![]() |
keşfedeceksin sonunda bendeki seni
Sebebi yok sensizliğimin, yalnızlığımın Esaretim hep boşuna, sevgiye aşka Lamı cimi kalmadığı artık yalnızlığımın Mevsimler bile değişirken her saat başka başka Aykırı düşler gözümde, gönlümde sonsuz umutlar Kestiremediğim sonuçlarla yüklü görünmez ufuklar Asla emin olma!, bir gün sevdiklerin de unuturlar Yolu yok yolsuzluğumun, hep sana çıkarken bütün yollar Nasıl olsa bir gün göçüp gitmek de var Arzum bir tek sana kavuşmaksa da yar Keşfedeceksin sonunda sen de, bendeki seni, ben kadar. |
Kelebek Kanadında AŞK
Zamanlar Güneş ekilip, yıldız biçilen zamanlardı. Hatırlıyorum... Ya önce sen vardın yürek olarak içimde Ya da aşk vardı önce Gelip içimde kestiğin Hatırlamıyorum... Ben imkansıza dudak bükerdim Sense halime gülerdin... Olsun! O günlerde ben Biraz mutlu biraz umutlu Biraz içliydim Doğrusu en çok da Kelebeklerin kanadına işlediğin Aşkından dertliydim... Ama o zamanlar Güneş ekilip yıldız biçilen Zamanlardı Aşk dediğin belki de Geceye veda etmeyen bir ay***8217;dı... Türküler saklardın derinlerinde Sazından kaçak... Bilmezdin. Ben görürdüm duyardım da Sen bir kez olsun söylemezdin Korkularını zaten Kimselere vermezdin... Ve böylece Sen yağmura Yağmur benim gözlerime hasret Yaşardık... Heyhat! Hep ama hep O imkansıza takıldın da sen Ve belki de bu yüzden Aşk gelip bizi sarsınca yüreklerimizden: Ben ağlardım gözlerim gülerdi... Sen gülerdin gözlerin susardı... Şimdi ben O zamanların renklerini unuttum. Belki mavi, belki sarı, belki aktı... Hatırladığım tek şey Güneşle yıldız arkadaştı... Bilenler bilirdi Çok sevmiştik biz Çok! Ben gönlümden Sen dilinden... Ben unutsam da şimdi Sen hatırlarsın. Sesinde ufacık bir hüzün olsa Ya da acıtan bir özlem gözlerinde Bembeyaz gecelerinde gelirdim sana bu şehrin... Gelirdim... Gönlümden... Ve sen ***8220;Hoş geldin" derdin Dilinden.... Kocaman bir çocuktum o zamanlar Belli! Dil nedir, gönül ne? Anlamını bildiğim Şüpheli! Şimdi söyle bana! Kaldıysa geriye ne kaldı? Tek tarafı hesaplı bir sevda Niyeti bozuk bir dava Bir de Sadece dağlara caka satan bir sema... Ama ben bunların hepsini sevdim. Şaşacak bir şey yok! Dedim ya... Ben Güneş ekilip yıldız biçilen zamanlardan geldim... Sonraları Belki de hiç gülmedim Ve sen Kelebeklerin ömrünün üç gün olduğunu Hiç bilmedin! |
YOLUNDA ÖLÜRÜM!!!...
Karıncaya sormuşlar; -Nereye gidiyorsun ? -Uzaktaki aşkıma, demiş... -Bu ayaklarla zor gidersin, demişler... -Olsun,ona varamasamda YOLUNDA ÖLÜRÜM Demiş... AŞKIM !!! |
sensizim...
Hayallerimin idam edildiği, Duygularımın topluca kursuna dizildiği, Günesin doğmayı unutup, Günlerin karanlığa büründüğü, Yüzlerce insanın ortasında, yalnızlığın hüküm sürdüğü bir yerdeyim şimdi. Ne yalnızlığın içindeki karanlıktan kurtulabiliyorum nede yüreğimdeki sevdayı yasayabiliyorum, Ben böyle bir yerdeyim sen gitmişsin, SENSİZİM! SENİ ÇOK SEVİYORUM... |
A...
Geceler kurşun gibi iner üstüme birden Hayalin çıkıp gelir uzaklardan karşıma Sonra yüreğimi bir kara sevda tutar Ama sen duymazsın duyduğumu Ne bir türkü söylersin gizlice ağlayarak Ne bir akşam içinde bir yara göz göz açar. Ne efkar basar seni akşamları ansızın Ne uykuların kaçar. Konuşsam bir türlü, sussam bir türlü Yıllar yılı yüreğimde büyüyen sırsın Bir sigara dumanına uzanır gibi usulca Dokunsam saçlarına, kırılırsın. Kaçtım şehir şehir çok uzaklara Boşuna gurbet acısı tattım. Oyalandım durdum seni unutmak için Kendimi boşuna aldattım. Anladım faydası yok uzak kalmanın artık Seni kader çizgisiyle alnıma yazan haktır. Unutmak ne mümkün gözlerinin rengini, Seni çılgın gibi sevmek yaşamaktır. Bir serin rüzgarsın yüzüme vuran Yüreğimi yakan bir avuç korsun. Gökler biliyor sevdamı, taş duvarlar biliyor Sen bilmiyorsun. |
Sitem..........
Perişan yaşadım gittin gideli,
Sende acıları tanıyacaksın***8230; Bana çektirdiğin sevda bedeli, Dilerim karalar bağlayacaksın***8230; Bir dünya kurdunki viranelerden, O mekanda asla, olmayacaksın, Gönülsüz yaşarım ne gelir elden, Rastlarsan, halimi sormayacaksın***8230; Ateş benden yanar, kahrıma düşse, Erirsin yüzüme bakmayacaksın, Bu vefasızlıkla bahtın gülmüşse, Sende vicdan yokmuş, takmayacaksın***8230; |
Al***305;nt***305;:
sol yanım acıyor anne Merhaba anne, Yine ben geldim. Merak etme okuldan çıktım da geldim. Anneler de babalar gibi merak eder mi bilmiyorum ama Ali, "Okula gitmezsem annem çok kızar, merak eder." demişti de onun için söylüyorum. Geçen hafta öğretmen, sağ elimde sarımsak, sol elimde soğan dedirte dedirte öğretti sağımı solumu. Ben biliyorum artık anne, sağım neresi, solum neresi Ağrıyan yanımın neresi olduğunu. Şimdi iyi biliyorum anne. Hani geçen geldiğimde: Şuram acıyor işte, şuram demiştim de Bir türlü söyleyememiştim ya acıyan yanımı anne Bak şimdi söylüyorum. Şuram işte, Sol yanım çok acıyor anne. Hem de her gün acıyor anne her gün. Dün sabah annesi Ayşe'nin saçlarını örmüştü. Elinden tutup okula getirdi. Yakası da danteldi. Zil çalınca öptü, hadi yavrum sınıfa dedi. Ben de ağladım, Ağladım hiç de utanmadım. Öğretmen ne oldu dedi? Düştüm, dizim çok acıyor dedim. Yalan söyledim anne. Dizim acımıyordu ama sol yanım çok acıyordu anne. Bugün ben de saçım örülsün istedim. Babam ördü ama onunki gibi olmadı. Dantel yaka istedim. Babam; "Ben bilmem ki kızım." dedi. Bari okula sen götür dedim. "Kızım, iş..." dedi. Ben de bana ne dedim, ağladım. "Kızım, ekmek" dedi babam. Sustum ama okula giderken yine ağladım anne. Ha, bi de sol yanım yine çok acıdı anne. Herkesin çorapları bembeyaz, benimkiler gri gibi. Zeynep, "Annem, beyazlara renkli çamaşır katmadan yıkıyormuş" dedi. Babam hepsini birlikte yıkıyor. Babam çamaşır yıkamasını bilmiyor mu anne? Uffff, babam, her gün domates peynir koyuyor beslenmeme. Üzülmesin diye söylemiyorum ama Arkadaşlarım her gün kurabiye, börek, pasta getiriyor. Biliyorum babam pasta yapmasını bilmez anne. Hava kararıyor, ben gideyim anne. Babam bilmiyor kaçıp kaçıp sana geldiğimi. Duyarsa kızmaz ama çok üzülür biliyorum. Kim bozuyor toprağını, Çiçeklerini kim koparıyor? İzin verme anne, Ne olur toprağına el sürdürme! Eve gidince aklıma geliyor bi de bunun için ağlıyorum anne. Bak, kavanoz yanımda, toprağından bir avuç daha alayım. Biliyor musun anne? Her gelişimde aldığım topraklarını Şu kavanozda biriktirdim. Üzerine de resmini yapıştırıp başucuma koydum. Her sabah onu öpüyor kokluyorum. Kimseye söyleme ama anne Bazen de konuşuyorum onunla. Ne yapayım seni çok özlüyorum anne. Ha unutmadan, Öğretmen yarın anneyi anlatan bir yazı yazacaksınız dedi. Ben babama yazdıracağım. Öğretmen anlarsa çok kızar ama bana ne kızarsa kızsın. Ben seni hiç görmedim ki neyi, nasıl anlatacağım anne. Senin adın geçince sol yanım acıyor anne. Hiç bir şey yutamıyorum. Bazen de dayanamayıp ağlıyorum. Kağıda da böyle yazamam ya anne. Ben gidiyorum anne, Toprağını öpeyim, sen de rüyama gel beni öp. Mutlaka gel anne, Sen rüyama gelmeyince Sol yanımın acısıyla uyanıyorum anne. Sol yanım acıyor anne. İşte tam şurası, Sol yanım çok acıyor anne. Seni çok özledim anne, çooook... |
cok tşk ederiz böyle güzel şiir ve yazıları bizlerle paylaştıgın için saol
|
guzelmiş
|
Söyleyemem
Tek taraflı bir sevgiydi, beni sana bağlayan ve gözyaşına boğulan yüreğimdeki.. İki tarafına da dokunsan, hiçbir sonuç alamadığın, bir sevdaydı benimkisi.. Ben seviyordum ve içimden, bağıra bağıra söylüyordum. Ben sana aşıktım, ama sen hissetmiyordun.. Çıkaramıyordum içimdeki gücü. Anlatamıyordum ´seviyorum´lu biten o son sözü. Ve gözlerimle söylüyordum ve ben seni özlüyordum, ama sen görmüyordun...! Seviyordum çocuksu bakışını. Her yere ayak uyduran, o çılgın rahatlığını. Ve yerinde kullandığın, olgun tavrını seviyordum.. Her şeyinle hoşuma gidiyordun ve bana, her şeyinle çekici geliyordun.. Ben sana hayrandım, ama sen bilmiyordun.. Söyleyemedim sana.. Attığım her yeni adımda, risk alarak başlardım hayata. Ama, sana karşı kumar oynayamadım, rest çekemedim hayata. Seni kaybetmekti, sevginin yanında sevgimin yalnız kalmasıydı korkum ve ben bunu, bir türlü göze alamıyordum...! Sana söyleyemedim... Belki sen bunu, hiçbir zaman bilmeyeceksin.. Ama birgün öğrenirsen, suçu kendinde arama. Çünkü bütün suç benim.. Ve olur ya, birgün gelirsen bana, ben her zaman, her şeyimle seninim...! |
İlahi GözLerin..
Medet bekliyorum vurduğu yerde Oralı olmuyor siyah gözlerin. Gönlümü dağlıyor gördüğü yerde Kanıma susamış silah gözlerin. Her yalan sözüne iftira ekler Sayısız suçunu sırtıma yükler Cenneti müjdeler ibadet bekler Şeytanın taptığı ilah gözlerin. Feryadım asılsız şikayet değil Laf değil söz değil rivayet değil Yetim hakkı değil cinayet değil Korktuğum en büyük günah gözlerin |
Irak***8217;lı Bir Çocuğun Şiiri
Merhamet hür Dünyaya bu kadar mi IRAK ' ti? Ben Basralı Ömer, Belki haberin yoktur diye yazıyorum Mr. Franks. Önce demokrasi yağdı göklerimizden, Sonra özgürlük geçti üstümüzden Palet palet. Ve insan hakları Namlularından Saniyede bilmem kaç adet. Demokrasi bizim eve de isabet etti Bir gün sonra anladım koptuğunu ayaklarımın. Tam onsekiz adet insan hakları saymışlar Vücudunda babamın. Annem yoktu zaten Ben doğarken ilaç yokluğundan ölmüş Ambargo falan dediler ya Anlamadım çocukluk akli iste Oluşmadan sökülmüş. Sizde de barış böyle midir Mr. Franks? insan hakları çocukları yetim Ve ayaksız bırakır mi orda da? Düşer mi ayin kan gölüne aksi Güpegündüz düşer mi Pazar yerine demokrasi? Zenginlik insanları korkudan uykusuz bırakır Kuşlar gökyüzünü terk eder mi orda da? Babamla mırıldandığım son dua dilimde ayaklarımın hastanede Ve giymeye kıyamadığım pabuçlar Kaldı elimde. Çocukların var mı Mr. Franks? Al, oğluna götür onları Bari ise yarasın Kim bilir belki baktıkça Bazen beni hatırlasın. Bu nasıl demokrasi Mr. Franks? Düştüğü yeri yaktı Merhamet hür Dünyaya Bu kadar mi IRAK ' ti? |
kırık bir aşk.................hikayesi bu...***9829;
***9829;umutsuzluklarla..........ve hüzünle dolu...***9829; ***9829;güneşinden yoksun; umut, bulutlar ardında***9829; ***9829;gökyüzü kapkaranlık ve biz burada ışıksızız***9829; ***9829;yollar aşılamaz türden, ufuklar bizden uzak***9829; ***9829;bugünler mutsuz ve yarınlar çok umutsuz***9829; ***9829;amaçlar belirsiz ve araçlar çok yetersiz***9829; ***9829;görüşebilmek zor, görüşmemek zor.***9829; ***9829;sevebilmek ve de sevilebilmek***9829; ***9829;ne kadar mümkün sence?***9829; ***9829;ne kadar olası bu düş?***9829; ***9829;birleşebilir miyiz?***9829; ***9829;sen-ve-ben***9829; ***9829;bir gün!***9829; ***9829;***9829;***9829;***9829; Dize geldim anladımki bu alem budur Yazamadım sevdiğime beş altı satır Neyse dedim ve duruldum tutuldum aşka Hem üzüldüm hemde üzdüm susaydım keşke Duman oldu o halimden eser kalmadı Aşkım ziyanım gülüm baharım Meyhanelerde sakiler derman olmadı Çok istedim olsun diye sensiz olmadı Bana yine gül yüzünle gel tek sözünle gel Gözüm yolda gönlüm sende kaldığı anda gel Yana yana yaz oldu kışım kor oldu düşüm Can yürekte yürek sende kaldığı anda gel Geceleri gündüzlere katıp dururuken Sıkılmadan orda burda atıp dururken Uzun ince bu yollarda kayarken alem Ne hallelere düştük ulan durup dururken Duman oldu o halimden eser kalmadı Aşkım ziyanım gülüm baharım Meyhanelerde sakiler derman olmadı Çok istedim olsun diye sensiz olmadı Bana yine gül yüzünle gel tek sözünle gel Gözüm yolda gönlüm sende kaldığı anda gel Yana yana yaz oldu kışım kor oldu düşüm Can yürekte yürek sende kaldığı anda gel |
beni bugün sevdigin gibi YARINda severmisin?
gözlerimde hatira izleri biraktin biliyormusun? tek eksik olsan senin yoklulugun ama biliyorumki, bir gün hep heryönümde olacaksin. zaten icimde hissettigim askta kaliyorsun, var oldun, öyle kalacaksin bende. cok seviyorum seni, hemde gönlümden. senden uzaklara gidemedim yollara dalarken inandigim bir hayala uzattim ellerimi, bende emanet biraktigin gamzene hayranim sadece yakisan ümidimi kesfettirdigin duygunla, benden hic bikmazsin degilmi yeminim beni sevmekten hic bikmazsin degilmi? hatirlatmak istedigim birsey var: 'seni herzaman canimdan cok sevecegim...' nokta nokta nokta |
AFET BENİ YÜREĞİM.....
Açtırdım kapılarını seni sevmeyene,derinlerdeki güzellikleri görmeyene...Sevgisizliklerine hapsettim seni... Affet beni gözlerim... Sana bakmayan gözlerin esiri etti.Gülerken saçtığın ışığını zindana çevirdim... Affet beni dizlerim... Gelmez yarin yolunda beklettim.Ayakta durmaya dermansız ettim. Affet beni sözlerim... Her acı sözü yutup;hep tatlı sözler söylettim.Zehir sözlere sevgi sözlerimi ziyan ettim... Affet beni kollarım... Seni sarmayan kollara her daim açık beklettim. Gelmeyince zalim yar,sevdalara seni açmamaya yeminler ettim... Affet beni gülüşlerim...Yalancı gülmelere kanıp gönülden gülmelerimle karşılık verdirdim.Yüreğimi ağlattılar sen yine de gülmeye devam ettin... Affet beni ellerim... Uzanmaz elleri tutmanı,hiç bırakmamanı senden bekledim.Bomboş kalınca üşüdün soğukluğun yüreğime işlettin... Affet beni Yarabbim... Verdiğin bu canın hakkını veremedim... Yüreğimi bir kulun yaralamasına,gözlerimi ağlatmasına,Kollarımı bağlatmasına izin verdim... Affet beni yarabbim O'nu çok sevdim.... Doğru zamanlarda yanlış insanlara,yanlış zamanlarda doğru insanlara mahkum oldu bu yürek... Belki doğruyu görmeye yetmedi gözlerim.Belki de yanlışı silmeye yüreğim... ''ANLADIM ANLADIM BİTSİN ANLADIM BENİM DEGİLSİN ANLADIM GÖNLÜN SEVİNSİN OLAMAYIZ SENLE GAYRI YOLUMUZ EZELDEN AYRI ANLADIM YARİM DEGİLSİN ARTIKKK...'' |
IKI YOL
Iki yol var gidebilgim, biri sana giden..... digeri ölüme..... Sana giden yolda trafik kontrolleri var, oysa bende ehliyet yok! Diger yol serbest, ama, ona gidecek istek yok. |
BÖYLE SEVDİM İŞTE
Ben seni kocaman bir yürekle sevdim. Gözlerim değil, yüreğimdi seni gören. Sen damarlarımdaki kana karışıp, geldin oturdun yüreğime. Bir başka yerde olamazdın zaten. Sen, benim en değerli yerimde, yüreğimde olmalıydın, orada kalmalıydın. Çok aşka ev sahipliği yapan bu yürek, ilk kez bu kadar kolay kabullendi seni. Herhangi bir konuk değildin artık. Bu yüzden ne ağırlama faslı vardı, ne de uğurlama. O yüreğin gerçek sahibiydin. Şimdi sonbahar, kışa giriyoruz ya... Ben dört mevsim baharı yaşadım seninle. Çiçek çiçek açtın yüreğimde. Gökkuşağı zayıf kaldı, senin renklerin karşısında. Taze bir yaprak gibi yeşildin. Açelya idin pembeliğinle. Üzerine çiğ taneleri düşmüş sarı güldün. Kırmızıydın bir ateş gibi. Ve maviydin... En çok bu renkle anmayı sevdim seni. Denize tutkundum, denizi sensiz, seni de denizsiz düşünemedim. Seni severken dünyayı da sevdim ben, insanları da... Kendime bile dar gelirken, içinde herkese yer olan bir hayatın sahibiydim artık. En kızgın, en tahammülsüz olduğum anlarda bile, seni düşünmek yetti bana. İçimdeki sevinç yüzüme yansıdı, güldüm. Beni öylesine güldüren senin sevgindi ve ben kaygısız, içten gülüşün ne demek olduğunu, nasıl güzel bir şey olduğunu anladım seninle... Her şeye rağmen sevdim seni. Güçlüydüm ve aşamayacağım hiçbir zorluk yoktu. Koca bir kente, koca bir ülkeye kafa tutabilirdim. Sen elimden tuttuğunda, patlamaya hazır bir volkan gibi hissederdim kendimi. Menzil sendin ve ben o menzile ulaşmak için önüme çıkan her şeyi yok edebilirdim. Sana ulaşmamı engelleyecek her şeyi eritirdim, kül ederdim. Sana ulaştığımdaysa sakin bir göle dönüşürdüm. Ve o göle bir tek sen girebilirdin. Sevdim ve hayrandım da... Her halin çekti beni. Duruşunu, uyumanı, gülmeni, kızmanı, şaşkınlığını, saflığını, kurnazlığını, çocukluğunu, olgunluğunu sevdim. Sesini de sevdim suskunluğunu da. Küçük oyunlarını, kaprislerini, sitemlerini, korkularını sevdim. Seni ve o doyumsuz sevdanı, uçarı sevdanı anlatacak kelime bulamadım çoğu zaman. Sığmadın cümlelere ve hiçbir cümle seni yeterince tarif edecek kadar derin olmadı. Seni severken yorulmadım. Çünkü sen yaşam kaynağıydın. Her gün yenilendim. Seninle çoğaldım, büyüdüm. Eksik kalan neyim varsa tamamladın. Ölmeyecektim çünkü sen ölmezliğin ta kendisiydin. Sevdim işte ötesi yok... |
Al***305;nt***305;:
Güzel hatta süper bir siir :) |
Al***305;nt***305;:
|
Kizil bir günesin önünde mavi bir yelkendir hayat.
Alir götürür seni bilinmedik derinliklere. Sevda mavidir, mavi ise umut. Sende yüregini hep mavi tut. |
Sevseydin Gitmezdin...
Ve işte geldi***8230;ayrılık zamanı. Ayrılık bizden uzak sanırdım. Kapımızı çalmaz, gelip geçer sandım, yanılmışım. Dur gitme demeye hiç niyetim yok, vermissin kararını sen. Tamam***8230;hadi git! Ardına bakmadan vur kapıyı git! Gözlerimden akan yaşlara aldırma, hep akarlar zaten. Bana bakma sen git hadi! Içimden ***8220;hayır gitme***8221; dediğimi anlıyormuş gibi bakma gözlerime. Bakma artık! Uzattın....gideceksen çık git hadi! ***8220;Seni seviyorum***8221; demek geliyor içimden. Ama demiyorum, demiyeceğim de. Yine yalan söylüyeceksin çünkü, ***8220;Bende seni seviyorum***8221; diyeceksin. Sevseydin gitmezdin........ |
BANA BU DANSI LÜTFEDER MİSİN?
Dünyama gelip de hemencecik gidişinin üzerinden aylar geçti. Sen belki çoktan unuttun beni ama ben seni hep sevdim, Hem de ilk günkü gibi. Geceler boyu, yalnızlıkla dans ettim. Tıpkı seninle olduğu gibi. Ama artık yalnızlıkla dans bitti. Geceleri paylaştığım biri var, aynı senin gibi. Sanki sen geri gelmişsin hayatıma. Oysa hayatıma gelen, bırakıp da giden değil. Ben her ne kadar ikisine de "sen" desem de... Bu seni çok sevdim ben. Simdi seninle dans etmek istiyorum. Öteki seni istemiyorum. Hani bırakıp da giden seni... Görüyorum ki, zorluklara, sorunlara, acılara rağmen dans etmeyi oğrenmişsin. Bana bu dansı lütfeder misin? |
BİRGÜN
Bir gün seni anlatacağım. Gidişi gelişinden çabuk oldu, Bitişi, başlamasından kolaydı ***8220;Bir sevda rüzgârıydı Esti, geçti.***8221; diyeceğim. Bir gün seni unutacağım. Ellerini, gözlerini, Dokunuşunu, öpüşünü Ve sana ait herşeyi... ***8220;Biri vardı bir zamanlar Yıktı, geçti.***8221; diyeceğim. Bir gün seni tekrar yaşayacağım. Gözlerim kapanırken Son kez hatırlayacağım... ***8220;Birini sevmiştim bir zamanlar Hâlâ seviyorum.***8221; diyeceğim... |
Adını Bilmeden Sevdim
Ben, seni; adını bilmeden sevdim. Ve, ***8220;var***8221;lığınla gülüşünü... Ben seni, yaşını bilmeden, gözünü-kaşını bilmeden sevdim. Ve, ***8220;yar***8221;lığa süzülüşünü. Ben seni, sesini duymadan sevdim... Ve duymadan nefesini. Ben seni adını bilmeden sevdim... Ama; sevdim!.. Üşüyüşünü sevdim... Üşüyüşünü sevdim onüçüncü ayın ilk günü; ***8220;Gel, ısıt***8221; deyişini!.. Bekleyişini sevdim beşinci mevsimin gün bitimlerinde, bilerek gelmeyeceğimi... Akşam alacalarının gönlüne yürüyüşünü sevdim... Ve, kıpırtısız, karanlığa gömülüşünü sevdim. Bir de; ***8220;Gel, ışıt***8221; deyişini!.. Ben seni, adını bilmeden sevdim. İhtiyacım... Cevabım... İsimler koydum sana; bahar yelim, çiçek tarlam... Gökkuşağım, ışığım... Kuşkanadım, pembe rüyam, çiy tanem... Seni, adını bilmeden sevince öğrendim; seni sevmek için gerekmiyordu ismini bilmem... ...Sevdim işte! Ben, seni; yaşını bilmeden sevdim... Yani bilmeden sevdim deden yaşında mıyım, torununla akran mı! Ben seni, gözünü-kaşını bilmeden sevdim. Ben seni, sesini duymadan sevdim. Ve hatta öğrenmeye korkarken, bilmeye kıyamazken seni... ...seni sevdim. Seni sevdim. İçime salıncaklar kurdum gönlümün ipleriyle... Oturdun, sallayamadım; dokunurum diye korkumdan! Dolaştın boynuma bir sarmaşık gibi; okşayamadım. ...Koklayamadım! Dalgalarını taramamış olan parmaklarım yabancı saçlarına... Ve hâlâ bilmiyorum, gözlerin ne renk?.. Hangi yıldızlar mahpus içinde? Ve ben sana hâlâ seni sevdiğimi söyleyemedim!.. Ama ben seni; adını bilmeden, yaşını bilmeden... Yüzünü bilmeden, sesini bilmeden... ...seni bilmeden sevdim. Seni, ***8220;bilmeden***8221; sevdim! Senin olmadığın ve benim olmadığım bir sokaktaki köşebaşında çarpıştı duygularımız! Döküldü içindekiler ve döküldü içimdekiler... Sen yoktun orda ve ben de yoktum; Ama sevda vardı! Ve, ben; seni adını bilmeden sevdim Muammer Erkul |
Altın Kafes İdi Benim Durağım
Altın kafes idi benim durağım Dost elinden yaralandı yüreğim Evvel yakın idim şimdi ırağım Felek beni nazlı yârdan ayırdı Dostumun yaylası çayır çimendi Şu şirin dillerden ikrarın verdi Yeminler eder de ayrılmam derdi Felek beni nazlı yârdan ayırdı Kumaş olam arşın arşın yırtılam Köle olam çarşılarda satılam Vadem yetmedi ki ölem kurtulam Felek beni nazlı yârdan ayırdı Der Karacaoğlan yanam alışam Akam gidem şu sulara karışam Yol başına gelmiş varam danışam Felek beni nazlı yârdan ayırdı Karacaoğlan |
Aşk
nereden başlasam, nasıl söylesem aşk yaşanır anlatılmaz ki ne saçı, ne gözü, ne de gölgesi aşk insanoğlunun kendisi gülüm olunmaz dertlere gülüp geçerken bir tatlı sevince günlerce yanıp işinde, okulda veya kahvede aklımın bir yerinde hep o var demek bazen yıldızlara, bazen güneşe bazen karanlığa kafa tutmaktır. ranzama uzanıp ızdırap içinde uyuyup uykusuz uyanmaktır. bir kere gönlüme düşerse bu ah alışır, tutuşur, yanarsın eyvah bazen sevap, bazen gizli bir günah aşk insanoğlunun kendisi gülüm. onu her gördüğünde renginin kızarıp dilinin tutulduğu an dizlerinin bağı çözülür ya birden kalbinin hızlı hızlı vurmasıdır. Osman Öztu |
SEVDIGIM
Sevdigim eskiye donmek icin neler vermezdim Ama bilseydim bukadar sevdigimi inan demezdim Ayrilik kelimesi cikmisti bikere agzimdan kahretsin Bin pismanim sevdigim tek sevdigim sensin askim ayri kalsak bile yuregim herzaman seninle Hani derler ya ayrilik olum gibi geldi diye Suan ne demek istediklerini oyle iyi anliyorumki Bu acim ustune birde kotu haber eklendi Yikildim birtanem Nisanlanacakmissin Hani bensiz olmazdi hani beni seviyordun Nerden bilebilirdimki birtanem zorla nisanlaniyorsun Neden yaptilar bunu askim yoksa benmi gec kaldim? disardakiler bilmez icimden gecenleri Kan agladigimi bilmezler Sevdigim Umrumda olmadigini dusunurler birak dusunsunler Sen biliyorsunya sevdigim o yeter bana Nisan davetiyelerin basilmis dagitiyorlar bir kez daha oldum ben sevdigim gitme nolur gitme nisanin geldi catti icim icimi yiyordu gelmiycektim sevdigim ama yinede geldim Hayir birtanem onun elini degil benimkini tutmaliydin Sevdigimdin herseyimdin ama simdi gidiyorsun Birden dondun ve bana baktin dolu gozlerinle Gitmek istemiyorum der gibiydin sevdigim dayanamayip gittim seni koluma takip goturemedim bu kiz benim helalimdir kimseye veremesziniz diyemedim suc benim birtanem nasil yasarim ben bu aciyla Seni hala cok ama cok seviyorum sevdigim Aradan zaman gecti haber alamadim senden ama yine 1 gun aci haber geldi kulagima evlenmissin bu siiri duydugunda sakin aglama emi.. ben seni hep sevecegim ikimiz icinde aglarim ben SEVDIGIMMM..... |
Sana Ulaşır Şiirlerim
Her nerede ve ne yapıyor olmanı bilmememe rağmen Biliyorum ki, sana ulaşır şiirlerim Dolu dolu yaşarken hayatın anlarını, bir eksiklikler hissettiğimde Kim olduğunu bilmeden seni düşünerek avuturum kendimi. Yaşanılan anın her damlasında bir gurbet sancısı, Sana duyduğum his hasret acısı, Her günün sonunda sana yaklaşmanın, seni yaşamanın heyecanı. Biliyorum, sana ulaşır şiirlerim. Seni sensiz yaşamakla veriyorum hayatın en acı sınavını Biliyorum geçeceğim, zor da olsa bu imtihanı Unuturum seni düşündüğümde çektiğim sıkıntıları Sen duymasan da sana ulaşır şiirlerim Bir bilmece gibi oldu bu aşk Her anı, her saniyesi karmaşık bir senle dolu Her anım ancak seni düşündüğümde dopdolu Sen bilmesen de sana ulaşır şiirlerim Bir şiir yazıyım diyorum, Mısra mısra, kafiye kafiye.. Her şeyiyle beni ve aşkımı yansıtan Bir şiirim olsa diyorum bizi birbirimize kavuşturan |
Gelemiyorum yanına !
O kadar çok engel var ki arada Bir uçurtmanın kuyruğuna takılıp gelmek istedim; Çekmedi yorgun bedenimi. Bulutlara takılmayı denedim; Bir yıldırımla attı üzerinden. Dalgalara bıraktım kendimi kıyılarına vurmak için Kağıttan bir gemi kesti yolumu Koparılan takvim yapraklarıyla gitgide tüketiyor zaman beni Gün geceye gömdü gözlerimi Gece güne savurdu yüreğimi Küle dönen kor tenimde İzi kaldı dokunuşlarının. Üşüyorum... Sıcaklığını bulmak için vurdum kendimi sahranın göbeğine. Güneşin ortasına attım ip merdivenimin ucunu. İp tutuştu... Ben yanamadım. O kadar nasırlaştı ki sensiz can Öylesine mahsun kaldı ki duygular Sevda nerdedir, Özlem ne tarafa düşer? Ne yönüm kaldı, ne mevsimim Sana çıkan yolu bulamadım... Tuttuğum nefeste kaldı, Bir boğum daha ukte sevdam. |
bu şiirimi benim cok degerli olan birisine armagan ediyorum
DENİZ YILDIZLARI Duyulur muydu okyanuslarda bir deniz kızının ağlayışı; merak ederdik beyaz köpüklü dalgalar, kırılgan hıçkırıklar ve alaca karanlıkta yuvarlanan pırıltılarda görülür müydü bir denizkızının ağlarken geceye döktüğü denizyıldızları. Ya biz, ya siz, ya denizkızı için yolardık papatya yapraklarını; ne çıkarsa bahtımıza uçuşurdu ateşböcekleri***8217; nin kanatlarında. Gizlemişti bizi sazlıkta küçük göletlere merakımız gömülüyken kumsala yan yana ayaklarımız sonra o sesler gelen gümbürtüler göklerden anlamıştık okyanusun kırılan kalbinde aradığımız denizkızını bulduğumuzu görüyorduk, gün gidiyor ay doğuyor o ağlıyordu. Anlıyordum ben tüm kıyılardan görülen kara bir bulutu yararak kamçı gibi çakan yıldırımlar ağlatıyordu denizkızlarını. Sen, ayıramamıştın hiç birini o zamanlar hepsi bir, hepsi okyanus, hepsi denizdi. Bir farkı yoktu kin tutan ayrılıkların içimizde gizlediğimiz okyanus sahilinden. Sanki kıyılarda bilmeden bastığımız denizkestaneleriydi acıtan adımlarımızı saklandığımız o sazlıkta hep aynı kaldı böylece karanlık sulara birer birer parıldayıp akan ve okyanuslara yanıp dökülen denizyıldızları. |
Biliyor musun?
Düşler dökülür... Düşler üşüşür... Düşler doluşur kulaklarıma gülüşlerinden... Üstüme yağan düşler ile Başıma üşüşen düşler ile Ve içime doluşan düşler ile serpilirim ben, Bahara dokunmuş bir filiz gibi... Biliyor musun? Denizler bile düşlerimin rengidir... Dalgalar, gülüşlerindir yani düşlerimin üzerinde oynaşan! Biliyor musun? Düşler saçılır başıma gülüşlerinden... Ve düşlere savrulur başım Tırmanıp gülüşlerine... Dinlenen bir nefes gibi yayılır kumsalıma, köpüklü dalgaların... Bunlar; düşlerimin üzerinde oynaşan Gülüşlerindir ya, hani adına ***8220;dalga***8221; denen... Biliyor musun? Bütün bu denizler, düşlerimin rengidir Ve işte sen o yüzden Kendini seyreder gibi olursun baktığında denizlere. O yüzden gözlerini lacivert sanırsın... Saçlarını mavi... Hatta canını, camgöbeği... Canının göbeği bunun için köpürür düşlerimin ortasında! Biliyor musun? Düşler üşüşür başıma gülüşlerinden. Masmavi düşler... Ve buseleri çağıran dişler gibi sıralı düşler... |
Bu Gece Uyumazsın Sen Bu gece uyuyamazsın sen! Çetin bir sızı sarar odanı, sen şimdi ağlarsın da... Umutsuzca akıtırsın göz yaşlarını. Radyonu açmış şiirler dinliyorsun, elinde kalem... Kadere sitem ederek yalnızlığına dizeler arıyorsun şarkımızı söyleyerek... Bu gece üşüyeceksin biraz anılar gelip seni vuracak, üzüleceksin. Isınmak için güneşi bekle bazı geceler soğuk eserim ben, bilirsin. Gece sana emanet... Bu şehri bir kez daha terk ediyorum, gelemediğin bir yer vardı hani İşte oraya. Yine gurbete düştü yolum... Ve bu gece seni uyku tutmaz Biliyorum.... |
İYİ GECELER GÜLÜM !
Haziran bulutları olsun yatağın, Aşka düşsün yolun düşünde. Bir dere kenarında, söğüt gölgesine sığınsın başın Ayakların suda -Aslında su senin ayaklarında gülüm- Elinde Bursa işi bir çakı sabaha kadar umutlarını yont! Bir de beni düşün düşünde. Yokluğunda nasıl da haziran bulutuyum, Söğüt dalıyım, Akan, akmayan suyum, Ama illâ ki; yonttuğun umudum... İyi geceler gülüm, Tatlı rüyalar İyi bir gün olsun yarın... |
aynı arkadaşıma armagan olsun
|
aşk bir pencere gibidir fazla açarsan havanı alırsın
|
Al***305;nt***305;:
|
"Beni de götür gittiğin şehirlere..."
Bir kapı aralığında takılıkalacak gözlerim yoksa... Yollarına bakıp bakıp,sensizliğime kahredip,günlerce gecelerce sabah etmeden geçecek ömrüm Bu eksiklik bitirecek beni yoksa... "Beni de götür gittiğin mevsimlere..." Kar-kış dinlemez yüreğim... Tek sen,sadece sen ol yanımda,yapraklar düşerken avuçlarıma. Rüzgar eser en soğuklarda; Üşür,titrer yüreğin..için ürperir.. İşte o anda ben olmalıyım yanında... Tutup ellerinden,bakışlarımı kilitleyip gözlerine,nefesine kadar ısıtmalıyım seni Bu soğukluk bitirecek beni yoksa... "Beni de götür gittiğin denizlere..." Kaybolmaya yüz tutacak mavilerim,her yer zifiri karanlığa boğulacak. Yol bilmez yüreğim,iz bilmez Matem havası bu; Gece gündüze dönmez...sular çekilir geri gelmez... Dalgalar çarpar gözlerime...buğulanırım Bırak da boğulmadan yüreğimi karaya çıkarayım.. Bırak...sular getirsin beni sana...yanına varayım Bu yollar bitirecek beni yoksa... "Ya beni de götür gittiğin yerlere, Ya da gitme..." |
BANA BU DANSI LÜTFEDER MİSİN?
Dünyama gelip de hemencecik gidişinin üzerinden aylar geçti. Sen belki çoktan unuttun beni ama ben seni hep sevdim, Hem de ilk günkü gibi. Geceler boyu, yalnızlıkla dans ettim. Tıpkı seninle olduğu gibi. Ama artık yalnızlıkla dans bitti. Geceleri paylaştığım biri var, aynı senin gibi. Sanki sen geri gelmişsin hayatıma. Oysa hayatıma gelen, bırakıp da giden değil. Ben her ne kadar ikisine de "sen" desem de... Bu seni çok sevdim ben. Simdi seninle dans etmek istiyorum. Öteki seni istemiyorum. Hani bırakıp da giden seni... Görüyorum ki, zorluklara, sorunlara, acılara rağmen dans etmeyi oğrenmişsin. Bana bu dansı lütfeder misin? |
HATIRLAMA
Ne zaman elime bir kalem alsam Sana seslenmek geliyor içimden Güzelliğini hatırlıyorum bir yaz günü Yine gemiler geçiyor uzaklardan Biz yosun kokulu rıhtımlarda el ele Şehirlerden İstanbul, aylardan temmuz Ne zaman elime bir kalem alsam Geçmişi seninle yeniden yaşıyoruz Ne zaman elime bir kitap alsam Hep seni okuyorum inanır mısın istiyorum seni anlatmalı bütün romanlar Sevilen kadın hep sen olmalısın. Ne zaman elime bir kibrit alsam Yine İstanbul'u yakmak geçiyor aklımdan Bu sensiz sokakları, bu evleri Bu plajları bu denizleri Sensiz kaldığım bu şehri tüm yakasım geliyor Yine alev alev bir istanbul düşünüyorum Ve çaresiz yaktığım bütün sigaraların Dumanlarında seni görüyorum. Ne zaman elime bir fırça alsam Yüzünü çiziyorum kapılara, duvarlara Bir bir hatırlıyorum bütün hatlarını Gözlerini dudaklarını saçlarını Baktığım her yere gölgen düşüyor Dokunduğum her şeyde senin sıcaklığın Sonra dağlar, denizler giriyor aramıza Gitgide büyüyor uzaklığın Ne zaman elime bir kadeh alsam Delicesine sarhoş olmak istiyorum İçkiler seni hatırlatıyor yine Kırıyorum birbiri ardınca kadehleri Artık hiç bir şey kâr etmez biliyorum Ne dost, ne içki, ne aşk, ne kadın Gözlerimde yıllardır eşsiz olan Değişmeyen bir sen varsın Ne zaman elime bir ayna alsam Gözlerimden korkuyorum, bakışlarımdan Bu seni unutamayan benden korkuyorum Uçurum çizgiler, kara gölgeler Bir sonun belirtileri yüzümde yer yer Karşımdaki yüz sefil bir akşam Hep sana sesleniyorum duyuyor musun Ne zaman elime bir kağıt alsam. |
BEYAZ GÜL
Seni arıyorum kalabalık caddelerde, Tanımadığım insanlar geçiyor, sen yoksun... Perişan hayallerimin başladığı yerde, Sana sesleniyorum, duyuyor musun? Beyaz güller açtı bahçelerde, sevdiğin... Ya o karanfil... Baygın kokulu çiçek. Gel, yalnızlık bahçeme beyazlar giyin, Anladım ki, bu ömür sensiz geçmeyecek. Odamı süsleyen ellerini uzat, Hazzından dile gelsin bastığın halı.. Açılsın sevincinden perdeler kat kat... Işık ve ateş senin için yanmalı... Sonra çevir düğmesini, radyonun Sevdiğin musiki dolsun odama, Dinle şarkısını büyük koronun, Beni düşün! beni düşün, ağlama... İçimden bir ses diyor ki; sabret.. Sonu gelecek bu yalnızlığın. Bütün aynalar gülecek elbet, Açılacak kapılar ansızın.. Yalnız sen varsın beyaz gülüm, Evde, bahçede ve sokakta, Bir eylül akşamı gördüğüm , O, beyaz hayalsin uzakta.. Yakınsın; yalnızlık kadar, Uzaksın; yakınmış gibi, Sensiz yaşadığım yıllar Bu kadar güzel değildi. Yeter... Gel artık yeter... Karanfiller açtı gel !! Kış bahçesinde güller, Beyaz güller açtı gel... |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 10:22 . |
Powered by MJTurkiye
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Powered by Herkonu team