A-Z ye Herkonu

A-Z ye Herkonu (http://www.herkonu.eu/index.php)
-   Politika-Ekonomi (http://www.herkonu.eu/forumdisplay.php?f=38)
-   -   müslümanlığa zarar veren islamcılık ve pkk... ekseninde türkiye... (http://www.herkonu.eu/showthread.php?t=683)

carpediem_317 08.09.07 11:18

müslümanlığa zarar veren islamcılık ve pkk... ekseninde türkiye...
 
Son günlerde başrolde Tayyip Erdoğan'ın; yardımcı rollerde ise çeşitli bürokratlar ve Gladio uzantısı terör örgütlerinin (Bkz PKK) rol aldığı bir "Kürt Sorunu" diyalektiğine şahit olmaktayız.

Türkiye'de aylardır evlere sessiz sedasız şehit cenazeleri gelirken görmezden gelen;

PKK'nın bayrağı aylardır Kuzey Irak'ta asılıyken Millet'e bir satırla bile duyurmayan;

Mustafa Kemal'in resmi altında demeç verip, "Devlet politikası" ilan ettikleri AB yolunda terörle mücadele yetkileri kısıtlanırken gram seslerini çıkarmayanlar; birden sahne aldılar ve kamuoyu bir tarafta "Terörle Mücadele Sorunu"; diğer tarafta "Kürt Sorunu" ile karşı karşıya kaldı.

"Terörle Mücadele Sorunu"nu dile getirenlerin bir kaç ay önce "Terörle Mücadelede Mükemmeliyet Merkezi" gibi ciddi Tercüme Sorunu kokan merkezler açtıkları gibi hassas ayrıntılar medya ışığı altında körelen gözlerden saklanırken; iki yanına bir grup "aydın" süsü verilmiş entellektüel taşeronu biblo gibi dizen;

AKP'nin karizma kiralayan lideri Tayyip Erdoğan;

Bu sahnenin en can alıcı metinlerinden birini "Ulusa Sesleniş" formatında kamuoyuna okuyuverdi.

Tabi ardından gelen Diyarbakır gezisi; tam bir imgesel şölen olarak, anlayana mesajlarla doluydu.

Bütün bunlar "Kürt Sorunu" adına yapılmadı.

AKP'nin destekleyici rolünde kurgulanan Kuzey Irak sahnesinin artık palazlanan ve Türkiye'de siyaset satın almaya başlayan güçleri açısından; geçici olarak AKP içine yerleştirilen Kürtçü dinamiğin parti dışına çıkarılarak, yeni dönem için partileşmesi zamanı geliyordu.

Türkiye'yi ve İstanbul'u dönüştürme sürecinde hala AKP gibi bir uluslararası koalisyon platformuna ihtiyaç duyanlar açısından ise;

AKP'nin üzerine kurulduğu üç temel direkten biri olan Kürtçülüğün bu aşamada parti dışına çıkması erken bir doğum olacaktı.

Yaşanan süreç ile;

Tayyip Erdoğan ve ekibi; Kürtçü dinamiklere;

"Sizi Askere ve taleplerine karşı kararlılıkla ben koruyabilirim. Beni desteklemezsiniz sizi asker amcalara veririm"

mesajını çok net bir şekilde verdiler.

Bu süreç;

"İslamcı" zannettikleri Başbakanlarının Anadolu'yu son gaz Hristiyan ve Yahudi odaklara peşkeş çekmesi ile şaşkına uğrayan İslamcı tabanın huzursuzlanmaya başlaması ile ardaarda sahnelenen ve Tayyip Erdoğan'ı tabanı nezdinde yeniden meşrulaştıran "laiklik sorunu" ve "türban sorunu" krizleri ile benzer niteliklere sahip bir süreçtir.

NATO'nun küresel güvenlik doktrinine senkron bürokratlar ile; NATO'nun küresel İslam konseptine uygun siyasilerin son gölge boksu; dördüncü kuruluş senesinde nitelikli destek sağlanan AKP'nin; üstlendiği misyon çerçevesinde görevinin sürdüğünün ve bu misyona hala ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir.

AKP'nin içine yerleştirilen "İslamcı" ve "Kürtçü" dinamiklerin rafine hale getirilerek, federasyon projesi nezdinde ayrı ayrı partileşmesi için daha zamana ihtiyacı vardır.

"Kürtçü" dinamikleri AKP dışına taşıma zamanı geldiğine inananlarla;

AKP'nin misyonunun hala tamamlanmadığına inananların çatışmasının;

TSK-AKP-STK(Aydınlar)-PKK dörtgeninde kurgulanan yeni gölge oyunları ile pekişmesi muhtemeldir.

Ortada bir "Kürt Sorunu" değil;

Tabanları ve kadroları nezdinde duruşlarını meşrulaştırma sıkıntısı yaşayan bürokratik ve siyasi kurumların Millet'i Salak Yerine Koyma Sorunu mevcuttur.

AKP'nin neden iktidara getirildiği ve bulunduğu noktada ne işe yaradığı çok netti :

1) Uygulanan ekonomik politikalarla patlama noktasına getirilen kitlelere; Tayyip Erdoğan isimli karizmasını kiralayan lider aracılığı ile "bakın sizden biri iktidarda" görüntüsü sunuldu ve bu yolla kitlelerin ağzına bir parmak bal çalındı.

Kitlelerin ağzına çalınan bu bir parmak bal; Türkiye'nin Arjantinleşmemesi yolunda da kritik öneme haizdi. Neticede; kızı türbanlı diye üniversiteye alınmadığı için devletinden soğumaya başlayan kitlelerle, midesindeki gurultu dayanılmaz boyuta ulaşan kitleler büyük oranda örtüşüyordu.

Tayyip Erdoğan önce mazlumlaştırılarak, sonra da liderleştirilerek; karizmasını kiralayan lider olarak Türk siyasetinin başına oturtuldu.

Tayyip Erdoğan'ın mazlumlaştırılması sürecinde; stratejik miyopluktan müzdarip kurumları çok önemli bir rol üstlendiler.

İnşa edilen mazlumluk üzerine liderleştirme sadece bir kozmetik operasyondu ve Türk medyası zaten bu günler için şekillendirilmişti.

Toplum önünden bir anda; "Devlet düşmanı Tayyip" imgesi kaldırılıp, yerine "vizyon adamı Tayyip" imgesi servis edildi.

2) Türkiye'de; 1950'lerden bu yana beslenip, radikalize unsur olarak sisteme balans ayarı yapmak için kullanılan iki unsurun; karikatürize isimleri ile "İslamcılık" ve "Kürtçülüğün", yeni dünya planı çerçevesinde bu coğrafyada üstlenmeleri gereken rol artık çok daha rafine olup, eski vulgarize halleri ile kalmalarına izin verilemezdi.

İslamcılığın "Erbakan" ; Kürtçülüğün "Öcalan" imgesinden temizlenmesi gerekiyordu. İşte bu noktada AKP; "İslamcılık" ve "Kürtçülüğün" yeniden inşaası için bir koza olarak örüldü. Tayyip Erdoğan'a iktidar yürüyüşü de; ABD-Almanya eksenindeki Atlantik kafalı "Kürtçülerle"

Kayseri-Üsküdar ekseninde konuşlanan liberal kafalı "İslamcıların" eşliğinde açıldı.

3) Soğuk Savaş döneminde "Komunizm" öcüsüne inandırılıp, onlarca evladının kanı üzerinden denge sağlayan devlet elitleri; geçiş döneminde, PKK kod adlı bir operasyonla, bu ülkenin binlerce evladının harcanmasına ve sanki bu evlatlar bir amaç uğruna can vermemiş gibi, bu davanın marjinalize edilip, gündemden düşürülmesine göz yumdular.

Bir zamanlar Kürt lafına bile tahammül edemeyen yapıların, bugün Kürt sorununu telafuz eden ve Kürtçü danışmanlar üzerine kurulan bir iktidarla şiir gibi olmaları ilk bakışta size garip gelebilir ama aşağıdaki üç maddeli formül çerçevesinde incelediğinizde; Türk Devleti'nin yakın siyasi tarihinde hep aynı dinamik üzerinden yönlendirildiğini görürsünüz.

Yukarıda üç madde altında sergilemeye çalıştığımız bu klasik oyunun bugünkü ismi "federasyon projesidir"

Bu proje için küresel güçlerin; nitelikli "İslamcılığa" ve nitelikli "Kürtçülüğe" ihtiyacı vardır fakat bunun zamanlaması tartışma meselesidir.

Birileri; Bu devletin kadrolarını federalizm projesine ikna etmeye çalışmaktadır. İkna olmakta zorlananların önüne; Milli damarları hoş tutulsun diye "Yeni Osmanlı" projesi konulup, bu yolda devletin özel birimleri Özbekistan'dan, Afganistan'a başkalarının oyunlarına jandarmalık etmek adına göreve gönderilirken; çoktan ikna olanlar ise; ABD-Almanya eksenindeki NATO konseptine uygun Kürtçüler, Liberaller ve İslamcılar'la ortak ticari ve toplumsal mühendislik projelerine imza atmaktadır.

Hangi kanatta olurlarsa olsunlar; bu kadrolar artık Türkiye'nin bekaasını; YENİ OYUN'A ADAPTE OLMAKTA görmektedirler.

Teslimiyetçilerle, "Onurlu Sızlanışçılar" arasındaki fark sadece önlerine konulan dosyaların başlığındaki farktır.

Dosyaların uzun vadeli içeriği aynıdır.

AKP; işte bu geçiş dönemi için; İslamcılıkla, Kürtçülüğün kozası olarak kurgulanmış bir platformdur ve son gelişmeler bu kozaya olan ihtiyacın sürdüğünü göstermektedir.

Bu ihtiyacın sürdüğü; son dönemde yaşanan olaylar arasındaki kurgusal paralellikte gizlidir.

Erdoğan'ın Kitlelere Mesajı :

"Bana Oy Vermezseniz Sizi Asker Amcalara Veririm"

TRT'de yayınlanan ve şehit aileleri ile karşılaştığı için rahatsızlıklarını açıkça dile getiren Ali Bayramoğlu gibi "aydın" görüntülülerin katıldığı "Ne Yapmalı" programında;

AB fonlarından yararlandıkça giydiği kravatların ve ceketlerin kalitesi yükselen Oral Çalışlar; Diyarbakır'daki geziye dair bir anektodu anlattı.

Çalışlar bölgedeki bir AKP'li yetkilinin, ilk defa Erdoğan'ın bu gezisinde AKP rozetini taktığını kendisine söylediğini ve kendisini ilk defa AKP'li hissettiğini belirttiğini açıkladı.

Aslında bu tespitte; AKP'yi tehdit eden ikinci unsur gizli. Bu da AKP içinden DEHAP'ın yeniden doğma riskidir. İşte "Kürt Sorunu krizi" bu noktada Tayyip Erdoğan'a; "bakın bana oy vermezseniz, sizi asker amcalara veririm" kozunu sunmaktadır.

Scorpio 08.09.07 11:58

abi çok güzel emek vermişsin ama şu gerçektirki türkiyede pek yaşanılmaz en basıdi sınır değiştirdiğin zaman bile fark ediliyo bulgarıstana giden kişi ne işimiz varmış türkiyede standart belli yaşam belli diyolar ve katılıyorum onlarada açıkcası

hahuer 30.09.07 00:08

Ne kadar da palavra ve senaryo meraklısısınız be.

carpediem_317 30.09.07 12:39

Al***305;nt***305;:

hahuer´isimli üyeden Al***305;nt***305; (Mesaj 20597)
Ne kadar da palavra ve senaryo meraklısısınız be.

tamam o zaman... karşımıza çıkan her durum karşısında suratımıza hafif enayi tebessümü verip, aa ne güzel olmuş diye ortalıkta gezinelim..
peki soruyorum eğer 2007 yılında gençlerimizn çoğu şuursuz ise sebebi ne?
20 yaşın altındaki çoğu gencimiz hedonist durumda ise sebi ne?
batılı, topraklarınızda sizi yabancı kılmışsa sebebi ne?
kültürümüzle taban tabana zıt olmasına rağmen, benim her televizyon açtığımda karşımda harcanan bir gençlik görmemin sebebi ne...

bey olacak oğlumuzun el kapısında uşak, hanım olacak kızımızın el kapısında cariye olmasının sebebi ne?
neden düşünmeyelim acaba neden...
bizi topla tüfekle yıkamayanların amacı da bizi düşünmeyen insanlar haline getirmekti...
Aytmatov'un deyimiyle mankurt...
Allah razı olsun nihayet içimizde de böyleleri var...
evet katılıyorum palavraya, senaryolara, komplo teorilerine falan hiç gerek yok..
:) hem zaten her şey çok güzel gidiyor...
bak sırıttım da.. oldu mu?

Seytan 05.10.07 08:47

carpediem_317 sana bi soru sorucam sen bence ilk once bu sorucam sorunun cevabini bi guzel ogren


Muslumanlikla Islam Kelimeleri arasindaki fark nedir ? Ki Islamiyet nasil muslumanliga zarar veriyor ikisi farkli seymi ? bence sende bu haberi aldigin yere sor bu soruyu ..

muratgurbuz 05.10.07 13:29

Al***305;nt***305;:

hahuer´isimli üyeden Al***305;nt***305; (Mesaj 20597)
Ne kadar da palavra ve senaryo meraklısısınız be.

edebini takın her kimsen.sen burda hiç bir üyeye palavracı diyemezsin.ağır bir ithamdır bu.saygısızlık etme.301i kaldırıyosunuz madem bu şekilde konuşma hakkı elde ettiğinizi sanmayın! .zıt düşünceler akpye susacak,akp herkese konuşacak öyle mi?hiç boşuna uğraşmayın.siz %46 oy aldıysanız %54ü yabana atamazsınız. birgün sorarlar..

y|a|L|n|i|z|kurt 05.10.07 15:04

Al***305;nt***305;:

muratgurbuz´isimli üyeden Al***305;nt***305; (Mesaj 22551)
edebini takın her kimsen.sen burda hiç bir üyeye palavracı diyemezsin.ağır bir ithamdır bu.saygısızlık etme.301i kaldırıyosunuz madem bu şekilde konuşma hakkı elde ettiğinizi sanmayın! .zıt düşünceler akpye susacak,akp herkese konuşacak öyle mi?hiç boşuna uğraşmayın.siz %46 oy aldıysanız %54ü yabana atamazsınız. birgün sorarlar..

Edepsizlik Sınırlarini Asan hahuer mi Senmisin Anlamadim! %46 Lik Bir Oyu Tek Parti Almistir bunun Altina Ciz Düsün,Geri Kalan %54 lük Kesim İse Geriye Kalan Bütün Partilerin Aldigi Oydur Bunun icinde Chpde Vardir MHP de Vardir Dsp De vardir .. Mühür Kimdeyse Süleyman Odur muratgurbuz bu sözümüde unutma ;) Ve Herkonuda Kimse Kimsenin Avukati Değidir Herkes Kendi Söyledigi Sözden Mesuldur Birilerine Prim Yapmak İsterken Diger Kesiminin Serrinden sakin :) Saygi ve SEvgiyle Kalin

Seytan 05.10.07 17:48

Al***305;nt***305;:

y|a|L|n|i|z|kurt´isimli üyeden Al***305;nt***305; (Mesaj 22562)
Edepsizlik Sınırlarini Asan hahuer mi Senmisin Anlamadim! %46 Lik Bir Oyu Tek Parti Almistir bunun Altina Ciz Düsün,Geri Kalan %54 lük Kesim İse Geriye Kalan Bütün Partilerin Aldigi Oydur Bunun icinde Chpde Vardir MHP de Vardir Dsp De vardir .. Mühür Kimdeyse Süleyman Odur muratgurbuz bu sözümüde unutma ;) Ve Herkonuda Kimse Kimsenin Avukati Değidir Herkes Kendi Söyledigi Sözden Mesuldur Birilerine Prim Yapmak İsterken Diger Kesiminin Serrinden sakin :) Saygi ve SEvgiyle Kalin

:sm32: :sm32:


ve sunuda surda belirtmek isterim bir ulkenin basbakanina terorist muamelesi yapmak o kisiye oy verenleri teroristlikle suclamaktir sanirim bu basligi yazan arkadaslar bunun farkina varamiyorlar .. yazikkk..

carpediem_317 05.10.07 20:04

sayın şeytan...
bırak da ne öğrenip ne öğrenmeyeceğime ben karar vereyim...
bilmem bana hangi bilgi birikiminle tavsiyelerde bulunuyorsun...
ama şunu söyleyebilirim, ben senin yaşın kadar okul sıralarında bulundum...
okudum, okuyorum ve okumaya devam edeceğim...
kaldı ki basit kavram diyaloğuyla bir yere varamazsın...
ben ve bu siteye giren herkes eminim ki müslümanlık ile müslüman, islamiyet ile islamcılık ve devamında inanç ile siyaset arasındaki sınırı çizebilirler...
nacizane fikrim sen başlığı bir daha oku...


muratgürbüz arkadaşım...
sana teşekkür ediyorum... maalesef böyle işte...
bazı arkadaşların işine gelmeyince, kendilerince kutsal gördüğü şahısların az da olsa gerçek yüzleri ortaya serilince verebilecekeri en büyük ve nitelikli cevap bu oluyor...
fazla canını sıkma bunlar tarihin her döneminde vardı ve var olacaklar...
sistemden beslenen ve sitemin bir parçası haline gelmiş nezih insanlar olacak...

yalnızkurt arkadaşım...
bilmem demokrasi ile ne kadar alakalısın...
çoğunluk ile çoğulculuk farklı kelimelerdir... günümüz demokrasi kavramında ve özellikle türkiye'de maalesef her zaman çoğulcu olanlar çoğunluğa hükmetme çabası içerisindeler... ama bu durum gerçekleşmeyecek, gerçekleşemeyecek bir hayaldir... çünkü istenilen durumu mantık götürmez... yani bu mudur olay... en basit mantık ile bakalım... akp isimli partiyi %46 istedi... %54 istemedi..
buradan yola çıkarsan çoğunluk hangi tarafta... cevabı malum...

bununla beraber mühür kimdeyse süleyman odur... ama o mühürü kullananların başını alan da HALKtır. halkın üzerinde hiçbir güç yoktur.. evet bu toprakların insanları tarih boyunca pek çok süleyman gördüler..
şu anda mühürü kullanamayan süleymanlar...

muratgürbüz arkadaşın yaptığı avukatlık değil, tartışmada bir tavır koyarak taraf belli etmektir... ha buna tahammülünüz yoksa; yani herkes sizin dediğinizi demek zorundaysa maalesef bu olmayacak..
sanmıyorum ki burada yazı yazanlar bir pirim derdinde olsun ve yine sanmıyorum ki herhangi birinizin şerri birilerine zarar verebilsin... "HAYIR VE ŞER ALLAH(cc)TANDIR"

ve yine şeytan arkadaş...
ben bu ülkede herkese her yakıştırmayı yaparım...
eğer yaptığım yakıştırma asılsız ve saçma ise bu benim meselemdir...
söylediklerimi çürütürsünüz olur biter.. ama bunu yapmak yerine hemen bir polemik olayına girişmişsiniz bile... ne yani koşlusuz şartsız kabullenelim mi?

yani yüce islamiyet bize kula kulluk etmemizi yasaklamıştı; 1400 yıl önce... daha bunu kavrayamadık mı acaba...

ama şaşırmıyorum... çünkü senin başbakanın kendisine eleştiri yazan gazetecilerle bile ağız dalaşına girme kapasitesini gösterecek bir şahsiyet... eleştirilmeye neden bu kadar tahammülsüzsünüz... aynı 14. yüzyıl skolastik avrupası gibi... oldu olacak sizin savunduğunuz değerlere yanlış diyenleri afaroz edin, kovun hadi dinden bizi, hadi onu da tekelinize alın...

tüm arkadaşlara şunu diyebilirim... şaşılacak bir şey yok... yüce KUR'AN bunu en veciz bir şekilde açıklamış...
"her kavim hak edildiği gibi yönetilir"

ben bunu hak ettiğim kanaatinde değilim... antitez tarzı fikirleriniz varsa buyrun ifade edin tartışalım...

yok onüçüncü sınıf mahalle kavgası yapacaksak onu belirtin, ona da varım...

saygılar...

Seytan 05.10.07 20:41

carpi sorumun cevabi bu degildi okumakla bilmek arasinda cok fark vardir ..

Al***305;nt***305;:

tüm arkadaşlara şunu diyebilirim... şaşılacak bir şey yok... yüce KUR'AN bunu en veciz bir şekilde açıklamış...
"her kavim hak edildiği gibi yönetilir
bak bu sozun dogruluguna inanmissin bu buyuk bi basari senin adina sevindim bu zamana kadar sizin gibi yonetildik ;) bir aksam siradan bir isadami ertesi gun dolar milyoneri olarak cok kalkti uykusundan ve bir kizimiz ertesi gun sevinle okula gidipte aglayarak cok dondu evine cunku basortusu taktigi icin okula almadilar ..

sen kalkmis bana okumaktan bahsediyorsun acmissin bi anket bagimsizliktan ekonomiden bahsetmissin o anketin tek bi şıkkı daha olmaliydi ve anketin en dogru cevabida o şıktı ama senin okudugun okul bu şıkkı aklina getirmeyi basaramamis malesef ..

o ankette olmasi gereken şık " bu ulke dogrulari yapan kisileri kabul etmeyen dinini yasamak isteyen insanlari dislayan bir ulkemi " anketine butun evetleride ben koyayim EVETTT tamammi guzel kardesim

daha dune kadar 20 tane bankayi hortumlayanlarin , savassiz silahsiz ege adalarini yunanlara verenlerin ,
IMF ye yalvarip para isteyenlerin , bu ulkenin en verimli topraklarini sanayi adina parselleyenlerin , ciftciligi oldurup domatesin bile tohumunu israilden aldiranlarin elestirilerinide yazda ondan sonra senin tarafsiz bi elestiri yaptigina inanalim .. onun disinda kalkipta elestiriden bahsetme ..

ha unutmadan islamla muslumanlik ayni seydir .. musluman(islamci) olmadan muslumanlik(islamiyet) OLMAZ...

carpediem_317 05.10.07 21:07

:)
evet değerli arkadaşım... benim adıma sevinebilirsin ama kendi adın üzülmeye devam et... çünkü üzülecek durumdasın... ben ve bizim gibiler derken kimi kastetmişsin anlayamadım... zaten bir kastın da yok o cümlede... ben 40 yıldır bu ülkeyi yönetenlerin tarafında olamadım maalesef...

sıradan bir işadamıyken dolar milyoneri olarak uyanan insanlara örnek verebilirim...
1- senin başbakanının oğlu; sıradan bir üniversite öğrencisiydi, şimdi gemisi var.
2- cüneyt zapsu; partinin kurucusudur. parti kurulurken iki fabrikası, bir marketler zinciri vardı. şu anda 100 ün üzerinde fabrika sahibi.
3- kemal unakıtan. bakan olmadan önce bir fabrikası vardı; şu anda malumunuz dolar milyoneri...
4- melih gökçek
5- binali yıldırım
6- mehmet dengir mir fırat
ve diğerleri... bir araştırma yaparsam buraya sığmayacak kadar liste çıkarabilirim...

sen şunu biliyormusun peki...
biz gazi üniversitesinde baş örtüsü yasaklandığı zaman ben ve benim gibiler bunu takmadığı halde durumu protesto edip polis dayağı yediğimizde arkamızda bir tane başörtülü yoktu...
biz onlar için dersleri boykot ettiğimizde onlar açılarak derslere girmeye devam ettiler..
biz mimlenip te sorgulara alındığımızda onlar sevgili din kardeşleriyle kafelerde oturup muhabbet ediyorlardı...
ağzını açıp ta özgürlük dendiğinde başörtüsü deme şimdi bana... sen özgürlük tanımıyla yeni tanıştığın yıllarda biz onun mücadelesini veriyorduk...

bir sözüne katılabilirim doğruları yapanlar dışlanıyor... birilerinin menfaatine boyun eğmeyenler, birilerinin çıkarlarını engellemeye çalışanlar, o güzelim dinimizi siyaset adına dillerine meze edenler tafaından dışlanıyoruz... neden se yer ve zaman üstünde olan islamiyet siz ve sizin gibilerin tekeline alınmış durumda...

dinini yaşamak isteyen hiçkimse dışlanmadı bu topraklarda... nihayetinde %90 ından fazlasının müslüman olduğu bir ülkede bu mümkün değildir... dışlananlar her dönem din ile menfaat sağlamaya, çıkar edinmeye, gemi sahibi olup amerikalarda yaşamaya çalışanlardır... dışlanmaya da devam edeceklerdir...

"daha dune kadar 20 tane bankayi hortumlayanlarin , savassiz silahsiz ege adalarini yunanlara verenlerin ,
IMF ye yalvarip para isteyenlerin , bu ulkenin en verimli topraklarini sanayi adina parselleyenlerin , ciftciligi oldurup domatesin bile tohumunu israilden aldiranlarin " kim olduğunu merak ediyorsan ufak bir araştırma senin için yeterli olacaktır...


ama bir müslüman türk olarak zoruma giden kanla kazanılmış toprakların, dinle bereketlenmiş kültürümüzün, amerika kapılarında yalvaranlar tarafından harcanması değil... bu duruma hala destekçinin bulunması... bu durumu hala kavrayamamış gençlerimizin var olması...

daha önce de yazmıştım...
"bey olacak oğlumuzun el kapısında uşak, hanım olacak kızımızın el kapısında cariye" olması benim zoruma giden...


linguistik tartışmaya girmeyeceğim seninle... ama kaynak gösterebilirim...

ACHARD, Pierre (1994), Dilsel Toplumbilim, (Çeviren: Deniz KIRIMSOY), İstanbul, İletişim Yayınları,112 s.
ADALI, Oya (2004), Türkiye Türkçesinde Biçimbirimler, Papatya Yayınıcılık.
AĞABABA, Naile (2006), Ortaçağ Türk Dil Bilim Adamları, Ahenk Yayınları.
AKBULUT, Ayşe Nihal (2004), Söylenceden Gerçekliğe : Çeviribilim, Multilingual Yayınları.
AKSAN, Doğan (1978), Anlambilimi ve Türk Anlambilimi, Ankara, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Yayınları, 2. Baskı, 199 s.
AKSAN, Doğan (1982), Dilbilim Seçkisi, Ankara, Türk Dil Kurumu Yayınları, .
AKSAN, Doğan (1990), Her Yönüyle Dil (Ana Çizgileri ile Dilbilim) I-II-III, Ankara, TDK,4. Baskı, 162 s., 164 s, 246 s.
AKSAN, Doğan (1993), Şiir Dili ve Türk Şiir Dili, Ankara, Şafak Matbaacılık, 290 s.
AKSAN, Doğan (1986), Türkçenin Gücü, Ankara, Türkiye İş Bankası Yayınları.
AKSAN, Doğan (2002), Anadilimizin Söz Denizinde, Bilgi Yayınevi.
AKSAN, Doğan (2003), Dil Şu Büyülü Düzen..., Bilgi Yayınevi.
AKSAN, Doğan (2004), Following the Traces of Pre-Turkic-En Eski Türkçenin İzlerinde, Multilingual Yayınları.
AKSAN, Doğan (2004), Dilbilim ve Türkçe Yazıları, Multilingual Yayınları.
AKSAN, Doğan (2005), Türkçenin Zenginlikleri İncelikleri, Bilgi Yayınevi.
ANONİM(1994) Uygulamalı Dilbilim Açısından Türkçenin Görünümü, Ankara, Dil Derneği Yayınları, 128 s.
ARIKAN, Aykut (2006), Bilgi Erişim Sistemleri Bilgi Erşiminde Dil Sorunları, Babil Yayınları, İstanbul.
AYATA ŞENÖZ, Canan (2005), Dilbilim/Metin Dilbilim ve Türkçe, Multilingual Yayınları.
BARTHES,Roland (1999), Göstergebilimsel Serüven, İstanbul, Kaf Yayıncılık, 4. Basım.
BARTHES,Roland (2002), S/Z, (Çev.: Sündüz Öztürk KASAR), İstanbul, Yapı Kredi Yayınları,2. Baskı.
BAŞKAN, Özcan (1988), Bildirişim (İnsan-Dili ve Ötesi), İstanbul, Altın Kitaplar, 491 s, (2003), Multilingual Yayınları.
BAŞKAN, Özcan (1967), Lenguistik Metodu, İstanbul, Çağlayan Kitabevi, 191 s, (2003), Multilingual Yayınları.
BAŞKAN, Özcan (2006), Dilde Yaratıcılık, Multilingual, İstanbul.
BAYRAV, Süheyla (1969), Yapısal Dilbilimi, İstanbul
BAYRAV, Süheyla (2000), Roma Dillerinin Doğuşu ve Gelişmesi, Multilingual Yayınları.
BAYRAV, Süheyla (2001), Chanson de Roland Edebiyat ve Üslup Tahlili, Multilingual Yayınları.
BAYRAV, Süheyla- YERGUZ, İsmail (2002), Okuma Anlama Yorumlama (Bir Yaklaşım Denemesi), Multilingual Yayınları.
BAUMGARTNER, Klaus-STEGER, Hugo (1983), Modern Lenguistiğe Giriş (İletişim ve Dil-Lenguistik Yapılıkcılık), (Çeviren: Mehmet AKALIN), İzmir, Ege üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, 1983, 8+159 s.+7 s. Doğru-Yanlış Cetveli.
BENVENISTE, Emile (1995), Genel Dilbilim Sorunları, (Çeviren: E. ÖZTOKAT), İstanbul, Yapı Kredi Yayınları.
COMRIE, Bernard (2005), Dil Evrensellikleri ve Dilbilim Tipolojisi, İstanbul, Hece Yayınları, 301 s.
CHOMSKY, Noam (2001), Dil ve Zihin, Ayraç Yayınları.
CHOMSKY, Noam (2002), Dil ve Sorumluluk, Ekin Yayınları.
CONDON, John (1998), Kelimelerin Büyülü Dünyası (Anlambilim ve İletişim)-, İstanbul, İnsan Yayınları
CULLER, Jonathan (1985), Saussure, Afa Yayıncılık, 126 s.
DEMİRCAN, Ömer (1993), Yabancı Dil Öğretim Yöntemleri, İstanbul, Ekin Yayınıcılık.
DENKEL, Arda (1996), Anlam ve Nedensellik, İstanbul, Kabalcı Yayınevi
DIETRICH, Ayşe Pamir (2002), Dilbilim Terimleri Sözlüğü, Multilingual Yayınları.
DIETRICH, Ayşe Pamir (2001), Rusça Sözdizimi, Multilingual Yayınları.
DİLÅÇAR, Agop (1978), Anadili İlkeleri ve Türkiye Dışındaki Başlıca Uygulamaları, Ankara, TDK,52+2 s.
DURAK, Mustafa (2002), Fransız Dilinin Sesletimi, Multilingual Yayınları.
DURAK, Mustafa (2005), Dilbilim/Terimden Anlama, Multilingual Yayınları.
DUYMAZ, Enes-TURAN, Abdulkadir (2006), Türkçede Anlam Bilgisi, Birleşik Yayınevi.
ERGENÇ, İclâl (1989), Türkiye Türkçesinin Görevsel Sesbilimi, Ankara,Engin Yayınları.
ERKMAN-AKERSON, Fatma (1991), Anlam-Çeviri-Karşılaştırma, İstanbul, Abc Kitabevi.
ERKMAN-AKERSON, Fatma ve Ş. Ozil (1998), Türkçede Niteleme: Sıfat İşlevli Yan Tümceler, İstanbul:Simurg.
ERUZ, F. Sakine (2003), Çeviriden Çeviribilime Yüzyılıımızın Penceresinden Çeviribilimsel Gelişmelere Bir Bakış, Multilingual Yayınları.
FRIEDRICH, Johannes (2001), Kayıp Yazılar ve Diller, Arkeoloji ve Sanat Yayınları.
FİLİZOK, Rıza (2001), Anlam Analizine Giriş, İzmir, Ege Üniversitesi Basımevi.
GEZGİN,****. (2002), Tefsirde Semantik Metod, İstanbul, Ötüken Neşriyat
GORLEE,L.L. (2002), Göstergebilim ve Çeviri Sorunu, Günce Yayınevi.
GUIRAUD, P. (1999), Anlambilim, İstanbul, Multilingual.
GUIRAUD, P.(1994), Göstergebilim, Ankara, İmge Kitabevi, 2.Baskı.
GÜNAY, V. Doğan (2002), Göstergebilim Yazıları, Multilingual Yayınları.
GÜNAY, V. Doğan (2003), Metin Bilgisi, İstanbul: Multilingual Yayınları, 384 s.
GÜNAY, V. Doğan (2004), Dil ve İletişim, İstanbul, Multilingual, 282 s.
GÜNAY, V. Doğan (2007), Sözcükbilime Giriş, İstanbul, Multilingual, 311 s.
İMER, Kâmile (1998), Türkiye'de Dil Planlaması: Türk Dil Devrimi, Kültür Bakanlınığı Yayınları, Ankara, XIV+219s.
İNCE, Özdemir(?), Yazınsal Söylem Üzerine, İstanbul, İş Bankası Kültür Yayınları.
İŞÇEN, İsmail (2002), Çevrim Kuramı /Çeviribilimin Temelleri Üzerine, Seçkin Yayıncılık.
KARAAĞAÇ, Günay (2005), Dil, Tarih ve İnsan, Akçğa Yayınıları.
KAYAN, Korhan (2005), Hindistan'a Diller, İmge Kitabevi.
KIRAN EZİLEN, Ayşe- KORKUT, Ece-AĞILDERE, Suna (2003), Günümüz Dilbilim Çalışmaları, Multilingual Yayınları.
KIRAN, Zeynel (1996), Dilbilim Akımları, Ankara, Onur Yayınları, 278s.
KIRAN, Zeynel (2000), Yazınsal Okuma Süreçleri, Ankara, Seçkin Yayıncılık, 302 s.
KIRAN, Zeynel ve A. (2001), Dilbilime Giriş, Ankara, Seçkin Yayıncılık, 330s.
KÖKSAL, Dinçel (2005), Çeviri Eğitimi Kuram ve Uygulama, Nobel Yayınları.
LYONS, John (1983), Kuramsal Dilbilime Giriş, (Çeviren: Ahmet KOCAMAN), TDK, Ankara, 449 s.
MARTINET, A. (1998), İşlevsel Genel Dilbilim, (Çeviren: Berke VARDAR), İstanbul, Multilingual.
NETTLE, D. ve Suzanne ROMAINE (2002), Kaybolan Sesler (Dünya Dillerinin Yok Oluş Süreci), (Çeviren: Harun Özgür TURAN), İstanbul, Oğlak Yayınıları, 362 s.
NİDA, Eugene A. (2003), Dilbilim Üzerine Tartışmalar, Multilingual Yayınları.
ÖZEREN, A. (1996), Afaziyoloji, Adana, Çukurova Üniversitesi.
ÖZÜNLÜ, Ünsal (2001), Edebiyatta Dil Kullanımları, İstanbul, Multilingual, 272 s.
ÖZSOY, Sumru (2006), Türkçenin Yapısı-I (Sesbilim), Boğaziçi Üniversitesi Yayınları, İstanbul, 135 s.
PALMER,F.R. (2001), Semantik (Yeni Bir Anlambilim Projesi), (Çeviren:Ramazan ERTüRK), Kitâbiyât
PERROT, Jean (1997), Dilbilim, İstanbul, İletişim Yayınları, 121 s.
RİFAT, Mehmet (1998), XX. Yüzyılda Dilbilim ve Göstergebilim Kuramları (1. Tarihçe ve Eleştirel Düşünceler), Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 223 s.
RİFAT, Mehmet (1998), XX. Yüzyılda Dilbilim ve Göstergebilim Kuramları (2. Temel Metinler), (Çeviriler: Mehmet ve Sema RIFAT), Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 341 s.
SAUSSURE, FERDINAND de (1985) , Genel Dilbilim Dersleri , (Çeviren: Berke VARDAR), Ankara.
SARICA, Mustafa (2005), Sözlü Dil Yapısı, Multilingual Yayınları.
SEBUKTEKİN, Hasan (2006), Kontrastive Linguistik, Nobel Yayınları, İstanbul. (Türkçe-Almanca)
SELEN, Nevin (1979), Söyleyiş Sesbilimi, Akustik Sesbilimi ve Türkiye Türkçesi, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara.
TAMBA-MECZ,I. (1998), Anlambilim, İstanbul, İletişim Yayınları
TANRIDAĞ, O.(1991), Afazi, Ankara:GATA Basımevi.
TEKCAN, Ali-GÖZ, İlyas (2005), Türkçe Kelime Normları, Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi.
TOKLU, M. Osman (2003), Dilbilime Giriş, Akçağ Yayınları.
UĞUR, Nizamettin (2003), Anlambilim Sözcüğünün Anlam Açılımı, Doruk Yayınları.
UZUN, Nadir Engin (2006), Biçimbilim Temel Kavramları, Papatya Yayıncılık, Ankara.
UZUN, N. Engin (1998), Dilbilgisinin Temel Kavramları (Türkçe üzerine Tartışmalar), Ankara, 168 s.
ÜÇOK, Necip (1947), Genel Dilbilim, Ankara. (2004) Genel Dilbilim (Lenguistik), Multilingual Yayınları.
ÜÇOK, Necip (1951), Genel Fonetik, Ankara Üniversitesi Yayınları, Ankara.
VARDAR, Berke (1968), Dilbilim Sorunları, İstanbul.
VARDAR, Berke (1998), Dilbilimin Temel Kavram ve İlkeleri, İstanbul, Multilingual, 190 s.
VARDAR, Berke (2002), Dilbilim Yazıları, Multilingual Yayınları.
VARDAR, Berke (2002), Dilbilimden Yaşama: Yapısalcılık, Multilingual Yayınları.
VARDAR, Berke (2003), Açıklamalı Dilbilim Terimleri Sözlüğü, Multilingual Yayınları.
VARDAR, Berke (Yöneten) (1983), XX. Yüzyıl Dilbilimi (Kuramcılardan Seçmeler), TDK, Ankara, 274 s.
VARDAR, Berke (1998), Açıklamalı Dilbilim Terimleri Sözlüğü, İstanbul.
YAZICI, Mine (2004), Çeviribilimin Temel Kavram ve Kuramları, Multilingual Yayınları.
YAZICI, Mine (2004), Çeviri Etkinliği, Multilingual Yayınları.
YAZICI, Tahsin (2004), Makaleler, Multilingual Yayınları.
YILMAZ, Emine (2003), Çuvaşça Çok Zamanlı Morfoloji, Grafiker Yayınları.
YÜCEL, Tahsin, Yapısalcılık, İstanbul, Yapı Kredi Yayınları,1999 (ilk baskı 1982).


saygılar...

ihtiras_ 05.10.07 21:09

Bütün bu uzuuuuun muhabbete kisa ve öz yorum;

Bu ülkeye her ne zaman kim samimiyetle bir tugla koyduysa o kimvurduya gitmistir!..
Nasil mi olmustur?
Samimiyetle tuglayi koyan o kisi ve ya kisilerin siyasi görüsleri neyse tam ziddi yönde tavir alinip, kamuoyu olusturulup kim vurduya götürülmüstür!
Yakin tarihimizi bir gözden gecirin, ve tarihin tekerrürden ibaret oldugunu unutmayin!

Seytan 05.10.07 21:18

carpediem_317 ben sana diyorumki tarafsiz bi elestiri yap seni yine ayni kisileri elestiriyorsun senin tarafsizligin bumu ?

kemal unakitani yazarken cem uzani unutmussun
basbakanin oglunu yazarken Mehmet Emin Karamehmet i unutmussun

kanla cizilmis olan bu ulkenin sinirlarini yunanistana hibe eden bulent eceviti unutmussun

bak ihtiras tam senlik bi yazi yazmis

sana iki kez soru sordum ikisinede cevap yazamadin ve bu basliga bi daha yazi yazmiyorum cunku okumus cahillerden bisey ogrenemezsin ben bunu bir kez daha anladim ..

F_I_R_A_T 05.10.07 21:27

Tartisirken asla , konu disina cikip birbirine hakarete varan durum yaratmayin

Konu adabi ile yazilmadigi zaman ,
Cezalar geliyor biliyorsunuz.

---

bir arti da benden lütfen
alinti yapildiginda imzasi ile yayinlayin
hic bir yaziyi kendi yaziniz mis gibi Kopyala/yapistirla buraya aktarmayin
.

carpediem_317 05.10.07 21:37

sevgili şeytan...
keşke hakaret etmeden yazabilsen... keşke tanımadan cahil damgasını vurmasan... keşke sen benim okuttuğum yüzlerce öğrencimden bir tanesi olsan... pek çok sorunun cevabını alırdın... ama neyse...

yukarıda eleştirmen için yazdığın insanların çoğuna değişik zamanlarda ve değişik platformlarda neler yazdığımı bir bilebilsen... ama bilmeden, anlamadan, önyargınla yaklaşırsan maalesef bilemeyeceksin...

konu başlığımızı bir kere daha okursan orada eleştiriyi kime ve neye yaptığımı görebilirsin... başka bir konu başlığı olsaydı emin ol senin ismini zikrettiklerine senden daha fazla ve ağır eleştiri yapardım... ama konu başlığımız bu...

ihitras eğer tarafsızsa tam hepimizlik bir yazı yazmış... bakalım tarihe...

II Abdulhamit fes getirdiğinde hemen birileri onun karşısına çıktı ve ona hemen dinsiz yakıştırması yaptılar...

aradan yıllar geçti; Atatürk fesi kaldırıp şapka getirdiğinde bu sefer aynı zihniyet yine hortladı ve fesi islamiyet görüp Atatürk'e dinsiz demeye başladılar...

yapılan her gelişmenin karşısında menfaatleri zarar gören bir takım insanlar bu duruma karşı çıkacaktır... aynı islamiyet yeni doğmaya başladığı yıllarda Peugamberimize ilk karşı çıkanların kabeden maddi gelir sağlayan şahıslar olduğu gibi...
ihtiras güzel demiş... her yeniliğin karşısına birileri çıkar... çıkacaktır... keşke ihtirasın yazdıklarını bu perspektifden görseydin...

"tarih tekerrürlerden ibarettir" güzel bir söz ama devamı var...
"eğer ders alınmazsa"...



BİLMEYEN VE BİLMEDİĞİNİ BİLMEYEN APTALDIR,
SAKININ,

BİLMEYEN VE BİLMEDİĞİNİ BİLEN ÇOCUKTUR,
ÖĞRETİN,

BİLEN VE BİLDİĞİNİ BİLMEYEN UYKUDADIR,
UYANDIRIN,

BİLEN VE BİLDİĞİNİ BİLEN ÖNDERDİR,
İZLEYİN.


saygılar...

carpediem_317 05.10.07 21:44

FIRAT
"bir arti da benden lütfen
alinti yapildiginda imzasi ile yayinlayin
hic bir yaziyi kendi yaziniz mis gibi Kopyala/yapistirla buraya aktarmayin."
demişsin...
ama en başta yazdığım yazının kaynağı bir internet sitesi ve bu forumda internet sitesi yazmanın, reklam olacağından dolayı yasak olduğunu sanıyorum... değilse kaynak verebilirim...

Seytan 05.10.07 21:47

Al***305;nt***305;:

carpediem_317´isimli üyeden Al***305;nt***305; (Mesaj 22702)
sevgili şeytan...
keşke hakaret etmeden yazabilsen... keşke tanımadan cahil damgasını vurmasan... keşke sen benim okuttuğum yüzlerce öğrencimden bir tanesi olsan... pek çok sorunun cevabını alırdın... ama neyse...

hmm demek ogretmensin ok o zaman bak sana bisey daha soyliycem .. daha onceki bi topictede yazdim yine yazmakta yarar goruyorum ..

bu ulkenin bir neslini harab edenlerde ogretmenlerdi amerikada ingilterede kisacasi avrupada stalini lenini marx i okuyupta kardesi kardese kirdirdirlar.. ben sana hakaret etmedim buna emin olabilirsin cahiliyet kotu bi soz degildir taki soyleneni anlamadigin zamana kadar. bi ton kitap adi yazmissin konuyla alakasi bile olmayan kitaplar. cok sukur iyiki beni sen okutmamissin.

kalkipta ogretmenler herseyin iyisini bilir mantigini gutme bana. 70 li yillardaki ogretmenlerde herseyi kendilerinin bildigini saniyorlardi ..

Al***305;nt***305;:

carpediem_317´isimli üyeden Al***305;nt***305; (Mesaj 22702)
BİLMEYEN VE BİLMEDİĞİNİ BİLMEYEN APTALDIR,
SAKININ,

BİLMEYEN VE BİLMEDİĞİNİ BİLEN ÇOCUKTUR,
ÖĞRETİN,

BİLEN VE BİLDİĞİNİ BİLMEYEN UYKUDADIR,
UYANDIRIN,

BİLEN VE BİLDİĞİNİ BİLEN ÖNDERDİR,
İZLEYİN.

bak burda dogru soylemissin beni izlemeye devam et o zaman (bilmeyen ve bilmedigini bilmeyen arkadasim)

bu sozde sana gelsin promosyon olarak " BILIYORSAN KONUS ORNEK ALSINLAR BILMIYORSAN SUS ADAM SANSINLAR" cok guzel bi ata sozu atalarimiz hic bi sozu bosuna soylememis ..

saygilarimla..

carpediem_317 05.10.07 21:55

bak delikanlı...

ben mesleğime ve şahsıma senin gibilerin hakaret etmesi için burada bulunmuyorum...

şahsına hiçbir ithamda bulunmadığım halde bana hakaret edebiliyorsun...

umarım seviyeni düzeltirsin...

ya da bu sitede bu duruma müdahele edecek birileri vardır...

Seytan 05.10.07 21:58

hakaret ettigimi dusunuyorsan o senin bakis acin saygi duyarim .. meslegine de bisey demedim bunu tarih sayfalari soyluyor o cok okudugun kitaplar sanirim ogretmenler icin yazdigim seyi yazmamis galiba .. ama benim okudugum kitaplar yazmisti senin gibiler derken ne kastettin onu anlamadim bak ..

carpediem_317 05.10.07 22:07

seni saygı ölçün ve vivdanınla başbaşa bırakıyorum...
şunu biliyorum ki saygı duyduğun ölçüde saygınlık kazanırsın...

şu andan itibaren muhattabım değilsin...

konu başlığı ile alakalı yorumları olan varsa cevaplayabilirim...

saygılar...

Seytan 05.10.07 22:14

ne o birden kizdin .. bencede benimle muhattab olma cunku senin ogrencilerinden degilim cunku sen bana bisey ogretemezsin cunku senin ogretebilecek biseyin yok bana once kendin ogrenmelisin ogretmen oldugun icin hemen ogretmen kimligini masaya vurma bi daha baskalarindannda benim yorumlarimin aynisini alabilirsin ..

Benim kazandigim sayginlik bana yeter sen rahat ol ve vicdanimda oldukca rahat


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 07:23 .

Powered by MJTurkiye
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Powered by Herkonu team