A-Z ye Herkonu

A-Z ye Herkonu (http://www.herkonu.eu/index.php)
-   Genel Konular (http://www.herkonu.eu/forumdisplay.php?f=12)
-   -   Özel - Din ve Kültür (http://www.herkonu.eu/showthread.php?t=39)

nicolas_anelka 29.08.07 18:22

Özel - Din ve Kültür
 
Bütün Din ve Kültür paylasimlariniz buraya lütfen....

dost 01.09.07 03:02

Hz.ALi nin BüyükLüğü...

Birgün ashab Peygamberimiz (s.a.v)'den Hz. Ali'yi niçin çok sevdiğini sordu. Hz Peygamber o anda mecliste bulunmayan Hz. Ali'yi çağırmaya adam gönderdi ve orada bulananlara sordu:

- Birisine iyilik etseniz, o da size kötülük etse ne yapardınız? Cevap verdiler:

- Yine iyilik ederiz.

- Yine kötülük yapsa?

- Biz yine iyilik ederiz?

- Yine kötülük yapsa?

Ashab cevab vermedi, başlarını öne eğdiler. Bunun anlamı kötülüğe kötülükle mukabele etmesek bile iyilik yapmaya devam etmeyiz, demekti.

Bu sırada Hz. Ali o meclise geldi. Rasulullah Hz. Ali'ye sordu:

- Ya Ali, iyilik ettiğin biri sana kötülük etse ne yapardın?

- Yine iyilik ederdim.

- Yine kötülük yapsa?

- Yine iyilik yapardım.

Hz. Peygamber soruyu tam yedi defa tekrarladı. Hz. Ali yedi defasında da "yine iyilik ederdim" diye cevap verdi. Ashab,

- Ya Rasulallah, Ali'yi çok sevmenizin sebebini şimdi anladık, dediler

Scorpio 01.09.07 05:31

Kalb kırmanın dindeki önemi nedir?
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Kalb, Allahü teâlânın komşusudur. Allahü teâlâya kalbin yakın olduğu kadar hiçbir şey yakın değildir. Mümin olsun, asi olsun, hiçbir insanın kalbini incitmemelidir. Çünkü, asi olan komşuyu da korumak lazımdır. Sakınınız, sakınınız, kalb kırmaktan pek sakınınız! Allahü teâlâyı en ziyade inciten küfürden sonra, kalb kırmak gibi büyük günah yoktur. Çünkü, Allahü teâlâya ulaşan şeylerin en yakın olanı kalbdir. İnsanların hepsi, Allahü teâlânın köleleridir. Herhangi bir kimsenin kölesi dövülür, incitilirse, onun efendisi elbette gücenir. Her şeyin biricik Maliki, sahibi olan efendinin şanını, büyüklüğünü düşünmelidir. Onun mahlukları, ancak izin verdiği, emir eylediği kadar kullanılabilir. İzni ile kullanmak, onları incitmek olmaz. Hatta, onun emrini yapmak olur. (C.3, m.45)

Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretlerinin vasiyetnamesinin son satırı ise şöyledir:
Hiç kimsenin kalbini incitmeyin.

Scorpio 01.09.07 05:32


Scorpio 01.09.07 05:33

Kalbi katılaştıran şeyler

Üç şey kalbi katılaştırır:

1- Şaşılacak birşey olmadan gülmek,

2- Acıkmadan yemek,

3- Lüzûmsuz konuşmak.

Kahkaha ile gülmek mekrûhtur. Peygamber efendimiz kahkaha ile gülmezdi. Fakat herkese güler yüz gösterir, tebessüm ederdi. Yahya bin Mu'âz hazretleri buyurdu ki: (Dört şey, mü'mini gülmekten alıkor: Âhıret işleri, geçim derdi, günahların verdiği sıkıntı, musîbetlerden gelen elem.)

Âlimler buyurdu ki: Şu beş şeyi düşünen kahkaha ile gülemez:

1- İşlediği günahları düşündükçe, endişe içinde olur, gülemez.

2- Yaptığı iyi amellerin kabûl olduğunu bilmeden, gülmesi doğru olmaz.

3- Acaba gelecekte neler yapar, âkıbeti nasıl olur diye düşünen kimse, endişe içinde olur.

4- Cennet ve Cehennemden hangisine gideceğini bilmiyenin üzülmesi gerekir.

5- Acaba, Allahü teâlâ kendisinden râzı mıdır, yoksa kendisine dargın mıdır? Bunları düşünen, kahkaha ile gülemez. İmâm-ı a'zam hazretleri, (Ömrümde bir defa güldüm, ona da pişmanım) buyurdu. Gülmek gaflettendir. Bilhassa kahkaha ile gülmemeye gayret etmelidir! [ T.Gâfilîn] Çok gülmek ayıptır, âhıret için kayıptır.

Lüzumsuz yere çok gülmek, devamlı mide ile meşgul olmak iyi değildir. Ramazan-ı şerif haricinde de ara sıra oruç tutmalıdır! Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Aç ve susuz kalarak üzüntülü olmaya çalışın) [Taberânî]

Scorpio 01.09.07 05:35

40 HADİS

1


(Allah Rasûlü) ***8220;Din nasihattır/samimiyettir***8221; buyurdu. ***8220;Kime Yâ Rasûlallah?***8221; diye sorduk. O da; ***8220;Allah***8217;a, Kitabına, Peygamberine, Müslümanların yöneticilerine ve bütün müslümanlara***8221; diye cevap verdi.

Müslim, İmân, 95.

2


İslâm, güzel ahlâktır.

Kenzü***8217;l-Ummâl, 3/17, HadisNo: 5225.

3

İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez.

Müslim, Fedâil, 66; Tirmizî, Birr, 16.

4

Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.

Buhârî, İlm, 12; Müslim, Cihâd, 6.

5


İnsanların Peygamberlerden öğrenegeldikleri sözlerden biri de: ***8220;Utanmadıktan sonra dilediğini yap!***8221; sözüdür.

Buhârî, Enbiyâ, 54; EbuDâvûd, Edeb, 6.

6

Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir.

Tirmizî, İlm, 14.

7

Mümin, bir delikten iki defa sokulmaz.(Mümin, iki defa aynı yanılgıya düşmez)

Buhârî, Edeb, 83; Müslim, Zühd, 63.

8


Nerede olursan ol Allah***8217;a karşı gelmekten sakın; yaptığın kötülüğün arkasından bir iyilik yap ki bu onu yok etsin. İnsanlara karşı güzel ahlakın gereğine göre davran.

Tirmizî, Birr, 55.

9

Allah, sizden birinizin yaptığı işi, ameli ve görevi sağlam ve iyi yapmasından hoşnut olur.

Taberânî, el-Mu***8217;cemü***8217;l-Evsat, 1/275; Beyhakî, ***64257;u***8217;abü***8217;l-Îmân, 4/334.

10

İman, yetmiş küsur derecedir. En üstünü ***8220;Lâ ilâhe illallah (Allah***8217;tan başka ilah yoktur)***8221; sözüdür, en düşük derecesi de rahatsız edici bir şeyi yoldan kaldırmaktır. Haya da imandandır.

Buhârî, Îmân, 3; Müslim, Îmân, 57, 58.

11

Kim kötü ve çirkin bir iş görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse, kalben karşı koysun. Bu da imanın en zayıf derecesidir.

Müslim, Îmân, 78; Ebû Dâvûd, Salât, 248.

12


İki göz vardır ki, cehennem ateşi onlara dokunmaz: Allah korkusundan ağlayan göz, bir de gecesini Allah yolunda, nöbet tutarak geçiren göz.

Tirmizî, Fedâilü***8217;l-Cihâd, 12.

13

Zarar vermek ve zarara zararla karşılık vermek yoktur.

İbn Mâce, Ahkâm, 17; Muvatta***8217;, Akdıye, 31.

14

Hiçbiriniz kendisi için istediğini (mü***8217;min) kardeşi için istemedikçe (gerçek) iman etmiş olamaz.

Buhârî, Îmân, 7; Müslim, Îmân, 71.

15

Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez. Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır. Kim bir müslümanı(n kusurunu) örterse, Allah da Kıyamet günü onu(n kusurunu) örter.

Buhârî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr, 58.


16

İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de (gerçek anlamda) iman etmiş olamazsınız.

Müslim, Îmân, 93; Tirmizî, Sıfâtu***8217;l-Kıyâme, 56.

17

Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir.

Tirmizî, Îmân, 12; Nesâî, Îmân, 8.

18


Birbirinize buğuz etmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize arka çevirmeyin; ey Allah***8217;ın kulları, kardeş olun. Bir müslümana, üç günden fazla (din) kardeşi ile dargın durması helal olmaz.

Buhârî, Edeb, 57, 58.

19

Hiç şüphe yok ki doğruluk iyiliğe götürür. İyilik de cennete götürür. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddîk (doğru sözlü) diye yazılır. Yalancılık kötüye götürür. Kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleye söyleye Allah katında kezzâb (çok yalancı) diye yazılır.

Buhârî, Edeb, 69; Müslim, Birr, 103, 104.

20

(Mümin) kardeşinle münakaşa etme, onun hoşuna gitmeyecek şakalar yapma ve ona yerine getirmeyeceğin bir söz verme.

Tirmizî, Birr, 58.

21

(Mümin) kardeşine tebessüm etmen sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadır. Yoldan taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman da senin için sadakadır.

Tirmizî, Birr, 36.

22

Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar.

Müslim, Birr, 33; ***8249;bn Mâce, Zühd, 9;

Ahmed b. Hanbel, 2/285, 539.

23

Allah***8217;ın rızası, anne ve babanın rızasındadır.

Allah***8217;ın öfkesi de anne babanın öfkesindedir.

Tirmizî, Birr, 3.

24


Üç dua vardır ki, bunlar şüphesiz kabul edilir:

Mazlumun duası, yolcunun duası ve babanın evladına duası.

İbn Mâce, Dua, 11.

25

Hiçbir baba, çocuğuna, güzel terbiyeden daha üstün bir

hediye veremez.

Tirmizî, Birr, 33.

26

Sizin en hayırlılarınız, hanımlarına karşı en iyi davrananlarınızdır.

Tirmizî, Radâ***8217;, 11; ***8249;bn Mâce, Nikâh, 50.

27

Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı

göstermeyen bizden değildir.

Tirmizî, Birr, 15; Ebû Dâvûd, Edeb, 66.

28

Peygamberimiz işaret parmağı ve orta parmağıyla işaret ederek: ***8220;Gerek kendisine ve gerekse başkasına ait herhangi bir yetimi görüp gözetmeyi üzerine alan kimse ile ben, cennette işte böyle yanyanayız***8221; buyurmuştur.

Buhârî, Talâk, 25, Edeb, 24; Müslim, Zühd, 42.

29

(İnsanı) helâk eden şu yedi şeyden kaçının. Onlar nelerdir ya Resulullah dediler. Bunun üzerine: Allah***8217;a şirk koşmak, sihir, Allah***8217;ın haram kıldığı cana kıymak, faiz yemek, yetim malı yemek, savaştan kaçmak, suçsuz ve namuslu mümin kadınlara iftirada bulunmak buyurdu.

Buhârî, Vasâyâ, 23, Tıbb, 48; Müslim, Îmân, 144.

30

Allah***8217;a ve ahiret gününe imân eden kimse, komşusuna eziyet etmesin. Allah***8217;a ve ahiret gününe imân eden misafirine ikramda bulunsun. Allah***8217;a ve ahiret gününe imân eden kimse, ya hayır söylesin veya sussun.

Buhârî, Edeb, 31, 85; Müslim, Îmân, 74, 75.

31

Cebrâil bana komşu hakkında o kadar çok tavsiyede bulundu ki;

ben (Allah Teâlâ) komşuyu komşuya mirasçı kılacak zannettim.

Buhârî, Edeb, 28; Müslim, Birr, 140, 141.

32


Dul ve fakirlere yardım eden kimse, Allah yolunda cihad eden

veya gündüzleri (nafile) oruç tutup, gecelerini (nafile) ibadetle

geçiren kimse gibidir.

Buhârî, Nafakât, 1; Müslim, Zühd, 41;

Tirmizî, Birr, 44; Nesâî, Zekât, 78.

33

Her insan hata eder.

Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir.

Tirmizî, Kıyâme, 49; İbn Mâce, Zühd, 30.

34

Mü***8217;minin başka hiç kimsede bulunmayan ilginç bir hali vardır; O***8217;nun her işi hayırdır. Eğer bir genişliğe (nimete) kavuşursa şükreder ve bu onun için bir hayır olur. Eğer bir darlığa (musibete) uğrarsa sabreder ve bu da onun için bir hayır olur.

Müslim, Zühd, 64; Dârim***8221;, Rikâk, 61.

35

Bizi aldatan bizden değildir.

Müslim, Îmân, 164.

36

Söz taşıyanlar (cezalarını çekmeden ya da affedilmedikçe)

cennete giremezler.

Müslim, Îmân, 168; Tirmizî, Birr, 79.

37

İşçiye ücretini, (alnının) teri kurumadan veriniz.

İbn Mâce, Ruhûn, 4.

38


Bir müslümanın diktiği ağaçtan veya ektiği ekinden insan, ****** ve kuşların yedikleri şeyler, o müslüman için birer sadakadır.

Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Müsâkât, 7, 10.

39


İnsanda bir organ vardır. Eğer o sağlıklı ise bütün vücut sağlıklı olur; eğer o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin! O, kalptir.

Buhârî, Îmân, 39; Müslim, Müsâkât, 107.

40

Rabbinize karşı gelmekten sakının, beş vakit namazınızı kılın, Ramazan orucunuzu tutun, mallarınızın zekatını verin, yöneticilerinize itaat edin. (Böylelikle) Rabbinizin cennetine girersiniz.

Scorpio 01.09.07 05:36

HZ. ALİ'NİN (A.S) SÖZLERİNDEN BAZILARI

Hz.Ali***8217;nin bütün insanlığa ışık tutan bu fikir ve şiirlerini olduğu gibi yazmak, ciltler doldurur bir hazinedir. Biz burada bunlardan ancak bir demet sunacağız. Bunları okuyacak olanlar, biraz düşünecek olurlarsa, bu sözlerin ne büyük mânâlar taşıdığını iyice anlarlar.

«Senin hayatın, günün birinde sona erecek bu fanî dünyada bir müddet bulunuşun sayılı bir kaç dakikadan ibarettir.»

«Her nefes alışında ömründen bir parça eksilir. Demek oluyor ki seni ifnâ eden, seni ölüme yaklaştıran her nefes, aynı zamanda seni yaşatıyor da.»

«Seni bir kuvvet bu âlemden sürüp bir başka âleme doğru götürüyor.»

«Bu gün başka bir beldede sabahlarsın. Ve onsuz akşamlarsın. Bununla beraber bedenini devamlı olarak değiştirmekte olduğundan haberin bile yoktur. »

«Her şey Allah***8217;ın azametine boyun eğer. Ve her şey onun kudreti ile vücut bulur ve onun kudreti ile devam eder.»

«Yüz ve ahlâk güzelliği her fakirin zenginliğidir. Allah***8217;a sığınanlara, Allah en hakikî ve en güzel zenginlikleri hazinesinden verir.»

«Zelil ve hakîr olan, ancak Allah***8217;a sığınmakla onun yolunda yürümekle bu hâlden kurtulabilir.»

«Allah, her zayıf ve zavallının kuvvetidir. Onlar ancak Allah***8217;ın inâyeti ve kudreti ile bu zayıf ve zavallı duygulardan kurtulabilirler.»

«Allah, her ıstırap çekenin sığınacağı tek varlıktır. Istırap çekenler, ancak varlıklarını kalp hulusluğu ile ona adamakla ıstıraptan kurtulabilirler.»

«Allah, ondan yardım isteyen kullarının seslerini mutlaka işitir. Ve feryat edemiyenin derdini dökemiyenlerin de içindekileri okur, bilir.»

«Ölüm şerbetini içenler hakikatte ona rücû ederler. Allah***8217;a dönerler.»

«Yâ Rabbî! Seni gözler görmez ki senin şanından, kudretinden haber verebilsin.»

«Sen öyle bir varlıksın ki, senin vasıflarını tarif etmeğe çalışanlardan çok daha önce vardın.»

«Yâ Rabbî! Sen yarattığın mahlûkları vahşet içinde halketmedin.»

«Ve bir menfaat için onlardan kendi hesabına hiç bir amel istemedin.»

«Sen kimi taleb edecek olsan o senden kaçamaz.»

«Ve sen her kimi muâheze eyler isen o kimse senin gazabından kurtulamaz.»

«Ve sana karşı isyân eden kimse, senin kudretine bir zarar getiremez.»

«Ve sana itâat eden, senin varlığını yüceltemez.»

«Seni inkâr eden kimse de ne yapsa senden müstagnî kalamaz.»

«Yâ Rabbî! Sen yarattığın şeylerden, her şeyden ne kadar büyüksün!»

«Ve onların büyüklüğü, senin kudretinin, azametinin yanında ne kadar küçüktür.»

«Yâ Rabbî! Dünyanın nimetleri ne kadar büyük ve zengindir.»

«Ve bu nimetler, âhirettekilere nisbetle ne kadar küçük ve ehemmiyetsizdir.»

«Bir felâkete uğradığın bazı musîbetlerle karşılaştığın zaman, sabır ölçüsünü üstüne al. En iyisi budur. Sabırdan, güzel neticeler elde edersin.»

«Dostun ahd ve peymânını sakla ve ona riâyet et, bunu saklamakla iyi içkilerden duyulan lezzetin alâsını duyarsın.»

«Ve her nimetten sonra Allah***8217;a hamd-ü sena ve şükret ki, o sana daha büyüğünü ihsân eylesin.»

«Halk içinde derecelerin en yükseğine talîb olma. Çünkü insan istediği değil, lâyık olduğu dereceye nâil olur.»

«Rızkı da her zaman helâl kapısından iste. Her zaman helâl kazanmağa çalış ki; sana her taraftan kat kat rızk gelsin.»

«Dostun hakkını üzerinde vâcib bil. Bir gün olur. Ondan da karşılık gelir.»

«Anana, babana, takva sâhibi olan komşuna, akraba ve taallukatına, ehil ve ayaline her zaman iyi muamele et ve onlara yardımda bulun.»

Hz.Ali***8217;nin vasıflarını yazmaya, ağaçlar kâlem, denizler mürekkep olsa, yine de güç yetmez. Deryadan bir damla.

Hata ve noksanlarımızı affetsinler.

Scorpio 01.09.07 05:36

Katılaşan kalbleri korku veya şükür halindeki gözyaşı ile yumuşatmak gerekir. Kur'an-ı kerimde şükredilmesi emredilmektedir:

(Bana şükredin, nankörlük etmeyin!) [Bekara 152]

[Nankörlük, şükretmemek, nimetleri Allahü teâlâdan bilmemek demektir.]

(Şükrederseniz elbette nimetimi artırırım. E er nankörlük ederseniz, hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir.) [İbrahim 7]

(Kullarımdan şükreden azdır.) [Sebe 13]

Hadis-i şerifte de (Kıyamet günü "Şükredenler gelsin!" diye seslenilir. Onlar bir bayrak altında Cennete girer. Bunlar, darlık ve genişlikte, her halükarda Allaha şükredenlerdir.) buyuruldu. (İ.Gazali)

Scorpio 01.09.07 05:37

Dünya hayatı, her insanın, asıl ve sonsuz ahiret yurduna ulaşmadan önce imtihan olduğu geçici bir mekandır. Her insanın fıtratına uygun olarak yaratılan imtihanların bir amacı, insanı imani anlamda olgunlaştırmak, onu sonsuz ahiret hayatına hazırlamaktır.

İnananların dünyada yaşadıkları imtihan konularının neler olabileceği ve bunlar esnasında gösterdikleri güzel tavır Kuran'da şu şekilde tarif edilmiştir:

Andolsun, Biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele. Onlara bir musibet isabet ettiğinde, derler ki: "Biz Allah'a ait (kullar)ız ve şüphesiz O'na dönücüleriz." Rablerinden bağışlanma (salat) ve rahmet bunların üzerinedir ve hidayete erenler de bunlardır. (Bakara Suresi, 155-157)

Zenginlikle imtihan:

İnsan bolluk, zenginlik ve çok büyük nimetler içindeyken de Allah'ın razı olacağı umulan güzel ahlakı gösterip göstermediğiyle denenir. Çünkü bolluk dünyanın geçici süslerine dalan insan için bir deneme, Allah'ı ve ahireti unutturup yanıltan bir etken olabilir. Ama imanlı bir insan ne kadar büyük nimetler içinde olursa olsun asla Allah'a karşı nankörlük etmez. "Gerçekten ben, mal (veya at) sevgisini Rabbim'i zikretmekten dolayı tercih ettim." (Sad Suresi, 32) ayetinde haber verildiği üzere zenginliği yalnızca Allah rızası için isteyen Hz. Süleyman bu konuda verilecek en güzel örneklerden biridir.

İnkarcıların baskısıyla, tuzak ve zulümleriyle imtihan:

İnkarcıların hayrı engellemek için yaptıkları zorbalıklar, müminler için birer imtihandırlar. Mümin, ... sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve şirk koşmakta olanlardan elbette çok eziyet verici (sözler) işiteceksiniz. Eğer sabreder ve sakınırsanız emirlere olan azimdendir. (Al-i İmran Suresi,186) ayetinin hükmü gereği, bunların hepsinin imtihanın bir parçası olduğunu bilir ve bunlara sabır göstermenin güzelliklere açılan bir yol olduğunu unutmaz.

Hastalıkla imtihan:

Mümin, hastalığın Allah'tan gelen bir deneme olduğunun bilincindedir. Kendisine isabet eden ağır hastalıkta, bunun Allah'tan gelen bir imtihan olduğunun farkına varan ve yardımı yalnızca Allah'tan dileyip tevekküllü tavrını koruyan Hz. Eyüp bu konuda çok güzel bir örnek teşkil eder. Ayrıca şiddetli bir hastalık, kamil bir imana sahip olmayan insanın çabuk yılgınlık gösterebileceği ya da manevi zaaflarını ortaya çıkarabilen bir durumdur. Ancak bu zaafının farkına varan kişi, samimi iman sahibi ise hemen bunu telafi yoluna gider. Böylece hastalık onun hatasını fark etmesine yol açtığı için bir güzellik halini alır.

Fakirlik ve açlık korkusuyla imtihan:

Şeytan, zayıf imanlı kimselere fakirlik korkusu verebilir. Bir Kuran ayetinde şeytanın çabası şöyle bildirilmiştir:

Şeytan, sizi fakirlikle korkutuyor ve size çirkin-hayasızlığı emrediyor. Allah ise, size Kendisi'nden bağışlama ve bol ihsan (fazl) vadediyor. Allah (rahmetiyle) geniş olandır, bilendir. (Bakara Suresi, 268)

Müminlerse, canlarının, mallarının ve sahip oldukları herşeyin Allah'a ait olduğunu, rızkı verenin de alanın da Allah olduğunu bildikleri için, bunlarda meydana gelen bir eksilme onların ahlaklarını, düşünce yapılarını ve Allah'a olan sadakatlerini asla etkilemez.

Türlü korkular:

Bazı insanlar ölüm korkusuyla, gelecek korkusuyla, sevdiklerini kaybetme ya da başarısızlık gibi korkularla imtihan olduklarında herşeyin kaderde olduğunu unutma gafletine düşebilirler. Oysa bunlar şeytanın kalplere korku salmak için verdiği telkinlerdir.

Duygusallık :

Değişen şartlardan ruhen etkilenmek gibi Kuran'a ters düşen her hareket, bilinç altına yerleşen duygusallık telkininin bir işaretidir. Müminler bunun şeytandan gelen duygusallık telkini olduğunu bilir ve Kuran'a göre davranırlar.

Karamsarlık ve ümitsizliğe düşme:

Şeytan karamsarlık ve ümitsizlik telkini vererek insanları şevksiz bir ruh haline sürüklemeye çalışabilir ancak iman edenler bunun bir deneme olduğunu bilirler.

Vesvese ve kuşkulara kapılma:

Şeytan gerçekte var olmayan olayları insanların kafalarında sanki varmış gibi gösterir. Kişinin sevilmediği, güvenilmediği, başarısız bulunduğu gibi türlü kuşkulara kapılması bu imtihanlara birer örnektir.

Dünya hayatının süsleri:

Şeytan kişiyi sonsuz ahiret hayatını düşünmekten alıkoyup dünya hayatına yöneltmek için mal, servet tutkusunu ya da sapkın eğlenceleri süslü göstermeye çalışır. Bu süsler de kişiye birer imtihan oluşturabilirler.

Öfke ve kin duyma:

Şeytan insanlara öfke ve kin telkini vermeye çalışır. İnsanların işlerinin planladıkları gibi gitmemesi, yakınlarına sinirlenip kızmaları, günlük yaşamın bir parçası olan örneğin trafik sıkışıklığı gibi durumlarda öfkelenip Kuran ahlakına uygun olmayan tavırlar sergilemelerini ister. Mümin için bu tip durumlar, Onlar, bollukta da, darlıkta da infak edenler, öfkelerini yenenler ve insanlardan bağışlama ile geçenlerdir. (Al-i İmran Suresi,134) ayetinin hükmü gereği öfkelerini yendikleri birer imtihan konumundadır.

MÜMİNLERİN ALACAĞI GÜZEL SONUÇ

Dünyadaki imtihan ortamında, sağduyu sahibi insana düşen, vicdanının sesini dinleyip, Allah'ın kendisini bir denemeden geçirdiğini hiçbir şekilde unutmamaktır. Samimi kalple Allah'a yönelen bir insan karşısına ne tür bir zorluk çıkarsa çıksın, mutlaka bir kolaylıkla karşılaşacak ve doğruyu bulacaktır. Bu imtihan dünyasının en büyük sırlarından biri, iman edenler için mutlak bir kazançla noktalanmasıdır. En büyük kazanç ise hiç şüphesiz, iman edenlerin bu denemeler karşısında gösterdikleri güzel ahlak, cesaret ve ****netin, onların ahiretteki karşılıklarını ve derecelerini artıracak olmasıdır. Allah müminleri Kuran'da şöyle müjdelemiştir:

Hiç şüphesiz Allah, müminlerden -karşılığında onlara mutlaka cenneti vermek üzere- canlarını ve mallarını satın almıştır... (Tevbe Suresi, 111)

... Şu halde yaptığınız bu alışverişten dolayı sevinip-müjdeleşiniz. İşte 'büyük kurtuluş ve mutluluk' budur. (Tevbe Suresi, 111)

Scorpio 01.09.07 05:38

Kıyamet kopmadan önce neler olacak?

Beyrutlu alim Nebhani'nin, "Peygamberimizin Mucizeleri" adlı bir kitabıvar. Ba
ştan sona Efendimiz (sav) Hazretleri'nin mucizeleri ile mucizeli sözlerinin
yer aldığı bu Arapça eserde, kıyamet alametlerini anlatan hadisler de sı
ralanmıştır.

Bugün sizlere işte bu kıyamet alametlerini anlatan hadislerin meallerinden
bir demet sunmak istiyorum. Sanırım hadis meallerini okuyunca siz de,
ibretle düşünüp hayretle tefekkür edeceksiniz. Daha fazla araya girmeden
sizi bazı meallerle baş başa bırakıyorum.

1- Kıyametten önce öyle bir devir gelecek ki, dinini koruyan kimse avucunda
ateş tutan kimse gibi olacaktır!..

2- Kıyamet kopmadan önce dünyada sınırsız zevku safayı sorumsuz kimseler
sürecektir.

3- Ahir zamanda ibadet edenlerin çoğu bilgisiz mümin, ibadet etmeyenlerin
çoğu da itikatsız bilgin olacaktır.

4- Kıyamet kopmadan önce idareciler çoğalacak, fakat güvenilecek idareci
azalacaktır!..

5- Kıyamet kopmadan önce toplumda değeri en az olan müminler olacaktır!..

6- Kıyamet kopmadan önce hayata haram helal tanımazlar hakim olacaktır.

7- Kıyamet kopmadan önce ekonomi her değerin önüne geçecek, okur yazarlık
artacak, ancak yalancılık da yaygınlaşacaktır.

8- Kıyamet kopmadan önce emanete ihanet edilecek, zekat vermek azalacak,
dinî ilimlere ilgi azalacak, dinî değerler arkaya atılacaktır.

9- Ahir zamanda 'İnsanın ***** büyütmesi, çocuk büyütmesinden daha uygun'
diyenler çıkacaktır. O zamanda büyüklere saygı kalkacak, küçüklere şefkat
yok olacak, yol kenarlarında uygunsuz haller görülecek, bazı insanlar da
koyun postu giymiş kurtlar haline gelecektir.

10- Ayağı çıplak, başı kabak bilgisiz çobanların zenginleşip yüksek
binalarda sınırsız bir israf içinde yaşamaya başladıklarını gördüğünüz zaman
kıyameti bekleyin.

11- İşler ehlinden başkasına verildiği zaman kıyameti bekleyin.

12- Kıyamet kopmadan önce akrabalık bağı kopacak, yakınlar
birbirinden şikayetçi
hale gelecek, mal meşru olmayan yollardan kazanılacak, fakir kendi sıkıntısıyla
baş başa bırakılacaktır.

13- Kıyamet kopmadan Allah için dostluk azalacaktır.

14- Yirmi kadar insan bir araya geldiği halde içlerinde samimi bir dindar
bulunmadığı zaman kıyameti bekleyin.

15- Bir zaman gelecek, harama girmeden geçim sağlamak zorlaşacaktır.

16- Bir zaman gelecek, bazı eş ve çocuklar, aile reisini gücünden fazla
harcama yapmaya zorlayacak, haram işleri yapmasına sebep olacaklardır.

17- Bir zaman gelecek ki, dindar insan, dindarlığını toplumdan gizleme
ihtiyacı duyacaktır.

18- Benden sonra sabrın çok önem kazanacağı bir devir gelecektir. Öyle
günlerde dinine sabırla, sadakatle bağlı kalan kimselere, öncekilere
verilenlerden tam elli kat fazla sevap verilecektir!.. Çünkü onların şartlar
ı bazen, öncekilerden de ağır olacaktır. Adil-i Mutlak olan Allah, zorluklar
ın çokluğu nispetinde de mükafatlarını çoğaltacaktır.


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 19:50 .

Powered by MJTurkiye
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Powered by Herkonu team