![]() |
FİDEL
Fidel de içlerinde 82'nin 12'si sağ kalmıştı Fidel de içlerinde 12 kişiydiler 56'nın Kasımında Fidel de içlerinde 150 kişiydiler Aralığında 56'nın Fidel de içlerinde 500 kişiydiler Şubatında 57'nin Fidel de içlerinde 1000 oldular 5000 oldular Fidel de içlerinde Fidel de içlerinde bir milyon yüz milyon bütün insanlık oldular yıktılar Batista'yı 959'un Ocağında ve elli binlik orduyu ve şekerkamışı milyonerlerini yerlisini de Yankisini de ve tütün ve kahve milyonerlerinin yerlisini de Yankisini de ve kışlaları ve önlerinde cesetler çürüyen karakolları ve eroin toptancılarını ve kumarhaneleri ve Birleşik Amerika Devletleri hava deniz ve kara kuvvetlerini ve Birleşik Amerika Devletleri dolarını ve Küba'nın havasında ağır çiçek kokularına karışık leş kokusu dağıldı yani Birleşik Amerika Devletleri kokusu... Nazım Hikmet |
Yiğit Deniz
Haber gitti dört bir yana***8230; Tutsak düşmüş yiğit Deniz***8230; Selam yiğit, selam sana, Tutsak düşmüş yiğit Deniz***8230; Kimi rap rap, kimi cadı, Kimi cellât, kimi kadı, Gelir bir gün, halk tokadı, Tutsak düşmüş yiğit Deniz***8230; Çan çan öttü dağ, taş, kaya, Zalimlerde yok ar, hayâ, Şom ağızlar kusar salya, Tutsak düşmüş yiğit Deniz***8230; Girdim Mamak***8217;ta zindana, Hayran kaldım üç fidana, Canım kurban yiğit cana, Tutsak düşmüş yiğit Deniz***8230; Cantekin***8217;im oldum dosttan, Tarih yazdı, oldu destan, Gönlüm hala çıkmaz yastan, Tutsak düşmüş yiğit Deniz Mahmut Cantekin |
Suskun Adamın Baladı (Juan Gelman)
Suskun Adamın Baladı: Latin Amaerika Üzerinden Venezülla'ya Dair Düşünceler Fuat Ercan Suskun Adamın Baladı Güneş her gün doğar, Kuşlar şakır ve yağmurdökülür, biri ölür, biri doğar, biri üzülür ve bir adam ağzı sımsıkı durur. Zenginler gittikçe zenginleşir; Bağlanırlar birbirlerine, güçleri büyür, gittikçe korkusuzlaşırlar ve bir adam ağzı sımsıkı durur. Ne bekler konuşmak için? Dolmadı mı haksızlıklar kupası? Kupa taşmaz mı ölçü tamamlandığında? ve bir adam ağzı sımsıkı durur. ....... Yıllar geçti ve geldi kurtuluş günleri. Herkes mutluluğunu dile getirdi. Ancak dolanıyordu aralarında Daha önce ağzını sıkı sıkı kapamış biri Juan Gelman |
Her Yusuf çıkamaz içindeki kuyulardan
Her Zeliha kul olmaz kölesine gece şimdi enli bir karanlığa saplanmış yıldızlarlayım anızların üzerinde kaba yel ***** köpeğe uzak köylerin sesi bir yanım hazan hazan bir yanım efkârdayım aklıma susuşunun dili geliyor satmışım anasını dünyanın yakmışım cigaramı geceye ay doğdu işte ben şimdi zeliha bir zamandayım bir yanımda zeybek kalbi bir bozlak bir yanımda ravel bir hüzün atmışım ne varsa ömrüme zarar farzet ki bir istanbul akşamındayım ulu çınarların altı pür ışık sen geçmiş sevdalardan ne varsa canlı kırık bir tamburdan hisar buselik faslı gözleri nazımın dizelerindekiyle tıpkı beyazıt meydanındayım bıçkınım on sekiz yaşındayım benceremos çalıyor bir yerlerde gülüşünde masmavi bir yıldırım gecenin bütün kıyılarında el ele yürüyoruz kalbimi gözlerine bırakıyorum deliyim dünyayı yakacağım gece şimdi şarap tadındayım ellerin ellerimde iki güvercin zeliha kıvamındayım 31.10.2005 ADNAN DURMAZ |
Dr. CHE
Dünya böylesine güzel olur muydu yine diplomasını çerçeveleyip para kazanma derdine düşseydi Dr. Che yüreğini dağlara asmak yerine Sunay Akın |
Che
bolivya ............dağlarından ................................inince ..........................................che ...............................................bey az .................................................. ......tişörtlerin .................................................. ......................üstüne.. .................................................. ......................kızıl .................................................. .............bereli .................................................. ..devrim .........................................dalga ..............................dalga ..................yayıldı DÜNYAYA..... ekim 2005 Ömer Turan |
Baba!
her yılbaşında sana söyleyecek bir tek sözüm var : "Seni ne kadar çok seversem o kadar çok olsun ömründen geçen yıllar..." Baba! Babam, ağabeyim, kardeşim, arkadaşım! Ne zulüm, ne ölüm, ne korku başımı eğemez! Yalnız senin elini öpmek için eğilir başım. Babam, ağabeyim, kardeşim, arkadaşım... Nazım Hikmet 1/1/1932 |
DUVAR
O duvar o duvarınız, vız gelir bize vız! Bizim kuvvetimizdeki hız, ne din adamının dumanlı vaadinden, ne de bir hülyanın gönlü yakışındandır. O yalnız tarihin o durdurulmaz akışındandır. Bize karşı koyanlar, Karşı koymuş demektir: Maddede hareketin, yürüyen cemiyetin ezeli kanunlarına. Sükun yok, hareket var bugün yarına çıkar yarın bugünü yıkar ve durmadan akar akar akar. Biz bugünün kahramanı, yarının münadisiyiz Biz durmadan akan, yıkıp yapan akışın çizgilenmiş sesiyiz. Biz, adımlarını tarihin akışına uyduran temelleri çöken emperyalizme vuran, yarını kuran- -larız O duvar, o duvarınız, vız gelir bize vız! 1925 Nazım HİKMET |
Gözlerimi Kapatsam Yüzünü Görür Müyüm
aşk bir hastalıkmış sanki seni bende hapsetti yüreğim kilitli ben odamda kokunla şimdi konuştum duvar sesizdi adın nefesimdi buralar şimdi yangın yeri yokluğun yangının alevi söyle gitmenin sebebi neydi gözlerimi kapatsam yüzünü görür müyüm gündüzleri uzatsam geceler bi kördüğüm kapıları kapatsam yalnız üşür müyüm bi kuş olupta uçsam üzerine süzülür müyüm |
Kaldırınca tabancasını
Nişan almak için sarı saçlıya Parıldayıverdi gözleri Koru kendini Kırlangıçlar uçuştular Korkudan çığrışıp Kanat çırparak koru kendini. Hadi söyle bana müziği seversin sen Nasıl çalar insan hapishanede Ağrılardan, sızılardan sonra Romatizmanın zincirleri kemirdi elleriyle. İşte nişan aldı tam Kemanının üstüne Iskalamaz iyi nişancıdır Koru kendini Ama teller gene şakıdılar Doldular havayı titrek titrek hiç umursamadan. Hadi söyle bana müziği seversin sen Nasıl çalar insan hapishanede Ağrılardan, sızılardan sonra Romatizmanın zincirleri kemirdi elleriyle. "Havasız bir delikte Gıcırdayan somya üstünde yatakta Yakalanmışsın berbat bir öksürüğe Hih gel de şarkı söyle. Ama yine de sarı saçlı adam Devam etti kemanı çalmaya Dirildi içimizde ölü düşler." |
Martılar ağlardı çöplüklerde,
Biz seninle gülüşürdük. Şehirlere bombalar yağardı hergece, Biz durmadan sevişirdik. Acımasız olma şimdi bu kadar, Dün gibi dün gibi çekip gitme. Bırakta sarılayım ayaklarına Kum gibi kum gibi ezip geçme. Sonbahar damlardı damlarımıza, Biz seninle sararıdık. Aydınlanlansın diye şu kirli yüzler, Biz durmadan şavaşırdık. Acımasız olma şimdi bu kadar Dün gibi dün gibi çekip gitme. Bırakta sarılayım ayaklarına Kum gibi kum gibi ezip geçme... |
Kollumu salladım toplar oynadı
Karataş içinden çete kaynadı Yaşasın urfalılar teslim olmadı De yürüyü yürü kumandalarım yürü Kumandanlar gidiyor dönmüyor geri De yürüyü yürü kahramanlarım yürü Kahramanlar gidiyor dönmüyor geri Tıfıldır hastahane karşı karşı Gavur fransız' ın bomba atışı Urfa çetelerinin şaha kalkışı De yürüyü yürü kumandalarım yürü Kumandanlar gidiyor dönmüyor geri De yürüyü yürü kahramanlarım yürü Kahramanlar gidiyor dönmüyor geri |
Akşam olur mektuplar hasretlik söyler
Zağrep radyosunda lili marlen türküsü Siperden sipere ateş tokuşturanlar Karanlıkta dem tutan isah kuşu Biz insanlar yemin ettik imanımız var Hürriyet için hürriyet aşkına Savulacak dönem savulacak düşman Dehrin cefasını çektik sefasını süreceğiz Akşam olur mektuplar hasretlik söyler Zağrep radyosunda lili marlen türküsü Dost ağlar karanfilim , dost ağlar karanfilim Marş söylemeden ölmek bize yakışmaz |
şu dağdaki gezene bak gözlerinin rengine bak
ay o gözler kan kan olmuş şu feleğin işine bak şu dağdaki gezene bak gözlerinin rengine bak seni vuran benide vursun şu feleğin işine bak dağlarda talan olurmu dosta hiç yalan ölürsem duyan olurmu şu feleğin işine bak dağlarda talan olurmu dosta hiç yalan ölürsem duyan olurmu şu feleğin işine bak |
Hani bulutlarla bana haber yollayacaktın
Sen her yağmur damlasına bir kelime yazacak; Bende o damlaları avuçlarıma alıp Yazdığın mektubu okuyacaktım Kokunu çiçeklere iliştirip yollayacaktın hani Söz vermiştin Bülbüller sözlerini getirecekti bana Dalgalar, vurup vurup hasretini solumayacak mıydı Yıldızlar, sana giden yolu gösterecek Mehtap, yolumuzu aydınlatacaktı Aşkımıza ondan başka kimse şahit olmayacaktı Öyle sevecektik ki birbirimizi Sorgusuz sualsiz girecektik cennete Kıskanacaktı nur'umuzu melekler bile Şimdi neden solgunsun böyle bir tanem Niçin açıp gözlerini ellerimden tutmuyorsun Uzat ellerini, al beni de yanına Bunca hasret yetmez mi çıkmak için katına Yoksa gittin ve unuttun mu beni; Unuttun mu oralarda Göz kırp bana yıldızlardan Bir an bile durmam buralarda inan; Davetini bekliyorum Çağır geleyim artık Çağır meleğim artık |
Giderim buralardan
Giderim bir gece vakti Umurumda olmaz bilirim Ya beni sararsa Memleket hasreti Bağırsan duyamam ki İstanbul da değilim ki Çağırsangelemem ki Varna da değilim ki Uzaklardayım Ben bende değilim ki Ya beni sararsa Memleket hasreti Söz Müzik : Ahmet Kaya |
Yagmur yagsin isterdim bu sabah
Merhaba soylu sevdam merhaba Ipil ipil dussun betona Merhaba sevgili vatan merhaba Ve ucuk gece guvercini Nazli nazli ucsun buluta merhaba Butun sabahlarin bu saati En fazla sevdigim vakit Son kez merhaba |
Metrisin önünde durdum
Hasretim yerlere vurdum. Ben dağlarda uçan kuştum Kanatlarımdan vuruldum. Yıllar var ki yorgunum ben Gökyüzüne vurgunum ben Mahpuslarda durgunum ben. Metrisin önü kahveler Kahvede can annem&dostalar bekler. Dağlar köyler türkü söyler Dağlar köyler yolum gözler. Geze geze yoruldum ben Gökyüzüne vuruldum ben Mahpuslarda duruldum ben. |
Martinimin fuları
Gece geçtim yolları Aslan mican geliyor Takmaz karakolları Vay benim canım Micanım Dünyalarda bir canım Rakı koydum fincana Helede bakın şu cana Kördasın Kel Sait Nasılda kıydın bu cana Vay benim canım Micanım Dünyalarda bir canım Mican sen öleceksin Tabuta gireceksin Dokuz tahta altında Ne cevap vereceksin Vay benim canım Micanım Dünyalarda bir canım |
Üstüm başım toz içinde
Önüm arkam pus içinde Sakallarım pas içinde Siz benim nasıl yandığımı Nerden bileceksiniz. Bir fidandım deriildim Fırtınaydım duruldum Yoruldum çok yoruldum Siz benim neler çektiğimi Nerden bileceksiniz. Taş duvarlar yıkıp geldim Demirleri söküp geldim Hayatımı yıkıp geldim Siz benim neden kaçtığımı Nerden bileceksiniz. Gökte yıldız kayar şimdi Annem beni anar simdi Sevdiğim var kanar şimdi Siz benim niye içtiğimi Nerden bileceksiniz. Bir pınardım kan oldum Yol kenarı han oldum Yanıldım ah ziyan oldum Siz benim neden sustuğumu Nerden bileceksiniz. Ben ardımda yas bıraktım Ağlayan bir eş bıraktım Sol yanımı boş bıraktım Siz benim kime küstüğümü Nerden bileceksiniz. |
Bir acemi düşte gördüm
Ağlayan gülüşte gördüm Güller açmıştı yeni ülke Bayram yeriydi çarşılar Ölüleri halayda gördüm Devasa ateşler yanmış Çadır kurulmuş dağlara Külleri savrulur durur Karışıyor yıldızlara Aylar boyu yollar gittik Kanal boyunca sınır boyunca Ay ışığı şamdan değil Ölüm olunca ölüm olunca Devasa ateşler yanmış Çadır kurulmuş dağlara Külleri savrulup durur Karışıyor yıldızlara |
Üçüncü Şahsın Şiiri
gözlerin gözlerime degince felaketim olurdu aglardim beni sevmiyordun bilirdim bir sevdigin vardi duyardim çöp gibi bir oglan ipince hayirsizin biriydi fikrimce ne vakit karsimda görsem öldürecegimden korkardim felaketim olurdu aglardim ne vakit maçka'dan geçsem limanda hep gemiler olurdu agaçlar kus gibi gülerdi bir rüzgar aklimi alirdi sessizce bir cigara yakardin parmaklarimin ucunu yakardin kipriklerini egerdin bakardin üsürdüm içim ürperirdi felaketim olurdu aglardim aksamlar bir roman gibi biterdi jezabel kan içinde yatardi limandan bir gemi giderdi sen kalkip ona giderdin benzin mum gibi giderdin sabaha kadar kalirdin hayirsizin biriydi fikrimce güldü mü cenazeye benzerdi hele seni kollarina aldi mi felaketim olurdu aglardim Atilla İlhan,kerem aLisik sesLendirmis.. |
Canım benim güzel annem
Bir solukuk izin ver Analık hakkınla bağlama beni Aşk dedim, sevda dedim, umut dedim, kavga dedim Elimde gençliğim vardı, Onu verdim neyleyim. Aman annem canım annem, Bir solukluk izin ver Analık hakkınla bağlama beni Aşk dedim, sevda dedim, umut dedim, kavga dedim Elimde gençliğim vardı, Onu verdim neyleyim. |
Bizi güllerin iklimi tüketti
Toprağı yaran filize vurulduk O vahşi beyaz at alıp başını gitti Bir yaz yağmuru gibi unutulduk. Sığ yanlarımız oldu ara sıra El yordamıyla dalarken hayata Bir parça telaş, bir parça ümittik Hiç yetişemedik o vahşi ata. O vahşi atlarla beraber Ah şu içimizdekiler Sanki sökülürcesine, sanki sökülürcesine, Sanki sökülürcesine Gitti gider. Bize bir gün çelişkisi yetti Dudağı yoran bir söze kırıldık O vahşi beyaz at tutuştu yelesinden Kaldığı yerden başlanır mı artık. Hiç ayrılmayız derken bir ucundan Aşk doğa yitirdiğimiz ilan aşktı Ben sana kıydım, sen bana gücendin Ve durduramadık o vahşi atı. O vahşi atın ardından ah şu aramızdakiler Hiç yaşanmamışçasına, hiç yaşanmamışçasına, Hiç yaşanmamışçasına Uçtu gider. Söz: Yusuf Hayaloğlu |
Odam kireç tutmuyor
Kumunu katmayınca Sevda baştan gitmiyor Sarılıp yatmayınca Baba ben derviş miyem Hırkamı giymiş miyem Ben sevdim eller aldı Niye ben ölmüş müyem Odamı kireç eyle Yüzümü güleç eyle Yandım aşkın elinden Gel bana ilaç eyle Odam kireçtir benim Yüzüm güleçtir benim Soyun da gel yanıma Tenim ilaçtır benim |
Ay ışığı vurmuş
Toprak yanıyor Toprağın üzerine Kimler düşüyor Kimse bu yangını Görmüyor duymuyor Onun için mi dağlar Yıldızlar ağlıyor Oy benim canım Yaralı ceylanım Henüz yolun başında Solup giden baharım Ay ışığı vurmuş Toprak kanıyor Dudağının kıvrımından Gözüm nereye sızıyor Bu kaçıncı baharım Başlamadan bitiyor Onun için mi dağlar Yıldızlar ağlıyor |
Yangınlar
Kahpe faklari Korku cigliklari Ve irin selleri ac yirticilar Suyu zehir bicaklar ortasindasin Bir cana bir,basa kalmissin vay vay Pusatsiz duldasiz üryan Bir cana bir de basa.. Seher vakti leylim leylim Cellat nisangahlar aynasindasin Oy sevmisem ben seni Üsküdar'dan bu yan lo kimin yurdu He canim Cicek dagi kitlik kiran Gül acmaz cagla dökmez Vurur anlımı şakına vururcakmaktasi kayalariyla Küfrünü medetsiz Munzur Sahmurat suyu kan akar Ve ben sairim... Namus iscisiyim yani Yürek iscisi Korkusuz pazarliksiz Kül elenmemis Ne salkim bir bakis Resmin cekeyim, Ne kinsiz bir rüzgar misra dökeyim, Oy sevmisem ben seni ! Ve sen daha demincek Yillarda gecse demincek Bicaklanmis dal gibi ayri düstügüm Ömrümüm sebebi ustam , sevgilim Yaran derine gitmis Fitil tutmaz bilirim Ama hesap daglarladir Umut daglarla Düsün uzay caginda bir ayagimiz Ham carik kil corapta olsa da biri Düsün olasilik, atom fizigi Ve bizi biz eden amansiz sevda.. Atip bir kiyiya iki zamani Yarinin cocuklari gülleri icin Herbirinin ayva tüyü icin cilleri icin Koymus postasini Görmüs restini He canim Sen getir üstünü.... Oy Havar Muhammed Isa askina Yattigim ranza askina Deeey daglari un eder ferhadin gürzü Benim de bos yanim hancer yalımı Ve zulamda kan ter icinde asi He desem koparacak dizginlerini Yediveren gül kardesi bir arzu Oy sevmisem ben seni ! |
Ölüm her aklına geldiğinde
Ah edip vah edip inleme Bu halinle tanrıyı incitmiş olacaksın Ecel kapını çaldığı zaman Evi telaşa verme O geldiği zaman Sen gitmiş olacaksın... KORKMA YÜRÜ... |
Öyle bir yerdeyim ki
Ne karanfil ne kurbağa Öyle bir yerdeyim ki Bir yanim mavi yosun çalkalanır sularda Bir yanim mavi yosun çalkalanır sularda Dostum dostum güzel dostum Bu ne beter çizgidir bu Bu ne çıldırtan denge Yaprak döker bir yanımız Bir yanımız bahar bahçe Öyle bir yerdeyim ki bir yanim çığlık çığlığa Öyle bir yerdeyim ki Anam gider allah allah kızım düşmüş sokağa Anam gider allah allah ölüm düşmüş sokağa. |
Sana yalan söyleyemem
Darılırsın yavrucağım Ağabeyin bir gün dağdan döner Giden gelmez, geri dönmez Bilmiyormusun yavrucağım Sen üzülme, sıra bende Gideceğim yavrucağım Elverir ki çoşku Haylaz çocuklarını boğazlamasın Avunmak elbette kolaydır Şehri yiğit bir türkü gibi dolaşmak Dağlara destanlar, düşünmek kolaydır Hapislere bir sevinç çığlığı gibi düşmek Kızların diri gögüslerinde Matbaalarda Ve kongre zabıtlarında dünyayı tazelemek Yeryüzüne depremler düşürmek Çünkü binlerce militanın rüzgarlı macerası Bir kurşun bile değildir namusun mavzerine Gönlün kahpeliğine tutsaksın açıkçası Asıl savaş alanı suskundur arkadaş Sahipsizdir Asıl savaşcılar afyonlu,mütevekkil Öyleyse Şehrin girdabında çalkalanan zulüm Halkın şanlı isyanına işaret değil Bodrum duvarlarına öfkeli yazıları Tırnaklarınla kazıyorsan da Sana yalan söyleyemem Darılırsın yavrucağım Ağabeyin bir gün dağdan döner Giden gelmez, geri dönmez Bilmiyormusun yavrucağım Sen üzülme, sıra bende Gideceğim yavrucağım Bulvara dökülen bildiriler Harcanan bunca emek,bunca değer Fokurdayan ****l potası İşleyen rotatifler Cesetleri iğnelemek gibi birseydir Ve zaman usulca göz kırpıp telaşına Homurdanarak çekip gitmiştir Yani bu Aşağılık bir dramdır artık Çünkü jarjuruna Boş kovanları dolduran adam En azından kendinden utanmalıdır Yani yetsin diyorum Şarkılarınızı dağlarıma sürün diyorum Uzatın ellerinizi diyorum Uzatın tanışalım Helallaşalım... |
her şarkının içinde ben seni görürüm
sevdan bir nefes gibi çekmezsem ölürüm sabır kalmadı içimde dertler yaş oldu gözümde bu yoksulluk denizinde boğulmadan gel.. sensiz isyan ettim her an dünyam kahır,dünyam zindan yine başım duman duman olmadan gel.. yıllardır ne bir haber ne bir selamını aldım bu koskocaman dünyada sensiz yapayanlız kaldım sabır kalmadı içimde dertler yaş oldu gözümde bu hasretlik denizinde boğulmadan gel.. sensiz isyan ettim her an dünyam kahır,dünyam zindan yine başım duman duman olmadan gel.. |
Bu hasretlik kalır gitmez teninden
Eksilmez acılar ezik yüreğinden Alma başını nasırlı ellerimden Sen istedin gültenimde yaralar Bu ayrılık hem seni Hem beni yaralar Sel dağda birleşince Dağda güller ezilince Yara açtı gültenimde Ağlar dağlar Dağlar ağlar Yüreğimi sancı sarar Sel dağda kalır gitmez Sel altında güller bitmez Gültenimde yara geçmez Ağlar dağlar Dağlar ağlar Yüreğimi sancı sarar |
Sen benim hiçbir şeyimsin
Yazdıklarımdan çok daha az Hiç kimse misin bilmem ki nesin Lüzumundan fazla beyaz Sen benim hiçbir şeyimsin Varlığın yokluğun anlaşılmaz Galiba eski liman üzerindesin Nasıl karanlığıma bir yıldız olmak Dudaklarınla cama çizdiğin En fazla sonbahar otellerinde Üniversiteli bir kız uykusu bulmak Yalnızlığı öldüresiye çirkin Sabaha karşı öldüresiye korkak Kulağı çabucak telefon zillerinde Sen benim hiçbir şeyimsin Hiçbir sevişmek yaşamışlığım Henüz boş bir roman sahifesinde Hiç kimse misin bilmem ki nesin Ne çok çığlıkların silemediği Zaten yok bir tren penceresinde Sen benim hiçbir şeyimsin Yabancı bir şarkı gibi yarım Yağmurlu bir ağaç gibi ıslak Hiç kimse misin bilmem ki nesin Uykumun arasında çağırdığım Çocukluk sesimle ağlayarak Sen benim hiçbir şeyimsin |
Ben cürümüs bir asayim
Zindanlara yol eyledi dert beni Carmiha gerilmis bir Isa'yim Civilere zapteyledi dert beni Pir Sultan'i darda gördüm Daragaca vur eyledi ask beni Haci Bektas'i kirda gördüm Bir ceylana pir eyledi ask beni Her yangina her atasa Köz eyledi dert beni Bu daglara bu yollara Toz eyledi ask beni Ben yanarim ask icin Ben yanarim gül icin Bu ates sönmesin diye Ben yanarim kim icin Ben yanarim sen icin Bari sen yanma diye Ben yakilmis bir ozanim Yanginlara kül eyledi dert beni Kerbela cölünde bir Hüsetin'im Damla suya kul eyledi dert beni Ben Yunus'u nurda gördüm Dergahina gül eyledi ask beni O Mecnun'u firarda gördüm Bir Leyla'ya derleyledi ask beni |
Sen miydin o yalnızlığın mıydı yoksa
Kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi Dilimizde akşamdan kalma bir küfür Salonlar piyasalar sanat sevicileri Derdim, günün birinde insan arasına çıkarmaktı seni Yakanda bir amonyak çiçeği Yalnızlığım benim sidikli kontesim Ne kadar rezil olursak o kadar iyi Kumkapı meyhanelerine dadandık Önümüzde; altınbaş, altın zincir fasulye pilakisi Ardımızda görevliler hızır paşalar Sabahları açıklarda bulurlardı leşimi Öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri Çöpçülerin elleriyle okşardım seni Yalnızlığım benim süpürge saçlım Ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi Baktım gökte bir kırmızı, bir uçak Bol çelik, bol yıldız, bol insan Bir gece sevgi duvarını aştık Düştüğüm yer öyle açık seçik ki Başucumda bir sen varsın bir de evren Saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi Yalnızlığım benim çoğul türkülerim Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi |
Ağlama, bu günler gelirde geçer babam
Ağlama, bu dertler elbet biter babam Ocaksız köylerimde, dumanlar tüter elbet Ben yandım, sen yanma allah aşkına "burda, bu şarkımı söylerken, Benim türkiye'de yaşadığım çok zor günlerde, Bir merhabasını istediğim,fakat o merhaba'yı benden Esirgeyen Ulusal anlamda bu kaderi paylaştığım, Bütün arkadaşlarıma ve dostlarıma İnce bir sitemdir... Umarım, Beni anlarlar" İki damla gözyaşımla Satıldım pazarlarda Kırdılar yüreğimi Kırdılar azarlarla Sürgünlere yolladılar Sabah dörtte yağmurlarla Ben yandım, Siz yanmayın allah aşkına Şimdilik, hoşça kalın gözüm! Hoşça kal, ey sevgilim Türkiye! |
Kimileri hep suçluyor
Kimileri sorguluyor Yaralı yüreğime kara çalıyor İhanet zincirini tutan utansın Dönüp arkasına bakan utansın Dost diye bağrıma bastığım insanlar Arkamı dönünce vuran utansın Durmadan hep soruyorlar Aç bırakıp gülüyorlar Emekleyen yüreğime usta diyorlar Usta değil acemi bir işçiyim ben Onurlu bir kavganın neferiyim ben Dostun dostu, düşmanımın eceliyim ben Bilip de söylemeyen diller utansın |
Söyle yağmur çamur
Değmedi yüreğime Şimdi ben nerdeyim Sen nerde Söyle ay doğmadan Düşmesin yaş gözüme Şimdi ben nerdeyim Sen nerde Dışarıda kar yağıyor Benim içime yağmur Ağlama gözbebeğim Biraz daha dur Yüregime basa basa İçimden yar gidiyor Ağlama iki gözüm Biraz daha dur Ay ayy ay ayy yanıyor ömrüm Vallahi yamur çamur Değmedi yüreğime Söyle ben nerdeyim Sen nerde Söyle ay doğmadan Düşmesin yaş gözüme Söyle ben nerdeyim Sen nerde Söyle yamur söyle Değmeden yüreğime Söyle gökyüne O nerde Söyle baksın gece Dağlardan hasretime Söyle bilmesemde O nerde Söyle ay doğmadan Düşmesin yaş gözüme Söyle gökyüzüne O nerde |
Tarifi imkansiz acilar icindeyim
Gurbette aksam oldu yine ruzgar pesindeyim Yurdumdan uzak yagmurlar icindeyim Aksam oldu surgun susuyor Tarifi imkansiz sancilar icindeyin Gurbette aksam oldu yine ruzgar pesindeyim Yurdumdan uzak yanginlar icindeyim Aksam oldu surgun agliyor |
Sürüler içinde sürmeli koyun
Şafaklar atıyor gel yarim soyun Gencecikken ettiler bana bir oyun Ne yandasın sürmeli palazım Ne yanda A canım, ne yanda Ellerim saz çalar göğnüm Ne yanda A canım, ne yanda Aşağıdan gelir gelinin göçü Gelin mi ettiler canımın içi Koynumda sakladım verdiğin saçı Ne yandasın sürmeli palazım Ne yanda A canım, ne yanda Ellerim saz çalar göğnüm Ne yanda A canım, ne yanda |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 16:32 . |
Powered by MJTurkiye
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Powered by Herkonu team