![]() |
Seni sen olduğun için sevendir
Yüreğinin sesini uzaklarda bile dinleyendir İki eli kanda olsa derdine yetişendir Varolduğunu hissetiren,kıymet bilendir Dostdur sözde değil özdedir adı... Sabun köpüğü değil, darlık anında kaybolmaz Sözünün eri güvenirliği tartışılmaz Bilirsin, çıkılan yolda yarenlikden caymaz Hayatına girdi mi kolay kolay çıkamaz Dostdur sözde değil özdedir adı... Yüreğini menfaatsiz sunar İyiliğin için sözleri acıya bular, Vakti zamanı gelir söyledikleri bir bir çıkar Yoktur senle dolan kalbinde ne fitne fucur ne de çıkar Dostdur sözde değil özdedir adı... Yangınlardaki yüreğine, varlığı ile ferahlık Mutluluklarında, üstüne dikilen saf ipekden bayramlık Bilmez ne rol ne sahtekarlık En büyük özelliği yaradılışı doğallık Dostdur sözde değil özdedir adı... Yalnızlıklar rıhtımından alıp götürür, süt beyaz yelkeniyle Uçurum kenarından çeker,adı şefkat elleriyle İyiki varsın dedirttiren, avucunda tuttuğu yüreğiyle 'Sen cansın benim dostumsun ' ağız dolusu kelimeleriyle Dostdur sözde değil özdedir adı.... Tüm Dostlarıma.... |
Gül yüzün aklımdan çıkmıyor bir an Hasretin içimi yakıyor gülüm Yıldızlar uykuya dalarken bile Hayalin hep bana bakıyor gülüm Kaybolup giderken seher yıldızı İçimi kemirir hala bu sızı Neyleyim ben sensiz baharı yazı Yokluğun boynumu büküyor gülüm Yanımda olmadan gülermi yüzüm Ne gecem bellidir nede gündüzüm Kahrede kahrede geldi bak güzüm Şaçlarımda şafak söküyor gülüm |
Bilmezdim Sevgininde Bir Rengi Olduğunu
An olur, deli sevdamın suskunluğunu yüklenirim bir başıma. An olur, buluşur yüreklerimiz en masum sevda yollarında. Umut ki, bitivermiş daha yolun en başında... Ne yolumdasın ne yolsun sen bana... Bilmezdim ışıksız yollarda umuda kavuşmanın yorgunluğunu, Bilmezdim, umudun bir rengininde siyah olduğunu. Gece olur, en parlak yıldıza takılır dalar gözlerim... Gece olur, aniden kayar gider yokluğuna yıldızım. Gölgen ki, düşüvermiş kalbime.. Ne yakınsın ne uzaksın sen bana. Bilmezdim hayalinin aynalarda da konuştuğunu... Bilmezdim, gözlerinin gökyüzünde de durduğunu. Gün olur, buz dağından kopan bir buz parçası kadar soğuk, Gün olur, ısıtır evrenimi güneşimin içime çizdiği ufuk... Sevgin ki, yakıvermiş ateşiyle, Ne sıcaksın ne soğuksun sen bana.. Bilmezdim sevginin de ateşten bir gül olduğunu.. Bilmezdim, gökkuşağınında çiçek gibi solduğunu. Mevsim olur, damarlarımda dolaşan kan cehennem sıcağında kavrulur. Mevsim olur, yüreğimde kopan fırtınalar kızgın çöllere savrulur. Şefkatin ki, sarıvermiş ruhumu... Ne ellerindeyim ne ellerimdesin sen bana Bilmezdim yağmurun suyuda hasretiyle kuruttuğunu, Bilmezdim, çölde gezinen yaralı bir ceylanı yüreğinden vurduğunu... Neşe olur kahkahalarla ağladığıma güler geçerim... Neşe olur, mutluluğu martıların sesinden dinlerim. Gülümseyiş ki, dönüvermiş hıçkırığa içimde... Ne yalansın ne doğrusun sen bana... Bilmezdim bir gülümseyişin kadehlerde gözyaşı sunduğunu. Bilmezdim, dudaklar gülümserken yüreğe kan dolduğunu. Son olur, ayrılık heceleri bir bir kıyıya vurur... Son olur, sözler biter şiirler nağme nağme konuşur. Adın ki şiir oluvermiş dudaklarımda, Ne aşkımsın ne canımsın sen bana. Bilmezdim her aldığım nefeste ölümü soluduğumu, Bilmezdim, canımsın dediğim minik kuşumun kafesinden kanatsız uçtuğunu... |
Özletiyor Seni Bu Yağmurlar
Burada yağmur yağıyor Aralıksız yağıyor günlerdir Ama sen yine de şemsiyeni Almadan gel ilk otobüsle Buğulanan camlara usulca Yüzünü çiziyorum ki yüzün Bir yağmur damlası olup Düşüyor yapraklarına gülün Güller de bozamıyor bu uzun Karanlık sessizliğini kentin Anılarını yitiriyor sokaklar Bezirgânlaşıyor bulvar ışıkları Tarih de kekemeleşiyor bazen Ki o zaman aşktır tek bilici Aşksa yürümek gibi bir şey Duyabilmek kuşların gelişini Anısı bizsek eğer bu kentin Unuttuğu türküler bizsek Acıyı rehin bırakıp bir güle Anımsatmalıyız bunları bir bir Sonra yürümeliyiz seninle Sokaklara caddelere çıkmalıyız Belki bir aşktır bu kentin Belleğini geri getirecek olan Burada yağmur yağıyor ama sen Şemsiyeni almadan gel yine de Özletiyor bu çılgın sağanak seni Sırılsıklam özletiyor biliyor musun |
Alıştım Ayrılıklara
Sen, hayatıma girmeden önce ben vardım. Sen, hayatıma girdiğinde ise ben yine vardım Ancak birbirinden farklı iki varlık İki kişilik, iki ruh, iki beden olarak... Yokluğunda ben; Geceleri oturur; Radyo dinlerdim. Aşıkların birbirine arğaman ettiği şarkıları, Ben de yalnızlığıma armağan ederdim. Herşey anlamsızlaşırdı çoğu kez. Ve çoğu zaman anlamsızlıklarda kaybolur giderdim. Yaşamak mı daha acı veriyor yoksa ölmek mi? gibi Acımasız sorularla kendimi irdelerdim. Varlığında ise herşey bambaşkaydı. Ben bir başkaydım. Gecelere seninle beraber veda eder. Günün ilk ışıklarına seninle Merhaba derdim. Ve anlamlı gelirdi herşey. Anlam karmaşaları bir bir ter**** beni. Sen de var olmayı, seninle birlikte yaşamayı Ve herşeyi seninle paylaşmayı severdim. Seni her geçen gün daha da çok severdim. Ancak nerden bilebilirdim ki masalın sona ereceğini Nerden bilebilirdim habersiz çekip gideceğini. Dün vardın bende vardım. Bugün yoksun; Bense varmıyım yokmuyum bilmiyorum. Dolmayacak cinsten bir boşluksun şimdi. Ne sana benzeyen biri bu boşluğu doldurabilir. Ne de yeniden çıkıp gelsen SEN doldurabilirsin. Öyle bir boşluk ki sorma gitsin. Boşver ve sevgili Alıştım ben yalnızlığa ayrılıklara Bırak artık böyle sürüp gitsin! |
Sen gözlerimdin benim
Hiç tükenmeyen bir pınar misali Süzülürken damla damla sular Bazen ılık, yüreğinin sıcaklığında Bazen buz kesmiş, kartal bakışlarında Bakarken bazen, yıldız parlaklığında Sen gözlerimdin benim. Sen sözlerimdin benim Dilimden dökülen bir çağlayan misali Ve yatağına sığmayan bir nehir Bazen bir çığlık sessizliğimde Bazen bir sitem haykırışlarımda Dökülürken dilimden, uçurumdan dökülür gibi Sen sözlerimdin benim. Sen ellerimdin benim Rüzgarlarınla doldurduğun bir yelken misali Bir sağa çekersin beni, bir sola Bazen savurursun açık denizlere Bazen vurursun acımadan kıyılarına Başıboş dümensiz, kapılacakken girdaplara Sen ellerimdin benim. Sen yüreğimdin benim Ritimsiz çalan bir saat misali Çalışıyorsun tik tak tik tak Bazen ileri gidiyorsun koşar gibi, Bazen geri kalıyorsun, sanki yorgun Ha durdu, ha duracak hala sana vurgun Sen yüreğimdin benim. Sen herşeyimdin benim Düşlerim, ümitlerim,geleceğim Ellerimdin, gözlerimdin ve yüreğim Bazen kapılsamda umutsuzluklara Bazen kızsamda yüreğim alev alev Sen ne görürsün beni. ne duyarsın Yine de sen herşeyimdin benim Ve yine de herşeyimsin. |
Unutamam Seni
Unut beni diyorsun, Unutmak kolay mi seni? Yüregimden söküp atmak ismini, Hic yasanmamiscasina aramizda ki sevgiyi, Bir mektupla bitirmek istiyorsun iliskimizi. Yasandi ve bitti,unut beni diyorsun, Unutmak kolay mi seni? Disarda firtina var,yagmur yagiyor Böyle bir günde karsilasmistik seninle, Sanki zaman durmus,baska bir boyuttaydim. Sadece sen ve bana bakan mavi gözlerin, Icim isindi birden,yüregim kipir kipir oldu. Yasandi ve bitti,unut beni diyorsun, Unutmak kolay mi seni? Mehtapli bir gecede denizi seyrederken, Actim yüregimi,sonuna kadar sana, Bütün dünyaya seni sevdigimi haykirarak. Ilk dansimizi mum isiginda, Sanki yüregim yerinden firliyordu. Kokun dünyada ki bütün ciceklerden daha güzel, Sicakligin günesden daha sicak,yüregim yakiyordu. Resmine bakip agliyorum simdi, Ben seni yüregime kazidim. Gökyüzünde ki yildizim,günesimsin. Yeryüzünde ki en güzel cicek, Soludugum hava,ictigim su. Unut beni diyorsun, Unutmak kolay mi,unutamam seni! |
Aşk Biter
Yaktığın ateşi söndür öyle git,
Kalmasın geriye ne kül, ne de kor.. Aşkını gönlümden öyle yok et ki; Sensiz yaşam olmasın hiç zor.. Yaktığın ateşi öyle söndür ki; Ne dumanı kalsın, ne de rengi, Kurak çöllerde, su bulmuş gibi, Hayalin kalır, gönlümde belki.. Ateş yakar, bıçak keser, Aşk acıtır, ayrılık yok eder, Gönül her daim sevgi diler.. Sanırmısın ki ateş sönünce aşk biter... |
BİRİSİ
Bir şey var aramızda Senin bakışından belli Benim yanan yüzümden. Dalı veriyoruz arada bir. İkimizde aynı şeyi düşünüyoruz belki, Gülüşerek başlıyoruz söze. Bir şey var aramızda Onu buldukça kaybediyoruz isteyerek. Fakat ne kadar saklasak nafile Bir şey var aramızda. Senin gözlerinde ışıldıyor, Benim dilimin ucunda |
YAŞADIKLARIMDAN ÖĞRENDİĞİM BİR ŞEY VAR
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır Kopmaz kökler salmaktır oraya Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına İnsan balıklama dalmalı içine hayatın Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın Değişmemelisin hiçbir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 14:02 . |
Powered by MJTurkiye
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Powered by Herkonu team