleyev, Periyodik Çizelge'yi hazırladı.
1871 Darwin, evrim konusundaki ikinci kitabı "İnsanla Türeyişi'ni" yayımlar.
1872 James Maxwel, Faraday'ın elektrik kuramlarını sayıya dökmek için cebir denklemleri kullandı.
14 Şubat 1876 ABD***8217;li bilim adamı Alexander Graham Bell, telefonu icat etti
1882 Robert Koch, kolera virüsünü buldu.
1882 Sophia Krukovsky, Prix Bordin'i kazandı.
1885 Louis Pasteur, bir dizi aşı yaparak, kuduz bir ***** tarafından ısırılmış bir çocuğun yaşamını kurtardı.
1886 Heinrich Hertz, radyo dalgalarının varlığını gözler önüne seren araştırmalarına başladı.
1895 Wilhelm Röntgen, X-ışınlarını buldu.
1896 Antoine Becquerel, uranyumun radyoaktif olduğunu buldu.
10 Aralık 1896 Dinamiti ve daha güçlü başka patlayıcı maddeleri geliştiren İsveçli bilim adamı Alfred Nobel öldü. Bilim adamının vasiyeti üzerine kurulan vakfın verdiği "Nobel Ödülleri"nin ilki de, 10 Aralık 1901'de verildi. Ödüllerin her yıl fizik, kimya, tıp, edebiyat ve barış dallarında, 'bir önceki yıl insanlığa en büyük yararı sağlayanlara' verilmesi öngörüldü. 1901'de, fizik dalındaki ödülü, "x ışınları"nı bulan Wilhelm Roentgen kazandı.
10 Mart 1903 Paris Tıp Akademisi yetkilileri, alkolü insan bedenine büyük zararlar verdiğine ilişkin bir rapor yayımladılar.
3 Kasım 1903 Hollandalı araştırmacı Willem Einthoven, kalp atışlarını gösteren elektrokardiyografi aygıtını geliştirdi.
10 Aralık 1903 Fransız bilim insanları Pierre ve Marie Curie, radyoaktivite alanındaki çalışmalarından ötürü, uranyum üzerine buluşlarıyla tanınan Henri Becquerel ile Nobel Fizik Ödülü***8217;nü paylaştılar.
1905 Albert Einstein, Özel Görelilik kuramı da içinde olmak üzere, üç bilimsel yazı yayımladı.
1910 Thomas Morgan'ın sirkesinekleriyle yaptığı deneyler, Mendel'in kalıtımla ilgili düşüncelerini doğruladı.
1911 Marie Curie, radyoaktiflik konusunda kendi başına yaptığı çalışmalardan dolayı Nobel Ödülü aldı; böylece de bu ödülü iki kez alan ilk kişi oldu.
1911 Ernest Rutherford, atomun merkezinde bir çekirdek olduğunu gösterdi.
1911 Kandilli Rasathanesi Rasathane-i Amire Mehmet Fatih Gökmen tarafından Kandilli Rasathanesi kuruldu.
1913 Niels Bohr, hidrojen atomu için yeni bir model önerdi.
1915 Alfred Wegener, "Kıta Kayması Kuramı"nı yayımladı.
1919 Einstein, "Genel Görelilik" konusundaki yazısını yayımladı.
1927 Georges Lemaître, evrenin sürekli genişlediği düşüncesini ortaya attı.
1928 Bugün penisilin dediğimiz bir oluşumun bakterileri öldürmesi Alexander Fleming'in dikkatini çekti.
15 Eylül 1928 İskoç bakteriyolojist Alexander Fleming, pek çok zararlı bakteriyi yok ettiği bilinen bir 'küf' buldu. Bu küfe 'Penicillium Notatum' adını veren Fleming, Londra'daki St. Mary Hastanesi'nde çalışıyordu.
1929 Hubble, gökadaların birbirlerinden uzaklaştığını gösterdi. Bu da "Büyük Patlama Kuramına" temel oluşturdu.
1930 William Beebe, derin deniz küresini tasarladı.
1948 Hermann Bondi ve Thomas Gold evrenle ilgili "Durağan Durum " kuramını ortaya attı.
1953 Francis Crick ile James Watson DNA molekülünün yapısını keşfetti.
1963 Yerbilimsel deneyler Wegener'in düşüncelerini doğruladı ve "Levha Tektoniği Kuramı" yerleşti.
1964 Robert Wilson ile Arno Penzias uzayda radyo parazitleri saptadılar. Bunların, Büyük Patlama'nın yankısı olduğu düşünüldü.
3 Haziran 1965 NASA'nın "Gemini 4" projesi kapsamında uzaya gönderilen McDivitt ve White adlı astronotlar, uzayda ilk yürüyüşü gerçekleştirdiler. Ekibin uzay yürüyüşünün görüntü ve fotoğrafları, dünyadaki toplam 1068 gazete, dergi, radyo ve televizyonda yer aldı.
19 Şubat 1977 ODTÜ Akademik Konseyi, kendilerine danışılmadan rektörlüğe getirilen Prof.Hasan Tan için oybirliği ile "güvensizlik" kararı aldı.
28 Şubat 1977 Başbakan Demirel, Malatya'da "İnönü Üniversitesi"nin açılışını yaptı.
11 Kasım 1990 Ord. Prof. Dr. Sadi Irmak İstanbul***8217;da öldü.

GoqoL 10.09.07 15:39

Emeğin icin. saol.

BayMunKe 22.09.07 21:42

hmm paylasın için saol

hahuer 08.10.07 08:53

neyin bilimsel kronolojisi bu.......
birbiriyle alakası olamayan tarihler....

muratgurbuz 12.10.07 02:43

Al***305;nt***305;:

hahuer´isimli üyeden Al***305;nt***305; (Mesaj 23414)
neyin bilimsel kronolojisi bu.......
birbiriyle alakası olamayan tarihler....

yahu sen kimsin?sitede birden bire herşeye herkese muhalefet olmak için mi peydah oldun selam bile vermeden?git işine ya..

Loveboy 17.10.07 09:07

Al***305;nt***305;:

hahuer´isimli üyeden Al***305;nt***305; (Mesaj 23414)
neyin bilimsel kronolojisi bu.......
birbiriyle alakası olamayan tarihler....

ne bekliyosun arkadaşım her sene bilimsel bir patlama yaşanmasınımı.. Tarihler bence sıralı.. Yüreğine emeğine sağlık hazırlayan arkadaşımızn..

dadash 10.12.07 23:45

yav hicbirtür bir seyi icat edip yada adini koymamismi hep yabanci okudugum kadariyla cogu yaban ci

CraSh 22.01.08 02:58

geçimşe mazi derler :)

karais 24.07.08 23:20

Daha önceden ilginc bularak sakladigim bu bilgiler size de ilginc gelecektir.

''Batı uygarlığı, İslam medeniyetinin çocuğudur''

İlimler tarihi konusunda dünyanın sayılı isimlerinden Prof. Dr. Fuat Sezgin Almanya'da görev yapıyor.
Modern dünyanın temelini İslam alimlerinin attığını söyleyen Sezgin, geçtiğimiz günlerde Türkiye'deydi. Almanya"daki Türk profesör Fuat Sezgin dünyanın en ünlü ilimler tarihi uzmanlarından. Hatta onun kitaplarını okuyan ABD"nin Colombia Üniversitesi"ndeki bir Arabist profesör, ülkesinde alanının bir numaralı ismi kabul ediliyor. Sezgin, halen Goethe Üniversitesi Arap-İslam Bilimleri Enstitüsü Direktörü. Dünyada bu alandaki en önemli kaynak eser olan ve 12cilde ulaşan İslam İlimleri Tarihi adlı kitabı Türkçe"ye çevrilmediği için ülkemizde bilinmiyor. Prof. Sezgin ile İstanbul"da, Ayasofya ile Sultanahmet arasında bir çay bahçesinde sohbet ettik.

İki şaheser arasında Sezgin,Türkiye"nin hiç alışık olmadığı sözleri "bilimsel sonuçlar" diye anlattı. Sezgin, "Ben 60 yılımı verdim. Ama milletler için zaman bir insanın ömründen ibaret değil" dediği araştırmalarının neticesini, "Bugünkü Avrupa medeniyeti, İslam medeniyetinin muayyen şartlar içerisinde, muayyen bir devirden sonra, başka iktisadi ve jeopolitik şartlar altında ortaya çıkan devamından ibarettir. Ben Avrupa medeniyetini, bazı adetleri bir tarafabırakılırsa yabancı bulmuyorum. Avrupa medeniyeti İslam medeniyetinin bir çocuğu. Bu çocuğu düşman bulmamak, onu sevmek, o çocuğun geliştirdiği bazı şeyleri görmek, müspetse almak ve onlara dayanarak yeni hamleler yapmaklazım" şeklinde açıklıyor. Prof. Fuat Sezgin, 1942 senesinde İstanbul Üniversitesi"nde Arap filolojisi eğitimi almaya başladığında dünyanın gelmiş geçmiş en büyük oryantalist ikabul edilen Alman Hellmut Ritter"in öğrencisi olmuş. Hocasından Müslümanlarda da büyük matematikçiler olduğunu ve Avrupa"nın en büyük alimleri seviyesinde bilimadamı olduklarını işitip, isimlerini de duyunca çok şaşırmış: "Dehşete düştüm. Çünkü ilkokulda, lisede öğrendiğimiz şeyler tamamıyla buna aykırıydı.

Modern dünyanın gelişimine İslam dünyasının katkısını sıfır diye biliyorduk. Ritter"in sözleri İslam ilimleri tarihini öğrenmem için kırbaç rolü oynadı. Bütün dünyayı terk ederek gece gündüz bunun için çalıştım." 1942"de Almanlar Bulgaristan"ı işgal edince Türkiye"yi de istila edecekler ikorkusuyla nisan ayında okullar, üniversiteler tatile girmiş. Ritter"den"Arapça öğren" uyarısını alan Sezgin bu durumu fırsat bilip 6 ay eve kapanmış ve günde 17 saat çalışarak babasından kalan 30 ciltlik Taberi Tefsiri"ni okumuş. Başlangıçta anlamayıp Kur"an tercümeleriyle karşılaştırsa da 6. ayın sonunda Arapça"yı Türkçe gibi okur ve anlar hale gelir. Çalışmaya sadece yakındaki camide ezan okununca mola vermekteymiş. Kendisi de 33 dilbilen Ritter"den diğer profesörlerin önünde "Hayatımda bir dili bu kadar hızlı ilerleten kişi görmedim" övgüsünü almış. Bugün Süryanice, Arapça,Farsça, Latince ve İbranice gibi araştırdığı bilim dalındaki eserlerin orijinallerini okuyabilen Sezgin övünmek olur diye bu konudan söz etmese de yakınları onun 27 dili çok iyi bildiğini söylüyor. Sezgin"in anlattıklarına göre dünya bilimler tarihi yeniden yazılmalı. Çünkü yanlış yazılmış. Avrupalılar; Sicilya ve Endülüs"te tercüme edilen İslam bilginlerinin eserlerini kaynak göstermeden intihal etmişler. Bu yüzden bugün Batı uygarlık ve biliminin temeli aradaki İslam bilimi atlanarak ondan önceki yüksek medeniyet olan Yunanlılara izafe ediliyor. Halbuki Yunanlılarile Avrupa bilimi arasındaki dönemde bilimde diğer medeniyetlerle kıyaslandığında en hızlı şekilde bilimsel ilerleme dönemi mevcut ve bu İslam dünyasına ait.

Müslümanlar dünya sahnesine çıktıkları ilk on yıldan itibaren diğer medeniyetlerde görülmedik bir hızla bilimsel gelişmelere katkıda bulundu. Bugün bilinenin aksine çoğu modern bilimin kuruluşu bundan yüz, ikiyüzyıl öncesine değil, 9 ile 16. yüzyıllarda yaşamış İslam bilginlerine dayanıyor. Portekizlilere mal edilen modern denizcilik bilimi için Sezgin,"Yüzde yüz İslam bilginlerine ait. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Modern denizcilik İslam dünyasının bir malı. İslam dünyasının bir başarısı" diyor ve şunları anlatıyor: "Pusulayı iptidai bir cisim olarak Çinlilerden öğrenip aldılar. Denizcilik biliminin iki temel prensibi vardır: Biri engin denizde büyük mesafeler iölçebilmek. İkincisi bulunduğunuz noktayı tespit edebilmek. Bu ikisi Avrupa"da ancak 20. yüzyılın ilk yarısında mümkün olabildi. Müslümanlar 15.yüzyılda denizcilik ilminin bu iki temelini kurmuşlardı. Afrika ile Sumatra arasındaki mesafeyi 20 ila 30 kilometre bir hata ile ölçebilmişlerdi. Bunun da ötesinde çok mühim olan bu ölçüler sayesinde Müslümanlar enlem boylam derecelerini gösteren ve bunlara dayanan dünyanın ilk haritalarını çizdiler.Bugün küçük tashihler dışında bu ölçüm ve haritaların doğru olduğunu görüyoruz. Onlar kuzey ve doğu ölçümlerini, kuzey ve güney ölçümlerini ve en zoru da ekvatora paralel ölçüleri yapabiliyorlardı. Avrupalılar Müslümanlardan ilk iki ölçümü öğrendi. Ancak trigonometri bilgileri yeterli olmadığı için ekvatora paralel ölçümlerin nasıl yapıldığını bir türlü anlayamadılar. Portekizliler esasında hiçbir şeyi keşfetmediler. İslam haritaları 15. asrın başlarında onlara ulaşmıştı. Bunu kendi tarih kitaplarından çıkarıyoruz. Hint Okyanusu kıyılarında çok miktarda altın,halı ve baharat olduğunu biliyorlardı. Baharat etlerin kokmamasını sağladığından Avrupa için mühimdi. Hint Okyanusu"na denizden ulaşmaya çalışıyorlardı. Ama Portekizlilerden evvel bu yol Müslümanlar tarafından kullanılıyordu. Portekizlilerin modern denizcilik biliminin kurucusu olduğu bilgisinin yanlışlığını ispat ettim. Onu İslam İlimleri Tarihi"nin 11.cildinde bulabilirsiniz. Müslümanlar Afrika"nın güneyindeki yolu kullanarak 9. yüzyılda Çin ile ticaret yapıyorlardı. Hint Okyanusu 15. asırda Müslümanların elinde bir İslam gölü gibiydi. Hindistan ve Java,Müslümanların elindeydi. Ummanlı denizciler İbn-i Macit ve Süleyman el Mehri 15. asrın matematikten astronomiye her ilmi bilen filozof iki denizcisiydi."

147"lerden biri olarak üniversiteden atıldı Fuat Sezgin, İstanbul Üniversitesi Arap Edebiyatı bölümünde öğretim üyesi olmasına karşın İslam ilimlerinin tarihini yazmayı kafasına koymuştu.Kitabıyla ilgili malzemeleri topluyordu. Ancak 1960"ta 27 Mayıs askeri darbesinde 147"likler listesine girerek üniversiteden atıldı. Sezgin o günü şöyle anlatıyor: "Evimden çıktım. Baktım bir çocuk diyor ki; "Yazıyor yazıyor, 147 profesörün üniversiteden çıkarıldığını yazıyor". Gazeteyi aldım elime. Baktım benim de ismim var. Enstitü yerine Süleymaniye Kütüphanesi"ne gittim. O gün artık Türkiye"de yaşayamayacağıma inandım. Birkaç Amerikan ve Alman üniversitesine yazdım. İki ay sonra bana iki Amerikan üniversitesinden ve Frankfurt'tan davet geldi. Daha kitabın malzemelerini tamamlayamamıştım. Türkiye"den uzaklaşmayayım, sık sık Türkiye"ye gelmek zorunda kalırım diye Frankfurt"u tercih ettim."

Frankfurt"a gittiğinde Avrupalıların beynelmilel bir komite tarafından İslam ilimleri tarihiyle ilgili bir kitap yazma çabasıyla karşılaşmış. Buna karar veren komite 1967 senesinde Sezgin"in ilk kitabı çıkınca kendini lağvetmiş.Sezgin ilk cildin hikayesi için şunları söylüyor: "Komitede bir Müslüman veya bir Türk bu kitabı yazamaz. Kitabı gülünç olur diye konuşmuşlar. 1967 yılında kitabımın ilk cildi çıktı. Ondan sonra bir toplantı daha yapmışlar.Ve artık "Bizim devam etmemize lüzum yok" diyerek komisyonu lağvettiler.Bana UNESCO yardımını da vermediler. Alman Araştırma Kurumu ilk cilt çıktıktan sonra gezilerimi finanse etti ve bana asistanlar verdi. O sıradaTürkiye"de bulunan hocam Hellmut Ritter, "Böyle bir kitap ne daha önce yazıldı ne de bundan sonra bu mükemmellikte yazılabilir" diye bana yazdı.Ben de mesut ve hür olarak yoluma devam ettim. Bugün 12 cilde ulaşan kitabımın çıkışıyla hayatımda şu saadeti hissettim: İslam ilimleri araştırmalarının sınırı, dairesi çok genişledi. Orada birçok yeni problemi veriyorum ve kendime dair yeni şeyler var. Aynı zamanda kitapta mevcut oryantalistlerin bilgilerini de münakaşa ediyorum."

Prof. Dr. Fuat Sezgin, bugünkü Avrupa medeniyet ve biliminin bilinenin aksine Yunan medeniyeti olmayıp İslam medeniyeti olduğunu söylüyor: "16.yüzyılın sonlarında İslam bilim ve medeniyeti duraklama içine girmeseydi insanlık 20. asırda yakaladığı bilimsel seviyeye 2 yüzyıl önce ulaşırdı.İnsanlık nükleer enerjiyle de 200 yıl önce tanışırdı. Ama atomun daha erken icadı insanlık için iyi mi olurdu kötü mü olurdu bilemem." Frankfurt"taki enstitüsünde İslam bilginlerinin eserlerinden okuyarak yeniden yaptırdığı 800 icadı teşhir eden Sezgin"e göre bunlar kitaplarda yeralan icatların yüzde biri bile değil. Arap ülkeleri memleketlerini tanıtan bir açılışta bu 800 eseri sergilemek için Sezgin ile temasa geçti. Yine İslam ülkeleri dışişleri bakanları toplandığında Türk Dışişleri"nin davetlisi olarak İslam ilimleri tarihini anlatması için davet aldı. Bu ayın başında Almanya"da açılan bir Haçlı seferleri sergisinde, Sezgin"in müzesindeki, haçlı seferleri sırasında Batılıların Müslümanlardan öğrendikleri buluşlarla ilgili 60 eser sergilendi. Sergiye katılanlar,atalarının savaş için gittikleri Müslümanlardan buluşlarını alarak döndüklerini öğrenince çok şaşırmış. Sezgin de, sergiye katılan yüksek düzeydeki din adamlarını müzesine davet etmiş. Fuat Sezgin, Avrupa Birliği"nin Türkiye"yi üyeliğe kabul etme ihtimalini zayıf buluyor. En son yazdığı 5 ciltlik İslam ilimleriyle ilgili kronolojikbuluş indekslerinin de yer aldığı kitabı Alman cumhurbaşkanı, başbakan ve dışişleri bakanına göndermiş. Üçü de kitapların içeriğiyle ilgili övücü sözler etmiş. Başbakan Schröder, "Bu iki kültür dünyasını birbirinden ayıran zümrelerin karşısında mücadele edebilmemiz için bize en büyük desteği verdiniz" diye cevap yazmış. Sezgin, "Avrupalılar medeniyetlerini ve bilimlerini İslam bilginlerine borçlu olduklarının farkında değil. Evvela İslam dünyasını bilmiyorlar. Biz tanıtamadık. Üstelik de terör hareketleriyle ve din adamlarının zayıf davranışlarıyla yanlış tanıttık"diye konuşuyor. Sezgin, İslam bilginlerinin bilimsel buluşlarına dair şu örnekleri veriyor:

Sinüs: Arapça"daki cib terimi, Latinceye cep manasına gelen sinüs olarak tercüme edildi.

Kimya: Cabir Bin Hayyan, kantitatif ve kalitatif prensiplere dayanan birbilim olarak kimyayı kurdu. Batı, Hayyan"ın kurduğu seviyeye 900 ila bin sene sonra ulaştı. Cabir aynı zamanda bütün insani duyguların matematiksel olarak ölçülebileceğine inanıyor, bunu da ilmü"l mizan olarakadlandırıyordu.

İlk rasathane: Bugünkü anlamıyla ilk uzay gözlemevi Halife Me"mun zamanında(Miladi 9. asırda) Bağdat ve Şam"da birer adet olmak üzere kuruldu.

Ekvatorun uzunluğu: Yine Halife Me"mun zamanında ekvatorun uzunluğu ilk defa bugün de bildiğimiz şekliyle 40 bin kilometre olarak ölçüldü.

İlk dünya haritası: Halife Me"mun döneminde 70 bilginden oluşan bir heyet Batlamyos"unkinden farkı olmayan enlem ve boylamları, karaları ve denizleri doğru bir dünya haritası çizdi.

Matematik: 950 yılında Ebu Cafer el Hazin adlı matematikçi ve astronomparabol konstrüksiyonu kullanmak suretiyle üçüncü dereceden bir denklemi çözdü. 11. asrın ilk yarısında İbnü"l Heytem bir optik problemini dördüncü dereceden bir denklemle çözdü. Küçük bir yanlışlıkla Latinceye de çevrilen problem Avrupalıları "Problema Alhazeni" adı altında 13. asırdan 19. asra kadar uğraştırdı. Avrupalılar İbnü"l Heytem"in çözümünü ancak 19. yüzyılda kavrayabildi. 11. asrın sonlarında Ömer Hayyam"ın üçüncü dereceden denklemleri sisteme bağlayan kitabının benzeri, Avrupa"da 17. asırda Rene Descartes, Frans Van Schoooten ve Edmund Halley tarafından yazılabildi.Avrupalı matematik tarihçisi Johannes Tropfke, Descartes"lerin yeni bulduklarını zannettikleri konuları Hayyam"ın çok önceden yazdığını, aradan geçen zamanda Avrupalılar"ın boşuna çaba gösterdiğini yazdı.

Astronomi: 9. asırda Güneş'le Dünya'nın yıllık en uzak mesafesinin sabit olmayıp değişken olduğunu fark eden Müslümanlar yörüngedeki ilerlemenin 12.09 saniye olduğunu saptadı. Günümüzde bu değer 11.46 saniye olarak biliniyor. Avrupa"da Jahonn Kepler, 17. yüzyılda henüz Müslümanların kitaplarında gördüğü bu sonuca nasıl ulaştıklarını anlayabilmek için çağdaşı bilimadamlarıyla yazışıyordu. Tahran"daki rasathanede 10 asırda tespit edilen Dünya'nın ekseninin sürekli azaldığı bilgisine Avrupalılar ancak 19.asırda gök mekaniği bilimiyle ulaşabildi. İslam astronomi bilginlerinin kitaplarının tercümesinin Kopernik"e ulaştığını bugünkü nesiller bundan henüz yarım asır önce öğrenebildi.

Trigonometri: 15. asırda yaşayan Alman Johannes Regiomontanus"un adını taşıyan trigonometri ilminin kurucusunun, 13. asırda yaşayan Nasirüddin et Tusi olduğunu yine Alman matematik tarihçisi Anton von Braunmühl ortaya çıkardı.

Coğrafya: El Biruni 11. asırda dünyanın enlem ve boylam derecelerini 6 ile 40 dakika arasında değişen küçük yanlışlıklarla hesapladı. Bu küçük yanlışlıklar ancak 20. asırda düzeltilebildi. Engin denizlerde koordinat hesaplama yöntemini Müslümanlar 15. asırda yapabilirken Batı bunu 20. asırda öğrenebildi.

Tıp: 11. asırda Tunuslu bir tacir olarak İtalya"ya giden, sonradan Constantinus Africanus adını alan kişi, Monte Cassino manastırına kapandı.Bu zat Tunus"a gidip 3 yıl sonra İslam bilginlerine ait 25 tıp kitabıyla Salerno"ya dönmüştü. Monte Cassino Manastırına kapandıktan sonra kitapları Latinceye tercüme ettirdi. O kitaplar ya kendi veya eski Yunan otoritelerinin adıyla yayınlandı. İtalya, İslam medeniyeti ve biliminin Avrupa"ya aktarılmasında bir istasyon görevi gördü.

Leonardo"nun resimleri: Meşhur Leonardo da Vinci"nin resimlerini çizdiği aletler ve matematik hesapları, İslam alimlerinin buluşuydu. Da Vinci, bu bilgileri kullanarak devrine göre inanılmaz kabul edilen resimlerini çizebildi. Halbuki Leonardo"nun İslam bilginlerinin buluş ve bilgilerini kullandığı kabul edilse resimlerinin çözülemeyen sırları aydınlanmış olacak.

bhb1999c 07.08.08 11:17

Kardeş hepsini okuyamadım ama yine de baya uğraşmışsın galiba. Ellerine sağlık


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 02:09 .

Powered by MJTurkiye
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Powered by Herkonu team