Linderoth ile çok özel!

Linderoth, TFF'nin aylık dergisine verdiği röportajda birbirinden ilginç açıklamalarda bulundu
Türkiye Futbol Federasyonu'nun yayın organı Tam Saha dergisinden Nihat Özten ile röportaj yapan Tobias Linderoth, Marsilya'da doğdu, ülkesi İsveç'in yanı sıra Hollanda, Norveç, İngiltere ve Danimarka'da top koşturarak gerçek anlamda bir uluslararası oyuncu oldu. 2006 ve 2007'de İsveç'in en iyi orta saha oyuncusu seçildi. Futbolcu bir babanın oğlu olmanın kazandırdığı "takım oyuncusu" kimliğini Galatasaray'da tüm ağırlığıyla hissettiriyor. Turkcell Süper Lig'le ilgili olarak "Rakiplerde gözlemlediğim en önemli şey taktik anlayışın pek ön planda olmayışı. Genel olarak futbolcuların kişisel yetenekleri, teknik becerileri öne çıkıyor" değerlendirmesini yapıyor.
Profesyonel bir futbolcunun, Anders Linderoth'un çocuğu olarak dünyaya gelmek acaba insana futbolcu olmaktan başka bir seçenek bırakmıyor mu? Babanın futbolcu olması geleceğini nasıl yönlendirdi?
Tabii ki babamın futbolcu olmasının benim üzerimde çok büyük bir etkisi oldu. Ben babamın futbolculuğuna da antrenörlüğüne de tanıklık ettim. Küçüklüğümden beri babamın takımlarının içinde büyüdüm ve bunun benim futbolculuğum üzerinde etkisi çok fazla oldu.
O zaman seni kim keşfetti diye sormak yanlış olur herhalde. Peki, babanın futbol karakterin üzerindeki somut etkileri nelerdi?
Babam bana hep yardımcı oldu. Kendisi önemli bir oyuncuydu ve en değer verdiği şey takım oyunuydu. Bana da sürekli olarak bir takım oyuncusu olmanın ne kadar önemli bir şey olduğunu anlattı. Bir takım oyuncusunun yapabileceği görevleri, yapması gereken işleri uzun uzun anlattı ve açıkçası bu öğütlerden çok faydalandım.
Altyapı eğitimine ülkende başladığını biliyoruz. Ancak 16 yaşında Feyenoord'un altyapısına gitmişsin. Bu kadar genç yaşta başka bir ülke takımının altyapısına gitmek çok alışılmış bir durum değil.
Evet, çok genç yaşta Feyenoord'un altyapısına gitmiştim ve benim için çok ilginç bir tecrübeydi. Ama o yaşta başka bir ülkenin takımına gitmenin aslında benim için en iyi şey olmadığını çok kısa zamanda fark ettim. Çünkü o kadar genç bir oyuncu olarak her şeyden önce vatan ve aile özlemi çekiyorsunuz. Orada kaldığım kısa sürede çok büyük sıkıntılar yaşadığımı söyleyebilirim.
Henüz zirveye çıkmadım
Hollanda, İsveç, Norveç, İngiltere ve Danimarka'da futbol oynadın. Kariyerin açısından zirveye çıktığın nokta hangisiydi? Kendini hangi takımda mutlu hissetmiştin?
Öyle zannediyorum ki ben henüz gelebileceğin en üst noktaya gelmedim. Dilerim de gelmemişimdir. Zira almam gereken çok yol, yapmak istediğim çok şey var. Ama kendimi en rahat hissettiğim yer olarak Danimarka'yı söyleyebilirim. Kopenhag'da oynadığım 3 sezon içerisinde 2 Danimarka Kupası, 1 Lig Şampiyonluğu, 1 kez de Kraliyet Kupası kazandık. Daha birçok ödüller aldık. Bir futbolcunun kariyeri de kazandığı başarılarla ölçüldüğüne göre şimdiye kadar en başarılı olduğum, kendimi en mutlu hissettiğim yerin Kopenhag olduğunu düşünüyorum.
İngiltere'de üç sezon kaldın ancak 40 maçta oynayabildin. Bunun nedeni neydi?
Benim için bu gerçekten zor bir dönemdi. Her şeyden önce çok gençtim ve beni Everton'a getiren teknik direktör çok kısa süre sonra başka bir takımla kontrat imzalayarak ayrıldı. Takımın başına gelen teknik adam beni pek iyi tanımıyor, yeteneklerimi bilmiyordu. Onun tercih ettiği bir oyuncu değildim belki ve çok uzun süre oynamadım. Fakat Everton'daki ikinci sezonumda İsveç Milli Takımı ile Dünya Kupası'nda oynadım ve başarılı bir dönem yaşadım. Ancak kısa bir süre sonra dizimden çok önemli bir sakatlık geçirdim. Uzun zaman da sakat kaldım ve dolayısıyla hiç oynama şansım olmadı. Ama Everton'daki üçüncü sezonumda peş peşe ilk 11'de yer almaya başladım ki zaten o üç sezon boyunca benim en fazla maç oynadığım tarih de bu sonuncu seneye tekabül eder. Fakat her şeyden önemlisi şu, ben kendimi İngiltere'de evimde hissetmedim. O yüzden de benim için mutlu, verimli bir dönem olduğunu söyleyemem.
İngiltere'nin ardından Danimarka'da da üç sezon kaldın ve bu defa Kopenhag'da 127 maça çıktın. Biraz önce de söylediğin gibi bir çok kupa kazandın. Aradaki bu olumlu fark nereden kaynaklandı?
Kopenhag'a gitmemin en önemli nedenlerinden biri İsveçli antrenörleri Hans Backe'ydi. Backe beni, ben de kendisini yakından tanıyordum. O yüzden Kopenhag'a gitmeyi tercih ettim ve öyle zannediyorum ki kendisiyle olan tanışıklığımız benim orada başarıyı yakalamamdaki en büyük etkendi.
Kendimi oyuna veriyorum
2002 Dünya Kupası'nda bir maçta 14.6 kilometre koşarak rekor kırdın. Sana "Terminatör ve "Biyonik Adam" deniliyor. Bu özelliği kazanmak için neler yaptın?
Ben bu yeteneklerin sadece fiziksel becerilerden kaynaklandığını zannetmiyorum. Çünkü bizim düzeyimizde futbol oynayan oyuncuların hepsi aşağı yukarı aynı antrenmanı yapar ve yaklaşık olarak aynı güce sahiptir. Benim diğer oyunculardan ayırıcı özelliğimin biraz daha zihinsel olduğunu düşünüyorum. Ben kendimi oyuna biraz daha itmeyi becerebiliyorum. Ayrıca küçüklüğümden beri de çok çalışıyorum. Her zaman kendimi biraz daha geliştirmeye, biraz daha ileriye gitmeye gayret ettim. Bunun da geldiğim noktada mutlaka etkisi vardır.
İki Dünya Kupası, bir de Avrupa Şampiyonası finalleri yaşadın. Bir oyuncunun kariyeri açısından oldukça önemli deneyimler. Finallerdeki ortamdan biraz söz eder misin? Lig maçlarının ve elemelerin ötesinde finallerde oynamak ne kazandırıyor oyuncuya?
Turnuvalar çok kısa dönemde sizden çok yüksek performansın beklendiği yerlerdir. Bu nedenle turnuvalara oyuncu olarak apayrı bir hazırlık içerisinde gidiyorsunuz. Özellikle uluslararası turnuvalarda milli takımınızın forması altında oynarken arkanızdaki tüm milletinizi de temsil ediyorsunuz. Bir yandan bu gururu yaşarken bir yandan da çok kısa bir dönemde ülkenizi en iyi şekilde temsil etmek zorundasınız. Bunun sağladığı motivasyon çok farklı.
Galatasaray'ın teklifini fazla düşünmedim
Galatasaray'dan daha önceleri de transfer teklifi almıştın. O zaman değil de neden bu sezon geldin? Galatasaray'dan ilk teklifi aldığında neler düşünmüştün?
Galatasaray'ın iki yıldan beri benimle ilgilendiğini biliyorum. Fakat daha önce kendileriyle direkt temasa geçme şansımız olmamıştı. Çünkü her şeyden önce bir transferin gerçekleşmesi için kulüplerin birbiriyle anlaşması gerek. Bu yaz Galatasaray'ın tekrardan benimle ilgilendiğini duyunca transfer için aslında çok da düşünmedim. Çünkü Kopenhag'da çok iyi üç sezon geçirmiştim ve artık yeni bir tarzda futbol oynamaya, kendimi daha da geliştirmek için futbol ortamımı değiştirmeye ihtiyacım vardı. Teklif de Galatasaray gibi büyük bir takımdan gelince pek düşünmeden geldim.
Bu sırada başka transfer teklifleri de almış mıydın?
Bir-iki teklif daha geldi ama hiç birisi sonuca yaklaşan teklifler değildi. Gelen teklifler arasında en ciddisi Galatasaray'ınki olduğu için ben diğerleri üzerinde hiç düşünme isteği hissetmeden Galatasaray'a "evet" dedim.
Buraya gelmeden önce Türkiye, İstanbul ve Galatasaray'la ilgili kafanda nasıl bir imaj vardı? Geldikten sonra fikirlerinde ne gibi değişimler yaşadın?
Daha önce bir milli maç nedeniyle Türkiye'ye gelmiş, İstanbul'u tanıma ve Ali Sami Yen Stadı'nda bir kez oynama şansına sahip olmuştum. Tabii ki yeni bir ülkeye gitmeden önce insanın kafasında bazı soru işaretleri oluyor. Fakat ben önceden edinilen fikirlerin, kafada yaratılan imajın değişebileceğini yaşadığım önceki tecrübelerden dolayı biliyordum. Buraya geldikten sonra Türkiye ve İstanbul için edindiğim ilk izlenimlerim sürekli olarak pozitif yönde gelişiyor. Galatasaray'a geldiğim için oldukça mutluyum.
Türk medyasının ilgisi konusunda ne düşünüyorsun? İskandinav medyası ile Türk medyası aynı mı?
Her şeyden önce hiçbir İskandinav takımının antrenmanını, Galatasaray'ın antrenmanını izleyenler kadar fazla gazeteci ve televizyoncu takip etmez. Bu durum gerçekten çok ilginç. Fakat Türkiye'de futbola genel olarak ilgi çok fazla ve medyanın bu yoğun ilgisi insanların futbola olan ilgisinin artmasına neden oluyor. Bence bu çok önemli bir şey. Türk insanının futbola olan büyük ilgisi ve sevgisi beni çok etkiliyor.
Türkiye'de taktik anlayış geri planda
Farklı liglerde oynamış bir oyuncu olarak, Turkcell Süper Lig'in futbol kalitesini nasıl değerlendiriyorsun?
Bence Turkcell Süper Lig'in içinde bulunduğu durum gerçekten çok iyi. Geride kalan haftalarda karşı karşıya geldiğimiz rakiplerde gözlemlediğim en önemli şey taktik anlayışın pek ön planda olmayışıydı. Genel olarak futbolcuların kişisel yetenekleri, teknik becerileri öne çıkıyor. Türkiye'de teknik yönden becerikli oyuncuların sayısının çok yüksek olduğunu her maçta yeniden gözlemleme şansına sahip oluyorum. Şimdiye kadar karşılaştığımız rakiplerin hepsi son derece güçlü takımlardı ve maçların tümü son derece yüksek seviyede oynandı.
Bizim ligimiz Avrupa'nın neresinde? Oynadığın liglerle arasında bir kıyaslama yapar mısın?
Şimdiye kadar oynadığım ligler arasında bence en iyisi İngiltere Premier Ligi'ydi. Türkiye'de özellikle ligi sürükleyen 3-4 takımın da katkısıyla Turkcell Süper Lig'in benim tanıdığım İskandinav liglerinden daha yüksek bir seviyede olduğunu düşünüyorum. Ama yine de böyle bir değerlendirme yapmak çok zor. Çünkü bakın Helsingborg'a karşı UEFA Kupası'nda oynadık ve sonuçta şanssız bir yenilgi aldık. Bu durumda ligler arasında bir değerlendirme yapmak kolay mıdır, açıkçası ondan da pek emin değilim.
Takım arkadaşların arasında seni en çok etkileyen oyuncu hangisi?
Galatasaray'da çok önemli oyuncularla birlikte oynuyorum. Onlardan birini veya ikisini seçebileceğimi zannetmiyorum. Daha önce tanımadığım o kadar çok oyuncu var ki, neredeyse bütün oyuncular benim için yeni. Hepsini yeni yeni tanıyorum ve şimdiye kadar tanıdığım oyunculardan da çok etkileniyorum. Çok yetenekli oyuncularımız var.
Ön libero takımın sigortası
Oynadığın ön libero mevkii belki gösterişsiz ama kilit bir görev üstlenmene yol açıyor. Bir ön liberoyu diğer oyunculardan ayıran en önemli özellikler nelerdir?

Her şeyden önce çok çalışmak zorundasınız. Sahadaki pozisyonunuzu korumak çok çok önemli. Taktiksel ve fizik olarak da hep güçlü olmanız gerekiyor. Bir yandan defansı birlikte ve güçlü bir şekilde tutmaktır göreviniz, diğer yandan da orta sahanın bütünlüğünü sağlamak zorundasınız. Bu nedenle hem kendi bölgenizi savunmak çok önemli hem de sizin önünüzde oynayan gerek orta saha, gerekse forvet oyuncularına her zaman destek olmanızın gerektiğinin bilincinde olmalısınız. Özellikle de rakip takım kontratağa kalkmaya yeltendiğinde bunu engelleyecek en önemli kişi sizsiniz. Takımın adeta sigortasısınız.
Dünyada ve Türkiye'de beğendiğin ön liberolar hangileri? Galatasaray'ın gençlerinden Mehmet Topal ve Mehmet Güven hakkındaki düşüncelerin neler?
Chelsea'den Makalele ve Barcelona'dan Yaya Toure'yi çok beğeniyorum. Türkiye'de ise her ne kadar defansif ön libero sayılmayacak olsa da Mehmet Aurelio çok önemli bir oyuncu. Makalele ve Toure'nin tamamen defansif oynadıklarını düşünürsek, onlarla Aurelio arasında bir fark olduğunu göz önünde bulundurmalıyız. Mehmet Topal ve Mehmet Güven ise çok genç ve oldukça yetenekli oyuncular. İkisi de oynadıkça daha iyi olacak.Galatasaray'ın geleceğinde bu oyuncuların çok faydalı olacağını düşünüyorum.
Galatasaray birçok takımın aksine tek ön liberoyla oynuyor. Bu durum senin performansını nasıl etkiliyor?
Evet bu sezon biz genellikle tek ön libero, iki bazen de üç hücuma yönelik orta saha oyuncusuyla oynadık. Fakat bizim özellikte Turkcell Süper Lig'de oynadığımız tüm maçlarda her şeyden önce oyunu kontrol etme zorunluluğumuz var. Ve bu nedenle bence en uygun taktikle oynuyoruz aslında. Fakat Avrupa'da oynadığımız maçlarda zaman zaman bunun değişmesi gerektiğini gördük ve gerçekten değiştirdiğimiz zamanlar da oldu. Bence şu anda oynadığımız sistem Galatasaray için en uygun olan sistem.
Lige çok iyi bir başlangıç yapmıştınız ama UEFA Kupası'nın grup maçlarında beklenmedik biçimde kötü sonuçlar aldınız. Bu gerilemeyi neye bağlıyorsun?
Bence Bordeaux'ya karşı son derece iyi bir oyun oynadık ve birçok gol fırsatı yakaladık. Fakat o gol fırsatlarını ne yazık ki değerlendiremedik. Avrupa maçlarında zaten elinize çok az fırsat geçtiği için bunlardan azami ölçüde faydalanmak zorundasınız. Bunu yapamadığımız için Bordeaux tarafından çok çabuk cezalandırıldık ve kötü bir sonuç aldık. Helsingborg ise bize karşı gerçekten zeki bir taktikle oynadı. Aslında biz de onların nasıl oynayacağını biliyorduk. Fakat bu oyun tarzı zaman zaman karşı konulması gerçekten güç bir oyun anlayışı. Kontrataklarla kalemize gelmek istediler ve o gün bunu iyi becerdiler. Biz o gün oyun 2-1'ken dahi birçok fırsat ele geçirdik fakat yararlanamadık. Ne yazık ki Helsingborg yakaladığı kontratak fırsatlarını değerlendirdi.
İnsanın ülkesinin takımına karşı oynaması zor bir durum ama sen bir de babanın eski takımına karşı forma giydin. İnsan bu tip maçlarda duygusal olarak neler yaşıyor?
Evet, Helsingborg bir İsveç takımı ama benim onlara karşı herhangi bir duygum yoktu. Babam da o takımda çok eskiden oynamıştı. Ancak benim o takımda çok iyi arkadaşlarım var. O maçta onlara karşı oynamanın keyfini çıkardım. Daha önce başka ülkelerin takımlarında forma giyerken, İsveç takımlarına karşı defalarca mücadele etmiştim. Yani bu konuda tecrübeli sayılırım. Ama onun dışında İskandinav takımlarına karşı başka ülkelerin takımlarında oynamanın her zaman belli zorluklarının olduğunu kabul etmemiz gerekir. Çünkü çok organize, çok disiplinli oynarlar, her zaman sistemi muhafaza etmek için birlikte çok sıkı çalışırlar.

Bundan sonraki hedeflerin neler?
Umarım sezon sonunda ligi şampiyon olarak bitiririz. En önemli hedeflerimden biri bu. İsveç Milli Takımı'nda ise sakatlığım nedeniyle son iki maçta oynayamadım. Fakat çok sevinçliyim, çünkü İsveç, Avrupa Şampiyonası'na kalmayı garantiledi. Bu yaz için önümde bir de İsveç Milli Takımı'na dair bir hedef var. Mümkün olduğunca iyi bir Avrupa Şampiyonası çıkarmak istiyorum.
Kariyer olarak ulaşmak istediğin bir hedef var mı?
Sürekli yeni bir şeyler öğrenmenin, kendini geliştirmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Sahip olduklarımın üzerine yeni bir şeyler katabildiğim sürece futbol oynamaya devam edeceğim. Bir gün yeni şeyler kazanamadığım, yeni şeyler öğrenemediğim zaman futbolu bırakmayı düşünebilirim. Fakat şu sıra öyle bir niyetim yok. Bence bir futbolcu için en önemli şey ödüller kazanmaktır. Şampiyon olmak, kupalar kazanmak, finallerde oynamak, takımıyla birlikte başarıdan başarıya koşmaktır. Şu anda benim kendi geleceğim için öngördüğüm, bu hedeflere ulaşmak.
İstanbul'un tek kötü yanı trafik
İstanbul'daki yaşamın nasıl? Beklentilerin dışında şeyler yaşadın mı?

İstanbul'da her gün yeni bir şey yaşıyorsunuz. Sanırım bu herkes için geçerlidir. Çok büyük bir şehir ve insana sürekli yeni bir şeyler sunuyor. Bence tek kötü tarafı trafik sıkışıklığı. Şehri yakından tanıdıkça daha da çok seveceğimi düşünüyorum.
Futbolun dışında neler yaparsın?
1 yaşında bir kızım var, o yüzden bu soruya cevap vermek çok kolay. Futbol dışında kalan zamanımın tümünde kızımla ilgilendiğimi söyleyebilirim. Antrenman veya maçtan sonra hemen ona koşuyorum. Eşimin de vaktinin büyük bir kısmı onunla geçiyor. Dışarı çıktığımız zaman hep kızımızla birlikteyiz. Yeni bir şehirde, yeni bir ülkedeyiz ve bu yeni yerde mümkün olduğunca çok fazla şeyi görmeye gayret ediyoruz.

Büyük başkan Emre***8217;yi buraya getir!..


Finansbank***8217;ın meşhur reklamı bu kez Ali Sami Yen***8217;de ortaya çıktı. Bu slogan taraftarların da fazlasıyla hoşuna gitti

Daha önce Fenerbahçe***8217;nin maçlarında izleyicilerin karşısına çıkan Finansbank reklamı bu kez de Galatasaray versiyonu ile ortaya çıktı!.. ***8220;Büyük başkan Adriano***8217;yu buraya getir***8221; yazılı sanal reklamdan sonra ***8220;Büyük başkan Emre***8217;yi buraya getir***8221; şeklindeki ilginç reklam dünkü karşılaşmada futbolseverlerin beğenisine sunuldu.

Maraton tribünün üzerini kaplayan dev bir pankart şeklindeki sanal reklam uygulamasıyla yapılan reklam son döneme damgasını vurdu. Diğer taraftan İngiltere***8217;de rahatsız günler yaşadığı ileri sürülen Emre Belözoğlu***8217;nun sarı-kırmızılı takımın devre arasındaki transfer listesinde bulunduğu iddiaları var. Emre olayını Başkan Yardımcısı Polat takip ediyor.

"Yenin F.Bahçe'yi, canımız feda size"


Galatasaray'ın Belediyespor karşısında skoru 2-0***8217;dan 2-2***8217;ye taşımasında Sarı-Kırmızılı taraftarların rolü büyük oldu. Maç için Ali Sami Yen Stadı***8217;na koşan 12 bin kadar Cim Bomlu, ilk dakikalardan itibaren takımına destek vermeye başladı. Üst üste gelen konuk ekip golleri de Ali Sami Yen***8217;dekileri küstürmeye yetmedi. Süper Lig***8217;in liderini uyandıran an ise devre arasıydı. 2-0***8217;a rağmen oyuncuları tribünlere çağırıp moral veren taraftarlar, örnek bir davranışa imza attılar.


12 bin Aslan!
İkinci yarıda adeta kimlik değiştiren Galatasaray, 12 bin seyircisinin desteğiyle skoru 2-2***8217;ye getirip, yenilmezlik unvanını korumayı başardı. Sarı-Kırmızılılar***8217;ın dünkü gündeminde gelecek hafta sonunda oynanacak olan Fenerbahçe derbisi de önemli bir yer tuttu. ***8220;Haftaya Kadıköy***8217;de, oynayın ölümüne, yenin Fenerbahçe***8217;yi, canımız feda size***8221; diye tezahürat yapan Galatasaraylılar, ezeli rakiplerine karşı oynanacak zorlu maçın havasına da girdiklerini gözler önüne serdiler.

Yenilmezliğin sırrı!


14 haftasını geride bıraktığımız Süper Lig***8217;de namağlup unvanını korumayı başaran Galatasaray***8217;ın sırrı ortada! Sarı-Kırmızılı ekip 14 karşılamada rakip filelere tam 27 gol göndererek, hücum futbolu oynamanın ödülünü aldı. Daha dikkat çekici olan ise Aslan***8217;ın bu 27 golden 10***8217;unu son 15 dakikalarda atmış olmasıydı. Özellikle son sınavlarda üst üste son dakika golleri bulan Cim Bom, böylece yenilmezlik serisini Fenerbahçe derbisine taşıdı.


Gerets***8217;i hatırlattı

Galatasaray'ın bu performansı, akıllara Eric Gerets yönetimindeki 2005-2006 sezonunu getirdi. Sarı-Kırmızılılar, o sezon ligin ikinci yarısında, sık sık son dakikalarda gelen gollerle zirve yarışını sürdürerek, Fenerbahçe***8217;nin önünde şampiyonluğa ulaşmıştı.

Pusuya yattı


Beşiktaş'ı Lincoln ve Hakan'sız deviren, Trabzon'u genç Serkan'la yıkan yaşlı kurt, Kanarya'ya da sürpriz bir takım&taktik hazırlıyor Feldkamp'ın, Kadıköy'de Hakan ile Serkan'ın yerine Nonda&Ümit'i oynatacağı, Lincoln'ün yerine de Barış Özbek'i hazırladığı ifade ediliyor.


Belediye beraberliğiyle liderliğini sürdüren G.Saray'da gözler F.Bahçe maçına çevrildi. Teknik direktör Kalli maç kasetlerini izleyerek Kanarya'nın şifresini çözmeye başlarken, ezeli rakibine de sürprizler hazırladığı konuşuluyor. Beşiktaş'ı Hakan ve Lincoln'ü kadro dışı bırakmasına rağmen 2-1, Trabzon'u

ise deplasmanda Serkan'ın golüyle 1-0 mağlup etmeyi başaran yaşlı kurtun, Kadıköy'de de kadroda değişiklikler yapacağı ifade edildi.

YARIM SAAT TOPLANTI
Belediye maçının forveti Hakan-Serkan'dan memnun kalmayan Feldkamp'ın F.Bahçe karşısında Nonda ile Ümit ikilisine yer vereceği bildirildi. Oynaması zor olan Lincoln'ün yerine ise iyileşen Barış Özbek'in görev yapması bekleniyor. Alman hoca, Alex'i Barış ya da Linderoth ile durdurmayı planlarken, ayrıca şok presle Kanarya'yı şaşırtmayı hedefliyor. Kalli dün oyuncuları ile tesislerde yarım saat toplantı yapıp taktiğini anlatmaya başladı

Hasan yanacak


İstanbul Büyükşehir Belediyespor karşısında sinirli hareketleriyle dikkat çeken ve gördüğü gereksiz kırmızı kartla Galatasaray'ı 10 kişi bırakan Hasan Şaş'a ceza yolda.

Hasan yanacak

KALLİ RAPOR HAZIRLIYOR
İSTANBUL Büyükşehir Belediyespor karşısında sinirli hareketleriyle dikkat çeken ve gördüğü gereksiz kırmızı kartla Galatasaray'ı 10 kişi bırakan Hasan Şaş'a ceza yolda. Teknik direktör Karl Heinz Feldkamp'ın vereceği rapor doğrultusunda sarı-kırmızılı oyuncuya talimat gereği 20 ila 30 bin

dolar arasında para cezası kesilecek.

CANAYDIN DEVREYE GİRDİ
G.SARAY Başkanı Özhan Canaydın Şaş'ın, "Takımdan ayrılacağım" şeklindeki sözleri için "Fevri açıklama" dedi. Canaydın, "Kapalıdaki taraftarlarla bir sürtüşmesi oldu. Sanırım onun etkisiyle böyle dedi. Ama kararından vazgeçireceğiz" diye konuştu. Bu arada Hasan dünkü idmana sakatlığı nedeniyle çıkmadı. Ama MR'ı çekilen Şaş'ın sakatlığının olmadığı açıklandı.

Barış Özbek müjdesi
LİNCOLN'den gelen haberle sarsılan G.Saray, Barış Özbek'in iyileşmesi ile teselli buldu. Sakatlığı nedeniyle Panionios ve Belediye maçlarında forma giyemeyen genç yıldız düzeldi. Dün Kalli'nin yaptırdığı özel çalışmaya katılan Barış'ın, Fenerbahçe maçında oynayabileceği bildirildi.
Nonda'dan gol sözü

BELEDİYE maçında 2. yarıda oyuna girip takımı hareketlendiren Shabani Nonda, derbide oynamak istediğini söyledi. F.Bahçe maçlarının taraftar için ne anlama geldiğini duyduğunu kaydeden Kongolu golcü, "Oynarsam F.Bahçe'ye gol atmak için sahada her şeyimi veririm" diye konuştu.



Camargo çağrı bekliyor


YÖNETİMİN ara transfer için her konuda anlaştığı İgor de Camargo, imza için G.Saray'dan çağrı bekliyor. Sambacının kulübü S. Liege'le ilk yarı bitince masaya oturacak olan Cimbom'un ocakta transferi bitireceği bildirildi. 24 yaşında ve 1.87 boyundaki golcünün, forvetteki sorunu bitireceği belirtiliyor.

Arda'ya uyarı geliyor

SON maçlarda formunda düşüş gözlenen Arda'yı Kalli'nin toparlanması için uyaracağı öğrenildi. Genç yıldız, Belediye maçında birçok pozisyonu harcarken, geriye de fazla yardım etmemişti. Alman çalıştırıcının, derbiden sonra Arda'yı dinlendirmesi bekleniyor.

Aslan boş durmuyor

BÜYÜKŞEHİR Belediyespor maçında sahadan 2-2'lik beraberlikle ayrılan Galatasaray, Fenerbahçe ile oynayacağı derbi maçın hazırlıklarına ara vermeden başladı. Cimbom dün Kalli yönetiminde yaklaşık 1 saat çalıştı.

Ümit yine göze girdi

BÜYÜKŞEHİR maçında oyuna sonradan girerek, attığı golle Galatasaray'ı yenilgiden kurtaran Ümit, Kalli'nin gözüne girmeyi başardı. Hırsıyla tam not alan tecrübeli oyuncunun büyük ihtimalle Fenerbahçe derbisinde forma giymesi bekleniyor. Karan, geçtiğimiz yıl Saracoğlu'nda golünü atmıştı.

Derbide kale yine Orkun'un

İSTANBUL Büyükşehir maçında hatalı goller yiyerek, büyük hayal kırıklığı yaratan kaleci Orkun bu kez kulübede oturmayacak. Teknik direktör Feldkamp'ın genç kaleciyle ile özel görüştüğü ve daha dikkatli olması için uyardığı öğrenildi. Alman hocanın, zorlu Fenerbahçe karşısında Orkun'a görev vermesi bekleniyor.

Derbiye yepyeni kadro!


Teknik direktörümüz Kalli'nin görev vermesi halinde 10 tane oyuncu ilk kez Fenerbahçe derbisi heyecanını yaşayacak

Turkcell Süper Lig'de son senelerde Fenerbahçe'ye karşı başarısız sonuçlar alan Galatasaray, bu kez Kadıköy'e yenilenmiş bir kadroyla galibiyet arayacak. Geçtiğimiz sezonki kadrosunda önemli revizyon yapan sarı-kırmızılı ekip, teknik direktör Karl Heinz Feldkamp'ın da genelde yeni oyunculara şans vermesi nedeniyle, zorlu karşılaşmada Fenerbahçe derbisi tecrübesi olmayan oyuncuların ağırlıklı olduğu bir kadroyla mücadele edecek.

Feldkamp'ın maçlarda forma verdiği oyunculardan Orkun, Servet, Lincoln, Barış, Hakan Balta, Serkan, Volkan, Linderoth, Nonda ve Bouzid olmak üzere toplam 10 futbolcu, oynamaları halinde ilk kez Fenerbahçe derbisi heyecanı yaşayacak.

Sarı-kırmızılı ekipte Hakan Şükür, Song, Aykut, Ümit, Sabri, Arda, Uğur, Ayhan ve Mehmet Topal ise daha önce Fenerbahçe derbisi tecrübesi yaşayan oyuncular.
Galatasaray, liderlik mücadelesini büyük ölçüde etkileyecek karşılaşmada, ''Kadıköy'' tecrübesi yaşamamış oyuncuların ağırlıklı olduğu bir kadroyla çıkarak, son yıllardaki Fenerbahçe maçlarındaki şanssızlığını da kırmayı hedefliyor.

Hamitten Lincoln gerçeği

Milli futbolcumuz Hamit Altıntop, Bayern Münih'e gelmeden önce Schalke 04'te birlikte forma giydiği Galatasaraylı Lincoln hakkında Fotomaç'a çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.


Pohpohlamak gerekiyor

"Schalke'de de herkes üzerine titrediği zaman oynuyordu. G.Saray'ın işi gerçekten zor".

Bayern Münih'in yıldızı Hamit Altıntop, Schalke'den takım arkadaşı olan Galatasaraylı Lincoln'ü yorumladı. Hamit, Brezilyalı oyuncu için, "Schalke'ye geldiğinde de aynı durum söz konusuydu. Yöneticiler, Lincoln'ü sürekli olarak pohpohluyordu. Herkes üzerine titriyor o da çıkıp futbolunu oynuyordu. Ancak ilerleyen zamanda takımda herkes buna isyan etti ve yönetim de desteğini Lincoln'den çekti. Zaten düşüşü de böyle başladı" dedi.

Görevini iyi bilmeli
Milli oyuncu, Galatasaray'ın işinin bundan sonra gerçekten zor olduğunu da belirtti. Hamit Altıntop sözlerini şöyle tamamladı: "Onun futbolculuğuna kimsenin zaten lafı yok ama profesyonelliğin gereğini de yerine getirmek lazım. Herkes görevini bilmeli. Umarım Lincoln kulübünde bundan sonra kalıcı olabilir. Böyle futbolcular zordur, Galatasaray'ın bu konuda sıkıntı yaşamasını istemem."

Favorisini açıkladı

Hamit Altıntop, Türkiye'de en yetenekli oyuncularıdan birinin Arda Turan olduğunu açıkladı. Milli futbolcu, "Birkaç sene sonra Arda, Avrupa'nın her takımında oynar. Tek eksiği çabuk yorulması" dedi. Hamit Altıntop, "Eğer kendine daha iyi bakarsa, geleceğin yıldızı olabilir. Ben onu, bizim Ribery'ye benzetiyorum" diyerek sözlerini tamamladı.

Şok pres


Galatasaray'ın çalıştırıcısı Feldkamp ise Fenerbahçe'yi Kadıköy'de orta alanda yapacağı şok presle durdurup, kontrataklarla vurmayı hedefliyor.



Kilit pres

Kurt hoca, Sabri, Mehmet Topal, Arda, Barış ile rakibini durdurup; Serkan ve Hakan'la vuracak.

Galatasaray Teknik Direktörü Feldkamp'ın Fenerbahçe'yi imha etme planı hazır. Alman hoca, cumartesi günü Şükrü Saracoğlu Stadı'nda oynayacakları ve liderlik mücadelesini büyük ölçüde etkileyecek olan dev derbide, rakibini yapacağı presle durdurmayı düşünüyor. Kafasındaki kadro henüz net olarak şekillenmese de Feldkamp'ın; Sabri, Mehmet Topal, Arda ve Barış Özbek ile pres yaparak, sarı-lacivertlileri orta sahada kilitlemeyi planladığı ve bu yönde taktik hazırladığı öğrenildi.

Tek hesap 3 puan
Feldkamp'ın vurucu silahları ise Serkan Çalık ve Hakan Şükür ikilisi olacak. Son dönemlerdeki başarılı performansıyla hocasının gözüne giren Serkan, tecrübeli kaptan Hakan ile Galatasaray'ın gol yollarının sorumluluğunu üstlenecek. Tüm hesaplarını galibiyet üzerine yapan ve ezeli rakibini yenerek liderliklerini perçinleştirmek isteyen tecrübeli hocanın bu ikiliyle özel bir görüşme yaptığı belirtildi.
Sadece dinlen!

Feldkamp'ın, futbolcularına sadece aileleriyle vakit geçirmeleri şartıyla dün izin verdiği belirtildi. Alman hocanın, "Çok yoğun tempo nedeniyle aranızda yorgun ve sinirli olanlar görüyorum. İzin gününde derbiyi bile düşünmeyin" dediği ifade edildi.

Fener'i yenip devam ederiz


Büyükşehir maçına sarı kart sınırında çıkan Song, profesyonelliğiyle Feldkamp'ın takdirini kazandı. Alman hocanın derbiyi düşünerek görev vermeyi istemediği Song, "Hocama çok dikkatli oynayacağımı söyledim. O da bana güvendi. F.Bahçe'yi de evinde yeneceğiz ve yolumuza devam edeceğiz" diye konuştu.


Volkan Yaman formaya yakın



Birçok futbolcu F.Bahçe derbisi için forma şansı beklerken, defansın solunda formaya yakın isim Volkan Yaman. Belediye maçında Hakan Balta'nın performansını beğenmeyen Feldkamp, 2. golde de futbolcuyu suçlu bulmuştu. Kalli'nin, Hakan'ı kulübede oturtup Volkan'a görev vermesi bekleniyor.



Casio Lincoln: Oynamalıyım



Büyükşehir maçında sakatlanan ve çekilen MR sonucu tedavisine başlanan Lincoln, F.Bahçe derbisinde ne pahasına olursa olsun oynamak istiyor. Brezilyalı oyuncunun durumu maç günü kesinlik kazanacak ve son kararı Kalli verecek.

Cimbom'dan Arda tuzağı

Eksik isimler nedeniyle kadroda büyük sıkıntılar yaşayan Cimbom'u, Fenerbahçe önünde genç oyuncu sırtlayacak

İpler Arda'da Gözler üzerinde

Galatasaray'ın zorlu Fenerbahçe derbisinde en büyük kozu Arda Turan olacak. Sarıkırmızılı takımda orta sahadaki sakatlıklar ve Hasan Şaş'ın cezalı duruma düşmesi gözleri genç oyuncuya çevirdi. Arda, Fenerbahçe önünde oyun kurucu görevini üstlenecek.

Özel bir toplantı

Teknik direktör Feldkamp'ın bu nedenle Arda ile yapılan ilk idman sonrasında toplantı yaptığı öğrenildi. Alman hocanın, bu toplantıda kendisine derbide vereceği özel görevler üzerinde durduğu belirtiliyor. Arda, son olarak Büyükşehir maçında istenileni ortaya koyamamıştı.

Kadıköy***8217;de Yenilmem


Şükrü Saracoğlu***8217;nda F.Bahçe***8217;yi 15 yıldan bu yana yenen 2 teknik adamdan birisi olan Kalli, G.Saray ve Beşiktaş***8217;ın başında çıktığı 3 ***8216;Kadıköy Cehennemi***8217;nden de zaferle ayrıldı
TARİH: 16 Ağustos 1992...
Yer: (O zamanki adıyla) Fenerbahçe Stadı...
Türkiye Spor Yazarları Derneği maçında F.Bahçe, G.Saray***8217;ı ağırlıyor. Sarı-kırmızılı takımın başında Feldkamp var...
Sonuç: F.Bahçe: 2-G.Saray: 3...


Tarih: 11 Şubat 1993...
Yer: Yine Fenerbahçe Stadı...
Lig maçında G.Saray***8217;ın başında yine Kalli var...
Sonuç: F.Bahçe: 1-G.Saray: 4...

Daha sonra Beşiktaş***8217;ın teknik direktörü oluyor

Feldkamp...
Tarih: 4 Mart 1999...
Yer: Saracoğlu Stadı...
F.Bahçe: 1-Beşik- taş: 2...

Kısaca; Kalli F.Bahçe***8217;yle Kadıköy***8217;de oynadığı 3 maçı da kazanmayı başarıyor... Ve Kalli, son 15 yıldan bu yana Fatih Terim***8217;in 1999***8217;da elde ettiği 1-0***8217;lık sonuçla birlikte sarı-lacivertlileri Kadıköy***8217;de devirmeyi başaran 2 teknik adamdan biri... Alman hoca yine bir F.Bahçe maçı öncesi kendinden çok emin... Önceki gece bir restoranda yemek yiyen Kalli***8217;ye garson soruyor, ***8220;Kazanır mıyız hocam?***8221;... Cevap net: ***8220;Ben Kadıköy***8217;de hiç yenilmedim ki***8221;!..

3 milyona Camargo




Galatasaray Igor De Camargo***8217;da sona yaklaştı. Kalli***8217;nin isteği üzerine ara transferde hücum hattını güçlendirmek isteyen yönetim Standard Liege***8217;de forma giyen Brezilyalı yıldız Camargo ile prensip anlaşması yaptı. Cim Bom, sezon başında görüştüğü ancak Nonda***8217;nın getirilmesiyle askıya aldığı Brezilyalı futbolcu ile her konuda anlaştı.

Alınan bilgilere göre Aslan, özellikle Rus takımlarının da devreye girdiği 24 yaşındaki golcü- nün transferi için, 2010 yılına kadar sözleşmesi olduğu Standard Liege kulübü ile kalan küçük sorunları da bu hafta içinde bitirerek son noktayı koyacak. FOTOSPOR 1.87***8217;lik santrfor Camargo***8217;nun transferini geçtiğimiz günlerde okuyucularına duyurmuştu. Camargo kimdir?.. Brezilyalı yıldız 24 yaşında... 1.87 boyundaki Camargo***8217;nun 2010 yılına kadar Standart Liege ile sözleşmesi bulunuyor. Bonservis bedeli ise 3 milyon euro.

Mehmet Akgün***8217;ü takipteler




Feldkamp Almanya***8217;daki başarılı gurbetçileri Galatasaray***8217;a kazandırmaya devam ediyor... Kalli***8217;nin son gözdesi ise Borussia Dortmund***8217;da forma giyen genç Türk oyuncu Mehmet Akgün... Bu oyuncuyu uzun süredir takip ettiren Feldkamp***8217;ın ara transferde yönetimden transferi bitirmesini istediği öğrenildi. Mehmet forvet mevkiinde görev yapıyor...

Aslan'da golcü kararsızlığı


Feldkamp, cumartesi günkü Fenerbahçe derbisine tek forvet çıkmayı planlıyor. Alman çalıştırıcı; Nonda, Ümit Karan ve Hakan Şükür üçlüsünden birini derbide ilk 11'de sahaya sürecek.



Kalli kararsız

F.Bahçe'den çekinen Alman hocanın maça tedbirli başlayacağı belirtiliyor Tek forvet halinde Hakan, Nonda ve Ümit üçlüsünden biri forma giyecek.

Galatasaray Teknik Direktörü Feldkamp, Fenerbahçe maçı öncesi çift forvet ile tek forvet oynama arasında kararsız kaldı. Hafta başında, çift forvet oynayacağının sinyallerini veren Alman hocanın, son idmanlarda tek forvet üzerinde durmaya başladığı öğrenildi. Kalli'nin deplasmanda oynamaları ve seyirci baskısını da düşünerek fikrini değiştirdiği belirtiliyor. Tek forvet halinde ileride Hakan Şükür, Nonda ya da Ümit Karan üçlüsünden biri forma giyecek.

İkinci yarı hamle
Trabzon'da da tek forvetle maça başlayan Feldkamp, ikinci yarıda Ümit Karan'ı da oyuna alıp 1-0 kazanmıştı. Tecrübeli çalıştırıcının, cumartesi günkü derbide de 5'li orta saha ile önce F.Bahçe'yi durduracağı, ikinci yarıda yapacağı değişikliklerle sonuca gideceği kaydediliyor. Tek forvet halinde Volkan Yaman sola monte edilip, Arda serbest oynayacak. Sabri, Barış ve Topal da hücuma destek verecek.

Cimbom'da şok Lincoln yok!



G.Saray'da şok gelişme! İstanbul Büyükşehir Belediye maçında sakatlanan Lincoln'ün Fenerbahçe derbisinde oynayamayacağı kesinleşti.



Derbi Lincoln'süz

Sakatlığı düzelmeyen Brezilyalının F.Bahçe'ye karşı kesin olarak forma giyemeyeceği bildirildi. Sambacının takıma katkısı tartışılmaya başlandı.

Kartal'ı da pas geçti
Büyükşehir Belediyespor ile oynanan maçta sol uyluk adalesinden sakatlanan Cassio Lincoln'ün Fenerbahçe derbisine yetişme şansının bulunmadığı bildirildi. Beşiktaş maçında da kadro dışı kaldığı için forma giyemeyen Brezilyalı yıldız böylece bu sezonki ikinci derbisinde de sahada yer alamayacak.

Uyarılması istendi
Schalke'ye bonservisi için 5 milyon euro ödenen ve yıllık 2.5 milyon euro alan Lincoln'ün verimsizliği yönetimde de sıkıntı yaratmaya başladı. Bazı isimlerin, Brezilyalı oyuncunun birkaç maç dışında takıma katkı sağlamadığını ve uyarılmasını istedikleri öğrenildi. Lincoln, ligde 14 maçın 11'inde oynarken, 3 gol attı.

Serkan bu kez yedek


Trabzon ve Panionios maçlarında yıldızlaşan Serkan Çalık'ın derbide yedek soyunması bekleniyor. Kalli'nin genç oyuncuyu taktik gereği ilk onbirde düşünmediği belirtildi. Serkan, Belediye maçında da oyundan alınmıştı.


Topal&Özbek çift ön libero



Lincoln ve Linderoth'un sakatlığının sürmesi nedeniyle Mehmet Topal'a partner arayan Kalli, Barış Özbek'te karar kıldı. İyileşen gurbetçi yıldız Fenerbahçe karşısında Mehmet Topal ile birlikte çift ön libero olarak forma giyecek. Feldkamp, iki oyuncudan top rakibe geçtiğinde özellikle Alex'e dikkat etmelerini ve kademeli markaj uygulamalarını istedi.

Maça Doğru: Fenerbahçe - Galatasaray


Turkcell Süper Ligi'nin 15. haftasında Galatasaray, Fenerbahçe***8217;ye konuk oluyor. 8 Aralık Cumartesi günü, saat 19.00'da Şükrü Saraçoğlu Stadı***8217;nda yapılacak maç öncesi iki takım hakkındaki son bilgiler, sakat ve cezalı raporu, hava durumu ve istatistikler...

Maç Info
Maç: Turkcell Süper Lig - 15. hafta
Stat: Şükrü Saracoğlu
Tarih: 8 Aralık Cumaresi / 19.00
Hakem: Fırat Aydınus, Serkan Ok, Tarık Ongun 4. hakem Halis Özkahya
Hava Durumu: Maç günü İstanbul'da hava yağmurlu. Gündüz sıcaklığının 7, gece sıcaklığının 1 derece olması bekleniyor.
Canlı Yayın
TV: Lig TV
İnternet: www.galatasaray.org
Puan Durumu 14. Hafta

Galatasaray
Galatasaray, 15. haftaya girilirken ligin tek yenilgisiz takımı. Galatasaray, 14 maçta 9 galibiyet, 5 beraberlik aldı. 32 puana sahip takımımız, bu maçlarda 27 gol attı, 10 gol yedi. Galatasaray, ligin en çok gol atan ve en az gol yiyen takımı.

Galatasaray'da Rigobert Song bu sezon ligde oynanan bütün maçlarda forma giydi. Rigobert Song, Turkcell Süper Lig'de sahaya çıktığı 14 maçta da 90 dakika forma giydi. 13 maçta forma giyen Servet Çetin ise, 1170 dakika sahada kaldı. Galatasaray'da 6 gol atan Ümit Karan takımın en çok gol atan oyuncusu konumunda. Shabani Nonda***8217;nın ise 5 golü bulunuyor.

Galatasaray, bu sezon 8. deplasman maçına çıkacak. Takımımız, bu sezon Turkcell Süper Lig***8217;de oynadığı 7 deplasman maçında, 4 galibiyet, 3 beraberlik elde etti. Galatasaray, son deplasman maçında Süper Lig'in 13. haftasında Trabzonspor ile karşılaşmış ve maçtan 1-0 galip ayrılmıştı.

Bugüne kadar 12 farklı statta karşılaşan Galatasaray ve Fenerbahçe arasında ligin 15. haftasında oynanacak maç, 355. buluşmaya sahne olacak. Geride kalan 354 maçta Galatasaray 111, Fenerbahçe 134 galibiyet aldı.

Son 5 Maç
02.12.2007 Galatasaray 2-2 İstanbul BŞB (Turkcell Süper Lig)
29.11.2007 Panionios 0-3 Galatasaray (UEFA Kupası)
25.11.2007 Trabzonspor 0-1 Galatasaray (Turkcell Süper Lig)
11.11.2007 Galatasaray 3-2 Gençlerbirliği (Turkcell Süper Lig)
08.11.2007 Galatasaray 2-3 Helsinborgs IF (UEFA Kupası)

Fenerbahçe
Fenerbahçe, Turkcell Süper Lig***8217;de 15. haftaya girilirken, 8 galibiyet, 4 beraberlik ve 2 mağlubiyet aldı. 23 gol atıp, 14 gol yiyen Fenerbahçe 28 puanla 3. sırada.

Fenerbahçe***8217;de Roberto Carlos en çok forma giyen oyuncu. Brezilyalı futbol bu sezon ligde 13 maçta sahaya çıktı ve 1170 dakika sahada kaldı. Roberto Carlos***8217;u 13 maçta forma giyip 1110 dakika sahada kalan Volkan Demirel izliyor. Alex de Souza ise attığı 5 golle takımın en golcü futbolcusu.

Fenerbahçe bu sezon kendi sahasında 7 maça çıktı. Bu maçlarda 6 galibiyet, 1 beraberlik elde etti.
İki takım bugüne kadar Aralık ayında daha önce 31 kez karşılaştı. Bu maçların 17***8217;sini Galatasaray, 8***8217;ini Fenerbahçe kazandı.

Son 5 Maç
01.12.2007 Denizlispor 0-1 Fenerbahçe (Turkcell Süper Lig)
27.11.2007 Inter 3-0 Fenerbahçe (Şampiyonlar Ligi)
24.11.2007 Fenerbahçe 4-2 Ankaraspor (Turkcell Süper Lig)
11.11.2007 Kayserispor 2-1 Fenerbahçe (Turkcell Süper Lig)
07.11.2007 Fenerbahçe 2-0 PSV Eindhoven (Şampiyonlar Ligi)

function stltf(){var str_urlvar adres = new String(escape(document.********.href)) str_url="/mail/mail.asp"; str_url+="?url="+ adres ; window.open(str_url,"Mailx","left=0,top=0,menubar= no,height=400,width=325");}

Şöleni kaçırmayın


F.Bahçe evindeki tüm maçlarda gol atmayı başardı. Kimseye yenilmedi Ligin namağlup tek takımı G.Saray deplasmandaki 7 maçı boş geçmedi.


Son yıllarda ezeli rakibi G.Saray'a karşı ezici bir üstünlük kuran F.Bahçe, yarınki maçta da favori. Sahasında bu sezon hiç yenilmeyen F.Bahçe, ligin en fazla gol atan takımı sıralamasında da (G.Saray'dan sonra) ikinci. F.Bahçe 14 maçta attığı 23 golle maç başına 1.64 gol ortalaması tutturdu. F.Bahçe bu sezon sahasındaki tüm maçlarda gol atmayı da başardı.

Sarı-lacivertli takımın en skorer oyuncusu ise Kezman'ın sakatlığında forma giyen Semih Şentürk (6) oldu. Semih'in 4 de asisti var.

Derbinin gollü ve zevkli geçeceğine bir başka delil de G.Saray'ın ligin en golcü takımı unvanına sahip olması. Üstelik G.Saray bu sezon deplasmanda oynadığı tüm maçlarda gol attı. Sarı-kırmızılı ekip 14 maçta 27 gole ulaşırken maç başına 1.93 ortalamayla da rakiplerini kıskandırıyor. Hakan Şükür, Nonda gibi forvetlere sahip Cimbom'da en skorer isim ise fazla şans bulamayan Ümit Karan. Tecrübeli oyuncu geçen yıl Saracoğlu'ndaki maçta takımının tek golünü atmıştı.

G.Saray karavanacı
Son 6 derbi masaya yatırıldığında F.Bahçe'nin daha az şut atmasına rağmen G.Saray'dan fazla gol attığı görülüyor. Sarılacivertli oyuncular, daha az şut atmasına rağmen isabet oranında da G.Saray'a fark atıyor.

Fener'in hepsi forvet
F.Bahçe'nin yabancı oyuncuları içinde G.Saray'a gol atamayan tek isim (Roberto Carlos ilk kez oynayacak) Deivid. Sarı-lacivertli ekibin 6 yabancısından Alex (2), Kezman, Edu, Lugano, Appiah bir kez Cimbom'a gol attı.

Penaltılar Aslan'a
Bu sezon G.Saray 5 penaltı atışı kazanırken, Beşiktaş ve Trabzon birer kez beyaz noktanın başına geçti. Üç büyüklerde penaltı kazanamayan tek takım ise F.Bahçe. Sarı-lacivertli takım lehine 14 haftada hiç penaltı verilmedi.

Kanarya güçlü kanatlı
F.Bahçe bu sezon oynadığı 14 maçta kanatlardan geliştirdiği ataklarla çok gol attı. Kazanılan 23 golün 8'i sağ kanattan, 6'sı ise sol kanattan geliştirilen ataklarla kaydedildi. Kanarya'nın filelerle buluşturduğu 9 top ise kaleyi karşıdan gören pozisyonlardaydı.

Aslan göbekten deliyor
G.Saray ise F.Bahçe'nin aksine kazandığı 27 golün 17'sini rakip defansın orta bölgesinden buldu. Aslanlar ceza sahası dışından 5 gol atarken; Lincoln (2) Serkan Çalık ve Mehmet Topal 1'er gole imza koydu. Sarı-kırmızılı ekip kanatlardan da 5'er gol attı.

Birer frikik golü attılar
G.Saray, Volkan ile bu sezon tek frikik golünü atarken, penaltıdan 4 gol kaydetti. F.Bahçe ise korner atışlarından 4, duran top organizasyonundan 2 gol attı. Sarı-lacivertli ekip, Tümer ile frikikten bir gol buldu. F.Bahçe hiç penaltı atışı kullanmadı.