Pusu kuran teröristlerin yeri belirlendi
 

Gabar'daki pusunun ardından bölgede kapsamlı operasyon başlatılırken teröristlerin yeri ve liderlerinin belirlendiği öğrenildi.

Çukurca'da konuşlandırılan 3'üncü Komando Taburu ve 21'inci Taktik Sınır Jandarma Alay Komutanlığı'na bağlı askeri birlikler, saat 04.30'dan itibaren Irak sınırındaki hedefleri top atışına tuttu.

İlçe merkezinden de duyulan top atışları yaklaşık yarım saat sürdü. Teröristlerin, kaçış güzergahları havadan helikopterlerle bombalanırken, kaçabilecek alanlara yine havadan özel eğitimli Özel Harekat Timleri indirildi. Bölge ablukaya alındı. 13 güvenlik görevlisini şehit eden teröristlerin izlerinin bulunduğu ve her an sıcak temas sağlanabileceği kaydedildi.

Askerlerimizi pusuya düşüren terörist grubun liderliğini Hakkı kod adlı İskan Akyüz'ün yaptığı ve Irak'ın kuzeyinden gelen teröristlerle takviye alarak kış öncesi eylemlerı için örgütün Suriyeli Merkez Komite üyesi ***8220;Doktor Bahos***8221; kod adlı Fehman Hüseyin'den talimat aldığı bildirildi.

Bizim Analarimiz Cok Ağladi Hepsinin Analarida Ağlayacak Meclise Girenlerde Ağlayacakk

ağzına sağlık.

işte saldırı talimatını veren terörist
 

Güvenlik birimleri Gabar Dağı'nda 80 kadar PKK'lı terörist olduğu, örgütün ***8216;Botan' adını verdiği Siirt- Şırnak bölgesindeki kayıpları nedeniyle pazar günkü saldırı talimatını Yusuf Turhallı'nın verdiği, saldırının ise ***8216;Hakkı' kod adlı İskan Akyüz'e bağlı grup tarafından yapıldığını belirledi. Terörist Yusuf Turhallı hakkında ömür boyu hapis istemiyle yakalama kararı bulunurken, Emniyet Genel Müdürlüğü kayıtlarında da kırmızı bültenle arandığı hatırlatıldı.
Gabar Dağı'nda 13 güvenlik görevlisinin şehit edildiği saldırıya katılan terörist İskan Akyüz'ün Gabar Dağı sorumlusu olduğu ve 2 yıl önce Batman merkezinde bir polis ekip otomobilinin taranarak 5 polisin şehit edildiği eylemin talimatını verdiği anlaşıldı.

GIYABİ TUTUKLU OLARAK YARGILANIYOR

Mahkeme kayıtlarına göre, 1999 yılına kadar Diyarbakır'ın Kulp- Lice- Genç üçgenindeki alanda sorumluluğunu yapan ve bölücübaşı Abdullah Öcalan'ın Kenya'da yakalanmasından sonra 80 kişilik grupla Kuzey Irak'a çekilen terörist Yusuf Turhallı, güvenlik güçleriyle çok sayıda silahlı çatışmalara katılmak ve çok sayıda silahlı eylemin talimatını vermekle suçlanıyor. Emniyet Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre uluslararası düzeyde kırmızı bültenle aranan Yusuf Turhallı***8217;nın katıldığı eylemlerle ilgili evrak ve hakkındaki iddianame örneği bir süre önce Adalet Bakanlığı Uluslararası Ceza ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü***8217;ne gönderilmişti. Turhallı, halen Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi***8217;nde gıyabi tutuklu olarak ömür boyu hapis istemiyle yargılanıyor.

APO'NUN SURİYE'DEN ÇIKARILMASI İLE BAĞLANTILI

Gabar Dağı'nda 13 güvenlik görevlisinin şehit edilmesi ardından Kandil Dağı'nda bulunan ve örgütün birimlerinin başında olan Suriyeli ***8216;Dr. Bahoz Erdal' kod adlı terörist Hüseyin Feyman'ın olayı telsizle diğer teröristlere bildirdiği belitildi.
Güvenlik güçlerinin deşifre ettiği telsiz konuşmalarında terörist Feyman'ın teröristbaşı Abdullah Öcalan***8217;ın 9 Ekim 1998 tarihinde Türkiye'nin baskısı ile Suriye***8217;den çıkarılmasının yıldönümünde bütün gruplara aynı şekilde eylem yapmaları talimatı verdiği belirlendi. Terörist Feyman, Gabar Dağı'ndaki saldırıya benzer eylemlerin artarak devam etmesini istediği kaydedildi.

HAİN SALDIRININ DETAYLARI

Ülkeyi yasa boğan pazar günkü 13 askerin şehit olduğu PKK saldırısıyla ilgili detay bilgiler de alınmaya başlandı. Buna göre Türk Silahlı Kuvvetleri'nin PKK***8217;lı teröristlere yönelik başlattığı operasyon kapsamında Gabar Dağı'nda ***8216;Şimşek-2207-2 Operasyonu' için önceki gün İkizce Taburu'ndan ayrılan 5 tim, operasyonun ardından taburlarına dönüşe geçti. İlk 4 tim, teröristlerin pusu kurduğu bölgeden geçiş yaparken, 18 askerden oluşan son tim teröristlerin önce el bombalı ardından da uzun namlulu silahlarla saldırısına uğradı. Saldırıda 1'i astsubay 13 asker şehit olurken, 3 asker yaralandı, 2 asker de saldırıdan yara almadan kurtuldu.

AMERİKAN M- 16'SI, RUS BOMBASI

Bölgedeki güvenlik birimlerince hazırlanan son saldırıyla ilgili ***8216;eylem evrakı***8217;nda olayda saldırı tipi Rus yapımı el bombası, Kalaşnikof tüfekler ile ABD yapımı M-16 uzun namlulu silah, Biksi ağır makinalı tüfek kullanıldığı, belirtildi.
Şırnak bölgesinde 250- 300 kadar PKK'lı teröristin elebaşlığını geçen yıldan bu yana ***8216;Dr. Ali***8217; kod adlı terörist Yusuf Turhallı'nın yaptığı belirlendi. PKK'nın ***8216;Botan' adını verdiği bölgenin sorumlusu ***8216;Dr. Ali***8217; kod adlı terörist Yusuf Turhallı'nın son saldırının emrani veren kişi olduğu belirlendi.

BÜYÜK OPERASYON

Hain saldırının ardından bölgeye sevk edilen Genelkurmay Başkanlığı'na bağlı özel birlikler ile bölgede görev yapan özel eğitimli komando timleri araziyi çok iyi bilen 20 kişilik korucu timiyle birlikte büyük bir operasyon başlattı.
Teröristlerin kaçış güzergâhları havadan Kobra tipi helikopterlerle bombalanırken, Sikorsky tipi helikopterlerle stratejik noktalara özel eğitimli komandolar indirilip, teröristlerin kaçması engelleniyor.
Operasyonlar, 13 askerin şehit olduğu, Küpeli bölgesinin yanı sıra Şırnak, Siirt ve Hakkâri'yi kapsayan Gabar, Cudi, Namaz, Kato Dağı'nda yoğunlaştırıldı.
Özel eğitimli komandolar günün 24 saati bölgeyi karış karış tararken, yaklaşık 80 kişi oldukları belirlenen teröristlerle ***8216;sıcak temasın' an meselesi olduğu belirtildi.

KUZEY IRAK***8217;TAKİ PKK'LILARA ATEŞ

Türkiye sınırları içinde operasyon sürürken, Türk topçusu Hakkâri'nin Irak'a sınır olan Çukurca İlçesi'nin karşısında bulunan Kuzey Irak***8217;taki Kaniması, Nazdur ve Sinath kesimindeki dağlık alanlar önceki geceden itibaren yoğun top ateşine tuttu.
Topçu ateşine tutulan bölgelerde PKK'lı teröristlerin gruplar halinde gezdikleri ve küçük geçici barınma yerlerinin olduğu belirtildi. Kuzey Irak'taki yerel kaynaklar bölgeye yaklaşık 200 top mermisinin düştüğünü bildirdi. Dün gece Kuzey Irak'ın Zaho kentinin karşısındaki Silopi İlçesi'nin sınır kesimine sevk edilen tanklar sınır boyuna konuşlandırıldı.

KOMUTANLAR BÖLGEDE

Genelkurmay Başkanlığı, Şırnak ve Diyarbakır'ın Lice İlçesi'nde 24 saat içerisinde 15 güvenlik görevlisinin şehit olduğu saldırılar ardından üst düzey komutanları Doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki birlikleri denetlemeye ve yapılar operasyonlar kapsamında brifing almaya gönderdi. Bu kapsamında Erzincan***8217;da bulunan 3'üncü Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk, bugün helikopterle Tunceli Jandarma Bölge Komutanlığı'na gelerek bölgedeki bölge komutanı Tümgeneral İbrahim Yaşar ve üst düzey komutanlarla toplantı yaparak operasyonlar hakkında brifing aldı.

TUNCELİ'DE BÜYÜK OPERASYON

Terör örgütü PKK***8217;yı yönelik Tunceli ve Böngöl***8217;de hava destekli geniş kapsamlı operasyon başlatıldı. Teröristlerin gizlendikleri Aliboğazı, Ahpanos Vadisi, Kutu Deresi, Kinzir Ormanları, Bali Deresi, Kızılmescit ve Karaoğlan bölgelerine havadan ve karadan özel eğitimli komandolar indirilerek, teröristlerin kaçış noktaları tutuldu.
Bingöl***8217;ün Genç, Yayladere, Yedisu, Kiğı ilçeleri ile Karacehnem Ormanları bölgesine de yine komandolarla başlatılan operasyonlar sürdürülüyor. Tunceli ve Bingöl kesiminde yaklaşık 400- 450 teröristin bulunduğu belirtilirken, operasyonların Tunceli Jandarma Bölge Komutanlığı'nın sevk ve yönetiminde devam ettiği ifade edildi. Güvenlik güçleri, teröristlerin kışın barınma olanaklarını ortadan kaldırmak için geçiş noktalarını da havadan helikopterlerle bombalıyor.

tezkere yolda
 

''Para ise para, teskere ise tezkere''

Terör örgütü PKK'nın son saldırılarının ardından hükümet, Kuzey Irak'a sınır ötesi operasyon için düğmeye bastı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlık ettiği Terörle Mücadele Yüksek Kurulu (TMYK) toplantısında sınır ötesi operasyon için TBMM'ye tezkere sunulması başta olmak üzere hukuki, siyasi ve ekonomik önlemler alınması talimatı verildi.
PKK'yla mücadele konusunda alınacak yeni önlemler dün TMYK toplantısında belirlendi. Toplantıya kurul üyesi bakanlar ile Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Ergin Saygun ve bürokratlar katıldı.

'PKK halk desteğini kaybetti'

Toplantıdan sonra yapılan yazılı açıklamada şunlar kaydedildi: "Son dönemde gerçekleşen ekonomik, sosyal ve siyasal gelişmelerden rahatsızlık duyan ve halk desteği kaybolan örgütün kanlı terör eylemlerini artırma gayreti içerisinde olduğu tespit edilerek, vatandaşlarımızın huzur, güven ve refahını artıracak faaliyetlerin hız kesmeden sürdürülmesi kararlaştırılmıştır.
Bu çerçevede, terör örgütünün komşu bir ülkedeki mevcudiyetini sona erdirmeye yönelik olarak önümüzdeki süreçte, gerektiğinde sınır ötesi operasyon dahil olmak üzere hukuki, ekonomik ve siyasi her türlü tedbirin alınması, terör ve teröristlerle etkili yöntemlerle kararlı şekilde mücadeleye devam edilmesi konusunda görevli kurum ve kuruluşlara gerekli emir ve talimatlar verilmiştir."

'Girilmesi gerekiyorsa girilecek'

Erdoğan'ın, TMYK'nın ardından toplanan AKP MYK'da da, "PKK terörü ve belasından kurtulmaya yönelik sınır ötesi operasyon için TBMM'den yetki alacağız. Bu yönde hazırlık yapıyoruz. Tezkere Meclis'ten geçecek, psikolojik olarak ne yapılması gerekiyorsa bütün birimlere her şey sağlanacak. Tezkere ise tezkere, para ise para, her şey verilecek" dediği öğrenildi.
Erdoğan'ın ayrıca toplantıda 24 saatte 15 şehit verildiğini söylerken gözlerinin dolduğu belirtildi. Erdoğan'ın "Girilmesi gerekiyorsa girilecek. Sınır ötesi operasyon için bütün gerekçeler var, bu hakkımızı çok yakında kullanacağız" dediği belirtildi.

'Tezkere bayramdan sonra'

Milliyet'e bilgi veren üst düzey AKP'liler "Mümkün olan en kısa sürede tezkere gelebilir. Ancak bunun bayramdan sonraya kalması ihtimali çok yüksek" diye konuştu. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül de gazetecilerin sorusu üzerine, "Sınır ötesi operasyon için tezkere gerekli. Ancak sıcak takip için tezkere gerekmiyor" dedi.
TMYK toplantısında sınır ötesi operasyon için TBMM'den tezkere geçirilmesi gerektiği konusunda mutabakata varılırken, tezkere gerekçesinde uluslararası hukuk kurallarına atıf yapılması benimsendi. Başbakanlık, Dışişleri ve Genelkurmay Başkanlığı'na gerekli hukuki ve askeri hazırlıkların tamamlanması talimatı verildi.
TMYK toplantısından yaklaşık iki saat sonra 16.00'da ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson Dışişleri'ne çağrıldı. Dışişleri Müsteşarı Ertuğrul Apakan, Wilson'a Türkiye'nin PKK ile mücadele konusunda tüm önlemleri alma kararlığını vurguladı.
Bu arada Erdoğan ile Gül'ün bugün saat 12.00'de görüşeceği açıklandı.

Alınacak önlemler

Toplantıda Türkiye'nin terörle mücadelede kararlılığını ortaya koyan şu önlemlerin alınması kararlaştırıldı:
Hukuki önlemler: Tezkere çıkarılması için talimat verildi.
Siyasi önlemler: Öncelikle ABD ve Irak'a, ardından da AB ve BM'ye Türkiye'nin PKK terörüyle mücadelede egemenlik ve uluslararası hukuktan doğan haklarını kullanmak zorunda olduğu bir kez daha anlatılacak.
Ekonomik Önlemler: Sınır ticaretinin yavaşlatılması, Habur Sınır Kapısı'nın kapatılması, Irak'a verilen elektriğin kesilmesi, Kuzey Irak'ta faaliyet gösteren Türk şirketlerinin çağrılması gibi yaptırım içeren adımlarla ilgili eylem planı hazırlanacak. Ayrıca, alınacak her önlemle ilgili Güneydoğu Anadolu'da doğacak zararların karşılanmasına yönelik hazırlık yapılacak.

Toptan'dan tezkere mesajı

Terörle Mücadele Yüksek Kurulu (TMYK), artan terör olayları üzerine sınır ötesi operasyon için yeşil ışık yakarken TBMM Başkanı Köksal Toptan, bu konuda TBMM'nin de üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye hazır olduğunu açıkladı. Milletvekillerinin, cumhuriyetin temel nitelikleri ile bölünmez bütünlüğü korumaya yemin ettiklerini anımsatan Toptan, "Her milletvekilinin, bu yeminin gereğini yerine getirme zorunluluğu vardır" dedi. Toptan "TBMM, bu konuda güvenlik güçlerimizin istediği her tedbiri almaya muktedirdir" diye konuştu.

Fikret Bila'nın yazısı.


Tezkere kararı

15 askerin şehit edilmesi terör ve terörle mücadeleyi yeniden gündemin ilk sırasına taşıdı.
Sadece Türk kamuoyunun değil dünyanın gözü de Ankara'nın alacağı kararlarda. Kararlar dün açıklandı. Terörle Mücadele Yüksek Kurulu, sınır ötesi operasyon dahil olmak üzere, hukuki, ekonomik ve siyasi her türlü tedbirin alınması için görevli kurum ve kuruluşlara gerekli talimatları verdi.
Terörle mücadele tartışmalarında askeri ve siyasi boyutu ayrı ayrı ele alalım.
Terörle Mücadele Yüksek Kurulu'ndan sınır ötesi harekât için TBMM'ye tezkere sevk etme kararı çıktı diyebiliriz. "Hukuki talimat" ifadesi bu konuda bir hazırlığı içeriyor. Tezkere hemen sevk edilebileceği gibi, bayramdan sonraya da kalabilir.
Diğer önlemlere gelince...
Kuzey Irak'ın hayat damarlarını etkileyecek kararlar da arka arkaya çıkabilir. Örneğin, Habur Sınır Kapısı'ndan geçişlerin sınırlandırılması veya durdurulması, elektriğin kesilmesi, lojistik sevkiyatın askıya alınması gibi...

Askeri boyut

Terörle mücadelenin sadece askeri mücadele olmadığı sık sık söyleniyor. Elbette terörle mücadelenin birçok boyutu var. Ama buradan şu sonuç da çıkarılmamalı:
"Askeri mücadele ile sonuç alınamıyor, o halde, askeri mücadele bir tarafa bırakılıp, ekonomik-sosyal, kültürel ve siyasi alana bakalım." Bu yanlış bir yaklaşımdır. Terör devam ettiği sürece, askeri mücadele de sürecektir.
Bu bağlamda sınır ötesi harekât da gündemde. Yapılır ama bu sorunu çözmez, daha önce de yapıldı, sonuç alınamadı gerekçesiyle sınır ötesi harekâta karşı görüşler öne sürülüyor. Bir sınır ötesi harekât daha yapılması elbette terörü sıfırlamayacaktır. Genelkurmay Başkanı böyle bir harekâtın caydırıcılık etkisinden psikolojik etkisine kadar birçok yararının olacağını söylemişti. Bunlar bir tarafa, sınır ötesinde en azından güvenlik şeridi biçiminde uzun süre kalacak bir önlem alınmadıkça durum eski haline dönecektir. Bu harekâtın hâkimiyeti kalıcı kılacak biçimde yapılması gerekiyor. Bunun için de ABD ile bir uzlaşmaya varılması gerektiği de gerçek.
Şu ana kadarki tutumu, ABD'nin Türk askerinin Kuzey Irak'a girmesini istemediği, girse bile uzun süre kalmasına karşı olduğunu gösteriyor.
ABD'ye rağmen Türkiye'nin bunu yapmaya gücü yeter mi?
Onun takdir ve tayini hükümete ve TSK'ya düşüyor?

Siyasi boyut

Siyasi boyuta gelince...
Doğu ve Güneydoğu'ya yatırım yapılması, iş imkânı açılması, refahın yükseltilmesi ve benzeri ekonomik önlemler veya eski deyimle "paket"ler açılması...
Bunlar terörün beslendiği ortamı zayıflatmak açısından bir etkisi olsa bile, bire bir sonuç vermeyecektir. Olayın ekonomik gelişmelere bağlılığı ve bağımlılığı zayıflamıştır. Ekonomiden bağımsız bir şekilde de PKK örgütü ve siyasi görüşlerini ve partilerini savunan bir kesimin oluştuğu gerçektir. Bu kesimin talepleri ekonomik olmaktan çok siyasidir. Anayasada Kürtlerin yer almasından, Kürtçe eğitime kadar politik içerikli talepler söz konusudur.
Ki bunlar da PKK ve aynı çizgideki siyasi parti açısından Öcalan'ın yakalanması sonrasında "geriledikleri talep çizgisi"dir.
Bu süreçte, AB konjonktürünün yarattığı koşulların da katkısıyla, anadil serbestliği, Kürtçe kurslar ve yayınlar gibi birçok adım da atılmıştır.
Bu iş sadece asayiş işi değildir derken, alınacak önlemler veya atılacak adımlar arasında, anayasaya "iki kurucu ulus" dercedilmesi, eğitimin Türkçe ve Kürtçe iki dilde yapılmasına anayasal olanak sağlanması gibi taleplerin kabul edilmesi kastediliyorsa, bu hayalci bir bekleyişt

ermeni tasarısı kabul edildi
 

ABD***8217;de, Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi***8217;nde görüşülen Ermeni iddialarını içeren Ermeni tasarısı, 21 ret oyuna karşın 27 evet oyuyla kabul edildi.


Bush'un çabaları yeterli olmadı



ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını içeren tasarı kabul edildi.

Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde yapılan oylamada, komite başkanı Demokrat Parti California Milletvekili Tom Lantos'un beklentilerin tersine ***8220;evet***8221; oyu verdiği görüldü. Tasarının kabul edilmesi, salondaki Ermeni grupların alkışlarıyla karşılandı.

Bu aşamadan sonra, tasarının kısa bir süre içinde Temsilciler Meclisi Genel Kurulu'na getirileceği beklentisi bulunuyor.

Bu arada, tasarıya karşı Türkiye'nin tavrını anlatmak üzere Washington'da bulunan TBMM heyetine başkanlık eden AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Egemen Bağış, ***8220;Bu aşamadan sonra Türkiye olarak, (tasarının) Temsilciler Meclisi gündemine alınmaması için, alınırsa da geçmemesi için çabalarımızı sürdüreceğiz. Buna rağmen bir hata yapılırsa, bu Türkiye'den çok Amerika'nın sorunudur. Bu hatayı düzeltmede Amerikalılara görev düşmektedir***8221; dedi.

Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü: ***8220;Türkiye'nin önceliklerinin başında PKK belasını def etmek gelmektedir. Bu konuda Amerika adım atmalı ve terörle mücadelede artık somut bir şey ortaya koymalıdır.***8221;

Bundan sonra gelişmelere yakından takip edeceklerini söyleyen Bağış, TBMM heyeti olarak Türkiye'ye dönünce gelişmelerin ayrıntılarını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve bakanlara anlatacaklarını kaydetti.

Bir gazetecinin ***8220;sınır ötesi operasyon ihtimali arttı mı***8221; sorusu üzerine Bağış, ***8220;Arkadaşlar bu konuda benim burada yorum yapmam doğru olmaz. Onun kararı Ankara'da verilir***8221; dedi.

Tasarının Temsilciler Meclisi Genel Kurulu'na ne zaman getirilebileceği şeklindeki bir soruya da Bağış şu cevabı verdi: ***8220;Bilmiyorum, ama yakaladıkları momentumu değerlendirmek isteyeceklerdir. Önce kendi tarihlerini sorgulamaları gerekir.***8221;

GÜL: BÜYÜK MESELELER İÇ POLİTİKAYA FEDA EDİLMİŞTİR

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, tasarının kabul edilmesiyle ilgili olarak ***8220;Ne yazık ki Amerika Birleşik Devletleri'nde bazı politikacılar, sağduyu çağrılarına kulaklarını tıkayarak bir kez daha büyük meseleleri küçük iç politika oyunlarına alet ve feda etme teşebbüsünde bulunmuşlardır. Bu, Amerika Birleşik Devletleri gibi büyük bir gücün temsilcilerine yakışan ve yarayan bir tutum değildir. Komite'nin bu kabul edilmez kararının, geçmişteki benzerleri gibi Türk halkı için hiçbir geçerliliği ve saygınlığı yoktur.***8221; dedi.

Şifreyi verdi paralar gitti
 

Reklamcı Ayşin Varol, önceki gece 23.00 sıralarında Yapı Kredi Bankası Maslak Şubesi***8217;ndeki ATM***8217;den para çekmek istedi.

Kartı sıkışan Varol, ATM***8217;nin yanındaki telefonu kaldırdı. Varol, bankanın teknik servis temsilcisi olduğunu söyleyen kadının sorduğu şifreyi tereddütsüz verdi. Telefondaki sözde temsilci, şu an işlem yapamayacağını, kartı mesai saatlerinde bankadan alabileceğini söyledi. Kartını makineden kurtaramayan Varol eve dönünce müşteri hizmetlerini aradı. Yetkiliden, "Kartı ATM***8217;de kalan hiçbir müşterinin şifresi istenmez. Kart bir gün sonra bankaya kimliğiyle gelen müşteriye teslim edilir" cevabını alınca dolandırıldığını anladı. Polise başvuran Varol, "ATM***8217;de telefonla konuştuğum sırada bankamatikte güzel giyimli, 30 yaşlarında bir erkek sanki para çekiyormuş gibi yaptı. Sonra hızla oradan ayrıldı. Kartımı alıp çıkmış" dedi. Kartından 1000 YTL çekildiğini söyleyen Varol***8217;un verdiği bilgiler doğrultusunda polis, zanlıları arıyor.

NATO Komutanı: Türkiye'nin operasyonunu durduramam
 

ABD'nin NATO Kuvvetler Komutanı General Bantz John Craddock, Türkiye'nin Irak'ın kuzeyine sınır ötesi operasyonunu durdurmak için yapabileceği fazla bir şeyin olmadığını söyledi.

Craddock, Washington'da gazetecilere yaptığı açıklamada, Irak sınırındaki sorunla ilgili olarak sık sık Türk yetkililerle görüştüğünü belirterek, bununla birlikte Türkiye'nin Irak'ın kuzeyine olası bir sınır ötesi operasyonunu durdurmak için yapabileceği fazla bir şeyin olmadığını söyledi.

Değerli bir NATO müttefiki olan Türkiye'nin güneydoğu sınırlarında bir sorunla karşı karşıya olduğuna dikkati çeken Craddock, Ankara'nın terör örgütü PKK ile probleminin sır olmadığını, Irak'ın kuzeyini üs olarak kullanan teröristlerin sınırı geçerek Türklere saldırdığını belirterek, "bütün sorun bu" diye konuştu.

Amerikan ordusunun görev alanı Irak sınırlarında biten komutanı General Craddock, NATO müttefiki Türklerle Irak'taki Amerikan güçlerine gönderilen malzemelerin güvenli biçimde yerine ulaşması için yakın işbirliği içinde çalıştığını kaydetti.
ABD'nin Türkiye'ye karşı sorumlulukları olduğunu söyleyen Craddock, Ankara ile hala iletişim halinde olduklarını, NATO açısından bakıldığında da Türkiye ile güçlü ortaklığı sürdürmek istediklerini kaydetti.
Craddock, "NATO'nun terör örgütü PKK'ya karşı Türkiye'de destek verip vermeyeceği" sorusunaysa bunun siyasi bir karar olduğunu ve NATO'nun değerlendireceğini vurguladı.

Teröre lanet!
 

Dün Edirne***8217;den Kars***8217;a kadar tüm Türkiye, teröre karşı sokaklardaydı. Ellerinde bayraklar ve çeşitli sloganların yazıldığı dövizlerle yürüyüşlere katılan on binler, son olarak Gabar***8217;da 13 gencimizi kalleşçe şehit eden teröre lanet yağdırdı, bu sınırlar içinde herkesin kardeş olduğunun altını çizdi.

ŞIRNAK ve Diyarbakır***8217;da 15 askerin şehit edilmesiyle sonuçlanan terör saldırıları, yurdun dört bir yanında düzenlenen yürüyüş ve etkinliklerle protesto edildi. Yaklaşık 60 bin öğretmen, siyah kurdeleyle derslere girdi. Türkiye***8217;nin diğer illerindeki protesto gösterileri ise özetle şöyle:

MERSİN: Metropol önünde toplanan grup, Kuvayımilliye Caddesi güzergahı boyunca taşıdıkları Türk bayrağı ile Ulu Camii***8217;ye kadar terör örgütünü lanetleyen sloganlarlayürüdü.

TARSUS: Tarsus***8217;ta yaklaşık 10 bin kişinin katıldığı ***8217;Terörü Telin***8217; yürüyüşünde vatandaşlar Türk bayraklarıyla terör örgütüne lanet yağdırdı, pankartlar ve Türk bayraklarıyla 3 kilometre yürüdü.

ELAZIĞ: Fırat Üniversitesi öğretim üyeleri ve öğrenciler, bir yürüyüşle terörü lanetlediler.

İSTANBUL: Marmara Üniversitesi Senatosu Üyeleri Taksim Cumhuriyet Anıtı***8217;na çelenk bıraktı. İstanbul Üniversitesi Atatürkçü Öğrenciler Grubu, 68***8217;liler Birliği üyeleri de Cumhuriyet Anıtı önünde teröre karşyı gösteri düzenlediler.

İZMİR: Memur Sen İl Başkanlığı üyeleri, Konak***8217;taki Eski Sümerbank Binası önünde attıkları sloganlar ve açtıkları pankartlarla terörü protesto etti.

TOKAT: Gaziosmanpaşa Üniversitesi akademik kadrosu, Cumhuriyet Meydanı***8217;nda şehitleri andı, terörü lanetledi.

ADANA: Türkiye Kamu-Sen Adana İl Temsilciliği üyeleri, terör örgütünü lanetledi.

KASTAMONU: Esnaf Odaları Birliği ile Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odası, terörü lanetleyerek, il genelindeki cadde ve sokakları Türk bayraklarıyla donattı.

SAKARYA: Gar Meydanı***8217;nda toplanan Türk Tarım Orman-Sen Sakarya Şubesi üyeleri adına konuşan Yusuf Çolak, "Şunu kimse unutmamalıdır ki Türk milleti her zaman teröre karşı birlik olacak, bu şehit edilen kınalı kuzuların hesabı mutlaka sorulacak" dedi.

BOLU: Bir grup ülkücü genç, ***8217;Ne Mutlu Türküm Diyene***8217; yazılı pankartla İzzet Baysal Caddesi***8217;nde yürdü, ***8217;Bayrak şereftir, şerefsizler ne bilir***8217;, ***8217;Hepimiz şehidiz, hepimiz Mehmediz***8217; sloganları attı.

TEKİRDAĞ: Rüstempaşa Camii***8217;nde öğle namazından çıkan cemaat, Türk bayrakları açıp, ***8217;Kahrolsun PKK***8217;, ***8217;Kahrolsun Apo***8217; sloganları attı.

KARAMAN: Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği tarafından düzenlenen, ***8217;Şehitleri anma, terörü lanetleme yürüyüşü***8217; yapıldı. Yürüyüşe katılan yaklaşık 5 bin kişi attıkları sloganlarla terörü lanetledi.

İngiltere Türk girişimcilerin vatandaşlık başvurularını değerlendirecek
 

İngiltere İçişleri Bakanlığı, Avrupa Adalet Divanının, 1963***8217;te imzalanan ve 1973 yılında uygulama hükümlerini içeren ek protokolle, Türk vatandaşlarının AB ülkelerinde bireysel girişim ve yerleşim haklarını düzenleyen Ankara Anlaşması ile ilgili kararını "ilke olarak" uygulamaya karar verdiğini bildirdi.
Karar, davası Avrupa Adalet Divanı tarafından ele alınarak sonuca bağlanan Mehmet Darı adlı Türk vatandaşını temsil eden Kuddüs Avukatlık Bürosu avukatları tarafından, Türkiye***8217;nin Londra Başkonsolosu Bahadır Kaleli***8217;nin de katıldığı bir toplantıda basına açıklandı.
Avukat Hakan Camuz, Avrupa Adalet Divanının bireysel olarak İngiltere***8217;de iş kurmak ve bu ülkeye yerleşmek isteyen Türk vatandaşları ile bu ülkeye kaçak da olsa giriş yaptıktan sonra iş kuran Türk vatandaşlarının başvurularının değerlendirmeye alınması gerektiği yolundaki kararından sonra, İngiltere İçişleri Bakanlığının uzun süre herhangi bir açıklama yapmadığını hatırlattı.
İçişleri Bakanlığı tarafından dün hazırlanan resmi bir yazının kendilerine iletildiğini belirten Camuz, Bakanlığın, Adalet Divanı kararını uygulamaya "ilke olarak" karar verildiğini bildirdiğini söyledi.
Bunun, herhangi bir Türk vatandaşının, iyi hazırlanmış bir fizibilite planı, yeterli sermayenin varlığı ve sermayenin yasal yollardan edinildiğini kanıtlayarak Türkiye***8217;deki İngiliz konsolosluklarına bireysel girişim ve oturum başvurusu yapabileceği anlamına geldiğini kaydeden Camuz, aynı şekilde İngiltere***8217;ye hangi yolla girmiş olurlarsa olsunlar, bu ülkede iş kurmuş, ancak oturum başvuruları reddedilmiş, kaçak durumuna düşmüş kişilerin de tutuklanma ya da sınır dışı edilme korkusu yaşamadan aynı başvuruyu yapabileceklerini bildirdi.
Hakan Camuz, Adalet Divanı kararının Türk vatandaşlarına diğer bütün AB ülkelerinde de aynı başvuruyu yapma imkanı tanıdığına dikkati çekti.
Camuz, İngiltere***8217;de iş kurmak ve oturum almak isteyen kişilerin başvurularını ciddi biçimde yapmaları ve bu başvuruları kendileri adına profesyonel hukuk firmalarının yapmasına karar vermeleri halinde de firma seçiminde özenli olmaları gerektiği uyarısında bulundu.
Türkiye***8217;nin Londra Başkonsolosu Bahadır Kaleli de, yaptığı değerlendirmede, Adalet Divanı kararının Türk vatandaşları için yeni bir kapı açtığını ve çok sevindirici olduğunu söyledi.
Avrupa Adalet Divanı, 20 Eylül 2007 tarihinde aldığı kararla, İngiltere***8217;ye iltica başvurusunda bulunan ve bu ülkede bulundukları süre içinde iş yeri sahibi olan iki Türk vatandaşı Mehmet Darı ve Veli Tüm***8217;ün Ankara Anlaşması gereği oturum sahibi olma talebini haklı bulmuştu.
Adalet Divanı, iki Türk vatandaşının dosyalarını birleştirerek görüşmüş ve kararı her iki dosya için almıştı.
Avrupa Adalet Divanının İngiltere açısından "bağlayıcılığı" bulunan kararına göre, İngiltere İçişleri Bakanlığının bundan sonra ülkeye kaçak yollardan girmiş veya daha önce iltica başvurusunda bulunmuş Türk vatandaşlarının bireysel girişimci olarak çalışma ve oturum başvurularını değerlendirmeye almak zorunda kalacağı belirtilmişti. Ancak İçişleri Bakanlığı bugüne kadar konuyla ilgili sessiz bir tutum takınmıştı.

Şehit bu evden çıktı
 

Gabar Dağı'nda can veren şehitlerden Mehmet Coşkun, yoksulluk içinde bir yaşam sürdü. Okula başlamadan önce fabrikaya giden Coşkun 6 yaşında işçi, 13'ünde evin reisi, 20'sinde şehit oldu

Gaziantep'in varoşu olan Şehit Kamil Göllüce Mahallesi'ndeki, şehit er Mehmet Coşkun'un evi. Ev değil aslında bir kondu inşaatı. Briketlerle örülü evde ne oda kapıları var ne duvar sıvaları. Penceresi bile yok. Cam boşluklarına perde ve kilim çekmişler. Eşya yok. Üst üste yığılı yataklar var sadece. Şehit erle iki kardeş ve annenin kıyafetleri ise sepetlerde.
Erkekler belediyenin taziye evinde, kadınlar da bu inşaatı tamamlanmamış evde yas tutuyor. Yüreğine ateş düşen anne Hazal Coşkun ve kızı Nejla bir odada diz dize oturuyor. Pencere görevine kullanılan perdenin üzerinde bir serum asılı. Hemen yanında da şehit Mehmet'in iki muhabbetkuşunu barındıran küçük bir kafes... Dışarıda ise Türk bayrağı...

6 yaşında fabrikada
Mehmet'in çocukluğu burada başladı. Babası askere gitmeden önce bir fabrikada işçiydi. Döndükten sonra sağlığı bozuldu. Sonradan siroza çevirecek olan hastalık baş gösterince malulen emekli oldu. Yeni işi çobanlıktı. Davar gütmekten kazanılan parayla üç çocuk toplam beş nüfus doymuyordu.
Evin ortanca çocuğu Mehmet, altı yaşında bir halı fabrikasında işe verildi.
Yaşıtlarına göre daha iri bir çocuk olması nedeniyle "kaçak" işçi olarak kabul edilmişti. Görevi küçük elleriyle makineleri yağlamak, getir götür işlerine bakmaktı.

Fabrikadan okula
Bir yıl sonra işçi gömleğini çıkarıp üstüne okul önlüğü giydi. Ama parasız okunmuyordu. İşine devam etti. Okulla iş saatleri çakışınca bu kez vardiyalı çalışmaya başladı. Sabah sekiz, akşam sekiz çalıştığı günler okula devamsızlık ediyor, ancak 20.00'de işbaşı yaptığında sabah okula gidebiliyordu.
Yine de yaklaşık üç yıl çalıştı halıcıda. Boş zamanlarında ayakkabı boyamaya başladı. Elinde sandığıyla babasına destek olmaya çalışıyordu. İlkokulu 3. sınıfta bırakmak zorunda kaldı. Bu kez oto tamircisinde çıraktı.
Kışın soğuğunda arabaların altına girmek zor oluyor diye yeni bir iş aramaya başladı.
Yeni işi, gidemediği okulun önünde çocuklara simit satmaktı. Mehmet ilköğretim zorunlu hale gelince yeniden öğrenci formasını sırtına geçirdi. İlkokul bitene kadar hem öğrenci oldu hem simitçi hem de ayakkabı boyacısı...

14 saat hamallık
Babasını 2000'de sirozdan kaybeden Mehmet 13 yaşında evin reisi oldu. Bu arada annesi yetişti Mehmet'in imdadına. Günde 5 kilo antepfıstığı kıran anne günlük iki milyon kazanarak evin geçimine katılmaya başladı.
Mehmet toptancı halinde hamallığa başlayınca anne de fıstık işine son verdi. İlkokulu bitiren Mehmet sabah 07.00'den akşam 21.00'e kadar mal indirip bindirerek haftada 80 YTL kazanmaya başladı. Ancak hayatına farklı bir yön vermek istedi. Gurbete gidecekti.
Bakkaldan borç aldığı yol parasıyla iki arkadaş Kıbrıs'a gitti. Bir iş bulup para kazanacaktı. Cebinde para olmadığı için Kıbrıs'ta iki gün banklarda sabahladı. Telefon açtığında "hasretine dayanamıyorum" diyen annesini kırmayarak yeniden evin yolunu tuttu. Ardından da haldeki eski işinin başına döndü.

Pencereleri taktıracaktı
Coşkun, Şubat 2007'de Kayseri Hava İndirme Tugayı'na teslim oldu. Altı yaşında işçi olmasını sağlayan iriliği dağ komandosu kadrosuna seçilmesine neden oldu. Bolu'da eğitim aldıktan sonra geçici görevle Şırnak'a gitti.
Ailesi para gönderemese de o Güneydoğu'da askerlik yapmanın bedeli olarak aldığı ayda 120 YTL'yle geçinmeyi bildi. Fazla para harcamasın diye sigarayı bıraktı...
Ve bir hafta önce ailesiyle son kez telefonda görüştü: "Minibüsü tarayarak 12 kişiyi öldürenleri arıyoruz. Bu yüzden dağa çıkıyoruz. Beni merak etmeyin..." Evine erken dönebilsin diye izne gelmedi. Beş ay sonra döndüğünde hamallık yapıp sırtında taşıdığı yüklerden kazandığı parayla önce evinin pencerelerini taktırmaya söz verdi. Altı yaşında hayata atılarak dağ gibi sorunları taşıyan Mehmet'in yaşamı 20'sinde bir dağda son buldu.


KOMANDO ERDEN SÖZLÜYE SON SÖZ:
Bekleme şehit olacağım!

Şehit Sıddık Küçükgöz, gıyaben yapılacak törenle nişanlanacaktı. Sözlüsü anlattı; olacakları biliyormuş gibi, son aradığında 'Beni bekleme, şehit olacağım' demiş

Türkiye'yi yasa boğan şehit öykülerinin en dramatik olanlarından biri Çorum'a bağlı Uğurludağ ilçesinin 500 nüfuslu Aşılıarmut köyünde yaşandı. 17 nüfuslu Küçükgöz ailesinin en küçük oğlu Sıddık Küçükgöz için yapılan nişan hazırlıkları yerini mateme bıraktı. Bayramın üçüncü günü "gıyabında nişanı" yapılacak olan Küçükgöz'ün, sözlüsüne telefonda, "Beni bekleme, şehit olacağım" dedikten iki gün sonra ölüm haberi geldi.
Piyade Komando Er Küçükgöz'ün terhisine 20 gün kalmıştı, ancak ailesi terhisi beklemeden nişan yapmaya karar verdi. Komşu köy İğdeli'den Selma Arslan'la Ramazan Bayramı'nın üçüncü günü gıyabında nişanlanacaktı. Ailesi çeyiz için aldığı altı tencere, bir tabak takımı, iki halı ve iki bileziği Küçükgöz'ün iki çekyat ve bir sobanın bulunduğu kıyafet koyacak bir gardırobu bile olmayan odasında saklıyordu.
Çiftçilik ve ******cılık yaparak dört çocuğunu bugünlere getiren baba Hamit Küçükgöz, en son 40 gün önce oğluyla görüşmüştü.
Sıddık, maddi imkânsızlık nedeniyle lise 2. sınıftan okulu terk etti. Askere gidene kadar Bursa'da simit satıp harçlığını çıkardı ve ailesine katkıda bulundu. Askerlik yaşı gelince "komando olacağım" diye tutturdu, şubede de komutana "Ben komando olmak istiyorum" dedi.
İstediği gerçekleşince çok mutlu oldu. Acemiliğini Isparta'da yaptı. Sonra Bolu Dağ Komando Tugayı'na gitti, oradan da Şırnak'a...
Sıddık'ın sessiz ve içine kapanık biridi. Töreler gereği sevinçlerini ya da hüzünleri bile paylaşmadığı babası onu "Nişanlanmasına sevinmişti, ama o sevincini bile bize yansıtmadı. Akrabamız Özcan Küçükgöz ile görüşmesinde 'terhis olacağıma hiç ümidim yok' demiş. Gelen tek mektubunda 'asker vurulunca değil, unutulunca ölür' diyordu" diyerek anlattı. Ailesi, Sıddık'a harçlık olarak 14 ayda sadece 100 YTL gönderebilmişti. "Bizim köyde parası olan çay içer, parası olmayan burnunu çeker" diyen baba Küçükgöz, "Zengin olan iyi yerde, olmayan bizim çocuk gibi Gabar'da askerlik yapar. Biraz da zengin çocukları vatanı için dağlara çıkmalı" sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Gözyaşları dinmeyen anne Ferdane Küçükgöz de, cuma günü yaptığı görüşmeyi şöyle anlattı:"Ben 'Oğlum sesin kötü geliyor' dedim. 'Yatağın içinde konuşuyorum. Anne merak, etme 36 günüm kaldı. Beni artık operasyona götürmezler' dedi. Biraz rahatladım. 'Her gün izliyoruz, askerler şehit oluyor, dayanamıyorum' deyince, 'Anne, Allah'ın izniyle gelirim, hiç korkma' dedi. İki gün sonra şehit olduğu haberini aldım."
Amca Hilmi Küçükgöz de duygularını "Akan kanın durmasını bekliyoruz. Biz devlete sesleniyoruz kanı durdurun o zaman rahatlarız. Öç alınacaksa Barzani'nin kellesini alsınlar. Örgüte Barzani yardımcı oluyor" sözleriyle dile getirdi.

Sözlüye son sözler

Nişanlanmayı beklerken sözlüsünün cenazesini kaldıran Selma Arslan da telefonla yaptığı son görüşmede Sıddık'ın olacakları biliyormuş gibi konuştuğunu ve "Ben şehit olacağım, beni bekleme" dediğini ağzından çıkan yarım sözlerle dile getirdi.


En güzel zeybeği Bayram oynardı!

Kurtluca köyünün ikinci şehidi Çavuş Bayram Güzel, 'Geldiğimde köyün en güzel düğününü yapacağım' diyordu. Kerimoğlu zeybeğini ondan güzel oynayan yoktu


Denizli Pamukkale'nin sırtına yaslandığı dağların zirvesindeki Kurtluca köyü, önceki gün tarihinin en kalabalık gününü yaşadı. Mezarlığın karşısındaki ev, şehit çavuş Bayram Güzel'in ailesinin evi. Evin duvarları Bayram'ın askere gitmeden yazdığı yazılarla dolu. Bahçe girişinde şimdi bayraklar asılı.
Asmanın gölgesine köy halkı ağır ağır akın ediyor. Kapının önünde Bayram'ın arkadaşları bekleşiyor. "Şırnak dağları kuzumu aldı" feryadı yankılanan anne Ayşe Güzel, acıya dayanamıyor, ilaçla uyutuluyor.
Baba Nevzat Güzel çiftçilikle geçimini sağlıyor. Bir de ******cılık. Dört çocuğunun en büyüğü Mehmet'le Bayram'ın arasında iki yaş var. Bayram'ın küçüğü Muhammed. Evin en küçüğü ise Habibe. O da annesiyle birlikte ilaçla sakinleştirilebiliyor.


Bayramın 1. günü doğdu
1987'de Ramazan Bayramı'nın birinci günü doğmuş Bayram.
Denizli'de İmam Hatip Lisesi'nde yatılı okumuş. Ama ailesine köyüne öyle düşkünmüş ki, ne zaman köyde düğün dernek olsa, gelirmiş.
Okulu bitirdikten sonra bazen tütün işinde babasına yardım etmiş, bazen de Pamukkale ve Karahayıt'taki otellerde, restoranlarda garsonluk yapmış. Aile bütçesine katkı koymuş. Sevdiği kızla nişanlanmış.
21 Şubat'ta askere yollamışlar Bayram'ı. Acemiliğini Isparta'da yapmış. 75 gün sonra Bolu'ya, oradan da 45 gün önce Şırnak'a gitmiş.
Herkesin ortak fikri, "Ondan güzel zeybek, Kerimoğlu oynayan yoktu buralarda. Şapka çıkarırlardı oyununa." Ağabeyi Mehmet, "Gitmeden önce son fotoğraflarından biri de yine zeybek oynarken çekilmişti. Kerimoğlu Zeybeği'ni ondan daha güzel oynayan olmadığını söylüyorlar. Gitmeden nişanlanmıştı. 'Geldiğimde köyün en güzel düğününü yapacağım' diyordu bana" diye anlatıyor kardeşinin hayallerini. Mehmet devam ediyor:

Çantasını açamadılar
"Çok para istemezdi" diyor Mehmet. Son konuşmalarında para göndermek istediğini söyleyip anlatıyor: "Ayda 100-150 YTL gönderirdim. En son telefonda konuştuğumuz gün göndereyim mi dediğimde bana, 'Ağabey halimi bir görsen. 40 gündür neredeyse su yüzü görmedik. Para göndersen nereden gidip alacağım? Gidip alsam nerede harcayacağım?' dedi."
Bayram'ın Şırnak'tan gelen çantasını açamamışlar daha. Sadece köyünde bıraktıklarına bakabiliyorlar. Duvarlardaki yazılara, hatta askere gitmeden önce evin bahçesindeki römorka yazdıklarına bakıp duruyorlar.
Köyün en neşeli, esprili genci olduğu için böyle anmayı daha yakıştırıyorlar. Üç hafta önce ölen babaannesinin haberini bile gizlemişler, üzülmesin diye.
Bayram, Denizli'nin Kurtluca köyünün 20 yıl sonraki ilk şehidi. Onun doğduğu yıl Hakkâri'de şehit düşen Hasan Savaş, döndüğünde köyün en güzel düğününü yapıp evlenmeyi hayal ettiği nişanlısı Fatma Savaş'ın amcasının oğlu, kendinin de akrabasıydı.
Bayram 8 aylık askerken, Şırnak'ta şehit düştü. Bütün köy onun düğününde oynamayı beklerken, binlerin katıldığı cenazesinde buluştu.

Bayramda köprü ve otoyollar ücretsiz
 

Arife günü ve Ramazan Bayramı süresince otoyol ve boğaz köprülerinden geçişler ücretsiz olacak.
Açıklama Ulaştırma Bakanlığı'ndan yapıldı.
Vatandaşların bayram süresince seyahatlerini daha rahat yapmaları ve trafikte zaman kaybının azaltılması amacıyla alınan karar, bu akşam saat 24.00'te uygulanmaya başlanacak.
Uygulama, bayramın 3'üncü günü olan 14 Ekim Pazar günü saat 24.00'te sona erecek.

yani olsun o kadar yaaa.. Yoksa bayram üstü bayağı bi karışıklık olur..

petrolde kuzey ırak a müdahale rekoru
 

HAmpetrol varil fiyatı 84.05 dolara çıkarak yeni bir rekora imza attı. CNN, Financial Times (FT), Bloomberg gibi yayın organları da bu yükselişe gerekçe olarak Türkiye***8217;nin Kuzey Irak***8217;a operasyon düzenleme ihtimalinin yarattığı tedirginliği gösterdi.

CUMA günü ham petrol varil fiyatı 84.05 dolara çıkarak yeni bir rekora imza attı. CNN, Financial Times (FT), Bloomberg gibi yayın organları da bu yükselişe gerekçe olarak Türkiye***8217;nin Kuzey Irak***8217;a operasyon düzenleme ihtimalinin yarattığı tedirginliği gösterdi. Türkiye***8217;de parlamentonun önümüzdeki hafta askeri tezkere için seçime gideceğini belirten FT, petrol rezervlerinin azalmasının ve kötü hava koşullarının da fiyat artışında etkili olduğunu belirtti.

ERMENİ TASARISI GERDİ: Türkiye***8217;nin Kuzey Irak***8217;ı üs olarak kullanan Kürt ***8217;isyancı***8217;lara karşı herhangi bir saldırıda bulunmasının yaratacağı eleştirilere de hazır olduğunu belirten FT ayrıca, Washington-Ankara ilişkilerinin Amerika Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi***8217;nin Ermeni iddialarını destekleyen tasarıyı kabul etmesiyle iyice gerildiğine de dikkat çekti. Eylül ayında Irak***8217;ın günde yaklaşık 2.18 milyon varil ham petrol pompaladığını vurgulayan FT***8217;nin haberinde, "Türkiye 2007 yılı sonunda Hazar Denizi***8217;nden günde 500 bin varil petrol aktarımı gerçekleştirmesi beklenen boru hatları için anahtar rotada bulunuyor" denildi.

GÖZLER TÜRKİYE***8217;DE: Amerikan yayın organı CNN***8217;in ekonomi ayağı CNN Money de gözlerin şimdi Türkiye ile tırmanan gerilimin üzerinde olduğunu belirterek, "NATO üyesi liderler Amerikan Kongresi***8217;nin Birinci Dünya Savaşı***8217;nın ardından Ermeniler***8217;in toplu katliamının ***8217;soykırım***8217; olarak kabul edilmesine tepkili. Türkiye***8217;nin Kuzey Irak sınırında Kürt mücadelecilerle buluşmak isteyen binlerce askeri bulunuyor. Kürt mücadeleciler yakın dönemde Türkiye***8217;den toprak alarak bölgede bağımsız bir ülke kurmak için çok sayıda Türk askerini öldürdü. Kuzey Irak petrol üretimi konusunda ülkenin kalbi konumunda bulunuyor. Bölgede günde 2 milyon varil petrol üretiliyor" dedi.

YÜKSELİŞ SÜRECEK: ABS-CBN***8217;in haberine göre Alaron Analisti Phil Flynn, Türk Kürt geriliminin yarattığı bu yükselişin artacağını savundu. ABS-CBN***8217;in haberinde ayrıca "Bölgedeki Bağımsız Kürt yönetimi Türkiye***8217;yi PKK direnişçilerinin üslerini dağıtmak için saldırıda bulunmaması konusunda uyardı. Ankara ise haftasonu 15 askerinin ölümüne neden olan Kürt direnişçilerinin bölgeyi kullandıklarını vurguladı" denildi.

SALDIRSA DA ETKİLEMEZ: Hampetrol fiyatlarının yüzde 0.7 yükselip 61 sent artarak 83.69 dolardan kapandığını belirten Bloomberg de "Gün içinde fiyat 84.05 dolara kadar çıktı. Bu 1983 yılından beri en büyük rakama ulaştı. Analistler bundan sonra Türkiye***8217;nin saldırı kararı alması durumunda bile petrol rezervlerinin olumsuz etkilenmeyeceğini savunuyor" dediler.

1981***8217;den sonra en yüksek fiyat

TÜRKİYE***8217;nin Kuzey Irak***8217;a saldırı ihtimalinin yarattığı tedirginlik sonucunda ortaya çıkan bu fiyat 1981 yılında İran***8217;ın petrol ihracatında kesinti yapmasıyla yaşanan rekor artışın neredeyse bir dolar altında kaldı. 1981***8217;in Mayıs ayında Amerika rafinerilerinin kullandığı petrol varil fiyatı 37.48 dolara ulaşmıştı. Enflasyonun etkisi gözardı edildiğinde bu tutarın 84.73 dolara eşitlendiğini belirten enerji departmanı arada sadece 68 sentlik bir fark olduğunu belirtti.

Dünyada rezervler hızla düşüyor

2005 yılı sonunda dünyanın kesinleşmiş petrol rezervi 1293 milyar varili buluyor. Dünyada en fazla hampetrol rezervi yüzde 20***8217;lik pay ile Suudi Arabistan***8217;da bulunuyor. Suudi Arabistan***8217;ı Iran ve Irak izliyor. Rezervlerin yüzde 62***8217;si Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgelerinde toplanıyor. IEA Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) bu kış rezervlerin azalacağını savunarak "Ağustosta stokların 5 yıllık ortalamanın altında kaldı" diyor.

Analistlerin yüzde 60***8217;ı fiyat ekimde düşer diyor

BLOOMBERG 35 analistin katıldığı bir araştırmanın sonuçlarına göre, bu analistlerin yüzde 60***8217;ının fiyatlarda düşüş beklediğini belirtiyor. 35 analistten 25***8217;inin 19 Ocak***8217;a kadar yüzde 8 ile yüzde 23 arasında bir oranla düşeceğini belirten Bloomberg 6 analistin de fiyatlarda yüzde 8***8217;in altında düşüş beklediğine dikkat çekiyor.

Haberi kim, nasıl verdi

CNN MONEY: Türkiye ve soğuk kışla petrol rekora koştu

FINANCIAL TIMES: Türkiye korkusu petrol fiyatını rekor yükselişe ulaştırdı

BLOOMBERG: Türkiye K.Irak***8217;a saldırır tedirginliği petrol fiyatına rekor kırdırdı

ABS-CBN: Irak***8217;taki huzursuzlukla petrol rekor kırdı

WALL STREET JOURNAL: Hampetrol rekorda kapandı

BBC: Petrol baskısı fiyatları uçurdu

Petrol fiyatlarını etkileyen olaylar

1972 yılında İsrail***8217;e karşı Suriye ve Mısır***8217;ın başlattıkları askeri müdahale ile 2,5-3 dolar olan hampetrol fiyatları 1974 yılında 11-12 dolara yükseldi ve ilk petrol krizi yaşandı.

1979***8217;da İran Devrimi***8217;yle ikinci petrol krizi yaşandı ve petrol fiyatları 30-35 doları gördü.

1981 yılında İran***8217;ın petrol ihracantında kesinti yapmasıyla petrol varil fiyatı 37.48 dolara ulaştı.

1986 yılında ise petrol fiyatları 10 dolara gerileyerek bu sefer Arap ülkelerini şaşırtmıştı.

1990 Körfez Krizi sebebiyle 40 dolar civarında seyreden fiyatların yıl ortalaması 21 doların üzerinde oldu.

1997***8217;de petrol fiyatları 19,30 dolara, 1998***8217;de ise 9,69 dolara geriledi.

1999***8217;un sonlarına doğru petrol fiyatları 26 doları aşmıştı.

2000***8217;de 32,57 seviyelerini görmüştü.

2001 yılında fiyatların 24 doların altına inmesiyle OPEC ülkeleri petrol için 22-28 dolar aralığında hedef fiyat belirlemişlerdi. 33 doları aşan fiyatlar 11 Eylül saldırılarının ardından 17 dolara kadar inmişti.

2002***8217;de OPEC üretim kotasını düşürünce fiyatlar 26 doları gördü Venezüella***8217;daki grevler sebebiyle ise 33 doları geçti. Yıl sonunda OPEC***8217;in üretim kotasını artırmasına rağmen ABD***8217;nin Irak savaşı hazırlıkları fiyatları 30 doların üzerinde tuttu.

2004 yılında Irak Savaşı***8217;nın başlamasıyla OPEC üretimini artırdı. OPEC fiyatlardaki düşüşü durdurmak için yıl ortasında üretimi kısma kararı aldı. Fiyatlar 28 dolar civarında seyretti. Ancak yıl sonunda 30 doları aştı ve uzun süre bu seviyelerde kaldı.

2005 yılında ise 40 doları geçen, 50 dolarda zirve yapan petrol fiyatları Katrina Kasırgası***8217;yla 70,85 dolara ulaşarak rekor kırdı.

2006 yılında İsrail***8217;in Lübnan***8217;a saldırması üzerine fiyat 80 doların üzerine çıktı.

Tezkere Bakanlar Kurulu'nda imzalandı
 

ANKARA (ANKA)- Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında saat 11.25'te başlayan toplantı yaklaşık 5 buçuk saat sürdü. Tezkere bakanlar kurulunda imzalandı.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısında ele alınan sınır ötesi operasyonla ilgili tezkerenin bugün TBMM'ye gönderileceğini bildirdi. Çiçek, tezkerenin tek hedefinin terör örgütü olduğunu ifade etti. Tezkerenin önümüzdeki hafta TBMM'de görüşülmesi bekleniyor.

Çiçek "Hedefimiz yalnızca PKK'dır" dedi.

Faciayı bozuk telefon önledi
 

Siirt-Sivas-Ankara hattında içinde 300 yolcunun bulunduğu Güney Ekspresi'nin terör saldırısından şans eseri kurtulduğu ortaya çıktı. PKK'lı teröristlerin trene yerleştirdiği 2 kilogram civarındaki A-4 tipi bombayı patlatmak üzere hazırladıkları düzenekteki cep telefonunun arıza yapması nedeniyle saldırıyı gerçekleştiremedikleri saptandı. Olayla ilgili gözaltına alınan 4 kişi, dün akşam saatlerinde adliyeye sev****ldi.
Geçtiğimiz çarşamba günü yolda arızalanınca tamir edilmek üzere TCDD 2. Bölge Lokomotif Şefliği Behiçbey-Marşandiz Lokomotif Bakım Atölyesi***8217;ne getirilen Güney Ekspresi'ne ait lokomotifte görevlilerin yaptığı inceleme sonucu bir "şüpheli paket" ele geçirilmişti. Görevlilerin uyarısı üzerine pakete ilişkin araştırma yapan polis, içinde tahrip gücü yüksek A-4 tipi patlayıcı bulunduğunu belirleyerek, "şüpheli paketi" polis merkezine götürdü. Olayla ilgili soruşturma başlatan polis dün Siirt'te 4 kişiyi gözaltına alarak Ankara'ya getirdi.

Cep telefonu arıza yaptı
Trenin, 22001 sayılı lokomotifine bağlı 9 vagon ve bu vagonlarda 300 yolcunun bulunduğu öğrenildi. PKK'lı teröristlerin, bombayı lokomotife Siirt Kurtalan'da yerleştirdikleri ve tren hareket ettikten bir süre sonra patlatmayı planladıkları anlaşıldı. Teröristlerin, cep telefonuyla irtibatlandırılmış elektrikli fünye ve plastik patlayıcıdan oluşan ve mıknatısla lokomotife tutturulan tahrip gücü yüksek bombayı tetikleyecek cep telefonunu aradıkları, ancak telefonun arızalanması nedeniyle bombayı aktif hale getiremedikleri saptandı.

Eylemi PKK adına yapacaktık
Operasyonlar çerçevesinde, olayla bağlantısı olduğu tespit edilen ve Siirt'in Eruh ilçesi nüfusuna kayıtlı oldukları belirlenen L.K, İ.S, Ö.S ve T.E adlı dört kişi dün akşam saatlerinde adliyeye sevk edilirken, bu kişilerin ev ve üst aramalarında terör örgütü PKK/Kongra-Gel ile ilişkilerini ispat eden çok sayıda belge ve doküman da ele geçirildi. Zanlıların ilk sorgularında da eylemi terör örgütü PKK adına gerçekleştirdiklerini itiraf ettikleri öğrenildi.

Kıbrıs’tan sonra en yüksek oyla karar
 

Kuzey Irak ve mücavir alanında sınırötesi operasyon yapılması tezkeresi dün Meclis***8217;te 526 milletvekilinden 507***8217;sinin oyuyla kabul edildi. 19 kişinin ret oyu kullandığı tezkere 1964, 1967 ve 1974***8217;teki Kıbrıs***8217;a asker gönderme kararlarından da yüksek oyla Meclis***8217;ten çıkmış oldu.

PKK terörüne karşı ***8217;Kuzey Irak ve mücavir alanında sınırötesi operasyon yapılması***8217; tezkeresi TBMM***8217;de 1964, 1967 ve 1974***8217;teki Kıbrıs***8217;a asker gönderme kararlarından bile yüksek oyla kabul edilen bir Meclis kararı oldu. TBMM***8217;deki tarihi oturumda 507 kabul oyu kullanıldı.

ORTAK DİL AKP, CHP ve MHP temsilcileri, sözbirliği yapmışcasına, sınırötesi operasyonunun ***8217;asimetrik mücadele***8217; biçiminde olacağını vurgu yaptılar. TBMM tarihinde Kıbrıs çıkarması dahil 20 tezkere gündeme geldi, 4***8217;ü Irak***8217;la ilgili olan tezkerelerden sonuncusuna AKP, CHP ve MHP tek vücut halinde destek verdi. DTP ise yalnız kaldı. Dünkü tezkere görüşmelerine 526 milletvekili katıldı. Tezkere 507 oyla kabul edildi. 19 milletvekili ret oyu kullandı.

SOĞUKKANLI GÖRÜŞMELER TBMM Başkanı Köksal Toptan***8217;ın yönettiği dünkü oturumda tezkere görüşmeleri, ılımlı bir havada atışma ve tartışma olmadan gerçekleşti. AKP***8217;li Selami Uzun***8217;un sözlerinin yarattığı kısa gerginlik dışında, salona sakin bir hava hakim oldu. Görüşmelerde, Başbakan Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal hazır bulundu. DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş, konuşması boyunca "akan kanın durdurulmasına" sık sık vurgu yaparken, PKK ve terör sözcüklerini hiç kullanmadı. DTP***8217;li konuşmacı diğer partilerden alkış almazken, DTP***8217;liler de AKP, CHP ve MHP***8217;nin konuşmacılarını alkışlamadı.

ENDER BİR KARAR Kuzey Irak***8217;a asker gönderme kararı, TBMM***8217;de en yüksek oyla kabul edilen karar ender kararlardan biri oldu. 16 Mart 1964***8217;te TBMM, Kıbrıs***8217;a gerektiğinde müdahalede bulunmak için İnönü hükümetine yetkiyi 6 ret oyuna karşılık 485***8217;i olumlu oyla verdi. 17 Kasım 1967***8217;de ise hükümete Kıbrıs***8217;ta gerekirse Silahlı Kuvvetleri kullanma yetkisi 1 hayır, 432 kabul oyuyla verildi. 1974***8217;te ise Kıbrıs***8217;a asker gönderilmesi kararı 491 üyenin katıldığı oturumda 487 oyla kabul edildi. O dönemde TBMM***8217;de 450 milletvekili, 150 senatör bulunuyordu ve asker gönderme kararı birlikte veriliyordu.

Irak***8217;a asker gönderilmesiyle ilgili 1 Mart 2003 tezkeresine 264 kabul, 250 ret oyu kullanılmış, tezkere reddedilmişti. Yine Irak***8217;a asker gönderilmesiyle ilgili 20 Mart 2003 tarihli tezkere 332 oyla, 7 Ekim 2003 tarihli tezkere ise 358 oyla kabul edilmişti. 5 Eylül 2006***8217;daki Lübnan tezkeresine ise 340 kabul oyu verilmişti.

Komşu farkı

TEZKERE görüşmelerinde, milletvekilleri önce oylamanın usulüne ilişkin oy kullandı. TBMM Başkanı Köksal Toptan***8217;ın oylamanın açık yapılması konusundaki sorusuna MHP***8217;liler ***8217;Evet***8217; derken, komşu sıralardaki DTP***8217;liler olumsuz tavır aldı. Ellerini kaldırmak yerine o sırada salonda olan biteni seyretmeyi tercih ettiler. Tezkere için yapılan elektronik oylamada kabul sonucu çıkınca da tüm salonla birlikte kabine sıralarından alkış yükseldi.

Savaşan ülke olacağız

Selahattin Demirtaş (DTP Grup Başkanvekili) Sınır ötesi dediğimiz yerde Türkiye ile operasyon konusunda uzlaşmamış bölgesel bir Kürt yönetimi ile merkezi Irak hükümeti, ABD gibi uluslararası bir güç var. Bir operasyon Türkiye***8217;yi savaşan ülke konumuna düşürebilecektir. Bir sınır ötesi operasyon yapılsa dahi, sorunun bir süre sonra daha yakıcı olarak karşımıza çıkmasını nasıl önleyeceğiz. Barış ve kardeşliği geliştirmeye gayret eden anlayışla sizlerle yürek yüreğe vermeye hazırız.

Kabadayılık yapmayız

Nihat Ergün (AKP Grup Başkanvekili) Bu tezkere bir macera arayışı değildir. Bu bir meşru müdafaa hakkının kullanılması meselesidir. Türkiye elbette kabadayılık, Don Kişot***8217;luk yapacak değildir. Asimetrik bir tehditle karşı karşıyayız. Irak yasaları bu bölgede uygulanmamaktadır. Eminim bu tezkereyi Silahlı Kuvvetlerimizden önce Türk diplomasisi etkin şekilde kullanacaktır. Terör örgütünün kendisi ve ona destek verenler de Türkiye***8217;nin kararı karşısındadoğru adımı atmalıdırlar. Konvansiyonel yöntemler yerine sofistike yöntemler bulmak zorundayız.

Karar versinler PKK mı, Türkiye mi

Şükrü Elekdağ (CHP İstanbul Milletvekili) K. Irak***8217;taki yerel yönetimin, PKK***8217;ya destek vermek ve onu Türkiye***8217;ye karşı kullanmak konusundaki iradesinin kırılması lazım. Tezkereyle girilen yeni dönemde, Türkiye***8217;nin önce Irak ve Kuzey Irak yetkililerini PKK***8217;yı artık himaye etmelerinin mümkün olmadığına ikna etmek zorunluluğumuz vardır. Artık Irak ve kuzeyindeki yerel yönetimin şu tercihi yapmak zorundadır: PKK mı, Türkiye mi? ABD, Kuzey Irak***8217;ın ve Irak***8217;ın PKK***8217;yı himaye etme politikasına mı, yoksa müttefiki Türkiye***8217;ye mi destek verecek? K. Irak***8217;taki siyasi otoriteye bu himayenin çok ağır bir bedeli olacağını da göstermeliyiz.

Sürüncemede bırakmak gaflet olur

Deniz Bölükbaşı (MHP Ankara Milletvekili) Bu tezkere gecikmiş bir tezkeredir. Ümit ederiz ki Sayın Başbakan şimdi geriye dönük bir vicdan muhasebesi yapmaktadır. Sayın Başbakan ve hükümetinin şimdi en azından bu noktaya getirilmesi yine de olumlu bir başlangıç sayılabilecektir. Habur Sınır Kapısı Genelkurmay Başkanlığı***8217;nın kontrolüne verilmeli ve Kuzey Irak***8217;a geçişler yeni esaslara bağlanmalıdır. Bundan sonra hükümetin göstereceği atalet, PKK ve Barzani***8217;ye güvence olarak anlaşılacaktır. Meclis***8217;ten yetki alınarak bunun kullanılmaması, zamana yayılarak sulandırılması veya sürüncemede bırakılmasının çok vahim sonuçları olur. Böyle bir gaflet, PKK terörü karşısında teslim olmak anlamına gelir.

sınırötesi Türkiye’nin çıkarına değil
 

ABD Başkanı George Bush, Türkiye***8217;nin Irak***8217;ın kuzeyine operasyon düzenlemesinin kendi çıkarına olmayacağını söyledi.

Beyaz Saray***8217;da düzenlediği basın toplantısında Bush, Türkiye***8217;nin terör örgütü PKK ile ilgili kaygılarını anladıklarını ve bunu Ankara yönetimine ilettiklerini belirtti. Bush, Türkiye***8217;nin Irak***8217;ta zaten askeri olduğunu, daha fazla asker göndermesinin çıkarına olmadığını, bunun yerine başka bir yol bulunabileceğini kaydetti. Bush, "Türkiye***8217;ye, Irak***8217;a asker göndermenin kendi çıkarına olmadığı şeklindeki düşüncemizi açıkça beyan ediyoruz" dedi.

Basın toplantısında, Ermeni soykırımı iddialarını içeren tasarıya da değinen Bush, tasarının faydadan çok zarar getireceğini söyledi. Yakında Genel Kurula sunulması beklenen tasarıya muhalefetini yineleyen Bush, Amerikan Kongresinin, Osmanlı İmparatorluğu***8217;nun tarihiyle uğraşmaması gerektiğini belirtti.

Türkiye üç pkk liderini istiyor
 

Türkiye Büyük Millet Meclisi , Türk Ordusu'na bölücü örgüt PKK'yı yuvalandığı Kuzey Irak'ta yok etmek için gereken sınır ötesi harekat yetkisini dün tarihi bir uzlaşmayla verdi.
İzin tezkeresi 19'a karşı 507 oyla kabul edildi. 19 red oyu, 16 DTP'li, bağımsız Hamit Geylani, ÖDP'li Ufuk Uras ve CHP'li Eşref Erdem'den geldi. Oylamaya DTP'den 4, CHP'den 8, AKP'den 7, DSP ve MHP'den 1'er vekil katılmadı.

Vakit kaybetmek istemiyoruz'
Başbakan Erdoğan Türk ordusunun Kuzey Irak'a girmesine karşı çıkan Amerikan Başkanı Bush ile 5 Kasım'da Washington'da görüşecek. Erdoğan, Kuzey Irak'ın kontrolünü elinde tutan Amerikan'ın başkanı Bush'a "Irak yönetiminin terör örgütü PKK'nın üç sözde liderini Türkiye vermesi için baskı yapın. Türkiye'ye yönelik kanlı eylemlerin emrini veren bu katiller bize verilmezse operasyon yapacağız" diyecek.

HEPSİNİN ADRESLERİ ELİMİZDE
Başbakan Erdoğan hem Haşimi'ye ve hem Maliki'ye kesin bir dille şunları söyledi: "Sınır ötesi operasyon yapmamamız için tek bir şartımız var. Bölücü örgütün en önde gelen sözde 3 lideri Cemil Bayık, Murat Karayılan ve Zübeyir Aydar Kuzey Irak'talar. Bulundukları adresleri Türk istihbarat birimleri çok iyi biliyor. Bize bu 3 elebaşını yakalayıp hemen teslim edin bizde Kuzey Irak'a girmeyelim. Aksi taktirde operasyonu yapacağız"

Referandum kararı bir oy farkla alındı
 

YSK, referandumu ertelemeye gerek görmedi. YSK'nın kararına göre, evet - hayır oyları arasında 19 bin 685 ya da daha az fark olursa, bugüne dek gümrüklerde kullanılan oylar sonuçları etkileyeceğinden, sonuçların iptali gündeme gelebilecek


Yüksek Seçim Kurulu (YSK), cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine yönelik düzenlemeyi de içeren anayasa değişikliği paketinin oylanacağı referandumun "pakette değişiklik olduğu" gerekçesiyle ertelenmesi istemini 5'e karşı 6 oyla reddetti.
Anayasa değişikliği paketinde ilk tartışma, 11. Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilebileceğine ilişkin geçici 19. madde nedeniyle çıktı.
Anayasa hukukçularının, "Bu madde yürürlüğe girerse, Abdullah Gül'ün yerine halkın seçeceği kişi cumhurbaşkanı olur" uyarılarına uzun süre kulak tıkayan AKP, geçen hafta harekete geçerek, 19 ve bu maddenin uygulanmasını sağlayacak geçici 18. maddenin paketten çıkarılması için teklif verdi. TBMM'nin kabul ettiği ve Gül'ün hemen onyladığı değişiklik dün yürürlüğe girdi.


Toplantı iki saat sürdü
Ancak bu kez, referandumda iki ayrı metnin oylanacağı tartışması başladı. Bazı Anayasa hukukçuları, gurbetçilerin 11 Eylül'den bu yana gümrük kapılarında eski metin için oy kullandığını, 21 Ekim'de ise iki maddenin yer almadığı metnin oya sunulacağını belirterek, bu durumun hukuki olmadığını savundu.
Bu tartışmaların ardından dün 13.00'te başlayan YSK toplantısı 2 saat sürdü. Kararı açıklayan YSK Başkanı Muammer Aydın, "Halkoyuna sunulan metinden iki geçici madde çıkarılmıştı. Kurulumuz oyçokluğuyla referandumun devamına, pazar günü halkoylaması yapılarak sürecin sonuçlandırılmasına karar verdi" dedi.
Toplantı ve oylamaya, 7 üyeli kurulun 4 yedek üyesinin de katıldığı, kararın da 5'e karşı 6 oyla alındığı öğrenildi.


Yedek üyeler erteleme istedi
Alınan bilgiye göre, asıl üyelerden YSK Başkan Vekili Ahmet Başpınar, üyeler Cenker Karaoğlu, Hasan Erbil ve Hüseyin Eken'le yedek üyelerden Mehmet Kılıç ve Kırdar Özsoylu, referandumun 21 Ekim'de yapılmasından yana oy kullandı.
Asıl üyeler Başkan Muammer Aydın, Ali Em ve Necati Söz'le yedek üyeler Bahadır Doğusoy ve Sadri Bozkurt ise referandumun ertelenmesini istedi. Böylece karar 5'e karşı 6 oyla çıktı.
Bir YSK üyesi, "Kurul ülke genelini ilgilendiren kararlarını yedeklerle alır. Bu yeni birşey değil. Katılmasalar da oranlar aynıydı" dedi. Bu sözler, asıl üyelerin de 3'e karşı 4 oyla referandumun devamından yana oy kullandığı şeklinde yorumlandı.
Alınan bilgiye göre, karşı oy kullanan üyeler, iki maddenin paketten çıkmasıyla yeni bir paket oluştuğunu, referandumun ertelenmesi ve sürecin yeniden işletilmesi gerektiğini öne sürdü.


'Esas değişmedi'
Buna karşılık çoğunluk üyeler, "Gümrüklerde bugüne kadar oy kullananlar yurtdışında yaşıyor. Süreç yeniden başlarsa, yeniden dönüp oy kullanma şansları yok. Bu durumda seçmen iradesi ortadan kaldırılmış olacak" görüşünü savundu.
Çoğunluk üyeler, paketten çıkan iki maddenin esası değiştirmediğini de dile getirdi. 6 üye, seçim hukukunda, kullanılan usulsüz oy sayısının, seçimin sonuçlarını etkilememesi halinde dikkate alınmayacağı kuralı bulunduğunu da savundu. Üyeler, bu nedenle, ancak gümrüklerde kullanılan oyların sonucu etkilemesi halinde yeni bir değerlendirme yapılabileceğini kaydetti.


Kritik eşik 19 bin 685
Buna göre, 21 Ekim'deki referandumun ardından gümrüklerde bugüne kadar kullanılan oyların, "evet" ve "hayır" oyları arasındaki farktan fazla olup olmadığına bakılacak. Gümrüklerde bugüne kadar 19 bin 686 seçmen oy kullandığından, bu oyların sonuçları etkilemesi için, referandumda "evet" ve "hayır" oylarının arasında 19 bin 685 veya daha az fark bulunması gerekiyor.
Bu ihtimal gerçekleşirse, Yüksek Seçim Kurulu seçimin tüm sonuçlarının iptali ihtimalini görüşecek.

Referandumda nasıl oy kullanılacak?


GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara
YSK, referandum için bir tarafı beyaz, bir tarafı kahverengi oy pusulası hazırladı. Referandumda şöyle oy kullanılacak:

Seçmenlerin yanlarına mutlaka nüfus kâğıdı, resmi dairelerin soğuk damgalı kimlik kartı, pasaport, ehliyet ve evlenme cüzdanından birisini alması gerekiyor. Kimliklerde TC kimlik numarası bulunmayanlar ya da numarasını bilmeyenler de oy kullabilecek.
Adının yazılı olduğu sandığı bulanlar, varsa seçmen bilgi kartıyla kimliğini sandık kurulu başkanına verecek.
Başkan ismini kontrol ettikten sonra, seçmenin tırnağında çıkmaz boya bulunup bulunmadığına bakacak. Yoksa, seçmene oy pusulası, zarf ve mühür verilecek.
Oy verme kabinine giren seçmen anayasa değişikliğin "evet" diyorsa pusulanın beyaz tarafına, "hayır" diyorsa kahverengi tarafına mühür basacak.
Seçmen, zarfa koyduğu pusulayı sandığa attıktan sonra listede adının karşısına imza atacak ve sol el işaret parmağı çıkmaz boyayla boyanacak. Eli ya da parmakları bulunmayan özürlü seçmenlerin boyunlarına çıkmaz boya sürülecek.

Yaa o kadar hazırlık falan yapıldı. Belirli bi bütçe oluşturuldu gündemi bulandırsınlarda söyledikleri saçmamı değilmi onlar için pek bi önemli değil..

Başbakanımız, ABD Başkanı George Push' a gerekli cevabı verdi zaten "Kişilerin ne söylediği önemli değildir meclisin ne söylediği önemlidir" ..

Sonunda beklemiş olduğumuz tezkere çıktı.. Eee nihayet. ya arkadaşlar israil 3 askerini rehin alan lübnana yapmadığını bırakmadı.. Biz ocaktan itibaren 105 şehit verdik yüreğimiz kan ağlıyoo ve hala oturuyoruz..

neyi tartışıyoruz?
 

Anayasa Mahkemesinin 367 kararını nasıl aldığını unutmadık henüz.
onu geçtikte YSK nun aldığı kararımı tartışacağız.
yapmayın artık.bunlar suyu bulandırma oyunları.çamut at izi kalsın taktikleri...
pazar günü sandığa gideceğiz.EVET diyeceğiz.

cudi ve Gabar Bombalanıyor..
 

Irak anlaşmasında skandal
 

Irak Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Mohammed Haj Himud, Türkiye ile Irak arasında imzalanan Terörle Mücadele Anlaşması***8217;ndan, daha sonra müzakere edilmek üzere çıkarılan ***8220;sıcak takip***8221; maddesine ilişkin Türk ve Arapça metinlerin farklı olduğunu söyledi.


KYB internet sitesinin yabancı haber ajanslarına dayanarak verdiği habere göre, Irak Dışişleri Müsteşarı Mohammed Haj Himud, sıcak takip maddesine ilişkin Türk ve Arapça metinlerinin farklı olduğunu, iki ayrı metnin oluşunun Irak hükümeti açısından sıkıntı yarattığını belirterek şunları söyledi:

***8220;Türkçe metin, Türk kuvvetlerine Irak topraklarına girmeye ve bunun ardından Irak hükümetine bilgi vermeye izin veriyor. Halbuki, Iraklı (Arapça) metin Türk kuvvetlerinin Irak***8217;a Irak hükümetinden izin aldıktan sonra gireceklerini söylüyor.***8221;

Irak İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Aidn Kadir ise, söz konusu maddenin anlaşmadan çıkarıldığına dikkat çekti.

TÜRK YETKİLİSİ: ***8220;TARAFLARIN AÇIKLAMA YAPMA YETKİSİ YOK***8221;

Bu arada bir Türk yetkilisi de, söz konusu maddenin ana anlaşmanın bir unsuru olarak müzakere edilmek üzere bir kenara konulduğunu belirterek, madde ile ilgili olarak şimdiye kadar hiçbir açıklamanın yapılmadığına dikkat çekti. Yetkili, ***8220;Müzakere edilecek metin üzerinde tarafların açıklama yapma yetkisi yok***8221; şeklinde konuştu.

yetti be komşu
 

Yunan jetleri Ege'de, Türk jetlerine yine önleme yaptı. Genelkurmay, Ege Denizi'nin uluslararası hava sahasında uçuş yapan Türk F-16'larına dün ve önceki gün toplam 8 kez önleme yaptığını internet sitesinde duyurdu. Bugüne kadar yüzlerce defa tekrarlanan havadaki bu tehlikeli tırmanış "Ftani pia vre gitona" (Yetti be Komşu) dedirtti.


Genelkurmay Başkanlığı, Yunanistan'a ait uçakların, Ege Denizi'nin uluslararası hava sahasında uçuş yapan Türk F-16'larına dün ve önceki gün toplam 8 kez önleme yaptığını bildirdi. Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan ***8220;Ege/Akdeniz Eğitim ve Tatbikat Uçuşlarına Yunanistan'ın Müdahalesi***8221; başlıklı duyuruya göre, dün, Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığının Ege Denizi'nin uluslararası hava sahasında uçuş icra eden F-16 uçaklarına, Yunanistan'ın Tanagra ve Limni meydanlarından kalkan M-2000 ve F-16 uçakları tarafından Midilli Adası batısında 4 önleme yapıldı.

Türk F-16 uçaklarına önceki gün ise; Yunanistan'ın Tanagra ve Neankhialos meydanlarından kalkan F-16 ve M-2000 uçakları tarafından Sakız Adası güneybatısında 3, Limni meydanından kalkan F-16 uçakları tarafından Midilli Adası kuzeybatısında bir önleme yapıldı.

gerekirse iran'a operasyon yaparız
 

ABD Genelkurmay Başkanı Amiral Michael Mullen, İran'a askeri harekatın son çare olabileceğini, ancak gerekli görüldüğü takdirde bunun yapılabileceğini söyledi.


Yeni Genelkurmay Başkanı, Savunma Bakanı Robert Gates ile Pentagon'da düzenlenen ortak basın toplantısında, İran'ın nükleer emellerini ve Irak'taki direnişçilere desteğini önlemek için şimdi diplomasiye odaklanıldığını belirtti.

Genelkurmay Başkanı, ancak yönetim istediği takdirde bu ülkeye askeri karşılık vermek için yeterli kaynağın bulunduğunu ifade etti.

Savunma Bakanı Gates de İran'ın nükleer silah elde etmesinin, Orta Doğu'da bir silahlanma yarışını başlatabileceği uyarısında bulundu.

"Bu silahların teröristlerin ellerine geçme riskinin daha da arttığı" ifadesini kullanan Gates, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, İran'ın nükleer programı yüzünden çıkan krizin çözülmesinde yapıcı bir rol oynama konusunda ciddi olduğuna inandığını söyledi.

hedefteki 12 terörist
 

abdullah öcalan***8217;ı getiren otomobil aprona girerek, içinde Türk ekibinin bulunduğu uçağın yanına kadar geldi. Öcalan araçtan indiğinde, gayet neşeli görünüyordu. Elinde çantasıyla, hızlı adımlarla uçağın merdivenlerini tırmandı. Kapıdaki uzun boylu, sarışın, yeşil gözlü Türk görevliyi gülümseyerek selamladı ve içeri girdi. MİT görevlileri anında üzerine atladı. Kelepçelendi. Ağzı ve gözleri bantlandı. Uçak, Türkiye***8217;ye doğru kalkışa geçtiğinde, saatler 20:00 sularını, tarih 15 Şubat 1998***8217;i gösteriyordu. Havalandıktan sonra gözlerindeki ve ağzındaki bantlar çıkarıldı. Öcalan şoka girmişti. Konuşamıyordu. Bir MİT görevlisi, ***8220;Abdullah Öcalan, memlekete hoş geldin***8221; dedi.

18 yıl dağ kadrosunda bulunan Şemdin Sakık ise Öcalan***8217;ın yakalanışından kısa süre önce PKK***8217;dan kaçmış, Irak***8217;ın kuzeyinde, Barzani güçlerine teslim olmuştu. Barzani***8217;nin karargâhına götürülürken, yolda otomobilin arızalandığı numarası yapıldı. Peşmerge şoför, otomobilden inip aracın kaputunu kaldırıp oyalanırken, hemen yakınlarına inen helikopterden ***8216;bordo bereliler***8217; yere atladı. Sakık, bir anda kendini uyku tulumunun içinde buldu. Gözlerini açtığında Diyarbakır***8217;da sorgudaydı...

Bu iki ismin ele geçirilmesinin ardından, PKK***8217;nın dağılacağı düşünülüyordu. Ancak uzun süre sessiz kalan terör örgütü, yeniden saldırılara başladı. Bu defa gözler, Öcalan ve Sakık***8217;ın geride bıraktığı mirasa döndü.

Abdullah Öcalan ve Şemdin Sakık, yakalandıktan sonra Jandarma İstihbarat subayları tarafından sorgulandı. PKK***8217;nın yapısına yönelik soruları yanıtladılar. Ayrıca ifadelerinde, örgütün yönetici kadrosuna ilişkin düşüncelerini de anlattılar. Tempo, Jandarma İstihbarat subaylarının aldığı bu ifadelere ulaştı.

Silahlı Kuvvetler***8217;in hedefindeki PKK***8217;yı kimler yönetiyor? Özel timler, nokta operasyonlarıyla hangi teröristin peşine düşecek? İşte Apo***8217;dan sonra kendi içinde sık sık kanlı liderlik mücadelesine sahne olan PKK***8217;da galip gelen taraflar... Apo ve Şemdin Sakık***8217;ın gözüyle kişisel özellikleri...
***8220;Kaçakçı, köylü, mayın sökücü***8221;


1-MURAT KARAYILAN (CEMAL):
Şanlıurfalı. PKK***8217;ya 1979***8217;da katıldı. Kod adı Cemal. Silahlı mücadelenin ön planda olmasını savunan Muhafazakâr kanadın lideri. Örgütteki en etkili isim. Avrupa***8217;da yaşayan PKK Genel Başkanı ***8216;Behzat***8217; kod adlı Zübeyir Aydar ile birlikte hareket ediyor.
Abdullah Öcalan, onu şöyle tanımlıyor: ***8220;Eski kaçakçıdır. Becerikliliği sınırda mayınları sökmedir. Halkla ilişkileri iyidir. Köylü özellikleri hâkimdir. 1998***8217;deki operasyonlarda, çok sayıda kadronun yitirilmesine sebep oldu. Derin bir askeri anlayışı yoktur***8230;***8221; Sakık***8217;a göre Karayılan, Öcalan***8217;ın hemşerisi olduğu için örgütte ayrıcalıklı. Onu, ***8220;Bilinçsiz bir kişiliğe sahiptir. Siyasi ve askeri yönü zayıftır***8221; diye tanımlıyor.


***8220;Yaralı 17 militanı öldürtmüştü***8221;

2-CEMİL BAYIK:
1951 Elazığ-Hazar doğumlu. PKK***8217;nın 18 kurucusundan biri. Örgütün askeri kanadı ARGK***8217;nın başında ve İran bağlantılarını sağlıyor. PKK***8217;nın iki numaralı ismi. Kod adı ***8216;Cuma***8217;. Murat Karayılan ile güç mücadelesi içinde. Öcalan, ifadesinde Cemil Bayık***8217;ı şöyle anlatıyor: ***8220;Askeri ve pratik alanda zayıftır. Genelde cephe gerisinde kalır. 1992***8217;de bir mağarada 17 militanı yaralı oldukları ve ele geçmemeleri için öldürtmüştü...***8221;
Şemdin Sakık ise ***8220;Askeri yönü zayıf, örgütleme yönü güçlüdür. Diplomasi ve kadro yetiştirme konusunda tecrübelidir***8221; dediği Bayık***8217;ın, bir diğer özelliğine de dikkat çekiyor: ***8220;Apo***8217;nun rezaletlerine göz yumar.***8221;


***8220;Gelişmelere göre örgütten kaçabilir***8221;

3- RIZA ALTUN:
Adıyamanlı. Örgüte 1978 yılında katıldı. Başkanlık konseyi üyesi. Avrupa sorumlularından ve örgütün para kasası olarak biliniyor. Yaklaşık iki ay önce Avusturya***8217;da gözaltına alındı ama Kuzey Irak***8217;a gitmesine izin verildi. Silahlı kadroların ön planda olmasını savunan muhafazakâr kanattan.
Öcalan***8217;a göre, örgütün çekirdeğini oluşturan ilk grup arasında bulunuyor. Şemdin Sakık ise Rıza Altun***8217;un siyasi ve diplomatik yönünün güçlü, askeri yönü zayıf olduğunu ileri sürüyor, ***8220;Örgüt ile bir türlü kaynaşamamıştır. Abdullah Öcalan***8217;ı sevmez. Kaçma ihtimali örgütteki gelişmelere bağlıdır***8221; diyor.


***8220;Cinselliğe düşkündür***8221;

4- DURAN KALKAN:
Kod adı 'Abbas'. Adana***8217;nın Karaisalı ilçesi doğumlu. Başkanlık konseyi üyesi. Örgütün ideologlarından. PKK içinde kendi gücünü oluşturmaya çalışıyor. Haziran 2005 tarihinde Karayılan'a yönelik suikastın arkasındaki isim. Öcalan'ın ifadesiyle; 'iyi bir provokatör***8217;.
Abdullah Öcalan, Abbas kod adlı Duran Kalkan için şunları söylüyordu: ***8220;Pratik alanda güçsüz, eğitim ve ideolojik söylemde güçlüdür. Eğitimlerde başarılıdır. Dağ şartlarına dayanabilecek elemandır. Barzani***8217;nin yanında bile yer bulabilir.***8221;
Sakık ise, ***8220;Kendisi, kitabi bir dünyaya sahip olup, yaşam düzeyinde yetersiz, sabit fikirlidir. Cinselliğe düşkündür***8221; cümleleri ile değerlendirdi.


***8220;İradesiz bir görünüm çizdi***8221;

5- MUSTAFA KARASU (AVAREŞ):
Kod adı ***8216;Hüseyin Ali***8217;. Sivas***8217;ın Gürün ilçesi doğumlu. PKK***8217;nın kurucu üyesi. Dış ilişkilerinden sorumlu. Bir dönem, örgüt içinde ajanlıkla suçlanarak Murat Karayılan yönetimine verildi. PKK Kongra-Gel Bilim ve Aydınlanma Komitesi üyeliği yaptı. 12 Eylül döneminde uzun sure cezaevinde kaldı. Ölüm oruçlarına katıldı.

Abdullah Öcalan, Avareş kod adlı Mustafa Karasu ile ilgili şunları söylüyor: ***8220;Uzun süre cezaevinde yattı ve cezaevi sorumlusu olarak görev yaptı. Kırsala çıktığında iradesiz bir görünüm çizdi. Ama pratiğini geliştirmeye başladı. Artık daha çok katkıları olur. Dürüst ve bana bağlıdır.***8221;

Şemdin Sakık***8217;ın verdiği bilgilere göre Karasu, örgüte 1978***8217;te katıldı. Örgüte bağlı bir isim ve Öcalan***8217;ın iddiasının aksine, Apo***8217;yu sevmez. Sakık, Karasu için, ***8220;Dürüst ve saf bir kişiliğe sahiptir, ama örgüte bağlıdır. Siyasi yönü güçlü, askeri tarafı zayıftır***8221; diyor.


***8220;İdam edilecekti, Apo kurtardı***8221;

6- OSMAN ÖCALAN:
Abdullah Öcalan***8217;ın kardeşi. Kod adı ***8216;Ferhad***8217;. PKK Kongra-Gel Genel Başkan Yardımcılığı yaptı. Ağabeyi Öcalan***8217;ın yakalanmasının ardından PKK***8217;dan ayrılarak, silahlı mücadeleye son verilmesini savunan yasadışı Yurtsever Demokrat Parti***8217;yi (PWD) kurdu. 2005***8217;te Murat Karayılan***8217;ın emriyle kahvesine konulan zehirle öldürülmek istendi, ama kurtuldu.
Abdullah Öcalan, kardeşi Osman Öcalan***8217;ı şöyle eleştiriyor: ***8220;Örgütün siyasi kanadında başarılıdır. İdeolojik yanı, doğru karar verme anlayışı iyidir. Pratikte zaafları var. Araziyi kullanmayı hiç bilmiyor.***8221;
Osman Öcalan***8217;ın, ağabeyi Abdullah Öcalan***8217;ı hiç sevmediğini ileri süren Şemdin Sakık, aynı zamanda çok kurnaz olduğunu söylüyor: ***8220;Diplomasi yönü güçlüdür. Askeri yönü zayıftır. Örgüt tarafından yargılanıp idam cezası almasına rağmen, Apo tarafından affedilmiştir


***8220;Oldukça fazla kayıplara neden oldu***8221;

7- NİZAMETTİN TAŞ (BOTAN):
1961 Van-Varto doğumlu. PKK-Kongra-Gel***8217;in başkanlık konseyi üyelerinden. PKK Genel Başkanı Zübeyir Aydar***8217;ın yardımcılığını yaptı. Abdullah Öcalan dönemi sözde eyalet komutanlarından. Osman Öcalan ile birlikte PKK***8217;dan ayrılarak, PWD (Kürdistan Yurtsever Demokrat Partisi) saflarına geçti. PKK onu sağcı olmakla suçladı.
Öcalan, Nizamettin Taş için, ***8220;Askeri pratiği ve dayanma gücü var. Hareket tarzında laçkalık fazla. Askeri alanda oldukça fazla kayıplara neden oldu. Halkı harekete geçirebilir***8221; derken; Şemdin Sakık onu, ***8220;Siyasi ve askeri yönü güçlüdür. Örgüt içerisinde sevilir. Apo***8217;nun zaaflarını çok iyi bilir ve onu sevmez. Örgütte geleceği olan birisidir. Cinselliğe düşkündür***8221; cümleleriyle değerlendiriyor.


***8220;Örgüt tabanı sevmez. Kişiliksizdir***8221;

8- ALİ HAYDAR KAYTAN (FUAT):
Kod adı Fuat. Tuncelili. PKK***8217;nın üst düzey kadroları arasında, istihbarat biriminin de yöneticilerinden. Son dönemde, örgütteki liderlik savaşında da etkin rol aldı. Kaytan hakkında, bu liderlik savaşından sonra örgüt içinde kadınlarla ***8216;fazla ilgili***8217; olduğu söylentileri çıkarıldı ve bu yüzden, ***8216;Tecavüzcü Coşkun***8217; lakabı yakıştırıldı. Kaytan***8217;ın geçen yıl, İran askerleri tarafından yapılan bir saldırıda ağır yaralandığı öne sürüldü. Ancak bilgi doğrulanamadı.
Ali Haydar Kaytan***8217;ın örgütlenme yönünü beğenmeyen Abdullah Öcalan, ***8220;İdeolojik yanı ve yorum kabiliyeti çok güçlüdür. Kararlıdır. Cesaretlidir***8221; diyor.
Şemdin Sakık ise, ***8220;Teorik olarak güçlüdür. Pratikte zayıftır. Örgüt tabanı tarafından sevilmez. Kişiliksizdir. Benim örgütten ayrılmama sevinmiştir***8221; yorumunda bulunuyor.



***8220;İspiyoncudur. Örgütte sevilmez***8221;

9- HALİL ATAÇ (EBUBEKİR):
1979***8217;da PKK***8217;ya katıldı. Bir dönem, PKK başkanlık konseyi üyeliği yaptı. Abdullah Öcalan***8217;ın sözde eyalet komutanı. PKK istihbarat sorumlusu. Örgütten ayrılmak isteyenlere işkence yapanlardan. Liderlik mücadelesinde, Murat Karayılan***8217;ı destekledi. Sonra Osman Öcalan ile birlikte PKK***8217;dan ayrılarak PWD***8217;yi kuran ekibin içinde yer aldı.
Halil Ataç için, ***8220;Askeri alanı çok iyidir***8221; diyen Öcalan, ***8220;Ancak yüzde 10 kapasiteyle çalışır. Köylülüğü aşabilse, askeri alanda inanılmaz bir komutan olurdu***8221; yorumunda bulunuyor.
Sakık ise, ***8220;Siyasi yönü güçsüz, askeri yönü düşük düzeydedir. İspiyoncudur. Örgüt içinde sevilmez. Abdullah Öcalan***8217;ın hemşeriliğinden yararlanır. Cinselliğe düşkündür. Cinsel ilişkiden dolayı eleştirilmesine rağmen yargılanmamıştır***8221; cümleleriyle değerlendiriyor.


Sözde genel başkan

10- ZÜBEYİR AYDAR:
1961 Siirt doğumlu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi***8217;ni bitirdi. Siirt***8217;te avukatlık yaparken, SHP-HADEP seçim ittifakı sonucu milletvekili seçildi. PKK siyasi kanadının genel başkanı.
19***8217;uncu dönem milletvekili olarak parlamentoda bulunan Zübeyir Aydar, yurtdışına kaçtıktan sonra PKK***8217;nın başı Abdullah Öcalan***8217;ın gözdesi oldu. Apo***8217;nun yakalanıp Türkiye***8217;ye getirilmesinden sonra, Avrupa ülkelerinde PKK***8217;nın etkinliğinin artırılması için siyasi temasları sürdürdü. PKK***8217;nın silahlı eylemlerinden çok, siyasi alandaki faaliyetleriyle tanınan Zübeyir Aydar, sık sık Kuzey Irak***8217;taki PKK kamplarına gidiyor, örgütün merkez komitesiyle değerlendirmeler yapıyor. Öcalan ve Sakık***8217;ın, Jandarma İstihbarat***8217;a verdiği ifadelerde ismi geçmiyor.


***8220;Rusya ve İran bağlantılarını kurar***8221;

11- NUMAN UÇAR (MAHİR):
PKK***8217;nın eski Moskova temsilcisiydi. Abdullah Öcalan***8217;ı Moskova***8217;da karşılayan kişi Uçar***8217;dı. Daha sonra PKK saflarında, Uçar***8217;ın, Abdullah Öcalan***8217;ın yakalanmasında payı olduğu yolunda iddialar gündeme geldi. Uçar aynı zamanda terör örgütünün parasını çalmakla suçlandı. Hakkında örgüt içi infazla öldürüldüğü yolunda söylentiler çıktı; ancak bu iddia doğrulanmadı.
İfadesinde, Numan Uçar***8217;la Rusya***8217;da tanıştığını söyleyen Abdullah Öcalan, şunları anlatıyor: ***8220;Örgüt içinde ona, ***8216;ihtiyar***8217; derler. Rusya***8217;dayken gördüğüm kadarıyla siyaseti ve devletleri anlıyor. Biraz sivilleşmiş, klasik diplomasi anlayışına kendisini bağlamış. Cephe adamı olarak iyi rol oynayabilir. Kırsalda başarılı olamaz.***8221;
Şemdin Sakık ise Numan Uçar***8217;ın, örgütün Rusya ve İran bağlantılarını kurduğunu söylüyor: ***8220;Tecrübeli ve diplomatik bir kişiliğe sahiptir. Şanlıurfalı olduğundan Apo tarafından ayrıcalık tanınmıştır. Cinsel ilişkiye düşkündür.***8221;


Terör örgütünün celladı

12- FEHMAN HÜSEYİN (DR. BAHOZ):
Suriyeli. Kod adı Dr. Bahoz. PKK Merkez Yürütme Kurulu Üyesi. PKK***8217;lıları sürekli az eylem yapmakla suçlayan bir isim. Murat Karayılan***8217;a bağlı. Örgüt içi infazları gerçekleştirenlerden. Irak***8217;ın kuzeyinde Zap Kampı***8217;nda bulunuyor.
Abdullah Öcalan ve Şemdin Sakık***8217;ın ifade tutanaklarında bulunmayan bir isim. Örgüte Suriye, İran ve Iraklı teröristlerin katılımına büyük önem veren, acımasızlığıyla, eylemleriyle örgüt içinde önemli bir yer edilen Fehman Hüseyin, kritik görevlere daha çok Suriyelileri getiriyor. Halen, PKK içinde sözde ***8216;komutan***8217; düzeyinde çok sayıda Suriye vatandaşı bulunuyor.

ABD'ye ilk yanıt!
 

Soykırım iddialarıyla ilgili tasarıya karşılık olarak, İncirlik'e program dışı inmek isteyen ABD uçağına izin verilmedi. THY uçakları kullanım bedeli ödememek için Ermenistan hava sahasından geçmeyecek

Ermeni soykırım iddialarına ilişkin tasarının ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde kabul edilmesinin ardından, ABD'nin Türk hava sahası üzerinden gerçekleştirdiği askeri uçuşlar ve İncirlik Üssü'nün kullanımı için verilen izinlerde, Türk tarafı "uyarıcı tavır" içine girdi.
Askeri ve diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre Türkiye, Ermeni soykırım iddialarına ilişkin tasarının ABD Temsilciler Meclisi'nde de kabul edilmesi durumunda, Türk-ABD askeri ilişkilerinde yaşanacak sıkıntıları ABD tarafına hissettirmek için bazı yaptırımları uygulamaya koydu.


Kısıtlama ve yavaşlatma
Henüz hava sahası ile İncirlik'in kullanımı konusunda resmi bir sınırlamaya gidilmediğini belirten yetkililer, "Ancak düzenli yaptığımız muamelelerde kısıtlama ve yavaşlatmalara gidildi. Bunlar Amerikan tarafınca tasarının kabul edilmesi durumunda alınacak önlemlerin birer habercisi olarak değerlendirilmelidir" diye konuştu.
Bu çerçevede, ABD'ye sağlanan Türk hava sahası üzerinden uçuş ve üs kullanım kolaylıklarında, Dışişleri Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı'nın "zorlaştırıcı" tavır takınmaya başladığı öğrenildi. ABD askeri uçaklarının başta Afganistan ve Irak'taki birlikleri için gerçekleştirdikleri uçuşlar olmak üzere Türk hava sahasını kullanmaları için verilen "clerans" izinlerinin sayılarında kısıtlamaya gidildi.
Ermeni soykırımı iddialarına ilişkin tasarı nedeniyle ilişkilerde yaşanan soğukluğun en belirgin örneği, kısa süre önce İncirlik'te yaşandı. Karadeniz üzerinden Afganistan'a gitmekte olan bir ABD askeri kargo uçağının İncirlik Üssü'ne program dışı iniş talebine, geçmiş örneklerin aksine bu kez izin verilmediği öğrenildi. Bu kararla ABD tarafına, "Tasarı Kongre'den geçerse bu izinlerde daha büyük sıkıntılar yaşanabilir" mesajı verilmiş oldu.


'Türkiye blöf yapmıyor'
ABD Savunma Bakanı Robert Gates de önceki gün yaptığı açıklamada, "Türkiye blöf yapmıyor. Tasarının geçmesi halinde Irak'a ulaşım yolumuzu tamamen kesmeyebilirler ama askerlerimize ihtiyaçlarını ulaştırmamız zorlaşacaktır" demişti.



Ermenistan'a misilleme

ABD'deki Ermeni tasarılarını perde arkasından destekleyen Ermenistan'a karşı da "misilleme" niteliğinde bir hamle yapan Türkiye, THY'nin Orta Asya ve Uzakdoğu ülkelerine uçuşlarında kullandığı hava sahasını Ermenistan üzerinden geçmeyecek şekilde değiştirdi.
Sivil havacılık sektöründe bir ülkenin hava sahasını kullanan sivil uçakların o ülkeye belli miktar ödeme yapmak zorunda olduklarını belirten yetkilier, "Güzergâhı değiştirip Gürcistan üzerinden Orta Asya'ya ve Uzakdoğu'ya uçma kararı aldık. Ermenistan'a artık üst uçuş parası ödemeyeceğiz" değerlendirmesini yaptı.
Türkiye'nin bu kararı, tasarının Kongre'den geçmesi durumunda Ermenistan ile ilişkilerin de "dondurulacağının" önemli bir işareti olarak değerlendirildi.

Talabani: PKK liderlerini teslim etmeyeceğiz
 

Irak Devlet Başkanı Celal Talabani, PKK'nın üst düzey liderlerinin Türkiye'ye teslim edilmesinin "hiçbir zaman gerçekleşmeyecek bir hayal" olduğunu belirtti.

Talabani Erbil'de düzenlediği basın toplantısında, "PKK liderlerini Türkiye'ye teslim etmek asla gerçekleşmeyecek bir hayal" dedi. Talabani, ayrıca Türkiye'nin muhtemel sınır ötesi operasyonuyla ilgili olarak ise "Toprağımızı savunacağız" diye konuştu.
------------------------------------------------------------------------

sen o toprağı savunacağına pkklı ları atsana şerefsiz..barzaniyle sonunuz aynı saddama benzeyecek çok yakında sallanacaksız ikinizde...

Allah Tüm ulusumuza sabir versin..
-yetkili merciler insallah gerekli hareket ve sorumlulugu acilen yaparlar..
yasanan olaylar kabul edilemez olmaya basladi..

Bayrak yere düşerken
Alkışlayan piçleri
Kahredecek Türk milleti
Destek veren güçleri
Meleküt aleminde
Destanlaşan can bizim
Dalgalansın bayrağım
Üstündeki kan bizim
Dört aylık bebeklere
Kurşun sıkan nerdesin
Nereye gidersen git
Öleceğin yerdesin

Bu akşam TV'de de yas var
 

Yeni şehit haberleri, TV'lerin program akışını değiştirdi. Bu akşam birçok eğlence programının ekrana gelmeyeceği öğrenildi. 44'üncüsü düzenlenen Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde de değişiklik yapıldı.

Star'daki "Popstar Alaturka", atv'deki "İbo Show", Show TV'deki "Pazar Keyfi" yapımcılarının aldıkları kararla programlarını ekrana getirmeyecekleri öğrenildi.

Altın Portakal Festival yürütme komitesi de, az önce yaptığı açıklamada, festival kapsamında planlanan tüm eğlence, davet ve kokteylerin iptal edildiğini duyurdu.

ee bi zahmet yani.ii olur.

keşke bu kararı daha önce de almış olsalardı. tabi o kadar tepkiden sonra bu kararı da almak zorundalardı.
Sehıtlerımıze Allah' tan rahmet yakınlarına sabır diliyorum..Basımız sagolsun..

yakısanı budur..