![]() |
YÜRÜ BRE YALAN DÜNYA
Yürü bre yalan dünya Yalan dünya değil misin Hasan ile Hüseyin'i Alan dünya değil misin Ali bindi Düldül ata Can dayanmaz bu fırkata Boz kurt ile kıyamete Kalan dünya değil misin Tanrı'nın arslanın alıp Düldül'ü dağlara salıp Yedi kere ıssız kalıp Dolan dünya değil misin |
YÜRÜYÜŞ EYLEDİ URUM ÜSTÜNE
Yürüyüş eyledi Urum üstüne Ali nesli güzel İmam geliyor İnip temenna ettim güzel destine Ali nesli güzel İmam geliyor Doluları adım adım dağıdır Tavlasında küheylanlar bağlıdır Aslını sorarsan şahın oğludur Ali nesli güzel İmam geliyor Tarlaları adım adım çizili Rakibin elinden ciğer sızılı Al yeşil geyinmiş gerçek gazili Ali nesli güzel İmam geliyor Magripten çıkar görünü görünü Kimse bilmez evliyanın sırrını Koca Haydar şah-ı cihan torunu Ali nesli güzel İmam geliyor |
ANNACINA ALMIŞ KOCA BERİD'İ
Annacına almış koca Berid'i Farıdı da deli gönlüm farıdı Hazret Nuh'tan beri kimler var idi Nuh'un tufanını bilin mi meşe Anacına almış koca ardıcı Başına yağar da boranla gıcı Gittin Kâbe'ye de oldun mu hacı Ol Beyt-Şerif'e yüz sürdün mü meşe Şu meşenin bin incecik yolu var Sayamadım yüz bin türlü dalı var Şu dünyanın yüz bin türlü hali var Şu dünyanın halinden bilin mi meşe Karac'oğlan der, bu da böyle olsun Başındaki kuru dalın göğersin Senin bahşışını Bertiz'li versin Ol Bertiz'in halini da bilin mi meşe |
BAĞLANDI YOLLARIM, KALDIM ÇARESİZ
Bağlandı yollarım, kaldım çaresiz Gayrı dünya bana aralandı, gel Derildi dertlerim, artsız arasız Üst üste dizildi, sıralandı gel Yârı görse idim haftada, ayda Sevip ayrılmaktan ne buldum fayda Azrail göğsümde, canım hay hayda Ciğerimin başı yaralandı, gel Karac'oğlan der ki, başa yazıldı Gözüm yaşı Ceyhun oldu, süzüldü Kefenim biçildi, kabrim kazıldı Mezarım üstü kar'alandı, gel |
BANA KARA DİYEN DİLBER
Bana kara diyen dilber Gözlerin kara değil mi Yüzünü sevdiren gelin Kaşların kara değil mi Güzel, ben seni isterim Seni koynumda beslerim Yüzünü, güzel, göreyim Zülüfün kara değil mi Boyun uzun, belin ince Yanakların olmuş gonca Salıverirsin kolunca Beliğin kara değil mi Utanırım akar terim Güzellikte yok benzerin En sevgili makbul yerin Saçların kara değil mi |
BİR AYRILIK BİR YOKSULLUK
Vara vara vardım ol kara taşa Hasret ettin beni kavim kardaşa Sebep ne gözden akan kanlı yaşa Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm Nice sultanları tahttan indirdi Nicesinin gül benzini soldurdu Nicelerin gelmez yola gönderdi Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm Karac'oğlan der ki kondum göçülmez Acıdır ecel şerbeti içilmez Üç derdim var birbirinden seçilmez Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm |
BİR YİĞİT GURBETE GİTSE
Bir yiğit gurbete gitse Gör başına neler gelir Merdin sılayı andıkça Yaş, gözüne dolar gelir Bağrıma basarım taşlar Akıttım gözümden yaşlar Yavrusun aldıran kuşlar Yuvasına döner gelir Kocadım çekemem nazı Bağrıma dökemem közü Yârin bana kötü sözü Kara bağrım deler gelir |
BİTTİ M'OLA, ŞAM İLİNİN HURMASI
Bitti m'ola, Şam ilinin hurması Gitti m'ola ala gözün sürmesi Hama'nın, Humus'un telli turnası Turna, yârin selâm saldı, gel diye Bitti m'ola Şam ilinin gülleri Aştı m'ola siyecinden dalları Şu sefil Yakub'un şirin dilleri Turna, yârin selâm saldı, gel diye Bir ağaçta biter kırk yanal alma Birinden gayriye elini sunma Irak, yakın diye eğlenip kalma Turna, yârin selâm saldı, gel diye Aşına da Karac'oğlan aşına Yeni girmiş on üç, on dört yaşına Irak değil, ak pınarın başına Turna, yârin selâm saldı, gel diye |
ÇIKIP YÜCESİNE SEYRAN EDERKEN
Çıkıp yücesine seyran ederken Gördüm ak kuğulu göller perişan Bir fıkrat geldi de durdum ağladım Öpüp kokladığım güller perişan Hayal hayal oldu karşımda dağlar Eşinden ayrılan ah çeker ağlar Dökülmüş yapraklar, bozulmuş bağlar Bülbülün konduğu dallar perişan Yıkılmış dilberin mamur illeri Susmuş bülbül, söyler her dem dilleri Dağılmış sünbülü, solmuş gülleri Yüzüne dökülmüş teller perişan Karac'oğlan der, ben toy avlamadım Arab ata binip boylatamadım Küstürdüm dilberi hoylatamadım Dilberi küstüren diller perişan |
DİNLE SANA BİR NASİHAT EDEYİM
Dinle sana bir nasihat edeyim Hatırdan, gönülden geçici olma Yiğidin başına bir iş gelince Anı yad ellere açıcı olma Mecliste ârif ol kelâmı dinle El iki söylerse, sen birin söyle Elinden geldikçe sen eylik eyle Hatıra dokunup yıkıcı olma Dokunur hatıra kendisin bilmez Asilzadelerden hiç kemlik gelmez Sen eyilik et de o zayi olmaz Darılıp da başa kakıcı olma El âriftir, yokla kendi kendini Dağıdırlar duzağını, fendini Alçaklarda otur, gözet kendini Katı yükseklerden uçucu olma |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 22:19 . |
Powered by MJTurkiye
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Powered by Herkonu team