![]() |
Kışın soğuk balıktan günlerini sayıyorum ağımda.
O yaza hiç dönülmeyecek! O başlatılmamış, o varsayılan ortasında yaşanmış sevda yakılmamış bir mum gibi aklımda. Kesik ağzıyla suları eğrilten boğaza karşı durup da oraların kuşu yalıçapkınını hecelemiştik beyaz bir yelkenli gecesiyle sulara. Kışın vurgusu açık, bağımsız bir ses, esiyor bize değmeden, bizden almadan hiç uğramadığımız bir yerlerden doğruca. Uçuyor cinsiyetin kindar ağzıyla. İbret olsun diye savuruyor uzaklara bir meddücezir haritasını. Ne uzanma, ne geri çekiliş; biz varsayılanın ortasında iki içine işleyen zaman, iki uyurgezer nokta. Şimdi sen bile bu şiir için çeperleri kapanmış, kendi başına bir ses, kışın soğuk balıklardan takviminde sadece kendine dökülen bir yapraksın. Yalıçapkını yeni bir sözcüğe uçuyordur şimdi bilmediğimiz bir lugatta. |
Seni seviyorum
çağladıkça coşan su estikçe dellenen rüzgar ekildikçe anaçlaşan toprak öğütler bunu bana seni severken türküden türküye geçer ırmak toprak yaz yağmurlarıyla oynaşır öğle tozlarıyla dolanır rüzgar ufku adınla uyarırlar beni seni seviyorum bağda çillenen salkım dalda allanan meyva öttükçe kendini tüketen kabakçı kuşu öğütler bunu bana seni severken yaz güneşi şehvete boğar bahçeyi kükürt adetleriyle solar bağ yaprakları ballı incirde yaşar -bin bir cilveli- aşklarını turunç gerdanlı kuşlar haberler getirir sağdıçlarım gül kurusu mektuplar seni seviyorum hayra yorulan düşler ceviz sandıkta bekarlığının gül suları taş yastıklarda zümrütüanka kuşları öğütler bunu bana |
Geçiyor Balkan günlerim
bir elmanın nazik soyuluşunda. Kalp de yaradır, diyor ayazda türküm kanıyor her yola koyuluşumda. Ölümün dişlediği bir meyveymiş geçmiş özlemi çocukluğun çürüyüp yapışması deriye. Ah, o kar fısıltılı bahçeler dedemi, amcamı, hele de babamı çağırırlar mı geriye... Trakya, nasıl ayrıldım senden sıvalı kerpiç bacalardan duman tüterken. Nasıl da camlarda kaldı süzgün gözlerin, akraba hayat. Dur durak yok, bir daha siliyor evimi her seyahat. Evsizin evini özlerim şimdi, eşikte gölgesiyle. Ah o inatçı, gürlek meşeler kökümü, omcamı, hele de ilk sevdamı tutarlar mı biteviye... Balkan içleri, bodur, kavi meşeler; kuru bir öksürük içimde keder. Bir karaduygundum ya, vereme kardım sonunda. Canımın içini özlerim şimdi, üşüyen nefesiyle; İstanbul dönmesem sana dönmesem çirkin ekmek kavgasına annemi aldın, süründürüp hastane kapılarında bir karım vardı, dağ arpası saçlı, onu da aldın. Dökülür şimdi ıslığım, ayazın ırmağına. Ah, Trakya, kumru cumalar, üveyik cumartesiler ülkesi cesedim dönecek elbet sana, göçmenliğe hatıra... |
Arkadaş
Bir kıvılcım düşer önce, Büyür yavaş yavaş, Bir bakarsın volkan olmuş,yanmışsın arkadaş... Dolduramaz boşluğunu ne ana, ne kardaş, Bu en güzel, bu en sıcak duygudur arkadaş... Ortak olmak her sevince, her derde kedere, Ve yürümek ömürboyu, Beraberce elele... Olmasın hiç, O ta içten gülen gözlerde yaş, bir gün yollarımız ayrılsa bile arkadaş... Yılmaz Güney |
Mutlu Olma Şansı
Hayat bize mutlu olma şansı vermedi sevgili, biz kendimizden başka herkesin üzüntüsünü üzüntümüz acısını acımız yaptık çünkü. Dünyanın öbür ucunda hiç tanımadığımız bir insanın göz yaşı bile içimizi parçaladı. ****lere ağladık, kuşların yasını tuttuk... Yüreğimizin zayıflığı kimi zaman hayat karşısında bizi zayıf yaptı. Aslında ne güzel şeydir insanın insana yanması sevgili... Ne güzeldir bilmediğin birinin derdine üzülebilmek ve çare aramak. Ben bütün hayatımda hep üzüldüm, hep yandım. Yaşamak ne güzeldir be sevgili... Sevinerek, severek, sevilerek, düşünerek... Ve o vaz geçilmez sancılarını duyarak hayatın... Yılmaz Güney |
Köprü
Sevgili, yetmiyor 'sevgili' sözü tek başına.Karşılamıyor içimi dolduran duyguyu. Oysa ben 'sevgili' derken neler düşünüyorum bilsen. Sonsuz,bir güneş, bir yudum rakı, çiçeğe durmuş ince bir bahar dalı, oğlumun sıcak yanağı, anamın acılı gözleri, babamın tütün kokan eli, evimizde ki kuş, yarının güzel günleri, anlatılması güç binlerce duygu ve SEN... işte sen beni hayata baglayan en güzel köprüsün; köprülerin en güzelisin. sevgilim...güzelim... insanı yaşatan içimizdeki hayat böceğidir. o ölürse hayatımızında tadı biter. o sakın ölmesin, yaşat onu. selimiye cezaevi 3.8.1972 Yılmaz Güney |
Sevgi ve Sen...
Sevgi ne demek bilen varmı, Nerden bileceksiniz sevgiyi, Sevgiden anlarmısın, benim gibi, Sevgiyi severmisin, benim gibi, Ama nerden bileceksinki sen sevgiyi, Benim kadar sevseydin sevgiyi, Belki o zaman anlardın sevginin önemini.... Yılmaz Güney |
Öyle bir hayat yaşadım ki;
Cenneti de gördüm cehennemi de Öyle bir aşk yaşadım ki, Tutkuyu da gördüm, pes etmeyi de. Bazıları seyrederken hayatı en önden Kendime bir sahne buldum oynadım. Öyle bir rol vermişler ki; Okudum, okudum anlamadım. Öyle bir hayat yaşadım ki; Son yolculukları erken tanıdım Öyle çok değerliymiş ki zaman Hep acele etmem bundan anladım. Kendi kendime konuştum bazen evimde Hem kızdım, hem güldüm halime. Sonra dedim ki, Söz ver kendine! Denizleri seviyorsan, Dalgaları da seveceksin. Sevilmek istiyorsan, Önce sevmeyi bileceksin. Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin Korkarak yaşıyorsan, Yalnızca; hayatı seyredersin***8230; |
Saçlarını izliyordum uzaktan, kulağının arkasına
düşüşü ve burnun herkesten başkaydı işte. Güldüğün zaman yukarıya bakardın. Yukarı kalkan başın ve gülen gözlerin vardı, ne güzeldiler***8230; Sen bilmiyordun, ben seni seviyordum. Kalbime sığmıyordu aklımdan geçenler. Duvarlara, vitrin camlarına kaldırımlara çarpıyordu. Geri dönüyordu çoğalarak. Senin sesini duyduğum masalarda erteliyordum herşeyi, her şeyi erteleyişim oluyordun. Kalp ağrısı oluyordun, birlikte soluduğumuz sokak isimleri oluyordun. Mevsimler değişiyor ve büyüyorduk. Dönemeçler geçiyor, köprüler göze alıyor ve bazen tekin olmayan suların üzerinden atlıyorduk. Cesurduk***8230; Ufuk çizgisi maviydi, gün batımı hep turuncu ve kırmızıydı bütün karanfiller. Ben seni seviyordum, bilmiyordun. Sevinçlerim oluyordun arasıra, sen hiç bilmiyordun. Sonra herhangi biri oldun. Bütün sevinçlerim bittikten sonra yağmurlar yağdı serin haziran akşamları***8230; Sonra bir gün uzaktan gördüm seni. Saçların bana inat, başın her şeye meydan okuyarak. İşte yine aynı***8230; Kalbimi acıttın. Her zamanki gibi. Değiştik sanıyordum. Ve sen yine bilmiyordun. |
Zulmü pek çok insafı az
Hayata karşı aşkımız Ne etseler ki çatlamaz Bir sabır taşı aşkımız. Samanlık seyran dediğin Aşkımız aşk ile zengin Dünyada her güzelliğin Yol arkadaşı aşkımız. Alın yazım alın yazın Yıldızım oldu yıldızın Temeli sağlığımızın Herşeyin başı aşkımız |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 21:46 . |
Powered by MJTurkiye
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Powered by Herkonu team