![]() |
Hagi atağı
![]() G.Saray kulislerinde konuşulan bu haber, sarı-kırmızılı taraftarları coşturacak. Çünkü 'İmparator' Hagi ile Cimbom'un yolları yeniden kesişmek üzere! 2004-2005 sezonunda Galatasaray'ı çalıştıran Hagi, Florya yolunda. 22 Mart'taki kongrede başkanlık koltuğuna oturması beklenen Adnan Polat, Feldkamp'ın dönmeme ihtimali üzerine Hagi ile görüşerek 'Hazırlan' dedi G.Saray'da Gheorghe Hagi sesleri yükseliyor! İkinci kez virüs kapan Feldkamp'ın Almanya'dan dönüşündeki belirsizlik ve doktorların Alman hocaya 'Artık bırak!' demesi, G.Saray yönetimini harekete geçirdi. 22 Mart'taki kongrede başkanlık koltuğuna oturması beklenen Adnan Polat, B planını devreye sokarak Hagi ile görüştü ve 'Hazırlan' dedi. Feldkamp'ın Denizlispor'la oynanacak lig maçında da takımın başında olmaması durumunda, Alman hoca ile yolların ayrılacağı ve sezon sonuna kadar G.Saray'ın Hagi'ye emanet edileceği dile getiriliyor. Hagi kalan maçlarda başarılı bir performans gösterirse, gelecek sezon da Rumen teknik direktör ile yola devam edilecek. 2004-2005 sezonunda Galatasaray'ı çalıştıran Hagi şu anda boşta. Bireysel başarıları İki kez Romanya'da, bir kez Türkiye'de 'yılın futbolcusu' seçildi. Romanya'da gol kralı oldu. 2002'de Monaco'ya 40 metreden attığı inanılmaz gol ile 'Avrupa'da yılın futbolcusu' seçildi. 2007'de dünyanın ilk 100'deki efsane oyuncular listesinde 25. sırada yer aldı. 2007 yılında dünyanın en büyük futbolcusu ödülünü aldı. |
Büyük ittifak
![]() 3 gün sonra başkan olmasına kesin gözüyle bakılan Polat liste hazırlıyor Büyük ittifak 3 gün sonra başkan olmasına kesin gözüyle bakılan Polat liste hazırlıyor. G.Saray'da kongreye 3 gün kala büyük ittifak gerçekleşti. Özhan Canaydın'ın yeniden aday olmayacağını açıklamasıyla 22 Mart'ta başkan seçilmesine kesin gözüyle bakılan Adnan Polat, Yiğit Şardan'ı da listesine aldı. 2004'te Özhan Canaydın'la başkanlık yarışına giren Şardan'ın ikna edilmesi, Polat'ın elini iyice güçlendirdi. Ciddi bir rakibin olmaması nedeniyle Polat listesini titizlikle oluşturuyor, çalışabileceği isimleri seçiyor. Albayrak listede mi? Yarın listesini açıklayacak olan Polat'ın eski yönetici Abdurrahim Albayrak'ın da ekibine aldığı belirtildi. Albayrak'ın yönetime girmek için 5 milyon dolar vereceği iddia edildi. Listedeki isimler şunlar: Yiğit Şardan, Mehmet Helvacı, Ali Haşhaş, Cemal Özgörkey, Jerfi Fıratlı, Haldun Üstünel, Ahmet Dedehayır, Tunca Hazinedaroğlu, Murat Yalçındağ, Mümtaz Tahincioğlu, Sedat Doğan ve Raşit Sinanlı. |
Koz Nonda
![]() G.Birliği deplasmanın-dan avantajlı bir skorla dönmek isteyen Aslan, siyahi yıldıza güveniyor. Partneri Serkan G.Saray'ın kralları Hakan Şükür sakat, Ümit Karan cezalı olunca bugün tek gol umudu Nonda olacak. Fortis Türkiye Kupası'nı kazanmak isteyen G.Saray'ın dün yaptığı antrenmanda Kongolu oyuncunun istekli ve hırslı olması teknik heyeti sevindirdi. Büyük bir sürpriz olmazsa Ankara'da Nonda'nın partneri Serkan Çalık olacak. Sabah idman yapan G.Saray öğleden sonra Ankara'ya geldi. Mazeret üretmem Antrenör Ahmet Akcan eksiklerin mazeret sayılmayacağını belirterek, "Sahaya 11 kişi çıktığımız sürece eksik sayılmayız. Ankara'dan avantajlı bir skorla döneceğiz" diye konuştu. Bugünkü maçın rövanşı 15 Nisan'da Ali Sami Yen'de oynanacak ve finalist belirlenecek. Son üç sezonda ilk kez yarı finale çıkan G.Saray, kupayı en fazla kazanan (14 kez) takım olarak özlemine son vermek istiyor. |
NEREDESİN SEN?
![]() Fortis Türkiye Kupası'nda yarı final ilk maçında G.Sarayımız Ankara'da G.Birliği'ne 1-0 mağlup oldu. G.Birliği 1-0 G.Sarayımız Hocamız Feldkamp yoktu! Bu sefer oyuncularımız da! Ankara'da kötü bir performans gösteren takımımız Fortis Türkiye Kupası yarı final ilk maçında G.Birliği'ne 1-0 mağlup oldu. Ev sahibi ekibin golünü 71. dakikada Burhan kaydetti. Konuk ekibin bir topu da ikinci yarı direkten döndü. Antrenörümüz Ahmet Akcan'ın müdahaleleri takımımızı 90 dakika boyunca kendine getirmezken, turu ikinci maça bıraktık. Yapılması gerekenleri Aslanlar Ali Sami Yen'de yapacak ve final biletini kapacak... Feldkamp yine yok Fortis Türkiye Kupası yarı final ilk maçında Gençlerbirliği ile deplasmanda karşılaşan Galatasaray'da, teknik direktör Karl Heinz Feldkamp, bu karşılaşmada da takımının başında sahaya çıkamadı. Ekibimiz zorlu Gençlerbirliği deplasmanına 5 önemli futbolcusundan yoksun gelmişti. Ekibimizde tedavisi süren Hakan Şükür, Mehmet Topal ve Song'un yanısıra sarı kart cezalısı Ümit Karan ile sakatlığı bulunan Lincoln de Ankara'ya getirilmedi. Antrenör Ahmet Akcan, forvet hattında Nonda ve Serkan Çalık ikilisine şans verdi. Bomboş bir ilk yarı, berbat bir maç... Karşılaşmanın çift ayaklı oluşu iki takımın da ilk maçta daha disiplinli bir görüntü çizmesine sebep oldu. Çok fazla temponun olmadığı ilk yarıda ekibimiz zaman zaman Nonda ve Arda'nın çabalarıyla hucümda etkili olmaya çalışsa da istediğimiz pozisyonları bulamadı. İlk yarıda ev sahibi ekip Kahe ve Mehmet Çakır ile oyunun bazı bölümlerinde kalemizi zorladı. Kalecimiz Aykut son maçlarda olduğu gibi bu pozisyonlarda yine yıldızlaştı. Eksikler sebebiyle G.Birliği maçına kaptan olarak çıkan Ayhan ise ilk yarıda gösterdiği performansla beğenilmedi. İlk yarıda iki takımın dengeli futbolu skor tabelasını da etkilemedi ve 45 dakika 0-0 eşitlik ile bitti. Ankara'da ilk yarıda istediğimiz Aslan sahada yoktu... Bir defans hatası ve top ağlarımızda Mücadelen ikinci yarısında da ilk yarıyı anımsatan görüntüler vardı. Özellikle Mehmet Topal'ın yokluğunu çok fazla hissederken uzun süre aradan sonra Okan Buruk da bu devrede oyuna dahil oldu. Okan Barış'ın yerine oyuna girdi. Barış maçta oyunda olduğu süre içinde yaptığı top kayıpları ile günün kötü isimleri arasına adını yazdırmıştı. Feldkamp'ın yokluğunda Ahmet Akcan zaman zaman sahada bulunan futbolcularımıza müdahale ederek oyunun gidişatını değiştirmek istedi ama bu da etkili olmadı. G.Birliği ikinci yarının ilerleyen dakikalarında kalemizde daha çok etkili olurken, Ayhan ve Servet'in yerinde müdahalelerinin yanı sıra Aykut'un gösterdiği performans da 71. dakikaya kadar oyunu 0-0 getirmemizi sağladı ama bu dakika içinde defansımızda yapılan bir hata Burhan ile G.Birliği'nin 1-0 öne geçmesini sağladı. Golden sonra toparlanmasını beklediğimiz ekibimiz yine sıkıntılı futbolunu devam ettirirken Mehmet Güven'in yerine 80. dakikada oyuna giren Hasan Şaş da takımımız ateşleyemedi. G.Birliği karşısında oynadığımız futbolu istatistikler özetliyordu. 90 dakika sonunda sadece G.Birliği kalesini bulan iki isabetli şutumuz vardı... Rövanş 15 Nisan'da İkinci yarıya kötü başlangıcımız ve Ankara'da gösterdiğimiz kötü performans Ankara 19 Mayıs Stadyumu'ndan ekibimizin 1-0'lık mağlubiyetle ayrılmasına sebep oldu. Yarı finalde turun ikinci maçı ise 15 Nisan'da Ali Sami Yen'de oynanacak... |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Buhran
![]() Gençlerbirliği'ne galibiyeti getiren golü 71. dakikada Burhan attı! Feldkamp, hastalığı nedeniyle yine takımın başında yoktu! Sahada Galatasaray'ın süper futbolundan da eser yoktu! 90 dakika boyunca sadece iki kez Arda, bir kez de Ayhan ile rakip kaleyi yoklayabilen Aslan, 19 Mayıs Stadı'nın tribünlerine gelen sarı-kırmızılı taraftarları sıktı, daralmalarına neden oldu, adeta hasta etti! Gençlerbirliği, özellikle 2. yarıda çok etkili bir futbol ortaya koyarken, Cimbom'un kalecisi Aykut; Kahe, Erhan ve Mehmet Nas'ın pozisyonlarında devleşti. 'Kupa canavarı' Galatasaray, 15 Nisan Salı günü saat 20.00'de Ali Sami Yen Stadı'nda oynanacak rövanş maçı öncesinde finale giden yolu sıkıntıya soktu. Yaralı Aslan Cimbom, etkisiz bir görüntü sergilediği mücadelede Burhan'ın golüyle yenildi. Fortis Türkiye Kupası'nda son 3 sezonda ilk kez yarı finale kalan G.Saray, deplasmandaki ilk mücadelede Gençlerbirliği'ne 1-0 mağlup oldu. Beş as futbolcusu ve teknik direktöründen yoksun sarı-kırmızılılar, son 4 resmi maçta yenmeyi başardığı Gençlerbirliği'ne dün akşam boyun eğdi. Karşılaşmanın tek golü 71'inci dakikada Burhan'dan gelirken, Gençlerbirliği rövanş maçı için büyük bir avantaj yakaladı. Sarıkırmızılı ekibi deviren başkent temsilcisi, Türkiye Kupası'nda yarı finale kaldığı son 4 sezonda final oynamayı başarmıştı. Ankara'da ikide sıfır! G.Saray, Fortis Türkiye Kupası'nda bu sezon oynadığı 7'nci maçta ikinci mağlubiyetini de Ankara'da aldı. Kupadaki grup son maçında OFTAŞ'a deplasmanda 3-0 mağlup olan sarı-kırmızılılar, dün akşam da Gençlerbirliği'ne kaybetti. Sarı-kırmızılılar, bu sezon Fortis Türkiye Kupası'nda deplasmanda oynadığı 4'üncü maçını da kazanmayı başaramadı. Gençlerbirliği ise bu sezon kupada kendi sahasında oynadığı 5'inci maçta 4'üncü galibiyetini elde etti. |
Maçın en heyecanlı dakikaları
![]() 10. dakika Karşılıklı ataklarla geçen ilk dakikalardan sonra G.Birliği, G.Saray kalesine yüklendi. Engin'in sağ taraftan yaptığı ortaya, ceza alanında Kahe'nin vuruşunda, top Aykut'un kontrolünde yandan auta çıktı. 12. dakika Serkan'ın verdiği pasla ceza alanı önünde buluşan Arda, G.Saray adına ilk tehkileli atağını geliştirdi. Genç oyuncu kaleyi karşıdan gören pozisyonda şutunu attı, kaleci Periç topu yumrukla uzaklaştırdı. 16. dakika Arda 4 dakika sonra yeniden kaleyi yokladı. Sabri'nin sağ taraftan verdiği uzun pasla buluşan Arda, topu kontrol etti, önünü boşalttı ve sağ ayağıyla sert vurdu. Top kale direğinin yakınından auta gitti. 24. dakika Burhan ceza sahası çaprazında Mehmet Çakır'ın pasıyla topla buluştu. Burhan, Barış'tan güzel bir hareketle sıyrıldı, şutunu attı. Yakın direk dibinde iyi yer tutan kaleci Aykut son anda topu kornere çeldi. 36. dakika Kerem'in kafayla verdiği pasla buluşan Kahe'nin, kaleyi görür görmez attığı sert şutta, top az farkla yandan auta çıktı. Arkadaşları, "niye pas vermiyorsun" diyerek Brezilyalı oyuncuya sitem etti. 52. dakika Arda sağdan korner kullandı. Ceza sahasına inen topa Servet kafayı vurdu. Kale direğinin dibinde Ayhan ayak koydu. Ancak kötü vuruş üstten auta gitti. G.Saray net bir pozisyonu böylece harcadı. 70. dakika G.Birliği sağ kanattan bindirdi. Kerem rakibinden topu kurtardı, ortaladı. İyi yükselen Kahe'nin sert kafa şutu Aykut'un müdahalesinden sonra üst direğe çarparak kornere gitti. Kornerden sonuç çıkmadı. 71. dakika Başkent ekibi bir dakika sonra yine sağdan bindirdi. Ceza sahası çizgisinde topla buluşan Tuna ceza sahasına daldı. Sabri'nin müdahalesi Burhan'a gol pası oldu. Burhan, kaleci Aykut Erçetin'i avladı: 1-0. ![]() 86. dakika Ceza sahasına yapılan ortaya Sabri yükseldi ve kafayı vurdu. Bu vuruş ceza sahası dışında bekleyen Mehmet Çakır'a asist gibi oldu. Bu oyuncunun sert vuruşu az farkla auta gitti, G.Saray rahat bir nefes aldı. |
Döküldüler
Uzun bir aradan sonra forma giyen Ayhan, Mehmet, Serkan ile 2. yarı oyuna giren Hasan ve Okan etkisizdi. Galatasaray, eksikler nedeniyle Gençlerbirliği karşısına farklı bir kadro ile çıkarken, dönüşü merakla beklenen futbolcular kendilerinden beklenen performansı sergileyemedi. Ayhan, Mehmet Güven ve Serkan uzun bir aradan sonra ilk 11'de görev yaparken, yine sakatlıktan çıkan Hasan Şaş ve Okan da ikinci yarıda forma şansı buldu ancak onlar da sahadaki diğer futbolculara ayak uydurdu. En az gol pozisyonuna girdiği maçlardan birisini çıkaran sarı-kırmızılı ekipte ileride görev yapan Nonda geri gelip top çıkarmak zorunda kaldı. |
Polat'ın hedefleri
![]() Başkan adaylarımızdan Adnan Polat, seçim öncesi yaptığı basın toplantısında hedeflerini açıkladı Kulübümüzde 22 Mart Cumartesi günü gerçekleştirilecek Seçimli Olağan Genel Kurul Toplantısı öncesi başkan adaylarımızndan Adnan Polat, hedeflerini açıkladı. Galatasaray Adası'nda basın toplantısı düzenleyen Adnan Polat, 1992-1996 döneminin ardından görevini yerine getirdiğini düşünüp, tekrar yöneticilik yapmayı düşünmeyerek, yöneticiliği bıraktığını, ancak yaşanan sürecin kendisine yeniden böyle bir görev biçtiğini söyledi. Polat, ''Özhan Canaydın başkanlığında 2 yıl boyunca gerçekten zor ve sıkıntılı dönemler geçirdik. Ben de mali, idari ve sportif alanlardan sorumlu başkan yardımcılığı yaptım. Bu da aşağı yukarı kulübün tüm faaliyetlerinin ve işlemlerinin yüzde 95'i demektir. Tüm faaliyetlerin altında da imzam var'' diye konuştu. Başkanlık görevini almasının ardından geriye dönük hiçbir muhasebe içine girmeyeceğini vurgulayan Polat, şunları söyledi: ''Tamamen geleceğe dönük olarak bir beyaz sayfa açıp, Galatasaray'ı daha iyi yerlere nasıl getiririz, onun mücadelesini vereceğim. Sorunlar büyük, problemler de kolay ve çabuk çözülmeyecek. Camianın birlikteliği bize güç verecektir. Tek vücut olduğumuz zaman, bugünkü problemler ehemmiyetsiz hale gelecektir. Yeter ki biz o gücü arkamızda hissedelim. 22 Mart Cumartesi sonrası eski başkanlarımızı, fikir önderlerimizi, duayenlerimizi bir araya getirip, bize yardımcı olmalarını, destek vermelerini isteyeceğiz.'' -''YENİDEN YAPILANMAYA MECBURUZ''- Adnan Polat, kulübün içinde bulunduğu durumun herkes tarafından gayet iyi bilindiğini ve geleceğe dönük de 2 yıl için pembe tablolar çizemeyeceklerini ifade etti. Gelecek 2 yıllık süreçte her anlamda yeniden yapılanmaya mecbur olduklarını vurgulayan Polat, mali sıkıntıların azalması yönünde önlerindeki en önemli adımın Seyrantepe'de yapımına başlanan stat olduğuna dikkat çekerek, ''Stat inşaatında subasmanlarının çıkılmasının ardından loca ile VIP kombine satışlarına başlayacağız. Sevinerek söyleyebilirim ki, şimdiden yoğun talep mevcut. Eylül ayı itibariyle kombine satışlarına başlayabileceğiz'' dedi. Önlerindeki ikinci önemli projenin Galatasaray Sportif A.Ş. ile Futbol A.Ş'nin birleştirilmesi olduğunu anlatan Polat, şöyle devam etti: ''Bunun için 1 yıl önce SPK'ya yaptığımız başvurular sonrası izin alındı. Gereken kaynağı yaratmaya çalışacağız. Miktar 65-75 milyon dolar arası. Bu kaynağı bulduğumuz taktirde birleşmeyi sağlayabiliriz. Bu kaynağın en büyük yeri de Riva'daki arazi olacak. Riva'yı daha önce satabilirdik ama teklif edilen rakamlar 80 milyon dolar civarındaydı. Şu anda 120 milyona kadar yükseldi ve 1-2 ciddi teklif de var. Önümüzdeki kısa sürede gerçekleşebilir.'' -''SPORCULARIMIZ KENDİ GELECEKLERİNİ KENDİ TAYİN EDECEK''- Adnan Polat, sportif şubelerde yeniden yapılanma olacağını kaydederken, özellikle futbol takımındaki oyuncuların da ligde kalan 8 haftadaki performanslarıyla kendi kaderlerini belirleyeceklerini söyledi. Polat, sportif alanlarda hep başarı zorunluluğu olduğunu ifade ederek, ''Yeniden yapılanma içinde başlattığımız faaliyetlerimize devam edeceğiz. Özelikle futbolda bu sezon başlattığımız gençleştirme ve yeniden yapılandırma var. Ligdeki 8 haftalık süreçte sporcularımız, ortaya koyacakları performanslarla, bir noktada kendi geleceklerini de tayin etmiş olacaklar. Önümüzdeki 8 haftada onlar ve Galatasaray için önemli. İnşallah performansları üst düzeyde olur da futbol takımı bu anlamda fazla fire vermez'' diye konuştu. -PROJELER- Gelir elde etme amacıyla yeni projelere girişeceklerini dile getiren Adnan Polat, Mecidiyeköy'deki GS Store Çadırı'nın bulunduğu yere bir iş merkezi kuracaklarını, orta vadede de Florya Metin Oktay Tesisleri'ni Büyükçekmece'ye taşımak istediklerini belirtti. Mecidiyeköy'deki iş merkezini kendi kaynaklarıyla yapmayı planladıklarını kaydeden Polat, Florya için ise şu ifadeleri kullandı: ''Florya'da 120 dönüm bir arazi mevcut ve bunun 21 dönümü Galatasaray'ın. Diğer bölüm ise Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve Maliye'nin. Biz diğer bölümleri de alıp, buradan 600 milyon dolar gelir sağlanabilecek bir proje üretmek istiyoruz. Tesisimizi ise Büyükçekmece'de, tapu ve üst kullanım hakkı işlemleri devam eden 400 dönümlük bir alana taşıyacağız. Bunun için tabii ki oraya gerekli yatırımların yapılması gerekiyor. Galatasaray'ın gayrimenkullerine baktığımızda, adı geçen borçlar korkutucu değil. Sıkıntı, nakit akışındaki dengesizlik. Amaç bu nakit akışını sağlıklı hale getirmek. Bunun için de gelir artırıp, mümkün olduğu kadar gideri kısmak gerek. Bunu kemer sıkma olarak de nitelendirebiliriz. Elde edilecek gelirleri futbola ve transfere değil, yeni değerler yaratmaya kullanacağız. Futbol A.Ş. mevcut kaynaklarını geliştirerek ihtiyaçlarını karşılayabilmeli. Galatasaray Kulübü kendi gelirlerini kendi yaratarak, kimsenin cebine bağımlı olmaksızın idare edilmek zorunda. Biz de bunu amaçlıyoruz.'' Galatasaray'da ilk görev aldığı 1992-1994 döneminde başlattıkları gençleştirmenin meyvelerini 8 yıllık süreçte önemli başarılar kazanarak aldıklarını kaydeden Polat, ''Kimsenin bizden akşamdan sabaha olağanüstü başarılar beklememesi lazım. Bu süreci yaşayacağız'' dedi. POLAT: ''FELDKAMP İLE YAPTIĞIMIZ ANLAŞMA 3 YILLIKTIR" Galatasaray Kulübü başkan adayı Adnan Polat, teknik direktör Karl Heinz Feldkamp'la, sezon sonunda sözleşmelerini feshetme haklarının bulunduğunu söyledi. Galatasaray Adası'nda düzenlediği basın toplantısıyla, başkan seçilmesi halinde yapmayı planladığı çalışmalarla ilgili olarak basın mensuplarına bilgi veren Adnan Polat, daha sonra da kendisine yöneltilen soruları cevapladı. Bir açıklamasında, futbolcuların sergileyecekleri performansın kendi kaderlerini belirleyeceğini söylediği hatırlatılan Adnan Polat, bu durumun teknik direktör Karl Heinz Feldkamp için de geçerli olup olmadığının sorulması üzerine şunları söyledi: ''Biz geçtiğimiz sezon başı bir değişim yapmaya ve buna uygun bir teknik adam bulmaya çalışırken, gündemimizde bir kaç teknik direktör vardı. Ancak hepsinin de devam eden kontratları vardı. Feldkamp da bunlardan biriydi. Diğer hocaların mukaveleleri olması nedeniyle de onu getirdik. Eski dostluğumuzun hatırına geldi ve ikna etmekte zorlandık. İyi işler yaptı. Bir dönem grip oldu. İkincisi ise hiç beklenmedik bir iltihaplanma. Cumartesi veya pazartesi günü gelecek. Yaptığımız anlaşma 3 yıllıktır. İlk yılın ardından arzu edersek yeni bir teknik direktör getirebileceğiz. Bunun seçiminde Feldkamp'ın da yardımı olacak. O da, altyapının organize edilmesinde ve yeni gelecek hocanın arzu etmesi halinde, danışmanlık görevlerinde çalışacak. Bunlar, iki tarafın da isteği durumunda geçerli. Sağlık durumu müsait olması halinde, altyapı hocalarımızın yetiştirilmesini istiyoruz. Muhtemelen sağlığı iyi olursa, bu görevler çerçevesinde bizimle birlikte olur.'' |
-''LİNCOLN'DE BEKLENTİMİZİ BULAMADIK''-
Takıma büyük ümitlerle transfer edilen Brezilyalı yıldız Lincoln'de beklentilerini bulup bulamadıkları sorusuna, ''Hayır, bulamadım'' cevabını veren Polat, Türkiye'de yıldız oyuncuların korunmamasından şikayet etti. Lincoln'ün en büyük yatırımları olduğunu, ancak saha içi performansı iyi olmayınca saha dışındaki gelir beklentilerini de karşılamadığını dile getiren Polat, şöyle devam etti: ''Oynayan, başarılı olan bir futbolcunun ürünlerine talep artıyor. İlk geldiği zaman ciddi bir satış patlaması olmuştu. Lincoln ile ilgili en büyük şanssızlık aslında her maçta sahada resmen dövülmesinden geçiyor. En son Ankaraspor maçını hatırlayın. Sahada en fazla faul yapılan oyucu. Tekme tokat dövülen bir futbolcu. Maalesef hakemlerimiz de seyrediyor. Biraz da kırılgan bir yapısı var. Çabuk sakatlanabiliyor. Bilemiyorum, bizimle seyahat eden arkadaşlarımız uçakta Lincoln'ün bacaklarını gördüler mi? Lincoln bana, 'Almanya'da da sertlik var ama topa, burada direkt olarak özellikle arkadan baldıra tekme atılıyor' dedi. Ankaraspor maçında yine sakatlandı. Geçmişte sakatlığı olan bir bölgesinden de değil. Yine ufak bir yırtık var ve Almanya'ya gitti, pazartesi dönecek. Bana, 'Burada bana futbol oynatmayacaklar' siteminde bulundu. Çağrımız federasyonumuza, MHK üyelerimize ve hakemlerimize. Sadece Lincoln konusu değil. Türkiye'deki anti futbola prim verilmesin. Yıldızlar korunsun, çünkü onlar futbola olan ilgiyi artırıyor. Sezon başından beri Lincoln'ün devamlı dövülmesine ses çıkarmadık. Bu böyle devam ederse, ciddi kavgamız olacak. Bir hayal kırıklığı yaşıyorum tabii ki. Oynatmak için aldık ve oynatamıyoruz. Kasıtlı olarak yapıldığına inanmaya başlıyorum ve bu bizi çok rahatsız ediyor. Lütfen bu konuda daha duyarlı olunsun.'' Linderoth'un durumunun çok farklı olduğunu ve bir hastalık yaşadığını kaydeden Polat, İsveç Milli Takımı sağlık ekibinin Avrupa Şampiyonası Finalleri'ne yetiştirebilmek için yoğun çaba harcadığını aktarırken, Lincoln ve Lindertoh için, ''Maalesef çok önem verdiğimiz iki futbolcumuzdan yararlanamadık'' ifadelerini kullandı. -''DARBEYİ KONYASPOR MAÇINDA YEDİK''- Galatasaray Futbol Takımı'nın kadroda yapılan önemli değişime, sezona 5 maç seyircisiz oynayarak başlamasına ve üst üste gelen sakatlıklara rağmen, Fortis Türkiye Kupası ile Turkcell Süper Lig'de yoluna emin adımlarla ilerlediğini aktaran Polat, ''Tahmin ediyorum 3 hafta sonra yine ligde lider olacağız. Biz lig ile kupada çok iddialıyız ve ikisini de kazanacağımızı düşünüyoruz. Ayrıca son haftalardaki ciddi form düşüklüğü ile kötü futbolu biz de izliyoruz ve tedbirlerini almaya çalışıyoruz. Ancak biz darbeyi ligdeki Konyaspor maçında yedik'' dedi. Adnan Polat, yoğun kar yağışı nedeniyle bir gün ertelemeli oynanan maçın ileri bir tarihe atılmamasını hala anlayamadıklarını dile getirirken, ''O maç bir kaç yeni sakatımızın olmasına ve UEFA Kupası'nda performansımızın bozulmasına neden oldu. Kesinlikle bizi etkiledi. Bu sene çok iyi çıkış yapan ve Milli Takım'a çağrılmasını beklediğim Uğur'un diz kapağı kırıldı. Ertelenebilirdi ve bu hafta içi bile oynayabilirdik. Derdimizi anlatamadık ve orada ciddi bir darbe yedik'' şeklinde konuştu. -''YÖNETİM LİSTEM BELİRLENDİ''- Adnan Polat, seçimde gireceği yönetim kurulu listesinin belli olduğunu açıklarken, gelen yoğun talebin de kendisini şaşırttığını kaydetti. Yönetime girmek isteyen çok sayıda değerli arkadaşı olduğunu ifade eden Polat, ''Kesin olarak yönetim listesi belirlendi. Birçok değerli arkadaşımız da var listeye girmek isteyen. Çok şaşırdım açıkçası. Bu sıkıntılı dönemde çok fazla talip olmaz, insan bulamayız diye düşünüyordum ama yönetime girmek isteyen 168 tane Galatasaraylı arkadaşım, kardeşim ve ağabeyim başvurdu. Ben dahil 16 kişilik listemiz hazır'' diye konuştu. Listeye giren isimlerden para talep edilip edilmediği sorusuna, öyle bir durumun olmadığı cevabını veren Polat, ''Kulüpler içinde zaman zaman kulüp ihtiyacını kısa süreli karşılamak için, 'kasa kolaylığı' diye tanımladığımız borç alışverişi olabiliyor. Galatasaray'da da olabilir. Bir kişinin büyük paralar verip, kulübü ipotek altına alıp, kendi patronajına sokması yönündeki bir finansmanı doğru bulmuyorum. Yoksa kısa dönemle, işi görmek için borç alışverişi olabilir. Yanlış görmüyorum. Biz bağış zorlaması yapmadık ve istemedik de. Her listeye aldığım arkadaşıma, bugünkü resmi, tüm detaylarıyla anlattım. Çünkü neyin içine girdiğini bilmesi gerekiyor. Bazı ihtiyaçlarımız olacaktır. Ben ve arkadaşlarımın bir sıkıntısı olacağını düşünmüyorum bu konuda'' dedi. -''HİÇBİR VAADİM YOK''- Başkan adaylarının seçim öncesi çeşitli vaatlerde bulunduğunun hatırlatılması üzerine, kendisinin hiçbir vaadi bulunmadığını söyleyen Adnan Polat, şöyle konuştu: ''Ben sadece, 2 sene sonra konuştuğumuz bu konulardan kurtulmuş ve geçmişteki sıkıntılardan ders almış, iyi yönetilen bir kulüp vadediyorum. Sportif hedefleri zaten tartışmaya gerek yok. Hedefler hep bellidir. Şampiyonluğun dışında hiçbir şeyi başarı olarak kabul etmeyiz tüm branşlarımızda. UEFA ve Süper Kupa'nın ardından çıta çok yükseldi. Şampiyonlar Ligi'nde kupa kaldırmayı gönlümüzden geçiriyoruz. Rakiplerimizden Fenerbahçe'nin performansını da takdirle karşılıyorum. Fenerbahçe Kulübü'nün başında Aziz Yıldırım 10 yıldır var. İlk 4-5 senesindeki sıkıntıları hatırlamanızı istiyorum. Israrla projelerinin arkasında durdu, stadını yaptı, yapılanmayı sağladı ve mali yapısını düzeltti. Bunu bir senede yapmadılar. Şimdi 10 sene geriye gidin ve çektiklerini düşünün Aziz Yıldırım'ın. Ortada bir gerçek var. Toprağa tohumu atıyorsanız, hemen ertesi günü düşünmemek lazım. Büyük vaatler ve yıldız futbolculardan daha çok Galatasaray'ın önce sağlam bir zemine oturtulmaya ihtiyacı var. Zaten arkası kendiliğinden gelecektir. Zaten iktisadi olarak güçlü olamadan, sportif başarının sürekli olması mümkün değil.'' Futbolcu transferinde paranın tek başına bir kriter olmadığını da söyleyen Polat, Avrupa'nın önemli liglerinden oyuncu almak için, orada kazanılanın 2-3 katını vermek zorunda kaldıklarını ifade etti. -''İŞİMİ YARIM BIRAKMAK İSTEMİYORUM''- Polat son olarak, Özhan Canaydın başkanlığında görev aldığı 2 yılda başlattıkları projeleri tamamlamak amacında olduğunu belirterek, ''Başlattığımız işi yarıda bırakmak istemiyorum. Galatasaray iyi olduğu vakit, ben de kendimi iyi hissediyorum ve mutlu oluyorum, işlerim rast gidiyor. Başlattığımız işleri bitirmek istiyoruz. Taraftarın yüzünü güldürmek istiyoruz'' diyerek sözlerini tamamladı. |
Nazım Durak listesini açıkladı
![]() Galatasaray Kulübü'nde 22 Mart Cumartesi günü gerçekleştirilecek seçimli olağan genel kurul toplantısı öncesi, başkan adaylarından Nazım Durak, yönetim kurulu listesini açıkladı. Durak'ın, The Plaza Hotel'de düzenlediği toplantıyla açıkladığı ve Galatasaray Kulübü'nde uzun yıllar yöneticilik yapmış Ergun Gürsoy'un eşi Ayşe Gürsoy'un da yer aldığı listede şu isimler bulunuyor: Haldun Gediz Şener, Cüneyt Cezayirli, Vedat Gürer, Hikmet Kocaoğlu, Deha Orhan, İhsan Yalmaç, Secaattin Sarıkaya, Ayhan Akbin, Hasan Basri Uğurlu, Okan Böke, Mehmet Yiğit, Meral Kosif, Ender Merter, Önder Mercangöz. Nazım Durak toplantıda yaptığı konuşmada, Galatasaray'ın zorlu bir dönemden geçtiğini, kendisi ve arkadaşlarının bu zorlu dönemde ellerini taşın altına sokma cesareti gösterdiklerini belirterek, ''Galatasaray'ın 282 milyon dolarlık borcunu sihirli değnekle yok edemezsiniz. Ben burada ütopik vaatlerde bulunmak istemiyorum. Bizim amacımız, kulübü şeffaflaştırıp projelerimizi geliştirmek, daha sonra, kısa sürede olağanüstü kurula giderek, kulübü emin ellere vermektir'' dedi. Kulübün 25 milyon dolar nakit paraya ihtiyacı olduğunu, bu paranın mayıs ayana kadar bulunmasının zorunlu olduğunu ifade eden Durak, ''Yoksa kulübün kapısına kilit vurulacak. Borsadaki hisselerine el konulacak. 'Biz bunu buluruz' diyen insanlar, 2 yıldan beri nerelerdeydi. Neden bu hale getirdiler? Bu mu başarı? Bu başarıysa, biz çok daha iyisini yaparız. Biz parayla koltuk satmayız. Benimle birlikte hareket eden arkadaşlar, sorumluluklarının bilincindeler. Hepsi de ekonomik güçleri olan insanlardır'' diye konuştu. Nazım Durak, kendisine, kimi teknik direktör olarak getireceğinin sorulduğunu dile getirerek, şunları söyledi: ''Biz önce var olan teknik direktörümüzü bulalım. Yani özel bir tim göndereceğiz, uçakla gidip, Almanya'da sayın Feldkamp'ı yakalayıp getireceğiz. Türkiye'de doktor mu yok? Bu çok büyük bir ayıp, bir yüz karası. Şampiyonluk yarışındaki bir takımın teknik direktörü, bir grip yüzünden tedavi olmak için yurt dışına gidiyor. Bu ne biçim yöneticiliktir. Teknik direktörüne sahip çıkmayan bir yönetici, yönetime nasıl tekrar talip olabiliyor?'' diye konuştu. -''RİVA SATILAMAZ''- Nazım Durak, 3 önemli projelerinin olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: ''Bunlar sportif başarı, ekonomik başarı ve tesisleşmedir. Sportif başarı ile ekonomik başarı bir bütündür. Sportif başarı, ekonomik başarıyı, ekonomik başarı da sportif başarıyı getirir. Tüccar zihniyetiyle var olan arsaları satarak, ipotek yaparak, kulübe gelir akışı sağlayamazsınız. Galatasaray Kulübü'nün bir santimetrekare arsasını sattırmayacağız. Riva gibi kıymetli bir arsayı nasıl satarsınız? Zaten satamazsınız. Bu arsanın üzerinde sayın Özhan Canaydın'ın vermiş olduğu teminatın kaldırılması için ipotek var. Bu 55 milyon dolarlık bir ipotek. Böyle bir arsa satılamaz.'' -''FLORYA ARAZİSİ VE SEYRANTEPE PROJESİ'NDE SORUN VAR''- Galatasaray'ın Florya'daki arsalarının da satılamayacağını savunan Durak, oradaki arsanın bir bölümünün Galatasaray Kulübü'ne, bir bölümünün Gençlik Spor Genel Müdürlüğü'ne, bir bölümünün de özel sektöre ait olduğunu söyledi. Florya arazisinin imar sorunu olduğunu dile getiren Durak, ''Sayın Adnan Polat başkan olsa bile, 2 yıllık yönetim dönemi bu sorunu çözmeye yetmeyecektir. Seyrantepe'deki yeni Ali Sami Yen Stadı Projesi'nde de sorun var. Sorun olduğu için projeyi yapan şirketin ABD'li yöneticileri geldi. Sermaye artırımına gitmek istediler. Başlangıçta verilen rakamlarla Eren Talu bu işleri yürütemeyecekti. ABD'lilerle tekrar görüşme nedeni bu sermaye sorunu. Bunun ötesinde Bölge İdare Mahkemesi, stat arazisinin yeniden mahkemede görüşülmesi için karar vermiştir. Böyle bir durumda siz kalkıp nasıl stat yapabilirsiniz?'' şeklinde konuştu. -''POLAT'IN ÇEKİLMESİNİ İSTİYORUM''- Nazım Durak, genel kuruldaki rakibi Adnan Polat'ın, Galatasaray Kulübü yönetiminde başarısız olduğunu iddia ederek, ''Sayın Polat ve arkadaşlarının bu kulübü yöneteceklerine inanmıyorum. Biz kısa vadede çözümler peşinde değiliz. Bizim amacımız kulübü şeffaflaştırıp, projelerimizi geliştirmek, daha sonra kısa sürede olağanüstü kurula giderek, kulübü emin ellere vermektir. Olağanüstü genel kurulda, herkesin üstünde mutabık kaldığı yönetime kulübü teslim edeceğiz. Biz bu kulüpte sevgi tohumları ekmek istiyoruz. Bu kulüpte mektepli, alaylı karmaşasına, saçmalığına son vermek istiyoruz'' ifadelerini kullandı. Adnan Polat'ın başkanlık yarışından çekilmesini isteyen Durak, ''Bu kulübü daha fazla felakete götürmemek için, müflis tüccar politikasının yok olmasını istiyoruz. Bu kulübün gerçek sahipleri var. Müteahhit zihniyetiyle, yap-satçılıkla bu kulübü yok sayamazsınız. Elden çıkaramazsınız'' dedi. Toplatıda yer alan Ayşe Gürsoy da Nazım Durak'ın kendisine yaptığı tekliften dolayı çok mutlu olduğunu belirterek, ''Zaten uzun yıllardan beri Galatasaray'ın içindeyiz. Birçok sorunla baş ettik. Bundan sonra da elimizden gelen her şeyi yapacağımıza inanıyorum'' diye konuştu. |
El koydular
![]() G.Birliği yenilgisi G.Saray'da şok etkisi yaptı. Üç kaptan, "Kalli yok diye rakipleri hafife alamayız" dediler. G.Saray'da G.Birliği yenilgisi takım kaptanlarını harekete geçirdi. Hakan Şükür, Hasan Şaş ve Ümit Karan arkadaşlarıyla yaptıkları toplantıda, "Telafisi olmayan haftalara girdik. Herkes aklını başına toplasın" dediler. G.Birliği yenilgisinin rövanşı olduğu için fazla büyütmeye gerek olmadığını belirten Hakan, "İstanbul'da onları yenip turu geçeriz" ifadesini kullandı. BİRKAÇ ENGEL VAR HASAN ŞAŞ ve Ümit Karan ise Kalli'nin takımın başında olmamasının kamuoyunda, "Rehavete girdiler" diye yorumlandığını belirterek arkadaşlarını şöyle uyardılar: "Hepimiz çok iyi birer profesyonel olduğumuzu göstermeliyiz. Denizlispor maçıyla bunu kanıtlamalıyız. Şampiyonluk, hatta çifte kupa bizi bekliyor. Bunun için önümüzde sadece birkaç engel kaldı." |
Son dönemeç
![]() POLAT: 2 sene sonra sorunlarından kurtulmuş bir Galatasaray vadediyorum. Gönlümüzden Şampiyonlar Ligi'nde kupa kaldırmak geçiyor Galatasaray'ın yarın yapılacak kongresi için artık son düzlüğe girilerken, başkan adaylarından Adnan Polat, projelerini açıkladı. Galatasaray Adası'nda basının karşısına geçen Polat, hedeflerini 7 başlıkta topladı: Seyrantepe, Sportif A.Ş. ile Futbol A.Ş.'nin birleşmesi, sportif başarı, Mecidiyeköy'deki çadırın bulunduğu araziye iş merkezi, Kalamış'a havuz, B.Çekmece'ye taşınmak ve Florya'daki arazinin emlak olarak değerlendirilmesi ile nakit akışı. TEK VÜCUT OLMALIYIZ Geleceğe yönelik yeni bir sayfa açtığını ve geriye dönük hiçbir muhasebe içine girmeyeceğini anlatan Polat, yaklaşık 1 saat süren toplantıda şöyle konuştu: "Galatasaray'ı daha iyi yerlere nasıl getiririz, onun mücadelesini vereceğim. Sorunlar büyük, problemler de kolay ve çabuk çözülmeyecek. Tek vücut olduğumuz zaman, bugünkü problemler ehemmiyetsiz hale gelecektir. 22 Mart sonrası duayenlerimizi bir araya getirip, bize destek vermelerini isteyeceğiz. AZİZ YILDIRIM'A ÖVGÜ Bugünkü sorunları 2 sene sonra konuşmamak istiyorum. Galatasaray'ın hedefleri belli. Her branşta şampiyonluk. UEFA ve Süper Kupa'nın ardından çıta çok yükseldi. Şampiyonlar Ligi'nde kupa kaldırmayı gönlümüzden geçiriyoruz. Fenerbahçe'nin performansını da takdirle karşılıyorum. Aziz Yıldırım'ın ilk 4-5 senesindeki sıkıntılarını hatırlamanızı istiyorum. Israrla projelerinin arkasında durdu. Bunu bir senede yapmadılar. Zamana ihtiyacımız var. BORÇ KORKUNÇ DEĞİL Galatasaray'ın gayrimenkullerine baktığımızda, adı geçen borçlar korkutucu değil. Nakit akışındaki dengesizliği sağlıklı hale getirmek istiyoruz. Bunun için de gelir artırıp, mümkün olduğu kadar gideri kısmak gerek. Elde edilecek gelirleri yeni değerler yaratmaya kullanacağız. Futbol A.Ş. mevcut kaynaklarını geliştirerek ihtiyaçlarını karşılayabilmeli. Galatasaray kulübü kimsenin cebine bağımlı olmaksızın idare edilmek zorunda. Biz de bunu amaçlıyoruz.'' DURAK: Biz Galatasaray sevdalısıyız. Kulübe sevgi tohumlarını ekmeyi ve mektepli-alaylı karmaşasını ortadan kaldırmayı hedefliyoruz GALATASARAY başkanlığına adaylığını koyan Nazım Durak da Plaza Otel'de vaadlerini anlattı. Yönetim kurulu üyelerini arkasına alarak açıklamalarda bulunan Durak, sarı-kırmızılı kulübün tarihi bir süreçten geçtiğini söyledi. Taşın altına ellerini koymaya hazır olduklarını kaydeden Durak, öncelikle kendisini anlattı. Durak, "Herkes 'Nazım Durak da kimdir' dedi. Nazım da bir anneden doğmadır. Nazım da bir Galatasaray sevdalısıdır" diye konuştu. 25 MİLYON $ HAZIR Ellerinde sihirli değnekleri olmadığını ifade eden Durak ağırlıklı olarak Polat'ı eleştirdiği konuşmasına şöyle devam etti: "Sihirli değnek ile 282 milyon YTL'lik borcu yok edemezsiniz. Futbol bir sanayi sektörü. Biz şeffaf davranarak her şeyimizi ortaya koyacağız. Mayıs ayına kadar 25 milyon dolar yatırılması gerekiyor. O hazır. Bankalarla olan görüşmeleri de yapacağız. O kadar zengin üyemiz var ve o insanlar küs. Biz sadece önderlik yapıp yol açacağız. KAPIYA KİLİT VURULUR Önce özel uçakla Kalli'yi getireceğiz. Şampiyonluğa giden bir takımın hocası tedavi için yurt dışına gidiyor. Bu nasıl yöneticiliktir? Teknik direktörüne sahip olamayan bir yönetici, nasıl yeniden yönetime talip olabilir? 25 milyon dolar gerekliymiş. Doğrudur. Yoksa kulübün kapısına kilit vurulacak. Neredeydiniz iki yıldır? Eğer başarı bu ise biz daha iyisini yaparız. Arkadaşlarımız televizyonda boy göstermek için değil, sorumluluk almak için aday oldular. ARSA SATMAYACAĞIZ Bir tüccar zihniyetiyle satarak, ipotek ederek kulübe nakit sağlayamazsınız. Arsaları satacağız' diyorlar. Bir kere bu arsalar çok kıymetli. Bir santimetre kare arsa satmayacağız. Satarak bir yere varamazsınız. Adnan Polat adaylıktan çekilmeli. Biz bu kulüpte sevgi tohumlarını ekmek, mektepli-alaylı karmaşasını kaldırmak istiyoruz. Bir sürü değerli insan var. Biz kısa bir süre içinde olağanüstü kongreye gidip kulübün sağlam temeller üzerine oturmasını istiyoruz." |
5327 üye oy kullanabilecek
Galatasaray'ın yarın yapılacak kongresinde aidatını yatıran 5 bin 327 üye, 12 sandıkta oy kullanacak. Oy kullanma işlemi saat 10.00'da başlayacak, 15.00'te sona erecek. |
![]() ![]() ![]() ![]() TÜRK'ÜM ben... Oğuz nesli benim nesli vakurum, Altaylar'a bağlar beni alnımdaki nurum. Parlak güneşin doğduğu yerlerde doğan ben, İlk ateşi içtimdi bir ARSLAN memesinden. Şahin gibi cenk atları kişnerken uyandım, Ejder gibi kaplanları boğdum oyalandım. Yalçın döşeğim vardı küheylan yelesinden, Aldımdı bu sert ismimi gök gürlemesinden. TÜRK'ÜM ben... Oğuz nesli benim nesli vakurum, Altaylar'a bağlar beni alnımdaki nurum. Emin Bülent SERDAROĞLU Vatan şairi ve Galatasaray Spor Kulübünün 2 numaralı kurucusu ![]() ![]() ![]() ![]() |
Polat'ın listesi
Faruk Bil, Mehmet Helvacı, Işın Çelebi, Sinan Kılıç, Haldun Üstünel, Yiğit Şardan, Ali Haşhaş, Mümtaz Tahincioğlu, Murat Yalçındağ, Cemal Özgörkey, Ahmet Dedehayır, Metin Karakaya, Nejat Uygur, Tunca Hazinedaroğlu, Adil Emecan. |
ultrAslan-UNI kurucularından Murat Elsaleh kardeşimizin vefatının 3.yılında onun adına bir fotoğraf yarışması düzenlemiştik.... Bu sene de bu yarışmanın 2.sini yaparak hem Murat'ın anısını yaşatmak hem de bu yarışmayı geleneksel hale getirmek istiyoruz.
GEÇEN SENE YAPILAN YARIŞMANIN ÖDÜL TÖRENİ ![]() Aşağıda Yarışmanın katılım şartlarını okuyabilirsiniz. Murat Elsaleh Geleneksel II. Fotoğraf Yarışması ultrAslan-UNI kurucularından Murat Elsaleh kardeşimizin vefatının 4.yılında onun adına bir fotoğraf yarışması düzenliyoruz. Çoğunuz onu ***8220;Foto Murat***8221; olarak tanıyorsunuz. Murat en büyük hobilerinden biri olan fotoğraf çekmeyi tribünlere de taşımış, uzun zaman ultrAslan ve ultrAslan-UNI için fotoğraflar çekmiştir***8230; Emek sarfetmiştir. Sıra biz ultrAslanlar da***8230; Bu sefer bizler Murat için fotoğraf çekeceğiz. O günlerde ultrAslan-UNI idarecisi olan arkadaşları onun ismini her maçta açtıkları ***8216;ELSALEH` pankartıyla yaşatmaktadırlar. Sizler de çektiğiniz ya da çekeceğiniz birer fotoğrafla yarışmaya katılarak O***8217;nun adının Galatasaraylıların gönlünde bir kez daha anılmasına vesile olacaksınız. Fotoğraflarda Galatasaray ile ilgili herşeyi ele alabilirsiniz. Çektiğiniz resimleri adınız, soyadınız, mail adresiniz, yaşınız ve çektiğiniz resmi anlatan bir cümle ile beraber yarisma@ultraslan.com adresine gönderiniz. Kazanan yarışmacılara çeşitli ödüller verilecektir. Yarışmanın katılım kuralları şunlardır: 1- Her katılımcı bu yarışmaya 1 (bir) adet fotoğraf ile iştirak edecektir. 2- Fotoğraf e-Mail yolu ile yarisma@ultraslan.com adresine gönderilecektir. 3- Fotoğraflar ultrAslan yetkilileri tarafından ön elemeden geçirilecektir. 4- Finale kalacak olan 10 fotoğraf www.ultraslan.com ***8216;da oylamaya sunulacaktır. 5- Oylama 24 Mart 2008 tarihinde başlayacak ve 31 Mart 2008 gecesi sona erecektir. 6- Yarışma sonucu Murat'ı kaybettiğimiz tarih olan 6 Nisan 2008 günü açıklanacaktır. 7- Ödül töreni Murat kardeşimizin okulu olan Yıldız Teknik Üniversitesi'nde yapılacaktır. 8- Ödül töreni tarihi ve dereceye giren fotoların sahiplerine verilecek armağanlar daha sonra açıklanacaktır. Katılımcılara başarılar dileriz. MURAT ELSALEH KİMDİR? EN YAKIN ARKADAŞI KAYHAN BERBEROĞLU ANLATIYOR***8230; ultrAslan-UNI***8217;nin yitik kardeşlerinden Murat Elsaleh***8230; 1980 yılının bir sonbahar gününde, yeşilin bin tonunu koynunda barındıran Trabzon***8217;da doğar Murat... Soyadına bakıp ***8220;Senin neren Karadenizli?***8221; diye soranlara ***8220;Ne o, Arap şeyhliğini yakıştıramadın mı?***8221; derdi. Evet, Murat baba tarafından Ürdünlüydü ama ***8220;Ben Trabzonluyum daa***8221; diye de eklerdi. İlkokul, ortaokul ve liseyi Trabzon***8217;da okumuş Murat***8230; Sonra İstanbul***8217;da Yıldız Teknik Üniversitesi***8217;ni kazanmış aynı benim gibi***8230; O, Gemi İnşaatı Mühendisi olacaktı ben de bildiğiniz İnşaat Mühendisi***8230; GALATASARAY***8217;A, futbola, fotoğrafa, sinemaya, Türk filmlerine, Türkan Şoray***8217;a, Orhan Gencebay***8217;a, Sadri Alışık***8217;a, eski 45 liklere, eski arabalara aşıktı. Galatasaray***8217;a olan aşkımızdan başka ortak özelliğimiz pek yoktu... ultrAslan içindeki çalışmalarımızda samimiyetimiz arttı, sonra da ev arkadaşı olduk zaten. Benim Rizeli, O***8217;nun Trabzonlu olması iki inatçı Karadenizliyi sürekli didişmeye götürse de birbirimizi bir o kadar da seviyorduk. Çünkü biz Galatasaraylıydık! ultrAslan-Uni***8217;nin kurulumunda Murat***8217;ın da emeği çoktu. Zaten deplasmandı, amatör sporlardı demeden her yere beraber giderdik***8230; Bütün tribün fotoğraflarını O çekerdi***8230; Alpaslan ağabey O***8217;na ***8220;Foto Murat***8221; lakabını takmıştı. Sonradan o eski model fotoğraf makinesiyle işkence çekmesine dayanamayıp yeni bir makine almıştık. Çocuklar gibi sevinmişti. Kaldığımız ev dernek gibi kullanıldığı sırada evde yaptığımız sopalı pankartların en güzelleri O***8217;nun tarafından çizilirdi. Murat meğer çok önceden yakalanmış lanet kanser hastalığına. Önce o upuzun saçları dökülüverdi. Tedavi gördü, iyileşti sandık. Sonra KTU Tıp Fakültesi Onkoloji bölümünde yattı uzun süre. En bitkin anında bile söylediği tek şey vardı; Hayatının en mutlu 4 senesini bizlerle yani ultrAslan ile tanıştıktan sonra yaşamıştı. 6 Nisan 2004***8217;te kaybettik kardeşimizi***8230; Ama o bizim için ölmedi***8230; Ruhu hala bizlerle birlikte ve bizler tribünlerde olduğumuz sürece de o ruhu yaşatacağız. Diğer vefat eden kardeşlerimizi yaşattığımız gibi. Kayhan Berberoğlu Eski ultrAslan-UNI Koordinatörü |
Durak'ın listesi
Ayşe Gürsoy, Haldun Gediz Şener, Cüneyt Cezayirli, Vedat Gürer, Hikmet Kocaoğlu, Deha Orhan, İhsan Yalmaç, Secaattin Sarıkaya, Ayhan Akbin, Hasan Basri Uğurlu, Okan Böke, Mehmet Yiğit, Meral Kosif,E nder Merter, Önder Mercangöz. |
Feldkamp dönmesin!
![]() Ligtv.com'un yaptığı ankete katılanların yüzde 73'ü Kalli'nin faydasına inanmıyor. Torununu görmek için gittiği Almanya'dan, hastalığı nedeniyle dönmeyen ve G.Saray camiasının tepkisini çeken Kalli'ye güven de kalmadı. Ligtv.com'un yaptığı, 'Sizce Feldkamp, kalan haftalarda G.Saray'a faydalı olabilir mi?' anketinden yüzde 73 gibi ezici üstünlükle 'Hayır' cevabı çıktı. Alman hocanın G.Saray'a faydalı olacağına inananların oranı ise sadece yüzde 23'te kaldı. Ankete katılanların fikirleri, gelecek sezon başka bir hocayla yola devam edileceğinin de göstergesi olarak kabul ediliyor. |
![]() BALIKESİR HUTBESİ ATATÜRK***8217;ÜN PAŞA CAMİİNDE YAPTIĞI KONUŞMA 7 ŞUBAT 1923 Ey Millet, Allah birdir. Şanı büyüktür. Allahın esenliği, sevgisi ve iyiliği üzerinize olsun. Peygamberimiz efendimiz hazretleri, Cenabı Hak tarafından insanlara dini gerçkleri duyurmaya memur ve elçi seçilmiştir. Temel kanunu, hepimizce bilinmektedir ki, yüce Kur***8217;an***8217;daki mânası açık olan ayetlerdir. İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz, son dindir. En mükemmel dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa, gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor. Eğer akla, mantığa ve gerçeğe uymamış olsaydı, bununla diğer ilahi tabiat kanunarı arasında çelişki olması gerekirdi. Çünkü tüm evren kanunlarını yapan Cenabı Hak***8217;tır. Arkadaşlar; Cenabı Peygamber çalışmasında iki yere, iki eve sahip bulunuyordu. Biri kendi evi, diğeri Allah***8217;ın evi idi. Millet işlerini Allah***8217;ın evinde yapardı. Hazreti Peygamber***8217;in mübarek yolunda bulunduğumuz bu dakikada milletimize; milletimizin bugününe ve geleceğine ait hususları görüşmek maksadıyla bu kutsal yerde Allah***8217;ın huzurunda bulunuyoruz. Beni buna eriştiren Balıkesir***8217;in dindar ve kahraman insanlarıdır. Bundan dolayı çok memnunum. Bu fırsat ile büyük bir sevab kazanacağımı ümit ediyorum. Efendiler, camiler birbirimizin yüzüne bakmaksızın yatıp kalkmak için yapılmamıştır. Camiler itaat ve ibadet ile beraber din ve dünya için neler yapılmasının gerekli olduğunu düşünmek yani konuşup tartışmak, danışmak için yapılmıştır. Millet işlerinde her kişinin zihnini ayrı ayrı faaliyette bulunması zorunludur. İşte biz de burada din ve dünya için, geleceğimiz ve bağımsızlığımız için, özellikle egemenliğimiz için neler düşündüğümüzü meydana koyalım. Ben yalnız kendi düşüncemi söylemek istemiyorum. Hepinizin düşündüklerinizi anlamak istiyorum. Milli amaçlar, milli irade yalnız bir kişinin düşünmesinden değil, milletin bütün kişilerinin arzularının, emellerinin sonuçlarından ibarettir. Bundan dolayı benden ne öğrenmek, ne sormak istiyorsanız serbestçe sormanızı rica ederim. Hutbeler hakkında sorulan sorudan anlıyorum ki, bugünkü hutbelerin şekli, milletimizin duygusal fikirleri ve lisanı ile medeni ihtiyaçlarıyla uygun görülmektedir. Efendiler, hutbe demek topluma hitabetmek, yani söz söylemek demektir. Hutbenin manası budur. Hutbe denildiği zaman bundan birtakım kavram ve manalar çıkarılmamalıdır. Hutbeyi söyleyen hatiptir. Yani söz söyleyen demektir. Biliyoruz ki, Hazreti Peygamber***8217;in hayatta olduğu mutlu dönemlerde hutbeyi kendisi söylerdi. Gerek Peygamber Efendimiz ve gerek, dört halifenin hutbelerini okuyacak olursanız görürsünüz ki, gerek Peygamberin, gerek dört halifenin söylediği şeyler o günün sorunlarıdır, o günün askeri, idâri, mâli ve siyasi, sosyal konularıdır. İslam toplumunun çoğalması ve İslam ülkeleri gerilemeye başlayınca, Cenabı Peygamber***8217;in ve dört halifenin hutbeyi her yerde bizzat kendilerinin söylemelerine imkân kalmadığından halka söylemek istedikleri şeyleri bildirmeye birtakım kişileri memur etmişlerdir. Bunlar herhalde en büyük ve ileri gelen kişiler idi. Onlar camilerde ve meydanlarda ortaya çıkar, halkı aydınlatmak ve doğru yolu göstermek için bir şart lâzımdı. O da milletin lideri olan kişinin halka doğruyu söylemesi, halkı dinlemesi ve halkı aldatmaması! Halkı genel durumdan haberdar etmek son derece önemlidir. Çünkü, her şey açık söylendiği zaman halkın beyni faaliyet halinde bulunacak iyi şeyleri yapacak ve milletin zararına olan şeyleri reddederek şunun veya bunun arkasından gitmeyecektir. Ancak millete ait olan işleri milletten gizli yaptılar. Hutbelerin halkın anlayamayacağı bir lisanda olması ve onların da bugünün gereklerine ve ihtiyaçlarımıza temas etmemesi, Halife ve Padişah sıfatını taşıyan despotların arkasından köle gibi gitmeye mecbur etmek içindi. Hutbeden amaç halkın aydınlatılması ve ona yol gösterilmesidir, başka şey değildir. Yüz, ikiyüz, hatta bin yıl önceki hutbeleri okumak, insanları cahillik ve çağın gerisinde bırakmak demektir. Hatiplerin normal olarak halkın günlük kullandığı dil ile konuşmaları gereklidir. Geçen yıl Millet Meclisi***8217;nde söylediğim bir nutukta demiştim ki "Minberler halkın akılları, vicdanları için bir ilim irfan kaynağı, ışık kaynağı olmuştur." Böyle olabilmek için minberlerde söylenecek sözlerin bilinmesi ve anlaşılması, ilim ve fen gerçeklerine uygun olması lazımdır. Hutbeyi verenlerin siyasi olayları, sosyal ve medeni olayları hergün izlemeleri zorunludur. Bunlar bilinmediği takdirde halka yanlış aşılamalar yapılmış olur. Bu nedenle, hutbeler tamamen Türkçe ve günün gereklerine uygun olmalıdır. Ve olacaktır. =================== |
Operasyon kapıda
![]() Polat, takım hakkında da "Ligde kalan 8 haftada oyuncular kaderlerini belirleyecek. Lincoln en büyük hayal kırıklığım" dedi. TAKIMI BEĞENMEDİ Bir yandan seçim çalışmalarını sürdüren Adnan Polat, bir yandan da kulüpteki rutin işleri takip ediyor. Dün takımın performansına da değinen Polat, memnuniyetsizliğini dile getirirken, oyuncuların son 8 haftada kaderlerini belirleyeceklerini söyledi. LİNCOLN ÜZÜNTÜSÜ Sportif alanda başarı zorunluluğu olduğunu kaydeden Polat, "Yeniden yapılanma faaliyetlerimize devam edeceğiz. Lincoln en büyük hayal kırıklığım. İnşallah oyuncularımızın performansı üst düzey olur da futbol takımı fire vermez" diye konuştu. |
[color="black"]ATATÜRK VE GALATASARAY
"İstanbul Türk İzcileri Ocağı Riyaseti'ne, Vatana yüksek seciyeli ve metin ruhlu gençler yetiştirmesini temenni eylediğim İstanbul İzciler Ocağı'nın Başbuğluk teklifini büyük hıss-i iftiharla kabul ediyorum.Genç arkadaşlarıma teşekkür ve selamlarımın tebliğini rica ederim efendim." Türkiye Büyük Millet Meclisi Resisi Başkumandan MUSTAFA KEMAL Bu telgraftan bir yıl sonra 1923 sonlarında Başbuğları Atatürk'ü Ankara'da görmeye giden İstanbul İzcileri ile ilgili olan anıyı şu belgelerden öğrenmekteyiz: Spor Alemi Dergisinin 9 Ağustos 1339 (1923) günü yayınlanan 44/106 sayısının 12.sayfasında: "Yüksek bir tarihe, kıymetli bir varlığa malik olan Galatasaray Keşşaflığı yeniden geniş bir faaliyet sahasına atılmıştır. Yeni teşkilatta Oymak Beyi olan Adnan (Akıska) Bey'e, muavinine ve bilhassa gayyur arkadaşlarına muvaffakiyet temenni ederiz." Galatasaray Spor Kulübünün 75. yılı için kurulan Komite'nin Başkanı Adnan Akıska ile 1975 yılının başlarında hazırlığına başladığımız Galatasaray Spor Kulübü Tarihi için yaptığımız incelemeler sonucunda yukarıdaki bilgiyi okuduğumuzda, rahmetlinin gözleri dolmuş ve heyecanlanmıştı. Spor Aleminin bir sonraki 21 Ağustos 1339(1923) günü çıkan 45/107 sayısının kapağındaki resmi ve 4. sayısındaki,derginin sahibi Çelebi Zade Sait Tevfik imzalı 'Şehir keşşaflarının Ankara'ya Seyahatları' başlığı altındaki yazısını bana göstererek şöyle söylemişti: "O gün hala gözlerimin önündedir.Galatasaray Oymak beyi olarak Atatürk'ün elini öpmemi hiç unutmayacağım. Heyecandan tir tir titriyordum. - Nasılsın diye sorduğunu ve bir hayal alemi içinde - Teşekkür ederim Paşam, diye cevaplandırdığımı hatırlıyabiliyorum." Not: Yukarıdaki bölüm , Haluk San'ın "Belgeleri ile Türk Spor Tarihinde Atatürk" adlı kitabından alınmıştır. ============================== ATATÜRK HARF DEVRİMİNDEN SONRA İLK İMZALI VE RESMİ YAZISINI GALATASARAY KULÜBÜ'NE GÖNDERDİ. Yıl 1928 ,4 Eylül günü 'Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti kalemi Mahsus Müdüriyeti' başlıklı ve 'Reis-i Cumhur Gazi Mustafa Kemal ' imzalı 4/444 sayılı,ilk kez Latin harfli daktilo makinasıyla yazılmış bir mektup 'Galatasaray Terbiyeyi Bedenniyye Kulübü Reisi ve Sivas Mebusu Necmettin Sadık bey efendiye' geliyordu. Üç yıldan beri üstüste hiç yenilmeden İstanbul Amatör Futbol Ligi Şampiyonu olan Galatasaray Futbol Takımı, 1928 yılı Ağustos ayının 31'inde, o zaman ki adı 'Tayyare Cemiyeti' olan bugünkü 'Hava Kurumu' tarafından ortaya konulan 'GAZİ BÜSTÜ' için karşılaştığı ezeli rakibi Fenerbahçe'yi: Ulvi Yenal, Mehmet Nazif Gerçin, Burhan Atak, Suphi Batur, Nihat Bekdik, Mithat Ertuğ, Mehmet Leblebi, Şadlı Alioğlu, Necdet Büyük, Kemal Faruki ve Muslih Peykoğlu 'dan kurulu on biri ile 4-0 yenmişlerdi. O günlerde Galatasaray Kulübü başkanı bulunan Sivas Milletvekili ve o zamanların günlük gazetelerinden biri olan 'Akşam'ın sahiplerinden Necmettin Sadık (Sadak) sonradan 'Atatürk' diye anılacak Cumhurbaşkanı'na THK'ca ortaya konulan büstlerini kazanmaktan dolayı büyük kıvanç ve onur duyduklarını Türkiye'nin en büyük spor müzesindeki şeref köşesinde bu armağanı saklayacaklarını,tüm Galatasaraylıların 'Gazi Mustafa Kemal Paşa' hazretlerine duydukları sonsuz sevgi ve saygılarını, daima emirlerine amade olduklarını 1 Eylül 1928 günü bir mektupla arz etmişti. Atatürk, en büyük devrimlerinden biri olan 'Yeni Türk Alfabesi'nin kabul edildiğini, 9 Ağustos gecesi Sarayburnu'nda verilen bir yemekte ilan etmişti. İşte Mustafa Kemal'in yeni Türk alfabesinin kabul edildiğini bildirmesinden tan 26 gün sonra Latin harfli bir daktilo ile Atatürk tarafından yazdırılarak, Cumhurbaşkanı sıfatıyla imzaladığı ilk resmi yazı Galatasaray'a yazılmıştır. Mektupta aynen şöyle yazmaktadır : "Mektubunuzu aldım.Türk gençliğinin spor sahasında da gösterdiği kabiliyet ve faideli faaliyeti takdir-le müşahede ve takip ediyorum. Hakkımda ibraz buyurulan asar-ı muhabbetten mütehassıs oldum.Teşekkür ederim efendim." Reis-i Cumhur Gazi Mustafa Kemal Bu arada 16 Eylül 1928 Pazar günü yayınlanana 2566 sayılı Akşam gazetesinin 3.sayfasında "Gazi Hazretlerini Teşyi" başlığı altında şu haber çıkmaktadır : "Galatasaray denizcileri dün İstanbul'u terkeden Gazi Paşa hazretlerini Yeniköy açıklarında üç çifte futa ile muazzam bir suretle selamlamışlar,Paşa Hazretleri uzun müddet mendil sallamak sureti ile Galatasaray denizcilerine iltifat etmişlerdir." Yıl 1930, Atatürk Galatasaray Lisesine ilk kez 2 Aralık Salı günü şeref vermişlerdi. Yanlarında Büyükelçilerimizden Galatasaray Kulübü'nün 12 numaralı üyesi Ruşen Eşref Ünaydın, Galatasaray Lisesinde okumuş olan o zamanın Dahiliye vekili Şükrü Kaya, Kılıç Ali Paşa ile birlikte Okul Müdürü Fethi İsfendiyaroğlu'nun öncülüğünde gezmişlerdi. Bu konuda 'GSL 1868-1968' adlı kitabın 96.sayfasında, o zamanlar Lise Müdürü ve iki yıl sonra da Kulüp Başkanı olan Fethi İsfendiyaroğlu'nun 8.12.1930 tarihli "Reisicumhur Hazretlerinin Mektebimizi ziyaretleri" hakkında rapor'dan : 'Derslerden sonra mektebin her tarafını, bilhassa müzelerimizi ve konferans salonunu gezdiler***8230; Ve hatıra defterlerini imzaları ile tezyin buyurdular.' Galatasaray'da spor, her zaman okul ile kulübün iç içe olmalarıyla gelişmiş ve başarıya ulaşmıştır. Çeşitli branşlarda kazanılan kupalar, Galatasaray Lisesi'ndeki muhteşem müzede muhafaza altına alınmıştır. Bu müzede Türk Spor Tarihinin en önemli belgeleri bulunmaktadır. İşte bu müzeyi, Galatasaray Liseli, kulübün ilk üyelerinden Büyükelçi Ruşen Eşref Ünaydın'dan bilgi edinerek gezen armağan ve belgeleri birer birer inceleyen ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa kemal paşa şeref köşesinde duran büstü ile harf devrimini yaptığının ayına varmadan yazdırıp imzaladığı mektubunu görünce ,Ruşen Eşref'e dönerek : "- Bu kıymetli müzeye fotoğrafım lazım, imzalayıp vereyim" demiş. 12 gün sonra bir yaveri aracılığı ile gönderdiği boylarına yakın olan fotoğraflarının üzerine Büyük Önder, okul ve kulüp gözetmeksizin büyük bir incelik göstererek şunları yazarak yazarak imzalamışlardır: "14.XII.1930 GALATA SARAYA - GAZİ M. KEMAL" Yurdumuzda hatta dünyada bir eşi daha bulunmayan Galatasaray Müzesi ve Arşivinin şeref köşesinde asılı duran bu çok kıymetli fotoğrafı ile birlikte Atatürk'ün içtiği kahve fincanı telvesi ile su bardağı, imzaladığı hatıra defterleri ve 4.9.1928 günü ilk latin hafleriyle yazdığı ve imzaladığı tarihi mektubu vitrinli bir dolapta muhafaza edilmektedir. Atatürk ikinci kez Galatasaray Lisesi'ne 6 Temmuz 1933 tarihinde şeref vermişlerdir. Yanlarında o günlerde TBMM ve Galatasaray Spor Kulübü Hami Başkanı Kazım Özalp Paşa ile eski bir Galatasaraylı o zamanki Maarif Vekili Hikmet Bayur ve Prof.Afet İnan ile okul Müdürü Tevfik Arat olduğu halde yine müzeyi gezerek fotoğraflarının asılmış olduğunu görerek memnuniyetlerini bildirmişlerdi. ============================== |
ATATÜRK' E MEKTUP ( 'Galatasaray'dan Atatürk'e ' adlı kitaptan )
Aziz Atam; Bu mektubu,üç kez onurlandırdığın 500 yıllık Galatasaray Lisesi'nin müdürü olarak yazıyorum. Okulumuzu ilk ziyaret ettiğin 2 Aralık tarihini kuruluş günümüz olarak kabul ettik ve 500. yılımızı 100.doğum yılınla birlikte kutladık. Lisemizin Anma ve Kutlama Komitesinde görevli öğrencilerimiz, bu küçük kitabı, 100 yaşına giren Ata***8217;larına minnet, şükran ve bağlılıklarını sunmak için hazırladır. Bu kitapçığı düzenleyen gençler, senin 100.doğum yılında ölümünü anımsamadılar. Çünkü senin ölmezliğine, sensiz bir Türkiye, bir Türk Ulusu düşünülemeyeceğine; bu ülkede bağımsızlık, egemenlik, özgürlük ve uygarlığın seninle başladığına, ulusumuzun senin ilkelerin ve devrimlerinle çağdaşlaştığına kesinlikle inandılar. Baştanbaşa işgal edilmiş Yurdumuzda hiçbir kurtuluş umudu kalmayan yüce ulusumuzun nasıl kurtarıldığını, ortaçağ karanlığından bugünkü aydınlığına hangi aşamalardan geçilerek ulaşıldığını anladılar. 100 yaşına girdiğin 1981'de, yurt çapında Ulusal değerin bütün yönleriyle işlenirken;tüm dünyada, özellikle dost ülkelerde ve uluslararası kuruluşlarda da gösterilen çok çeşitli etkinliklerle senin evrensel değerinin bir kez daha en belirgin boyutlarıyla ortaya koyulduğunu izlediler. Senin sadece bu yüzyılın en büyük dehası değil, gelmiş geçmiş bütün çağların ve dünya tarihinin örnek önderi olduğunu, yüzyıllarca uyutulan Asya ve Afrika 'nın senin damganı taşıyan Türk Devrimi ile uyanmaya başladığını ,mazlum ülkelerin bağımsızlık savaşı bayrağında senin dalgalandığını öğrendiler. Ve öğrendiler ki, gidilecek yol yalnız senin yolun, konuşulacak dil senin dilin, tutulacak el senin elin... Sen ölümsüz, sen en büyüksün; sen en gerçek, sen tek, sen Tanrı***8217;nın alnından öptüğü insan, sen ATA-TÜRK'sün... Seninle yaşayacaklarına ve seni yaşatacaklarına, namusları, onurları, Yurdumuz ve Ulusumuzun kutsallığı üzerine and içtiler. Müsterih ol Atam ! M.ŞÜKRÜ SARI ============================== GALATASARAYLIYIZ, ÇÜNKÜ... "Garp iştiyakı,fikre açık bir ufuk... Ve sen Şarkın bu ufka ilk açılan bir dericesi" Tevfik Fikret 'in seslenişi, geçmişten geleceğe uzanan bir esinti.Yenileşme çabasının,daha iyi ve daha güzele varmanın derin istemini de taşıyor.İşte o düşünüş,Atatürk'ün "Ben inkılaplarımı Fikret'in şiirlerinden aldığım ilham ile yaptım" demesine yol açmıştır. İleriye ve aydınlığa yönelik bir yürüyüşün öncüsüdür Tevfik Fikret... Ali Vecdi Bingöl, 'Atatürk ve Tevfik Fikret' adlı şiirinde çifte bağdaşmayı dile getirir: "Fikret,bu toprakta, örnek insandı, Nura aşık, karanlığa düşmandı... Temelden devrimci bir heyecandı, ATA, bu davanın neticesidir..." Prof. Hüseyin Celasun, Galatasaray'ın Türkiye'ye katkıları adlı yazısında Atatürk'ün Galatasaray'a verdiği önemi yalın bir biçimde ortaya koymaktadır. "Atatürk'ün şapka devrimini başlattığı sırada , ilk olarak kasket giydirmek üzere Galatasaray Lisesi öğrencilerini seçmiş bulunması da çok anlamlıdır." ============================== UNUTAMAYACAĞIM ANI Gazi okulumuzu ziyaret ettiğinde ben,o zamanki ismiyle Galatasaray Sultanisi'nin 16-17 yaşlarında bir öğrencisiydim. Latin harflerine döneli henüz 4-5 yıl olmuştu.Öğretimimizde Fransızca esas olduğundan Türkçe dışında kalan derslerimizin ekserisi Fransızca olarak yürütülüyordu.Birgün Atatürk'ün okulu ziyaret edecekleri haberi geldi.Kendisini görmeyi çok istiyordum. Hocalarımız çok kıymetli kimseler olup,talebeyi hazırlamasını iyi biliyor ve geçmiş dersleri kısaca özetleyerek yeni konuya bağlantı yapıyorlardı. Nihayet Gazi Mustafa Kemal'in okulumuzu şereflendirmek üzere oldukları haberi geldi. Bütün öğrenciler, büyük bir heyecan ve coşku içinde vatanımızı kurtaran, Cumhuriyetimizin kurucusu, bu büyük ve yüce insanı karşılamak üzere okulun bahçesini doldurdular. O sırada resimler çekiliyordu. Bu resimlerde büyük bir şans eseri kendilerine yakın bir yerde ben de bulunmuştum. Ona resimlerde de olsa yakın olmak,O'nu yakından görmek benim için anıların en büyüğüdür. Hepimizle ayrı ayrı ilgilendi , konuştu; "Türk gençleri; Cumhuriyeti biz kurduk, sizler koruyup yücelteceksiniz ve yaşatacaksınız" dedi. O'nu gördükten sonra TÜRK olduğumla daha çok övündüm. Ona olan sevgi ve saygım her geçen gün daha da arttı. Bizlere bakan o mavi çelik gözleri ile O büyük TÜRK, o günkü gibi aklımdadır. SELAHATTİN BUDA ============================== BAHTİYAR ADAM Herkes ölür. Bu, her çakılan tabutun bize hatırlattığı müthiş ve şaşmaz bir tabiat kanunudur. Ve ölürken herkesin gözü arkada kalır.Bu herkese mukadder bir hasrettir. Atatürk de herkes gibi öldü;fakat herkesten ayrı olarak ,gözü arkada kalmadan öldü. Kalbi TÜRK olmak gururu ile çarpan,milletini kendi eli ile karanlıktan aydınlığa çeken, başında istiklal rüzgarı estiren, ona hürriyet balını tattıran, memleketin bünyesine uygun,güzel bir rejim hediye eden ,onu güneşlerin at oynattığı medeniyet şosesinin başına getirip bırakan bir adam, öldüğü zaman,gözü arkada kalır mı hiç ? Dün Atatürk'ün kutsi naaşı Ankara'ya ebedi metfenine götürürlerken, caddeleri, pencereleri, damları dolduran ve bakışları mahzun,mendilleri ıslak yüz binlerce Türkün vakur ve ulvi manzarası karşısında bir insan için, milletin kalbinde yer etmekten daha büyük bahtiyarlık olamayacağını gözlerim yaşararak bir kez daha anladım. Atatürk bahtiyar adamdır. 20 Kasım 1938 Cahit Sıtkı TARANCI (1106 numaralı, Galatasaray Lisesi 1931 mezunu) ============================== ATATÜRK FENERBAHÇELİ(Mİ)YDİ..? / Alpaslan Dikmen Bu konuda Spor Yazarı Ahmet Çakır ağabeyimiz "93 Soruda Galatasaray Tarihi" isimli kitabında şöyle yazıyor; "Evet Gazi Mustafa Kemal 14.12.1930 tarihinde Galatasaray Lisesi ve Müzesini gezmiştir. Burada ' Galata Saray'a ' diye yazıp imzaladığı bir fotoğrafını da sarı kırmızılılara armağan etmiştir. Bu fotoğrafın büyütülmüş bir kopyası Lise Müdürünün odasında asılıdır... Bu konu, sevgili ülkemizdeki pe kçok benzeri olaydaki gibi kısa sürede hem gülünç , hem de acıklı bir oyuna çevrildi. En büyük tartışma da Atatürk'ün Fenerbahçeli mi, yoksa Beşiktaşlı mı olduğu noktasında çıktı... Bugüne kadar Atatürk Fenerbahçeli olarak biliniyordu.Ancak Fenerbahçeli araştırmacı-yazar Ergun Hiçyılmaz 'Hayır Atatürk Beşiktaşlı idi' deyince ortalık karıştı. Hiçyılmaz'ın gösterdiği kanıt, pek yabana atılacak gibi değildi.Ulusal Kurtuluş Savaşı öncesinde Anadolu'ya geçmeden Akaretlerde Beşiktaş Kulübünün yanında bir evde oturan Gazi Mustafa Kemal buradan Beşiktaşlı futbolcuların çalışmalarını izleyip onlara sempati gösterdiği yolundaki açıklama kolay reddedilebilecek bir değerlendirme sayılamazdı. Bunun üzerine Fenerbahçe camiası ayağa kalktı.Tv programlarında ve gazetelerde olay tartışıldı. Atatürk'ün Fenerbahçeli olduğuna ilişkin belgeler ve kanıtlar ortaya konuldu .Dahası sarı-lacivertli camianın sonuna kadar bu işin takipçisi olacağı bildirildi. Sonuçta Atatürk'ün % 75 Fenerbahçeli, %25 Beşiktaşlı sayılabileceği gibi bir uzlaşmaya varılmış oldu. Böylece Atamız, iki ezeli rakibimiz tarafından paylaşıldığı için Galatasaray'a imzalı fotoğrafından başka bir şey kalmadı..." Ahmet ağabey son paragrafında böyle yazıyor ama sadece imzalı resim değil, 04.09.1928 tarihinde Atatürk***8217;ümüzün "Galatasaray Terbiye-i Bedeniye Kulübü Reisi ve Sivas Meb'usu Necmeddin Sadık bey efendiye " (belgede aynı böyle yazılıdır...) yazmış olduğu bir de mektup vardır... Ve bu mektubun en önemli özelliklerinden birisi de 'Yeni Türk Alfabe'sinin kabulünden sadece 26 gün sonra yazılmış olmasıdır.Atamızın bu yazısı müzemizin en mutena köşelerinden birini süslemektedir. Kuşkusuz Ahmet ağabey bunu unutmuş değildir ama gerginliği ! daha fazla artırmamak için bunu gündeme getirmediğini düşünebiliriz... Unutmadan bir hatırlatma yapayım, Atamızın yazmış olduğu bu takdir ve teşekkür içeren mektubu Galatasaray'ın Fenerbahçe'yi 4-0 yenerek kazandığı "Gazi Büstü Kupası" maçından sonra gönderilmiştir. Galatasaray'ın ünlü yöneticilerinden ve Atatürk'ün en yakın arkadaşlarından Salih Bozok'un oğlu Muzaffer Bozok ile yaptığım röportajda, Sayın Bozok bir anısını anlatmıştı; "Bir gün Bülent, Gündüz, ben ve birkaç arkadaşımız Florya'ya eğlenmeye gitmiştik. Dönüşte yolda biraz gürültü yapmıştık.Tam o sırada köşeden Mustafa Kemal ve arkadaşlarının, ki yanında babam ve Gündüz'ün babası Kılıç Ali Paşa da vardı , göründüler... Mustafa Kemal babama dönerek 'Kim bu gürültü yapanlar ? ' diye sormuş. Babam ise biraz sıkılırak 'bizim çocuklar Paşam' demiş. Bunun üzerine Ulu Önderimiz 'Haa desenize bizim kulübün çocukları' diye cevap vermiş... Bilmiyorum bu anı Ulu Önderimizin hangi kulübümüzün sempatizanı olduğuna dair bir delil midir?.. Ancak en büyük gerçek şudur ki; Atatürk tüm Türklerin Atasıdır... Güneş Kulübünü de tutsa, Fenerbahçeli de olsa, Beşiktaş'ı da sevse, bizim için farketmiyor... Çünkü O, dünya döndükçe bizim GAZİ MUSTAFA KEMAL Atatürk***8217;ümüzdür. Laf aramızda, Atatürk ile ilgili resimlerin en güzellerinden birisi de Ata'mızın bir kayık içerisinde kürek çekerken resmedilen fotoğrafıdır... Atatürk'ün küreklerine asıldığı kayık, Galatasaray Spor Kulübü***8217;nün yarışlarda kullandığı yani Galatasaray'ın malı olan FUTA denilen bir kayıktır. Tarih 29 Haziran 1935... Aslında belgeler bunlarla da bitmiyor; Miralay Mustafa Kemal'in "Galatasaray Keşşaflarının Başbuğu " olma durumunu kim nasıl izah edebilir acaba ? Lütfen okuyunuz; Yüzyılın başında 'Keşşaflık' da denilen İzcilik örgütleri de çok kurulmuştur. Bu çalışmalar, önce Edirne Muallim Mektebi ile Galatasaray ve İstanbul Sultanisinde başlamıştır.Ancak Balkan Savaşı bu ilgiyi dağıtmıştır. Mustafa Kemal Atatürk'ün Galatasaraylıların kurduğu 'Keşşaf ' örgütünün 'Reisi' olması Galatasaraylılar için unutulmaz bir hadisedir... Şöyle ki; Atatürk'ün Galatasaray'a olan aşinalığı bilinenden daha öncelere dayanıyordu. 1915-16 yıllarında Osmanlı Güç Dernekleri, İzci Dernekleri, ardından da Genç Dernekleri Müfettiş-i Umumisi Miralay Mustafa Kemal, 1914 yılında Türkiye'de ilk defa kurulan Galatasaray Keşşaflarının (İzci) BAŞBUĞU olmuş 1923'te Cumhuriyet'in ilanında oymak beyi Adnan Akıska, Galatasaraylı keşşaflarla Atatürk'ün huzurunda bulunmuştu. (Fotoğrafları mevcuttur) Alpaslan DİKMEN ultrAslan Genel Koordinatörü[/color] |
Seçim 2008: Başkan Adayı Adnan Polat'ın Listesi
![]() Galatasaray'da 22 Mart Cumartesi günü yapılacak seçimli olağan genel kurul toplantısı öncesi, başkan adayı Adnan Polat, yönetim kurulu listesini açıkladı. The Ritz Carlton Otel'de, genel kurul üyelerine bir kokteyl veren Adnan Polat, yönetim kurulu listesini de burada açıkladı. Listede yer alan ve Polat tarafından tek tek kürsüye davet edilen isimler şunlar: Faruk Bil Mehmet Helvacı Işın Çelebi Sinan Kılıç Haldun Üstünel Yiğit Şardan Ali Haşhaş Mümtaz Tahincioğlu Murat Yalçındağ Cemal Özgörkey Ahmet Dedehayır Metin Karakaya Nejat Uygur Tunca Hazinedaroğlu Adil Emecan Başkan Adayı Adnan Polat'ın yönetim Kurulu Listesinde yer aday isimlerin açıklanan özgeçmişleri şöyle: Adnan Polat (7708): Polat Grubu***8217;nun Yönetim Kurulu Başkanı olan Adnan Polat, 1953 yılında Erzurum***8217;da doğdu. 1971 yılında Işık Lisesi***8217;nden, 1976 yılında New York Long Island Üniversitesi İş İdaresi Bölümü***8217;nden mezun oldu. 1976 yılında Polat Holding***8217;e bağlı Polat İnşaat Anonim Şirketi***8217;nin şantiyelerinde çalışma hayatına başlayan Galatasaray Spor Kulübü Başkan Adayı Polat, 1981 yılından itibaren Polat Holding***8217;in Sanayi Grubu***8217;nun yönetimini üstlendi. Polat bu süre içinde Sanayi Grubu***8217;nu uluslararası boyuta getirdi. 1992-1996 yıllarında 4 yıl süre ile Galatasaray Spor Kulübü Başkan Yardımcılığı ve Futbol Komitesi Başkanlığı yapan Adnan Polat, 7 Mart 1997 yılında Tayland Fahri Konsolosluk görevini üstendi. Adnan Polat, 1999 yılında CHP***8217;den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı oldu. İki yıl sonra da Serkap (Seramik Kaplama Malzemeleri Üreticileri Birliği) Başkanlığı***8217;na getirildi. 2002 yılında da Seramik Federasyonu Başkanı seçildi. Halen bu görevini sürdüren Adnan Polat, 2006 Mart ayında Galatasaray Spor Kulübü Başkan Yardımcısı görevine getirildi. Evli ve iki çocuk babası olan Adnan Polat, TÜSİAD, İKV ve İTO üyesi. Faruk Bil (5336):1956 İstanbul***8217;da doğdu. 1975***8217;de Galatasaray Lisesi'ni, 1979***8217;da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ni bitirdikten sonra, yüksek lisansını University of North Texas***8217;ta yaptı. Stinnes Intercoal Türkiye temsilciliği ve Toplu Konut Kamu Ortaklığı İdaresi'nde başkan danışmanlığı görevinden sonra reklam sektörüne girdi. 1994***8217;te Kangaroo İletişim ve Danışmanlık Reklam ve Pazarlama İletişim AŞ***8217;yi kurdu. Fransızca ve İngilizce bilen Faruk Bil, evli ve bir çocuk babası. Mehmet Helvacı (5555): 1960 doğumlu olan Mehmet Helvacı Galatasaray Lisesi***8217;nden mezun olduktan sonra yüksek öğrenimini İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi***8217;nde bitirdi. Aynı fakültenin ticaret hukuku ana bilim dalında doktorasını tamamladıktan sonra aynı kürsüde profesörlüğe yükseldi. Evli ve iki çocuk babası olan Prof. Dr. Mehmet Helvacı Fransızca ve İngilizce biliyor. Işın Çelebi (8023): 1950 doğumlu olan Işın Çelebi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ****lurji Mühendisliğini bitirdikten sonra, İstanbul Teknik Üniversitesi***8217;nde aynı alanda yüksek lisans derecesi aldı. Doktorasını ise Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi***8217;nde ekonomi alanında tamamladı. 1975-1982 yılları arasında, Devlet Planlama Teşkilatı İktisadi Planlama Dairesi***8217;nde Uzman ve İmalat Sanayi Grup Başkanı olarak çalışan Çelebi, 1987 yılında İzmir Milletvekili seçilerek TBMM***8217;ye girdi. 1989-1991 yılları arasında Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı ve Para ve Kredi Kurulu Başkanı olarak görev yaptı. 1997-1998 yıllarında ikinci kez Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı görevini yürüten Çelebi, 2002 yılında Çelebi Stratejik Danışmanlık AŞ***8217;yi kurdu. İngilizce bilen Çelebi, evli ve üç çocuk babası. Sinan Kılıç (8283): 1948 doğumlu olan Sinan Kılıç, Ankara Tıp Fakültesi***8217;nden mezun oldu. İhtisasını gastroentereloji ana bilim dalında tamamlayan Dr. Kılıç, evli ve 2 çocuk babası. Dr. Sinan Kılıç, İngilizce ve Almanca biliyor. Haldun Üstünel (9313): 1967 İstanbul doğumlu olan Haldun Üstünel, orta öğrenimini Saint Benoit Lisesi, lise öğrenimini Suadiye Lisesi***8217;nde, yükek öğrenimini ise A.B.D. San Francisco Dominican College Üniversitesi***8217;nde Uluslararası İş İdaresi Bölümü***8217;nde tamamladı. Üstünel, 1992 yılından bu yana İstanbul Tela Sanayi Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapıyor. İngilizce ve Fransızca bilen Üstünel, evli ve iki çocuk babası. Yiğit Şardan (9798): 1963 doğumlu Yiğit Şardan, ortaöğretimi Galatasaray Lisesi***8217;nde, liseyi ise Robert Kolej***8217;de tamamladı. Ardından İTÜ İşletme Fakültesi***8217;ni bitirdi. Reklamcılık sektöründe faaliyet gösteren Saatchi & Saatchi***8217;nin Yönetim Kurulu Başkanlığı***8217;nı yürüten Şardan, iki çocuk babası ve Fransızca, İngilizce biliyor. Ali Haşhaş (9959): 1953 doğumlu olan Ali Haşhaş İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi***8217;ni bitirdi. Emlak, yatırım, inşaat ve ticaret alanlarında faaliyet gösteren Extensa AŞ***8217;de Genel Müdür Yardımcılığı görevini üstlenen Ali Haşhaş İngilizce biliyor. Haşhaş, evli ve üç cocuk babası. Mümtaz Tahincioğlu (10617): 1952'de Mardin'de doğan Mümtaz Tahincioğlu Londra Üniversitesi***8217;ni bitirdi. Mümtaz Tahincioğlu, İngiltere'de "Fomula 4" kursuna katılarak bu sporla tanıştı. Türkiye'ye döndükten sonra 1989'dan itibaren "karting" sporunun gelişmesi için çalıştı. İstanbul'un ikinci Otomobil Spor Kulübü'nü (İMK) kurdu. 1989-1992 yılları arasında 3 kez Türkiye Karting Şampiyonu oldu ve Dünya Karting Şampiyonası'nda da Türkiye'yi ilk kez temsil etti. 1997'de Otomobil Federasyonu Başkanlığı'na seçildi. Halen TOMSFED***8217;in Başkanı olan Tahincioğlu evli ve 2 çocuk babası. Sanayici olan Tahincioğlu, İngilizce biliyor. Murat Yalçındağ (10963): 1970 doğumlu olan Murat Yalçındağ lise mezunu. Aile şirketinde görev yapan Yalçındağ, nakliyat sektöründe faaliyet gösteriyor. Murat Yalçındağ İngilizce biliyor. Cemal Özgörkey (11076): 1959 doğumlu olan Cemal Özgörkey Galatasaray Lisesi***8217;nden 1979 yılında mezun olduktan sonra lisansını ABD Oglethorpe Üniversitesi***8217;nde tamamladı. Halen Etap Endüstri ve Yatırım Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı olan Özgörkey İngilizce ve Fransızca konuşuyor. Ahmet Dedehayır (7173): 1963 İstanbul doğumlu olan Ahmet Dedehayır, 1982 yılında İstanbul Özel Alman Lisesi***8217;nden, 1986 yılında Boğaziçi Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü***8217;nden mezun oldu. 1992-1994 yılları arasında ortağı olduğu Tezal Menkul Değerler AŞ***8217;de Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapan Dedehayır, 1994-1996 yılları arasında Med Menkul Değerler AŞ***8217;de Genel Müdürlük görevinde bulundu. Dedehayır 1996 yılından beri bir danışmanlık şirketinde görev yapıyor. Evli ve üç çocuk babası olan Dedehayır, İngilizce, Almanca ve Fransızca biliyor. Metin Karakaya (8754): 1955 doğumlu olan Metin Karakaya lise mezunu. Aile şirketi olan Karakaya Deri***8217;yi yöneten Metin Karakaya İtalyanca ve İngilizce biliyor. Karakaya evli ve 2 çocuk babası. Nejat Uygur (8844): 1972 doğumlu olan Nejat Uygur yüksek tahlisini ABD Syracuse Üniversitesi***8217;nde tamamladı. Halen, inşaat, turizm, yiyecek, içecek, tarım ve ******cılık alanlarında faaliyet gösteren SEL Group A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olan Nejat Uygur, İngilizce biliyor. Tunca Hazinedaroğlu (10627): 1967 yılında Ankara'da doğan Tunca Hazinedaroğlu, orta ve lise öğrenimini Saint-Benoit Lisesi***8217;nde yaptı. Yüksek öğrenimini Viyana Webster Üniversitesi***8217;nde tamamlayan Hazinedaroğlu, bu üniversitesinin İş İdaresi Bölümü***8217;nden mezun oldu. 1992 yılından bu yana Hazinedaroğlu İnşaat Yönetim kurulu üyesi olan Hazinedaroğlu, 2002-2005 yılları arasında 2 dönem CHP İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyeliği, 2003-2005 yılları arasında ise Türkiye Müteahhitler Birliği Yönetim Kurulu Üyeliği yaptı. İngilizce, Fransızca ve Almanca bilen Tunca Hazinedaroğlu evli ve iki çocuk babası. Adil Emecan (11285): 1961 doğumlu olan Adil Emecan, İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi***8217;nden mezun oldu. İhtisasını göğüs hastalıkları ana bilim dalında tamamlayan Adil Emecan evli ve iki çocuk babası. Dr. Emecan İngilizce biliyor. |
Yeni Sayfa
![]() G.Saray Lisesi'nde saat 10.00'da başlayacak kongrede Adnan Polat ile Nazım Durak yarışacak. Canaydın devri sona erecek. Galatasaray Kulübü'nün Seçimli Olağan Genel Kurul Toplantısı bugün yapılacak. Galatasaray Lisesi'nde gerçekleştirilecek genel kurulda, 6 yıllık Özhan Canaydın dönemi resmen kapanırken, önümüzdeki 2 yıl başkanlık koltuğuna oturacak isim belirlenecek. Başkanlık için daha önce adaylıklarını açıklayan Adnan Polat ile Nazım Durak yarışacak. Genel kurulda oy verme işlemi sabah saat 10.00'da başlayacak ve 15.00'te sona erecek. 5 BİN 327 OY VAR AMA! Seçimler toplam 12 sandıkta gerçekleştirilecek. Kulüp tüzüğünün 21. maddesi uyarınca genel kurulda ödeneklerini 13 Şubat Çarşamba gününe kadar yatırmış olan üyeler oy kullanabilecek. Toplam 5 bin 327 üye oy kullanma hakkına sahip bulunuyor. Ancak katılımın düşük olacağı belirtiliyor. Oy sayımının ardından G.Saray Kulübü'nün 33. başkanı akşam saatlerinde belli olacak. |
Nöbet değişimi
![]() Görevi Nonda ve Serkan'dan devralacak olan G.Saray'ın iki kaptanı Atacağımız gollerle taraftarımızı coşturacağız" şeklindne konuştu. İKİSİ DE ÇOK HIRSLI G.Saray'da kupadaki Gençlerbirliği yenilgisinden sonra tüm gözler yeniden lige çevrilirken, takımın iki tecrübeli golcüsü Hakan Şükür ile Ümit Karan yarın Denizlispor karşısında ilk 11'deki yerlerini alacaklar. Ümit Karan kart cezası, Hakan Şükür de sakatlığı nedeniyle hafta içi Gençlerbirliği karşısında forma giymemiş, bu iki futbolcunun yerine forvette Nonda-Serkan ikilisi görev yapmıştı. KAZANACAĞIZ Hakan Şükür ve Ümit Karan, Denizli maçı için iddialı konuştular. Hakan Şükür "Ağrılarım geçti. Kendimi hazır hissediyorum. Arkadaşlarımla birlikte galibiyet için savaşacağız ve istediğimiz sonucu alacağız" dedi. Ümit ise Denizlispor'un tehlikeli bir rakip olduğuna dikkat çekerek "Puan kaybına tahammülümüz yok. Çok dikkatli olacağız. Maçta gol atıp taraftarımızı coşturacağım" diye konuştu. |
4 süper gelecek
![]() Aslan'da Bouzid, Carrusca, Barusso ve Song sezon sonunda gönderilecek. Başkan seçilmesi beklenen Polat, transfer listesini hazırlıyor GİDECEKLER BELLİ G.Saray'da bugün yapılacak kongrede başkan seçilmesi beklenen Adnan Polat, şimdiden gelecek sezonun planlarını yapmaya başladı. Polat, Carussca, Barusso, Bouizid ve sözleşmesi sona erecek olan Song ile sezon sonunda yolları ayırıp, 4 süper ismi Aslan'a kazandırmayı planlıyor. ÖNCE ISAKSSON Polat'ın sarı-kırmızılı takıma öncelikle kaleci transferi gerçekleştireceği öğrenildi. Yeni sezonda Manchester City'nin İsveçli kalecisi Isaksson'un Aslan olma ihtimalinin yüksek olduğu belirtildi. Adnan Polat, sağ bek, orta saha ve forvet transferi ile yabancı kontenjanını dolduracak. |
Topal sevinci
![]() Sakatlığı nedeniyle Ankaraspor maçımda forma giyemeyen Mehmet Topal tamamen iyileşti. Genç futbolcunun yarınki Denizlispor maçında forma giyebileceği belirtildi. Mehmet Topal kendini hazır hissettiğini kaydederek "Eğer hocalarımız bana görev verirse, sahaya çıkar en iyisini yaparım" ifadesini kullandı. Sarıkırmızılı futbolcunun Denizlispor karşısına ilk 11'de sahaya çıkması bekleniyor. |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 21:40 . |
Powered by MJTurkiye
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Powered by Herkonu team