A-Z ye Herkonu

A-Z ye Herkonu (http://www.herkonu.eu/index.php)
-   Genel Konular (http://www.herkonu.eu/forumdisplay.php?f=12)
-   -   Güncel Haberler Basligi (http://www.herkonu.eu/showthread.php?t=2148)

cimcime68 24.10.07 04:19

...
 
Askerden medyaya uyarı

Genelkurmay Başkanlığı kayıp askerlerin fotoğraflarını yayınlayan siteleri uyardı
PKK'nın elinde olduğu iddia edilen 8 askerin fotoğraflarını yayınlayan sitelere asker uyarısı.

Genelkurmay Başkanlığı, PKK'ya yakınlığıyla bilinen haber ajansı ve sitelerde yayınlanan kayıp askerlerin fotoğraflarının Türk sitelerinde yayınlanmasına tepki gösterdi.

TSK böylesine hassas bir durumda terör örgütü PKK'nın reklamı anlamına gelecek yayınların yapılmamasını istedi

dioskuri 24.10.07 09:15

Analar Artık Ağlamasın Ne Olur....
 
Bu bir mektup. Kuş, güvercin kanadına yazıldı.Kimin vicdanına konarsa o okusun diye.Ölüm üzerine...

Mayın üzerine...

Kürt meselesi... Türk meselesi üzerine.

Güzel kelimeler... Ve çirkin kelimeler üzerine.

Ölüme doğru yapılan bu korkusuz koşudan korkuyorum. Mayınlarla parçalanan kardeş cesetleri odamda, yanıbaşımda duruyorlar.

Yazdığım her kelimeye daha bir dikkatle bakıyorlar.

Onlar dün parçalandılar.

Yazıklar olsun diye başlıyor aklıma gelen her cümle şimdi.

Yazıklar oluyor zira, insanın biriktirdiği en güzel şeylere.

Yazıklar oluyor, bir çocuğun Kürtçe, Türkçe veya her ne hal ve her ne dilde ise gülümsemesine...

HER SİLAH ÖLDÜRÜR AMA MAYINDAN KAHPESİ YOKTUR

Sevgiliye hediye almaya, pazar alışverişine çıkmaya, bir bebek sahibi olmaya, sigarayı bırakmaya, piknik yapmaya, bir insanı her şeyden çok sevmeye.... Yazıklar oluyor...

Yazıklar oluyor hayatın bizzat kendisine.

Yapmayın!

Mayınlar döşemeyin geleceğinizin güzergáhına.

Bu kalleşin ne zaman patlayacağı belli olmaz.

Bazen yıllar sonra, bir küçük kız çocuğu çiçek toplarken denk gelir, bazen yirmi yaşındayken ve daha önce hiç görmediğin bir yerde, daha önce hiç tanımadığın insanların arasında hem anayasal hem siyasal hem mukaddes bir yolculuk sırasında....

İnsanoğlu her melaneti icat etti; ama mayından kahpesi yoktur.

Her silah öldürebilir, her zaman öldürme potansiyeli taşır; ama mayın MUTLAKA ÖLDÜRÜR.

Mayın ıskalamaz! O birini mutlaka öldürür!

Uğursuz bir pusuya yatar ve patlayana kadar, bir can üstüne basana kadar bekler.

İnsanın icat ettiği EN ÇİRKİN şey silahtır.

Ve silahların EN ÇİRKİNİ MAYINDIR!

Sebebini unuttum kavganın ve umurumda da değil siyasi tartışmalar. Bir tek şey için dua ediyorum her gece, her gündüz: Kimse genç ölmesin dağlarımızda.

EN GÜZEL KELİME ***8217;BARIŞ***8217; ARTIK SOYTARI KELİME

Silahlar susmadan sebebi konuşmaya imkán da yok lüzum da.

Aklın sesi, akılsızlık susmadıkça duyulmuyor.

Ve o zaman akla sadece DURUN demek geliyor.

Hemen şimdi DURUN!

Hiçbir haber geçmiyor ajanslar artık, ölümsüz.

İçinde acı olmayan gecemiz yok..

Ne oldu diyorum yine, kim hangi korkunun, hangi uğursuz hesabın peşinde diye...

Barış artık soytarı bir kelime...

Her ağızda var; ama hiçbir yerde yok.

Nerede bu barış?

O, insanın icat ettiği EN GÜZEL kelime.

Ama kelimelerle ne isterseniz onu yaparsınız.

Barış dersiniz; ama savaş manasınadır. Hatta bütün savaşlar barış için yapılır. Ve herkes adil bir barış için savaşır. Ve akıl der ki, aslında savaşmıyorsanız barışmaya başlamışsınız demektir.

Bir barış için yapılması gereken ilk ve belki de tek şey savaşmamaktır.

Silahlar patlamaya başlamışsa orada insanın bulduğu güzel kelimeler orayı terk eder.

SEVDADAN GAYRISINA AĞIDIMIZ OLMASIN

Kelimeler de ölür bazen... Ve kelime cesetleriyle yaşanmaya başlar hayat.

O kelimelerin, o cesetlerin... Nece olduğu, yani bu ölülerin ölürken son nefeslerinde hangi dilde konuştukları artık akılsızlığın gölgesinde soğuyan HAYATIN, YAŞAMANIN ta kendisidir.

Ölen yirmisindedir.

Artık, ardından söylenen ağıtlar kalır.

Ve Anadolu***8217;da ağıt sıkıntısı yoktur.

Kürtçe***8217;de de, Türkçe***8217;de de binlerce ağıt vardır.

Hatta aynı ağıtın hem Kürtçe***8217;si hem Türkçe***8217;si vardır.

Yürek yakmak iyi bir işse, ikisi de eşit derecede yürek yakmaktadır.

Ama yüreğimizde artık dağlanacak yer kalmamıştır.

Sevdadan gayrısına ağıdımız olmasın artık.

Şimdi hepinizin huzurunda yalvarmak istiyorum.

Gördüm anladım, yapacak hiçbir şey kalmadıysa yalvarıyorum işte.

Kendimi küçük düşürmek istiyorum.

Taviz vermek istiyorum.

Kimin elinde bu kanı durduracak bir güç varsa, ister şeytana tapsın ister puta, ister bir tek Allah***8217;a...

DİZLERİMİN ÜSTÜNE ÇÖKTÜM YALVARIYORUM

Kimin dudaklarının ucundaysa bunca gencecik hayat, ben ona yalvarmak istiyorum.

Ne olur? Bu işi durdur.

Ben siyaset miyasetten bahsetmiyorum. Dizlerimin üstüne çöktüm, "Bu genç ölümleri durdur" diyorum.

Kimse ateş etmesin kimseye.

Hiçbir gerekçeyle.

Hatta kendini savunmak için bile...

Çünkü savunmaya başlayana kadar masumsun ve masum güzel bir kelime, masum kal...

Kim hangi mayının yerini biliyorsa yalvarırım söylesin.

Bir káğıda yazsın, bir şişeye koysun, suya salsın söylesin.

Kim hangi mayının yerini biliyorsa, kimin gücü yetiyorsa olası ölümlere engel olmaya, ona yalvarıyorum işte.

İster şeytana tapsın ister puta, ister oralı olsun ister bizim buralı. Gücü yetiyorsa eğer durdursun bu işi.

Ben, bir yurttaş, bir insan olarak kendimi küçük düşürüyorum.

İşte açık açık yalvarıyorum, durdursun durdurmaya gücü yeten.

Süresiz ve sonsuza kadar.

Yalvarıyorum.

Dizlerimin üstüne de çöktüm ve ağlıyorum işte.

YAZGI BİRİNİ KIŞLAYA BİRİNİ DAĞLARA GÖTÜRMÜŞ

Sonra sabahlara kadar tartışalım.

Ama şimdi durdur. Yalvarırım.

Gençler, çocuklar ölüyor, hepsi kardeş, hepsinde aynı muska, aynı yazgı, aynı televizyon, aynı futbol, aynı hayat...

Hepsinin gerisinde dualara bürünmüş paramparça bir sevdalı.

Hepsi genç, hepsi güzel... Hepsi Türk, Hepsi Kürt... Gençler... Yazgının biri kışlaya, diğeri dağlara götürmüş...

Kürtçe***8217;de "cehel" derler.

Kulağa cahil gibi gelir; ama "henüz bilmez" manasındadır, henüz yolun başında manasında...

Yalvarırım ne olacak...

Benden ne eksiltecekse bu yakarış eksiltsin, maksat hayat çoğalsın bu dünya cennetinde.

Bir yangında hep güzel kelimeler yanarken, çirkinleri hayatta kalır...

Kınamak, sövmek, hangi haklı gerekçeyle olursa olsun yangına körükle gitmek.

Ben kimseyi kınamıyorum, ben kimseye sövmüyorum, ben bu işin tamamını SEVMİYORUM.

Kurtulalım istiyorum bu vebadan.

Kimseyi haklı bulmuyorum, kimseyi haksız bulmuyorum.

Küstüm.

***8217;MIRIN***8217; DENİR KÜRTÇE***8217;DE ***8217;ÖLÜM***8217;DÜR TÜRKÇE***8217;DE

Konuşmuyorum bu konuyu...

Silahlar susana kadar "SİLAHLAR SUSSUN"dan başka konu konuşmak istemiyorum... İstemiyoruz.

Ölmenin, öldürmenin hiçbir türünü, çeşidini sevmiyorum.

Ben genç bir hayat kurtulsun istiyorum her tür kavgadan.

Hatta kavgayı öven şiirlerden bile uzak dursun istiyorum.

Her çocuk çirkin kelimelerden uzakta yaşasın istiyorum.

Eğer o kelime çirkinse, çirkinin hizmetindeyse, Kürtçe söylemişin, Türkçe söylemişin çıfayda...

Hiçbir dil çirkin bir kelimeyi güzelleştiremez.

Ölüm her dilde çirkin bir kelimedir.

"Mırın" denir Kürtçe***8217;de.

Anadolu***8217;da konuşulan bütün dillerde karşılığı vardır.

Bunların içinde resmi olan "ölüm"dür. Türkçe***8217;dir.

Ve ölüm kelimesi, resmi ya da gayri resmi her dilde eşit derecede çirkindir.

"Yaşam"a gelince....

Kelimelerin en şahanelerinden.

İçi açık açık ve kelimenin her manasıyla "hayat" doludur...

Ve hayat, varlığından emin olduğumuz tek şeydir...

DİL, BİR OLUŞLAR ZİNCİRİNİN SONUCUDUR

Kürtçe***8217;de "jiyan" denir.

Yaşam, her dildeki en güzel kelimedir.

Belki bir tek rakibi vardır, o da "aşk"tır elbette.

Aşk...

Kürtçe***8217;de "evin" denir.

Bu kelimelerin içinde resmi olan "aşk"tır; ama aşk kelimesi her dilde eşit derecede güzeldir.

Anadolu***8217;da en az iki kişinin birbiriyle konuşup anlaştığı bir dil varsa ben onu bile öğrenmek istiyorum.

Sadece iki kişi bir dil icat etsin, ben çok merak ederim onu.

Çünkü bu iş öyle kolay değildir.

Dil yani lenguiç, çok geniş ve karmaşık bir sesler organizasyonudur.

Ve bir dilin oluşması, hiç kimsenin tasarlamasına imkán bulunmayan ve yüzyıllar boyu süren bir olaylar, oluşlar zincirinin sonucudur.

Bazı insanlar başka seslerle, bazıları başka seslerle anlaşırlar...

O sesler onların bünyelerinden, yani hayatlarının, kuşaklar boyu yaşamışlıklarının içinden süzülerek akar.

Sonuç her zaman mükemmeldir.

Çünkü bir dilin yapımında milyon, milyar insanın katkısı vardır ve bu katkı o insanlar yaşadıkça devam eder.

***8217;ACI***8217;NIN YANINA ***8217;ŞİFA***8217; ***8217;İNTİKAM***8217;A ***8217;BAĞIŞLAMA***8217;

İşte bu yüzden bütün diller, insanoğlunun en büyük, en mucizevi eserleridirler.

Ve dil akışkan bir şey, düpedüz bir nehirdir.

Bünyesine uyan her su içine akar.

Her dilde başka dilden göçmen kelimeler vardır.

Onlar o dilin yurttaşı olurlar sonra.

Buna bazısı yozlaşma der; ama "yozlaşma" zaten çirkin bir kelimedir.

Güzel dil ya da çirkin dil diye bir şey yoktur.

Hepsi şaşılası bir kolektif çabanın ürünü, birer insan harikasıdır.

Güzel kelimeler vardır, çirkin kelimeler vardır.

Ve bunlar bütün dillere eşit sayıda yayılmıştır.

Her çirkin kelimenin yanına bir tane iyisini eş edeceğiz.

"Acı"nın yanına "şifa", "zor"un yanına "çaba", "intikam"ın yanına "bağışlama"....

"Ölüm"ün yanına "hayat"!

Sivil olan, sivil hakların geliştirilmesini isteyen bir yurttaş, silaha hiçbir zaman elini sürmemelidir.

Haklılığını sivilliğinden alan kişi sivillikten vazgeçerse haklı olmaktan da vazgeçer...

RESMİ OLANI TÜRKÇE***8217;DİR AMA HEPSİ ÖZGÜRDÜR

Artık sivil de değildir haklı da.

Bir dilde manası çirkin olan, yani çirkin bir şeye isim veya duruma sıfat olan kelime sayısı artmışsa işte o zaman o dil, evet "yozlaşıyor" demektir.

Dil yani lenguiç, iyi kullanılmazsa tehlikeli olur.

Çünkü dil, her türlü kullanıma müsait mükemmel bir ses organizasyonudur.

İnsanları başkalaştırır.

Ama "başka"dan korkmaya gerek yoktur.

"Başka" güzel bir kelimedir.

Çünkü aslında aynı dili konuşan, konuşmayan herkes "BAŞKA"dır.

Ve başka, başkalık güzeldir.

Başkasının başkalığıyla birleşiriz ve bu birleşme bazen AŞK diye patlar.

Ve aşk nerede olursa olsun kendisi dışındaki her şeyi önemsizleştirir.

Biz kendi bahçemizdeki dillerin hepsini bilek, öğrenek, bir de üstüne İngilizce, Fransızca filan çakıp dünyanın karşısına çıkak.

Diyek ki bizim bahçede insanoğlunun şu kadar senede imal ve muhafaza ettiği diller, hazineler var!

Süryanice var, Keldanice var, daha araştırsak bulacaklarımız var...

Bunların içinde resmi olanı Türkçe***8217;dir.

Ama hepsi Türkçe kadar özgürdür diyelim.

KÜRTÇE***8217;Yİ CENDEREDEN TÜRKÇE KURTARACAKTIR

(Hem belki diğer dişlerini de yaptırmasına yardım edebiliriz şu tek dişli, tek taşlı medeniyetin.... "BİZ"i düzeltirsek herkesi düzeltiriz.)

Hepimizin eşit derecede duyacağı bir gururla dünyaya diyelim ki:

Bizzat Türkçe***8217;nin kendisi diğer dillerimizin güvencesidir.

Çünkü onları özgürleştiren şeyler Türkçe yazılacaktır.

Türkçe bizim ortak dilimizdir ve ortak kimliğimizi oluşturur.

Ve Türkçe, güzel kelimeleriyle her şeyi iyileştirebilir.

Kürtçe***8217;yi bu cendereden çıkarabilir.

Alır bu Mezopotamyalı kardeşini, önce yaralarını iyileştirir.

Onu özgürleştirir...

Kürtçe***8217;yi, korku salan, öfke çağrıştıran bir meselenin parçası olmaktan, bu hiç hak etmediği yankısından Türkçe kurtaracaktır.

Çünkü DİL güncel bir mesele değildir.

Güncel bir kavganın konusu olması, hiç hak etmediğimiz bir trajedidir.

Ve kavga da (ki Kürtçe şer denir), trajedi de (ki ona Kürtçe***8217;de de trajedi denir) çirkin kelimelerdir.

Elbette bütün kelimelerle ilgili kullandığım "güzel" ve "çirkin" kelimeleri tırnak içindedir.

Bazı tırnak kalın, bazısı incedir; ama hepsi tırnak içindedir.

Çünkü asıl güzel olması gereken, kelimelere yön veren mekanizmadır ve bildiğim kadarıyla ona da akıl denir.

TAKATİMİN SONUNDAYIM ELİMDE SADE KELİMELER

Akıl dilin patronudur ve hiçbir zaman ve hiçbir koşulda yetkilerini akılsızlığa, öfkeye devretmemelidir.

Bu bir mektup.

Kanamalı bir güvercinin kanadına yazıldı.

Hangi yüreğe konarsa o okusun ve bu ölümcül gidişi durdurmak için yapabileceği bir şey varsa hemen şimdi yapsın diye yazıldı.

Ölüm üzerine...

Mayın üzerine yazıldı.

Kürtçe meselesi, Türkçe meselesi üzerine bir yakarış bu.

Ben... Yani kalemden başka silah, vicdanından başka pusula tanımayan, bilmeyen ben...

Ne elimde dünyayı kurtaracak bir bilgi var, ne düşleri aydınlatacak bir lamba...

Elimde sade kelimeler...

Dizlerimin üstüne çöktüm, ağlıyorum.

Takatimin sonundayım ve durun diyebiliyorum sadece.

Yalvarırım... Durun!

Durdurun!

Yılmaz ERDOĞAN

murat_n 24.10.07 10:56

abd bulamıyor, times buluyor!
 
abd pkk lılarıntam yerini bilmiyoruz" diyor. Times her hafta Kandil'e gidiyor.
İngiliz gazeteci Deborah Haynes, Amerikalı yetkililerin "PKK'lıların tam yerini bilmiyoruz" dediği Kandil Dağı'nda kadın teröristlerle röportaj yaptı

ABD'li yetkililer, "teröristlerin tam yerinin bilinmemesini" PKK'ya karşı Kuzey Irak'ta düzenlenecek bir operasyonun önündeki engellerden biri olarak gösterirken, geçen hafta örgütün liderlerinden Murat Karayılan ile görüşen İngiliz The Times gazetesi bu kez de Kandil Dağı'nda kadın PKK'lıların kampına girdi.

İstihbarat eksikliğine vurgu yapan ABD'li yetkililerden Savunma Bakanı Robert Gates, geçen pazar günü yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Irak topraklarında büyük boyutlu bir askeri harekâta girişmeden önce PKK'lı teröristlerin tam yerine ilişkin istihbarat elde etmesi gerektiğini söylemişti. The Times gazetesi, geçen hafta da PKK liderlerinden Murat Karayılan ile Kandil Dağı'nda röportaj yapmıştı.

The Times muhabiri Deborah Haynes ise Kandil Dağı'ndaki PKK kampını geçen hafta sonunda ziyaret ederek, izlenimlerini, "Kürt davası için savaşıp ölmeye hazır kadın isyancılar" başlığıyla yayımladı. Kampta PKK'lı kadınlarla görüştüğü sırada hava saldırısı ihtimaline karşı alarm verildiğini ve militanların kendisine "Kaçabildiğin kadar uzağa kaç" dediğini yazan Haynes, PKK ile Türk hükümeti arasında gerilim artmasıyla hava saldırısı riskinin devamlı hale geldiğini belirtti.

murat_n 24.10.07 10:58

Oyalama mı gerçek mi?
 
ABD Irak'lı Kürtlere baskıyı artırdı. Eyleme geçmeyen Kürt liderlere uyarı yapıldı.
Türkiye baskınını ABD üzerinden yapıyor.. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan Iraklı Kürt liderlere harekete geçin talimatı geldi.

Uyarı ve çağrılar peş peşe geliyor

ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın danışmanı ve Irak koordinatörü David Satterfield, Kürt liderlere karşı, "PKK'ya karşı birşey yapılmamasından memnun değiliz" dedi.

Ardından son açıklama ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sean MacCormack'ten geldi. Sözcü Iraklı Kürt liderlere, Türkiye'yle yönelik terör eylemlerinin önlenmesi konusunda etkili önlemler almaları çağrısı yaptı.

McCormack, bu nedenle Iraklı Kürtler'in terör örgütü PKK'ya karşı "ulusal ve bölgesel çapta bir çaba göstermeleri gerektiğini" dile getirdi.

Ortak operasyon yok istihbarat var

Öt yandan ABD, terör örgütü PKK'ya karşı Türkiye'yle ortak askeri operasyonlarda bulunmak yerine sadece istihbarat vermekle yetinecek. Beyaz Saray Sözcüsü Dana Perino, PKK'nın Kuzey Irak'taki kamplarının vurulması için ABD ve Türkiye arasında ortak askeri operasyon yapılması yerine Türkiye'ye istihbarat vererek yardımcı olacaklarını açıkladı.

manayak 24.10.07 11:21

Güncel Haberler Basligi
 
Genelkurmay Başkanlığı***8217;nın irtibat kurulamadığını bildirdiği diğer 7 askerin isimleri ise şöyle:

Uzman Çavuş Halis Tan, Çavuş Mehmet Şenkul, erler Ramazan Yüce, İrfan Beyaz, Nihat Başova, İlhami Demir, Fatih Atakul.

Bu arada, Associated Press haber ajansına konuşan bir PKK üyesi, ***8220;kayıp 8 askerin ellerinde olduğunu ve sağlık durumlarının iyi olduğunu***8221; açıkladı.

ARKADASLAR AKSAM ELİME GECCEK OLAN VİDEYOYU SAAT 7 GİBİ BURADA BULABİLİRSİNBİX
tesekkur ve msj larınızı esirgemesiniz sanırım

murat_n 24.10.07 11:39

pusu gecesi vurduk
 

Irak'a operasyon başladı. Ancak karadan değil havadan..
Mehmetçik, Hakkari***8217;deki terör saldırısının hemen ardından hainlere hak ettikleri cezayı, F-16 savaş uçaklarıyla veriyor.

20-30 kilometre sınır ötesine geçen ***8216;Savaşan Şahinler***8217; sıcak takip yöntemiyle teröristlere bomba yağdırdı

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Hakkari Dağlıca***8217;da 12 askerimizin şehit edilmesinden hemen sonra F-16 savaş uçaklarıyla sıcak takip yapıldığını ve sınırdan yaklaşık 20-30 kilometre içeriye girildiğini söyledi.

Çiçek, ***8220;F-16***8217;lar teröristlere ait kamp noktalarını bombaladı. 40 kilometre menzilli toplarımız sınır ötesine ağır bombardıman yapıyor. Sıcak takip de yapılıyor. Türkiye, gereken cevabı veriyor***8221; dedi.

Askeri yetkililer de hava operasyonlarının pazardan salıya kadar yapıldığını doğruladı. Yaklaşık 300 askerinin Kuzey Irak'a 10 km. girdiği iddia edildi.

murat_n 24.10.07 11:42

aslanlarım benim.göz açtırmayın şu şerefsizlere.

kralakrep 24.10.07 11:42

abi şu savaşan şahinlere hastayım valla ya..türk ordusunun gururları..her kesiminin olduğu gibi..

dioskuri 24.10.07 12:28

Yaralı er çatışma anını anlattı !
 
Yaralı er çatışma anını anlattı !Hakkari'de 12 askerimizin şehit olduğu saldırıda yaralı olarak kurtulabilen er 3-4 saatlik çatışmayı anlattı.



24 Ekim 2007 08:32
--------------------------------------------------------------------------------


Dağlıca'daki çatışmada yaralanan er yaşadıklarını, 'Yoğun sis vardı. 3-4 saatlik taciz ateşi başladı. Sonunda göğüs göğüse çarpıştık. Yaralananları tarıyorlardı' diyerek anlattı

Hakkâri Dağlıca'daki çatışmada yaralanarak Ankara GATA'da tedavi altına alınan Bursalı er Ufuk Çelik yaşadığı geceyi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'e anlattı. Gazi er Çelik, "Gece önümüzü göremeyecek kadar yoğun bir sis vardı. 1 metreyi göremiyorduk. Çatışma 3-4 saatlik bir taciz ateşiyle başladı. Sonunda da adeta göğüs göğüse çarpıştık" dedi.
Çelik, Hakkâri'deki terörist saldırıda yaralanan askerleri, dün tedavi altında bulunduğu Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastanesi'nde (GATA) ziyaret etti. Bursa Orhangazili er Çelik, Bakan Çelik'e, yaşadıklarını şu cümlelerle anlattı:

"O gece önümüzü göremeyecek kadar yoğun bir sis vardı. 1-2 metreyi dahi göremiyorduk. Büyük ihtimalle gündüz sızmalar olmuş. Çatışma takriben 3-4 saatlik bir taciz ateşiyle başladı. Sonunda da adeta göğüs göğüse, sizinle aramızdaki mesafede çatışmalar oldu. Çatışmalar çok yakındı.



'Beni öldü sandılar'



El bombaları atılıyordu. Ben de bunlardan çıkan parçalardan yaralandım. Ölüp ölmediğimize yönelik bunun arkasından bir de tarama yapıyor, kurşun atıyorlardı. Bana karın boşluğumdan bir kurşun isabet etti. Öldü diye yanımdan geçtiler. Çok kalabalıklardı."

Bakan Çelik, 2 aydır GATA'da tedavisi süren astsubay bir gaziyi de ziyaret etti. Çelik, gazinin "İyileştikten sonra inşallah kalkıp mücadeleye devam edeceğiz" demesi üzerine duygusal anlar yaşanan GATA ziyareti Milliyet'e şöyle aktardı: "Delikanlı erimizin anlattıklarından çok duygulandım. Çünkü zor bir arazi. Ben devlet olarak her zaman yanlarında olduğumuzu söyledim. Maddi ve manevi ne gerekiyorsa ailelere destek olmak için telefonumuzu bıraktık. Hava şartları ve fiziki şartların çok sıkıntılı oluşu aleyhimize olmuş. Teröristler kalabalıkmış, yoğun sis varmış. Hava şartları dikkate alınarak sızmalar yapılmış. Taciz ateşleri yapılmış. Ve daha sonra da yakın temasta maalesef şehitlerimizi vermişiz."

Terör örgütünün yeni hedefinin halkın arasında bir çatışma ortamı yaratmak, devletin kurumları arasında anlaşmazlık varmış gibi görüntü yaymak olduğunu belirten Çelik, "Buna fırsat verilmemeli. Yapılacaklarla ilgili bir tereddüt, farklılık yok. Terörün esas amacı olan kardeşler arasında nifak tohumu ekmeye dönük çabaları boşa çıkaracak bir duruş sergilememiz lazım" dedi.

Sis, gözcüleri kör etti



BARKIN ŞIK Ankara



Hakkâri'nin Yüksekova ilçesine bağlı Dağlıca köyünde konuşlu piyade taburunun emniyetini sağlayan Keritepe ve Beytepe'deki toplam 70 kişilik birliğe 21 Ekim'de baskın düzenleyen PKK'lıların, 1 gün önce sınırın Irak tarafına 9 katır eşliğinde geldikleri öğrenildi.

Milliyet'in aldığı bilgilere göre, PKK'lıların Dağlıca'da yaptığı baskın öncesinde ve çatışmalar sırasında şu gelişmeler yaşandı: 150-200 kişilik bir terörist grubu, 20 Ekim'de Kuzey Irak'taki mağaralara 9 katırla geldiler. Sınırdan 2 kilometre uzaklıktaki mağaralarda günü ve geceyi geçirdiler.



Sızmaları görüntülendi



Bulundukları mağaralar Dağlıca taburuna 6 kilometre uzaklıktaydı. Dağlıca taburu, PKK'lıları topçu ateşine tuttu, ancak topların menzili söz konusu noktaya yetişmedi.
Keritepe'deki gözcü grubu PKK'lıları görüntüledi. Teröristler 21 Ekim'de katırlardan mühimmat ikmali yaptılar ve akşam saatlerinde sınırdan sızmalar başladı. PKK'lıların sızmaları da termal kamera ve gece görüş dürbünü ile tespit edildi. Teröristler bu sırada silahların menzili dışında bulunuyorlardı.

İlerleyen saatlerde rakımı fazla olan tepeyi sis bastı ve hava soğudu. Termal kamera ve gece görüş dürbünü sis nedeniyle iyi görüntü vermemeye başladı.



Üç koldan saldırı



Havanın soğuk olması Keritepe'deki gözcü grubunun gözetleme yapmasını da olumsuz yönde etkiledi. Saat 00.20'deki baskından 2-3 saat önce PKK'lılar taciz ateşine başladılar. Taciz ateşine taciz ateşiyle karşılık verildi. Keritepe'de 50, Beytepe'de 20 Türk askeri bulunuyordu. Teröristler mevzilere üç koldan saldırdılar. Saldırılarını tepenin uçurum kısımlarından gelerek gerçekleştiren teröristler, askerlerin bulunduğu mevzilere 10 metreye kadar yaklaştılar. Bu sırada mevzilere el bombaları fırlatmaya başlayan teröristler, aynı zamanda aşağı bölgedeki Şehri Köprüsü'nü havaya uçurarak, taburdan destek gelmesini engellediler.



Saçmalı bomba attılar



Mevzilerdeki çatışmalar zaman zaman namlu namluya denilebilecek ölçüde yakın mesafede gerçekleşti. Ellerinde M-16 otomatik makineli tüfekler bulunan teröristler, el bombalarının içine, tesirinin artması amacıyla saçma doldurmuşlardı.

Çatışmalar sabah 04.30'a kadar sürdü. Çatışma sırasında 8 asker PKK'lılar tarafından teslim alındı. Uzman çavuş dışındaki askerlerin bölgeye yeni giden askerlerden olduğu öğrenildi.
Teröristler Kobra helikopterlerinin gelmesiyle birlikte kaçmaya başladılar. Helikopterlerden 2'sinin PKK'lıların açtığı ateş sonucu isabet aldığı, ancak üslerine döndüğü de öğrenildi.

dost 24.10.07 14:26

Daha çok yanacaklar..Burdakı yanmalari aramasınlarda sonra...Alma mazlumun ahını cıkar aheste aheste..Cok mazlum ahı aldılar..Onlar için yanmalar kacınılmaz olcak...

kralakrep 24.10.07 14:29

Allah yardımcıları olsun.. obaşka bu başka abi=)

cimcime68 24.10.07 14:42

Al***305;nt***305;:

kralakrep´isimli üyeden Al***305;nt***305; (Mesaj 26844)
Allah yardımcıları olsun.. obaşka bu başka abi=)

oyle deme yansinlar onlar baskalarini yakiyooooo

manayak 24.10.07 15:26

arkadaslar genel konulra bakarsak 8 askerimiz ortaya cıkmıstır videyosu bulunmaktadırrr ???

kralakrep 24.10.07 16:18

"Satranç tahtası katili" 48 cinayet işlemiş
 
MOSKOVA (İHA) - Rusya'da "satranç tahtasi katili" olarak anılan Aleksander Piçuşkin, 48 kişiyi öldürmek ve 3 kişiyi öldürmeye teşebbüsten suçlu bulundu.
10 hafta süren davanın ardından mahkemenin 12 jüri üyesi de Piçuşkin'i suçlu bularak, cezada indirim yapılmamasını istedi. 33 yaşındaki Piçuşkin'in ömür boyu hapis cezası alabileceği belirtiliyor.

Karar okunduğunda sakinliğiyle dikkat çeken Piçuşkin, 16 Haziran 2006'da yakalanmış, mahkemeye bir satranç tahtasındaki karelerin sayısı kadar insan öldürmeye çalıştığını bildirmişti. Piçuşkin, 29'u tanıdık 63 kişiyi öldürdüğünü iddia ederek, "Asla durmayacaktım. Beni yakalayarak pek çok insanın hayatını kurtardılar" demişti.

ayben 24.10.07 16:22

Al***305;nt***305;:

dost´isimli üyeden Al***305;nt***305; (Mesaj 26842)
Daha çok yanacaklar..Burdakı yanmalari aramasınlarda sonra...Alma mazlumun ahını cıkar aheste aheste..Cok mazlum ahı aldılar..Onlar için yanmalar kacınılmaz olcak...


Aynen, Alma Mazlumun ahini cikar aheste aheste ...

kralakrep 24.10.07 16:24

Al***305;nt***305;:

ayben´isimli üyeden Al***305;nt***305; (Mesaj 26855)
Aynen, Alma Mazlumun ahini cikar aheste aheste ...

:sm7:

cimcime68 24.10.07 16:43

Daglicadaki sehitlerimize mezar olan kopru..:(
 

Bombalanan köprü çelikten yapılacak
Dağlıca Taburu'na ulaşımı sağlayan köprü teröristler tarafından havaya uçurulmuştu.

Dağlıca bölgegesinde güvenliğin sağlanmasının ardından, Dağlıca Taburu'na karayolundan ulaşımı sağlayan ve pazarg ünkü saldırıda teröristler tarafından havaya uçurulan Avaşin Çayı üzerindeki Şeran Köprüsü, şimdi çelikten yapılıyor.

Bölgede sağlanan güvenliğin ardından Karayolların 117'nci Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekipler keşif çalışmasını tamamladı ve 35 metre uzunlukta ve 6 metre genişlikte panel köprü inşasına başladı.

Bu arada sınır ötesi operasyonun Kuzey Irak'daki yerleşim merkezlerinde endişeyle karşılandığı belirtildi. Hakkari***8217;nin Çukurca, Yüksekova ve Şemdinli ilçeleriyle köylerde yaşayanlar, sınırın diğer yanındaki akrabalarının tedirginlik içinde olduklarını, bölgedeki Tuta, Sıladızı Dağları, Kanimasi ve Dukeri bölgelerinin sürekli bombalandığını söylediklerini anlattı.

cimcime68 24.10.07 16:52

Bomba Yağdiriyoruz..16'lar PKK kamplarını bombalıyor
 

Savaş uçaklarımız Diyarbakır 2***8217;inci Hava Kuvvet Komutanlığı***8217;ndan havalandı

Türkiye***8217;nin olası sınır ötesi operasyonu öncesinde, PKK'ya karşı sürdürülen operasyonlara hava desteği sağlayan F-16 savaş uçakları ile Kobra helikopterler, Diyarbakır 2***8217;inci Hava Kuvvet Komutanlığı***8217;ndan bomba yüklü havalanıyor.

Hakkari***8217;nin Yüksekova İlçesi***8217;nde geçen pazar günü PKK***8217;lı teröristlerin askeri birliğe düzenlediği saldırıda 12 askerin şehit düşmesi ve 8 askerin kaçırılması üzerine günlerdir konuşulan sınır ötesi operasyonda geri sayım başladı. Bir yandan Mehmetçiğin sınır ötesi operasyonu için hazırlıklar devam ederken, zaman zaman da Kuzey Irak'daki PKK kampları top atışlarıyla dövülüyor.

Yurt içinde yuvalanan teröristlerin imhası için Şırnak'ın Gabar, Cudi ve Kato dağlarından başlatılan operasyonlar devam ederken, savaş uçakları ve helikopterler de hava desteği sağlıyor.

DİYARBAKIR'DAN KALKAN UÇAKLAR

Diyarbakır 2***8217;inci Hava Kuvvet Komutanlığı***8217;nda son birkaç gündün yoğun trafik gözleniyor. Daha önce belil saatlerde eğitim uçuşlarının yapıldığı Diyarbakır Üssü'nde konuşlanan F-16 savaş uçukları son günlerde gece gündüz ayrımı olmadan günün her saatinde bomba yüklü olarak havalanıp operasyon bölgelerinde terörist inlerine bomba yağdırıyor. Teröristlerin bulunduğu yelerin koordinatları verilir verilmez havalanan uçaklar ve helikopterler, hedeflere bomba yağdırıp üsse dönüyor.

Diyarbakır 2***8217;inci Hava Kuvvet Komutanlığı***8217;nda bugün de sabahın erken saatlerinden itibaren yoğun uçak ve helikopter trafiği başladı. Bomba yüklü havalanan F- 16 savaş uçakları ile Kobra helikopterler, hedefleri bombaladıktan sonra üsse döndü.

DHA

cimcime68 24.10.07 17:26

kayip olan askerimizin annesi..
 
oĞLUMU BULUN

Kayıp askerin annesi: Devlete asker olarak teslim ettim, oğlumu bulun

Hakkari'nin Yüksekova ilçesindeki terörist saldırı sırasında kayıp olduğu bildirilen 8 askerden biri olan Mardinli Ramazan Yüce'nin Mersin'de yaşayan 47 yaşındaki annesi Fatma Yüce, oğlunu devlete asker olarak teslim ettiğini belirterek "ne olur oğlumu bulun" diye yetkililere seslendi.

Mersin'in Çay Mahallesi'nde 2 kızı ve 17 yaşındaki diğer oğlu Müslüm ile birlikte Ramazan Yüce'nin fotoğrafına bakan acılı annenin, göz yaşlarını sel oldu. Oğluna olan hasretini fotoğrafını öperek gideren acılı annenin feryadı yürekleri dağlıyor.

Oğlunun kayıp olduğu haberini televizyonlardan öğrendiğini belirten acılı anne Kürtçe ağıtlar yaktı.

Türkçe bilmediği için Kürtçe konuşan acılı anne" Oğlumla en son Ramazan bayramının birinci günü konuşmuştum. İyi olduğunu söylemişti. Kaçırıldıktan sonra ise hiç görüşemedik. Oğlumu askere göndererek devlete teslim ettim. Biz barış istiyoruz. Tek isteğim oğlumun sağ salim dönmesi. Bunun içinde Türkiye Cumhuriyeti devletinden oğlumu getirmelerini istiyorum" dedi.

Oğlunun babasını 5 yaşında iken kanser hastalığından kaybettiğini anlatan Fatma Yüce," O benim evimin direği idi. Evimin direği yıkıldı" diye konuştu.

Göz yaşlarını tutamayan abla Gülizar Aydın ise "Ne olur kardeşimi getirsinler. Nasıl onlara teslim ettik. Bize geri getirsinler. Ne olur yüreğimiz yanıyor. O benim babam o benim abim o benim kardeşimdi. Kardeşimi istiyorum. Bayram sabahı görüştük. Bayramdan sonra ise haber alamadık. Operasyon olmuştu. Operasyondan sonra televizyonlardan öğrendik kayıp olduğunu." şeklinde konuştu.

Kaçırılan askerin tek erkek kardeşi Mazlum Yüce ise "Kendilerini ağabeyinin kayıp olduğuna dair haber verenin olmadığınden dert yandı.

"Biz ağabeyimi asker olarak verdik. PKK'ya teslim ettiler. Bu haksızlıktır" diye tepkisini dile getiren acılı kardeş, "Devlet bize haber vermesi lazımdı. Ölümü yaralı mı öldü mü? bize haber veren olmadı. Biz, devlet dururken haberi Roj Tv'den öğreniyoruz. Biz ağabeyimi onlara emanet ederken haberi başkasından alıyoruz." diye konuştu.

cimcime68 24.10.07 17:35

baska acidan resimler..
 




İLGİLİ HABERLER
***8226; "8 asker PKK'nın elinde"

***8226; "PKK'nın faaliyetlerini kontrol edemeyiz"

***8226; Terör örgütüne ait silahlar ele geçirildi

***8226; "Silahlı mücadeleden vazgeç"

***8226; Hava trafiği hareketlendi

Tüm Türkiye Haberleri

Hakkari'nin Yüksekova ilçesi Dağlıca bölgesinde, terör örgütü PKK'nın 12 askerin şehit olduğu saldırıyı düzenlemeden önce havaya uçurdukları Şeran Köprüsü Doğan Haber Ajansı tarafından görüntülendi.

PKK'lı teröristler, saldırıdan önce Yüksekova ilçesinin sarp ve yüksek kaylıklarla, derin uçurumların yer aldığı Dağlıca bölgesinde bulunan Şaran Köprüsü'nü tahrip gücü yüksek patlayıcılarla havaya uçurdu.

Böylece askeri takviye güçlerinin bölgeye gelmesini engelleyen teröristler, 35 metre uzunluğunda 6 metre genişliğindeki köprünün tahrip edilmesinden yaklaşık yarım saat sonra ağır silahlarla askeri birliğe saldırdı.

"Şeytan Üçgeni"ni andıran ve onlarca metre yüksekliğinde sarp kayalıkların bulunduğu derin vadi içindeki Dağlıca'ya ancak havadan yardım ulaşabildi.

Tonlarca ağırlığındaki köprüye bağlanan mayının fünye kabloları ise hala olay günündeki gibi duruyor.

Bu arada Yüksekova'dan gelin alıp Dağlıca bölgesindeki Yeşiltaş köyüne giderken yola döşenen mayının uzaktan kumanda ile patlatılması sonucu 17 kişinin yaralandığı minibüsteki kan izleri, olayın vahşetini bir kez daha gözler önüne serdi.

cimcime68 24.10.07 17:49

F-16'lar PKK kamplarını bombalıyor
 

TÜRKİYE'nin olası sınır ötesi operasyonu öncesinde Kuzey Irak'ta teröristlerin yuvaları Diyarbakır 2'inci Hava Kuvvet Komutanlığı'ndan kalkan F-16 savaş uçakları tarafından vuruluyor.

Daha önce belirli saatlerce eğitim uçuşlarının yapıldığı üsten son günlerde günün her saatinde bomba yüklü uçaklar kalkıp terörist yuvalarını vuruyor. Diyarbakır'da bir yandan da 7'inci Kolordu Hava Grup Komutanlığı'nda yoğun helikopter trafiği yaşanıyor.

Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'nde PKK'lı teröristlerin 12 askeri şehit etmesi 8 askeri de kaçırması ve Türkiye'nin Kuzey Irak'a olası sınır ötesi operasyonun gündemde olduğu son günlerde Diyarbakır 2'inci Hava Kuvvet Komutanlığı'nda yoğun bir trafik yaşanıyor. Daha önce önceden belirlenen saatlerde eğitim uçuşları için kalkan F-16 savaş uçukları son günlerde gece gündüz ayrımı olmadan günün her saatinde bomba yüklü olarak havalanıp Kuzey Irak kesiminde teröristlerin yuvalandığı bölgeleri bombalıyor. Hangarlar uçaklar her an kalkamaya bomba yüklü olarak hazır bekletilirken, sınır birliklerinden teröristlerin bulunduğu bölgelerin tespiti yapılı yapılmaz üsse bilgi veriliyor. Bilginin verilmesinin hemen ardından üste havalanan uçaklar bu bölgelere bomba yağdırıp geri dönüyor. Uçakların yanı sıra bazı bölgelere topçu atışının yanı sıra Kabra tipi helikopterlerinde bomba attığı belirtiliyor.

Diyarbakır 2'inci Hava Kuvvet Komutanlığı'nda bugün de sabahın erken saatlerinden itibaren hareketlilik yaşandığı görüldü. Bomba yüklü kalkan uçakların Kuzey Irak sınırına gittikleri belirtildi. Öte yandan Diyarbakır 7'inci Kolordu Hava Grup Komutanlığı'nda da askeri helikopter trafiğe yaşanıyor. Helikopterlerin Diyarbakır kırsal kesiminde tespit edilen teröristlere yönelik sürdürülen operasyonlara katıldıkları belirtildi.

İNCİRLİK'TE HAREKETLİLİK ARTTI

Adana'nın Yüreğir ilçesine bağlı İncirlik beldesindeki ABD'ye ait hava üssünde hareketlilik yaşanıyor.

Sabah saatlerinde başlayan hareketlilik gün içinde artarak devam etti. Türk Hava Kuvvetleri'ne bağlı 6 adet F-16 savaş uçağı art arda İncirlik Üssü'nden kalktı.

Üs'te yaşanan hareketlilik bunlarla da sınırlı değil. Üs'deki askeri araçların hareketliliği de gözlendi.


cimcime68 24.10.07 17:55

mehmetcik irakta
 
Mehmetçik Irak'ın 50 km içine girdi

Hakkari'de 12 askerimizin şehit edilmesinin ardından teröristleri çembere alan Mehmetçik Irak sınırını 50 kilometre geçti.

Türk askeri Hakkari'de Mehmetçik'e karşı hain saldırıyı gerçekleştiren teröristleri etkisiz hale getirmek için ***8220;sıcak takip***8221; çerçevesinde Irak'a girdi. Türk F-16'ları, Irak sınırının 50 kilometre güneyindeki terör kamplarına nokta atışları yapıyor. Topçular, terörist yuvalarını döverken, kara birlikleri ve Sikorsky helikopterler de Kuzey Irak içlerinde sıcak takip harekatına katılıyor.

Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, AK Parti grubundaki konuşmasında, PKK'ya yönelik sıcak takip operasyonlarının devam ettiğini, sınırdan 20 kilometre içeride bulunan birliklerimizin takviye kuvvetlerle birlikte güneye kaydırıldığını söyledi.

Meclis'ten alınan tezkere sonrası hükümet, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK), Irak'a sınırötesi operasyon yapılmasına yönelik yetki verdi. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, AK Parti MYK toplantısında ***8220;TSK'ya gir yetkisi verildi. Zamanını ve kapsamını TSK belirleyecek***8221; dedi. Bu yetkiyle birlikte Mehmetçik'in ***8220;sıcak takip***8221; çerçevesinde Irak sınırından içeriye 50 kilometre kadar girdiği öğrenildi.

ELisRa54 24.10.07 18:23

ALLAH Yardimcilari olsun.. ALLAH onlara güc kuvvet versin.. Beter olsun o Soysuz PKKlilar

Hasani 24.10.07 18:48

Mevlam yardimciniz olsun.
Ne Mutlu Türküm Diyene

Elyasa 24.10.07 18:57

Tüm Türk Ulusu el ele Şüpesiz onların yuvalarını yıkacayız.

BayMunKe 24.10.07 19:15

Dağda Askerimiz omuz omuza Terörle Mücadele ediyor bize düşen burda omuz omuza olmak dün istanbul sarıgaziye bir miting düzenledik mitingew yaklasık 60 kişi katıldı sarıgaziyi bilen varsa pkk nın yatagıdır. askerlerin deyişiyle küçük diyarbakır sarı gaziye jandarmalar sokmadı bizi neden mi 3000 kişilik bir pkk örgütünün orada bize karsılık verme korkusundan dolayı inanın askerimiz orda bosa şehit oluyor içimizdeki terör temizlenmeden türk askeri türk subayı bizi sarıgaziye sokmadı gerekceleri çatışma cıkması ve bizim askerimizin bunlara engel olması gerekmesi ama eylemimiz bitmedi o gittiğimiz 60 kişinin 10 katı pazar günü yine toplanacagız ve oraya girecegiz ne olursa olsun diyerek... Biz ıraga girmeye calısıyoruz operasyon düzenliyoruz ama yanı basımızda bir avuc pkk nın bulundugu bir istanbul semtine bile giremiyoruz.. kıslanın önünde durdu konvoyumuz istiklal marsı okumak için o arada nöbette bir mehmetcikle sohbet ettik "Abi burası küçük diyarbakır terör dolu gözünüzü seviyim dikkatli olun bu güne kadar kimse bu şekilde girmeye cesaret edemedi girerseniz bilinki arkanızdayız" diyor. Artık siz düşünün arkadaslar Türkiyenin ne durumda oldugunu bi ara komutanlardan birine o zaman siz bize bir ekip arabası verin arkasından takip edelim dedim ama onada yanaşmadılar yani bizi bir avuç piçe güldürdüler uzun süre bekledik sloganlar attıık ve eylemi semt semt sokak sokak devam ettirdik.. Arkadaslar eğer aranızda ümraniye Dudullu Çekmeköy Şahinbey ve yakın semtler varsa pazar aksamı bekleriz hep bir agızdan tek gönülden teröre PKK ya lanet yağdıracagız.. Saygılar

cimcime68 24.10.07 22:33

amin insallahh ALLAHIM yar ve yardimcimiz olsun...havadaki karadaki askerimizee su soguktaaa mevlam onlara dermen versin..

dilaraa 24.10.07 22:53

Kalmasin Canlarimiz Adi Pkk Nin Elinde
 
nasıl bir adaletdir ki bu 8 tane askerimiz eşkiyaların elinde nasıl adletdir buu neden artık baş kaldırmıyoruz devlet olarak bişey yapamıyoruz ama millet olarak girip bütün dağları talan etmeliyiz almalıyız kardeşlerimzi anneleri ağlamsın artık kardeşleri göz yaşı dökmesin bir şeyler yapalım lütfen canlarımız kalmasın orda içimiz yanıyor yeter artık bu kadar şehit yeter artıkk bitsin bu ölümler biz türk milleti olarak buraya gelmicektik bu kadar taviz vermeyecektik yeter esir olan askerlerimiz iiçin bir şeyler yapalımm nolur ayaklanın ayaklanalım

cimcime68 24.10.07 23:44

Hain saldırı için nasıl sızmışlar?
 


Dağlıca'daki çatışmada yaralanan er yaşadıklarını, 'Yoğun sis vardı. 3-4 saatlik taciz ateşi başladı. Sonunda göğüs göğüse çarpıştık. Yaralananları tarıyorlardı' diyerek anlattı.

Hakkâri Dağlıca'daki çatışmada yaralanarak Ankara GATA'da tedavi altına alınan Bursalı er Ufuk Çelik yaşadığı geceyi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'e anlattı. Gazi er Çelik, "Gece önümüzü göremeyecek kadar yoğun bir sis vardı. 1 metreyi göremiyorduk. Çatışma 3-4 saatlik bir taciz ateşiyle başladı. Sonunda da adeta göğüs göğüse çarpıştık" dedi.

Çelik, Hakkâri'deki terörist saldırıda yaralanan askerleri, dün tedavi altında bulunduğu Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastanesi'nde (GATA) ziyaret etti. Bursa Orhangazili er Çelik, Bakan Çelik'e, yaşadıklarını şu cümlelerle anlattı:

"O gece önümüzü göremeyecek kadar yoğun bir sis vardı. 1-2 metreyi dahi göremiyorduk. Büyük ihtimalle gündüz sızmalar olmuş. Çatışma takriben 3-4 saatlik bir taciz ateşiyle başladı. Sonunda da adeta göğüs göğüse, sizinle aramızdaki mesafede çatışmalar oldu. Çatışmalar çok yakındı.

'Beni öldü sandılar'

El bombaları atılıyordu. Ben de bunlardan çıkan parçalardan yaralandım. Ölüp ölmediğimize yönelik bunun arkasından bir de tarama yapıyor, kurşun atıyorlardı. Bana karın boşluğumdan bir kurşun isabet etti. Öldü diye yanımdan geçtiler. Çok kalabalıklardı."

Bakan Çelik, 2 aydır GATA'da tedavisi süren astsubay bir gaziyi de ziyaret etti. Çelik, gazinin "İyileştikten sonra inşallah kalkıp mücadeleye devam edeceğiz" demesi üzerine duygusal anlar yaşanan GATA ziyareti Milliyet'e şöyle aktardı:

"Delikanlı erimizin anlattıklarından çok duygulandım. Çünkü zor bir arazi. Ben devlet olarak her zaman yanlarında olduğumuzu söyledim. Maddi ve manevi ne gerekiyorsa ailelere destek olmak için telefonumuzu bıraktık. Hava şartları ve fiziki şartların çok sıkıntılı oluşu aleyhimize olmuş. Teröristler kalabalıkmış, yoğun sis varmış. Hava şartları dikkate alınarak sızmalar yapılmış. Taciz ateşleri yapılmış. Ve daha sonra da yakın temasta maalesef şehitlerimizi vermişiz."
Terör örgütünün yeni hedefinin halkın arasında bir çatışma ortamı yaratmak, devletin kurumları arasında anlaşmazlık varmış gibi görüntü yaymak olduğunu belirten Çelik, "Buna fırsat verilmemeli. Yapılacaklarla ilgili bir tereddüt, farklılık yok. Terörün esas amacı olan kardeşler arasında nifak tohumu ekmeye dönük çabaları boşa çıkaracak bir duruş sergilememiz lazım" dedi.

Sis, gözcüleri kör etti

Hakkâri'nin Yüksekova ilçesine bağlı Dağlıca köyünde konuşlu piyade taburunun emniyetini sağlayan Keritepe ve Beytepe'deki toplam 70 kişilik birliğe 21 Ekim'de baskın düzenleyen PKK'lıların, 1 gün önce sınırın Irak tarafına 9 katır eşliğinde geldikleri öğrenildi.

Milliyet'in aldığı bilgilere göre, PKK'lıların Dağlıca'da yaptığı baskın öncesinde ve çatışmalar sırasında şu gelişmeler yaşandı:

150-200 kişilik bir terörist grubu, 20 Ekim'de Kuzey Irak'taki mağaralara 9 katırla geldiler. Sınırdan 2 kilometre uzaklıktaki mağaralarda günü ve geceyi geçirdiler.

Sızmaları görüntülendi

Bulundukları mağaralar Dağlıca taburuna 6 kilometre uzaklıktaydı. Dağlıca taburu, PKK'lıları topçu ateşine tuttu, ancak topların menzili söz konusu noktaya yetişmedi.

Keritepe'deki gözcü grubu PKK'lıları görüntüledi. Teröristler 21 Ekim'de katırlardan mühimmat ikmali yaptılar ve akşam saatlerinde sınırdan sızmalar başladı. PKK'lıların sızmaları da termal kamera ve gece görüş dürbünü ile tespit edildi. Teröristler bu sırada silahların menzili dışında bulunuyorlardı.

İlerleyen saatlerde rakımı fazla olan tepeyi sis bastı ve hava soğudu. Termal kamera ve gece görüş dürbünü sis nedeniyle iyi görüntü vermemeye başladı.

Üç koldan saldırı

Havanın soğuk olması Keritepe'deki gözcü grubunun gözetleme yapmasını da olumsuz yönde etkiledi. Saat 00.20'deki baskından 2-3 saat önce PKK'lılar taciz ateşine başladılar. Taciz ateşine taciz ateşiyle karşılık verildi. Keritepe'de 50, Beytepe'de 20 Türk askeri bulunuyordu. Teröristler mevzilere üç koldan saldırdılar.

Saldırılarını tepenin uçurum kısımlarından gelerek gerçekleştiren teröristler, askerlerin bulunduğu mevzilere 10 metreye kadar yaklaştılar. Bu sırada mevzilere el bombaları fırlatmaya başlayan teröristler, aynı zamanda aşağı bölgedeki Şehri Köprüsü'nü havaya uçurarak, taburdan destek gelmesini engellediler.

Saçmalı bomba attılar

Mevzilerdeki çatışmalar zaman zaman namlu namluya denilebilecek ölçüde yakın mesafede gerçekleşti. Ellerinde M-16 otomatik makineli tüfekler bulunan teröristler, el bombalarının içine, tesirinin artması amacıyla saçma doldurmuşlardı.

Çatışmalar sabah 04.30'a kadar sürdü. Çatışma sırasında 8 asker PKK'lılar tarafından teslim alındı. Uzman çavuş dışındaki askerlerin bölgeye yeni giden askerlerden olduğu öğrenildi.

Teröristler Kobra helikopterlerinin gelmesiyle birlikte kaçmaya başladılar. Helikopterlerden 2'sinin PKK'lıların açtığı ateş sonucu isabet aldığı, ancak üslerine döndüğü de öğrenildi.

dost 25.10.07 00:33

Manayak arkadasım video nerde..??..Ilgılenın olmazmı..Tesekkurler...

dioskuri 25.10.07 08:14

Ne elimde dünyayı kurtaracak bir bilgi var, ne düşleri aydınlatacak bir lamba...

Elimde sade kelimeler...

Dizlerimin üstüne çöktüm, ağlıyorum.

Takatimin sonundayım ve durun diyebiliyorum sadece.

Yalvarırım... Durun!

Durdurun!:( :(

dost 25.10.07 09:09

Evet cok güzeldi..Severek okudum..Tesekkurler dioskuri arkadasım..

leonking90 25.10.07 10:21

Allahım Yardım Etsin Bize İnşallata Şu *****lerin Kökünü kazıyalım.Türklerin attığı her bombanın açtığı çukur herbirine mezar olur inşallah.Gerçi o *****lere mezar bile çok ama,biz onlar kadar haysiyetsiz deiliz.Siz rahat uyunun şehitlerimiz,kanınız yerde kalmayacak!

...

leonking90 25.10.07 10:32

Al***305;nt***305;:

dioskuri´isimli üyeden Al***305;nt***305; (Mesaj 26806)
Bu bir mektup. Kuş, güvercin kanadına yazıldı.Kimin vicdanına konarsa o okusun diye.Ölüm üzerine...

Mayın üzerine...

Kürt meselesi... Türk meselesi üzerine.

Güzel kelimeler... Ve çirkin kelimeler üzerine.

Ölüme doğru yapılan bu korkusuz koşudan korkuyorum. Mayınlarla parçalanan kardeş cesetleri odamda, yanıbaşımda duruyorlar.

Yazdığım her kelimeye daha bir dikkatle bakıyorlar.

Onlar dün parçalandılar.

Yazıklar olsun diye başlıyor aklıma gelen her cümle şimdi.

Yazıklar oluyor zira, insanın biriktirdiği en güzel şeylere.

Yazıklar oluyor, bir çocuğun Kürtçe, Türkçe veya her ne hal ve her ne dilde ise gülümsemesine...

HER SİLAH ÖLDÜRÜR AMA MAYINDAN KAHPESİ YOKTUR

Sevgiliye hediye almaya, pazar alışverişine çıkmaya, bir bebek sahibi olmaya, sigarayı bırakmaya, piknik yapmaya, bir insanı her şeyden çok sevmeye.... Yazıklar oluyor...

Yazıklar oluyor hayatın bizzat kendisine.

Yapmayın!

Mayınlar döşemeyin geleceğinizin güzergáhına.

Bu kalleşin ne zaman patlayacağı belli olmaz.

Bazen yıllar sonra, bir küçük kız çocuğu çiçek toplarken denk gelir, bazen yirmi yaşındayken ve daha önce hiç görmediğin bir yerde, daha önce hiç tanımadığın insanların arasında hem anayasal hem siyasal hem mukaddes bir yolculuk sırasında....

İnsanoğlu her melaneti icat etti; ama mayından kahpesi yoktur.

Her silah öldürebilir, her zaman öldürme potansiyeli taşır; ama mayın MUTLAKA ÖLDÜRÜR.

Mayın ıskalamaz! O birini mutlaka öldürür!

Uğursuz bir pusuya yatar ve patlayana kadar, bir can üstüne basana kadar bekler.

İnsanın icat ettiği EN ÇİRKİN şey silahtır.

Ve silahların EN ÇİRKİNİ MAYINDIR!

Sebebini unuttum kavganın ve umurumda da değil siyasi tartışmalar. Bir tek şey için dua ediyorum her gece, her gündüz: Kimse genç ölmesin dağlarımızda.

EN GÜZEL KELİME ***8217;BARIŞ***8217; ARTIK SOYTARI KELİME

Silahlar susmadan sebebi konuşmaya imkán da yok lüzum da.

Aklın sesi, akılsızlık susmadıkça duyulmuyor.

Ve o zaman akla sadece DURUN demek geliyor.

Hemen şimdi DURUN!

Hiçbir haber geçmiyor ajanslar artık, ölümsüz.

İçinde acı olmayan gecemiz yok..

Ne oldu diyorum yine, kim hangi korkunun, hangi uğursuz hesabın peşinde diye...

Barış artık soytarı bir kelime...

Her ağızda var; ama hiçbir yerde yok.

Nerede bu barış?

O, insanın icat ettiği EN GÜZEL kelime.

Ama kelimelerle ne isterseniz onu yaparsınız.

Barış dersiniz; ama savaş manasınadır. Hatta bütün savaşlar barış için yapılır. Ve herkes adil bir barış için savaşır. Ve akıl der ki, aslında savaşmıyorsanız barışmaya başlamışsınız demektir.

Bir barış için yapılması gereken ilk ve belki de tek şey savaşmamaktır.

Silahlar patlamaya başlamışsa orada insanın bulduğu güzel kelimeler orayı terk eder.

SEVDADAN GAYRISINA AĞIDIMIZ OLMASIN

Kelimeler de ölür bazen... Ve kelime cesetleriyle yaşanmaya başlar hayat.

O kelimelerin, o cesetlerin... Nece olduğu, yani bu ölülerin ölürken son nefeslerinde hangi dilde konuştukları artık akılsızlığın gölgesinde soğuyan HAYATIN, YAŞAMANIN ta kendisidir.

Ölen yirmisindedir.

Artık, ardından söylenen ağıtlar kalır.

Ve Anadolu***8217;da ağıt sıkıntısı yoktur.

Kürtçe***8217;de de, Türkçe***8217;de de binlerce ağıt vardır.

Hatta aynı ağıtın hem Kürtçe***8217;si hem Türkçe***8217;si vardır.

Yürek yakmak iyi bir işse, ikisi de eşit derecede yürek yakmaktadır.

Ama yüreğimizde artık dağlanacak yer kalmamıştır.

Sevdadan gayrısına ağıdımız olmasın artık.

Şimdi hepinizin huzurunda yalvarmak istiyorum.

Gördüm anladım, yapacak hiçbir şey kalmadıysa yalvarıyorum işte.

Kendimi küçük düşürmek istiyorum.

Taviz vermek istiyorum.

Kimin elinde bu kanı durduracak bir güç varsa, ister şeytana tapsın ister puta, ister bir tek Allah***8217;a...

DİZLERİMİN ÜSTÜNE ÇÖKTÜM YALVARIYORUM

Kimin dudaklarının ucundaysa bunca gencecik hayat, ben ona yalvarmak istiyorum.

Ne olur? Bu işi durdur.

Ben siyaset miyasetten bahsetmiyorum. Dizlerimin üstüne çöktüm, "Bu genç ölümleri durdur" diyorum.

Kimse ateş etmesin kimseye.

Hiçbir gerekçeyle.

Hatta kendini savunmak için bile...

Çünkü savunmaya başlayana kadar masumsun ve masum güzel bir kelime, masum kal...

Kim hangi mayının yerini biliyorsa yalvarırım söylesin.

Bir káğıda yazsın, bir şişeye koysun, suya salsın söylesin.

Kim hangi mayının yerini biliyorsa, kimin gücü yetiyorsa olası ölümlere engel olmaya, ona yalvarıyorum işte.

İster şeytana tapsın ister puta, ister oralı olsun ister bizim buralı. Gücü yetiyorsa eğer durdursun bu işi.

Ben, bir yurttaş, bir insan olarak kendimi küçük düşürüyorum.

İşte açık açık yalvarıyorum, durdursun durdurmaya gücü yeten.

Süresiz ve sonsuza kadar.

Yalvarıyorum.

Dizlerimin üstüne de çöktüm ve ağlıyorum işte.

YAZGI BİRİNİ KIŞLAYA BİRİNİ DAĞLARA GÖTÜRMÜŞ

Sonra sabahlara kadar tartışalım.

Ama şimdi durdur. Yalvarırım.

Gençler, çocuklar ölüyor, hepsi kardeş, hepsinde aynı muska, aynı yazgı, aynı televizyon, aynı futbol, aynı hayat...

Hepsinin gerisinde dualara bürünmüş paramparça bir sevdalı.

Hepsi genç, hepsi güzel... Hepsi Türk, Hepsi Kürt... Gençler... Yazgının biri kışlaya, diğeri dağlara götürmüş...

Kürtçe***8217;de "cehel" derler.

Kulağa cahil gibi gelir; ama "henüz bilmez" manasındadır, henüz yolun başında manasında...

Yalvarırım ne olacak...

Benden ne eksiltecekse bu yakarış eksiltsin, maksat hayat çoğalsın bu dünya cennetinde.

Bir yangında hep güzel kelimeler yanarken, çirkinleri hayatta kalır...

Kınamak, sövmek, hangi haklı gerekçeyle olursa olsun yangına körükle gitmek.

Ben kimseyi kınamıyorum, ben kimseye sövmüyorum, ben bu işin tamamını SEVMİYORUM.

Kurtulalım istiyorum bu vebadan.

Kimseyi haklı bulmuyorum, kimseyi haksız bulmuyorum.

Küstüm.

***8217;MIRIN***8217; DENİR KÜRTÇE***8217;DE ***8217;ÖLÜM***8217;DÜR TÜRKÇE***8217;DE

Konuşmuyorum bu konuyu...

Silahlar susana kadar "SİLAHLAR SUSSUN"dan başka konu konuşmak istemiyorum... İstemiyoruz.

Ölmenin, öldürmenin hiçbir türünü, çeşidini sevmiyorum.

Ben genç bir hayat kurtulsun istiyorum her tür kavgadan.

Hatta kavgayı öven şiirlerden bile uzak dursun istiyorum.

Her çocuk çirkin kelimelerden uzakta yaşasın istiyorum.

Eğer o kelime çirkinse, çirkinin hizmetindeyse, Kürtçe söylemişin, Türkçe söylemişin çıfayda...

Hiçbir dil çirkin bir kelimeyi güzelleştiremez.

Ölüm her dilde çirkin bir kelimedir.

"Mırın" denir Kürtçe***8217;de.

Anadolu***8217;da konuşulan bütün dillerde karşılığı vardır.

Bunların içinde resmi olan "ölüm"dür. Türkçe***8217;dir.

Ve ölüm kelimesi, resmi ya da gayri resmi her dilde eşit derecede çirkindir.

"Yaşam"a gelince....

Kelimelerin en şahanelerinden.

İçi açık açık ve kelimenin her manasıyla "hayat" doludur...

Ve hayat, varlığından emin olduğumuz tek şeydir...

DİL, BİR OLUŞLAR ZİNCİRİNİN SONUCUDUR

Kürtçe***8217;de "jiyan" denir.

Yaşam, her dildeki en güzel kelimedir.

Belki bir tek rakibi vardır, o da "aşk"tır elbette.

Aşk...

Kürtçe***8217;de "evin" denir.

Bu kelimelerin içinde resmi olan "aşk"tır; ama aşk kelimesi her dilde eşit derecede güzeldir.

Anadolu***8217;da en az iki kişinin birbiriyle konuşup anlaştığı bir dil varsa ben onu bile öğrenmek istiyorum.

Sadece iki kişi bir dil icat etsin, ben çok merak ederim onu.

Çünkü bu iş öyle kolay değildir.

Dil yani lenguiç, çok geniş ve karmaşık bir sesler organizasyonudur.

Ve bir dilin oluşması, hiç kimsenin tasarlamasına imkán bulunmayan ve yüzyıllar boyu süren bir olaylar, oluşlar zincirinin sonucudur.

Bazı insanlar başka seslerle, bazıları başka seslerle anlaşırlar...

O sesler onların bünyelerinden, yani hayatlarının, kuşaklar boyu yaşamışlıklarının içinden süzülerek akar.

Sonuç her zaman mükemmeldir.

Çünkü bir dilin yapımında milyon, milyar insanın katkısı vardır ve bu katkı o insanlar yaşadıkça devam eder.

***8217;ACI***8217;NIN YANINA ***8217;ŞİFA***8217; ***8217;İNTİKAM***8217;A ***8217;BAĞIŞLAMA***8217;

İşte bu yüzden bütün diller, insanoğlunun en büyük, en mucizevi eserleridirler.

Ve dil akışkan bir şey, düpedüz bir nehirdir.

Bünyesine uyan her su içine akar.

Her dilde başka dilden göçmen kelimeler vardır.

Onlar o dilin yurttaşı olurlar sonra.

Buna bazısı yozlaşma der; ama "yozlaşma" zaten çirkin bir kelimedir.

Güzel dil ya da çirkin dil diye bir şey yoktur.

Hepsi şaşılası bir kolektif çabanın ürünü, birer insan harikasıdır.

Güzel kelimeler vardır, çirkin kelimeler vardır.

Ve bunlar bütün dillere eşit sayıda yayılmıştır.

Her çirkin kelimenin yanına bir tane iyisini eş edeceğiz.

"Acı"nın yanına "şifa", "zor"un yanına "çaba", "intikam"ın yanına "bağışlama"....

"Ölüm"ün yanına "hayat"!

Sivil olan, sivil hakların geliştirilmesini isteyen bir yurttaş, silaha hiçbir zaman elini sürmemelidir.

Haklılığını sivilliğinden alan kişi sivillikten vazgeçerse haklı olmaktan da vazgeçer...

RESMİ OLANI TÜRKÇE***8217;DİR AMA HEPSİ ÖZGÜRDÜR

Artık sivil de değildir haklı da.

Bir dilde manası çirkin olan, yani çirkin bir şeye isim veya duruma sıfat olan kelime sayısı artmışsa işte o zaman o dil, evet "yozlaşıyor" demektir.

Dil yani lenguiç, iyi kullanılmazsa tehlikeli olur.

Çünkü dil, her türlü kullanıma müsait mükemmel bir ses organizasyonudur.

İnsanları başkalaştırır.

Ama "başka"dan korkmaya gerek yoktur.

"Başka" güzel bir kelimedir.

Çünkü aslında aynı dili konuşan, konuşmayan herkes "BAŞKA"dır.

Ve başka, başkalık güzeldir.

Başkasının başkalığıyla birleşiriz ve bu birleşme bazen AŞK diye patlar.

Ve aşk nerede olursa olsun kendisi dışındaki her şeyi önemsizleştirir.

Biz kendi bahçemizdeki dillerin hepsini bilek, öğrenek, bir de üstüne İngilizce, Fransızca filan çakıp dünyanın karşısına çıkak.

Diyek ki bizim bahçede insanoğlunun şu kadar senede imal ve muhafaza ettiği diller, hazineler var!

Süryanice var, Keldanice var, daha araştırsak bulacaklarımız var...

Bunların içinde resmi olanı Türkçe***8217;dir.

Ama hepsi Türkçe kadar özgürdür diyelim.

KÜRTÇE***8217;Yİ CENDEREDEN TÜRKÇE KURTARACAKTIR

(Hem belki diğer dişlerini de yaptırmasına yardım edebiliriz şu tek dişli, tek taşlı medeniyetin.... "BİZ"i düzeltirsek herkesi düzeltiriz.)

Hepimizin eşit derecede duyacağı bir gururla dünyaya diyelim ki:

Bizzat Türkçe***8217;nin kendisi diğer dillerimizin güvencesidir.

Çünkü onları özgürleştiren şeyler Türkçe yazılacaktır.

Türkçe bizim ortak dilimizdir ve ortak kimliğimizi oluşturur.

Ve Türkçe, güzel kelimeleriyle her şeyi iyileştirebilir.

Kürtçe***8217;yi bu cendereden çıkarabilir.

Alır bu Mezopotamyalı kardeşini, önce yaralarını iyileştirir.

Onu özgürleştirir...

Kürtçe***8217;yi, korku salan, öfke çağrıştıran bir meselenin parçası olmaktan, bu hiç hak etmediği yankısından Türkçe kurtaracaktır.

Çünkü DİL güncel bir mesele değildir.

Güncel bir kavganın konusu olması, hiç hak etmediğimiz bir trajedidir.

Ve kavga da (ki Kürtçe şer denir), trajedi de (ki ona Kürtçe***8217;de de trajedi denir) çirkin kelimelerdir.

Elbette bütün kelimelerle ilgili kullandığım "güzel" ve "çirkin" kelimeleri tırnak içindedir.

Bazı tırnak kalın, bazısı incedir; ama hepsi tırnak içindedir.

Çünkü asıl güzel olması gereken, kelimelere yön veren mekanizmadır ve bildiğim kadarıyla ona da akıl denir.

TAKATİMİN SONUNDAYIM ELİMDE SADE KELİMELER

Akıl dilin patronudur ve hiçbir zaman ve hiçbir koşulda yetkilerini akılsızlığa, öfkeye devretmemelidir.

Bu bir mektup.

Kanamalı bir güvercinin kanadına yazıldı.

Hangi yüreğe konarsa o okusun ve bu ölümcül gidişi durdurmak için yapabileceği bir şey varsa hemen şimdi yapsın diye yazıldı.

Ölüm üzerine...

Mayın üzerine yazıldı.

Kürtçe meselesi, Türkçe meselesi üzerine bir yakarış bu.

Ben... Yani kalemden başka silah, vicdanından başka pusula tanımayan, bilmeyen ben...

Ne elimde dünyayı kurtaracak bir bilgi var, ne düşleri aydınlatacak bir lamba...

Elimde sade kelimeler...

Dizlerimin üstüne çöktüm, ağlıyorum.

Takatimin sonundayım ve durun diyebiliyorum sadece.

Yalvarırım... Durun!

Durdurun!

Yılmaz ERDOĞAN


ellerine sağlık kardeşimde bunu o insanlar anlamıyor maalesef,Ne akıldan, ne dilden...
onların istediği Türk'ü Kürdü birbirine düşürmek....
Yüreğine sağlık...

..

nezz 25.10.07 15:52

Gerizekali Adam Ruh Hastasi ........

nezz 25.10.07 15:53

Hersey Devletin Ve Ordunun Elinde Allah Yardimcilari Olsun Elimizden Bisy Gelmio Elimiz Kolumuz Bagli Bisey Yapamiyoruz Ya..........:(:(:(

civcivciv 25.10.07 16:35

Piçuşkin bencede ölesin ...

ELisRa54 25.10.07 22:42

Yuh yani .. bide devam edecektim diyo ..

kralakrep 25.10.07 22:44

Al***305;nt***305;:

ELisRa54´isimli üyeden Al***305;nt***305; (Mesaj 27108)
Yuh yani .. bide devam edecektim diyo ..

:D :D :D napsın adam senin hobilerin yokmu:D :D

ELisRa54 25.10.07 22:54

Öncelikle Devlete güvenmeyi inanmayi ögrenmeli diye düsünüyorum..Devlet ve milletiyle Birlik ve beraberlik icersinde olmaliyiz..


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 09:07 .

Powered by MJTurkiye
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Powered by Herkonu team