A-Z ye Herkonu

A-Z ye Herkonu (http://www.herkonu.eu/index.php)
-   Genel Konular (http://www.herkonu.eu/forumdisplay.php?f=12)
-   -   Özel - Fikralar (http://www.herkonu.eu/showthread.php?t=41)

SAHmerdan 02.09.07 03:09

Benzin istasyonunun önünde bir afiş,

- "Depoyu dolduran lotaryada tutturursa bedava seks kazanıyor."

İki kafadar benzinciye,

- "Doldur depoyu"

der, sonra bedava seks için lotaryaya talip olur. Benzinci sorar,

- "Kafamdan bir sayı tuttum, bilirseniz bedava seks..."

- "Üç" derler...

Benzinci,

- "Bilemediniz, ben beş tutmuştum."

Bir hafta sonra iki kafadar yine gelir, depo yine doldurulur, yine lotarya. Bizimkiler,

- "Yedi"

der. Benzinci,

- "Olmadı, ben altı tutmuştum".

Üç gün sora yine depoyu doldururlar, yine lotarya.

- "İki"

Derler. Benzinci,

- "Bir"

der. Kafadarlardan biri arkadaşına açılır.

- "Yahu bu bizi kandırıyor galiba, hep başka rakam söylüyor. Hile yapmasın?"

Diğeri cevap verir,

- "Yok canım kızkardeşim arka arkaya iki kere kazandı."

SAHmerdan 02.09.07 03:09

Bir kadınla bir adam ayrı ayrı arabalarında giderlerken çarpışırlar.
İkisinin de arabası mahvolur ama şans eseri ikisi de hiç yara almadan kurtulur.
Arabalarından sürünerek çıkarlar ve kadın adama bakıp,

- " Çok ilginç! Sen erkeksin ben de kadın. Arabalarımız mahvoldu ama ikimize de
hiçbir şey olmadı. Bu belki de tanışıp, dost olup, hayatımızın sonuna kadar huzur
içinde birlikte yaşamamız için bir işarettir"

der. Müthiş heyecanlanan adam,

- "Evet, galiba haklısın"

diye cevap verir. Kadın şaşkınlıkla,

- "Bak, arabam hurdaya döndü ama bir şişe şarap sapasağlam. Bu kesin bir işaret. Bu şarabı içip sansımızı kutlamalıyız"

derken, şarap şişesini adama uzatır. Adam şişeyi alır, açar ve yarısını içip kadına verir. Kadın hemen şişenin mantarını kapatıp adama geri uzatır. Bunun üstüne adam sorar,

- "Sen içmeyecek misin ?"

Kadın cevap verir,

- "Hayır, ben polisi bekleyeceğim!"

SAHmerdan 02.09.07 03:09

Temel Amerikada otobüs şoförü olmuş. Otobüslerde siyahlarla beyazlar arasında
ön ve arka koltuk kavgaları yaşanıyormuş. Yine bir gün Temel'in kullandığı otobüste benzer kavgalardan biri çıkmış .Temel otobüsü durdurmuş herkesi indirmiş, kendide otobüsün üstüne çıkmış başlamış konuşmaya,

- "Bundan sonra hepiniz kardeşsiniz şu kavgalara bi son verin. Artık siyah beyaz yok hepiniz YEŞİL siniz''

demiş. Hepsi çok duygulanmış tam otobüse binecekleri sırada Temel,

- "Ama dikkat edin açık yeşiller öne koyu yeşiller arkaya otursun"

SAHmerdan 02.09.07 03:10

Temel 70 yaşına gelmiş.

Fadime ile akşam evde otururken içi gıcıklanmış.

Fadime'ye seslenmiş,

Fadimeeee, suyu koyyyy....

Olursa olur, olmazsa çay yaparız.

SAHmerdan 02.09.07 03:10

KÜRDAN

Diyarbakır***8217; da et lokantasında yemek yiyen vatandaş masada kürdan göremeyince hesap öderken patrona sitem eder.

-Kardeşim burası et lokantası neden masalarda kürdan bırakmıyorsunuz?

Patron pişkince,

-Vallahi bırakıyoruz ama dişini temizleyen atıyor, kimse yerine bırakmıyor ki!

SAHmerdan 02.09.07 03:10

Amerika'da zencinin biri pasaportunu kaybetmiş. Tam da Türkiye'ye tatile gideceği gün. Aksilik bu ya... Uçağı kaçıracak, kara kara düşünürken yolda
bir pasaport bulmasın mı?!.. Hemen almış yerden, bir bakmış ki
Leonardo Di Caprio'nun pasaportu..

- "Ne olursa olsun"

demiş ve şansını denemeye karar vermiş. Çıkarmış Leonardo'nun fotoğrafını, kendi fotoğrafını yapıştırmış. Uçmuş Türkiye'ye. Atatürk Hava Limanında görevli gümrük memurunun karşısına geçmiş.. Kim olabilir memur?.. Tabi ki Temel. Almış pasaportu eline. Temel adamın ismine bakmış,

- ''Leonardo di Caprio",

fotoğrafa bakmış, bir zenci. Adama bakmış aynı zenci... Bir kaç şaşkın bakıştan sonra Temel, öbür masaya seslenmiş,

- "Ula Cemal, bu Titanik batmış mıydı, yanmış mıydı?"

SAHmerdan 02.09.07 03:11

ÇAPKINLIK VE YALANLARI

Sabaha karşı 3'te eve geldiğinde, uyumamış karısının "Neredeydin bu saate kadar?" sorusuyla karşılanan çapkın koca yalanları...

* "Şirket olarak kadın parfümü ve ruj işine girme kararı aldık. Piyasa araştırması yapıyoruz. Ne kadar marka kadın parfümü ve ruj varsa satın aldık. Sürünüp birbirimize sarıldık, öptük yanımızdakini. Bizim 'Satınalma' dan Recep'i tanıyorsun, hayta işi iyice abarttı; öpe öpe bu hale getirdi beni..."

* "İçtim. Aslında içtim dediysem çok değil ama bende yalan yok. Akşam iş çıkışı arkadaşlarla iki tek attıktan sonra ben eve gitmek üzere onlardan ayrıldım. O sırada sen tut uzaylılar beni kaçır! Ağzım az da olsa alkol kokuyordu tabii. Bu onlara çok geldi. Beni uzay gemileriyle iki dakika dolaştırıp evin önüne bıraktılar. İki dakika tabii onların saatiyle. Bizim saatle 5 saat falan oluyor galiba. Neyse yalan olmasın..."

* "Saatlerdir bizim evi dışarıdan gözlüyorum. Bir sor niye böyle yapıyorum? Çünkü o adi o aşağılık hırsızlar hep bu saatlerde evlere giriyorlarmış. İyi ki de öyle yapmışım. Bir tanesini tam iş üstünde yakalamak üzereydim kaçtı hergele... Ama daha duuuur... Arada bir bu hırsız mesailerine devam edicem. Yakalıycam o şerefsizleri sen merak etme hayatım."

* "Hayret, uyurgezerlik gibi bir hastalığım varmış. Daha da tuhafı, üstümü başımı değiştirip böyle şık şıkıdım geziyorum. Hangi ara, eve geldim? Hangi ara, uyudum? Sen görmeden nasıl evden çıktım? Allah düşmanımın başına vermesin. Ne dertler var. Evlerden ırak!"

* "Sorma bugün başıma neler geldi? İnanamazsın... Pişmiş tavuğun başına gelenler halt etsin benim başıma gelenlerin yanında... Şimdi yatalım. Çok yorgunum. Sabah salim kafa anlatırım..."

* "Köprüde takıldım diyeceğim inanmayacaksın ama yalanım varsa şuradan şuraya gitmek nasip olmasın... Bu saatte köprü bomboş aslında. Basmışım geliyorum. Evime, güzel karıma kavuşmak için can atıyorum. Tam gişelerden geçerken bir de ne göreyim, gişe görevlisi ilkokul arkadaşım Salim değil mi? O da beni tanıdı tabii. Eee bunca yılın hasreti. Anılar, anılar derken iş uzadı. Eh bizim Salim de oldum olası gevezenin tekiydi zaten. İnsan 7' sinde neyse 37'sinde de o tabii. 'Salim bırak, karım bekler' diyorum yok. Susmuyor. Görsen bir muhabbet bir muhabbet. Allahtan arkadan bir araba geldi de..."

* "Şimdi de kadın kapkaççılar türemiş. İki tanesi bu gece iş çıkışı Etiler'de üstüme atlayıp çantamı almak istediler. Aramızda bayağı boğuşma geçti. Bu arada beni öpücük manyağı yapıp 'bu sapık adam bize tecavüz etmek istedi' süsü vermek istediler. İşte bu ruj lekeleri o süsler... Ama yer mi Anadolu çocuğu? Karakolda senin resmini gösterdim, dedim 'ihtiyacım olabilir mi benim böyle şeylere, dünya güzeli karım var' dedim memur beylere... Doğal olarak serbest bıraktılar..."

* "Sen değil miydin dün gece yatakta "bir kere de geç gelsen n'olur be adam?!" diyen hayatım? İşte seni kırmamak için geç geldim. Gecikeyim diye saatlerdir caddelerde boş boş yürüyorum. Sıkıldım bir süre sonra eve geldim. Yoksa sen geç gel derken başka bir şey mi demek istedin?! Ben yanlış anladım o zamaaaan. Tüh!!"

* "Ben dolaştıran taksici gördüm ama bu kadarına pes vallahi. İş çıkışı eve bir an önce geleyim diye taksiye bindim. Koca günün yorgunluğu, hafif gözüm kapanmış. Bir ara gözümü bir araladım Gebze'deyiz. Az daha uyusam şoför beni İzmit'e götürecek. Neyse ki zamanında uyanmışım. Taksimetreye bir baktım kimlik numaram gibi olmuş vallahi. 'Ben bu parayı vermem' dedim. Taksici 'yazdıysa taksimetre ben alırım' dedi. Karakolluk olduk. Bu durumda biraz geciktim tabii.

SAHmerdan 02.09.07 03:11

KURNAZ ÇİFTÇİ

Çiftçi ilk defa şehre gelmiş, şehrin en işlek caddelerinden birinde
fahişenin biri yanına yaklaşıp :

- Hey yakışıklım, demiş. Bu gece birlikte olalım mı..?

- Ne kadar..?

- 100 dolar..

- Çiftçi usulü yaparsak, sana 300 dolar veririm..

Çiftçi usulü nasıldır bilemediği için itiraz etmiş kız..

- Bak bu son teklifim, demiş adam. Çiftçi usulü yapalım sana 500 dolar..!

Kız, paranın cazibesi üzerine :

- Ne olursa olsun, diyerek kabul etmiş teklifi.

Yakındaki bir otele gitmişler, son derece normal bir şekilde birlikte
olmuşlar. Sabah gitme vakti gelince :

- Şu ısrarla istediğin çiftçi usulünü anlayamadım, demiş kız çoraplarını
giyerken,

- Başta çok çekinmiş, anormal bir şey zannetmiştim.. Neydi o..?

- Sekste bir anormallik yok,

demiş adam aynada saçını düzeltirken,

- Sadece, paranı hasat sonunda alacaksın..!

SAHmerdan 02.09.07 03:12

KULE

Şakacı bir pilot iniş yaparken, kuleye her seferinde,

- " Bilin bakalım, ben kimim ?"

der. Kuledekiler çok sinir olur. Bir gece pilot yine,

- " Bilin bakalım, ben kimim?"

der. Kuledekilerde ışıkları söndürür.

- " Bil bakalım, pist nerde ?"

SAHmerdan 02.09.07 03:12

DAMAT

Bir genç kızı babasından istemeye gitmiş. Kızın babası oğlana;

-İyi huyların nedir oğlum?

-İçki içmem,sigara içmem,kumar oynamam,gece hayatım yoktur,efendim.

-İyi de,hiç mi kötün huyun yok ?

-Eh, biraz yalancıyımdır...

SAHmerdan 02.09.07 03:13

Adamın biri karısı öldükten sonra yalnızlığa dayanamaz ve kendine bir papağan almaya karar verir. Papağan satan bir dükkana girer. Orada bir papağan gözüne çarpar ve onu almaya karar verir. Papağanı eve getirir ve konuşmasını bekler. Ílk gün papağan konuşmaz. Adam tabii önce alışması lazım der ve papağana ilgi göstermeye başlar. Konuşur özel yemek verir vs. aradan bir ay geçmesine rağmen papağan konuşmaz. Adam yavaş yavaş sinirlenmeye başlar. Papağanı boğazından eline alır ve derki.

- Benim dediğimi de yoksa tüylerini koparırım.

Adam başlar..

- Baba de len.

Papağandan çıt yok. Adam bir tüy koparır. Sonra tekrar,

- Baba de len.

Papağandan çıt yok. Adam bir tüy daha koparır derken papağanda tüy kalmaz. Halen konuşmayan papağana ders olsun diye papağanı kümese atar ve uyumaya gider. Ertesi sabah bir baksın ki tavuklar çırılçıplak tüysüz çiftlikte geziyorlar. Adam birden merak eder ne oldu diye, yoksa tavuklara hastalık mi geldi falan. Hemen gidip kümese bakar, birde ne görsün. Papağan almış tavuğun birini, tutmuş boğazından ve şunları söyler,

- Baba de len.

Tavuktan çıt yok, papağan bir tüy koparır ve tekrar,

- Baba de len.

Tavuktan çıt yok ve papağan yine bir tüy koparır.....

SAHmerdan 02.09.07 03:13

Karadenizliler, bir konferans düzenlerler.

Bu konferansa konuşmacı olarak ünlü bir Amerikalı bilim adamı da davet edilir. Amerikalı konuk,
bir hafta erken gelir, hem tatil yapar hem de Türkleri yakından tanıma fırsatı bulur. Karadenizliler
ile Amerikalı bilim adamı hemen her konuda anlaşırlar, uyum içinde konferans biter.

Ayrılık günü gelir, Karadenizlileri alır bir düşünce.

Biz bu değerli bilim adamına ne alalım? Aralarında toplanırlar, başkan konunun önemini vurgulamak için der ki,

- ***8216;***8217;Biz bu Türk dostu, değerli bilim adamına nasıl bir hediye alalım ki bizi unutmasın? Hem kullanışlı bir şey olsun, hem her zaman bizi hatırlasın?***8217;***8217;

Salonda kısa bir sessizlik olur, arka sıralardan Temel elini kaldırır,

- Sünnet ettirelim !!!

SAHmerdan 02.09.07 03:13

Adamın biri enayilerin listesini yaparmış en büyük enayiyi liste başına ondan sonra kileri de alt alta sıralarmış. Günün birinde
Padişahı enayiler listesinin başında göstermiş. Padişah haberci göndermiş adamı çağırtmış

Padişah; Bire zındık sen beni enayiler listesinin başında göstermişsin.

Adam; (sıkılarak) Evet sultanım.

Padişah; Neden yaptın bunu.

Adam; Siz falanca kişiyi çağırdınız ona yüz bin altın verdiniz ve on tane Arap atı getir dediniz.

Padişah; ne var bunda

Adam; O kişi gelmez sultanım,

Padişah; (ufak yollu bir düşünceye dalarak) Ya gelirse.

Adam; O zaman sizi siler onu listenin başına yazarım sultanım demiş.

SAHmerdan 02.09.07 03:14

Kadın akşam işten çıkar,
Çocuğu yuvadan alır.
Markete geçer ıspanak alır,
Koştura koştura eve döner,
Çocuğu soyar elini yüzünü yıkar,
Kendi üstünü değiştirir,
Mutfağa koşar,
Bir yandan ıspanakları yıkar,
Bir yandan çocuğun sorularına ve ihtiyaçlarına cevap verir.
Bi yandan sofrayı hazırlar, O DA NE, YOĞURT ALMAYI UNUTMUŞTUR!
Yoğurtsuz ıspanak olmaz
Hemen kocasını arar.

Kocadan kocaya değişen cevaplar:

1) Ben geç geleceğim. Toplantım var Yoğurtsuz yiyin (laçkalaşmış koca)


2) Ben geç geleceğim. Çok üzgünüm tühhhhhh. Şimdi ıspanak da yoğurtsuz olmaz ki. Eee, yoğurt getireyim kapıdan bırakayım hemen döneyim toplantı bu kaçırsam olmaz mazallah dağlara taşlara işten atılma sebebim olur. Sonra yoğurt dökecek ıspanak bile bulamayız. (Aldatan koca ya da eve gelmemek için bahane arayan koca, ama bi yandan da vicdanı sızlayan koca..)


3) Aradığınız numaraya şu anda ulaşılamıyor... (İşte bu aldatan koca)


4) Mendebur kadın ıspanağı aldın da yoğurdu niye almadın! (" kazma " tipi koca )


5) Igggghhhh yine mi ıspanak. Otlaya otlaya sığır olduk. ("kalas" tipi koca)


6) Tamam alırım. (monotonlaşmış koca)


7) Tamam alırım başka bir şey lazım mı? (Normal koca)


Tamam hayatım alırım başka bir isteğin var mı? (Olması gereken koca)


9) Amannn ıspanakla mı uğraştın? Yapmadıysan bırak ya dışardan söyleyelim ya da dışarıda yiyelim. (Süper koca)

SON İKİ MADDEYİ İYİ ÇALIŞIN!


Olağandışı bir durum:

Kadın akşam eve gelir Buzdolabından dün akşam yapılmış yemeği çıkartır. Açar bakar ıspanak. Ama dolapta yoğurt yok kocasını arar,

- " Ispanağı yapmışsın ama yoğurt almamışsın. Unutma gelirken getir"

SAHmerdan 02.09.07 03:14

Yaşlı bir kadın **** maması almak için markete gider. Üç kutu alıp
kasaya götürür. Kasadaki kız,

- " Üzgünüm bayan ama bunları alabilmeniz için ****niz olduğunu kanıtlamanız gerekir. Bir çok yaşlı insan bunları kendileri yemek için aldıklarından ****niz olduğuna inanmadan size bunları satma yetkimiz yok."

der. Bunun üzerine yaşlı bayan eve gidip ****sini alır ve markete getirir Market bunun üzerine kadına **** mamasını satar. Ertesi gün yine yaşlı kadın üç kutu ***** maması almaya kalkar. Kasiyer yine kadından köpeği olduğuna dair bir kanıt ister. Çünkü yaşlı insanlar bazen de ***** maması yemektedirler. Bunun üzerine kadın yine evine döner köpeğini alıp markete gelir ve mamaları alır. Ertesi gün yine yaşlı bayan markete gelir bu kez elinde bir kutu vardır Kasiyere gider ve elini içine sokmasını söyler.

Kasiyer korkarak;

- "Hayır,içinde beni ısıracak yılan olabilir.

Yaşlı kadın;

- "İnanın,kutunun içinde size zarar verebilecek hiçbir şey yok. Lütfen elinizi kutunun içine sokun.".

Bunun üzerine kasiyer elini kutuya sokar ve elini koklayarak,

- "Bu şey sanki b...k gibi kokuyor."

der. Yaşlı kadın devam eder;

- " Evet öyle. Şimdi lütfen üç rulo tuvalet kağıdı alabilir miyim?"

SAHmerdan 02.09.07 03:15

Acemi er, levazım başçavuşuna yakınır,

- Başçavuşum, bize yemekte ördek böreği verdiler.Yemin ederim ki, içinde bir gram bile ördek eti yoktu.

- O halde? diye yanıtlar başçavuş.

- Sen hiç asker bisküvisi yedin mi?

- Şey...yani evet, başçavuşum.

- İçinden hiç asker çıktı mı, ulan!

SAHmerdan 02.09.07 03:15

Padişah ile vezir tartışmaya başlamış. Padişah vezire,

- "En büyük ve en güçlü olan benim. Sen benim emrimdesin!" demiş.

Vezir,

- "Hayır ben büyüğüm. Ordunun başında ben savaşıyorum, sen sadece mühür basıyorsun"

diye itiraz etmiş. Tartışma uzayınca Padişahla vezir, bir çobanın yanına gitmişler ve konuya hemen girmemek için çobana sormuşlar,

-"Senin koyunun mu büyük, ineğin mi?"

Çoban şaşırmış şaşırmasına da, soranlar da Padişahla vezir.

-"İneğim" demiş.

-"Keçin mi büyük, öküzün mü?"

Çoban "Öküzüm tabii" deyince, asıl soruyu yöneltmişler çobana,

-"Söyle bakalım, Padişahın mı büyük, vezirin mi?"

Çoban hiç düşünmeden yanıt vermiş:

"Vallahi ben bu ******ları tanımıyorum!"

SAHmerdan 02.09.07 03:16

Adamın biri bara girer ve kendisine bir içki söyler. Barmen bir robottur. Adama mükemmel hazırlanmış bir kokteyli çabucak servis yaparken sorar:

"IQ'ün kaç?" Adam "150" diye cevaplar..

Robot adamın IQ seviyesine göre sohbete başlar,uzun uzun Quantum fiziği, küresel ısınma, biyoteknoloji, ekonomi, insanlığın seksüel gelişimi üzerine konuşur..

Adam robotun bilgisinden etkilenerek kendi kendine "Bu gerçekten inanılmaz" diye düşünür ve robotu denemeye karar verir.Bardan kalkar, tekrar kapıdan girer bara gelir ve yeni bir içki söyler.

Robot yine mükemmel hazırladığı içkiyi çabucak servis yapar ve sorar:"IQ'ün Kaç?" Adam "100 civarı" diye cevaplar. Robot bu kez uzun uzun sohbete başlar ama bu kez futbol, basebal, arabalar, bira ve göğüsler hakkında sohbet açar.

Çok etkilenen adam robotu bir kez daha test etmeye karar verir ve tekrar kalkar. Yeni bir müşteri gibi bara yaklaşır 1 içki daha söyler.

Robot çabucak servis yaparken sorar:"IQ'ün kaç?".

Adam, "mmm, sanırım 50 civarı" der.

Bunun üzerine robot, adama son derece yavaş bir biçimde şu cevabı verir:Ya...ni...Yi..ne..Bush'a oy ve...re...cek...sin... de...se...ne!

SAHmerdan 02.09.07 03:16

Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden 1 m. kadar yukarda, altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar. Kimyacı, "adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış"; fizikçi, "adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş"; jeolog, "burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanin taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangin olasılığını azaltmayı amaçlamış"; matematikçi, "sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış"; antropolog, "adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş". Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar., Adam cevap verir: - "Boru yetmedi."

SAHmerdan 02.09.07 03:17

Amerikalı bir hükümet yetkilisi şili'deki darbenin hemen sonrasında ülke hapishanelerini incelemek için şili'ye gitmiş. Herhangi bir hapishanede bir süre inceleme yapan yetkili infaz yerlerini merak etmiş ve hep birlikte hapishanenin mahzenine inmişler.

İner inmez çığlıklar duyan misafir yetkili görevlilere bunun nedenini sormuş. Görevliler de ölüm cezalarını uyguladıklarını söylemiş.

Amerikalı yetkili, kendi ülkelerinde elektrikli sandalye kullandyklarını ve bu konuyu daha kolay hallettiklerini söylemiş, aynı uygulamayı yapabileceklerini uyarıcı bir dille ifade etmiş.

Hapishane görevlisi "efendim, biz de elektrik kullanıyoruz ama elektrikler kesik olduğu için şimdilik mumla idare ediyoruz" demiş.

SAHmerdan 02.09.07 03:17

EVDEKİ KUZİ

Bir inşaata amele alınacaktır. Alınacak elemanları kalfa Cemal'in seçmesi
istenir. Adaylar kalabalıktır. Bu durumda Cemal sınav yapmaya karar verir.

- Pize 1 kişi lazımdur. Pu nedenle sizu imtihan edeceğum.

Bir ara gözü Temel'e ilişir. Burnundan tanımıştır. Hemşehrisini işe almak ister. Önce Temeli sınava alır ve sorar.

- Hemşerum söyle baa bakalum.. Sana 3 kuzu verdum, sonra 2 kuzu daha verdum kaç kuzu oldi?

- 6 tane oldi. Cemal biraz bozulur ama çaktırmaz.

- Tabi bu soru biraz zor oldu piraz taha kolayini sorayum.

- Sana 2 kuzu verdum, sonra 1 tane taha verdum kaç kuzi oldi ?

- Tört kuzi oldi. Cemal sinirlenir, Ama hemsehrisinide işe almak ister.

- Peçi 1 kuzi verdim, sonra bir kuzi taha verdum kaç etti ?

- Üç etti. Bunun üzerine Cemal iki tokat çakar ve tekrar sorar.

- Pir kuzi verdum, kaç kuzin oldi?

- İçi tane. Cemal iyice sinirlenir ve Temel***8217; i iyice döver.

- Ulan hemşeru teyup işe almak istedum, sende tam salakmişsun. Ula sağa pir kuzi vermişsem pir kuzin olur anladun mi?

- Olir mi, der Temel.

- Penum evde bir kuzi de kendumin var.

SAHmerdan 02.09.07 03:17

İşçi olarak Almanya***8217; da çalışan Temel oradan aldığı arabayla memleketine gelir ve dönüşte Almanya***8217;ya dişi bir keçi götürmeye karar verir çünkü orada süt çok pahalıdır. Ne var ki yurt dışına canlı ****** ancak süs köpeği çıkarılabilmektedir. Buna rağmen Temel keçiyi bagaja koyar ve gümrük kapısına geldiğinde sorarlar.
-Arabada kaçak bir şey var mı ?
Temel,
-Yoktur.
Bagaj açılır ve keçi ortaya çıkınca
-Hani yoktu peki bu nedir?
Temel,
-O mi o süs köpeğidur.
Görevli,
-Hadi be bal gibi keçi bu
Temel,
-Süs köpeğudur.
Görevli,
-Tamam o *****tir diyelim peki bu boynuzlar ne?
Temel,
-Onları yolda çıkardı. Özel hayatına karışamam...

SAHmerdan 02.09.07 03:18

Adam elindeki son 500 dolarla kumar oynamaya karar verir ve LasVegas'ın yolunu tutar... Ve inanılmaz bir talih; tam 3 milyon dolar kazanır. Hemen otel yönetiminin kendisine tahsis ettiği kral dairesine çıkar ve karısına telefon eder:
- "Hayatim, evde misin?"
- "Evet kocacığım."
- "İyi. Hemen hazırlan o zaman. Çabuk bavulunu hazırla. Kumarhanede tam 3 milyon dolar kazandım."
- Kadın sevinç dolu bir çığlık atar ***8220;Ayyyyyyyyyyy harikasın!! Hemen hazırlanıyorum.. Peki ama nereye?? Paris?; Karayipler?; Acapulco?; Guney Amerika?..."
- Adam cevap verir: ***8220; Umurumda değil. Sadece eve döndüğümde çoktan gitmiş ol.***8221;

SAHmerdan 02.09.07 03:18

Kadın günah çıkarma hücresine girmiş, başlamış anlatmaya..

- "Beni bağışlayın peder.. Kitapta yazılı yedi büyük günahtan birini, kibir suçunu işledim. Günde iki defa uzun uzun aynaya bakıyor kendi kendime

- ***8216;'Ben ne güzel bir kadınım' diyorum.."

Peder aradaki kafes pencereyi açıp kadına yakından bakmış

- "Hanımefendi" demiş.

- "Size çok iyi haberlerim var. Günahınız yok. Yanlışınız var."

SAHmerdan 02.09.07 03:18

Küçük afacan, mutfakta yemek pişiren annesinin yanına koştu.

- Anne, anne bakıcım yatağında yabancı bir adamla yatıyor. Hem de çırılçıplak.
Deme,

- Oğlum, feci bir şey bu!

Çocuk kahkahayı bastı:

- Kandırdım seni anne. O adam yabacı değil, babam!

SAHmerdan 02.09.07 03:19

Amerika' da ölen bir kadın için kilisede cenaze töreni düzenlenmişti. Tören sonunda cenaze görevlileri tabutu taşırken, tabutun ön bölümünü yanlışlıkla kilisedeki sütunlardan birine çarptılar. Bu olaydan sonra tabuttan bir inilti sesi duyuldu. Tabut açıldı ve öldüğü sanılan kadının gerçekte yaşadığı anlaşıldı. Bir süre hastanede tedavi edilen kadın iyileşti ve 10 yıl daha yaşadı.10 yıl sonra öldüğünde ise cenaze töreni yine ayni kilisede yapıldı. Tören sonrası görevliler tabutu taşırken, kilisedeki ayni sütunun önüne geldiklerinde, ölen kadının kocasının, arkalardan sesi duyuldu;

- "Lütfen sütuna dikkat edin..

SAHmerdan 02.09.07 03:19

İri göğüslü, orta yaşın biraz üzerinde bir hanım otobüste cüzdanının
çalınması üzerine polise başvuruyor.
Polis soruyor,

- Hamfendi, cüzdanınız neredeydi?

- Sütyenimin içindeydi.

- Peki adam elini oraya sokunca bir şey demediniz mi?

- Ben ne bileyim adamın kötü niyetli olduğunu..!

SAHmerdan 02.09.07 03:20

Mehmet ile Handan öğrenci olup, aynı evi paylaşmaktadırlar. Bir
gün Handan ve Mehmet, Mehmet***8217; in annesini yemeğe davet ederler.
Mehmet***8217; in annesi akşam yemeği süresince Handan***8217; ı uzun uzun süzer ve aslında
Handanın çok alımlı ve güzel bir kız olduğunu , acaba aralarında
ev arkadaşlığından daha ileri bir boyutta bir ilişkinin mevcut olup,
olmadığını merak eder. Aklını okumuşçasına Mehmet annesine der ki,

- Ne düşündüğünü biliyorum, ama emin ol ki sadece ev arkadaşıyız, ötesi yok.

Akşam yemeğinden sonra Mehmet***8217; in annesi evine döner. Aradan bir iki
gün sonra Handan der ki,

- Mehmet, annen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesini bulamıyorum.

Mehmet yanıtlar.

- Annemin almış olabileceğini tahmin etmiyorum ama ben yine de kendisine bir
mektup yazayım. Oturur ve yazar.

- Anneciğim, Gümüş çorba kasesini sen aldın demiyorum, ama almadın da demiyorum.
Fakat konu şu ki, sen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesi kayıp. Sevgiler oğlun Mehmet.

Bir hafta sonra Mehmet***8217; in annesinden mektup gelir.

- Sevgili oğlum. Handan***8217; la yatıyorsun demiyorum, ama yatmıyorsun da demiyorum.
Fakat konu şu ki, Handan kendi yatağında yatıyor olsaydı, gümüş çorba kasesini çoktan
bulmuş olurdu. Sevgiler Annen

SAHmerdan 02.09.07 03:20

Meksikalı

Meksikalının biri bisikletle Amerika'dan ülkesine dönüyormuş. Elinde bir torba, ağır ağır sinir kapısına gelmiş. Kapıdaki görevli Meksikalının elindeki torbadan şüphelenmiş ve aramak istemiş. Torbayı açınca kum dolu olduğunu görmüş. Araştırmış, karıştırmış ama kumdan başka bir şeye rastlayamamış ve Meksikalının geçmesine izin vermek zorunda kalmış.

Aradan iki hafta geçmeden aynı Meksikali yine bisikletle ve elinde bir torbayla, aynı sınır kapısından geçmek istemiş. Aynı görevli yine torbadan şüphelenip aramış ve yine kumdan başka bir şey bulamamış.

3 böyle 5 böyle... Her seferinde aynı şekilde geçen bu adamda hiç bir şey bulamamak görevliyi çıldırtıyormuş ama yapabileceği bir şey de yokmuş. Bir yıl sonra görevli bir barda içki içerken, sınırda arayıp durduğu Meksikalının da aynı barda olduğunu görmüş. Hemen yanına gitmiş ve "Artık sana bir şey yapamam. Çok iyi biliyorum ki sen sınırdan bir şey kaçırıyordun. Bir yıldır içim içimi yiyor, lütfen bana ne kaçırdığını söyle..." demiş.

Meksikalı hafifçe kafasını çevirip umarsızca mırıldanmış:

"Bisiklet..."

SAHmerdan 02.09.07 03:20

ARABAM DIŞARIDA

Temel kırtasiye'ye girmiş, tezgahtara,

-Pana pir roman lazum,

demiş. Kırtasiye tezgahtarı sormuş,

-Efendim ağır mı olsun, hafif mi ?

Temel,

-Farketmez, nasul olsa arabam dışarudadur.

SAHmerdan 02.09.07 03:21

Bir gün Temel Mike Tayson ile ünvan maçina çikmis.
Daha ilk yumrukta Temel nakavt olmus.
Hakem bir, iki, üç dört.. sayarken menejeri Temel'in kulagina;
-"Sakin dokuzdan önce kalma" demis
Temel hafifden gözlerini aralayarak menejerine;

-"Saat kaç?"

SAHmerdan 02.09.07 03:21

Dede bahçede oynayan torununu izler. Torunu bahçede kazma kürek oynarken bi deliğin içinde solucan bulur. Çekip çıkarır solucanı. O sıra dedesi bunu farkeder ve torununun zekiliğini ölçmek için yanına gidip,

-"O solucanı tekrar deliğe sokabilir misin" der.

Torunu :

-"Evet dede" der.

Dedenin suratında hafif bir tebessümle,

-"Sen onu tekrar deliğe sok benden sana 10 lira" der.

Çocuk içeri annesinin odasına koşar saç spreyini kaptığı gibi solucana sıkmaya başlar. Solucan kalem gibi düzleşir.
Geri bahçeye döner ve aynen çıkardığı gibi deliğe sokar. Dede şaşkın şaşkın 10 lirayı torununa verir.
Ertesi gün çocuk gene bahçede oynar bu sefer ninesi yanına gelir. Çocuğun eline 20 lira sıkıştırır ve,

-"Sen dedene neler öğretmişin öyle" der.

SAHmerdan 02.09.07 03:22

Hoca, Timur Han'ın askerlerinin yanından geçerken askerlerin nişancı komutanı tarafından çagrılır.
- Hocam şu agaca yaslanın da askerlerimin hünerlerini size gösteriyim.
Askerlere emir verir:
- Rahat,
- Hazır oll,
- Ateş,
kelimesi ile hocanın kavuguna tam 10 ok gelmiş kavuk delik deşik olmuştur
Komutan:
-Hocam askerlere söyleyim de size yeni bir kavuk getirsinler.
-Komutanın izin verin bir adet de salvar alsınlar.
-Hocam biz sizin salvarınıza birşey yapmadık ki, ne oldu hayırdır.
-Yok canım ben biliyorum, onun da kavuk gibi giyilecek hali kalmadı.

SAHmerdan 02.09.07 03:22

Huzurevinin bahçesinde iki tonton yaşlı adam bi banka oturmuş
laflıyorlar,

-Aaah ah.. yaş oldu 73.. elim ayağım tutmuyor, her tarafım ağrıyor..
benle aynı yaşta değil misin ya sen kendini nasıl hissediyorsun?

-Yeni doğmuş bir bebek gibi..

- A aa? Nasıl yani?

- Kafada saç yok, ağızda diş yok, galiba az önce de altıma yaptım....

SAHmerdan 02.09.07 03:23

>> Oldukça seçkin görünüşlü bir bayan uçakla İsviçreden dönmekteydi.
>> Yanında oturmakta olan rahibe "Özür dilerim peder, sizden bir iyilik
>> isteyebilir miyim?" diye sordu.
>> Rahip "Elbette kızım, senin için ne yapabilirim?" diye cevapladı.
>>
>> Kadın açıkladı: "İşte problemim; kendime yeni bir epilasyon aleti
>> aldım ve buna oldukça yüklü bir para saydım. Sanırım limitlerin
>> oldukça üzerine çıktı ve gümrükte elimden alırlar diye korkuyorum.
>> Acaba gümrükten geçişte bunu cübbenizin altına saklayabilir misiniz?"
>>
>> Rahip "Tabi ki yapabilirim evladım ama biliyorsunuz ki ben yalan
>> söyleyemem." diye yanıtladı
>>
>> Kadın "Çok temiz ve dürüst bir yüz ifadeniz var peder, eminim ki size
>> soru filan sormazlar" dedi ve pahalı epilasyon aletini pedere verdi.
>>
>> Uçak havaalanına vardı. Peder gümrükten geçeceği sırada görevli
>> "Peder, bildireceğiniz herhangi bir yükünüz var mı?" diye sordu.
>>
>> Bunun üzerine Peder
>> "Başımdan kuşağıma kadarki bölümde açıklayacağım herhangi birşey yok,
>> evladım" dedi
>>
>> Bu yanıtı garip bulan görevli "Peki kuşağınızın altında kalan bölümde
>> neyiniz var?" diye sordu.
>>
>> Peder yanıtladı:
>> "Kadınların kullanımı için dizayn edilmiş mükemmel, küçük bir alet
>> var, ancak şimdiye kadar hiç kullanılmadı!!"
>>
>> Görevli kahkahadan kırılarak:
>> "Tamam peder geçebilirsin, sıradaki!.."

SAHmerdan 02.09.07 03:23

Tarikat

Temel mahalledeki tarikata girmek ister. Tarikat evinin yolunu tutar. Bizim Temel'i şeyhin karşısına çıkarırlar. Şeyh Temel'e,

- "Tarikata girmek istiyorsan bir hafta hiçbir kadınla birlikte olmayacaksın"

der. Bir hafta sonra Temel tekrar şeyhin karşısına çıkar. Şeyh sorar;

- Nasıl Temel? Bir hafta dayanabildin mi? Temel cevaplar;

- İlk gün çok rahattım, ikinci gün biraz zorlandım, üçüncü gün kendimi çok zor tuttum. Ama dördüncü gün bizim hanımla Migros'a gittik. Hanım üst raftan deterjan alırken bacakları gözüktü. Ondan sonra da dengesini kaybetti ve kucağıma düştü. Bende dayanamadım, hallettim. Şeyh,

- Aaa Temel o zaman seni tarikata alamayız Temel,

- S..tir et tarikatı, bizi artık Migros***8217; a almıyorlar.

SAHmerdan 02.09.07 03:24

Bir gün Polis sürat yaptığı için Temel'i durdurur ve ehliyetini ister. Temel de polise,

- "Kardeşum siz Polislerinde birbirinuzden haberu yok birgün evvel alduğunuz ehliyeti ertesi gün gene soraysunuz.

SAHmerdan 02.09.07 03:24

ZİDANE VE FENERBAHÇE

Bir gün Real Madrid, Fenerbahçe'yle maç yapmak için Istanbul'a gelecekmiş. Binmişler uçağa, Real Madrid'li oyuncular çok üzgün. Zidane kaptan olarak sormuş tabi
- Ne o çocuklar yüzünüzden düşen bin parça?
Raul demiş ki:
- Ya abi fenerle oynamayı hiç istemiyoz.
Stata gelmişler. Hala millet surat yapıyor. Zidane arkadaşlarina;
- Siz gidin İstanbul'u gezin, ben Fenerbahçe'yle tek basima maç yaparım. demiş.
Bunu duyan arkadaşlari sevinçten havalara uçmuşlar. Hemen dalmışlar İstanbul gecelerine. Maç başlamış. Devre arası Real Madrid'li futbolcular stata gelmişler ve skorboarda bakmislar Real Madrid 1:0 önde. Demişler bi Laila yapalım gelelim bari. Maçın sonunda geri gelmişler. Bi bakmışlar skor 1:1. Gitmişler soyunma odasına Zidane'yi kutlamaya, ancak Zidane almış başını iki elinin arasına ağlıyor.
- Niye ağlıyorsun, sen bütün takıma karşı tek başına oynadın ve maç berabere bitti. Bu mükemmel bi şey.
Zidane cevap vermiş;
- Eğer maçın 60. dakikasında kırmızı kart görmeseydim, farka gidecektim. Ben ona üzülüyorum.

SAHmerdan 02.09.07 03:24

Diplomatın biri, çok sevdiği fakir ve her zaman yardım ettiği
bir gencin babasının yanına gider ve ona;

- Oğlunun evlenmesini sağlayabilirim.! der.

- Oğlumun hayatına asla karışmam... der fakir adam.

- Ama, kız Lord Rothschild'in kızı...

- Haaa! O zaman başka...

Diplomatın ikinci durağı, Lord Rothschild'in yanıdır.

- Kızınız için bir kısmet buldum Lord***8217;um..

- Benim kızım evlenmek için henüz çok küçük...

- Ama, bu delikanlı halihazırda Dünya Bankası Başkan Yardımcısı...

- Bak o zaman başka...

Diplomat, Lord'un yanından ayrıldıktan hemen sonra soluğu Dünya
Bankası Başkanının yanında alır.

- Size başkan yardımcısı olarak tavsiye edeceğim, çok iyi bir delikanlı var.

- Şu an zaten ihtiyacımdan çok başkan yardımcım var, gerekmez?

- Ama, bu çocuk Lord Rothschild'in damadı.

- Bak o zaman oldu, gelsin başlasın...

SAHmerdan 02.09.07 03:25

Bıçkın delikanlının biri...Berber dükkanından içeriye kafasını uzatmış, o sırada müşterisinin saçını kesmekte olan berbere;
- Usta, demiş, tıraş olacağım, sırada bekleyen var mi acaba? Usta, başını kaldırmış,eliyle 2 işaretini yapmış:
- İki kişi var. İki saat sonra gelirsen yaparım tıraşını.Delikanlı,
- Tamam, oldu ustam, demiş ama gidiş o gidiş... İki gün ortalıkta yok. İki gün sonra ayni berberin kapısında görünmüş:
- Usta, tıraş olacağım, sırada bekleyen var mı? Bu kez, 3 işareti yapmış usta...
- Üç kişi var. Üç saat sonra gel.
- Tamam, oldu ustacığım, demiş delikanlı ama gidiş yine o gidiş. Üç gün sonra yine kapıda...Delikanlının, iki
- üç günde bir kapısına gelip ayni soruyu sorduğunu ama hiçbir zaman sac kestirmeye gelmediğini gören usta,sonunda fena halde meraklanmaya başlamış:
- Bu delikanlı deli mi divane mi? Neden böyle yapıyor? Ve tamam usta, dedikten sonra nereye gidiyor? Yine bir gün, ayni diyalogun ardından, yanındaki çırağa seslenmiş:
- Oğlum, demiş, çaktırmadan takip et su herifi bakalım. Buradan ayrılınca nereye gidiyor? Çırak yarim saat sonra kapıdan girerken, usta merakla sormuş:
- Adamı takip ettin mi?
- Ettim usta.
- Nereye gitti peki?
- Sizin eve usta!


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 08:26 .

Powered by MJTurkiye
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

Powered by Herkonu team