![]() |
Akşamlar hep böyle biter
Hep böyle dertli biter Evli evine gider Kuşlar yuvaya döner Birde sen gitme Bir de sen gitme içimden Yaralıyam ben Giden bu yolculardan En çok ben şanssızım Ne kadar çok yaşadıysam O kadar çok yanlızım Biraz sen agla Ölürken bile hasretimden sana Bir tek sen anla |
Birazdan kudurur deniz
Birazdan dalgaların sırtından Üst üste fışkıran rüzgarlar Bir intikam gibi saldırınca üstüne. Yüzüne şarkılar çarpar, yüzüne şiirler çarpar, ağlarsın Sen artık, sen artık buralarda duramazsın. "Artık sazın bağrı mı olur Kimsenin bilmediği bir ağrı mı Gider kendine gömülürsün Yoksa bu şehir bu sokaklar Seni alır kullanır seni alır kullanır Santim santim çürürsün." Bazen bir uçurum kalır Bazen de martıların ardından Velvele koparan bir leş kalır Bir intihar gibi puşt olunca sevdalar. Sırtını duvara yaslar, sırtını ağaca yaslar susarsın Sen artık hiçbir sözü, hiçbir sözü kaldıramazsın. "Şimdi bir yeni sevda mı olur Kimsenin kapını çalmadığı bir inziva mı Tutar sıfırdan başlarsın Yoksa bu ilişkiler bu zaaflar Seni yiyip bitirir, seni yiyip bitirir Dirhem dirhem azalırsın." |
Bize kalan insanlığa bırakmak
İstediğimiz değildi Binlerce fidan ektik halkın çölüne Su vermediler eğildi Bizim eskiden öfkelerimiz vardı Kızaran yanakları öpmelere utandık Sonra suç olmak girdi araya Bizim eskiden umutlarımız vardı Yıkılan duvarların gövdesine yaşlandık Sonra yanılmak girdi araya Bize kir bize pas bize tortusu kaldı Dostlar tükenip düştüler Yok olma korkusu kaldı Bizim eskiden gülüşlerimiz vardı Kırılan yüreklere öylesine dağıttık Sonra ağlamak girdi araya Bizim eskiden öfkelerimiz vardı Tutuşan dağların seherine yar olduk Sonra vurulmak girdi araya Bize kan bize ter bize gözyaşı kaldı Yıllar çiğneyip geçtiler Yaşama telaşı kaldı |
Bir güneşti gördüğüm dağlar ardında
Uzanıp gittiğim yollar ateşti sanki Tuttuğum ellerde dostluk saklı bağrımda Yürüyüp gittiğim yollar ateşti sanki. Bir volkandı içimizde coşan nehirler Coştukça umutlar hep taşardı sanki Ne oldu bizim güneşe neden doğmuyor Uzun uzak gecelerde sabah olmuyor. İşte bizim hikayemiz hep böyle gider Umutlar hep gecelerde yol olur gider İşte bizim hikayemiz burada biter Aydınlıklar karanlıkta yol olur gider |
Şimdi saat sensizin ertesi
Yıldız dolmuş gökyüzü ayaydın Avutulmuş çocuklar çoktan sustu Bir ben kaldım bir ben kaldım Tenhasında gecenin avutulmamış ben Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettin ki bu yaşlar Utangaç boynunun kolyesi olsun Buda benim sana buda benim sana ayrılırken hediyem olsun Soytarılık etmeden güldürebilmek seni Ekmek çalmadan Doyurabilmek ve haksızlık etmeden doğan güneşe bütün Aydınlıları içine süzebilmek gibi mülteci isteklerim oldu Arasıra biliyorsun Şimdi iyi niyetlerimi bir bir Yargılayıp asıyorum Bu son olsun bu son olsun Şimdi saat yokluğun belası Sensiz gelen sabaha günaydın İşi gücü olanlar çoktan gittiler Bir ben kaldım bir ben kaldım Voltasında gecenin hiç uyumamış ben Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettin ki bu yaşlar Utangaç boynunun kolyesi olsun Buda benim sana buda benim sana ayrılırken hediyem olsun Kafamı duvara vurmadan tanıyabilmek seni Beyninin içindekileri anlayabilmek ve yitirmeden yüzündeki anlık Tebessümü Bütün saatleri öylece dondurabilmek için Çıldırasıya parladım kendimi lanet olsun Artık sigarayı üç pakete çıkardım günde Olsun güzelim olsun ne olacaksa olsun |
Eğri büğrü bakar oldum
Şaşkın oldum, sakar oldum İkide bir yüreğimi dağa taşa diker oldum Şunca yıldır karanlıkta göz kırpmaktan bıkar oldum Benim annem şeker annem gençlik elden gitti gider Gece gündüz dolaşırım tenhalarda menhalarda Benim annem güzel annem beni beni beni koyver Sağ yanımda bir sızı var sol yanımda dağlar duman Altı patlar, altı patlak bu dert beni bu dert beni verem Eder Dama çıktım damdan düştüm Kılıç kestim rakı içtim Şahin oldum, keloğlanın külahını kaptım kaçtım Yare ağlar, güler uçtum Yarı yolda yorgun düştüm Benim annem kadın annem bu nasıl iş bana de hele Gece gündüz düşünürüm tenhalarda menhalarda Aman annem güzel annem beni beni beni koyver Sağ yanımda bir sızı var sol yanımda yandım allah Altı patlar altı patlak bu dert beni bu dert beni adam eder |
Sana birgün bu mektubum ulaşır
Açarsın ha eline kan bulaşır Çürür bir yerlerde çırılçıplak cesedim Sedyele taşınır kan çiçekleri Adımların adımların adımların birbirine dolaşır Nazlı ırmak boylarından, ılık rüzgarlarla geldim Çiçek istediler verdim, şarkı dediler söyledim Ömrümün yarısı kavgayla geçti Ben böyle, ben böyle, ben böyle yanlızlık görmedim Beni birgün bu şarkıyla anarsın İçinden kopar bir tel ağlarsın Gecikmiş bir vefa kalıntısıyla Polis kaydından sildirip adımı Pencerenin, pencerenin, pencerenin buğusuna yazarsın Darmadağın bir evden sabah ezanıyla çıktım Denizler üstüme gelmeyin Kuşlar ne olur didişmeyin Şarkımı esmer bir hasrete sundum Bu yanlızlık, bu yanlızlık, bu yanlızlık benim ilişmeyin |
Aklın Ermez Mapusluğa
Bahçede Sarı Işığa On Üç Tane Yaş Döküldü Ranzadaki Yastığına Büyüdün Sende Hasret Sende Sevgi Bende Akşamlar Döner Geceye Geceler Gebe Gündüze Karanlığa Bakıp Durma Beni Orada Arama Ben Güneşin İçindeyim Beni Sabahlarda Ara Geleceğim Bir Gün Bende Sevgi Büyüt Ellerinde Akşamlar Döner Geceye Geceler Gebe Gündüze |
Yağmur yağar sel olurum
Toprak döner toz olurum hey Seni sevdim gam çekmeden Gün ortasında ölürüm hey Canım benim can yoldaşım Gül tenimde kara benim hey Gül tenimde belam benim hey Gün doğarken meyhanede Bardağım da rakım benim hey hey Çorbam da tuzum közde biberim Belim de silahım benim hey Canım benim can yoldaşım Gül tenimde kara benim hey Gül tenimde belam benim hey |
Haliç te bir vapuru vurdular dört kişi
Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu Dört bıçak çekip vurdular dört kişi Yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu Deli Cafer, İsmail, Tayfur ve Şaşı Maktulün onbeş yıllık arkadaşı Üç kamarot öteki ahçıbaşı Dört bıçak çekip vurdular dört kişi Cinayeti kör bir kayıkçı gördü Ben gördüm kulaklarım gördü Vapur kudurdu kuduz gibi böğürdü Hiç biriniz orada yoktunuz Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu Onüç damla gözyaşı saydım Alllahına kitabına sövüp saydım Şafak nabız gibi atıyordu Sarhoşdum kasımpaşa'daydım Hiç biriniz orada yoktunuz Haliç te bir vapuru vurdular dört kişi Polis katilleri arıyordu Deli Cafer, İsmail, Tayfur ve Şaşı Üzerime yüklediler bu işi Sarhoşdum kasımpaşa'daydım Vapuru onlar vurdu ben vurmadım Cinayeti kör bir kayıkçı gördü Ben vursam kendimi vuracaktım |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 05:44 . |
Powered by MJTurkiye
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Powered by Herkonu team