A-Z ye Herkonu

A-Z ye Herkonu (http://www.herkonu.eu/index.php)
-   Genel Konular (http://www.herkonu.eu/forumdisplay.php?f=12)
-   -   Güncel Haberler Basligi (http://www.herkonu.eu/showthread.php?t=2148)

karakule38 28.10.07 21:28

Bebek işkencecileri Bursa'da tutuklandı

Bursa'da aynı evde yaşadıkları kadının 13 aylık bebeğini, arabada altını pisletip ağladığı gerekçesiyle darp edip, vücudunda sigara söndürdüğü öne sürülen 2 kişi tutuklanırken, 17 yaşındaki anne serbest kaldı.



17 yaşındaki B.T. çeşitli suçlardan kaydı bulunan Adem T. ile evlendi. Genç kadın, 4-5 ay önce tartıştığı eşinden ayrıldı. Eşinin cezaevinden arkadaşları ile birlikte yaşamaya başlayan genç kadın, bebeğini önceki gece bu kişilere teslim etti. Eğlenmeye giden şahıslar, bebeği arabada ağladığı ve altını pislettiği gerekçesiyle darp etti.

Hastaneye trafik kazası şikayetiyle götürülen 13 aylık E.D.T.'nin darp edilip vücudunda sigara söndürüldüğü belirlendi. Bursa Devlet Hastanesi'nde yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınan E.D.T.'nin kolunda ve kafatasında kırıklar tespit edildi. Minik bebeği hastaneye getiren 17 yaşındaki kadının arkadaşları Tahir A. (34) ve Ayhan A. (30) ise gözaltına alındı. Genç kadın Çocuk Şube Müdürlüğü, 2 zanlı da Ağır Suçlar Bürosu'ndaki sorgulamalarının ardından bu sabah saatlerinde adliyeye sevk edildi.

Bebeğe işkence yaptıkları iddia edilen 2 şahıs Bursa Adliyesi'nde süren 9 saatlik sorgularının ardından tutuklanarak cezaevine konulurken, 17 yaşındaki anne B.T. serbest kaldı.

karakule38 28.10.07 21:29

Bingöl'de polis otosunu taradılar

Bingöl'de devriye sırasında polis aracına kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından uzun namlulu silahlarla ateş açıldı.



Saat 20.30 sıralarında şehir merkezinde Düzağaç kavşağında devriye yapan bir polis aracı, kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından uzun namlulu silanlarla tarandı.

Olayda bir polis memuru bacağından yaralanarak, Bingöl Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı.

karakule38 28.10.07 21:33

Genç kameramanın feci sonu

Siirt'te yerel bir televizyonda çalışan Sefa Demir isimli kameraman, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenini canlı yayına vermek üzere hazırlık yaptığı sırada çıktığı Telekom binasının 9. katının havalandırma boşluğuna düşerek hayatını kaybetti.



Olay bugün saat 15:30 sıralarında meydana geldi. Siirt'te özel bir televizyonda kameraman olarak görev yapan Sefa Demir (18), Cumhuriyet Bayramını kutlama törenini canlı yayınlamak için yayın hazırlığı yapmak için çıktığı Telekom binasının 9. katında televizyon vericileri monte ettiği sırada dengesini kaybederek binanın hava boşluğuna düştü.

Türk Telekom yetkilileri tarafından Siirt Devlet Hastanesi'ne kaldırılan talihsiz kameraman yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. 6 aydır kameraman olarak görev yaptığı öğrenilen Sefa Demir'in cesedi otopsi yapılmak üzere Diyarbakır Adli Tıp morguna gönderildi. Sefa'nın ölüm haberini alan yakınları sinir krizi geçirdi. Siirt Emniyet Müdürlüğü olayla ilgili soruşturma başlattı.

İHA

karakule38 28.10.07 21:35

Şırnak'ta askeri hareketlilik sürüyor

Muhtemel sınır ötesi operasyon için Kuzey Irak sınırındaki Şırnak'ta askeri sevkiyat sürüyor.



Terör örgütü PKK'ya karşı sınır ötesi operasyon için Şırnak'ta askeri hareketlilik devam ediyor. Şırnak kırsalındaki birliklerindeki Mehmetçik, Gabar ve Cudi dağlarındaki PKK'nın eski kamplarını ve muhtemel bulunacakları yerleri korucular eşliğinde kontrol ediyor.

Zaman zaman sıcak temasların da yaşandığı bölgede, mayın taramaları artarak devam ediyor. Skorsky ve Apache helikopterleri de kırsal kesim üzerinde havadan güvenliği sağlıyor. Muhtemel bir sıcak temasta en yakındaki helikopter söz konusu bölgeye çağırılıyor.

İHA

karakule38 28.10.07 21:36

Şehit olacağı içine doğmuş

Piyade Uzman Çavuş Mustafa Uysal, şehit olmadan bir gün önce telefonla eşini arka arkaya dört defa aramış.



Hakkari'nin Yüksekova ilçesi Dağlıca bölgesinde PKK terör örgütünün hain saldırısında şehit olan Piyade Uzman Çavuş Mustafa Uysal, şehit olmadan 16 saat önce 'içimde garip bir his var' diyerek eşi Meral Uysal'a 4 defa telefonla arayarak çocuklarına iyi bakmasını istemiş. Şehidin telefonda çocuklarını, annesini, kardeşlerini ve kendisini çok özlediğini söylediğini belirten eşi Meral Uysal, 'Bir gündür içim içime sığmıyor, sürekli kalbimi heyacan basıyor' sözleri ile bitirdiğini ifade etti.

İkinci telefon konuşmasında Meral, 'üç gündür rahmetli babamı üst üste rüyamda görüyorum, sürekli beni Çardak köyündeki evimize çağıyor' dediğini ifade eden şehit eşi, telefon konuşmasının sonunda 'Dönemez Allah'ın rahmetine kavuşursam çocuklarım Beyza(14) ile Hüseyin(11) iyi bak' dediğini belirtti.

Şehit eşi Meral Uysal, "Eşim şehit olmadan önce arka arkaya 4 defa telefon etti. Telefonda hızlı hızlı ve heyecanlı konuşuyordu. 'Ne bileyim bir kaç saattir içimde bir heyecan var. Sürekli seninle konuşmak istiyorum.' diyordu. Konuşmasında sık sık 'Hakkari'den geri dönemesem çocuklara iyi bak. İçimdeki heyecanımı bastırmak için sürekli abdest alıyorum. Fakat içimdeki heyecan geçmiyor. Yarın dağa operasyona çıkacağız, operasyona oruçlu çıkmak için gece sahura kalkacağım. Bana bol bol dua et. Çocuklarımı benim için yanaklarından öp' demişti." diye konuştu.

Eşinin telefon konuşmalarında sanki şehit olacağını bildiğini 'bizleri üzmemek için' gördüğü rüyayı tam anlatmadığını ifade eden Meral Uysal, son telefon konuşmalarından sonra içine bir sıkıntı düştüğünü, sıkıntıdan sabaha kadar uyuyamadığını söyledi. Rahmetli eşinin evlendikleri 15 içinde hayatlarında ilk defa arka arkaya 4 defa aradığını ifade eden Meral Uysal, sabaha yakın gördüğü rüyasında eşinin boynuna sarıldığını, sabahleyin de şehit olduğu haberini aldığını belirtti.

Çocukları Hüseyin ve Beyza'yı okullarını aksatmaması için teyzeleri ile birlikte Aydın Söke'ye gönderdiğini belirten şehit eşi Uysal, Antalyalıların şehidine sahip çıkmasından ötürü cenazeye katılan herkese can-ı gönülden teşekkür ettiğini kaydetti.

CHA

karakule38 28.10.07 21:38

Devlet, Hakkarili esnafa moral verdi

Hakkari Valisi Ayhan Nasuhbeyoğlu, beraberinde Dağ ve Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Azmi Utfan Cinek ve İl Emniyet Müdürü Cavit Çevik ile birlikte esnaf ziyareti yaptı.




Vali Nasuhbeyoğlu, Tuğgeneral Cinek ve İl Emniyet Müdürü Çevik, bir süre önce Yüksekova ilçesinin Dağlıca bölgesinde teröristlerin gerçekleştirdiği hain saldırısı sonucu 12 askerin şehit olmasıyla işlerinin durma noktasına geldiğini belirten esnafı ziyaret etti.

Akşam saatlerinde esnafları tek tek gezen protokol üyeleri, sorun ve sıkıntılarını dinledi. Çarşı merkezinde dolaşırken 7'den 70'e herkesle tokalaşan ve kendilerine yakın ilgi gösteren Vali Ayhan Nasuhbeyoğlu, daha sonra esnafları işyerlerinde ziyaret ederek, sıkıntılarını dinledi.

Vali ve beraberindekilerin ziyaretiyle moral bulan esnaflar, gerçekleşen ziyarette memnun olduklarını belirtti.

İHA

karakule38 28.10.07 21:40

Zebari: Türkiye niyetini belli etti

İngiliz BBC televizyonuna konuşan Kürt kökenli Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, Türkiye***8217;yi PKK ile mücadele için Irak***8217;ın sunduğu önerilere ilgisiz kalmakla suçladı.



Bu kez krizin çok ciddi olduğunu düşündüğünü dile getiren Zebari, ***8220;Türk hükümetiyle ciddi ve kapsamlı görüşmeler yapmak ve alınabilecek bazı önlemleri görüşmek üzere Ankara***8217;ya giden meslektaşlarımla görüştüm. Türk tarafı sunulan önerileri ve fikirleri yanıtsız bırakmıştır. Bu nedenle durumu çok ciddiye alıyoruz***8221; dedi.

Zebari, Türkiye***8217;nin Irak hükümetinden PKK liderlerini teslim etmesini istediğini de belirterek, ***8220;Irak hükümetinden PKK liderlerini teslim etmesini istiyorlar. Ama onlar bizim kontrolümüzde değiller. Dağlardalar... Silahlılar... Onları yakalamanın tek yolu gidip onlarla mücadeleye girişmektir***8221; diye konuştu. haber7

Irak Dışişleri Bakanı, Türkiye***8217;nin sınıra asker yığmasının Kuzey Irak***8217;ta çok kapsamlı ve geniş bir operasyona hazırlandığı endişelerine yol açtığını söyledi.

Tek taraflı atılacak böylesi bir adımın Irak, Türkiye ve bölgenin istikrarı açısından felaketle sonuçlanabileceğini söyleyen Zebari, ***8220;Tek taraflı bir hareket Irak hükümeti ve bölgesel yetkililer tarafından hoş karşılanmayacaktır. Toplanan bulutlar bölgesel bir krizin habercisi... Bunun bütün bölgeyi etkileyeceğinden eminim. Hiçbir bir ülke bu krizden uzak duramayacaktır. Sonuçları operasyonun büyüklüğüne, seçilen hedeflere ve nasıl yapıldığına bağlı olacak ama sonuçları gerçekten herkes için kötü olacak***8221; görüşünü savundu.

Zebari, Irak***8217;ın egemenliği ve toprak bütünlüğünün dost ve komşu bir ülke tarafından ihlal edilmesini engellemek için Irak hükümeti ve halkının birlik içinde olduğuna da vurguladı.

karakule38 28.10.07 21:42

PKK'nın planını İngiliz polisi bozdu

İngiliz polisi, Londra***8217;da gösteri yapan PKK üyelerini Türk mahallesine sokmadı. PKK üyeleri, yürüyüş yaptıkları yolda karşılarına çıkan Türk milli takımı formalı iki kıza sözlü tacizde bulundu. Kısa süreli arbede yaşandı.



Araya giren polis Türk kızları bölgeden uzaklaştırdı. PKK üyeleri Londra***8217;da yürüyüş yaptı. Dalston***8217;da yürüyüşe başlayan PKK üyeleri, Türklerin yoğun olarak yaşadığı Newington Gren bölgesinden geçmeyi planlıyordu.

Ancak çok sayıdan Türkün sabahın erken saatlerinden itibaren ellerinde Türk bayrakları ile bölgede toplanmaya başlaması üzerine İngiliz polisi, yürüyüşün güzergahını değiştirdi.

PKK üyelerinin yürüyüşü sırasında, iki genç kız, üzerlerinde Türk milli takımı forması ile grubun karşısına çıktı. Kısa süre içinde PKK***8217;lı eylemcilerin arasından ayrılan bir grup kızların etrafını çevirdi. Sözlü tacizlerin ve kısa süreli bir arbedenin başlaması üzerine İngiliz polisi araya girerek Türk kızları yakınlardaki bir kuaför dükkanına soktu.
Daha sonra grup, yürüyüşü organize eden kişilerin araya girmesi üzerine bölgeden uzaklaştı.

Öte yandan, yürüyüşe 2 bine yakın PKK***8217;lının katıldığını öğrenildi.

karakule38 28.10.07 21:45

Öğretmene tayin freni

Bundan böyle eş durumundan tayin isteyen öğretmen iki kere düşünmeli: Eğer eşinizin görev yaptığı ilde kadro yoksa ya bekleyeceksiniz ya bu süreci ücretsiz izinle geçireceksiniz




Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), özür durumu nedeniyle yapılan atamalarda da sistem değişikliğine gitti. Bundan sonra yer değiştirme atamaları, norm kadro açığı bulunan eğitim kurumlarına doğrudan yapılacak. Alanında açık bulunmaması veya hizmet puanı yetersizliği nedeniyle ataması yapılamayanlar ücretsiz izinli sayılacak.

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, tüm bakanlıklara 'Eşi Öğretmen Olan Personel Atamaları' konulu yazı gönderdi. Çelik'in yazısında, her yıl yaklaşık 30 bin öğretmenin yer değiştirdiği, yer değiştirmelerin yüzde 90'a varan kısmının da eş durumundan kaynaklandığı hatırlatıldı.

Yazıya göre, ihtiyaç bulunmasa da, aile bütünlüğünün korunması ilkesinden yola çıkılarak, sonradan dağıtılmak üzere il ya da ilçe Milli Eğitim müdürlüğü emrine atamalar yapılıyor. Ataması okullara değil, Milli Eğitim emrine yapılan öğretmenlerden birçoğu da ihtiyaç oluşmaması nedeniyle atıl olarak bekliyor.

Milli Eğitim Bakanlığı diğer bakanlıklara, bu durumdaki öğretmenlerden yararlanmak istediğini belirterek şu talepte bulunuyor:

"Eşi öğretmen olan personelin atama işlemleri, bakanlıklara gönderilen 'alanlar bazında öğretmen ihtiyacı bulunan iller' listesinden planlanmalı ya da MEB'le bu konuda koordinasyon sağlanmalı."

'Öğretmene göre planlayın'

Yazıda, bundan böyle 'özür' (ya da eş) durumundan il ve ilçe milli eğitim emrine öğretmen ataması yapılmayacağı bilgisi de veriliyor. Atamalar norm kadro açığı bulunan kurumlara doğrudan yapılacak, alanında açık bulunmaması veya hizmet puanı yetersizliği nedeniyle ataması yapılamayanların ise aylıksız izinli sayılmaları istenebilecek.

Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, Danıştay'a iptal davası açılan 'Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğine' dayanarak yapılan uygulamanın haksız ve adaletsiz olduğunu düşünüyor. Dinçer, eş durumuna dayalı tayinlerin aile birliğinin korunması açısından anayasal hak olduğunu hatırlattı ve şöyle devam etti:

"Kazanılmış haklar ortadan kaldırılıyor. 'Eşinin görev süresince ücretsiz izinli kal' demek doğru bir yaklaşım değildir. Evlenmeleri suç mu? Okul havuzunda tutulup, üceretleri verilebilir. Sendika olarak biz bu tutuma direniriz."

Nasıl işleyecek?

Örneğin Kars'ta görev yapan biyoloji öğretmeni 'eş durumu' nedeniyle Ankara'ya atamasını istedi. Mevcut sistemde bu öğretmen il ya da ilçe milli eğitimin emrine veriliyordu. Milli Eğitim Müdürlüğü de biyoloji öğretmen açığı bulunan bir okula atamasını yapıyordu. Biyolojide açık yoksa Milli Eğitim Müdürlüğü'nde oluşturulan havuzda ataması yapılana kadar bekliyor, bu sürede de maaşını alabiliyordu. Yeni sisteme göre, Kars'taki biyoloji öğretmeni Ankara'da bu alanda açığı olan okula hizmet puanı dikkate alınarak doğrudan atanacak.

Eğer istediği yerde biyoloji öğretmen açığı yoksa, hizmet puanı tutmuyorsa, ya da ataması yapılan okula gitmek istemiyorsa Bakanlıkca ücretsiz izinli sayılabilecek.

Hasani 28.10.07 22:55

Türkler'in seçim zaferi


Bulgaristan'da yerel seçimlerde 7 belediye başkanlığını Türk adaylar kazandı


Bulgaristan'da yerel seçimlerin bugün yapılan ilk turunda oyların sayımı sürerken resmi olmayan sonuçlara göre, Türklerin yoğun olarak yaşadığı Kırcaali bölgesindeki 7 belediye başkanlığını Türk adaylar kazandı.

Kırcaali belediye başkanı Hasan Aziz yüzde 56'lık oy oranıyla ikinci kez belediye başkanlığı koltuğuna oturmayı daha ilk turda garantiledi.

Bölgenin diğer belediyelerinde de Türk adaylar açık ara ile ilk turda seçimi kazandılar. Cebel'de Bahri Ömer, Kirkova'da Şükran İdriz, Krumovgrad'ta Sebihan Mehmet, Ardino'da Remzi Murat, Karagözler'de(kerno-oçened) Aydın Osman ve Mestanlı'da Erdinç Hayrula ilk turda belediye başkanı seçildiler.

Irkçı ATAKA oy kaybetti

Yerel seçimlerin resmi olmayan sonuçlarına göre, ırkçı ve aşırı milliyetçi görüşleriyle tanınan ATAKA adlı parti ise ülke genelinde önemli ölçüde oy kaybetti. ATAKA lideri Volen Siderov oy pusulalarının şeffaf kağıda basıldığını, bu yüzden kimin hangi adaya oy verdiğinin görüldüğünü ileri sürerek, yerel seçimlerin iptal edilmesini istedi.

Siderov ATAKA'nın iki yıl sonra yapılacak genel seçimlerde yeniden oy patlaması yapacağını iddia etti. Ancak, ATAKA'nın Sofya Belediye Başkanı adayı Slavi Binev'in oy oranının yüzde 5'i dahi aşamaması dikkat çekti..

karakule38 29.10.07 09:41

100 terörist İkiyaka'da sıkıştırıldı

Mehmetçik teröristlerin K. Irak***8217;a geçiş noktalarını kapattı, 100 dolayında terörist İkiyaka Dağları***8217;nda kıstırıldı. Tunceli'deki operasyonda ise bazı teröristler etkisiz hale getirildi.



AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Hakkari***8217;nin Yüksekova ilçesi Dağlıca bölgesinde 12 askerin şehit edilmesi, 16 askerin yaralanması ve 8 askerle de irtibatın kesildiği saldırının ardından terör örgütüne yönelik operasyonlarına hız kazandıran Mehmetçik, terör örgütü üyelerinin Kuzey Irak***8217;a geçiş yaptığı tüm noktaları kapattı.

Teröristlerin kaçış noktalarının kapanmasıyla Kuzey Irak***8217;a geçemeyen 100 dolayında teröristi Irak sınırındaki İkiyaka Dağları***8217;nda kıstıran güvenlik güçleri, operasyonlarını da bu bölgeye kaydırdı.

Teröristlerin, İkiyaka Dağları***8217;ndaki mağaralarda saklandıkları yönünde duyum alan Mehmetçik, grubun Irak***8217;a geçişini engellemek ve teröristleri etkisiz hale getirmek amacıyla kara ve hava destekli operasyonlarına aralıksız devam ediyor.

TUNCELİ'DE BAZI TERÖRİSTLER ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ

Tunceli'de, terör örgütü PKK'ya yönelik sürdürülen operasyonda bazı teröristler etkisiz hale getirildi.

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Tunceli'nin Pülümür ilçesi kırsalında 2 gündür sürdürülen operasyonda, teröristlerle yer yer sıcak temas sağlandı. Hava destekli sürdürülen operasyonda, teröristlerin kaçış noktaları tutulurken, arazide mayın taraması da yapılıyor. Operasyonda bazı teröristlerin etkisiz hale getirildiği öğrenilirken, Tunceli Valiliği, daha sonra resmi açıklama yapılacağını bildirdi.


karakule38 29.10.07 12:29

Sunucu kızdırdı, ABD'ye çıkıştı

CNN'e konuk olan Büyükelçi Şensoy, sunucunun Türkiye'nin K. Irak'ı ne zaman `işgal edeceğini' sorusuyla karşılaştı. Sunucu sık sık `Kürdistan' ifadesini kullanınca...



Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy, CNN'de terör örgütü PKK'nın Türkiye'ye saldırıları karşısında ABD ve Irak'ın duyarsızlığını anlatarak "Yeter artık!" dedi.

CNN'de Wolf Blitzer'in `Late Edition' isimli programına konuk olan Washington Büyükelçisi Şensoy'a sunucu Blitzer, Türkiye'nin Kuzey Irak'ı ne zaman `işgal edeceğini' sordu.

Büyükelçi Şensoy, Blitzer'in `işgal' ifadesini düzelterek Türkiye'nin önce bütün diplomatik ve barışçıl yöntemleri denediğini belirtti. Sorularında sık sık `Kürdistan' ifadesini kullanan sunucu Blitzer Dişişleri Bakanı Rice'in Amerikan yönetiminin Türkiye'nin Kuzey Irak'a girmesini istemediğini vurgulayan sözlerini hatırlattı. Irak Hükümeti Sözcüsü Ali El Debbağ'ın Türk askerinin de Kuzey Irak'taki zor şartlarda PKK'yı durduramayacağına dair sözleri ve Blitzer'in "Kendi tarafınızdaki PKK faaliyetlerine son verememişken niçin PKK ile mücadele için Irak'a girmeyi düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine Büyükelçi Şensoy PKK'lıların Türkiye'de eylem yapıp Kuzey Irak'a kaçtıklarını anlatarak, "30 binden fazla insanımız hayatını kaybetti. Yeter artık!" dedi.

Şensoy Irak Hükümeti'nin her şeyden önce Irak'ın kuzeyinde barınan PKK teröristlerine giden askeri ve gıda yardımının önlenmesi gerektiğini vurguladı. Blitzer, ABD tarafından kabul edilen Ermeni Soykırım Yasa Tasarısı'nda yer alan, "Ermeni soykırımı Osmanlı İmparatorluğu tarafından 1915- 1921 yılları arasında tasarlanmış ve uygulanmıştır. Sınır dışı edilen 2 milyon Ermeni'den çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 1 milyon 500'ü sınırdışı edilmek suretiyle ölmelerine sebep olunmuştur. Hayatta kalmayı başaranlar ise 2 bin 500 yıllık tarihe sahip oldukları ana vatanlarından çıkarıldılar" ifadelerini hatırlatarak Türkiye'nin bu önergeye ne kadar kızgın olduğunu sordu.

Bu önergenin çok kötü bir fikir olduğunu ve 1948 BM Konvansiyonu'ndan sonra konuyla ilgili herhangi bir tartışma yaşanmamışken, bunun neden politik bir konu haline getirildiğinin anlaşılmadığını dile getiren Şensoy'un sözünü, "Soykırım yok mu diyorsunuz?' sorusuyla kesen Blitzer'e Şensoy, bu konunun çözümü için her iki tarafın da bulunduğu tarih profersörlerinden oluşan bir kurulun araştırması gerektiğini vurguladı.

karakule38 29.10.07 12:30

Denizli'de şiddetli deprem oldu

Denizli'de 5.1 büyüklüğünde şiddetlice bir deprem meydana geldi. Depremde birkaç evde ağır hasar meydana geldi, bazı evlerin duvarlarında da çatlaklar oluştu.



Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden alınan bilgiye göre, Denizli'nin Çameli ilçesinde saat 11.23'te gerçekleşen depremin büyüklüğü 5.1 olarak ölçüldü. Depremin, Denizli'nin yanı sıra Fethiye, Marmaris ve yakın çevresinde de hissedildiği kaydedildi.

Deprem nedeniyle, ilçeye bağlı Elmalı Köyü'nde 3 ev yıkılırken, bazı evlerin duvarlarında da çatlaklar meydana geldi.

Yerin 5 kilometre altında meydana gelen deprem ilçede bazı evlerde çatlaklar oluşmasına neden oldu. İlk edinilen bilgilere göre Elmalı Köyü'nde üç evin yıkıldığı bildirildi. Kaymakamlık ve belediye, depremin hasarı konusunda bilgi almaya çalışıyor. İlçede Kriz Masası oluşturuldu. İlçede dün de saat 04.42'de 3.0 büyüklüğünde bir sarsıntı meydana gelmişti.

DEPREMDE BAZI EVLERDE AĞIR HASAR OLUŞTU

Denizli'nin Çameli ilçesinde meydana gelen 5.1 büyüklüğündeki depremin bazı evlerde hasara yol açtığı bildirildi.

Çameli Kaymakamı Osman Uğurlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, depremin ardından ilçeye bağlı Elmalı köyünde hasar meydana geldiği bilgisini aldıklarını söyledi.

Deprem sırasında Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında bulunduklarını ifade eden Avcı, ''Elmalı köyünde inceleme yapacağız. İlk belirlemelere göre, köydeki birkaç evde ağır hasar meydana geldiği, bazılarında da çatlaklar olduğu bilgisi ulaştı. Ancak henüz yaralı bilgisi ulaşmadı. Güvenlik güçleri, kaymakamlık ve belediye olarak çalışmalar yapacağız'' dedi. Bu arada, deprem Muğla ve ilçelerinde de hissedildi. Fethiye ilçesinde Cumhuriyet Bayramı törenlerini izleyen vatandaşlar, depremin etkisi ile bulundukları yerlerden panik içinde dışarı kaçtılar. Vatandaşlar, ''Deprem kısa sürdü ama bizi korkutmaya yetti'' dediler. Muğla ve ilçelerinde deprem nedeniyle her hangi bir hasar ve yaralanma meydana gelmediği bildirildi.

karakule38 29.10.07 12:32

Otobüs, otomobile çarptı: 4 ölü

Çorum'un Osmancık ilçesinde yolcu otobüsü ile otomobilin çarpışması sonucu 4 kişi öldü, 1 kişi yaralandı.



Çorum'un Osmancık ilçesinde yolcu otobüsü ile otomobilin çarpışması sonucu 4 kişi öldü, 1 kişi yaralandı. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Osmancık-İstanbul kara yolu 8 kilometrede Katip Kızılboğa yönetimindeki 34 AY 8470 plakalı otomobil, Şenol Türker (36) idaresindeki 55 DF 262 plakalı yolcu otobüsü ile çarpıştı.

Kazada otomobil sürücüsü Katip Kızılboğa (51) ile otomobilde bulunan Şehriban Kızılboğa (80), Sinan Gökbulak (32) ve Saniye Gökbulak (50) olay yerinde hayatını kaybetti. Kazada yaralanan Nurettin Gökbulak (51) Osmancık Devlet Hastanesindeki ilk müdahalesinin ardından Çorum Devlet Hastanesine sevk edildi. Yaralı Gökbulak'ın hayati tehlikesinin sürdüğü öğrenildi. Kazada otobüste bulunan yolcuların yara almadan kurtulduğu bildirildi.

karakule38 29.10.07 12:36

Acil satılık araç ilanıyla vurgun

Gazete ve internette verdikleri 'ihtiyaçtan, acilen satılık araba' ilanlarıyla vatandaşı dolandıran 17 kişilik çete çökertildi. Dolandırıcılar satılık araç ilânıyla 2 milyon YTL'lik vurgun yapmışlar.



Ankara polisi, kendilerine gelen dolandırıldıkları yönündeki şikayetler üzerine araştırma başlattı. Araştırma sonunda piyasa fiyatının altında araba satış ilanıyla 'kapora' alarak dolandırıcılık yapan çeteye ulaştı. Şebeke üyelerinin sık sık telefon numarası değiştirdiği ve birkaç bankada yüzlerce banka hesabı açtığı belirlendi.

İlanla dolandırıcılık yapan çete, araba satın almak için arayan müşteriden acilen kapora göndermesi halinde aracı başkasına satmayacağını söyleyerek, müşteriden en az 500 YTL kapora alıyor. İlan sahibine bir daha ulaşamayan müşteri, kaporayı yatırdıktan sonra dolandırıldığını anlıyor. İstanbul ve Ankara merkezli 30 kişilik bir şebekenin bugüne kadar bine yakın kişiyi dolandırdığı belirlendi. Her müşteriden en az 500 YTL'lik kapora alan şebeke üyelerinin yaklaşık 2 milyon YTL vurgun yaptığı tahmin ediliyor. Şikayet edenler arasında sadece posta çeki hesaplarını kontrol eden Ankara Emniyeti, 300 kişinin bir milyon YTL'ye yakın parayı dolandırıcılara kaptırdığını ortaya çıkardı. Şebeke üyelerinin sık sık telefon numarası değiştirdiği ve birkaç bankada yüzlerce banka hesabı açtığı belirlendi.

Ankara Emniyet Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Bürosu ekipleri benzer şekilde çok sayıda şikayet gelmesi üzerine, gazetelerin seri ilan servisleri ile ajanslarının ifadelerine başvurdu. Seri ilan servisi yöneticilerinden Z.A.'nın verilen ilanlardan birinin geri döndüğünü ve ilan parasının posta çeki hesabına tekrar yatırıldığını söylemesi üzerine araştırma bu yönde sürdürüldü. Dolandırıcıların ağına takılanlar arasında Kırıkkale'de yaşayan bir polis memuru da bulunuyor. Babasıyla birlikte biriktirdiği paraya bir minibüs almaya karar verdiklerini anlatan polis, "Piyasa değeri 50 bin YTL olan minibüsün gazetedeki 42 bin YTL fiyatını görünce hemen ilan sahibini aradık. Aracın çok taliplisi olduğunu söyleyip kapora istediler. Verilen banka hesabına bin YTL yatırdık. Bir daha da bu kişiye ulaşamadık." diyor.

karakule38 29.10.07 12:37

Terör sığınağında patlama

Siirt'in Pervari ilçesinde terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonda, örgüte ait sığınak bulundu. Sığınakta bulunan poşetlerin kontrol edilmesi sırasında meydana gelen patlamada, bir üsteğmen ağır yaralandı.




Edinilen bilgiye göre, Pervari ilçesine bağlı Herekol Yazlıca mevkisinde terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonda, örgüte ait sığınak bulundu. Sığınakta bulunan poşetlerin kontrol edilmesi sırasında meydana gelen patlamada Üsteğmen Aluçlu ağır yaralandı. Siirt Asker Hastanesi'nde yapılan ilk müdahalenin ardından Üsteğmen Aluçlu, Gülhane Askeri Tıp Akademisi'ne sevk edildi.

karakule38 29.10.07 12:40

29 Ekim'e damga vuran üçlü sohbet

TBMM Başkanı Toptan, tören salonuna girer girmez Org. Büyükanıt***8217;ın yanına gitti. Toptan ile Büyükanıt sohbet ederken Erdoğan***8217;ın da katılmasıyla üçlü bir diyalog gerçekleşti.



Cumhurbaşkanı Abdullah Gül***8217;ün Meclis'teki 29 Ekim kutlamaları sırasında ilginç bir diyalog yaşandı.

Cumhurbaşkanı Gül, Meclis tören salonunda, TBMM Başkanı Köksal Toptan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yüksek yargı organlarının başkanları, bakanlar ve protokole dahil diğer kişilerle, yabancı misyon şeflerinin kutlamalarını kabul etti.

CHP***8217;nin yokluğuna karşılık, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, TBMM İdare Amiri DTP***8217;li Sırrı Sakık, DTP Grup Başkanvekilleri Fatma Kurtulan ve Selahattin Demirtaş ve DTP milletvekilleri de kutlamalara katılanlar arasında yeraldı.

Tören salonuna en erken gelenlerden biri MHP lideri Bahçeli oldu. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt da erken gelmesi nedeniyle bir süre yalnız başına protokoldeki yerinde bekledi.




Yargıtay Başkanı Osman Arslan salona girince, Orgeneral Büyükanıt***8217;ın yanına giderek bir süre sohbet etti. Daha sonra TBMM Başkanı Toptan, tören salonuna girer girmez Orgeneral Büyükanıt***8217;ın yanına gitti. Toptan ile Orgeneral Büyükanıt uzun süre sohbet etti.

Daha sonra Başbakan Erdoğan***8217;ın da katılmasıyla üçlü sohbet gerçekleşti. Orgeneral Büyükanıt***8217;ın, sözlerinin anlaşılmaması için, konuşurken elini ağzına siper etmesi dikkat çekti. Bu da Genelkurmay Başkanı***8217;nın son günlerin önemli gündem maddesi, sınır ötesi operasyona ilişkin bazı bilgiler verdiği yorumlarına yol açtı.

karakule38 29.10.07 12:42

İşte dünyanın en küçük annesi!

4 yaşında erginleşti, 5 yaşında doğurdu. Oğlu büyüdüğünde onu ablası sandı. 40 yaşına kadar sağlıklı yaşadı. Sanal alem, dünyanın en küçük annesi Perulu Lina'yı tartışıyor..



İsmi Lina Medina... Perulu... 1939 yılındayken henüz 5 yaşındayken doğurarak 'en küçük anne' olarak tarihe geçti.

Modern tıp, Perulu doktorların Lina ile ilgili hazırladığı dosyayı 68 yıl sonra yeniden açtı: 5 yaşındaki bir kız doğurabilir mi?..

İşte Dr. Gerardo Lozada'nın 1939'daki kayıtları

* And Dağları eteğinde yaşayan fakir anne, kızını karnında tümör var diye Pisco Hastanesi'ne getirdi.

* Kız 7.5 aylık hamileydi. 14 Mayıs 1939'da 2.7 kilo ağırlığında bir oğlu oldu.

* Doğum yapan küçük kız, bebeği yerine 'bez bebekle' oynadı...

* Mucize bebeğe doğumu yaptıran doktorun adı verildi. Gerardo 40 yaşına kadar sağlıklı yaşadı.

OĞLU "ABLASI" ZANNETTİ

Lina'nın babası gözaltına alındı. Ancak delil yetersizliğinden serbest kaldı. 'Öz annesi'ni 10 yaşına kadar ablası sanan Gerardo 40 yaşında ilik kanserinden öldü. Lina ise evlenip 1972'de tekrar anne oldu. Dosya 68 yıl sonra sanal aleme taşındı. Bazıları "montaj" derken, doktorların çoğuna göre geçerli tez şu: 5 yaş öncesi ergenliğe erişme ender de olsa rastlanabilir. Ancak hamilelikle sonuçlanması ve sağlıklı doğum mucize...

(Sabah)

karakule38 29.10.07 12:45

İnternette arkadaş ararken paranızdan olmayın

İnternetin hayatımıza daha çok girmesiyle dolandırıcıların da merkezi olmaya başladı. Dolandırıcıların gözde siteleri ise arkadaşlık siteleri oldu. Soyulmaktan kurtulmanın iki yolu:



İnternet üzerinden dolandırıcılıklarda büyük artış olduğuna dikkat çeken emniyet yetkilileri vatandaşları uyardı: Özellikle kimlik ve kredi kartı bilgilerini isteyen arkadaşlık sitelerine dikkat edin.

Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı***8217;nın internet sitesinde yer alan açıklamada, internet üzerinden işlenen dolandırıcılık olaylarında büyük artış olduğu vurgulandı.

Özellikle"arkadaş edinmeyi vaat eden" ve "anlık görüşme imkanı tanıyan" sitelerle ilgili şikayetlerin ön plana çıktığı belirtilen açıklamada, "Bu sitelerde üyelik zorunluluğu bulunuyor. Üye olunurken de kimlik ve kredi kartı bilgileri, e-posta adresleri ve şifreleri isteniyor. Daha sonra üyelik sözleşmesinde olmadığı halde kişinin kartından bilgisi dışında para çekiliyor" denildi.

***8216;HEMEN SAVCILIĞA GİDİN***8217;

Mağdur kişilerin birçoğunun bilgi yetersizliğinden adli mercilere başvurmadığını, kimilerinin ise bürokratik süreci bahane ederek, zararlarını sineye çektiğini dile getiren yetkililer, internet kullanıcılarının maddi ve manevi zararlara uğramamak için dikkatli olmalarını isteyerek şu uyarılarda bulundu: n Üyelik gerektiren internet sitelerine kayıt olunurken, istenilen bilgileri vermekte temkinli olun.

Sözleşmede ücrete dair bir açıklama olmamasına rağmen kredi kartı bilgileri istenilmesi şüphe uyandırıcı bir durumdur, bu konuya dikkat edin. n Eğer böyle bir site tarafından mağdur edilirseniz en yakın Cumhuriyet başsavcılığına başvurun

KAYIP EŞİNİ ARIYOR

Uydu kanalları arasında telefon numaralarının açık açık verildiği arkadaş arama kanalları, bir ailenin mutluluğunu bozdu. İstanbul'da yaşayan 10 yıllık evli Mehmet Buğdaycı, eşi Aynur Buğdaycı'nın (25) bu kanallardan birini 3 ay önce izlemeye başlamasıyla ortadan kaybolduğunu söyledi. Dertli koca, eşinin kanalda yayınlanan telefon numaralarını arayarak yeni arkadaşlar edindiğini ve bunlardan biriyle kaçtığını ileri sürdü.

***8216;TELEFON ETSİN, SESİNİ DUYAYIM***8217;

Eşinin hayatından endişe ettiğini söyleyen Buğdaycı, ***8220;Bir telefon etsin sesini duyayım. Geri dönerse onu kabul ediyorum***8221; dedi.

karakule38 29.10.07 15:22

Barzani 'savaş ilanı'yla tehdit etti!

Kürt lider Barzani, Türkiye***8217;nin tek çözümü savaş olarak gördüğünü belirterek, Türk askerlerinin K. Irak***8217;ı işgal etmesini savaş ilanı sayacaklarını söyledi, ilginç bir iddida bulundu:



Kuzey Irak***8217;taki bölgesel Kürt yönetimi başkanı Mesud Barzani, Türkiye***8217;nin PKK***8217;yla ilgili rahatsızlığını Kuzey Irak***8217;ta Iraklı Kürtlerin giderek artan refahı ve bağımsızlığına meydan okumak için kullandığını ileri sürdü.

Barzani, ***8220;PKK***8217;nın sadece bir bahane olduğuna innamak üzereyim. Türkiye***8217;nin tehditleri ve davranışları bizde esas hedefinin Kürt bölgesi olduğuna dair şüphe uyandırıyor. Kürt bölgesi asıl hedef değilse neden Türkiye ve PKK arasındaki savaşa karışmak zorundayız***8221; dedi.

Mesud Barzani, Türkiye***8217;yi sorunu silah değil diyalog yoluyla çözmeye çağırdı ve askeri çözüm seçeğini dışarda bıraktığı takdirde Türkiye***8217;yle işbirliğine hazır olduklarını belirtti.

Ancak Türkiye***8217;nin sorunun tek çözümünü savaş olarak gördüğünü belirten Barzani, ***8220;Topraklarımızı işgal etmeleri veya harekat düzenlemeleri, savaş ilanı sayılacaktır***8221; dedi.

Barzani: PKK'lıları teslim etmeyeceğiz

Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin başkanı Mesud Barzani, PKK elebaşılarını teslim etmeyeceklerini söyledi.

Barzani, "Maliyeti ne olursa olsun, hiç kimseyi hiçbir bölge devletine teslim etmeyeceğim. Buna karşın, hiçbir PKK mensubunun Kürdistan bölgesini (Irak'ın kuzeyi) üs olarak kullanmasına ya da burada mevcut olmasına ve Türkiye'nin güvenliğini tehdit etmesine de izin vermeyeceğim." dedi.

karakule38 29.10.07 15:58

Cudi'de çatışma:1 asker şehit oldu

Şırnak***8217;ın Cudi ve Gabar Dağı***8217;nda PKK***8217;lı teröristlere yönelik sürdürülen operasyonlarda, bugün bir grup teröristle sıcak temas sağlandı. Açılan ilk ateşte 1 asker şehit oldu.



Şırnak***8217;ın Cudi ve Gabar Dağı***8217;nda PKK***8217;lı teröristlere yönelik sürdürülen operasyonlarda, bugün bir grup teröristle sıcak temas sağlandı.

Güvenlik güçlerinin ***8216;teslim ol***8217; çağrılarına ateşle karşılık vermesi üzerine Cudi'de çatışma çıktı. Açılan ilk ateşte 1 asker şehit olurken, çatışmanın sürdüğü belirtildi.

Çatışma bölgesinde hava destekli operasyonlar sürdürülüyor.


Milliyet

karakule38 29.10.07 16:00

13 yaşındaki çocuk, arkadaşını bıçakladı

Konya'da 13 yaşındaki çocuk, 12 yaşındaki arkadaşını bıçakla ağır yaraladı. Zanlı M. Y., polis tarafından yakalandı.



Konya'da 12 yaşındaki arkadaşını bıçakla ağır yaraladığı öne sürülen 13 yaşındaki çocuk, yakalandı. Edinilen bilgiye göre, merkez Meram ilçesi Selver Mahallesi'nde bıçakla yaralanan N.D. (12), Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Hayati tehlikesi bulunan N.D, burada yapılan ilk müdahalenin ardından Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildi. Olayla ilgili soruşturma başlatan polis, bıçaklama olayıyla ilgili 13 yaşındaki M.Y'yi yakaladı.

Konya Numune Hastanesinde sağlık kontrolünden geçirilen M.Y, Konya Çocuk Şube Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi. N.D. ve şüphelinin aynı mahallede oturduğu, olayın şokunda olan M.Y'nin olayla ilgili henüz bir şey anlatmadığı bildirildi.

karakule38 29.10.07 16:02

Günün bez afişi TEDAŞ'tan...

Mardin'in Kızıltepe ilçesinde Tedaş yetkilileri kaçak elektriğin önüne geçmek için ilginç bir yönteme başvurdu ve bu bez afişi yaptırdı.



Kaçak elektrik kullanmanın sakıncalarını anlatmak için asılan pankart ilgi çekiyor.

Kızıltepe çarşı merkezinin en işlek caddesine, Tedaş yetkilileri tarafından asılan, "Kaçak elektrikle ısınan sudan; abdest olmaz, Gusül hiç olmaz, Cenaze de asla yıkanmaz." şeklindeki pankart vatandaşı kaçak elektrik kullanmaktan vazgeçirmeyi amaçlıyor.

Tedaş yetkilileri çarşı merkezi ve diğer işlek caddelere astıkları pankartla Kızıltepe ilçesinde kaçak elektrik kullanımının önüne geçmeyi hedefliyor.

(Cihan)

karakule38 29.10.07 20:50

Tunceli katliamın eşiğinden döndü

29 Ekim 2007 21:45

Tunceli'de poşet taşıyan kişi polisin ''dur'' ihtarına uymayarak, kaçtı. Bu şahsın kaçarken polis otosunun yanına fırlattığı poşetin içinde büyük miktarda patlayıcı madde çıktı.



Patlayıcı, bomba imha ekipleri tarafından etkisiz hale getirildi. Akşam saat 19.30'da Hastane Caddesi'nde elinde siyah bir poşet taşıyan ve kimliği henüz belirlenemeyen şüpheli şahısa polis ''dur'' uyarısında bulundu.

Polisin uyarısı üzerine bu kişi, Demiroluk Deresi'ne doğru kaçmaya başladı. Güvenlik güçleri tarafından takip edilen şahıs koşarken elindeki poşeti bir polis aracına doğru fırlattı. Polis aracının ön camına çarpan poşet aracın yanına düştü. Emniyet güçleri poşetin etrafında güvenlik önlemleri aldı.

Olay yerine gelen bomba imha ekipleri poşetin içinde bulunan büyük miktardaki patlayıcıyı etkisiz hale getirdi. Öte yandan, kaçan şahsın yakalanması için şehir merkezinde geniş çaplı operasyon başlatıldığı öğrenildi. Tüm çalışmaları olay yerinden yöneten Tunceli Emniyet Müdürü Osman Öztürk gazetecilere yaptığı açıklamada, ''Polisimizin titiz çalışması sonucu bir facia önlenmiştir'' dedi

AA

cimcime68 29.10.07 23:40

Bir kriz de Diyarbakır'dan
 
3 türbanlı bayana tepki gösteren rütbeli subay ve bando ekibi askerleri salonu terketti


Cumhuriyet'in 84'üncü Kuruluş Yıldönümü nedeniyle Diyarbakır Valiliği Claas Oteli'nde saat 20.00'de Cumhuriyet resepsiyonu düzenledi.

Resepsiyona katılanlar arasında 3 türbanlı kadının bulunması nedeniyle, resepsiyon salonunda bulunan 2'nci Taktik Hava Kuvvetler Komutanlığı***8217;na
ait bando ekibi askerleri ve rütbeli bir subay salonu terketti. Resepsiyon devam ederken salonda tek bir askerin bulunmadığı dikkat çekti.


Resepsiyona Büyükşehir Belediye ve Alt Kademe Belediye başkanlarınında katılmadığı görüldü. Diyarbakır Valisi Hüseyin Avni Mutlu, askerlerin katılmaması ile ilgili soruyu ise ***8220;Ne güzel eğleniyoruz***8221; diyerek cevapladı.

Türbanlı kadınların Şehit Aileleri Derneği üyesi ile Özürlüler Derneği***8217;nden oldukları öğrenildi.

DHA

cimcime68 29.10.07 23:41

Başbakan'dan başsağlığı
"Teröre karşı mücadelede güvenlik güçlerimizin başarıya ulaşacağına olan inancım tamdır"

29.10.2007 13:55
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Tunceli'de sürdürülen operasyonlar sırasında 1 uzman çavuşun şehit edilmesi nedeniyle Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'a başsağlığı diledi.

Başbakanlık Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt'a bir başsağlığı telgrafı gönderdi. Başbakan Erdoğan, telgrafında şunları kaydetti:

''Tunceli'de sürdürülen operasyonlar sırasında 1 uzman çavuşumuzun şehit edilmesinden büyük üzüntü duydum.

Kahraman güvenlik güçlerimizin teröre karşı kararlı mücadelesinin başarıya ulaşacağına olan inancım tamdır.

Aziz şehidimize Allah'tan rahmet, şahsınızda Türk Silahlı Kuvvetlerimizin kahraman mensuplarına başsağlığı dilerim.''

A.A.

cimcime68 29.10.07 23:42

29 Ekim kutlamasında türban krizi
 
AKP milletvekili türbanlı eşi protokolde oturunca, komutanlar töreni terk etti

29.10.2007 15:21

KOCAELİ***8217;nin Körfez İlçesi***8217;ndeki Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında türban krizi yaşandı. AKP Kocaeli Milletvekili Muzaffer Baştopçu türbanlı eşini protokolun en ön sırasına oturtunca, Garnizon Komutan Vekili Hava Yarbay Vedat Göger ve diğer askerler protokolu terketti.

Körfez İlçesi***8217;nde Alparslan Türkeş Stadı***8217;nda gerçekleştirilen Cumhuriyet Bayramı Kutlamaları sırasında, AKP Kocaeli Milletvekili Muzaffer Baştopçu, türbanlı eşi Hale Baştopçu ile birlikte protokolun en ön sırasına oturdu. Bu sırada Kaymakam Erol Türkmen, Belediye Başkanı AKP'li Yunus Pehlivan, Hava Radar Mevzii ve Körfez İlçe Garnizon Komutan Vekili Hava Radar Yarbay Vedat Göger tribünden inerek halkın bayramını kutladı.

Kutlamaların tamamlanmasının ardından Yarbay Vedat Göger, milletvekili Muzaffer Baştopçu***8217;nun türbanlı eşinin hala tribünde oturduğunu görünce yerine oturmadan, beraberindeki subay ve astsubaylara baktıktan sonra tribünden inerek diğer askerlerle birlikte stadyumu terketti. Komutan ve subaylar standyumdan ayrılırken, protokol tribününde soğuk hava esti.

Kutlamalara, Muzaffer Baştopçu***8217;nun eşinin türbanlı olduğu bilindiğinden eşsiz davet edildiği, buna rağmen Baştopçu'nun eşini de törene getirdiği belirtildi.

DHA

manayak 30.10.07 08:22

Zico'nun üç gözdesi



Fenerbahçe ara transferde Kezman'ın yerine yeni bir forvet düşünürken, Brezilyalı hocanın başta John Carew olmak üzere, Kasımpaşalı Tehoue ile Sivassporlu Mehmet Yıldız arasında tercih yapacağı bildirildi.
30 Ekim 2007 09:07
Yazı boyutunu büyütmek için


YUSUF KOBAL'ın haberi

Fenerbahçe Teknik Direktörü Zico, Kasımpaşaspor'un Fransız santrforu Jonathan Kahne Tehoue'ye hayran kaldı.
Sarı - lacivertliler, güçlü fiziği ve gol yollarındaki etkinliği ile büyük beğeni toplayan 24 yaşındaki oyuncu ile resmen ilgilenmeye başlarken, Brezilyalı hocanın, transfere yeşil ışık yaktığı bildirildi. Yöneticilerin de Fransız oyuncunun tekniği ile futbolunu çok beğendikleri kaydedildi.
Şampiyonlar Ligi'nde ikinci tura çıkılması halinde ara transferde takıma takviye isteyen Zico'nun, Aston Villalı John Carew, Sivassporlu Mehmet Yıldız ve Tehoue alternatiflerinden birini değerlendirecek.

Kezman'a bağlı

Kezman'ın sakatlığı ve form durumuna göre transfer harekatına kalkışacak olan Fenerbahçe Yönetimi'nin ilk planda Carew'i almaya çalışacağı, Norveçli yıldızda pürüz çıkması halinde rotayı Tehoure'ye çevireceği öğrenildi.

Hem Appiah, hem de Kezman'ın satılması halinde birden fazla transfer yapması da gündemde olan Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi'nde daha güçlü bir kadro ile yola devam etmek için tüm olanaklarını kullanacak.

manayak 30.10.07 08:23

Şilili Suazo Aslan oluyor!



Meksika'nın Monterry takımında forma giyen Şilili golcü Humberto Suazo'nun menajeri Fernando Felicevic, Galatasaray'dan transfer teklifi aldıklarını iddia etti.
30 Ekim 2007 08:59
Yazı boyutunu büyütmek için


MEHMET ÇİFTÇİ'nin haberi

Şili'de bir spor programına konuk olan Felicevic, sarı - kırmızılı kulübün yaklaşık bir yıldır Suazo'nun peşinde olduğunu kaydetti.
Özellikle Şili Milli Takımı'nda attığı gollerle adını duyuran 26 yaşındaki forvetin ara transferde Türkiye'ye geleceğini vurgulayan menajer, "Aslında transfer sezon başında gerçekleşecekti ama son dakikada bazı problemler yüzünden Suazo, Galatasaray'a gidemedi. Fakat bu kez oyuncum fırsatı kaçırmak istemiyor. Suazo ara transferde İstanbul'a gidecek" ifadelerini kullandı.

Colo Colo'da coşmuştu

Fernando Felicevic, sarı - kırmızılı kulüple maddi konularda anlaşmanın sağlandığını da ileri sürdü. Suazo'nun, Meksika'ya adapte olamadığı için Monterry takımından ayrılmak istediğini ifade eden Felicevic, "Galatasaray'ın teklifi ciddi ve bizim için tatmin edici" diye konuştu.
Şili futbolunun en önemli golcüleri arasında gösterilen Humberto Suazo, Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu tarafından, 2006'da uluslararası maçlarda 17 golle dünyanın en golcü oyuncusu ilan edilmişti. Suazo, geçen sezon Meksika'nın Colo Colo takımında 34 gol atarak dikkat çekmişti.

manayak 30.10.07 08:23

Arşavi: Filistinliler en zor aşamada



Filistinli milletvekili Hannan Aşravi, Filistin halkının rekor düzeyde bir işsizlik ve yoksulluğa düştüğünü, bunun çözümünün de İsrail ile barıştan geçtiğini söyledi.
30 Ekim 2007 08:48
Yazı boyutunu büyütmek için


Yasama Konseyi üyesi Aşravi, ABD'deki Emory Üniversitesi'nde yaptığı
konuşmada, "Filistinliler, tarihimizin en güç aşamalarından birini
yaşıyorlar. Şimdi, yalnızca siyasi ve ekonomik bir savaşı değil aynı
zamanda Filistin ruhuyla ilgili bir savaşı görüyoruz" diye konuştu.

Filistin'in yıkımın pençesinde olduğunu belirten Aşravi, Gazze
Şeridi'nde yaşayan Filistinlilerin yüzde 75'inin yardıma gerek duyduğunu
ve bölgedeki işsizlik oranının yüzde 50'ye yükseldiğini kaydetti.

Orta Doğu barış görüşmelerinin de ilerlemesi gerektiğini ifade eden
Aşravi, "barışı rehin alamazsınız. 'Her Filistinli barışçı olana kadar
görüşmeyeceğim' diyemezsiniz" dedi.

ABD, kasım sonu ya da aralık ayı başında, İsrail-Filistin müzakerelerini
yeniden başlatabilecek bir konferansa evsahipliği yapmayı planlıyor.

manayak 30.10.07 08:24

Barzani'nin cebinde hangi yazar var



Yazar Hasan Cemal Irak kürdistan Bölgesi Lideri Mesut Barzani ile görüştü. Türkiye'ye mesajlar veren Barzani'nin cebinden bir türk gazetecinin adı yazılı bir kağıt çıktı...
30 Ekim 2007 08:30
Yazı boyutunu büyütmek için


Hasan Cemal'in röportajı

BARZANİ, MİLLİYET ARACILIĞIYLA TÜRKİYE'YE MESAJ VERDİ
PKK şiddetten vazgeçmezse Kürtleri de kaybeder
Barzani: "Ben Türk milletinin dostuyum, düşmanı değil. PKK ya şiddetten vazgeçecektir ya da yalnız Türkiye'yi değil, bütün Kürt ulusunu karşısında bulacaktır. Türkiye'nin güvenliği açısından biz Kürtler tehdit değiliz ve olmayız." Barzani: "Onlarca defa söyledim, yine söylüyorum: Silahın, şiddetin zamanı geçmiştir. PKK silah bırakmalıdır. Artık olması gereken barışçı yoldur. Kürt sorunu çözüldükçe PKK da biter. Bize haksızlık yapılıyor."

Hasan Cemal Kuzey Irak'ta

SELAHATTİN, KUZEY IRAK
Habur'dan geçen cuma günü giriş yaptım Kuzey Irak'a. Sınır kapısının üstünde, "Irak Kürdistan Bölgesi'ne hoş geldiniz" yazıyordu.
Irak bayrağı yoktu.
Kırmızı, beyaz, yeşil renklerle, ortasında sarı güneş figüründen oluşan Kürdistan yönetimi bayrağı dalgalanıyordu bir tek...
Dört yıllık bir aradan sonra ilk kez geliyorum bu topraklara. Son defa 2003 yılı kasım ayında Bağdat'tan dönerken buralarda bir süre sağa sola bakınarak Türkiye'ye dönmüştüm.
Kaç gündür dolaşıyorum.
Erbil, Kerkük, Süleymaniye, Selahattin...
Herkesin gözü kulağı Türkiye'de. Radyolarda, televizyonlarda birinci haber de, sonuncu haber de bizimle ilgili.
Türkiye operasyon yapacak mı?
Sınırlı mı olacak?
Yoksa büyük harekât mı?
Şantaj mı yapıyor Ankara?
Yoksa ciddi mi?
Ama konuştuğum herkes, 'kritik bir hafta'ya girildiğinin çok iyi farkında. Onun için de tedirginlik atmosferi gitgide elle tutulur hale geliyor.
Ama bu arada bir nokta hemen her sohbetimde özellikle vurgulanıyor:
Operasyon çare değil!

'Türkiye kötü haber'
Ve şu izlenim şekilleniyor:
Halkta, sokaktaki adamın gözünde Türkiye gitgide kötü haber haline geliyor. Kürtlerin arasında Türkiye'ye karşı husumet duyguları yükselmeye başlamış...
Ne yazık ki öyle.
İzlenimlere hafta içinde devam edeceğim.
Köşemde önce Kuzey Irak'taki bir numaranın, Irak Kürtdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani'nin gazetemiz Milliyet'e pazar günü yaptığı açıklamalar yer alıyor.
Barzani'yle ilk kez 1993'te Dohuk'ta uzun bir görüşme yapmıştım. Son mülakatım ise dört yıl önce 2003'ün kasım ayında yine Selahattin'de gerçekleşmişti.
Bu sefer farklı olan, Selahattin'de ve Başkanlık Sarayı'nda güvenlik önlemlerinin olağanüstü sıkılaştırılmış olmasıydı.
Barzani'nin kartal yuvasını andıran karargâhı ve Başkanlık Sarayı dağın tepesinde, Seri Reş'de.
İlginçti.
Büyük bir toplantı salonunun ortasındaki upuzun bir masaya karşılıklı olarak oturduk. Kürtçe, Türkçe ve İngilizce bilen dört çevirmen iki yanımıza sıralandılar.
Barzani'nin sağ yanında Başkanlık Divanı Başdanışmanı Dr. Fuat Hüseyin oturuyordu. Barzani arada bir ona danışıyor, onun önüne verdiği notlara göz atıyordu.
Namık Durukan birkaç kare fotoğraf ve görüntü aldıktan sonra dışarı çıktı.
Mesud Barzani, Celal Talabani'den biraz farklıdır. Pek güler yüzlü sayılmaz. Genellikle sıkar kendini. Samimiyetini, sıcaklığını ise ancak yüz çizgilerini gevşeterek belli eder. Gülmesi öyle kolay değildir.
"Türkiye'de yangın var!" diye söze girdim.

1 ayda 45 şehit!
PKK'ya karşı ne yapacaksınız diye sordum.
Barzani önce mesajlarını verdi.
Tırnak içindeki sözleri şöyleydi:
"Ben Türk milletinin dostuyum, düşmanı değil. Türk halkının, Türkiye'nin dostuyum."
"Kürtlerle Türkler kardeştir, öyle kalmalı ve yaşamalıdırlar."
"Aramızda düşmanlık olmamalı."
"Türkiye'nin güvenliği açısından biz Kürtler tehdit değiliz ve olmayız."
"Türkiye'nin de, bizim de ortak çıkarımız birlikte barış içinde yaşamaktır."
"Bize haksızlık yapılıyor. Biz öteden beri Türkiye'yle dostluk istiyoruz ve bunu hep gösterdik Türkiye'ye..."

'PKK silah bırakmalı'
"Onlarca defa söyledim, PKK silah bırakmalıdır diye... Silahın, şiddetin zamanı artık geçmiştir diye... Şimdi de söylüyorum. Silahın, şiddetin zamanı geçmiştir. PKK silah bırakmalıdır. Artık olması gereken barışçı yoldur."
"PKK ya şiddetten vazgeçecektir, ya da yalnız Türkiye'yi değil, bütün Kürt ulusunu karşısına alacaktır."
Mesajlarının özeti böyleydi.
Mesud Barzani, Türk kamuoyundaki yangının farkında olduğunu, bundan kaygı duyduğunu belirtiyor.
Şu sözler Barzani'nin:
"Türk kamuoyunda sorunun rotasını değiştirmek isteyenler var. Sanki sorunun nedeni bizmişiz gibi bir hava yaratılıyor. Bu doğru değil. Ben hayatım boyunca savaştım. Ama bir gün bile şiddete, teröre inanmadım. Hiçbir zaman da izin vermedim şiddete. Biliyorum askerler öldü, şehit oldu. Bundan dolayı duyduğumuz üzüntüyü acıyı hem kamuoyuna duyurduk hem de şehitlerin ailelerine. Acılarını paylaştık. Şimdi de PKK'nın rehin aldığı askerlerin serbest bırakılmasına çalışıyoruz."

Medyadan yakınıyor
Türk medyasındaki havadan yakınıyor Barzani. Hürriyet'in adını zikrediyor. Bu arada cebinden bir kâğıt çıkarıyor, gözlüğünü taktıktan sonra Ertuğrul Özkök'ün adını okuyor.

Belli çok alınmış...
Sesinde sinirli titreşimler tepki veriyor:
"Beni yok etmek çözüm mü olacak?.. Sorunlar bitecek mi?.. Kabul edilemez bir üslup bu. Ben kardeşlikten yanayım. Barış ve dostluktan yanayım. Şiddete karşıyım. Ama halkımın haklarını da sonuna kadar savunurum. Bundan da korkmam. Kimseye boyun eğmem. Şantaj dilini, tehdit dilini sevmem, hiç sevmedim. Ben dostuyum Türkiye'nin. Ama değil Türkiye'den, kimseden de talimat almam."
Mesud Barzani, açıklamaları sırasında Türkiye'de 'askerin tutumu'nu da eleştirmekten geri kalmıyor. Türk kamuoyunun bu noktayı da sorgulaması gerektiğini söylüyor.
Sözlerinin özeti şöyle:
"PKK olayı ve saldırılar son birkaç ayın olayı değil ki. Sanki böyle bir hava yaratılıyor. Herkes sorsun kendine. Türk askeri 23 yıldır neden bitirmedi PKK'yı? Bu soruyu da sorun. Şimdi neden bu başarısızlık başkalarına havale ediliyor ki?.."
Barzani, PKK bahane gibi kullanılmakta demeye getiriyor.
Şöyle devam ediyor:
"Tecrübe gösterdi ki bu sorun, askeri yolla, savaşla çözülmüyor. Geçmişte yaşadık bunu. Askeri operasyonlar kaç defa yapıldı. Bir ikisine biz de katıldık, ne oldu? Yine sorun devam ediyor. Gelin nedenlerin üzerine yürüyelim. Nedenleri çözmeden, bir sonuç olan PKK'yı çözemeyiz. Yıllar bunu göstermedi mi? Kürt sorununu barışçı, demokratik yollardan çözmek için işbirliği yapalım. Kürt sorunu çözüldükçe PKK da biter."
Bir noktayı belirtiyorum:
"PKK'nın terör ve şiddeti, bir yandan derin acılara, kan ve gözyaşına yol açıyor. Ama aynı zamanda demokrasiyi sevmeyenlerin, hukuktan hoşlanmayanların ve Türkiye'nin AB yolunu kesmek ve ABD ile arasını açmak isteyenlerin de değirmenine su taşıyor. Bütün bunların size bir yararı var mı? Demokratik, AB yolunda bir komşu mu istiyorsunuz, yoksa tersi mi? Örneğin Baasçı bir Türkiye mi?"
Barzani, bu sorumu herhangi bir kuşkuya yer bırakmadan yanıtlıyor. Demokrasiyle yönetilen, AB yolunda ve Amerika'nın dostu bir Türkiye'yle komşu olmanın kendi çıkarlarına da olduğunu belirtiyor.

'Erdoğan iyi demeç veriyor'
Soruyorum yine:
"Peki, o zaman PKK'yı durdurmak için ne yapacaksınız? PKK, Türkiye'de Baasçıların elini güçlendiriyor."
PKK'nın silah ve şiddetten vazgeçmesi gerektiğini yineliyor, şöyle devam ediyor Barzani:
"Dökülen kandan elbette ki mutlu değiliz ve hiçbir zaman da mutlu olmayacağız. Kan dökülmesini durdurmak için elimizden geleni yaptık ve yapacağız. Bu çabamızdan da gurur duyacağız. Ama bu arada Türkiye de bir şeyler yapmalı demokrasi çerçevesinde barışçı çözüm için. Bazı adımlar atmalı. Bunların arasında af da düşünülmelidir, dağdakileri indirmek için... Başbakan Erdoğan'ı izliyorum. Bazen çok iyi demeçler veriyor Kürt meselesiyle ilgili, PKK'nın silah bırakıp dağdan inmesi için..."

'Muhatap almadan bir şey isteniyor'
Şöyle devam ediyor Barzani:
"PKK geçen yıl da ateşkes ilan etti. Biz de bunun için baskı yapmıştık. Asker ise böyle bir ateşkes ilan edilmemiş gibi davrandı, algısı bu oldu. Barışçı çözüm için bir niyet, bir siyasal irade olursa, yol açılır barışçı çözüme doğru..."
Barzani'nin bir eleştirisi daha var Ankara'ya yönelik:
"Benimle konuşmuyorsun Türkiye olarak. Beni muhatap almıyorsun. Benimle diyalog kurmuyorsun. Sonra da benden bir şey istiyorsun PKK'ya karşı... Bu nasıl iş?.. Bu arada biz de Türkiye'den güvence istiyoruz, bütün bu askeri önlemler bize karşı değildir diye..."
Mesud Barzani, anayasal olarak Irak'ın bir parçası olduklarını belirtiyor. TBMM'den çıkan tezkerenin bu noktayı göz ardı ettiğini söylüyor, soruyor:
"Türkiye'nin, Irak'ın Kürdistan bölgesine yönelik düşmanlığı nedir, söyler misiniz? Yoksa esas mesele PKK değil de biz miyiz Ankara'dakilerin gözünde?.."
Barzani'nin, Başbakan Erdoğan ve AKP ile asker arasında siyasal bir rekabetin varlığına inanan bir üslubu da var.
Anlaşılan o ki:
Hükümetin Kuzey Irak'ta operasyona çekilerek zayıflatılmak istendiğine ilişkin bir soru işaretinin çengeli Barzani'nin zihninde kıvrılıyor.
Bir saati aşan konuşmamızı şöyle bitiriyor Barzani: "Tekrar ediyorum. Ben Türk milletinin düşmanı değil, dostuyum. İşbirliği yapalım ve sorunun barışçı yollardan çözümü için kapıyı açalım. Bunun için, zemini hazırlamak için biz de buradan elimizden geleni yaparız."
Kapının önüne çıkıp bir de ayakta Namık Durukan'a son birkaç kare poz verdikten sonra Mesud Barzani'yle vedalaşıyoruz.
Bu topraklardan izlenim ve röportajlara devam edeceğim. Yarınki yazı başkent Bağdat'tan...

manayak 30.10.07 08:25

Celal Bayar'ın 'Kürt' sırrı neydi?



Atatürk devrinde dahi 16 Kürt isyanı oldu. "Şark raporu" hazırlayan Celal Bayar döneminde ise tek bir isyan yok. Kara Kuvvetleri komutanı Org. Başbuğ'un çözüm önerilerine bakarsak...
30 Ekim 2007 08:30
Yazı boyutunu büyütmek için


Emre Aköz'ün köşe yazısı

Celal Bayar'ın 'Kürt' sırrı

Artık her türden bayram tebriki için cep telefonu kullanılıyor ya... Dün gelen mesajlardan biri de araştırma şirketi sahibi, siyasi danışman Erhan Göksel'e aitti ve şöyle diyordu: " Tarih bilmeyenin, ' tarih bilinci ', tarih bilinci olmayanın ' siyasal bilinci ' olmayacağını hatırlatması umuduyla Cumhuriyetimizin 84'üncü yılı kutlu olsun. "

Bu tür özlü sözleri ben de severim. Arada sırada kullanırım. Ama şunu da itiraf edeyim ki özellikle yakın tarihimiz hakkında okudukça, benim zihnim berraklaşmadı, tersine fena halde karıştı.



Dün ' cumhuriyet'ten sonra en çok işittiğimiz söz ' birlik ve beraberlik'ti. Sokakta bayrak sallayan gençten, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e dek herkes birlik ve beraberliğin öneminden söz ediyordu.

Ama mesela ana muhalefet partisi CHP, 29 Ekim vesilesiyle Çankaya Köşkü'nde düzenlenen resepsiyona katılmamıştı. Niye? " Efendim, Cumhurbaşkanını protesto ediyoruz. "

Dün bu haber duyulduğunda bazı internet siteleri maytap geçti: " Kevin Costner var, CHP yok! "

Cumhuriyet tarihinin önemli bir bölümüne aktif olarak katkıda bulunmuş bir partinin, tam da böyle anlamlı bir günde ve bu şartlar altında, resepsiyona katılmaması nasıl bir tarih bilgisinin, tarih bilincinin ve de siyasal bilincin sonucudur? Biri bunu bana anlatsın.



Aslına bakılırsa " tarih bilinci " biraz muğlak bir kavramdır. Aynı tarihi okuyanlar farklı yorumlarda bulunabilir.

" Tarih bilgisi " ise ondan çok daha nettir, kesindir, nesneldir. Neticede bir olayın meydana gelip gelmemesine dayanır.
Yine dün medyada sık sık boy gösteren sözlerden biri Atatürk fotoğrafının altına yazılan " Onu çok arıyoruz " kalıbıydı.

Sanırım şöyle bir mantık yürütülüyor: " Eğer Atatürk sağ olsaydı, PKK gibi bir bela başımıza gelmezdi. "

Haklı olabilir tabii bunu iddia edenler. Ancak burada defalarca yazdığım gibi, 1923 ile 1938 yılları arasında irili ufaklı 16 Kürt isyanı oldu bu ülkede.

Biraz tarih okudunuz mu, işte zihniniz böyle karışıyor. Atatürk gibi bir büyük liderin olduğu dönemde dahi ülkenin doğu ve güneydoğu bölgelerinde ciddi bir huzursuzluk varmış.

Yani " bu açıdan " baktığımızda hiç de aranacak ya da özlenecek bir dönem değil o 15 yıl.

Dönemin 'İktisat Vekili' Celal Bayar'ın hazırladığı ve özetle " Bu iş sadece güç kullanarak çözülmez, başka (ekonomik, sosyal, vs) tedbirler almalıyız " dediği " Şark Raporu " kaç tarihini taşıyor biliyor musunuz: 1936!

Bayar'ın önerdiği tedavi şeklinin bir benzerini geçenlerde Kara Kuvvetleri Komutanı Org. İlker Başbuğ'un ağzından da işittik.

Vaziyete bakar mısınız:

71 yıl sonra aynı konuyu tartışıyoruz.

Benzeri sorunlarla karşılaşan devletler bir çözüm üretmiş. 83 yıldır kavga ediyor, en azından 70 yıldır da tartışıp duruyoruz.

Hani bilim bize yol gösterecekti?

Bu arada hatırlatayım... İster " Kürt sorunu " deyin, ister " Doğu sorunu "... Ne ad verirseniz verin; şurası kesin: O bölgelerin en huzurlu, en sakin dönemi ne zaman biliyor musunuz?

Sıkı durun: Celal Bayar'ın Cumhurbaşkanı, Adnan Menderes'in ise Başbakan olduğu 1950-1960 arası.

Ancak kimse bu türden bir tarih bilgisine ilgi göstermiyor. Siz hiç, şu Kürt sorunu gündeme geldiğinde, " Bayar'ı ve Menderes'i arıyoruz " denildiğini işittiniz mi?

" Bu adamlar ne yaptılar da, daha önce isyan üstüne isyan patlatan bu etnik grubu teskin ettiler, sırları neydi " diye soran ve cevap arayan var mı?

Ben görmedim.

manayak 30.10.07 10:13

ABD'nin kayıp silahları PKK'dan çıkıyor



Amerika'nın kaybolduğu dediği silahları teröristler güvenlik güçlerine karşı kullanmaya devam ediyor. Son olarak Bingöl'de güvenlik güçleriyle çatışmaya giren teröristler, yine Amerikan silahı olan M-16 Piyade tüfeklerini kullandı.
30 Ekim 2007 10:34
Yazı boyutunu büyütmek için

Türkiye'nin terörle mücadelede sürekli karşısına engeller çıkaran Amerika'nın silahlarını ise teröristler kullanıyor. Her geçen gün güvenlik güçlerinin ölü ele geçirdiği teröristler üzerinden terör örgütü PKK'nın Amerikan yapımı silahlar kullandığı yönündeki iddiaları güçlendirecek yeni deliller ortaya çıkıyor.

Teröristler güvenlik güçleriyle girdiği çatışmalarda, Amerika silahlarını kullanıyor. Bingöl'ün Karlıova ilçesi dağlık arazi kesiminde güvenlik güçleri tarafından icra edilen arama ve tarama faaliyeti esnasında bir grup terör örgütü mensubu ile karşılaşıldı.

Güvenlik güçlerinin "Teslim ol" çağrısına, teröristler tarafından ateşle karşılık verilmesi üzerine kısa süreli çatışma çıktı. Olayda herhangi bir can kaybı yaşanmazken; teröristlerin yine Amerikan silahlarıyla güvenlik güçlerine saldırdığı ortaya çıktı.

Çatışma sonrası bölgede yapılan aramada, terör örgütü mensuplarına ait; bir adet Kaleşnikof piyade tüfeği, bir adet Biksi makineli tüfek, 10 adet dinamit lokumu, 6 adet el bombası, 2 adet roketatar mühimmatı, 50 adet M-16 Piyade tüfeği mühimmatı, çok sayıda elektrikli fünye ve örgütsel doküman ele geçirildi.

Güvenlik güçlerinin terör örgütüne yönelik düzenlediği operasyonlarda, 2007 yılında çok sayıda Amerika'ya ait M-16 silahı ile birlikte tüfeğin mühimmatı bulundu.

Terör örgütünden kaçarak Türkiye'ye teslim olan 3 militan, "ABD askerleri 2 kamyon dolusu silahı örgüt liderlerine teslim etti." iddiasında bulunmuştu.

Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy da, ABD'ye ait silahların Kuzey Irak'taki yerel gruplar tarafından terör örgütüne verildiğini belirtmişti.

Bu açıklamanın hemen ardından silahlarla ilgili bir dosya hazırlanarak ABD'ye iletilmişti. Konuyla ilgili araştırma başlatan Amerika, şu açıklamayı yapmıştı: "Irak'a verdiğimiz silahlar para veya etnik-ideolojik nedenlerle kontrolsüz biçimde PKK'nın eline geçmiş olabilir."

TERÖRİSTLER LEPTOP KULLANIYOR

Sürekli dış güçlerden silah ve teknoloji yardımı alan terör örgütü PKK'nın ele geçirilen malzemeleri dikkat çekiyor. Teknolojinin tüm imkanlarını kullanan teröristler uydu telefonu dahi kullanıyor.

Teröristlerin uydu telefonunu, Kuzey Irak'taki Kandil Dağı'nda yuvalanan örgütün elebaşlarından talimatlar almak amacıyla kullandığı tahmin ediliyor.

Terör örgütüne ait sığınaklarda yapılan aramalarda dizüstü bilgisayarlar dahi bulunuyor. Terör örgütü, diz üstü bilgisayarları, özellikle araziye döşediği uzaktan kumandalı mayınlar için kullandığı belirtiliyor.

Teröristler, kurdukları A-4, C-4 karışımı mayın tuzaklarının şiddetini dahi ölçebiliyor. Teröristlerin sığınaklarından el telsizlerinin yanı sıra radyo frekans cihazı (RF), güç kaynağı, ses kayıt cihazı, avometre gibi malzemelerin çıkması ise, bunun en büyük kanıtı olarak değerlendiriliyor.

Terör örgütünün 1 Ocak-26 Ekim 2007 tarihleri arasında gerçekleştirdiği 376 eylemde kullandığı patlayıcı miktarı ise 2 ton 303 kilo 3 grama ulaştı.

2006 yılında güvenlik güçleri tarafından PKK'ya karşı yürütülen operasyonlarda ele geçirilen Irak menşeli patlayıcı miktarı 2 ton olmuştu.

manayak 30.10.07 10:17

Kız kardeşini düşürdü, ruhu duymadı



Arkasında oturan kız kardeşi motosikletten düşen şaşkın sürücü, hiç bir şey olamamış gibi yoluna devam etti. Talihsiz kızcağız sonu felaketle bitebilecek bir kazadan yaralı olarak kurtuldu.
30 Ekim 2007 11:04
Yazı boyutunu büyütmek için


Kaza Batman Komando Caddesi Peygamber Camii yanında meydana geldi. Çarşıdan eve gitmek için motosikletine binen Erdal Biter, kız kardeşi İkbal Biter'i(14) de arkasına bindirdi.

Motosiklet seyir halindeyken Komando Caddesi üzerinde dengesini kaybeden İkbal Biter, motosikletten düştü. 30 metre daha yoluna devam eden sürücü Erdal, yol kenarında bulunanlar tarafından uyarıldı. Bunun üzerine arkasında kız kardeşi olmadığını fark eden dalgın sürücü geri döndü.

Ambulansla Batman Devlet Hastanesi'ne kaldırılan genç kızın ayak ve kolunda zedelenmeler oluştuğu belirtildi.

Genç kız, yapılan ilk müdahalenin ardından müşahede altına alın

manayak 30.10.07 10:18

Moskova'da Türklere saldırı: 1 ölü, 3 yaralı



Rusya'nın başkenti Moskova'daki bir pazarda 4 Türk vatandaşına silahlı saldırı gerçekleştirildi. Saldırıda bir Türk vatandaşı hayatını kaybetti, 3 Türk vatandaşı da yaralandı.

manayak 30.10.07 10:19

'Terörle mücadelede insiyatif ABD'de'



USAK Araştırma Merkezleri Başkan Doç. Dr. Sedat Laçiner, terörle mücadelede insiyatifin Türkiye'de değil Amerika'da olduğunu belirterek "Stratejimiz yok, taktik var. Taktik kısa dönemli mücadele demektir." dedi.
30 Ekim 2007 11:15
Yazı boyutunu büyütmek için

Terör örgütüne karşı mücadelenin tepkisel olarak yürütüldüğünü savunan Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Araştırma Merkezleri Başkan Doç. Dr. Sedat Laçiner, olayların seyrine göre hareket edildiğini belirtti.

"İnisiyatif bizde değil." diyen Laçiner, "Şuan tabloya göre birinci sırada Amerika, ikinci sırada Barzani ve Talabani, üçüncü sırada PKK, 4 ve 5'te başka ülkeler var. Biz ilk 5'e ya giriyoruz ya da girmiyoruz. Olayların önünde sürükleniyoruz. İnsiyatif Türkiye'nin elinde hiç olmadı. En büyük sıkıntı bundan kaynaklanıyor, Olayların gelişimine göre sürükleniyoruz. 13 askerimiz şehit olduktan sonra tezkere kararı alındı. PKK eylem yapıyor, biz harekete geçiyoruz. İplerin Türkiye'nin elinde olması lazım. İnsiyatif başkalarının elinde olmamalı." şeklinde konuştu.

Bölgenin çok geniş olduğunu ve sınırın çok sayıda askerle korunduğuna dikkat çeken Laçiner, Doğu ve Güneydoğu içine alındığında 250 bin askerden bahsedildiğini anlattı. Mücadelenin açık arazide yapıldığını ifade eden Laçiner, mücadele yönteminin sorgulanması gerektiğini söyledi.

Terörle mücadelenin bir savaşa benzemediğini dile getiren Laçiner, "Balyozla sinek avlanmaz. Hem kendi askerimizi yoruyoruz hem de çok zayiat veriyoruz. 250 kişi bir yeri basıyor ve çatışma 3 saatten fazla sürüyorsa, birden fazla noktadar saldırı var ise teröristler roketatar ve uçak savarlar taşıyabiliyorlarsa, 12 şehit çok sayıda asker yaralanıyor ve yanlarında 8 askeride kaçırıyorlarsa, tüm bu faaliyetler iletişim, istihbarattan kaçıyorsa; 250 teröristin 34'ü öldürüldüyse; bunun başarılı mı yoksa başarısız olduğunun sorulması gerekiyor." diye konuştu.

Terör örgütünün içine Amerika, İran, İsrail'in adam sızdırdığının bilindiğini öne süren Laçiner, bu şahısların teröristlere eğitim verip strateji belirlediklerini savundu.

"Önemli olan PKK'nın içinde benim ne kadar istihbaratım var?" diyen Laçiner, şimdi hükümetin ve güvenlik güçlerinin muhasebe yapması gerektiğini vurguladı.

Terörle mücadelenin sokağa düşmemesi gerektiğini kaydeden Laçiner, medyanın bilgi ve yönlendirme eksikliğinden dolayı yanlış yayınlar yaptığını belirtti.

Ankara'da terörle mücadale konusunda bir ofisin kurulmasının şart olduğunu söyleyen Laçiner, "Sürekli tahrik edici yayınlar yapılıyor. Böyle psikolojik hareket yapılmaz. Buna kontrolsüz duygu boşalması denir. PKK'nın da yapmak istediği bu. İnsanları sokaklara dökerek manevralarımızı daraltıyoruz. Bir de ortamdan faydalanmaya çalışan siyasi hesaplar var." şeklinde konuştu.

manayak 30.10.07 10:21

Gül'ü gezdiren Cadillac'ın öyküsü



Cumhurbaşkanı Gül, 29 Ekim töreninde halkı üstü açık Cadillac marka otomobilden selamladı. Geçit törenlerinde kullanılan 50 yıllık Cadillac'ın ilginç bir öyküsü var:
30 Ekim 2007 10:40
Yazı boyutunu büyütmek için


Cumhurbaşkanı Gül'ün halkı selamlamada bindiği araç, Celal Bayar döneminde alınmış; 50 yaşında..

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Cumhuriyet Bayramı törenlerinde halkı üstü açık Cadillac marka otomobilden selamladı. Hipodrum'daki geçit törenlerinde kullanılan 1957 model siyah araba, görenlerin ilgisini çekti.

50 yıllık Cadillac'ın ilginç bir öyküsü var. Artık senede bir gün kullanılan araba, 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar döneminde Amerika'dan getirtilmiş. Bir süre makam otomobili ihtiyacını karşıladıktan sonra milli bayramlarda cumhurbaşkanlarının halkı selamlamaları sırasında kullanılmaya başlanmış. Ancak, sadece törenlerde boy göstermemiş. Cumhurbaşkanlarının Türkiye gezilerinde onlara eşlik etmiş. Cumhurbaşkanları makam araçlarıyla gittikleri illerde, önceden getirilen Cadillac ile şehir turu atmış. Araba, Celal Bayar'ın yanı sıra kendisinden sonra gelen cumhurbaşkanları Cemal Gürsel ve Fahri Korutürk'e de hizmet vermiş.

Yıllardır orijinalliği korunan Cadillac, artık sadece Cumhuriyet Bayramı törenlerinde görev yapıyor. Cumhurbaşkanları Kenan Evren, Turgut Özal ve Süleyman Demirel, kilometre kadranı 67 bin 500'ü gösteren otomobille halkı selamladı.

Cumhurbaşkanı Gül, Çankaya Köşkü'nün emektarına bu bayram ilk kez bindi. Gül'le birlikte araçta protokol gereği Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve Ankara Garnizon Komutanı da bulundu. Üstü açık tören aracının şoför koltuğunda ise her zamanki gibi Cumhurbaşkanlığı'nın kadrolu şoförlerinden biri oturdu.

İşte Abdullah Gül'ün Cadillac üzerinden halkı selamladığı görüntüleri:

manayak 30.10.07 10:22

Ralston'dan Bush'u kızdıracak itiraf



Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy ve eşi Gülgün Şensoy tarafından verilen 29 Ekim resepsiyonuna ABD'li general Joe Ralston'un açıklamaları damgasını vurdu.
30 Ekim 2007 10:30
Yazı boyutunu büyütmek için

Resepsiyona, başta ABD Savunma Bakanı Robert Gates ve ABD Genelkurmay Başkan Yardımcısı Orgeneral James Cartwright olmak üzere çok sayıda üst düzey davetli katıldı.

Resepsiyona katılan diğer yabancı konuklar arasında, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Nick Burns, ABD Savunma Bakan Yardımcısı Eric Edelman, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Avrupa ve Avrasya işlerinden sorumlu yetkilisi Matt Bryza, IMF Türkiye Masası Şefi Lorenzo Giorgianni ve ABD'nin PKK ile mücadelede özel temsilciliğinden kısa süre önce ayrılan Emekli General Joe Ralston yer aldı

Washington Büyükelçiliğindeki resepsiyon, Amerikan tarafından son yılların en geniş katılımının gerçekleştiği resepsiyon oldu.

Resepsiyonun hemen başında, geniş güvenlik önlemleri çerçevesinde Washington Büyükelçiliği binasına gelen Gates, bir süre Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy ile ikili olarak sohbet etti. Şensoy ile konuşmasını tamamlamasının ardından Gates binadan ayrıldı.

-RALSTON: "MEKANİZMA İŞLEMEDİ"-

Türk Silahlı Kuvvetleri Ataşesi Hava Pilot Tuğgeneral Hasan Hüseyin Demirarslan'ın da bulunduğu Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda Ralston, A.A'ya, "İstifamı verdim ama kabul edilip edilmediğini bilmiyorum" dedi. Neden istifa ettiğinin sorulması üzerine Ralston, bu konuda yorum yapmasının doğru olmayacağını belirterek, "bunu ABD Dışişleri Bakanlığı'na sorun" dedi.

Ralston, söz konusu göreve bir yıl için atandığını ve kendisinin de sadece bir yıl çalışmak üzere görevi kabul ettiğini belirterek "benim için bir yılın sonunda devam etmek mümkün değildi" diye konuştu.

PKK ile mücadelede özel temsilcilik mekanizmasının işleyip işlemediği sorusu üzerine Ralston, "hayır" yanıtını verdi. Bütün ilgili ülkelerin yapması gereken şeyler olduğuna işaret eden Ralston, "öyle ya da böyle yapılanlar yetersiz. Üzgünüm, ancak ABD'nin yaptıklarından daha fazlasını yapması gerekiyor. Bekleyip göreceğiz" dedi.

Ralston, PKK ile mücadelede özel temsilcilik görevini yürüttüğü sırada Türkiye'deki muadili olarak görev yapan Emekli Orgeneral Edip Başer ile ilgili bir soru üzerine, "Başer'e çok büyük saygım var, ancak onunla son dönemde bir temasım olmadı" şeklinde konuştu.

AA

manayak 30.10.07 10:23

FB-BJK derbisini kim yönetecek?



F.Bahçe ile Beşiktaş arasında, hafta sonunda Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda oynanacak zorlu derbiyi yönetecek maçın hakemi büyük ölçüde netleşti. Derbiye kimin atanması bekleniyor?
30 Ekim 2007 10:11
Yazı boyutunu büyütmek için

F.Bahçe ile Beşiktaş arasında, hafta sonunda oynanacak zorlu derbiye %99 Fırat Aydınus***8217;un atanması bekleniyor

Merkez Hakem Kurulu, iki takımın Selçuk Dereli, Vedat Yüksel, Bülent Demirlek gibi hakemlerle sorunlu olması nedeniyle, derbide geleneksel olarak Aydınus***8217;u düşünüyor. MHK bu nedenle Aydınus***8217;a geçen hafta Süper Lig***8217;de görev vermeyerek dinlenmesini ve mental olarak derbiye hazırlanmasını sağladı.

Aydınus iki takım arasında en son son Almanya***8217;daki Süper Kupa finalini yönetmiş, karşılaşmayı F.Bahçe 2-1 kazanmıştı.

Hasani 31.10.07 18:39

İNÖNÜ YAŞAMINI YİTİRDİ .




Türkiye acı bir kayıp yaşadı... Prof. Dr. Erdal İnönü, kanser tedavisi gördüğü ABD'nin Houston kentinde yaşamını yitirdi. ABD'den gelen acı haber sevenlerini yasa boğdu...

Erdal İnönü'nün TSİ 05.00 sıralarında vefat ettiği öğrenildi. Geçtiğimiz yıl
Houston'da bulunan M.D. Anderson Kanser Merkezi'ndeki tedavi gördükten sonra yurda dönen Erdal İnönü, hastalığının nüksetmesi üzerine 27 Ağustos'ta yeniden ABD'ye gitmişti. İnönü'nün rahatsızlığı ciğerlerine sirayet etmişti. Yapılan tedavilere yanıt vermeyen İnönü, son nefesini verdiğinde yanında eşi Sevinç İnönü vardı..

81 yaşında ölen eski siyasetçi, çok başarılı bir fizik profesörüydü... İnönü Türk siyasetinde çok önemli bir dönemde görev yaptı... Dışişleri Bakanlığı görevinde bulunan Erdal İnönü, siyasete bilim adamlarının akılcı ilkelerini kazandırmıştı...

İnönü için Pazar günün Ankara'da devlet töreni yapılacak, Pazartesi günü ise İstanbul'da toprağa verilecek.

ERDAL İNÖNÜ KİMDİR?

İsmet İnönü'nün oğlu olan Prof. Dr. Erdal İnönü, 1926'da Ankara'da doğdu. Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü'nü bitirdi, California Institute of Tecnology'de master ve doktora yaptı.

İngilizce ve Fransızca bilen İnönü, fizik alanında Ankara Üniversitesi, ODTÜ ve Boğaziçi Üniversitesi'nde öğretim üyeliği yaptı.

ODTÜ Rektörlüğü de yapan İnönü, TÜBİTAK Bilim Kurulu, AEK, UNESCO Yürütme Kurulu Üyesi, TÜBİTAK Temel Bilimler Araştırma Enstitüsü Müdürü olarak görev yaptı.

17 (Ara Seçim), 18 ve 19'uncu Dönem İzmir milletvekilliği yaptı. Sosyaldemokrat Halkçı Parti Genel Başkanlığı'nı yürüten İnönü, devlet bakanı ve başbakan yardımcısı, başbakan vekili görevlerinde bulundu.
Evli olan Erdal İnönü bir süredir ABD'de kanser tedavisi görüyordu.


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 13:08 .

Powered by MJTurkiye
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

Powered by Herkonu team