![]() |
Vurulmuşum Dağların kuytuluk bir boğazında Vakitlerden bir sabah namazında Yatarım Kanlı, upuzun... Vurulmuşum Düşüm, gecelerden kara Bir hayra yoranım çıkmaz Canım alırlar ecelsiz Sığdıramam kitaplara Şifre buyurmuş bir paşa Vurulmuşum hiç sorgusuz, yargısız Kirvem, hallarımı aynı böyle yaz Rivayet sanılır belki Gül memeler değil Domdom kurşunu Paramparça ağzımdaki... |
Ölüm buyruğunu uyguladılar, Mavi dağ dumanını ve uyur-uyanık seher yelini Kanlara buladılar. Sonra oracıkta tüfek çattılar Koynumuzu usul-usul yoklayıp Aradılar. Didik-didik ettiler Kirmanşah dokuması al kuşağımı Tespihimi, tabakamı alıp gittiler Hepsi de armağandı Acemelinden... Kirveyiz, kardeşiz, kanla bağlıyız Karşıyaka köyleri, obalarıyla Kız alıp vermişiz yüzyıllar boyu, Komşuyuz yaka yakaya Birbirine karışır tavuklarımız Bilmezlikten değil, Fıkaralıktan Pasaporta ısınmamış içimiz Budur katlimize sebep suçumuz, Gayrı eşkiyaya çıkar adımız Kaçakçıya Soyguncuya Hayına... Kirvem hallarımı aynı böyle yaz Rivayet sanılır belki Gül memeler değil Domdom kurşunu Paramparça ağzımdaki... |
Vurun ulan, Vurun, Ben kolay ölmem. Ocakta küllenmiş közüm, Karnımda sözüm var Haldan bilene. Babam gözlerini verdi Urfa önünde Üç de kardaşını Üç nazlı selvi, Ömrüne doymamış üç dağ parçası. Burçlardan, tepelerden, minarelerden Kirve, hısım, dağların çocukları Fransız Kuşatmasına karşı koyanda Bıyıkları yeni terlemiş daha Benim küçük dayım Nazif Yakışıklı, Hafif, İyi süvari Vurun kardaş demiş Namus günüdür Ve şaha kaldırmış atını. Kirvem hallarımı aynı böyle yaz Rivayet sanılır belki Gül memeler değil Domdom kurşunu Paramparça ağzımdaki... AHMED ARİF |
herkesin eline yuregine saglik cok guzelmis siirleriniz..
|
Edip Cansever - Uzak Yakınlık
Soruyordun Ilkyaz iste Uyanip bir bahçeyi dinliyoruz Tenhalik böyle Dallar mi kirilmis, sarmasiklar mi toz içinde Beklesem hemen gelecek oldugun Tam öyle oldugun Oysa hep yanimdasin, seninle her sey yanimda Kirip dökük de olsa yanimda Mesela çok sevdigin bir deniz bile yanimda O deniz ki aramizda hiç kimildamadan Erkegini iyi taniyan bir kadin gibi yorgun. Yarisi yenmis bir elmaydik bana sorarsan Ikimizdik, iki kisi degildik Bakiyorsak birlikte bakiyorduk gözlerimin içine Birlikte gözlerinin içine bakiyorduk senin Yanlisti, dogruydu, hiç bilmiyorum Sanki bir bakima ayrilik böyle. Karsilikli otursak da ne zaman Masa örtüsünü ikiye bölen ellerimizdi Bir tirnak yesilinden gerisin geriye Ayak bileklerimizden gerisin geriye Butun bunlar gereksiz, bilmiyorum sanma Gereksiz ama yalnizlik böyle. |
Edip Cansever - Uzak kaderler için
Birgün, bir yağmurla garip garip Çoluğu çocuğu terk edeceğim. Bir sevgiyle doymayacak kalbim, anladım Alıp başımı gideceğim. Asır yirminci asırdır, amenna. Bir yanımda sevgilerim, bir yanımda sancım Neon lambaları büsbütün karartır gecemizi Uzaklar daha uzaklaşır. Bir define çıkarır gibi kayalardan, Ademden beri Sımsıcak sevgilere muhtacım. Bir gün alıp başımı gideceğim Yıldızlar ışısın, yollar üşüsün, yollar... Belimi bir ılık şal sarsın, mavi Hüzünlü bir serencamın ardından, şarkısız Rüyâlarım unutulmuş bir handa pes desin Görmüş geçirmiş bir çift duygulu dudak karşısında. Kendi kendine çekilmez oluyor ömrüm Her insanın ayrı ayrı yaşayabilsem kaderinde. Diyarı gurbette kanlı bir aşk, Bahtsız bir çocukluk uzak köylerin birinde. En uzak beyazlar, En yakın ikindilerde, duygulu Ve bir sahil meyhanesinde bir akşam İçip içip ağlasam... Nasıl kısa kesmeli bilmiyorum, Herkesin derdinden pay isterken? Uzak kaderlerin suları çağlar şimdi Yıldızlar dökülür sonsuza içimizden. Birgün, bir parkta otururken, biliyorum Bir el yağmurla dokunacak omuzuma Bir çift göz, bir davet, bir kalp Çoluğu çocuğu terk edeceğim. Yapraklar dökülecek, çiçekler solacak Bir sonbahar, bir sabah ve bir yağmur olacak Toprak ve insan kokularıyla Uğultulu bir sarhoşluk içinde, yıllar için Başımı alıp gideceğim. |
Edip Cansever - Sevda Bir Ateş Buldu Sende
Sevda bir ates buldu sende, egilip öptü seni Artik kimse denizi bilmiyor. Dirseklerini masaya koyusundan belli Gelip gecen bir günü bitirmek istemedigini Sevda bir umut buldu sende. Ey bir yolcu listesinde bir oluyu arayan Artik kimse gözlerini bilmiyor. Sunu imzala Bit mektup, bir telgraf alindisi degil Unutulmus bir sevdadir kapisini çalan Ve sevimsiz bir terlik gibi duran odan Kimse artik bir sey giymek istemiyor. Sonra bir pencereden kendine Ay isigi gibi vuran sen Ne sanana baskasina benziyor. Ve iste bir dip baligi su boslugunda Çirparaktan yüzgeçlerini Hiç kimseye uymayan bir mevsim öneriyor |
Yüreğimdeki Sen
kocaman bir şehrin sabahından senin sevginle uyandım hasret içimde dayanılmaz resmin karşımda şimdi yanında olmak vardı doyasıya sarılmak sana,,, gözlerinin içine bakarak sana seni sevdiğimi söyleyebilmek vardı,,, belki bir cay bahcesinde otururduk konuşurduk belkide susardık saatlerce... ve anlatırdık birbirimizi sevdiğimiz... |
Hayat Gül Kokulu Bir Sağanak Yine
Gözlerimin önünde ıslak dağların kabaran yalnızlığı Ne varsa uçurumlar eşiğinde Hüzünlerle yalpalayan ne varsa Gözlerimin önünde Ve hayat gül kokulu bir sağanak yine Birşeyler anlatmak istiyor hayat Ve alıp götürmek bir şeyleri kurt sofralarına Gün batıyor gün batıyor bukağısı paslı bir sevinç oluyor yalnızlığım Unutuyorum sevgilim suretini Durgunluğun "niçin"di unutuyorum Gün batıyor ürkek yıldızlar dolanıyor yalnızlığıma Umurumda değil ne yağmur ne ayaz Ne de kerpiç kokusu havada Unutuyorum/sabaha/kadar/ gün batıyor Sonra bir akasyayı okşuyor gözlerim Geciken sabahlara koşuyor kuşlar Gözlerimin önünde Ve hayat gül kokulu bir sağanak yine Yılmaz Odabaşı |
Canımsın Sen hiç düşünme canım, üzülme! Öyle usulca değil, aniden gideceğim hayatından. Yaralansamda, acısamda, kanasamda, Dönüp arkana baktığında, yokum! Gitmişim çok uzaklara... Güneş yine senin kalbinde doğacak, Kararmayacak hiç umutların. Bulanmayacak ırmakların, Buz gibi içine akacak, Öyle serin, öyle ferah, Yanmayacak hiç yüreğin... Yine konacak pencerene kuşlar... O an kanat çırpacak kalp atışlarında hatıralar... Kopan bir inci kolye gibi dağılacak gözlerinde Yaşadığımız senli benli dakikalar... Ve ateşten bir kor düşüp yüreğine, Yine yakacak seni, hülyalı bütün sevdalar... Yıldızlar yine yerli yerinde duracak... En parlak, en pak-yıldızın belki olmayacak... Ama sevgim bir yıldız gibi gözlerinde parıldayacak. Yanıbaşında soluklanacak sevgim, Sevgim hep, yüreğini kucaklayacak... Yine iki filiz verecek her bahar belki Annenin hediyesi olan saksı çiçeğin... Birisi sen olacaksın yine, ben olmayacağım ötekisi... Ama sevgim saracak hayatını bir sarmaşık gibi... Gözlerim gözlerinde yeşerecek her mevsim... Sevgim hep, çiçeğe duracak bahçende yediveren gül gibi... Yağmurlar yine yağacak toprağın üstüne.. Ve sen canım, yine duyacaksın kokusunu toprağın... Zannetme ki benim tenim olacak yine kokladığın... Bir ben, bir benim kokum, bir de benim gözyaşlarım, Yağmayacak artık nisan yağmurları gibi içine... Kimbilir, bir hiç kimse gibi ben, Hiç kimsesiz olan, karabulutların içinde saklanacağım... Ama sevgim, dolu dizgin yağacak gökyüzünden üzerine... Aldığın her nefesi sellerine katacak sevgim... Sevgim hep, su serpecek yağmur bereketiyle gönlüne... Yine yürüyeceksin yürüdüğümüz o sahillerde.. Yine sıcacık, yine titreyen bir başka el olacak belki ellerinde... Belki de, sevgim ısıtacak denizlerindeki enginliği. Sevgim hep, çöl güneşi gibi yansıyacak denizlerine. Ve denizlerinin kokusu, tuzu, medd cezri, Ve de sevgim, ruhuna akacak bir meltem esintisiyle. Ve sen canım, yine seveceksin taşıdığın can gibi sevgilini... Yine aşkımsın, yine canımsın diyeceksin birilerine... Sen hiç düşünme canım, üzülme! Yüreğim avuçlarımda, yansamda, kül olsamda, Sevdaların en masumundan payımı alıp, Bir sonbahar gününde, öyle usulca değil.. Veda bile etmeden, aniden uçacağım! Yokluğun, kimsesizliğin ve sensizliğin diyarına... Yine bir hiç olacağım belki... Belki de, yok olacağım, hiç kimsesizliğin hiçliğinde! Ve belki kanayacağım, sensizliğin en zirvesinde! Ama sevgim, dağ gibi yücelecek ufuklarında... Taze bir fidan gibi büyüyüp köklenecek sevgim... Sevgim hep, hayat verecek, su gibi damarlarına. Ve sevgimin şarkısını mırıldanacak dudakların.. İşte öyle birşey, işte, öyle birşey diye... Ama hüzün değil, sonsuz bir umut doğacak, Sonsuzluğa değin içine... Sen hiç düşünme canım, üzülme! Öyle usulca değil, Aniden çekip gideceğim hayatından. Nasıl var olduysam yanında, Öyle yok olacağım yokluğunda! Bir tek şiirlerim, Bir de, adım kalacak dudaklarında... |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 13:54 . |
Powered by MJTurkiye
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Powered by Herkonu team