![]() |
söyle bana nere gidem senden baska yarim mi var yandim bittim kaldim bir kösede gönlüm sana sarilmaz.. elimi tutan mi var.. yüregim yandi.. :( |
Sevgilim Yalan Söylersem
sevgilim yalan söylersem sana, kopsun ve mahrum kalsın dilim, seni seviyorum demek bahtiyarlığından, sevgilim yalan yazarsanm sana, kurusun ve mahrum kalsın elim okşayabilmek saadetinden seni, sevgilim yalan söylerse sana gözlerim, iki nadim gözyaşı gibi avuçlarıma aksınlar, ve görmesinler seni birdaha |
Seni Düşünmek
Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey, Dünyanın en güzel sesinden En güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey... Fakat artık ümit yetmiyor bana, Ben artık şarkı dinlemek değil, Şarkı söylemek istiyorum. |
Ben Senden Önce Ölmek İsterim
Ben senden önce ölmek isterim. Gidenin arkasından gelen gideni bulacak mı zannediyorsun? Ben zannetmiyorum bunu. İyisi mi,beni yaktırırsın, odanda ocağın üstüne korsun içinde bir kavanozun. Kavanoz camdan olsun, şeffaf, beyaz camdan olsun ki içinde beni görebilesin Fedakarlığımı anlıyorsun vazgeçtim toprak olmaktan, vazgeçtim çiçek olmaktan senin yanında kalabilmek için. Ve toz oluyorum yaşıyorum yanında senin. Sonra, sen de ölünce kavanozuma gelirsin. Ve orada beraber yaşarız külümün içinde külün ta ki bir savruk gelin yahut vefasız bir torun bizi ordan atana kadar... Ama biz o zamana kadar o kadar karışacağız ki birbirimize, atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz yan yana düşecek. Toprağa beraber dalacağız. Ve bir gün yabani bir çiçek bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse sapında muhakkak iki çiçek açacak : biri sen biri de ben. Ben daha ölümü düşünmüyorum. Ben daha bir çocuk doğuracağım Hayat taşıyor içimden. Kaynıyor kanım. Yaşayacağım, ama ,çok, pek çok, ama sen de beraber. Ama ölüm de korkutmuyor beni. Yalnız pek sevimsiz buluyorum bizim cenaze şeklini. Ben ölünceye kadar da Bu düzelir herhalde. Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde? İçimden bir şey : belki diyor. |
19 Yaşım
Benim ilk çocuğum, ilk hocam, ilk yoldaşım BENİM İLK ÇOCUĞUM, İLK HOCAM, İLK YOLDAŞIM 19 yaşım Sana anam gibi hürmet ediyorum edeceğim Senin ilk arşınladığın yoldan gidiyorum gideceğim Benim ilk çocuğum, ilk hocam, ilk yoldaşım 19 yaşım * Çok uzaklarda yuvarlanıyor başım Oturuyor 19 yaşım yatağımın başucunda ellerimin avucunda bana diyor ki; -- kafamızda getirelim geri o delikanlı günleri cancazım, o dehşetli güzel günleri... * Köpüklü şahlanışların dönüm yeri.. Dünyanın altıda biri; kan içinde doğuran ana.. İstasyondan istasyona yalınayak tankları kovalayarak açlıkla yarış... Şarkıların boyu kilometre ölümün boyu bir karış... * Kafkas; güneş Sibirya; kar Seslenebildiğiniz kadar ses- -lenin 24 saatte 24 saat Lenin 24 saat Marks 24 saat Engels Yüz dirhem kara ekmek, 20 ton kitap ve 20 dakika şey! .. * Ne günlerdi heheheeey onlar ne günlerdi ahbap! ! .. Çok uzaklarda yuvarlanıyor başım Duruyor karanlıkta 19 yaşım Lambayı yakıyorum ona hayretle muhabbetle hürmetle ve daha bilmem neyle bakıyorum bakışıyoruz * Yılların arkasında çırptı kanadını 'Strasroy Ploşaat' ın saat kulesi Yaşıyor herhangi bir 24 saatini Vatandaş kavgasının darülfünun talebesi; Balık çorbası, tüfek talimi, tiyatro, balet KİTAP.. Patetes kamyonu başında süngü tak bekle nöbet KİTAP... KİTAP... Madde, şuur, istismar, fazla kıymet KİTAP... KİTAP... KİTAP... Manikür; hayır, Diş fırçası; evet. KİTAP... KİTAP... KİTAP... Bu ne 24 saat bu ne 24 saattir ahbap! ! * Aşk; yoldaş, Profesör; yoldaş, Zenci; coni, Alman; Telman, Çinli; Li Ve 19 yaşım yoldaş da yoldaş, yoldaş da yoldaş, yoldaşım... Yılların arkasında yuvarlanıyor başım başım yuvarlanıyor Uzun saçlarından tutuştu yıllar yıllar yanıyor yanıyor da yanıyor... * Oku Yaz Boz Bağır Çağır! Bütün kuvvetinle nefes al... KaFanda, kalbinde etinde iskeletinde ihtilal... İhtilal; gündüz-gece Gece ormanda çam dalları yakarak, bembeyaz yusyuvarlak aya bakarak, hep bir ağızdan şarkılar söyleniyor.. Ve bu anda kuvvetli dinç bir ağrıdan gelen deli bir sevinç sıçrar atlar köpüklenir çatlar kafanda... * Haaayydaa, beyaz orduları dumanlı ufuklar gibi önüne katan bir kızıl süvarisin, bir kızıl süvariyim, bir kızıl süvariyiz, bir kızıl, , , , , Geçti üç yıl Ey benim 19 yaşım, Ormanda çam dalları yaktığımız hep bir ağızdan şarkılar söyleyerek aya baktığımız gecelerin üstünden........ Ben yine söylüyorum aynı şarkıları Döndürmedi rüzgar beni havada yaprağa, ben kattım önüme rüzgarı... Ve sen ki en yıkılmazları yıkabilirsin, gözüme bakabilir elimi sıkabilirsin... Ve sen ki... Sen, 19 YAŞIM |
Ben Sen O
O, yalnız ağaran tanyerini görüyor ben, geceyi de Sen, yalnız geceyi görüyorsun, ben ağaran tanyerini de. |
Sıradakinin Ölümü
O,ne önde ne arkada sırada sıramızdaydı.. Ve yanındakinin kanlı başı onun omzuna eğilince ona sıra gelince sayısını saydı.. Söz istemez. Yaşlı göz istemez. Çelenk melenk lazım değil.. SUSUN. SIRA NEFERİ UYUSUN... |
Bırak Doktor, Varsın Çatlasın Bu Yürek
kaç kere beraberce yazmışız şiirlerimi kaç kere mavi dumandan avuçlarına onun koymuşum yanan başımı sanmıyorum kötülük edeceğini bana ama ilminize hürmeten ve güzel hatırınız için Lidi Vanna peki terkedeyim tütünü; mapushane yoldaşımı peki Lidi Vanna kafayı çekmeyeyim ne şarap , ne votka , ne rakı hatta yılbaşı gecesi bayramlarda hata hatta Kosti'nin doğumgünü . . zaten evet en kolayı bu , kırk yıl içmesem aklıma gelmez meret peki saat on dedi mi yatrayım yatağa hasta kalbimi çocuklarla kuşlarla beraber halbuki mesela geç vakit , geceleyin kışın hele rahatsız etmeden büyük uykudaki insanı usulcacık geçip Kızıl Meydan'ı dolaşmaya bayılırım rıhtımında Moskova nehrinin . . yahut da sabahlamaya Lidi Vanna , usta bir kitabın aydınlığında . . peki en azından altı ay daha yarin dudağından uzak durayım zaten ayrılık var arada anlıyorum Lidi Vanna , yoldaşım yüksek emirlerinize riayet gerek yoksa üçüncü bir enfarkt ve el bombası gibi patlayıp dağılabilir yürek . . anlıyorum fakat ; "sevinç , öfke , keder tütünden de diyorsunuz , uykusuzluktan da beter" iyi ama doktorcuğum mesela , nasıl sevinmem dolu dizgin gördükçe ben komünist burda komünizmin elle tutulur hale geldiğini yahut bu nisan ayında Fransız seçimlerinde en çok bizimkilerin oy aldığını? benim akıllı doktorum , insaf edin , nasıl öfkelenmem düşündükçe memleketimi? çırpınıyor ayakları altında bir avuç hergelenin sonra , mesela belki görmeyeceğim bir daha anasıyla Memed'imi kederlenmemek elde mi güzel gözlü doktorum , elde mi ? sözün kısası Lidi Vanna , şefkatli emeğiniziboşa çıkaracağım diye kızmayın bana . . BEN VEKARLI , SAKİN , VURDUMDUYMAZ BİR KAYA GİBİ DENİZ KIYISINDA YAŞAMAYA SÖZ VEREMEYECEĞİM . . BIRAKIN DOKTOR , YÜREK BU , BAKIN NASIL ÇARPIYOR ÇATLAYACAKSA ÖFKEDEN , KEDERDEN , SEVİNÇTEN VARSIN ÇATLASIN Nazım Hikmet. |
DİYARBEKİR KALESİNDEN NOTLAR VE ADİLOŞ BEBE
1. Varamaz elim Ayvasına, narına can dayanamazken, Kırar boynumu yürürüm. Kurdun, kuşun bileceği hal değil, Sormayın hiç Laaaaal... Kara ferman çıkadursun yollara, Yarin bahçesi tarumar, Kan eder perçem Olancası bir tutam can, Kadasına, belasına sunduğum, Ben öleydim loooy... Elim boş, Ayağım pusu. Bir ben bileceğim oysa Ne afat sevdim. Bir de ağzı var dili yok Diyarbekir Kalesi... 2. Açar, Kan kırmızı yediverenler Ve kar yağar bir yandan, Savrulur Karacadağ, Savrulur zozan... Bak, bıyığım buz tuttu, Üşüyorum da Zemheri de uzadıkça uzadı, Seni, baharmışın gibi düşünüyorum, Seni, Diyarbekir gibi, Nelere, nelere baskın gelmez ki Seni düşünmenin tadı... 3. Hamravat suyu dondu, Diclede dört parmak buz, Biz kuyudan işliyoruz kaba - kacağa, Çayı kardan demliyoruz. Anam sır gibi saklar siyatiğini, "Yel" der, "Baharın geçer". Bacım, ikicanlı, ağır, Güzel kızdır, bilirsin. İlki bu, bir yandan saklı utanır Ve bir yandan korkar Ölürüm deyi. Bir can daha çoğalacağız bu kış. Bebeğim, neremde saklayım seni? Hoş gelir, Safa gelir, Ahmed Arif'in yeğeni... 4. Doğdun, Üç gün aç tuttuk Üç gün meme vermedik sana Adiloş Bebem, Hasta düşmeyesin diye, Töremiz böyle diye, Saldır şimdi memeye, Saldır da büyü... Bunlar, Engerekler ve çıyanlardır, Bunlar, Aşımıza, ekmeğimize Göz koyanlardır, Tanı bunları, Tanı da büyü... Bu, namustur Künyemize kazınmış, Bu da sabır, Ağulardan süzülmüş. Sarıl bunlara Sarıl da büyü. AHMED ARİF |
UY HAVAR
Yangınlar, Kahpe fakları, Korku çığları Ve irin selleri, aç yırtıcılar, Suyu zehir bıçaklar ortasındasın. Bir cana, bir başa kalmışsın vay vay! Pusatsız, duldasız, üryan Bir cana bir de başa Seher vakti leylim -leylim Cellat nişangahlar aynasındasın. Oy sevmişim ben seni... Üsküdardan bu yan lo kimin yurdu! He canım... Çiçekdağı kıtlık, kıran, Gül açmaz, çağla dökmez. Vurur alnım şakına Vurur çakmaktaşı kayalarıyla Küfrünü, Medetsiz, Munzur. Şahmurat Suyu kan akar Ve ben şairim. Namus işçisiyim yani Yürek işçisi. Korkusuz, pazarlıksız, kül elenmemiş, Ne salkım bir bakış Resmin çekeyim, Ne kınsız bir rüzgar Mısra dökeyim. Oy sevmişem ben seni... Ve sen daha demincek, Yıllar da geçse demincek, Bıçkılanmış dal gibi ayrı düştüğüm, Ömrümün sebebi, ustam, sevgilim, Yaran derine gitmiş, Fitil tutmaz, bilirim. Ama hesap dağlarladır, Umut, dağlarla. Düşün, uzay çağında bir ayağımız, Ham çarık, kıl çorapta olsa da biri Düşün, olasılık, atom fiziği Ve bizi biz eden amansız sevda, Atıp bir kıyıya iki zamın Yarının çocukları, gülleri için Herbirinin ayvatüyü, çilleri için, Koymuş postasını, Görmüş restini. He canım, Sen getir üstünü. Uy havar! Muhammed, İsa aşkına, Yattığın ranza aşkına, Deeey, dağları un eder Ferhadın gürzü! Benim de boş yanım hançer yalımı Ve zulamda kan-ter içinde, asi, He desem, koparacak dizginlerini Yediveren gül kardeşi bir arzu Oy sevmişem ben seni... AHMED ARİF |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 21:53 . |
Powered by MJTurkiye
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Powered by Herkonu team