![]() |
İnönü'nün cenaze programı
![]() Erdal İnönü'nün cenaze programı belli oldu. Pazartesi toprağa verilecek... ABD'nin Houston şehrinde kan kanseri tedavisi gördüğü sırada hayatını kaybeden Prof. Dr. Erdal İnönü için 4 Kasım Pazar günü Ankara'da devlet töreni yapılacak. İnönü, 5 Kasım Pazartesi günü İstanbul'da toprağa verilecek. SHP Onursal Genel Başkanı Erdal İnönü, yaklaşık bir yıldır kan kanseri tedavisi görüyordu. Erdal İnönü'ye son olarak Houston'daki bir hastanede deneysel tedavi uygulanıyordu. |
PKK'ya acımaya gerek yok!
![]() Avusturya basını PKK'yı vampire benzeterek CNN ve BCC'ye ders verdi Avrupa medyası, Avrupa ve Amerika'da terör örgütler listesine alınan PPK'ya 'terör örgütü' demekten ısrarla kaçınırken, Avusturya'nın Die Presse gazetesi, tavrını açıkça ortaya koyarak, "Şu anda kendini nasıl adlandırırsa adlandırsın PKK bir terör örgütüdür" ifadesini kullandı. "PKK'ya acımaya gerek yok" başlığı ile verilen Christian Ultsch imzalı yorum yazısında, Türkiye'nin teröristleri takip etmekte haklı olduğu belirtilerek bir de uyarıda bulunuldu: "Dikkat! Bu bir savaş tuzağı olabilir." PKK'nın Avrupa Birliği tarafından 2002 yılından beri 'terör örgütü' olarak tanımlandığı hatırlatılan yorumda, "Kürt yeraltı örgütü bu tanımın kendisine uyduğunu, son aylarda gerçekleştirdiği kanlı eylemlerle kanıtlamış oldu. Önce turistleri, şimdi de Türk askerlerini hedef alan saldırılar. Sayıları yaklaşık 5 bini bulan PKK savaşçılarının geri çekilme bölgesi Kuzey Irak. Grup, Kuzey Irak'taki Kürt yönetimin himayesi altında Kandil dağlarından terörist eylemlerini planlıyor" ifadelerine yer verildi. Türk ordusu Irak topraklarında PKK'yı takip etmesi durumunda, bunun kendini savunma olarak kabul edilebileceğini belirten Christian Ultsch köşe yazısında, "Buna rağmen Ankara'daki hükümet, kullanacağı yöntemlerin dozunu ayarlayarak, büyük harekat tuzağına düşmese iyi eder. Çünkü gerillanın istediği de zaten bu. PKK'nın, yani bu kaba, Marksist, milliyetçi güruhun sonu yakın. Lideri Abdullah Öcalan 1999'dan beri hapiste. Temsil ettiğini öne sürdüğü Kürt halkına ise, Türkiye'nin AB'ne yakınlaşması sonucu ilk kez somut haklar tanındı" dedi. PKK'dan geride kalan, acınacak militan kesimin bu yüzden bir vampirin kana olduğu kadar savaşa ihtiyacı olduğu vurgulanan yorum yazısında, PKK'nın ancak böylece ayakta kalabileceği ifade edildi. |
![]() BURSA -İHA- Bursa'da 1 yaşındaki bebeğe inanılmaz bir işkence yapıldığı ortaya çıktı. Darp edilen, vücudunda ve yüzünde sigara söndürüldüğü öne sürülen erkek bebek, yoğun bakımda yaşam mücadalesi verirken, 17 yaşındaki annesinin de aralarında bulunduğu 3 kişi gözaltına alındı. Alınan bilgiye göre, inanılmaz olay iddiaya göre merkez Osmangazi ilçesinde meydana geldi. Dün gece hastaneye "trafik kazası" şikayetiyle anne B.T (17), dostu ve arkadaşı tarafından getirilen minik E.D.T'ye (1) işkence yapıldığı ve vücudunda sigara söndürüldügü ortaya çıktı. İnanılmaz işkence karşısında şaşıran doktorlar durumu hastane polisine bildirdi. Yoğun Bakım ünitesine tedavi altına alının minik bebeğin yüzü tanınmaz hale gelirken, vücudunun çeşitli yerlerinde de yanık ve kırık izleri oluştu. İşkenceye maruz kalan bebeğin hayati tehlikeyi atlatamadığı öğrenildi. Olayla ilgili olarak anne B.T (17) arkadaşı olduğu iddia edilen A.A.(32) ve onun arkadaşı T.A.(34) polis tarafından gözaltına alındı. Asayiş Şube Müdürlüğü Ağır Suçlar Bürosu ve Çocuk Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltında sorgusu devam eden biri kadın 3 kişinin yarın adliyeye sevk edileceği bildirildi. İddiaya göre, anne B.T.'nin gezdirmesi için oğlunu erkek arkadaşı A.A.'ya verdiği, onun da T.A. ile gazinoya eğlenmeye gittiğinde bebeği araçta bıraktığı, altını ıslatıp arabayı pislettiği gerekçesiyle bu kişilerin minik bebeği dövdüğü ortaya çıktı. Bebeğin yapılan muayenesinde vücudunda ve yüzünde darp ve sigara yanıkları, kafatasında ve kolunda kırık olduğu öğrenildi. Anne B.T.'nin ise suçlamaları kabul etmediği öğrenildi. Bebeğin babası polis tarafından araştırılırken, minik E.D.T. ise yoğun bakımda ağızında emziğiyle yaşam mücadelesi veriyor :sm51: |
İsrail'de 140 bin Kürt yaşıyor
![]() 1950 yılında Kuzey Irak'tan İsrail'e götürülen Kürtler, Ortadoğu'nun en gizemli topluluğunu oluşturuyor. İsrail'de yaklaşık 150 bin Kürt'ün yaşadığı tahmin ediliyor. İsrail'de tahminlere göre 140 bin Kürt yaşıyor. 1950'li yıllarda yaklaşık 100 bin Kuzey Iraklı Kürt Yahudisi Mossad'ın düzenlediği Ezra ve Nehemya adı verilen operasyonla İsrail'e götürülmüştü. Irak'ta köylerde ve kasabalarda yaşayan Yahudiler önce Bağdat'ta toplanmış, ardından da uçaklarla İsrail'e taşınmıştı. İsrail'e götürülen Kürtler'in büyük bir bölümü Kudüs'ün Katamomim semtinde ve Hayfa'nın köylerinde yaşıyor. Kürtçe konuşan, Kürt kıyafetleri giyen, Kürt yemekleri yapan ve aynı zamanda da Sinagog'a giden Kürt Yahudileri, Ortadoğu coğrafyasının en gizemli topluluğu olarak kabul ediliyor. İSRAİL'DE KÜRTÇE NAĞMELER Kudüs'e 20 kilometre uzaklıktaki Mevaseret Köyü, Kürt Yahudilerinin en yoğun yaşadığı merkezlerden biri. Kuzey Irak'a göre biraz daha yeşil ve daha modern bir yapıya sahip olan köyde dil, kültür ve gelenek ise Kuzey Irak'la aynı. Köyde çoğunlukla Kuzey Irak'tan göç eden Kürt Yahudiler yaşıyor. Bölge bu yüzden de pek çok kişinin ifadesiyle 'Küçük Kürdistan'. Mevaseret Köyü, aynı zamanda İsrail'in eski savunma bakanı ve Kürt Yahudilerinin en ünlü ismi İzak Mordehay'ın da doğum yeri. Köyde hangi eve girilse içeriden Kürtçe nağmeler yükseliyor. Evlerdeki televizyonların kumandalarında ilk tuşlarda Kürtçe kanallar kayıtlı. Kürdistan TV, Kürtsad ve PKK yanlısı Roj TV bölgede en çok izlenen kanallar. KUZEY IRAK'I ÇOK ÖZLÜYORUM Kuzey Irak'ın Duhok kentinden 13 yıl önce İsrail'e göçeden Evin Celil, halâ Kürt yerel kıyafetlerini giyiyor. Tandırda ekmek yapan Celil, Irak'taki günlerini özlemle anlatıyor: "Memleketimi çok özlüyorum. Ne zaman bir Kürtçe televizyon izlesem ağlıyorum. Bizim oraları hiç bir yer tutmuyor." Barzani ailesinin İsrail'de derin dostlukları var Kürt- İsrail Dostluk Birliği'nin Başkanı ve Kürt- Yahudi Kültür Merkezi'nin kurucusu Dr. Mote Zaken ise aslen Zaholu bir Kürt. Zaken, İsrail ile Barzani ailesi arasında tarihi ve kültürel bir ilişki olduğunu anlattı. Zaken, bu ilişkinin baba Mustafa Barzani tarafından kurulduğunun altını çizdi. Zaken'in anlattıları oldukça dikkat çekici: "Mustafa Barzani'nin çocukluk arkadaşı bir Kürt Yahudisi Havaco Kano'ydu. Havaco İsrail'e göç edince aralarındaki ilişki bozulmadı. ***8220;İsrail ile yakın ilişkileri bulunan barzani ailesi yahudi mi? Zaken'in buna verebileceği net bir yanını yok: "Bu soyismi Barzan bölgesinden geliyor. Yani o coğrafyada yaşayan bazı Yahudiler de bu soyismini almış. Mesut Barzani ile hiç bir akrabalık ve kan bağları yok. Bence şu anda İsrail ile Irak'taki Kürt yönetimi arasında resmi bir ilişki yok. Ama Kürt yönetimine büyük bir sempati var***8221; diyor. YENİ ŞAFAK |
Tercüman'dan SKANDAL manşet
Ulusalcı çizgide yayın yapan Tercüman gazetesi öyle imalı bir manşet attı ki, okuyanlar gözlerine inanmak istemedi.
Tercüman gazetesi, Çankaya Köşkü'ndeki Cumhuriyet Bayramı Resepsiyonunda, türbanlıların yoğun olduğu bir kare fotoğrafı büyük olarak manşetine taşıdı. Fotoğrafın altına yazılan yazıda ise hakarete varan ifadeler vardı.Resepsiyona katılan türbanlı davetliler için yorumunu size bıraktığımız işte o skandal ifadeler :"Cumhuriyet'in 84. yıldönümünde sana verdiğimiz sözleri tutamadık, özür dileriz Atam. Dışarıdaki hainler bir yana, içimizdekileri yok edemedik. Dün Çankaya'daki resepsiyonda seni çok aradık." İşte Tercüman'ın o manşeti: ![]() ![]() |
Avusturya medyası: PKK'ya acınmaz
![]() Presse gazetesi, tavrını açıkça ortaya koyarak, "Şu anda kendini nasıl adlandırırsa adlandırsın PKK bir terör örgütüdür" ifadesini kullandı. Avrupa medyası, Avrupa ve Amerika'da terör örgütler listesine alınan PPK'ya 'terör örgütü' demekten ısrarla kaçınırken, Avusturya'nın Die Presse gazetesi, tavrını açıkça ortaya koyarak, "Şu anda kendini nasıl adlandırırsa adlandırsın PKK bir terör örgütüdür" ifadesini kullandı. "PKK'ya acımaya gerek yok" başlığı ile verilen Christian Ultsch imzalı yorum yazısında, Türkiye'nin teröristleri takip etmekte haklı olduğu belirtilerek bir de uyarıda bulunuldu: "Dikkat! Bu bir savaş tuzağı olabilir." PKK'nın Avrupa Birliği tarafından 2002 yılından beri 'terör örgütü' olarak tanımlandığı hatırlatılan yorumda, "Kürt yeraltı örgütü bu tanımın kendisine uyduğunu, son aylarda gerçekleştirdiği kanlı eylemlerle kanıtlamış oldu. Önce turistleri, şimdi de Türk askerlerini hedef alan saldırılar. Sayıları yaklaşık 5 bini bulan PKK savaşçılarının geri çekilme bölgesi Kuzey Irak. Grup, Kuzey Irak'taki Kürt yönetimin himayesi altında Kandil dağlarından terörist eylemlerini planlıyor" ifadelerine yer verildi. Türk ordusu Irak topraklarında PKK'yı takip etmesi durumunda, bunun kendini savunma olarak kabul edilebileceğini belirten Christian Ultsch köşe yazısında, "Buna rağmen Ankara'daki hükümet, kullanacağı yöntemlerin dozunu ayarlayarak, büyük harekat tuzağına düşmese iyi eder. Çünkü gerillanın istediği de zaten bu. PKK'nın, yani bu kaba, Marksist, milliyetçi güruhun sonu yakın. Lideri Abdullah Öcalan 1999'dan beri hapiste. Temsil ettiğini öne sürdüğü Kürt halkına ise, Türkiye'nin AB'ne yakınlaşması sonucu ilk kez somut haklar tanındı" dedi. PKK'dan geride kalan, acınacak militan kesimin bu yüzden bir vampirin kana olduğu kadar savaşa ihtiyacı olduğu vurgulanan yorum yazısında, PKK'nın ancak böylece ayakta kalabileceği ifade edildi. Öte yandan, Österreich gazetesi de Avrupa İstikrar İnisiyatifi'nin Başkanı, Türkiye uzmanı Gerald Knaus ile yaptığı röportajda "PKK orduyu hedef aldığı saldırılarını neden özellikle son zamanlarda yoğunlaştırdı?" sorusuna cevap aradı. Gerald Knaus bu soruya, "Erdoğan yönetiminde Kürt sorununun siyasi çözümüne daha yaklaşıldı. PKK anlaşılan önemini yitirmemek için, bunu torpillemek istiyor" şeklinde cevapladı. Kronen Zeitung gazetesi de benzer yorumlarda bulundu. AKP'nin doğu bölgesinde seçimlerde elde ettiği başarılara işaret eden Kronen Zeitung, "Kürtlere imtiyazlar tanıyan reformlar yüzünden PKK'nın itibarını yetirdiğini ve bundan dolayı yeniden gerilla savaşına başladığı" yorumunda bulundu. |
PKK'lılar Türk lokallarine saldırıyor
Almanya'nın Köln kentinde üç Türk lokali PKK'lıların saldırısına uğradı. FOTO GALERİ
Almanya'nın Köln kentinde Türk caddesi olarak bilinen Keup Strasse'de üç Türk lokali PKK'lıların saldırısına uğradı. Olayda 1 kişi yaralandı. Olay dün akşam 21.20 ile 22.00 saatleri arasında gerçekleşti. Maskeli 35-40 kişilik PKK'lı bir grup, Keup Strasse'de iki Türk lokali ile bir bahis bürosuna bildiri dağıtmak istedi. Buna karşı gelen lokallerin cam, kapı ve çay ocakları dağıtıldı. Kafe Cengizhan'ın sahibi, akşam saatlerinde kahvehanesinde müşterileriyle oyun oynarken içeriye 3-5 kişinin girdiğini ve Türkiye Cumhuriyeti aleyhine bildiri dağıtmak istediklerini belirterek, "Bildiriyi okuyan ve bundan hoşlanmayan bir müşterimiz bildiriyi yumruğuyla sıkarak çöpe atmak istedi. Ondan sonra buna kızan PKK'lı gençler kahvehanemi yerle bir ederek kullanılmaza hale getirdi" dedi. Grubun, Türkler aleyhine küfürler ettiğini belirten lokalin sahibi, "Bu pazar yapılacak olan teröre karşı hayır mitingi öncesi tansiyon yükseltmek istedikleri belli. Bu kahvehaneme daha öncede Atatürk posteri var diye saldırı olmuştu ancak bu kadar büyük ve tahribat hiç olmamıştı" diye konuştu. Maddi zararın 5 bin euro civarında olduğu bildirilirken, saldırganların kaçarak izlerini kaybettirdikleri belirtildi. Dağıtılan bildiride pazar günü yapılacak teröre karşı hayır mitinginde kürtler ve PKK aleyhinde bir slogan atılması halinde saldırı düzenleyecekleri ifade edildi. CNN TÜRK |
150 adet 'Kannas' keskin nişancı tüfeği mühimmatı ele geçirildi
![]() Bu silahlarla askerlerimize ateş edeceklerdi Şırnak ve Mardin'in dağlık arazi kesimlerinde Kannas keskin nişancı tüfeği mühimmatı ve dürbünü ele geçirdi. Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan terörle mücadeleye ilişkin duyuruda, Şırnak'ın dağlık arazi kesiminde güvenlik güçlerince dün 150 Adet Kannas keskin nişancı tüfeği mühimmatı ile muhtelif gıda maddesi ve yaşam malzemeleri, Mardin'in Dargeçit ilçesi dağlık arazi kesiminde 114 adet Kalaşnikof piyade tüfeği mühimmatı ve 1 adet Kannas keskin nişancı dürbünü, Batman'ın Beşiri ilçesi dağlık arazi kesiminde de terör örgütüne ait muhtelif yaşam malzemesi ele geçirildiği bildirildi. Şırnak'ın dağlık arazi kesiminde de dün terör örgütü mensupları tarafından tuzaklanmış 7 adet patlayıcı madde düzeneği bulunarak imha edildi. AA |
Kurgulanmış tarihi tekerrür; sadece kişiler farklı ! - Foto
![]() Türkiye 16 yıl öncesini 'tekrar' yaşıyor Türkiye 16 yıl önce yaşadıklarını neredeyse birebir yeniden yaşıyor. 8. cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal ile 11. cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün göreve geldiklerinde cereyan eden gelişmeler tarihi bir tekerrürü karşımıza çıkarıyor. KURGULANMIŞ TARİHİ TEKERRÜR Türkiye 16 yıl önce 1991'de yaşadıklarını 2007 yılında neredeyse birebir yeniden yaşıyor. Sadece kişiler farklı. Olaylar 8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal ve yeni cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü tarihin tekerrürlerinde buluşturuyor. Türkiye 16 yıl önce olduğu gibi bugün de kanlı bir Ekim yaşadı. o zaman da hainlerin hedefi Türkiye'nin kardeşliğiydi. |
Rumlar, önce baklavayı şimdi de lokumu sahiplendi
![]() Türk lokumu Rumların oldu Daha önce baklavayı Milli Tatlı olarak tanıtan Kıbrıs Rum Yönetimi, Türk Lokumu olarak bilinen lokumu da Kıbrıs Lokumu adıyla AB'de tescil ettirdiler. Coğrafi işaret zengini Türkiye'de lokumun tesciline yönelik herhangi bir başvuru bulunmuyor. Türkiye'nin aralarında Antep Fıstığı, Türkmen El Halısı, Türk Tazısı, Gemlik Türk Atı ve Kars Türk Çoban Köpeği'nin de bulunduğu 93 tescilli coğrafi işareti bulunurken, Ayvalık Tostu, İznik Çinisi, Kayseri Mantısı gibi çok bilinen coğrafi işaretler de tescillenmeyi bekliyor. Kamuoyunda ''Turkish Delight'' olarak bilinen, reklamları yapılan Türk Lokumu'nun tescili için ise Türk Patent Enstitüsüne (TPE) yapılmış herhangi bir başvuru yok. Sadece Safranbolu Lokumu için tescil girişimi mevcut. AA muhabirinin TPE yetkililerinden aldığı bilgiye göre, Türkiye, Avrupa Birliği'ne üye olmadığı için korumalar, Türkiye içinde sınırlı kalıyor. Türk Lokumu'nun da aslında geleneksel özellikli bir ürün olduğu için yani sınırları tüm Türkiye olduğu için coğrafi işaret olarak değil de geleneksel ürün olarak tescillenmesi gerekiyor, ancak bu konuda yasal eksiklik var. Lokum için Türk Lokumu adıyla da bir başvuru gelirse kabul edileceğini ve üretim sınırları Türkiye olarak belirtilip tescillenebileceğini vurgulayan TPE yetkilileri, enstitü tarafından hazırlanan ''Coğrafi İşaretlerin ve Geleneksel Özellikli Ürün Adlarının Korunması Hakkında Kanun Tasarısı'' ile de yasal boşluğun doldurulacağını belirtiyor. Geleneksel özellikli ürün, ''Geleneksel ham maddeler kullanılarak üretilen veya geleneksel bir terkip ya da doğrudan doğruya geleneksel bir üretim biçimi ile karakterize edilen, yahut doğrudan geleneksel bir üretim biçimine dayanmamakla birlikte, böyle bir üretim tarzını yansıtan işlemlerden geçirilmiş olması nedeniyle aynı kategorideki benzer ürünlerden açıkça ayrılabilen ürün'' olarak tanımlanıyor. Rum Kesimi AB'ye üye olduğu için AB ülkelerinin tümünde koruma aldığını ifade eden yetkililer, anılan lokumun belki de Türk Lokumu'nun ayırt edici özelliklerini taşımadığını, bunu anlamak için tarifnamesine bakılması gerektiğini söylüyor. ''Bu lokum muhtemelen Türk lokumundan farklı'' diyen yetkililer, ürün Türk Lokumunun tüm özelliklerini taşıyorsa Türkiye'nin AB nezdinde itiraz hakkının bulunduğunu ifade ediyor. AA |
Mehmetçik bekliyor! KUZEY Irak'taki PKK'lı teröristlere karşı muhtemel sınır ötesi operasyon öncesi Mehmetçik, bölgede aldığı tedbirleri sürdürüyor ![]() Irak sınırının sıfır noktasında bulunan Hakkari'nin Çukurca İlçesi'nde dün saat 21.00 sıralarında sınırdaki Türk topçu birliklerinden 2 kez top atışı yapıldı. Silah seslerinin de duyulduğu bölgede, çatışma olmadığı belirtildi. PEŞMERGELER TATBİKATTA Kuzey Irak'ta Türk sınırına yakın stratejik noktalara seyyar karakollar kuran peşmergeler ise, sıfır noktalarına ***8216;kuvvet' göndermeye devam ediyor. Yerel kaynaklar, sınırda arama ve kontrol noktalarını genişleten Peşmerge güçlerinin, zaman zaman bu bölgelerde silahlı tatbikatta yaptığını bildirdi. Peşmergelerin bölgeye, zırhlı askeri araç, tank, uçaksavar, gece görüş dürbünleri, termal kameralar ve silahlar naklettiği de iddia edildi. SINIRDA UÇUŞLAR Türkiye- Irak sınır bölgesinin sıfır noktalarındaki Uludere-Şemdinli arasında önceki akşam yüksek irtifada görülen siyah renkteki uçak dikkat çekti. Bu uçağın PKK terör örgütünün faaliyetleri hakkında havadan Türk ordusuna istihbarat desteği sağladığı ileri sürülen U-2 casus uçağı olduğu öne sürülürken, bu bilgi bölgedeki yetkililerce doğrulanmadı. |
İnönü'ye veda ediyoruz! Erdal İnönü için TBMM'de gerçekleştirilen devlet töreninin ardından Pembe Köşk'te tören düzenleniyor. ![]() Pembe Köşk'te tören düzenlenecek törenin ardından Erdal İnönü'nün cenazesi daha sonra karayoluyla yarın toprağa verileceği İstanbul'a götürülecek ERDAL İNÖNÜ İLK KEZ OMUZLARI Tedavi gördüğü ABD'de hayatını kaybeden Prof. Dr. Erdal İnönü'nün cenazesi dün Türkiye'ye getirildi. THY'nin tarifeli uçağıyla saat 11.45'te New York'tan İstanbul'a getirilen cenaze ile birlikte bitkin haldeki eşi Sevinç İnönü, aile dostu Şule Bucak, Eren-Şirin İnönü'nün oğlu İsmet İnönü de İstanbul'a geldi. Erdal İnönü'nün Türk bayrağına sarılı olan cenazesi uçaktan indirildikten sonra cenazeyi karşılamaya gelen SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, Şişli Belediyle Başkanı Mustafa Sarıgül tarafından omuzlanarak Ankara'ya gönderilmek üzere ambulansa yüklendi. Böylece yaşamı boyunca omuzlara alınmamak için ciddi mücadele veren Erdal İnönü ilk kez omuzda taşındı. Ankara'ya inince de tabutu bu kez polis tören kıtası omuzlarına aldı. Erdal İnönü'nün kardeşi Özden Toker'in kızları Gülsün Bilgehan ve Nurperi Özlen ile eşlerinin yanı sıra siyaset arkadaşları da cenazeyi Ankara'da karşıladı. sabah |
Erdal İnönü'yü bu esprileriyle hatırlayacağız!
![]() Kanser tedavisi gördüğü ABD'de vefat eden Erdal İnönü geride zihinlerimize işleyen espirileri bıraktı. GÖREMEZSİNİZ TABİİ! Kendisini sinema çıkışında yakalayan bir gazeteci sorar: - Sayın inönü, sizi bu sıralar sinema salonlarında göremiyoruz pek? - Tabii göremezsiniz sinema salonları karanlık oluyor. ÖLÜRÜM YOLUNA Seçmenlerden biri seçim otobüsünün önüne atılır ve Erdal Bey'e hitaben "Ölürüm yoluna" diye haykırır. Erdal Bey cevap verir: Dur, ölme. Bir oy bir oydur. O BENİM İŞTE! Erdal Bey bir gün İstanbul'da taksiye binmiş. Şoför: "Sen ne kadar Erdal İnönü'ye benziyorsun" demiş. "O, benim" diye cevap vermiş Erdal Bey... Şaşırmış taksi şoförü... "Yahu" demiş, "...birisi daha var. Harbiye'nin oralarda dolaşıyor. O da aynı Erdal İnönü". Bunun üzerine Erdal Bey, espriyi patlatmış: "O da benim....!" BİRBİRİMİZİ YİYECEĞİZ SHP genel başkanlığı dönemimde diğer sol parti liderleri ve bürokratlarla bir restorana gider. Garsonun "Birşey almak ister misiniz, efendim" sorusu üzerine "Teşekkürler biz birbirimizi yiyeceğiz" yanıtını verir. FİLM İYİ Kİ BİTTİ SHP Genel Başkanıyken Sosyalist Enternasyonal toplantısı için Paris'e gitmişti. Beraberinde SHP Genel Sekreter Yardımcısı İstemihan Talay da vardı. Toplantıdan sonra Champs Elysees bulvarındaki bir sinemaya gittiler. Filmin öyküsü, iki mafya ailesi arasındaki çatışmaydı. İki saat boyunca beyaz perdede silahlar konuştu. İnönü film bittikten sonra koltuğundan kalktı. İstemihan Talay, "Filmi nasıl buldunuz?' diye sordu. İnönü cevapladı: - Çok beğendim ama iyi ki bitti. Yoksa çok daha fazla adam ölecekti***8230; KARAYALÇIN YAPAR! Kars ve Van mitinglerinden Ankara'ya dönüyordu. Sivas üzerinde uçağın pilotu "Efendim Ankara semaları kapalı. Kirli bulutlar var. İnişimiz çok güç olabilir. " dedi. Ön koltukta gazete okuyan İnönü'nün cevabı ise şöyle oldu: - Hiç bir şey olmaz merak etmeyin. Ankara Belediye Başkanı Karayalçın çok çalışkandır. O kirli bulutları hemen temizler! PLATONİK AŞK İnönü SHP Genel Başkanıyken dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz ile görüşecekti. O günlerde İnönü Yılmaz'ı sert biçimde eleştiriyordu. Yılmaz, Necatibey caddesinde bulunan SHP Genel Merkezine geldi. SHP ile ANAP Genel Başkanları baş başa uzun bir görüşme yaptılar. Herkes sert tartışmalar yaşanmasından endişeliydi. Görüşme sonrası dönemin SHP Genel Sekreteri Fikri Sağlar, İnönü'ye biraz da endişe ile görüşmeyi sordu. İnönü şöyle dedi: - Çok iyi geçti, Mesut bey partimize aşık oldu. Ama platonik. BEN KEDİ MİYİM ? İnönü gençlik yıllarında evinde otururken mutfaktan bir çığlık duydu. Eşi Sevinç Hanım "Erdal koş fare var' diye bağırıyordu. İnönü istifini bozmadı ve eşine öyle seslendi: - Ne yapayım Sevinç. Ben **** miyim***8230; ? NECCAR BEY İnönü İzmir'e mitinge gidiyordu. Uçakta İzmir milletvekili Neccar Türkcan, yanına gelerek "Efendim İzmir'de vurucu bir konuşma yapmalısınız. Yumruğunuzu da kürsüye vurun. Nasıl iktidara geleceğimizi sert bir üslupla anlatın lütfen' dedi. İnönü ise şu cevabı verdi: - " Peki ben anlatırım, sonra sözü size bırakırım. Vuruculuğu ve diğer işlemleri siz yaparsınız'... |
Erdal İnönü Meclisten Törenle Uğurlandı
![]() Tedavi gördüğü ABD***8217;de yaşamını yitiren bilim adamı ve siyasetçi Erdal İnönü için Meclis***8217;te tören düzenlendi. Törene siyasiler tam kadro katıldı. Eski Başbakan Yardımcısı ve bilim adamı Erdal İnönü'nün Meclis'teki cenaze töreninde sağ ve sol temsilcileri tam kadro hazır bulundu. TBMM'de Erdal İnönü için düzenlenen cenaze töreni, eski ve yeni siyasilerin buluştuğu yer oldu. CENAZE GATA'DAN ALINDI- ABD'den İstanbul üzerinden getirildiği Ankara'da dün GATA morguna kaldırılan cenaze bugün saat 10.15'de buradan alınarak TBMM'ye getirildi. Saat 11.00'de başlayan törende başta ailesi olmak üzere sağ ve sol partilerin hemen tamamının temsilcileri hazır bulundu. Erdal İnönü'nün eşi Sevinç İnönü, kız kardeşi Özden Toker yeğeni ve eski milletvekili Gülsün Bilgehan taziyeleri kabul etti. Ömer İnönü'nün torunu Münci İnönü Erdal İnönü'nün fotoğrafını taşırken, Gülsün Bilgehan'ın kızları da törende hazır bulundular. SEZER'E ALKIŞLARLA TEZAHURAT Tören alanına ilk gelen siyasi lider MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli oldu. 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tören alanına gelirken uzun süre alkışlandı. Ardından 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel geldi. Demirel de kısa bir süre alkışlandı. YOĞUN KATILIM Törene İnönü'nün başta birlikte siyaset yaptığı isimler olmak üzere çok sayıda eski ve yeni siyasi katıldı. Törene 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, TBMM Başkanı Köksal Toptan, eski Başbakan Tansu Çiller, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Devlet Bakanları Said Yazıcıoğlu, Mehmet Şimşek, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, eski Meclis Başkanları Mustafa Kalemli, Yıldırım Akbulut, Hikmet Çetin, Meclis idare amirleri, DYP ve SHP koalisyonun bakanları ve çok sayıda milletvekili eski bakan katıldı. İnönü'nün bayrağa sarılı tabutu polis tören kıtasının omuzunda TBMM bahçesinde hazırlanan tören yerine getirilirken töreni izleyenlerin büyük bölümünün gözyaşlarını tutamadı. Yoğun duygusal ortamda yapılan törenin ardından yine polis tören kıtasının omuzlarından cenaze arabasına taşınan cenaze, önce TBMM'dekilerin dışarda bekleyen vatandaşların katılmasıyla oluşan büyük bir kortej eşliğinde baba evi, Erdal İnönü'nün doğup büyüdüğü Pembe Köşke doğru hareket etti. ERDAL İNÖNÜ'NÜN NAAŞI PEMBE KÖŞK'E GETİRİLDİ Türk siyasetinin seçkin isimlerinden Erdal İnönü'nün naaşı TBMM'de düzenlenen törenin ardından Pembe Köşk'e getirildi. TBMM'de düzenlenen törenin ardından Pembe Köşk'e konvoy eşliğinde getirilen İnönü'nün naaşı Köşk'ün bahçesindeki katafalka konuldu. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Koç Holding Onursal Başkanı Rahmi Koç'un da aralarında bulunduğu ziyaretçiler İnönü'nün ailesine taziyede bulundular. Kırmızı halının üzerinden geçen ziyaretçiler ellerindeki karanfilleri katafalkın üzerine bıraktıktan sonra İnönü için hazırlanan anı defterine duygularını yazmak için uzun kuyruklar oluşturdu. |
Göbek eriten iğne! Stresin kilo aldırdığını saptayan bilim adamları, bu bilgiden yararlanarak göbekteki yağ oranını düşürüp vücudu şekillendiren bir ilaç geliştirdi. ![]() Stres baş faktör Washington'daki Georgetown Üniversitesi'nden bilim adamları söz konusu ilacı, bir "stres-obezite" deneyi sonucu geliştirdi. "Stres altındaki farelerin, stressiz farelerle aynı kaloriyi almalarına" karşın kilo aldığını gözlemleyen uzmanlar bundan vücudun kendi ürettiği Y2R adlı kimyasalın sorumlu olduğunu keşfetti. Y2R'Yİ bloke eden bir ilaç verilen stres altındaki farelerin göbek yağları yüzde 40 oranında azaldı. Buluşla ilgili olarak konuşan plastik cerrah Stephen Baker da "Bu ilaç istediğiniz her şeyi yiyip sonra film yıldızı gibi olmayı garanti etmiyor ama daha sağlıklı olmanıza yardımcı oluyor" dedi. hürriyet |
Suriye, Türkiye'ye Laf Ettirmedi
![]() Türkiye-Suriye arası ilişkilerin meyvesi. Suriye'de Türkiye karşıtı gösteriye güvenlik güçleri müdahale etti. Suriye'deki Türkiye karşıtı gösteriye müdahale: 1 ölü Suriye'nin Türkiye sınırındaki Kamışlı Kasabası'nda PKK yandaşlarının düzenlediği Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak'a yönelik olası operasyonunu protesto gösterisinde güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu 1 kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı. PKK ise, Suriye'nin gösteriye müdahalesine sert tepki göstererek, Şam yönetimini tehdit etti. Suriye'nin kuzeyinde terör örgütü PKK yanlısı faaliyetlerine kısmen izin verilen 'Suriyeli Kürtleri İlerici Demokrat Partisi' öncülüğünde cuma günü akşam saatlerinde Türkiye aleyhine gösteri yapıldı. Gösteride Türkiye aleyhine slogaanlar atılırken, PKK'yı simgeleyen flamalar ve bölücübaşı Abdullah Öcalan posterleri açıldı. Mardin'in Nusaybin İlçesi'nin hemen karşısındaki Kamışlı İlçesi'ndeki gösteriye katılanlar Hilaliye Köyü'nden ilçe merkezine doğru yürüyüşe geçti. Güvenlik güçleri göstericilerin dağılmasını istedi. Uyarıya rağmen göstericilerin yürüyüşü sürdürmeleri üzerine Suriye polisinin kalabalığın üzerine ateş açtığı, göz yaşartıcı gaz ve basınçlı su kullandığı iddia edildi. Suriyeli Kürtleri İlerici Demokrat Partisi Genel Sekreteri Abdülaziz Davi, olaylarda 1 kişinin öldüğünü, 2'si ağır 3 kişinin yaralandığını söyledi. Kuzey Irak'taki Mesut Barzani'nin lideri olduğu Irak Kürdistan Demokrat Partisi'ne bağlı 'Peyamner' isimli internet sitesi ise, olaylarda 3 kişinin öldüğünü iddia etti. PKK, SURİYE'Yİ TEHDİT ETTİ Terör örgütü PKK'nın silahlı kanadı, Suriye'nin Kamışlı kentinde Türkiye aleyhinde yapılan gösteride açılan ateşle 1 kişinin öldüğünü, çok sayıda kişinin yaralandığını ve gözaltına alındığını öne sürerken, Devlet Başkanı Beşar Esad yönetimini tehdit etti. Bölücü örgüte yakınlığı ile tanınan haber ajansında yayınlanan açıklamada, Suriye'nin Türkiye'nin izlediği politikaya destek verdiği savunulurken, Beşar Esad'ın Türkiye'yi ziyaretinin tesadüfi olmadığı ve açıklamalarıyla, 'Kürtler'e karşı konsepti kabul ettiği' iddia edildi. Terör örgütü, Kamışlı'daki olaylara değinirken, ***8220;Hafız Esad her ne kadar Kürtler'in haklarını kabul etmemişse de, Kürtler'e karşı hiçbir zaman savaş açmamıştır. Kürt hareketleriyle her zaman dostluk temelinde ilişkiler geliştirmiştir. Hafız Esad her zaman ilkeli ve tutarlı bir politika izlemiştir. Beşar Esad bu son tutumu ile Hafız Esad'ın politikasıyla çelişmektedir. Bu şekilde babasının çizgisinden uzaklaşıp Türk devleti politikalarının etkisine girmiştir. Bu politika ancak halkları birbirine düşürüp, halklar arasında savaşa yol açacaktır'' denildi. Örgüt Suriye'nin tutumunu değiştirmemesi halinde bu ülkeye karşı tavır takınılacağını iddia etti. |
PKK BÖYLE ÇÖKERTİLECEK
![]() Irak'a komşu ülkeler zirvesi bitti. Zirveden PKK'ya ekonomik darbe kararı çıktı. İşte kararlar... Genişletilmiş Irak'a komşu ülkeler dışişleri bakanlarının İstanbul toplantısı sonunda yayımlanan bildiride, terörle mücadele konusuna geniş yer verilerek, Irak ile komşuları arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi çağrısında bulunuldu. IRAK'IN İÇ İŞLERİNE KARIŞILMAYACAK Bildiride, Irak'ın Arap ve İslam kimliği, bağımsızlığı, tam egemenliği, ulusal birliği ve toprak bütünlüğünü tekrar teyit edilerek, Irak'ın uluslararası tanınmış sınırlarının korunması ve Irak'ın iç işlerine karışılmaması ilkelerine vurgu yapıldı. MİLİSLER SİLAHSIZLANDIRILACAK Bildiride, Irak hükümetinin, hukukun üstünlüğünü uygulayarak ve devletin silahlı güçler üzerindeki tekelini teminat altına alarak, tüm milisler ve yasa dışı silahlı grupların silahsızlandırılması ve ortadan kaldırılmasına olan bağlılığı memnuniyetle karşılandı. TERÖR VURGUSU Irak'la ikili ilişkilerin geliştirilmesi için diplomatik temsilciliklerin açılmasının önemine de dikkat çekilen bildiride, terörle ilgili hususlara da geniş biçimde yer verildi. "Irak'ta, bütün çeşitleriyle, her türlü terör faaliyetinin kınandığı" bildiride, bu tür faaliyetlerin bir an önce sona erdirilmesi, bu çerçevede Irak hükümetinin terörle mücadelede artan ![]() Irak topraklarının komşulara yönelik terörizm için bir üs olarak kullanılmasının engellenmesi için her türlü çabanın gösterilmesinin gerektiği vurgulanan bildiride, Irak ile komşu ülkeler arasında terörle mücadele konusunda imzalanan ikili anlaşmalar hatırlatıldı. Bildiride, bütün ülkelerin uluslararası hukuk, ilgili uluslararası anlaşmalar, BM Güvenlik Konseyi'nin 1546 sayılı kararı ve diğer ilgili kararlar çerçevesinde, terörist faaliyetlerle savaşma ve topraklarının teröristler tarafından çeşitli amaçlarla kullanılmasına engel olma yükümlülüğü içinde oldukları vurgulandı. TERÖRİSTLERE DESTEK OLUNMAYACAK Bildirinin terörle ilgili bir başka maddesinde ise Irak ve komşu ülkelerin teröristlerin geçişleri ve yasa dışı silah trafiğini engellemeye yönelik ortak çabalarına destek olunması çağrısında bulunularak, Irak ile komşu ülkeler arasındaki işbirliğinin, ortak sınırların korunarak, teröristlerin her türlü mali, lojistik ve diğer çeşit desteklerinin kesilmesi, kaçakçılığın engellenmesi ile şiddet ve terörü teşvik eden terminolojinin reddedilmesi konularında güçlendirilmesinin önemli olduğu kaydedildi. |
Bugün 15 kişi öldü
![]() Türkiye'de her gün onlarca kişi ölüyor. Bu teröre de artık dur demek lazım değil mi? Yurt genelinde meydana gelen trafik kazalarında 15 kişi öldü, 31 kişi yaralandı. İŞTE O KAZALAR VE HAYATINI KAYBEDEN VATANDAŞLAR Adıyaman'ın Gölbaşı ilçesinde, Yukarı Köklü yakınlarında Nurettin Ede yönetimindeki 02 ED 490 plakalı kamyonet, Ali Hatun'un kullandığı 02 EA 171 plakalı otomobille çarpıştı. Kazada 6 kişi öldü, 4 kişi yaralandı. Çorum'un Laçin ilçesinde, Ali Rıza Özsarı yönetimindeki 19 AR 110 plakalı otomobil, Laçin-Osmancık kara yolunun 3. kilometresinde karşı yönden gelen Ali Osman Tongan'un kullandığı 19 M 5056 plakalı yolcu minibüsüyle çarpıştı. Kazada 3 kişi öldü, 4 kişi yaralandı. Afyonkarahisar'da, Ahmet Koç idaresindeki 03 EL 270 plakalı otomobil, Afyonkarahisar Eskişehir kara yolunun 9. kilometresinde Ahmet İnkaya yönetimindeki 03 UA 362 plakalı traktörün römorkuna arkadan çarptı. Kazada aynı aileden 7 kişi yaralandı. Kayseri'de, Mehmet Açıkgöz'ün kullandığı 38 LL 535 plakalı minibüs, Hürriyet Mahallesi Yoncalı Sokak'ta yolun karşısına geçmek isteyen Gamze Güçlü (6) ile annesi Saniye Güçlü'ye (32) çarptı. Saniye Güçlü, kaza yerinde öldü, yaralanan kızı hastaneye kaldırıldı. Sivas'ın Koyulhisar ilçesinde, İsmet İrem (69) yönetimindeki 34 ZD 5319 plakalı otomobil, D-100 kara yolu Yukarıkale Mahallesi yakınlarında karşı yönden gelen Tufan Altan (28) idaresindeki 76 AD 283 plakalı tırla çarpıştı. Kazada 3 kişi yaralandı. Bursa'nın merkez Nilüfer ilçesinde İsmail Hakkı Çiftlikoğlu yönetimindeki 10 FH 591 plakalı otomobil, Bursa-İzmir kara yolu Uludağ Üniversitesi Görükle Yerleşkesi Kavşağı'nda, refüjdeki bariyerlere çarptı. Bu sırada Ali Yurtsever yönetimindeki 16 GD 265 plakalı motosiklet ve sürücüsünün kimliği henüz belirlenemeyen 16 BD 928 plakalı otomobil de kaza yapan otomobile çarptı. Motosiklet sürücüsü Yurtsever, olay yerinde yaşamını yitirdi. Sivas'ta, Muharrem Özpolat (36) idaresindeki 59 AU 469 plakalı kamyon, Koyulhisar ilçesine bağlı Sugözü-Gökdere köyleri arasındaki D-100 kara yolu üzerindeki köprüden yuvarlandı. Kazada 2 kişi yaralandı. Aydın'ın Kuşadası ilçesinde, G.Y'nin kullandığı 09 K 2766 plakalı otomobil yoldan çıkarak, elektrik dükkanına ve yanındaki tekel büfesine çarptı. Kazada 3 kişi yaralandı. Kahramanmaraş'ın Türkoğlu ilçesi Kuyumcular köyü girişinde, Hasan Yaz'ın (46) idaresindeki 46 AF 386 plakalı motosiklet, devrildi. Sürücü belgesi olmadığı belirlenen Yaz, kaza yerinde öldü. Bursa'nın İnegöl ilçesinde Cemalettin Kobak yönetimindeki 16 F 3072 plakalı özel halk otobüsü, Osmanbey Mahallesi Ankara Caddesi kavşağında yolun karşısına geçmeye çalışan Behtiye Ataç'a (47) çarptı. Ataç, kaza yerinde yaşamını yitirdi. Konya'nın Kulu ilçesinde, Hasan Hüseyin Gürcan (55) idaresindeki 06 FZJ 38 plakalı otomobil, Kulu-Ankara kara yolu İtfaiye Kavşağı'nda, Akın Öcal (31) idaresindeki 34 CZU 18 plakalı otomobille çarpıştı. Kazada 4 kişi yaralandı. Uşak'ın merkeze bağlı Kapancık köyünde, Mustafa Bülbül'ün kullandığı 64 KD 121 plakalı traktör, devrildi. Traktörün altında kalan Bülbül, olay yerinde yaşamını yitirdi. Adıyaman'ın Besni ilçesi Burunçayır köyü yakınlarında, Hasan Özer'in kullandığı 02 DA 976 plakalı traktöre, plakası ve sürücü kimliği belirlenemeyen bir araç arkadan çarparak uzaklaştı. Traktör sürücüsü Hasan Özer, olay yerinde öldü. Giresun'da, Ayhan Ustaoğlu (41) yönetimindeki 28 M 0282 plakalı yolcu minibüsü, Sultan Selim Mahallesi'nde, yolun karşısına geçmeye çalışan Veli Dinçer (48) ile Hüseyin Tandoğan'a (43) çarptı. Yaralanan Dinçer ve Tandoğan, hastaneye kaldırıldı. Giresun'da, Hüseyin Ertan (39) idaresindeki 28 K 673 plakalı kamyonet, Cemal Gürsel Caddesi'nde, yol kenarındaki Safinaz Yayla'ya (56) çarptı. Yaralanan Yayla, hastaneye kaldırıldı. changeTarget(document.getElementById("news_content ")) |
İnönü'nün cenazesi İstanbul'a getiriliyor! ![]() Eski Başbakan yardımcılarından Prof. Dr. Erdal İnönü'nün cenazesi, Ankara'da düzenlenen törenlerin ardından, İstanbul'a götürülüyor. İnönü'nün cenazesi, kara yolu ile İstanbul'a götürülmek üzere yola çıkarıldı. SHP Bolu İl Başkanlığından bir grup ile vatandaşlar, konvoyu TEM otoyolundaki bir dinlenme tesisinde bekledi. Partililer ve vatandaşlar, konvoyu durdurarak ellerindeki karanfilleri İnönü'nün naaşının üzerine bıraktı. s |
İnönü son kez omuzlarda
![]() Erdal İnönü bugün son yolculuğunda. Türkiye İnönü'ye veda ediyor... ABD'de vefat eden eski başbakan yardımcısı ve dışişleri bakanı Prof. Dr. Erdal İnönü, İstanbul'da son yolculuğuna uğurlanıyor. Erdal İnönü'nün Amerikan Hastanesi morgunda bulunan cenazesi, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ve yeğeni Hayri İnönü tarafından alınarak konvoy eşliğinde öğle vakti cenaze namazının kılınacağı Teşvikiye Camii'ne getirildi. İnönü'nün Türk Bayrağı'na sarılı naaşı, cami avlusundaki musalla taşına konuldu. Polis tören kıtası, karanfillerle süslenen ve baş kısmında fotoğrafı bulunan İnönü'nün tabutu başında saygı nöbeti tutuyor. Törene katılanların da Erdal İnönü'nün tabutu yanında saygı duruşunda bulundukları görüldü. Öte yandan, Erdal İnönü'nün eşi Sevinç İnönü ve diğer aile üyelerinin yanı sıra Hikmet Çetin ve Onur Kumbaracıbaşı da cami avlusunda hazırlanan özel bölümde taziyeleri kabul ediyor. Bazı yollar trafiğe kapalı Prof. Dr. Erdal İnönü için bugün İstanbul'da düzenlenecek cenaze töreni nedeniyle bazı yollar trafiğe kapatılacak. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada, Prof. Dr.Erdal İnönü için Teşvikiye Camii'nde düzenlenecek tören dolayısıyla bazı cadde ve sokakların trafiğe kapatılacağı bildirildi. Açıklamada, Vali Konağı, Hüsrev Gerede, Maçka ve Teşvikiye caddeleri ile Amerikan Hastanesi önündeki Dr. Müfide Küley, Cami, Ahmet Feragi, Teşvikiye Bostan, Akkavak ve Atiye sokaklarının trafiğe kapatılacağı kaydedildi. Ayrıca, Nişantaşı Bronz Sokak'ta trafiğin ters yönde işleyeceği belirtilerek, ihtiyaç duyulması halinde bildirilen yollar dışında bazı cadde ve sokakların da trafiğe kapatılabileceği uyarısında bulunuldu. |
Erdal İnönü'yü Uğurladık
![]() Aslan sosyal demokrat son yolculuğuna uğurlandı. Sevenleri Teşvikiye'ye sığmadı. Erdal İnönü son yolculuğuna uğurlandı, Teşvikiye kalabalığı almadı ABD'de vefat eden eski başbakan yardımcısı ve dışişleri bakanı Prof. Dr. Erdal İnönü için Teşvikiye Camii'nde cenaze namazı kılındı. İnönü'nün Amerikan Hastanesi morgundan alınan Türk Bayrağı'na sarılı naaşı, Teşvikiye Camii'ne getirilerek avludaki musalla taşına konuldu. İnönü'nün üzeri kırmızı beyaz karanfillerle süslenen naaşının önüne, eşi Sevinç İnönü'nün "Güzel insan, canım eşim, güle güle" yazılı çiçek ve Prof. Dr. İnönü'nün fotoğrafı konuldu. Burada namaz vaktine kadar cenaze başında polisler tarafından saygı nöbeti tutuldu. Prof. Dr. Erdal İnönü için öğle namazının ardından cenaze namazı kılındı. Din görevlisi, namazın ardından "Atatürk'ün yakın silah arkadaşı, Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün oğlu Erdal İnönü'nün çok kıymetli bilim ve devlet adamı olduğunu" ifade ederek, törene katılanlardan helallik istedi. Törene katılanların helallik vermesi ve dua okumasının ardından Erdal İnönü'nün Türk Bayrağı'na sarılı naaşı, törene katılanların alkışları arasında başta aile üyeleri olmak üzere katılımcılar tarafından omuzlara alınarak, cenaze aracına konmak üzere Nişantaşı Vali Konağı Caddesi'ne kadar taşındı. Bu sırada, Erdal İnönü'nün eşi Sevinç İnönü, kardeşi Özden Toker, yeğenleri Eren ve Hayri İnönü ile Gülsün Bilgehan Toker ve Güçlü Toker, kardeşi merhum Ömer İnönü'nün torunu Ömer İnönü ve Münci İnönü ile törene katılanlar da cenazenin arkasından yürüdü. Bu arada Münci İnönü, yürüyüş boyunca Erdal İnönü'nün fotoğrafını taşıdı. Yürüyüşün ardından Prof. Dr. İnönü'nün naaşı, ebedi istirahatgahı olan Zincirlikuyu Mezarlığı'na götürülmek üzere cenaze aracına konuldu. CENAZEDEN NOTLAR Prof. Dr. Erdal İnönü'nün Teşvikiye Camii'ndeki cenaze törenine, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcıları Hayati Yazıcı ve Nazım Ekren, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğul Günay, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, DTP milletvekilleri Ahmet Türk ve Sırrı Sakık, İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, DİSK Genel Başkanı Süleymen Çelebi, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun yanı sıra Cevdet Selvi, Ercan Karakaş, Nurettin Sözen, Algan Hacaloğlu, Kutlu Aktaş, Nevzat Ayaz, Berhan Şimşek, Fikri Sağlar, Zülfü Livaneli, Aydın Doğan, Hikmet Çetin, Onur Kumbaracıbaşı ve Mehmet Moğultay'ın da aralarında yer aldığı siyaset, iş ve sanat dünyasından birçok ünlü isim ile çok sayıda vatandaş katıldı. Bu arada cenazede, üzerinde "Cumhurbaşkanı" yazan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün çelenginin yanı sıra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve eşi ile tüm kuvvet komutanlarının çelenkleri de yer aldı. Cenazeye, KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Turgay Avcı, Dışışleri Bakanlığı, MİT Müsteşarlığı ve Türk Musevi Cemaati Başkanı Silvio Ovadya'nın da çelenk gönderdiği gözlendi. Teşvikiye Camii'nin avlusunun törene katılanları almadığı ve bu nedenle cami önündeki ana caddede de vatandaşların kalabalık bir şekilde töreni izlediği görüldü. Cami dışındaki binalardan birine, üzerinde Erdal İnönü, Bülent Ecevit, İsmail Cem, Aydın Güven Gürkan'ın fotoğraflarının bulunduğu ve "Türk soluna yön veren büyük liderler... Sevgi, saygı, hassasiyetinizi onlar yaşarken neden göstermediniz?" yazılı pankartın asıldığı görüldü. Öte yandan Erdal İnönü'nün cenazesi, halkın yoğun katılımı ile kortej eşliğinde Zincirlikuyu Mezarlığı'na doğru götürülüyor. Cenazenin geçeceği güzergahlar da araç trafiğine kapalı tutuluyor. TOPRAĞA VERİLDİ ABD'de vefat eden eski Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Erdal İnönü'nün cenazesi, İstanbul'da toprağa verildi. İnönü'nün cenazesi, Teşvikiye Camii'nde düzenlenen törenin ardından yürüyüş korteji eşliğinde toprağa verileceği Zincirlikuyu Mezarlığı'na getirildi. Cenaze, toprağa verileceği yere yaklaşık 100 metre kala polis tören kıtası tarafından omuzlara alındı. İnönü'nün cenazesi omuzlarda taşınırken, vatandaşlar tarafından alkışlandı ve tabutun üzerine karanfiller atıldı. Cenazenin defnedilmesi sırasında din görevlisi tarafından "Dini vecibemizi yerine getirirken lütfen alkış yapmayalım" uyarısında bulunuldu. Ardından İnönü'nün cenazesi defnedildi. İnönü defnedilirken mezara ilk olarak eşi Sevinç İnönü ile diğer aile üyeleri toprak attı. İnönü için fahri hemşehrisi olduğu İzmir'in Dikili ilçesinden getirilen toprak da kabrine bırakıldı. Törende daha sonra, Erdal İnönü için Kur'an-ı Kerim okundu ve dua edildi. Mezarlıktaki tören sırasında "Aslan sosyal demokrat güle güle", "Türk soluna yön veren büyük lider" ve "Seni unutmayacağız" yazılı pankartlar taşındı. Sevinç İnönü'nün de üzerinde "Güzel insan, canım eşim, güle güle" yazılı çelengi mezarın yakınına konuldu. İnönü için mezarlıktaki törene, eşi ve ailesinin yanı sıra İstanbul Valisi Muammer Güler, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, eski bakanlardan Hikmet Çetin, Onur Kumburacabaşı, Mehmet Moğultay, Fikret Ünlü, Fikri Sağlar, Ercan Karakaş, sanatçılar İbrahim Tatlıses ve Müjde Ar ile çok sayıda vatandaş da katıldı. |
Ankara'da YÖK eylemi için alarm
DHKP-C'nin, YÖK'ün kuruluş günü olan 6 Kasım'da ses getirecek bir eylem hazırlığında olduğunun ihbarı Ankara'yı alarma geçirdi. Jandarma YÖK binasını kuşatmaya aldı. ![]() Yükseköğretim Kurulu'nun kuruluşunun yıldönümü nedeniyle Bilkent'teki merkeze baskın yapılacağı istihbaratı, Jandarmayı harekete geçirdi. 6 Kasım eylemleri nedeniyle geniş önlem alan güvenlik kuvvetleri, bu yıl da YÖK'ün merkezinde geniş önlem aldı. Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı'nın yaptığı çalışmalar sonucunda yasa dışı sol örgüt DHKP-C'nin YÖK'e karşı eylem hazırlığında olduğu tespit edildi. Örgütün, YÖK'ün kuruluş yıl dönümü olan 6 Kasım günü Bilkent'teki binasını basacağı ve ses getirecek bir eylem yapacağı yönünde gelen bilgileri Jandarma Genel Komutanlığı'na ileten Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele ve Harekat Daire Başkanlığı, tedbir alınmasının uygun olacağını bildirdi. Konuyla ilgili çalışmalarda, her yıl yapılan protesto eylemi için hazırlık yapan öğrenci grubunun dışında, bu yıl sol örgütün "Sempati ve taraftar toplamak amacıyla" binaya sızmayı planladığı bilgisine ulaşıldığını ifade eden emniyet yetkilileri, bu eylemin nasıl ya da ne türde olacağının bilinmediğini ancak YÖK binasına yönelik olmasının beklendiğini kaydettiler. Bu arada Ankara'da yapılacak YÖK protesto eylemleri için çevre illerden Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne takviye yapan Emniyet Genel Müdürlüğü, öğrenci grupları arasına sızmaya çalışan provokatörler için de ekipleri dikkatli olmaları konusunda uyardı. Yasadışı örgütler tarafından, protestocu öğrencilerin, "Devlete ve sisteme karşı bir ayaklanmaya yöneltmek için kışkırtmaya çalışacağının" ifade edildiği Emniyet Genel Müdürlüğü yazısında, kamu kurum ve kuruluşlarının bulunduğu bölgelerde tedbir alınması da istendi. ANKA |
Oval ofiste neler konuşuldu?
![]() Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Saygun, oval ofisteki görüşmeyi anlattı Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ergin Saygun, ''Türkiye-ABD ve Irak arasında terörle mücadele konusunda oluşturulan yeni bir üçlü mekanizmanın söz konusu olmadığını'' söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD seyahatine katılan heyette arasında yer alan Orgeneral Saygun, Roma'da St. Regis Grand Otelinde, Türk basın mensuplarına Washington'daki görüşmeleri değerlendirdi. Orgeneral Saygun, görüşmelerin ardından basında yer alan ''yeni bir üçlü mekanizma''ya ilişkin sorular üzerine, ''Üçlü mekanizma diye bir şey yok. Buna bir tür kırmızı telefon diyebiliriz'' dedi. Orgeneral Saygun, şunları kaydetti: ''Şöyle: Sadece, benle Petraeus, ABD Genelkurmayı İkinci Başkanı'yla operasyonel konuların koordinesi için. Zaten mevcut kanallar var. Bunun daha sık kullanılmış olacak. Yani daha önce bildiğimiz mekanizmalar gibi kurulmuş bir yeni mekanizma yok. Mesela, orada yapılacak herhangi bir şeyi, benim telefon açıp Irak'taki komutanla veya Washington'dakiyle koordine etmem gibi... Yoksa, yeni bir şey yok.'' Orgeneral Saygun, bir başka soru üzerine, ''Başbakanımızın açıklamaları kifayetlidir. Benim bir şey söylemem uygun olmaz. Onun dışında özel olarak benim söyleyeceğim bir şey yok'' diye konuştu. Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Saygun, Washington'daki görüşmelere ilişkin Türkiye'de muhalefetten gelen eleştiriler konusunda ise ''Ona ben bir şey diyemem'' karşılığını verdi. Ergin Saygun, bir başka soruya üzerine, ''Başbakanlık tarafından yapılan yazılı açıklamanın dikkatli okunması gerektiğini'' belirterek, ''Akşamki başbakanlık açıklamasını dikkatli okursanız, orada hepsi var zaten. Üçlü mekanizma falan yok'' dedi. Orgeneral Saygun, ''Kırmızı telefon, vakit kazandıracak bir şey mi?'' sorusunu ise ''Evet, tabii ama bu, teşkil edilmiş yeni bir süreç falan değil. Yani telefon açıp konuşma imkanımız olacak'' şeklinde yanıtladı. ''Terörle mücadele bir süreçtir'' Terörle mücadelede mücadelede istihbaratın her zaman önemli olduğunu belirten Orgeneral Saygun, ''Terörle mücadele bir süreçtir. Bu sürecin içinde istihbarat her zaman lazımdır, her zaman paylaşılır. Yani illa bir gün verildi bitti diye bir şey yoktur'' diye konuştu. Orgeneral Saygun, bir gazetecinin, ''Anlık istihbarat paylaşımı olacak mı?'' sorusuna ''Tabii. Ama konuşmam'' dedi. Ergin Saygun, ABD'deki temasların kendilerini tatmin edip etmediğine ilişkin soruyu ise ''Tatmin konusuna girmeyin. Tatmin meselesi başka bir şeydir. Bu siyasi makamlarımızın yaptığı bir görüşmedir. İki taraf terörle mücadeledeki kararlığını göstermiştir'' karşılığını verdi. Orgeneral Saygun, ''ABD Devlet Başkanı George W. Bush'ta da aynı kararlılığı gördünüz mü?'' sorusunu da ''Bush'un açıklamalarına bakarsanız, göreceksiniz. Yaptığı konuşmada, 'PKK bizim düşmanımızdır' dedi'' şeklinde yanıtladı. Orgeneral Saygun, bir gazetecinin ''Bush kendini bağladı'' sözleri üzerine ise ''Onun değerlendirmesini sizlere bırakıyorum'' dedi. |
Şehit Bahtiyar'ın son arzusu
![]() Tunceli'ye gönüllü gitti. 2 evladı vardı. Son telefonu arkadaşına açtı. Türk halkından isteği şuydu... İlgili Haberler Şehidin kanı yerde kalmadı Tunceli'de Uzunçayır Jandarma Karakolu'na teröristlerce düzenlenen silahlı saldırıda şehit düşen uzman çavuş Bahtiyar Şimşek'in Kaman'daki evine ateş düştü. Kırşehir'in Kaman ilçesi doğumlu Uzman Çavuş Bahtiyar Şimşek'in şehit haberinin ulaştığı memleketi Kaman yasa büründü. ANKARA'DAN GÖNÜLLÜ GİTMİŞTİ Şehit'in babası Süleyman Şimşek, oğlunun gönüllü olarak Tunceli'ye gittiğini söyleyerek, "4 gün önce operasyon dönüşü beni aramıştı. 11. ayın 15'inde gelecekti. Esas görevi Ankara Güvercinlik'teydi. Ankara'dan 60 arkadaşı ile gönüllü gitmişti. Ne yapalım. Mukadderat böyleymiş. Vatan, millet, Mehmetçik sağ olsun" dedi. BALKONLARINIZA BAYRAK ASIN ![]() Şehit askerin yakın arkadaşları, Şimşek'in Çukurca'da 13 askerin şehit olması sonrasında kendilerine cep telefonu ile mesaj çektiğini ve şehitlere sahip çıkmalarını istediğini söyleyerek, "Kendisi bize mesaj göndererek Çukurca'da şehit düşen askerlerin analarının ocağına ateş düştüğünü, tepkimizi göstermemizi ve evlerimize, balkonlarımıza bayrak asmamızı istedi. Böylelikle bu vatanın kime ait olduğu görülsün istemişti. Arkadaşlarını düşünüyordu. Böyle bir mesaj çekti ama ateş kendi ocağına düştü. 2 çocuğu ve eşi var. Mekanı cennet olsun" diye konuştu. SINIR ÖTESİNİ BEKLİYORDU Şehit Uzman Çavuş'un ölmeden önce büyük bir sabırsızlıkla sınır ötesi operasyonu beklediğini kaydeden arkadaşları, "Kendisi 3 gün önce bizi aradığında 'Operasyon kararı çıksa da Kuzey Irak'a girsek, sınır ötesi harekat yapsak, şurayı temizlesek. Her gün böyle şehitler veriyoruz, bu acılar dinse ve kontrol bizim elimize geçse' diyordu. Şimdi kendisi yok, şehit düştü. Sınır ötesi kararı çıktı ama kendisi göremeyecek" ifadelerini kullandı. BİZE KALAN İKİ EMANETİ Şehit askerin doğduğu evin kapısına Türk bayrağı asılırken, biri 2.5, diğeri 4 yaşındaki İlker ve Alper isimli çocuklarının Türk bayrağına sarılmaları yakınlarını gözyaşlarına boğdu. Acı haberi alınca baygınlık geçiren şehit askerin eşi Selda Şimşek ve annesi Aysel Şimşek, yakınları tarafından teselli edilmeye çalışıldı. |
Şehit Uzman Çavuşun Naaşı Memleketi Kırşehir'e Gönderildi
Tunceli'de Çıkan Çatışmada Şehit Olan Jandarma Uzman Çavuş Bahtiyar Şimşek'in Cenazesi, Elazığ'da Düzenlenen Törenin Ardından Memleketi Kırşehir'e Gönderildi. Tunceli'de çıkan çatışmada şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Bahtiyar Şimşek'in cenazesi, Elazığ'da düzenlenen törenin ardından memleketi Kırşehir'e gönderildi. Tunceli'nin Malazgirt ilçesinde çıkan çatışmada şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Bahtiyar Şimşek için Elazığ Askeri Hastanesi'nde tören düzenlendi. Törene Elazığ Valisi Yardımcısı Kadir Balaban, 8. Kolordu Komutanlığı mensupları, Belediye Başkanı Süleyman Selmanoğlu, şehit uzman çavuşun silah arkadaşları, çok sayıda subay ve astsubay katıldı. Elazığ Müftüsü Ömer Kocaoğlu'nun okuduğu dua sonrası şehit uzman çavuşun cenazesi memleketi Kırşehir'in Kaman ilçesine gönderildi. |
Şehit babaya son dokunuş
![]() Şehit eşi dik durdu, eğmedi başını. Geride kalan yavruları ise yürekleri dağladı... Tunceli'de terör örgütü PKK ile çıkan çatışmada şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Bahtiyar Şimşek, Kırşehir'in Kaman ilçesinde binlerce kişinin katıldığı cenaze töreniyle son yolculuğuna uğurlandı. Kaman Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen cenaze törenine,ellerinde Türk bayraklarıyla katılan yaklaşık 10 bin kişi, bölücü terör örgütü aleyhine sloganlar attı. ![]() Şehit Jandarma Uzman Çavuş Bahtiyar Şimşek'in cenazesi, Devlet Hastanesi morgundan alınarak babasının Hacıpınar Mahallesi'ndeki evine götürüldü. Şehit Şimşek'in cenazesi, buradan kortej eşliğinde Cumhuriyet Meydanı'na getirildi. Şehit Şimşek'in eşi Selda Şimşek (19), çocukları İlker (4) ve Alper (2), tören alanında şehit Bahtiyar Şimşek'in Türk Bayrağı'na sarılı tabutu başında dimdik ayakta durmaya çalıştı. Ağlamayacağım diye yemin etti. "Ağlamayacağım ve teröristleri sevindirmeyeceğim" diye haykırdı. ![]() Şehidin arkasında bıraktığı iki evladının görüntüleri de yürekleri burktu. Küçük Alper, babasının resmi elinde hıçkırıklara boğuldu. Ama o henüz habersizdi neden ağladığından. Sadece şaşkın bakışlarıyla cenazeyi izliyordu... ![]() Terör örgütü PKK'ya en büyük acıyı çocuklarını yine asker yaparak, göstereceğini belirten Selda Şimşek, şunları söyledi: "Ben size en büyük acıyı çocuklarımı da asker yaparak göstereceğim. Kökünüzü kazıyacağız. İki tane daha asker yetiştiriyorum. Ağlamıyorum." Kadın polislerin yardımıyla güçlükle ayakta durabilen Selda Şimşek, kocasının tabutu başında bir süre bekledikten sonra baygınlık geçirdi. ![]() Acil servis ambulansı içinde yaklaşık 1 saat süren müdahalenin ardından Selda Şimşek, Türk Bayrağı'nı omzuna sararak eşinin cenaze namazına yetişti. Şehit Bahtiyar Şimşek'in cenazesi, Kaman Müftüsü Cemalettin Bal'ın kıldırdığı cenaze namazının ardından düzenlenen askeri törenle Hacıpınar Mahallesi'ndeki mezarlığa defnedildi. Törende vatandaşlar, terör örgütü aleyhine mesajlar içeren pankartlar da taşıdı. |
Dinsin artik anaLarin cocukLarin babaLarin gözyasLari :(..
Rabbim mekanLarini cennet eyLesin kahramanLarimizin.. AiLeLerinede Sabir güc kuvvet versin :( |
PKK'ya tokat gibi anket
Güneydoğu'ya soruldu "Kuzey Irak'ta Kürt devleti kurulursa gider misiniz?" İşte cevabı. Metropoll Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaptığı terör ve Kürt sorunu konulu araştırmalardan çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. Araştırmaya katılanların ezici çoğunluğu DTP'nin kendilerini temsil etmediğini düşünürken, PKK'yı terör örgütü olarak görenlerin oranı yüzde 52.1 oldu. "Kuzey Irak'ta bir Kürt Devleti kurulsa gider misiniz?" sorusana ise yüzde 99'u hayır dedi. Siirt, Şırnak, Batman, Mardin, Diyarbakır, Şanlıurfa, Adıyaman, Hakkari, Bitlis, Muş, Van, Tunceli, Bingöl ve Ağrı'da 1 - 3 Kasım tarihleri arasında bin 79 kişi ile görüşülerek yapılan araştırmaya katılanlara kendilerini nasıl tanımladıkları, hayatlarından memnun olup olmadıkları, PKK'ya bakışları, sınır ötesi operasyonla ilgili görüşleri ve siyasi tercihleri soruldu. KUZEY IRAK'TA KÜRT DEVLETİ KURULSA GİTMEM ![]() "Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kurulmasını nasıl karşılarsınız?" sorusuna katılımcıların yüzde 64.5'i "olumsuz" cevabını verdi. DTP PKK'YI TERÖR ÖRGÜTÜ İLAN ETMELİ ![]() Araştırmaya katılanlar DTP'nin PKK'yı terör örgütü olarak ilan etmesi gerektiğine inanıyor. "DTP'nin PKK'yı terör örgütü olarak ilan etmesi gerektiği görüşüne katılıyor musunuz?" sorusunu 'Evet' diye cevaplayanların oranı yüzde 52.5 oldu. Hayır diyenler 29.4'te kaldı. DTP KÜRTLERİ TEMSİL EDİYOR MU? ![]() KÜRTLERE AYRIMCILIK YOK "Son saldırılarla birlikte Kürtlere karşı bir ayrımcılığın yaşanacağını düşünüyor musunuz?" sorusuna ise katılımcıların yüzde 64.7'si "hayır, yaşanmaz" yanıtını verdi. Yüzde 12.9'u 'kısmen' 15.3 ise 'evet' cevabını verdi. KÜRT-TÜRK ÇATIŞMAZ Bölge halkı sınır ötesi bir operasyonun Türk-Kürt çatışmasına yol açacağına inanmıyor. Operasyon sonucunda Türk-Kürt çatışması olmayacağını düşünenlerin oranı yüzde 49.2, "evet, kesinlikle olur" diyenlerin oranı ise sadece yüzde 25.5. OPERASYON YAPILMALI PKK terörünü önlemek için Kuzey Irak'a yapılacak bir askeri operasyona bölge halkı "evet" dedi. "Türkiye Kuzey Irak'a bir operasyon düzenlemeli midir?" sorusuna verilen cevaplar içinde ilk sırayı yüzde 51.5 ile "evet, düzenlemelidir" seçeneği aldı. Buna karşılık askeri operasyonun teröre karşı çözüm olacağına katılımcıların yüzde 40.1'i inanmadığını söyledi. HEDEF PKK'LI TERÖRİSTLER Muhtemel bir sınır ötesi operasyonda Türkiye'nin hedefinin ne olması gerektiği sorusuna verilen cevaplar ise şaşırttı. Soruya katılımcıların yüzde 44.8'lik çoğunluğu "sadece PKK'lı teröristler" cevabını verirken, ikinci sırada yüzde 32.3 ile "Kuzey Irak Kürt yönetimi ile PKK'lı teröristler" seçeneği yeraldı. |
Denktaş tehlike atlattı
![]() Bir panel için Kuşadası'na gelen KKTC eski Cumhurbaşkanı Denktaş zor anlar yaşadı Büyük Önder Atatürk'ün ebediyete intikalinin 69. yıl dönümü törenlerine katılmak ve konferans vermek için Kuşadası'nda bulunan KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, konferans salonuna girerken fırtına nedeniyle zor anlar yaşadı. ''Kuşadası'ndan Kıbrıs'a Gönül Bağı'' konulu bir konferans verecek olan Denktaş'ın salona girmesine eşlik eden korumalar, şemsiyeleri rüzgar nedeniyle ters dönünce zor durumda kaldı. |
Kesici SON KARARINI verdi
![]() DP'nin başına İlhan Kesici mi geliyor? Teklife yanıtını İnternethaber'e açıkladı; İlhan Kesici ile ilgili haberimiz siyaset arenasına bomba gibi düştü. İlhan Kesici, "Evet teklif aldım. Ama ben bu işte yokum" dedi. Bir haftadır toplantı üstüne toplantı yapan DP Genel Başkan Adayını belirleme Komisyonu İlhan Kecisi'de karar kılmıştı. Bunun üzerine geçen hafta İlhan Kesici'nin kapısı çalındı ve resmen partinin başına geçmesi için teklif iletildi. Bu görüşmeyi doğrulayan İlhan Kesici bundan sonrasını İnternethaber'e şöyle anlattı; "Sağdan, sol bir partinin milletvekiline genel başkanlık teklifi gelmesi Türk siyaseti için bir kazançtır. DP'li arkadaşların lider arayışını saygıyla karşıladım. Kendilerini ağırladım. Türk siyasetini konuştuk. Ben önerilerine teşekkür ettim ve bu işte yokum dedim." TANSU ÇİLLER ADAY MI? Öte yandan Tansu Çiller de son kararını verdi. DP'nin başına geçmesi için çağrılar yapılan Çiller, aday olmama kararı aldı. Çiller, "Daha genç biri aday olmalı" düşüncesinde... Mehmet Ağar ise DP koltuğuna yeniden talip... Yeni haftada DP'deki başkanlık yarışı iyice kızışacak gibi görünüyor. Koltuğa talipli olanların basın toplantısı ile niyetlerini ilan etmeleri bekleniyor. DP'deki tüm gelişmeler ve lider arayışının perde arkası İnternethaber'de olacak... Bizi takip edin... |
Gabar'da çatışma: 4 şehit!
Gabar Dağı'nda çıkan çatışmada bir üstteğmen ve 3 er şehit oldu. Şırnak'taki Gabar dağında terör örgütü PKK'ya karşı yürütülen operasyonda güvenlik güçleri ile bir grup terörist arasında çatışma çıktı. Gabar ve Cudi dağında yönelik sabahın erken saatlerinde güvenlik güçleri tarafından kapsamlı bir operasyon başlatıldı. Operasyon sırasında teröristlerle güvenlik güçleri arasında sıcak temas sağlandı. Çıkan silahlı çatışmada bir üsteğmen ve 3 asker şehit oldu. 9 askerin yaralandığı çatışma sonrası yaralı askerler Şırnak Asker Hastanesi'ne kaldırıldı. Çatışmada 1'i üsteğmen 4 askerin şehit olduğu, 9 askerin yaralandığı, yaralılardan 5'inin durumunun ağır olduğu öğrenildi. |
Şehit ailelerinden DTP'ye suç duyurusu! İstanbul Şehit Anaları Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Pakize Alp Akbaba, bazı DTP'lilerin ''milletvekillerinin düşürülmesini'' isteyen bir dilekçe verdi. ![]() İstanbul Şehit Anaları Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Pakize Alp Akbaba, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına bazı DTP'lilerin ''milletvekillerinin düşürülmesini'' isteyen dilekçe verdi. "SAVCILARI GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ" Akbaba, Ankara Adliye Sarayı önünde yaptığı açıklamada, hükümetten, askerin ve polisin yetkisinin artırılmasını istediklerini söyledi. ''PKK'nın Meclis'te olmamasını istiyoruz'' diyen Akbaba, ''Suç işlemiş PKK'lılar, hapse girmiş, çıkmış, serbest kalmış, Meclis'te cirit atıyorlar. Biz bunun için mi şehit verdik? Biz bunun için mi 20 yaşında çocuklarımızı 7 kurşuna hedef ettik? Daha ne zamana kadar uyuyacak bu savcılar, bu seçim kurulları, bu Meclis? Savcıları görev çağırıyoruz'' dedi. "MİLLETVEKİLLİKLERİ DÜŞÜRÜLMELİ" Akbaba ve beraberindeki dernek üyeleri, açıklamanın ardından Müracaat ve Suçüstü Savcılığı'na dilekçelerini verdiler. Dilekçede, DTP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Diyarbakır Milletvekilleri Selahattin Demirtaş, Gültan Kışanak ve Aysel Tuğluk, Şırnak Milletvekilleri Sevahir Bayındır ve Hasip Kaplan, Muş Milletvekili Sırrı Sakık, Bitlis Milletvekili Mehmet Nezir Karabaş, Siirt Milletvekili Osman Özçelik ve Batman Milletvekili Bengi Yıldız'ın, ''adli sicil kayıtlarının detaylı olarak özel ve genel af veya memnu hakların iadesi gibi sebeplerle silinmiş olsalar dahi, işlemiş oldukları suçlar ve neticede aldıkları mahkumiyetler'' nedeniyle Anayasa'nın 76. maddesi uyarınca milletvekili olamayacakları savunularak, milletvekilliklerinin düşürülmesi istendi. YSK'YA ÇELENK BIRAKTILAR Öte yandan, İstanbul Şehit Anaları Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği, ''seçim sürecinde milletvekili adaylarıyla ilgili titiz inceleme yapılmadığı'' gerekçesiyle de Yüksek Seçim Kurulu (YSK) önüne siyah çelenk bıraktı. DTP'lilerin ''milletvekilliklerinin düşürülmesi'' istemli dilekçeyi verdikten sonra YSK binası önüne geldiler. Şehit anneleri, ellerindeki siyah çelengi kurumun kapısı önüne bırakmasına izin vermeyen polis ile bir süre konuştuktan sonra çelengi bina önüne koydu. "PKK'LILAR TBMM'YE GİRMİŞTİR" YSK'nın ''seçim sürecinde milletvekili adaylarıyla ilgili titiz inceleme yapılmadığı ve bu nedenle DTP'lilerin milletvekili olduğunu'' savunan Akbaba, ''PKK'lılar TBMM'ye girmiştir'' dedi. Akbaba ve beraberindeki dernek üyeleri daha sonra, TBMM'ye de bir dilekçe verdiler. gazeteport |
ARTIK TEPELERİNE BİNELİM!
![]() Şehitlerin cenazesinde Abdullah Gül'e böyle seslenildi... Sorulan soru aynıydı; "Ne bekliyoruz?" Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Şırnak'taki çatışmada şehit olan Piyade Üsteğmen Gökhan Yavuz ve piyade er Gökhan Soylu'nun İstanbul Maltepe Yusuf Ziya Üçüncü Camii'ndeki cenaze törenine katıldı. ![]() Cumhurbaşkanı Gül, cenaze namazından önce şehit yakınlarına başsağlığı dilerken yakınlardan biri "Cumhurbaşkanım daha neyi bekliyoruz tepelerine binelim" diye bağırdı. ![]() Daha sonra şehitler için cenaze namazı kılındı. Cenaze namazına katılanlar "Şehitler ölmez vatan bölünmez", "Kahrolsun PKK" ve ""PKK Meclis'te" sloganları atıldı. ![]() TABUTUN BAŞINDA SELAM DURDU İstanbul'da şehitler için düzenlenen cenaze töreninde duygulu anlar yaşandı. Şehit Üsteğmen Gökhan Yavuz'un yakınları camiye gelip tabutu öptü. Öğretmen eşi Şeyma Yavuz, şehidinin tabutu başında selam durdu. Yavuz ailesinin yakınları diğer yakınları tarafından sakinleştirildi. ![]() ŞEHİDİN CENAZESİ ÖNCE EVİNE GÖTÜRÜLDÜ Şırnak'ta şehit olan Piyade Er Gökhan Soylu'nun cenazesi son yolculuğuna uğurlanmadan önce evine getirildi. Şehidin evinin önünde toplanan yaklaşık 150 kişilik grup, cenazeyi beklerken pankart açarak terör örgütü aleyhine sloganlar attı. Ardından eve götürülen cenaze için burada helallik istendi. |
DTP'yi Öcalan kapattırıyor
DTP'yi kapatma gerekçesinde 'Öcalan'ın talimatıyla kuruldu' deniliyor. İşte o gerekçe. Yargıtay Cumhuriyet Başsavlığınca Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) temelli kapatılması istemiyle açılan davanın iddianamesinde, ***8220;Cezaevinde bulunan bir terör örgütü liderinden aldıkları talimatların gereğini harfiyen yaparak siyasi parti (DEHAP) kapatıp, yeni bir siyasi parti (DTP) kuran kişilerin terör örgütü ve liderine ne derece bağlı olduklarını kuşkuya yer vermeyecek biçimde ortaya çıkarmıştır***8221; tespitine yer verildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 121 sayfalık iddianamede, Anayasa'nın 3. maddesinde yer alan ***8220;ülkenin bölünmez bütünlüğü***8221; hükmüne yer verildi ve bunun demokratik yoldan bile dahi olsa değiştirilemeyecek ve değiştirilmesi teklif edilemeyecek hükümler arasında yer aldığı kaydedildi. İddianamede, şöyle denildi: TERÖR ÖRGÜTÜNÜ GİZLİ YA DA AÇIKTAN DESTEKLEMEK Bir siyasi partinin şiddeti ilke edinmiş, ülke çapında öldürme, bombalama eylemlerini gerçekleştiren ve ülke bazında olduğu gibi uluslararası alanda da terör örgütü olarak kabul edilen bir örgütü açık veya gizli olarak desteklemesi, her platformda bu örgüte meşruiyet kazandırmaya çalışması söz konusu siyasi partinin 'şiddeti' siyasal amaçlarına ulaşmak için benimsediğinin açık kanıtıdır. ANAYASA'NIN 69. MADDESİNE GÖRE Anayasa'nın 69/8-9. maddelerinde 'geleceğe yönelik etkiler' içerdiğinden, bu nedenle 'temelli' kapatma kavramı ile de geleceğe yönelik bu etkiler kastedilmiştir. Anayasa'nın 69/11. maddesinde geçen 'kapatılma davaları' ve 149/5. maddesinde geçen 'siyasi partilerin temelli kapatılması veya kapatılması davaları' ibareleri de bu doğrultuda yorumlanmalıdır***8221; denildi. ***8220;ÖCALAN YENİ PARTİ KURULMASI İÇİN TALİMAT VERDİ***8221; DTP'nin terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'ın emirleri ve direktifleri doğrultusunda kurulduğunun, terör örgütü elebaşı Öcalan'ın kamuoyuna yansıyan açıklamalarıyla açıkça ortaya çıktığı ifade edilen iddianamede, ***8220;Kurucuları ve genel başkanı hatta eşbaşkanlık sistemi de dahil olmak üzere DTP'nin kuruluş çalışmalarının tamamen Öcalan'ın direktifleri doğrultusunda gelişip sonuçlandırıldığı açıkça ortaya çıkmaktadır***8221; denildi. Cezaevinde bulunan bir terör örgütü liderinden aldıkları talimatların gereğini harfiyen yaparak siyasi parti (DEHAP) kapatıp, yeni bir siyasi parti (DTP) kuran kişilerin terör örgütü ve liderine ne derece bağlı olduklarını kuşkuya yer vermeyecek biçimde ortaya çıkarmıştır.***8221; |
DTP kapanıyor, yaşasın ÖTP!
DTP kapanırsa ne olacak? Partililerin alternatif planları hazır bile... Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından, Demokratik Toplum Partisi'nin, (DTP) kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde dava açıldı. Ancak kapatılmayı bekleyen DTP'nin B planı hazır. DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, DTP'nin kapatılması durumunda alternatif planlarının hazır olduğunu söyledi. Partisine karşı komplo süreci başlatıldığını söyleyen DTP Grup Başkanı Ahmet Türk "Partimizin kapatılması çözüm değil. DEP, HADEP kapatıldı da ne oldu? Güçlenerek geri geldik. Kapatma söz konusu olursa alternatif partimiz de hazır" dedi. DTP***8217;NİN YEDEĞİ ***8220;ÖZGÜR TOPLUM PARTİSİ***8221; DTP kurulurken bir de yedekle kuruldu. Yedek partinin adı ***8220;Özgür Toplum Partisi'... Ancak DTP yöneticileri ve milletvekilleri istifa edip ÖTP***8217;ye geçseler bile DTP davasındaki sorumlulukları sürecek. DEHAP DAVASI SÜRÜYOR HADEP de 2003 yılında PKK***8217;ya destek verdiği gerekçesiyle kapatılmış; bu dava açılırken HADEP***8217;in kapatılması ihtimaline karşı ***8220;yedek parti***8221; olarak kurulan DEHAP***8217;ın kapatılması davası da açılmıştı. Dava sürerken DEHAP kendini feshetmiş, DTP kurulmuştu. DEHAP kendini feshettiği halde, hakkında açılan kapatma davası halen Anayasa Mahkemesi***8217;nde sürüyor. |
İşte bu partiler kapatıldı
1950 yılından bu yana Türkiye'de 26 parti kapatıldı. İşte kapanan partiler... Anayasa Mahkemesinin kuruluşundan önce kapatılan 2 partiyle birlikte Türk siyasi hayatında 26 parti kapatıldı. -Çok partili döneme geçilen 1950 yılından sonra kurulan Millet Partisi, 26 Ocak 1954 tarihinde Ankara Sulh Ceza Mahkemesince kapatıldı. - 27 Mayıs 1960 ihtilalinden sonra ise iktidardan uzaklaştırılan Demokrat Parti, 20 Haziran 1960 tarihinde Ankara Asliye Hukuk Mahkemesince kapatıldı. Anayasa Mahkemesinin 1963 yılında kurulmasıyla birlikte parti kapatma davaları Anayasa Mahkemesinde görülmeye başlandı. Kapatılan partiler ve kapatma tarihleri şöyle: İşçi-Çiftçi Partisi (İÇP)-(1968), Milli Nizam Partisi (MNP)-(20.5.1971), Türkiye İleri Ülkü Partisi (TİÜP)-(24.6.1971), Türkiye İşçi Partisi (TİP)-(20.7.1971), Büyük Anadolu Partisi (BAP)-(19.12.1972), Türkiye Emekçi Partisi (TEP)-(8.5.1980), Büyük Anadolu Partisi (24 Kasım 1992), Sosyalist Parti (10 Temmuz 1992), Yeşiller Partisi (10 Şubat 1994), Halk Partisi (25 Eylül 1991), Türkiye Birleşik Komünist Partisi (16 Temmuz 1991), Halkın Emek Partisi (14 Temmuz 1993), Özgürlük Demokrasi Partisi (30 Nisan 1993), Sosyalist Türkiye Partisi (30 Kasım 1993), Demokrasi Partisi (16 Haziran 1994), Demokrat Parti-2 (13 Eylül 1994), Demokrasi ve Değişim Partisi (19 Mart 1996), Diriliş Partisi (1996), Emek Partisi (1997), Sosyalist Birlik Partisi (7.6.1994), Refah Partisi (16.1.1998), Demokratik Kitle Partisi (26.2.1999), Fazilet Partisi (22.06.2001), Halkın Demokrasi Partisi (13 Mart 2003). DEHAP, hakkında açılan kapatma davasının ardından kendisini feshederek, DTP'ye katılmıştı. Ancak, parti hakkındaki kapatma davası devam ediyor. HAK-PAR'ın kapatılması istemiyle açılan dava da Anayasa Mahkemesinde sürüyor. changeTarget(document.getElementById("news_content ")) |
DTP mitinginde olay çıktı
Öcalan lehine slogana izin verilmedi. Polisle çatıştılar. Olaylar devam ediyor VAN'da Demokratik Toplum Partisi tarafından düzenlenen ***8216;Yeter artık***8217; mitinginde olaylar çıktı. DTP Van Milletvekileri Fatma Kurtulan, Özdal Üçel, DTP Bitlis Milletvekili Mehmet Nezir Karabaş, DTP Genel Başkan Yardımcısı Bayram Altun'un katıldığı katıldığı itfaiye meydanındaki mitin alanında, yaklaşık 3 bin kişilik bir kalabalık toplantı. Saat 13.30 sıralarında konuşmalar yapılırken kalabalık arasında Öcalan lehine slogan atıp poster açan 3 kişi, polis tarafından gözaltına alınmak istenince, olaylar başladı. Göstericiler polislere taşlarla saldırınca, güvenlik güçleri gözyaşartıcı bomba kullanıp, havaya uyarı ateşi açtı. Bunun üzerine gösterici grup miting alanından ara sokaklara dağılarak polise taş atmaya devam etti. Bu sırada 2 polis memuru başından aldıkları taş darbesinden yaralandı. Polisin göstericilere müdahalesi sürüyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() changeTarget(document.getElementById("news_content ")) |
bendende bi haber
bu aksam maci euro d galiba gösdermiyorlarr:mad: türkiye- norvec maci
|
Elebaşları bu silahla vurulacak
![]() Genelkurmay 350 adet keskin nişancı silahı aldı. İşte o silah ve özellikleri... Genelkurmay Başkanlığı Güneydoğu ve Kuzey Irak***8217;ın derin vadilerle bölünmüş yüksek dağlık arazisinde PKK gruplarını ve özellikle de lider kadrosunu etkisiz hale getirmek için için 1750 metreden nokta atışı yapabilen 350 adet özel keskin nişancı tüfeği getirtti. ![]() ![]() DÜNYANIN EN İYİ 11 TÜFEĞİ: TSK envanterinde ayrıca THEIS (Tactical High Energy Impact Systems) Firması tarafından üretilen dünyanın en iyi keskin nişancı tüfeği "Intervention Model 200 Military***8217;den 11 adet bulunuyor. Henüz ABD ordusunda bile bulunmayan bu silah, 2 bin 400 metreden hedefini ıskalamıyor. Bu inanılmaz menzilin sebebi üretici firmanın geliştirdiği "Balanced Flight" sistemi ve 408 kalibrelik Cheyenne Tactical adı verilen son derece gelişmiş bir mermi. M-200***8217;ler 2001 yılından beri bordo berelilerin en keskin nişancıları tarafından kullanılıyor. TÜRK MALI TÜFEKLER YOLDA TÜRK ordusunun keskin nişancı tüfeği ihtiyacını tamamen yerli üretimle karşılamak için çabalar da sürüyor. Kale Grubu***8217;na bağlı Kalekalıp, Türkiye***8217;nin ilk yüzde 100 yerli 50 kalibre keskin nişancı tüfeğini bir süre önce üretti. 50 kalibrelik 5 mermi alan silahın etkili menzili 1800 metre. Kale keskin nişancı tüfeği, zırh delici özelliğiyle hafif zırhlı araçlara karşı kullanılmak üzere geliştirildi. TÜBİTAK desteğiyle geliştirilen bir diğer Türk keskin nişancı tüfeği ise 5 kilo 35 gram ağırlığında. Dünyadaki en hafif muadilinden yüzde 30 daha hafif olan bu tüfek 1 kilometreden hedefini vurabiliyor. |
İngiltere Prensi Mevlana Müzesi'nde İngiltere Veliaht Prensi Charles, eşi Cornwall Düşesi Camilla ile birlikte Mevlana Müzesi'ni ziyaret etti. Havaalanından sonra, eşi Camilla ile Mevlana Müzesi'ne gelen Prens Charles'a Konya Valisi Osman Aydın, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Nick Baird, Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan eşlik etti.Beraberindeki heyetle müzeyi gezen Prens Charles ve eşi Camilla, yetkililerden Mevlana ve müzede sergilenen eşyalarla ilgili bilgi aldı. Prens Charles en çok Mevlana'nın kabrinin bulunduğu bölümde incelemelerde bulundu.Prens Charles, VİP yerine vatandaşların kullandığı normal kapıdan giriş yaptığı müzeyi gezdikten sonra arka kapıdan ayrıldı ve sema programı izlemek için Mevlana Kültür merkezine geçti. İngiltere Veliaht Prensi Charles, ''Gerçekten de zaman zaman batıda bizlerin her tür amaç ve niyetimizde, gerçekliğin görünen kadar görünmeyen de bir boyutu olduğunu kavrayabilen yürek zekamızı, yani içgüdüsel niteliklerimizi terk ettiğimiz hissine kapılıyorum'' dedi. Prens Charles, Mevlana Müzesi ziyaretinin ardından, kendisine tahsis edilen otomobille eşi Cornwall Düşesi Camilla Parker Bowles ile birlikte geniş güvenlik önlemleri altında sema programını izlemek üzere Mevlana Kültür Merkezi'ne geldi. Burada mehter takımının mini konseriyle karşılanan Prens Charles'a, Konya Valisi Osman Aydın, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek ve İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Nick Baird ve Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan eşlik etti. Sema törenini izlemeye gelen vatandaşların üzeri Mevlana Kültür Merkezi'ne girişinde titizlikle arandı. Kadınların çantalarından çıkan makas, törpü, krem, tırnak makası gibi eşyalara da el konuldu.Daha sonra Prens Charles ve beraberindekiler Büyükşehir Belediyesi Sema Grubu tarafından sunulan sema gösterisini izledi. Prens Charles, programın ardından yaptığı ''Doğu ve Batı: Maneviyat Kıssaları'' başlıklı konuşmasına, Türkiye'yi ziyaret etmekten büyük memnuniyet duyduğunu belirterek başladı. Türkiye'yi son ziyaretinden bu yana 3 yıl bile geçmediğini ifade eden Charles, ''Bu kez ziyaretime ülkenizin kültürel ve tarihi mirasını bir parça da olsa görebilmesi için sevgili eşimi de beraberimde getirebilmiş olmaktan büyük sevinç duymaktayım'' dedi. Türkiye'nin uluslararası sahnede her geçen gün daha çok yer aldığını vurgulayan Prens Charles, şöyle konuştu:''Türkiye'yi, Orta Doğu'daki barış süreci de dahil hayati öneme sahip küresel önceliklere destek vermek amacıyla uluslararası camia ile yakın ilişkiler içinde görmek son derece sevindirici. Belki Türkiye'nin diğer uluslararası başarılarından oluşan uzun listeden bahsetmenin yeri burası değil, ama Afganistan'da barış ve istikrarın sağlanması için yerli halk ile bir arada çalışan Uluslararası Güvenlik Destek Kuvveti'ne yapmış olduğunuz güzide başkanlığı burada özellikle belirtmeden geçemeyeceğim.'' Mevlana Celaleddin Rumi'nin son dünyevi mekanı olan Konya'da ölümünün 800. yılında rahmetle anıldığını belirten Prens Charles, şöyle devam etti: ''Mevlana Hazretleri'nin eserlerine batı dünyasında büyük ilgi duyan çok sayıda kişinin olduğunu görmek beni son derece etkiliyor. Kendimi, bu kimselerin bir şekilde kendi hayatlarında eksikliğini hissedip Mevlana'nın şiirsel maneviyatında buldukları şeyin ne olduğunu sorgulamaktan alıkoyamıyorum. Belki de bu hepimizin hissettiği ancak Mevlana'nın son derece iyi bir şekilde anlayıp aktardığı yüreklerimizdeki o özlem olabilir mi? Ya da varlıkların dışa dönük ifadesiyle dolup taşmış bir dünyada, eserlerinin kendimizle çelişen bir şekilde hepimizin halen önemli olduğunu hissettiği ruh yolumuzu aydınlatmak için iç dünyamıza parlak bir ışık yansıtması mıdır bizleri çeken? Ya da hem yüreklerimizi hem de zihnimizi kendisine sürükleyen öngörüsünün evrenselliği, mukaddes olanı algılayışı mıdır? Bizlere hatırlattığı gibi (kandiller farklı olsa da ışık aynı ışıktır, ışığa odaklanırsan bu fani bedene miras ikiliğin ötesini de görürsün)'' ''YÜREK ZEKAMIZI TERK ETTİĞİMİZ HİSSİNE KAPILIYORUM'' İnsanları Mevlana'ya çeken her ne olursa olsun, hayata batılı yaklaşımın, bunun aksine parçalayıcı ve yanlı, hatta çoğu zaman bütünden çok parçayla, içselden çok dışsal olarak tamamlanabilecek bir gerçeklikle ilgilenir hale geldiğini dile getiren Charles, şunları kaydetti: ''Gerçekten de zaman zaman batıda bizlerin her tür amaç ve niyetimizde, gerçekliğin görünen kadar görünmeyen de bir boyutu olduğunu kavrayabilen yürek zekamızı yani içgüdüsel niteliklerimizi terk ettiğimiz hissine kapılıyorum. Belki de bunu, olmasaydı yok olmaya karşı çok daha savunmasız hale geleceğimiz, Tanrı'nın bize verdiği duyulardan biri olan altıncı his olarak da adlandırabiliriz. Tabii ki bu parçamızı tekrar bütünleştirebilmemiz, böylece bize meydan okuyan sınamalarla yüzleşebilmek için ihtiyaç duyacak olduğumuz bütünlük hissini yeniden oluşturabilmemiz gerekmektedir.'' Dünyanın dört bir yanındaki tüm halklar için batıda gerçekleştirebildikleri bütün güzel şeylerin içerisinde yüzyıllar boyunca doğunun kendileri için bir ilham kaynağı olduğunu ve kendilerine evrensel gerçekleri öğrettiğini kabul etmeleri gerektiğini dile getiren Charles, ''Örneğin büyük şairimiz Tennyson, kendisinden kısa bir süre sonra gelen ve Kur'an-ı Kerim'i 14 farklı şekilde ezberlemiş olan Attar'ın öğrencisi Fars şair Şirazlı Hafız'dan çok etkilenmişti'' dedi. Charles, 19. yüzyılın batılı şairlerinin birçoğunda da benzer etkiler görüldüğünü vurgulayarak, büyük Alman Şairi Goethe'nin Hafız-ı ''Ruhani Usta'' olarak adlandırıldığını kaydetti. İngiltere Veliaht Prensi Charles, ''Herkes, kendi geleneklerinin, komşularına göz kulak olunması konusunda neler söylediğini iyi biliyor. İçinde Tanrı inancı olan herkesin uyması gereken ilahi kanunlarda, kişinin komşusuna karşı sorumluluk duyması gibi asil bir ahlaki değer bulunmaktadır'' dedi. Prens Charles, Mevlana Kültür Merkezi'nde yaptığı ''Doğu ve Batı: Maneviyat Kıssaları'' başlıklı konuşmasında, asıl vurgulamak istediği noktanın, doğal dünyanın hatta tüm evrenin bir bütünlük içinde birbirine geçmiş ve bağlı bulunması olduğunu söyledi. İnsanların bugünkü davranışlarının gelecekteki kuşakların yaşamlarını etkilediğinin unutulmaması gerektiğini belirten Prens Charles, komşuluk tanımının bu kadar kapsamlı olduğu bir çağ olmadığını kaydetti. Herkesin kendi geleneklerinin, komşularına göz kulak olunması konusunda neler söylediğini iyi bildiğini belirten Charles, içinde Tanrı inancı olan herkesin uyması gereken ilahi kanunlarda kişinin komşusuna karşı sorumluluk duyması gibi asil bir ahlaki değer bulunduğunu söyledi. Prens Charles, şöyle devam etti:''Bir İslam alimi olmamama rağmen hadisleri okuduğumuzda yine aynı ilkenin geçerli olduğunu göreceğimizi düşünüyorum. 'Kimse kendisi için istediği bir şeyi mümin kardeşi için istemedikçe gerçekten iman etmiş olmaz.' Ve Kur'an-ı Kerim, 'hani sizler birbirinize düşman idiniz de O (Allah), gönüllerinizi birleştirmişti ve onun nimeti sayesinde kardeş olmuştunuz' demiyor mu? Dolayısıyla son derece önemli bu döneminde çağdaş dünyamızın benimsediği değerleri çok daha yakından incelememizi ve bu değerlerin hayatımızı daha bütünleşmiş ve sürdürülebilir kılacağı boyutları düşünmemizi öneriyorum. Dünyadaki inançların yüce ilahi metinleri ile bilge alimlerinin muhteşem ilahileri ve mesnevilerinin ulaştırmaya çalıştığı o nihai son budur. Mevlana'nın da söylediği gibi 'Tanrı'nın insanoğlu için amacı, gören bir gözü ve anlayan bir kalbi bulmaktır.' Bu nedenle kendimizi bu amaca yeniden adamak ve yenilenen enerji ve çaba ile yeniden bu yola baş koymak için Mevlana'nın ebedi ikametinin yakınındaki bu yerden daha iyi bir yer olabilir mi?'' Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek ise Hz. Mevlana'nın doğumunun 800. yılında Prens Charles ve eşini Konya'da görmekten büyük memnuniyet duyduğunu belirterek, ''Ekselanslarının, Hz. Mevlana'nın insanlığa 750 yıl önce yaptığı çağrıları, bugüne taşımak amacıyla barış ve sevgi mesajlarını bir kez de buradan dünyaya seslenmek için aramızda olduğunu biliyorum'' diye konuştu. Konuşmaların ardından Başkan Akyürek, Prens Charles'a semazen sikkesi ve üzerinde Çatalhöyük motifleri ile Konya'nın sembolü olan çift başlı kartal figürü bulunan tiftikten yapılmış el yapımı halı, eşi Camilla'ya da ipekten eşarp hediye etti. |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 18:05 . |
Powered by MJTurkiye
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Powered by Herkonu team