![]() |
AĞLAMA GÖZLERİM MEVLA KERİMDİR
Gurbet elde bir hal geldi başıma, geldi başıma Ağlama gözlerim Mevla Kerim'dir Derman arar iken derde düş oldum Ağlama gözlerim Mevla Kerim'dir Huma kuşu yere düştü ölmedi, düştü ölmedi Dünya Sultan Süleyman'a kalmadı Dedim yare gidem nasip olmadı Ağlama gözlerim Mevla Kerim'dir Kağıda yazarlar ufak yazılar, ufak yazılar Anasız olur mu körpe kuzular Derdi yüreğinde olan sızılar (Yürek acılıdır, ciğer sızılar) Ağlama gözlerim Mevla Kerim'dir Abdal Pir Sultan'ım böyle buyurdu, böyle buyurdu Ayrılık donların biçti geydirdi Ben ayrılmaz idim felek ayırdı Ağlama gözlerim Mevla Kerim'dir |
AH HÜSEYİN VAH HÜSEYİN
Alemlerin serverisin Ah Hüseyin, vah Hüseyin Şehitlerin serdarısın Ah Hüseyin, vah Hüseyin Hasan, Hüseyin'in yâri Muhammed'in gözü nuru Hem Ali'nin yadigârı Ah Hüseyin, vah Hüseyin Zuhur oldun İmam Zeynel Muhammet Bakır'dan evvel Didene yanayım gönül Ah Hüseyin, vah Hüseyin |
ALÇAKTA YÜKSEKTE
Alçakta yüksekte yatan erenler Yetişin imdada aldı dert beni Başımı alıp hangi yere gideyim Gittiğim yerlerde buldu dert beni Oturup benimle ibadet kıldı Yalan söyledi de yüzüme güldü Yalın kılıç olup üstüme geldi Çaldı bölük bölük böldü dert beni Üstümüzden gelen boran kış gibi Yavru şahin pençesinde kuş gibi Seher çağı bir korkulu düş gibi Çağırta çağırta aldı dert beni Abdal Pir Sultan'ım gönlüm hastadır Kimseye diyemem gönlüm yastadır Bilmem deli oldu bilmem ustadır Şöyle bir sevdaya saldı dert beni |
ALİ ALİ DER DE DÖNERSİN
Ali Ali der de dönersin dolap Ne inlersin dolap derdin nerende Yârdan mı ayrıldın yoksa ilinden Ne inlersin dolap derdin nerende Dolap Hak dedi de indi ırmağa İmamlara cehd etti su vermeğe Muhammed'in hub cemalin görmeğe Ne inlersin dolap derdin nerende Sana bir ustanın eli mi değdi Yoksa bir hoyratın dili mi değdi Yaz bahar ayının seli mi değdi Ne inlersin dolap derdin nerende Kim kesti getirdi seni yerinden Dağlar taşlar inileşir zarından Seni kim ayırdı nazlı yarından Ne inlersin dolap derdin nerende |
ALİ'NİN DÜLDÜL'ÜN BİN DE GÖREYİM
Ali'm gelir diye karşı giderler Ali'nin Düldül'ün bin de göreyim Bindiği Düldül'ün mehdin ederler Ali'nin Düldül'ün bin de göreyim Ayağına altın nallar çaktırmış Gözlerine yeşil sürme çektirmiş Üzengisin cevahirden yaptırmış Ali'nin Düldül'ün bin de göreyim Kuduretten gem vurulmuş başına Lezzet vermiş dudağına dişine Bir nur doğmuş eğerinin kaşına Ali'nin Düldül'ün bin de göreyim Üstüne binersen yükseğe basar Bir dizgin eylesen yel gibi eser Nice kafirlerin kellesin keser Ali'nin Düldül'ün bin de göreyim |
ALİ'NİN SIRRINA EREBİLİRSEN
Muhammet Ali'nin kurduğu yoldur Ak üstünde kara seçebilirsen Gönülden itikat söyleyen dildir Ali'nin sırrına erebilirsen Erenler der seni ceme katarlar Kötü amellerin taşra atarlar Bir gün yularından tutup çekerler Çektikleri yere varabilirsen Erenler seni de ceme götürür Kalmış işlerini anda bitirir Gördüm Hak evinde mihman oturur Mihmanm gözüyle gö'rebİlirsen |
ALLAH ALLAH DESEM GELSEM
Allah Allah desem gelsem Hakkın dîvanına dursam Ben bir yanıl alma olsam Dalında bitsem ne dersin Sen bir yanıl elma olsan Dalımda bitmeye gelsen Ben bir gümüş çövmen olsam Çeksem indirsem ne dersin Sen bir gümüş çövmen olsan Çekip indirmeye gelsen Ben bir avuç çavdar olsam Yere saçılsam ne dersin Sen bir avuç çavdar olsan Yere saçılmaya gelsen Ben bir güzel keklik olsam Bir bir toplasam ne dersin Sen bir güzel keklik olsan Bir bir toplamaya gelsen Ben bir yavru şahin olsam Kapsam kaldırsam ne dersin Sen bir yavru şahin olsan Kapıp kaldırmaya gelsen Ben bir sulu sepken olsam Kanadın kırsam ne dersin |
ASLI NEDİR
Güzel Şah'ım çok yerlerden görünür Aslı nedir neye verdin Bağdad'ı Şahım birdir binbir dona bürünür Aslı nedir neye verdin Bağdad'ı Eremedim ben bu sırrın aslına Yazık değil mi müminle müslime Getirin Mervan'ı Bağdad üstüne Aslı nedir neye verdin Bağdad'ı Yok mu bunda erenlerin yardımı Ne çekersin bu cefanın derdini Yiğitlere ardır vermek yurdunu Ah Hünkar'ım neye verdin Bağdad'ı Geldi Mervan hendekleri doldurdu Kırdı Hurmalığı aldı Bağdad'ı Çığrışıp geliyor yeşil ördeği Aslı nedir neye verdin Bağdad'ı |
AYRILIK DERDİNİN DERMANI NEDİR
Uğrum sıra giden Boz Atlı Hızır Ayrılık derdinin dermanı nedir Şu iki aleme olmuşsun nazır Ayrılık derdinin dermanı nedir Sığanmıştır ağca kolda bilekler Hak katında kabul olsun dilekler Arş yüzünde secde kılan melekler Ayrılık derdinin dermanı nedir Küseyim de ben yârime küseyim Siyah zülfün mah yüzüne asayım Kerbela'da yatan İmam Hüseyin Ayrılık derdinin dermanı nedir |
AYRILMAM KATARDAN
Şah'a giden ben bir bezirgan gördüm Ayrılmam katardan ben şimden geri Hemen tutmuş hakikatin yolunu Ayrılmam katardan ben şimden geri Bezirgan yükünü nereden tutmuş Ona hizmet eden dergâha yetmiş Sevdiğim sılada bir oda tutmuş Ayrılmam katardan ben şimden geri Bezirganın yükü la'l ile gevher Ana kar mı kılar harami dafer Bezirganlar başı ol Cafer Ayrılmam katardan ben şimden geri Bezirganın yükü nereye gider Uğramaz Sırat'a Mirac'a gider Bezirgan başıdır Şah Gani Haydar Ayrılmam katardan ben şimden geri |
AZİZİM SULTANIM SEN SAFA GELDİN
Kaynat muhabbetin kazanın kaynat Bir nasihat eyle dostlara dinlet Gevher deryasında gevher al da sat Azizim sultanım sen safa geldin Sohbette hezaran muhabbet açar Mümin kullarına Hak rahmet saçar Yâri olan yârinden geçer Azizim sultanım sen safa geldin Yâri olan arar yârini bulur Eser bad-ı saba gönlüm de farır Yükün katerlenmiş Nevruz'dan gelir Azizim sultanım sen safa geldin Abdal olan giyer hırkayı şalı Yar için çekeriz ah ile zarı Er irfan ceminde süreriz demi Azizim sultanım sen safa geldin |
BANA BİR YAR OLSA
Bana bir yâr olsa gönül verdiğim Çıksa bari yüreğimden bu acı Yâresin bekleyip ahdin güttüğüm Bulunsa bir sınık yâre sancı Yârinden ayrılan hiç gülmez imiş Akar çeşmi yaşı silinmez imiş Kişinin dediği olunmaz imiş Salar imiş her yanına satıcı Aşk elinden ciğerciğim delindi Gönlün kal dediği yerde kalındı Her nerede olsa bize bulundu Gıybet edip yüzümüze gülücü |
BANA MEDET SENDEN OLUR
Bana medet senden olur efendim Aşılmaz dağların dost ardında kaldım Eller dosta doğru çeker göçünü Elsiz viranede çöllerde kaldım Sana derim sana ey kaşı kare Artıyor eksilmez dost sinemde yâre Bir aşinam yok ki halımı sora Yalanh doianlı dillerde kaldım Sabahtan sabahtan semah tutarım Dosta kadar gider oy benim katarım Baykuş gibi viranede öterim Gel gör ne perişan hallerde kaldım |
BE HEY ACAYİP ADAM
Be hey acayip âdem öldüğünü bilemezsin Korlar bir karanlık dama Kapı baca bulamazsın Yağmur yağar yeller eser Mezarı başına yıkar Seksen bin canavar sıkar Hiç birine vuramazsın Gel bu öğüdü al benden Yarın fırsat gider elden Hak saklasın cehennemden Karanlıktır çıkamazsın Yer pamuk olur atılır Cümle deryalar katılır Dilin damağın tutulur Doğru cevap veremezsin |
BE SEVDİĞİM
Be sevdiğim seni benden ayıran Din iman bulmaya diyelim Allah Şu sinemi aşk oduna dağlayan Bekası olmayan diyelim Allah Bir münafık sebep oldu bu işe Umarım başına hem taşlar düşe Kör yılanlar ura cesedi şişe Eriye döküle diyelim Allah O da benim gibi yana kuruya Kısmeti tükene başı çürüye Seyit Vakkas bir ok ura devire Cennet'e girmeye diyelim Allah Allah anı bin bir belaya ata Kısmeti tükene vadesi yete Yetmiş seksen sene döşekte yata Yata da kalkmaya diyelim Allah Pir Sultan Abdal'ım almadım hızaz O kelp rakip bize eyledi garaz Başka dertten gayrı bin kantar maraz Gire de çıkmaya diyelim Allah |
BEN DE BU DÜNYAYA
Ben de bu dünyaya geldim giderim Döner çiftim ağır harmanım mı var Bu dünya dolusu malı n'ederim Hesabın vermeğe fermanım mı var Bu malın hesabın bizden alırlar Anın için el çekmiştir veliler Harami var diye korku verirler Benim ipek yüklü kervanım mı var Yitir bu hileyi gönlünden yitir Tamam eyle eksik yerlerin bitir Bana derler gam yükünü sen götür Benim götürecek dermanım mı var Dükkan açmış bir müşteri ararsın Gelene geçene haber sorarsın Bana ağır ağır minnet m'edersin Felek sende demim devranım mı var Pir Sultan Abdal'ım derdim dökerler Ağu oldu yediğimiz şekerler Güzel sevdik diye ahım çekerler Benim Hak'tan özge cananım mı var |
BEN DE ŞU DÜNYAYA
Ben de şu dünyaya geldim geleli Emaneten bir don giymişe döndüm Sahibi çıktı da elimden aldı Koru yerde koyun yaymışa döndüm O yar geldi geçti geri bakmadı Hendekler kazdırdım sular akmadı Çok yuva bekledim cücük çıkmadı Boş yuva beklemiş yoz kuşa döndüm Ben de erler meclisinde eğlendim Farzı kıldım sünnetinde bağlandım Dünya kumar imiş geldim ütüldüm Kendi hayaline dalmışa döndüm Pir Sultan Abdal'ım bu dünya fâni Baştan başa kim sürdü bu devranı Yârin bir çift sözü üşüttü beni |
BEN HAK'KIN EDNA KULUYUM
Ben Hak'kın edna kuluyum Kem damarlardan beriyim Ayîn-i cemin bülbülüyüm Meydana ötmeye geldim Hudey hudey Şah aşkına Hak yardım etsin düşküne Hudey hudey Pir aşkına Hak yardım etsin düşküne Bir nefescik söyleyeyim Dinlemezsen neyleyeyim Aşk deryasını boylayayım Ummana dalmaya geldim Pir Sultan'ım yer yüzünde Hata var mıdır sözümde Eksiğim kendi özümde Darına durmaya geldim |
BENDEKİ YARALAR TÜRLÜ TÜRLÜDÜR
Gönül niçin ahvalimi bilmezsin Bende ki yaralar da türlü türlüdür Öğüt versem öğüdüm dinlemezsin Bendeki yaralar türlü türlüdür Açma zülüflerin yellere karşı Bülbül figan eder güllere karşı Gel ağlatma beni ellere karşı Bendeki yaralar türlü türlüdür |
BENDEN SELAM SÖYLEN
Benden selam söylen sofu canlara Vücudun şehrini yuyanlar gelsin Yedi kat göklerin yedi kat yerin Kudret binasını kuranlar gelsin Pirimi sorarsan Ali'dir Ali Altından çakılmış Düldül'ün nalı Kim sürdü kuyuda kırk arşın yolu O yolun süreğin sürenler gelsin Sofuluk dediğin bir kolay iştir Pirimin gördüğü mübarek düştür Eti yok kanı yok bir uçar kuştur O kuşun dilini bilenler gelsin Sofuluk eyleyen arıtır özün Kimse yok anlaya şu benim sözüm Demirin yüzünde karınca izin Karanlık gecede bulanlar gelsin Pir Sultan Abdal'ım özüm didarda Saklayalım Hak katında nazarda Çıkmadık can kazılmadık mezarda O canın namazın kılanlar gelsin |
BİLENE DANIŞ
Bilirim bilirim dersin bilene danış Danışan dağlan (hey dost) aşar mı aşar Danışmadan yola çıksa bir kişi Akıbet yolundan (hey dost) şaşar mı şaşar Câhile ırak ol kâmile yakın Bir manâ söyleyim (hey dost) darılma sakın Hasmın karıncaysa merdane takın Ummadık taş başa (hey dost) düşer mi düşer Pir Sultan Abdal'ım böyle mi olur Kişi ettiğini (hey dost) elbette bulur Yırtıcı kuşların ömrü tez olur Zararsız akbaba (hey dost) yaşar mı yaşar |
BU DÜNYANIN EVVELİNİ SORARSAN
Bu dünyanın evvelini sorarsan Allah bir Muhammet Ali'dir Ali Sen bu yolun sahibini ararsan Allah bir Muhammet Ali'dir Ali Tahtını terketti İbrahim Edhem Süleyman Nebi'ye verildi hatem Her kulun alnına yazıldı sitem Kişinin çektiği yoludur yolu Erenler öldürür yoldan şaşanı İhlas ile kaldırırlar düşeni Tarikatta her kişinin nişanı Erenler katında bellidir belli Erenler elinden dolu içildi Ol saatte kıl-ü kaiden geçildi Firdevs-i alada güller açıldı Cennet-i alanın gülüdür gülü Pir Sultan Abdal'ım ummana daldı Yenemedi kendin engine saldı Hak-i payınıza yüz süre geldi Erenlerin kemter kuludur kulu |
BU YIL BU DAĞLARIN KARI ERİMEZ
Bu yıl bu dağların karı erimez Eser bâd-ı sabâ yel bozuk bozuk Türkmen kalkıp yaylasına yürümez Yıkılmış aşiret il bozuk bozuk Kızılırmak gibi çağladım aktım El vurdum göğsümün bendini yıktım Gül yüzlü cerenin bağına çıktım Girdim bahçesine gül bozuk bozuk Elim tutmaz güllerini dermeye Dilim tutmaz hasta hâlin sormaya Dört cevabın manâsını vermeye Sazım düzen tutmaz tel bozuk bozuk Pir Sultan'ım yaratıldım kul diye Zâlim paşa elinden mi öl diye Dostum beni ısmarlamış gel diye Gideceğim amma yol bozuk bozuk |
BÜLBÜL GİBİ ZAR EYLESEM
Takdir-i ilahi budur nasibim Az vermiştir çok istemem çare ne Bu kadar nasibim budur kisibim Bülbül gibi zar eylesem çare ne Düşmanımın yaraları azmaya Dostumun hayrım şerre yazmaya Bu dünyada melül mahzun gezmeye Mahlukattan ar eylesem çare ne Bakmaz mısın viran olmuş bendime Halim malum olsun ol efendime Hançer alsam hamle kılsam kendime Kendi kendim paralasam çare ne Gam kasavet yuva yaptı sineme Kahır gömleğini eğnime Perişanlık düştü viran göynüme Türlü türlü aşk bağlasam çare ne Pir Sultan Abdal'ım çekerim çoktan Ya İlahi bizi kurtar tutsaktan Bu derdin dermanın isterim Hak'tan Halka halim arz eylesem çare ne |
BÜLBÜL NE YATARSIN KALK FÎGAN EYLE
Bülbül ne yatarsın kalk figan eyle Şakıyıp ötmenin günleri geldi Yeşil yaprak arasında gül kaldı Sevip koklamanın günleri geldi Benim yârim gelişinden bellidir Ak elleri deste deste güllüdür Bizi ziyan eden esmer tenlidir Niyaza varmanın günleri geldi Abdal Pir Sultan'ım bu dünya fâni Boz bulanık akar dağların seli Yanına almış da nazlı dilberi Doldurup içmenin günleri geldi |
ÇEKE ÇEKE
Çeke çeke ben bu dertten ölürüm Seversen Ali'yi değme yarama Ali'nin yoluna serim veririm Seversen Ali'yi değme yarama Bu yurt senin değil konar göçersin Körpe kuzulardan nasıl geçersin Ali'nin dolusun bir gün içersin Seversen Ali'yi değme yarama Ilgıt ılgıt oldu akıyor kanım Pir yoluna kurban verilir serim Benim derdim bana yeter efendim Seversen Ali'yi değme yarama Abdal Pir Sultan'ım deftere yazar Hilebaz yar ile olur mu pazar Pir melhem çalmazsa yaralar azar Seversen Ali'yi değme yarama |
ÇEKTİĞİM CEVR-Ü CEFAYI
Çektiğim cevr-ü cefayı Çekerim senden ötürü İkrar iman bir olunca Sen de çek benden ötürü İkrar imanı güderim Sensiz alemi niderim İşte geldim, uş giderim Bir tatlı dilden ötürü Severim tatlı dilleri Koklarım gonca gülleri Sararım ince belleri Gittiğim yoldan ötürü |
ÇIKARDILAR KİSVESİNİ BAŞINDAN
Çıkardılar kisvesini başından Soyuyorlar Şah'ı Merdan Ali'yi İndirdiler teneşirin üstüne Koyuyorlar Şah'ı Merdan Ali'yi Fatma Ana ağlar şol yaşın yaşın Şundan gördüm Düldül'ün kişneyişin Ol Şah'ı Merdan'ın kıbleye başın Çevirdiler Şah'ı Merdan Ali'yi Mürekkebi Zemzem ile ezdiler Üst başına Mim duasın yazdılar Kubunın da Ak Deve'ye kazdılar Gönderdiler Şah'ı Merdan Ali'yi |
ÇIKTIM YÜCESİNE SEYRAN EYLEDİM
Çıktım yücesine seyran eyledim Gönül eğlencesi küstü bulunmaz Dostlar bizden muhabbeti kaldırmış Hiçbir ikrarında ahdi bulunmaz Zülüflerin top top olmuş cığalı Rakiplerin Hak'tan olsun zevali Bir günahkar oldum doğdum doğalı Günahkar kulun dostu bulunmaz Kanı benim ile lokma yiyenler Başı canı dost yoluna koyanlar Sen ölmeden ben ölürüm diyenler Dostlarda geriye kaçtı bulunmaz |
ÇOKTAN BERİ YOLLARINI GÖZLERİM
Çoktan beri yollarını gözlerim Hatırım sormaya yâr sen mi geldin Gönlümün yemişi bağı bostanı Ayva ile turunç nar sen mi geldin Gelip şu yanımda oturan mısın Serimi sevdaya yetiren misin Ağır yüklerimi götüren misin Katar maya ile dür sen mi geldin Yüzünde benlerin hindidir hindi Bilmem melek midir arştan mı indi Bir su ver içeyim yüreğim yandı Ağustos ayında kar sen mi geldin |
DELİ GÖNÜL İNİL İNİL İNLEME
Deli gönül inil inil inleme Kadir Mevla'm hasretime sal beni Viranlıkta görsen baykuş sanırsın Bir hüma kuşuyum sen de bil beni Ulu bezirganım kumaş satarım Gökyüzünde uçan kuşu tutarım Yetmiş iki dilden bilir öterim Anın için fark edemez el beni Akpınar'ın boz bulanık seliyim Ol sebepten aklım yoktur deliyim Nâci derler dört güruhun biriyim Ararsan Hak divanında bul beni Gider idim ben de kendi işime Aşkın doluları yağdı başıma Ağu kattı benim tatlı aşıma Ummanlara gark eyledi sel beni |
DERDİM ÇOKTUR HANGİSİNE YANAYIM
Derdim çoktur hangisine yanayım Yine tazelendi yürek yarası Ben bu derde nerden derman bulayım Meğer şah elinden ola çaresi Türlü libas giymiş gülden naziktir Bülbül çevreyleme güle yazıktır Çok hasretlik çektim bağrım eziktir Güle gelir gelir canlar paresi Benim uzun boylu serv-i çınarım Yüreğime bir od düştü yanarım Kıblem sensin yüzüm sana dönerim Mihrabımdır iki kaşın arası |
DİNLE SANA BİR NASİHAT EDEYİM
Dinle sana bir nasihat edeyim Hatırdan gönülden geçici olma Yiğidin başına bir hâl gelirse Bunu ellere açıcı olma Ha leyli ha leyli ha leyli Mecliste arif ol kelamı dinle a canlar ey Mecliste arif ol kelamı dinle El iki söylerse sen de bir söyle Elinden geldikçe sen iyilik eyle Hatıra dokunup yıkıcı olma Ha leyli ha leyli ha leyli El ariftir yoklar senin fendini a canlar ey El ariftir yoklar senin fendini Dağıtırlar tuzağını bendini Alçaklarda otur gözet kendini Kat-i yükseklerden uçucu olma Ha leyli ha leyli ha leyli Pir Sultan Abdal'ım sözüm başarır a canlar ey |
DİVANA KALSIN
Ben de şu dünyaya geldim giderim Kalsın benim davam divana kalsın Muhammet Ali'dir benim vekilim Kalsın benim davam divana kalsın Yorulan yorulsun ben yorulmazam Derviş makamından ben ayrılmazam Dünya kadısından ben sorulmazam Kalsın benim davam divana kalsın Ben de vekil ettim bar-i hudamı O da kulu gibi zulüm ede mi Orda söyletirler bir bir adamı Kalsın benim davam divana kalsın Dolanıp çevrilip birgün gelirsin Ettiğin işlere pişman olursun Orda da mı Hızır Paşa olursun Kalsın benim davam divana kalsın |
DÖNEN DÖNSÜN BEN DÖNMEZEM YOLUMDAN
Koyun beni hak aşkına yanayım Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan Yolumdan dönüp mahrum mu kalayım Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan Benim pirim gayet ulu kişidir Yediler ulusu, kırklar eşidir On iki imamın server başıdır Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan Kadılar müftüler fetva yazarsa İşte kemend, işte boynum asarsa İşte hançer, işte kellem keserse Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan |
DOSTUM DOSTUM
Bin cefalar etsen almam üstüme Gayet şirin geldi dillerin dostum Varıp yad ellere meyil verirsen Kış ola bağlana yolların dostum Dostum dostum dostum gelsene canım İlahi onmaya yardan ayıran Bahçede bülbüller ötüyor uyan Kula gölge ise Allah'a ayan Senden ayrılah gülmedim dostum Dostum dostum dostum gelsene canım Pir Sultan Abdal'ım gülüm dermişler Bu şirin canıma nasıl kıymışlar İster isen dünya malı vermişler Sensiz dünya malı neylerim dostum Dostum dostum dostum gelsene canım |
DÜNYA BENİM DİYE GÖĞSÜNÜ GERME
Dünya benim diye göğsünü germe Dünya kadar malın olsa ne fayda Söyleyen dillerin söylemez olur Bülbül gibi dilin olsa ne fayda Kurtulamazsın Azrail'in elinden Bir gün olur çıkarırlar evinden Allah'ın ismini koyma dilinden Dünya kadar pulun olsa ne fayda Sen de dersin söz içinde sözüm var Çalarsın çırparsın oğlum kızım var Senin şunda üç beş arşın bezin var Bütün dünya malın olsa ne fayda |
DÜNYANIN ÜSTÜNE KURULU DİREK
Dünyanın üzerinde kurulu direk Emek sayılmadan, sızlar bu yürek Bu düzeni kim kurmuş bizler de bilek Söyle canım söyle dinlesin canlar Ocağa koymuşlar köşe taşını Hak kollasın gerçeklerin işini Bir gün ağrıdırlar senin başını Söyle canım söyle dinlesin canlar Pir Sultan Abdal'ım farz eylesinler Yola gelmeyenden edilmez minnet Cümlenin muradı dünyada cennet Söyle canım söyle dinlesin canlar |
DUYSUN CANLAR DEYÜ BİZİ ASARLAR
Yeşil başlı ördek göllere uçtu Duysun canlar deyü bizi asarlar Bir taş oynamasın yerli yerinden Duysun canlar deyü bizi asarlar Çıkardılar ağ bedenden atmaya Şimdi indirdiler yine dahmeye Kanrıldım çevrildim baktım zahmaya Duysun canlar deyü bizi asarlar Varlığın çevresi dopdolu incir Severim demeye canım zarıncır Elimde kelepçe boynumda zincir Duysun canlar deyü bizi asarlar İlimi sorarsan köyümdür Banaz Dilerim onmasın ol kanlı Sivas Bir ben ölmeyinen alem yıkılmaz Duysun canlar deyü bizi asarlar Pir Sultan Abdal'ım kaddim büküldü Gözümün gevheri yere döküldü Kendir kement boğazıma takıldı Duysun canlar deyü bizi asarlar |
ELA GÖZLÜ YARDAN BİZE GEL OLDU
Ela gözlü yardan bize gel oldu Varamam şu yerler yazlanmayınca Hiç talip kalmadı ehl-i dil oldu Gerçekler bilinmez izlenmeyince Ali'yi sevenler ayan eylemez Saklayıp sırrını beyan eylemez Erenler nutkunu nihan eylemez Muhabbet kurulup sözlenmeyince Ali'yi sevenler gönül döşürür Döşürür de aşk kazanın taşınr Her mürşit çiğ talip mi pişirir Ateş yakıp altı közlenmeyince Pir Sultan Abdal'ım demek olur mu Hercai dilbere emek olur mu Rızasız lokmasın yemek olur mu Mürşit nazarında tuzlanmayınca |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 02:05 . |
Powered by MJTurkiye
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Powered by Herkonu team