![]() |
inan inanki kimse bana senin gibi bakmadı
vallahi billahi kimse beni senin gibi yakmadı kimse beni senin gibi yakmadı lyla bile mecnun'da böyle iz bırakmadı vallahi billahi kimse beni senin gibi yakmadı |
Beynim tıpkı bir sorular harmanı
Kafamda istifham, cevabı sisli Gezer dururum yorgun ve avare Sarmış buğulu hüzün dört bir yanı Kalbim annemin kalbi gibi hisli Her halim garipliğime emare Kulaklarımda bir gurbet jüri Nağmelerimde poyraz serinliği Düşüncem veda diyor bu yerlere... |
Burda ruha güzellikler sinmiyor
Tüter gözümde o bizim bahçeler Nerde o yemyeşil bahar günlari Doğ ey ışık dığ gönlümün içinden Tasayla dolaştığım bu yerlerde Bana ruhumun sırlarını duyur Bir ses sun o eski bestelerinden Şu hüzünlü şafakta perde perde Açlıkla kıvranan ruhumu doyur |
Söyleyin nerde ruhumun dünyası o diyar,
Ferhat gibi dağları yarıp yarıp gideyim.. Eşiğine baş koyup da ağlayayım zâr zâr, '"Ne olur gel, gel artık'" diye feryat edeyim! Yıllar var onun hayaliyle avunuyorum, Kanayan şu gönlümde en onulmaz yaralar; Kimse bilmez nasıl bir hicranla yanıyorum, Gözlerimden akan gönlümdeki hâtıralar... Ey tatlı hülya, bir şifâ sun kendi dilinden, Ateş-i hicranımı onunla söndüreyim. Vur mızrabını, nağmeler duyur bam telinden, Duyur ki, onunla efgâmmı dindireyim. |
Seni seven her ruh uludur
Yâ Resûlallâh! Gözü-göniü onun doludur Yâ Resûlallâh! Cemâlin pertevinden zerre şevk aian billâh, Kapının ayrılmaz kuludur Yâ Resülaliâh! Beklemez başka iltifat bezmine erenler, Semtinde her göz buğuludur Yâ Resûlallâh! Her an uçuşup şem''ine pervane dönenler, Ruhların onlar bir koludur Yâ Resülallâh! Uçuşur ikliminde altın kanatlı kuşlar, İklimin kuşların yoludur Yâ Resûlallâh! Huzurunda bel kırıp da boyun büken başlar, Bu ruhlar sana kuruludur Yâ Resûlallâh! Seni görmek mü''minlerin en tatlı rüyası, Gören gönüller pürhuzurdur Yâ Resûlallâh! Dîdârın bu garip kıtmîrin tatlı hülyası, O hülya gönlümün nurudur Yâ Resûlailâh! |
Elbet bir gün buluşacağız
Bu böyle yarım kalmayacak İkimizin de saçları ak Öyle durup bakışacağız Belki bir deniz kenarında El ele maziyi konuşacağız Benim içimde yanan ateş var Sevgilim ne zaman buluşacağız |
biraz kül biraz duman o benim işte
kerem misali yanan o benim işte inanma gözlerine ben ben değilim beni sevdiğin zaman o benim işte |
bir gönül vardı bende henüz aşkı tatmamış
tertemiz hislerine günah nedir katmamış arzu duymuş güzele kollarında yatmamış tertemiz hislerine günah nedir katmamış |
Gel artık aldanma divâne gönül;
Pişman olup yoksa ağlayacaksın. Oldun bir hayâle pervane gönül, Belkİ bu hayalie hep yanacaksın..! Bildim bileli her dem âvâresin, Yolların yoldaşı tam bîçâresin, Dertleri pek çok bir baht-ı karesin; Ah bilsem ne zaman anlayacaksın..! Her gün Ömrün mumlar gibi eriyor, Bak, feryadına kimse ses vermiyor! Hasretlerin, hicranların bitmiyor. Acep sen ne zaman uyanacaksın! Arzuların hep ruhunu kanattı, Günahların ruh ufkunu kararttı; Gelen günler geçenleri arattı, Bilmem buna nasıl dayanacaksın |
artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
bi yerki sevenle sevilenlerden eser yok bezminde kadeh kırdığımız sevgililer yok bir yerki esvenle sevilenlerden eser yok |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 03:26 . |
Powered by MJTurkiye
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Powered by Herkonu team