![]() |
ILGIT ILGIT ESEN SEHER YELLERİ
Ilgıt ılgıt esen seher yelleri Doğru gelir doğru gider mi Hakkın emri ile çürüyen canlar Bin yıl yerde yatsa çürür mü yar yar Pazarlık mı olur adil dükkanda Mevl-i muhabbetim de kaldı yâr sende Bu divan olmazsa ulu divanda Dost benim sualim verir mi yar yar Bahçede açılmış yar gonca güller Gülün figanından sefil bülbüller Aşuktan maşuğa da sarılan kollar Bin yıl yerde yatsa çürür mü yar yar |
KAHPE FELEK SANA NETTİM
Kahpe felek sana n'ettim n'eyledim Attın gurbet ile taşımı felek İbtida gülmeyen sonra güler mi Akıttın gözümden yaşımı felek Ben feleği gördüm elde var iken Başım alam gidem derdim er iken Kol kanat bağladım ucam der iken Kırdın kanadımı kolumu felek Bak'a şu feleğin işine bak'a Götürün gömleği istemem yaka Yönünü döndürmüş geliyor Hakk'a Sen melamet ettin işimi felek |
MÜRŞİDE VARMAYA TALİP OLURSAN
Mürşide varmaya talip olursan İptida insandan rehber isterler Verdiğin ikrara doğru gelirsen Ahd ile peymandan rehber isterler Rehberin var ise olursun insan Rehberin yok ise kalırsın ****** Arasat gününde açılır meydan Açılan meydanda rehber isterler Mürşidin nazarı müşkülü seçer Kâmil olan talip sıratı geçer Can kuşu kafesten akîbet uçar Tenden uçan candan rehber isterler Şah-ı Merdan bir yol kurdu kuluna Bu yola giden rehberden biline Girmek ister isen İmam yoluna On İki İmam'dan rehber isterler |
NASIL YAR DİYEYİM
Nasıl yar diyeyim ben böyle yara Mecnun edip çöle saldıktan sonra Alemin bağına bülbüller konar Nidem benim gülüm solduktan sonra Coşkun çaylar gibi çağlamayan yar Gönlünü gönlüme bağlamayan yar Benim bu halıma ağlamayan yar Daha ağlamasın öldükten sonra Pir Sultan Abdal'ım sürem bu yolu İnsan-i kâmilin olurum kulu İster yağmur yağsın isterse dolu Nidem ben bu ummana daldıktan sonra |
SABAHTAN CEMALİN
Sabahtan cemalin seyran eyledim Gönüller perişan elinden güzel Nice bir gezeyim gurbet elleri Hiç mi bilir yoktur halımdan güzel Seher bülbülüsün gider gelmezsin Gelirsen de güzel bakî kalmazsın Seni uçuranlar murat almasın Seni kim uçurdu yuvandan güzel Pir Sultan Abdal'ım dervişler gezer Aradım bulmadım derdimi yazar Şimdi benim dostum cennette gezer Kalma benim için yolundan güzel |
SULTAN SUYU GİBİ ÇAĞLAYIP AKMA
Sultan suyu gibi çağlayıp akma Erilir gam yeme divane gönül Er başımda duman, dağ başında kış Erilir gam yeme divane gönül Yıkılır mı hakk'ın yaptığı havuz Şah-ı Merdani'nin, biz de kılavuz Üç günlük dünyada, şu yahşi yavuz Erilir gam yeme divane gönül Pir Sultan Abdal'ım, sırdan sırada Bu iş böyle oldu, kalsın burada Cümlemiz niyetlendiği murada Erilir gam yeme divane gönül |
UYUR İDİK UYARDILAR
Uyur idik uyardılar Diriye saydılar bizi Koyun olduk ses anladık Sürüye saydılar bizi Sürülüp kasaba gittik Kanarada mekan tuttuk Seri Hakk'a teslim ettik Ölüye saydılar bizi Halimizi hal eyledik Yolumuzu yol eyledik Her çiçekten bal eyledik Arıya saydılar bizi Pir divanına dizildik Aşk defterine yazıldık Bal olduk şerbet ezildik Doluya saydılar bizi |
YANIMIZDA İKİ MELEKLER GEZER
Yanımızda iki melekler gezer Bin hayır biri şerrimiz yazar Kahbe felek bizi aldatır üzer Nerede seyreder andan haber ver Cümlemizin başı Allah'tan ferman İsmail Peygambere indi bir kurban Bir ot biter bütün dertlere derman Ol ot nerde biter andan haber ver Sabahtan gün doğar gün dile doğar Dal boynun eğdikçe rahmetler yağar Bin bir gün içinde bir yıldız doğar Yıldız nerde doğar andan haber ver Musa Peygamber de atına bindi Can cesetten çıktı nerede durdu Peygamber uğrunda bir delil yandı Delil nerde yanar andan haber ver Pir Sultan Abdal'ım geldik de gittik Gelirken giderken ne kazanç ettik Yükünü yükletip kül olduk bittik Yurdunda ne kalır andan haber ver |
YİNE DOSTTAN HABER GELDİ
Yine dosttan haber geldi Dalgalandı taştı gönül Yar elinden kevser geldi Derya gibi coştu gönül Kılavuzum Şah-ı Merdan Çevresi dopdolu nurdan Şunda bir hercayi dosttan Neylersin, vazgeçti gönül Sır Ali'deki sır idi Seyr edeni sever idi Ben kulu da kemter idi Pir aşkına düştü gönül Açıldı bahçenin gülü Öter içinde bülbülü Dost elinden dolu dolu Sarhoş oldu içti gönül Pir Sultan'ım bir gün göçer Er olan ikrarın güder Ceset bunda seyran eder Çün Hakk'a ulaştı gönül |
YÜREKTE YARALAR TÜRLÜ TÜRLÜDÜR
Gönül niçin ahvalimi bilmezsin Yürekte yaralar türlü türlüdür Öğüt versem öğüdümü almazsın Yürekte yaralar türlü türlüdür Esme zülüflerin yellere karşı Bülbül figan eder güllere karşı Gel beni ağlatma illere karşı Yürekte yaralar türlü türlüdür Ah n'eyleyim karşımızda ölüm var Ölüm dedikleri kanlı zalim var Ne ağlayıp ne gülecek halim var Yürekte yaralar türlü türlüdür Pir Sultan Abdal'ım ben de böyleyim Emir Hak'tan geldi kime ne deyim Derdim çoktur hangi birin söyleyeyim Yürekte yaralar türlü türlüdür |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 22:01 . |
Powered by MJTurkiye
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Powered by Herkonu team