![]() |
Isyan
Bir çocuk yüreğiydi onun yüreği bir zamanlar Taşlaştı taşlaştırıldı kötülüğün girdabında İstememişti böyle olmasını sürüklendi peşinden yok olmak istercesine Sıyrıldı dehlizinden düşünceleri çelik gibi sertleşti yüreğinde fışkırdı gözlerinden ateş kırmızıya boyandı cennetinin vadisi haykırdı olanca gücünle isyanını artık bende kötüyüm. |
Ben aşığım galiba
gözlerim acıyor yine yüreğimde bir iğne batıyor seni düşündükçe***8230; ben aşığım galiba, tekrar saklanmam lgerek kabuğuma kaybolmam gerek birkaç sene***8230; ben aşığım galiba acıyor gözlerim yine, yüreğimden gözlerime gözlerimden sözlerime akıyor yalnızlığım***8230; ben aşığım galiba ağladım, ağlıyorum ve ağlıyacağım sensizliği yalnızlığımla bağlayacağım***8230; ben aşığım galiba***8230; |
Yaz gibiydim ben,
Aydınlığım uzun,karanlığım kısa olurdu Ve ihtiyar bir dalıkanlıydı gecem başlangıcı bilinmeyen ... Hergün kirli paspas gibi sirkelenip Göz nuruyla örülmüş halı gibi üstüme serilen Sabahlar açardı penceremi Kollardı güneş,gündüzün bekçisi Aydınlığım uzun olsun diye Uçardı güneye doğru goçmen kuşlarım, Kendi dunyamın hukumdarıydım gelmeseydin eğer sen Tek başına,yalnız ama koskoca bir evren... Cennetimde beslediğim kuşların cıvıltıları Bitmez bir melodiydi,kulaklarıma akan Sonra senin sesini duydum Ve bir kederdir doldu,kulaklarımdan ruhuma... Rüzgarı ben başlatırdım,arkasından bir sel gibi yağmuru Bir gün saçların deydi gözüme, Başladı keskin yağmur taneleri gözümü oymaya Siyah!! Siyah!! ve Siyahtı!! Ölümü düşünemezdim,bendim dunyamın hükümdarı nasıl ölim? Ama bir korkudur sardı dolandı içime Birde yanık türkü : "Ölüm düşme peşime,gençtir daha benim yaşım,genç" diye İstıraplı sancıydı bir soru:hangimiz daha önce ölecektik? Beynimi kemiren bir bulamadığımdır cevabi... İşte şimdi kendi dünyamda esirdim Saçların kollarıma zincir,rüyalarıma karabasan olmuştu Adın esrarengiz bir korkuydu paslı zincirlerime, duydukça bileklerimi kanatan Yalnızlık kızıl bir hançerdi,bedenime saplanan Acıyı unuttum... Bakma gözüme yaş değil yanağımdan akan Belkide bir damla mutluluk için,son kan Siyah!! Siyah!! ve Siyahtı!! |
Kuzum
Bir kağıt bir kalem yeter bana, Bir gün düşersem ıssız bir adaya. Sen olmasanda olur kuzum, Ben seni şiirlerde de bulurum. Işıksız,zifiri karanlık, Hava serseri sisle kapanık, Son şiirimi yazarken vurursa ölüm, Solmaz kalbimdeki gülüm, Solsa da ateşler içindeki külüm.. |
Aşk;
Koskocaman bir yalan Bazen, çöllere düşüren, bazen de dağları deldiren Kavuşmasız kuruyan ırmaklarda yüzdüren Aynada yaşlanan yüzünü seyreden Koskocaman bir yalan dünyada gülümseten Aşk; Koskocaman bir yalan Boran kuşunun gözündeki üç damla yaşı akıtan Dümeni olmayan bir geminin kaptanlığını yaptıran Elimdeki kadehin içine bir parça kan damlatan Ve o kadehte yüzmesini bilmeyeni yüzdüren Aşk; Koskocaman bir yalan Neden diye her sorulan soruya yanış cevap veren Resimdeki görüntünle hayallere daldıran Bir parça umut isteyen Aşk; ne sensiz olur ne de senle dedirten |
Dün ağacın gölgesi yarım kaldı,
Yarım kaldı gökteki yıldızın göz kırpışı. Yarım kaldı çiçeklerin açması, Güllerin kokması hep yarım. Yarım kaldı çocuğun ağlaması, Elindeki şeker, Dalgalarım sahile ulaşması, Dün sen gidince yarım kaldı, Her şey... Her şey, Yarım kaldı.. |
Aradim..
Kokladım sen diye tüm çiçekleri Gül yüzlerde ben hep seni aradım Bulamadım tatlı dilde sesini Hoş sözlerde ben hep seni aradım * * * * * Senden içti gönlüm sevgi iksiri Ruhum gözlerinin oldu esiri Öyle gözler gördüm yoktu tesiri Çok gözlerde ben hep seni aradım * * * * * Doymadı yüreğim kaldı heveste Duyar gibi oldum seni her seste İçime işledi her yanık beste Tüm sazlarda ben hep seni aradım. |
Bir sevda uğruna derbeder benim Ömrümü ediyor hep heder benim Bu hicran bu acı bu dinmez çile Canıma yetiyor bu keder benim Yakıyor ruhumu aşkın akışı Cehennem den daha sıcak yakışı Yaralar gönlümü çatılan kaşı O an yüreğimden kan gider benim Edâsı cana mâl olacak bir gün Aşka hasret gönül solacak bir gün O gözler canımı alacak bir gün Tesirli duyguma o kadar benim Bir yanda talihim yere çarpacak bir yanda yar gözün kırptı kırpacak Bir yanda ümidim koptu kopacak Bahtım, karayazım, bu kader benim. |
Hani seviyordun gönülden beni,
Söz etme sevdâdan, vefâsız çıktın. Ölsem de diyordun unutmam seni, Söz etme sevdâdan, vefâsız çıktın. Hani benim için pek yanıyordun, Aşkını en büyük, tek sanıyordun, Hani herkeslerden kıskanıyordun, Söz etme sevdâdan, vefâsız çıktın. Hani başka sevgi tanıyamazdın, Gönlünde başka aşk taşıyamazdın, Hani bensiz kalsan yaşayamazdın, Söz etme sevdâdan, vefâsız çıktın. |
Yokluğun ruhumu kavuran ateş,
Alevler içinde yanıyorum ben, Gönlümün duygusu sevdalara eş, Aşkınla yarayım , kanıyorum ben. Sevgiler hep sana, ruhum seninle, Kalbimde yaşarsın, duygum seninle, Duyulur feryadım kulak ver , dinle, Seni çığlık çığlık anıyorum ben. Duymazsın, duyguda bana uzaksan, Bilmezsin hâlimi, bu aşkta yoksan, Çıkmazsın gözümden yaş olup aksan, İçime işledin sanıyorum ben. |
Ana gibi Yar
Aştım aşkın kaç defa girdâbını, Ana gibi yâr olanı görmedim, Ezber ettim sevdânın kitabını, Ana gibi yâr olanı görmedim. Gönül verdim çok gözleri elâya, Cânan dedim kaç Leylâ***8217;dan Leylâ ***8216;ya, Can verirdim istese Süheylâya, Ana gibi yâr olanı görmedim. Feda ettim cânân uğruna canı, Üstün tuttum ben canımdan cânânı, Her derdime benden fazla yananı Ana gibi, yar olanı görmedim. |
Aşk hiç bir otobüsten inmedi
Şarkıları çalınmaz oldu Kırkbeşlik hala duruyordu Ama plakçalar bozukmuş Belki de çoktan unutuldu Kırkbeşlik düşünmelerinden birinde Adam kadını,şarkıyı İnatla hala.. Beşincinin ikinci sahnesinde mecburen unuttu Kaygılı kaldı kapandı ağlama hissiyle dağıtmak kendini herşeyi,herkesi Unuttu adam kadını,şarkıyı plağı Ben bozgunu geceyi Unuttuk Unuttular duygularını Kutulara bıraktılar Kapaklar kapandı |
Ölüm var insanın başında
nöbette bekleyen gidecek bir yer yok bir yol yok demeyelim unutmasın şehirler rahatını kırların Hayatın gövdemizi eskitmesi Hayat Gövde onlara sarıl ikiside gidecekler unutuşun üzerinde demeyelim Zaman sıçradı herşey taşıyor bakın dost istersen demeyelim |
Solgun çehrende yılların yükü
Yüreğinde katmer katmer pişmanlık Sıkacak seni uzun gecelerde Yıldızları dahi göremeyeceksin Yalnızlık kement olacak boynuna Dalacaksın maziye, dalacaksın Odanda bir tek sen olacaksın! Kan kırmızısı gülleri severdin de Dikeni yakardı beyaz tenini Ve her kıstığında kara gözlerini Sanki sarp kayalara çarpardı yüreğin Bakışların bulutlardan kopup gelirdi İşte hep öyle ağlamaklı olacaksın! Kan kırmızısı güller gibi sende solacaksın! Sitemlerin vuracak seni birden Zannetme ki yüreğin demirden Yapayalnız kalacaksın bu son durakta Üzülüp, sızlanacaksın Masumluğun kucağından közlere düşürüp de, Yaktığın yüreği işte o zaman anlayacaksın Sesler kulaklarını tırmalarken maziden Belki de saçlarını yolacaksın! Kan kırmızısı güller gibi sende olacaksın!.. |
Gönlüne düşünce sevda cemresi
Issız gecelerde ağlayacaksın Çekecek koynuna hüznün zümresi Coşacak ırmağın çağlayacaksın Umudu çöllere susuz salarak Buluttan damlalar satın alarak Çilenin yanında yalnız kalarak Her seher kalbini dağlayacaksın Feryat edeceksin zaman vefasız Mahkum olacaksın sevda insafsız Tarumar halinle sessiz sedasız Bedeni zindana bağlayacaksın Boynu bükük kalıp ağlayacaksın |
bak bana
zeytin ağacın olayım... tut beni biraz ısınayım... gül bana çiçekleri kıskandırayım... sev beni annemi hatırlayayım... sar beni bebeğin olayım... koş bana ceylanı anımsayayım... duy beni sevdiğin müzik olayım... öp beni alev alayım... bırakma beni ne olur birazcık sen olayım... |
Rüya
geçti zaman bir kum saatinin ince beline bakarak bir su gibi akarak ve bir kuyruklu yıldız misali doğumdan ölüme kayarak***8230;. Geçti zaman beyaz bir kefeni önümüze boylu boyunca yayarak doğan gün değil ölen gece***8230; sensiz yaşamak yaklaşmak ölüme sessizce.. |
Adsiza
her çocuk bende ağlar babasına .... ben de gülümser sevilisine her genç kız.. ben de bulur her kes gün aşırı yalnızlıklarını ben de sınar dik uçurumlarda her militan kendini ya ben..? ah sen batıkların acemi dalgıcı ! ihtilallerimin rehberidir başucumda resmin utangaç bir mevsim gibi açılır kollarım sana sen ki, kıvrak danslarla düşersin rüyalarıma. |
Mechul Sevgiliye
Hep bekledim Belki zaman içinde Bir şiir bulaştırır ellerine aşkı da Aşk çoğalır Kusursuz bir sevgili yaratırsın diye Dediler ki; aşk Sen ölünce alkış tutacak tufanlara Tıpkı bir İskit okçusu gibi uzanarak Ardahan ovasına alnından vuracak seni. Halbuki ben; Ana dilde yasaklı bir şiir gibi Sessizce söylerdim adını Acıkmış bir çocuk sesi sürüklerdi beni Uzaklara giderdim Çok uzaklara***8230; Dağ,dağ arardım seni Yokluğun tutardı beni Bir serçe telaşıyla koşar Yığılırdım kollarına Binlerce vurgun şiiriyle paramparça***8230; |
kalmadı bende yaşamak için heves.
cananım belalım yarim olsada . yanımda kalmadı aşka hürmet ne eyleyim bu canı ey mecnun. leyla hatırına aslı için yanan. kerem aşkına aşkın aşkına . nerdesin ey insanlık vuruyorlar. demli gecelerde aşkı namertler. sevdim canımdan öte bekler bilirim. belalım leylam gözü yaşlı. ezilmiş kalbiyle ağlar ama kimse. görmez kör gecelerde. o havar canım yanar hasretle . vurulur bedenim namert sözlerle |
imkansızım benim hasanım
çok sevdim seni karşılık bulamadım açım sana susuzum sana özlemekteyim ben ki ne çılgın bir kızım seni görünce hasanım sanki ölüp kalırım bir çare bul bana bir çare ölmekteyim ve seni sevmekteyim çaresizden imkansıza rukiyeden hasana |
umut
karanlık,korkunç bir gece üstümde dolanıyor kara bulutlar bir yıldız arıyorum göklerde avareyim sokaklarda başımı kaldırıp göklere haykırmak istiyorum seni seviyorum diye hayallerimin prensi. acı bir bekleyiş hüzünlü bir sonbahar kara bulutlar etrafta yine karanlık sokaklar. yıldız yok göklerde ay ışık vermiyor yoluma yolumu kaybettim ben uçurumdayım,düşüyorum ellerimi tut,tut ellerimi yeter bir sıcak bakış sevgilim gözlerinin içinden fışkıran o ateş yakıyor yüreğimi yakıyor ah sevgilim. |
GİDERSEN
gidersen yıkılır bu şehir biliyor musun? dokunduğun kelebekler ölür çiçekler solar! gidersen yıkılır bu şehir biliyor musun? bakışların donar gözlerimde hasretin solukları nefesimde üşürdüm biliyormusun hayallerinde olmasa ısınıyorum seni düşündükçe hele birde sigara yaktın mı gör bak o zaman ne duman duman oluyor hayalin gidersen yıkılır bu şehir biliyor musun? şehrin bütün ışıkları söner ışık sadece meyhanelerde soluklanır ümitlerim gecenin koynuna sığınır bir yağmur alır getirir seni bir rüzigar bir ses çınlar kulaklarımda bir şarkı soluklanır içimde gidersen yıkılır bu şehir biliyor musun? baktığın yıldızlar söner dokunduğun sular kurur bir titreyiş alır beni sarar tüm vücudumu nefessizce dalarım sanki düzlere senidüşündükçe gidersen yıkılır bu şehir dokunduğum her şey ölür baktığım her şey yok olur yıldızsız kalır şehrin geceleri güneşsiz günleri GİDERSEN YIKILIR BU ŞEHİR |
Bir bahçem var
Tam da her mevsimden yakınanlar için Bir köşesinde kış , Siyah beyaz bir film oynatır. Bir köşesinde yaz , Herşeyi açığa çıkarır. Bir köşesinde sonbahar , Bulutlar hüzünlenip ağlar. Bir köşesinde ilkbahar , Köleler efendileri topraktan kurtulurlar. |
Tanyeri ağarmadan önce
Daha henüz gecenin sessizliğini Hiçbirşey bozmamışken Geceyi yırtan sesin kulaklarımda Melodileri mırıldanışın Yaramaz çocuklar gibi bakışın Ve de sözcüklere anlam katışın Aslında bunların hepsi bir çağrışım Ki bu çağrışım.... Sana büyük bir inançla tapışım |
bu da oldu işte
sonunda sensiz kalmayı basardım. ne efsunlu bakışların var nede fel-fecir bakışların. buda oldu işte ayrıldık sonunda... bilemeyeceğin kaadr uzaktayım seni özediğimi. içim hala kan ağlyor sesim soluğum kesik kesik ağlıyor sen yoksun. ben sevginden yoksul. bilemeyeceğin kadar uzağınım işte.. yaprak yaprak uzagındayım. sen tam mevsimindesin bense rüzgarında savrulmaktayım. ne duam tuttu ne de bedduam egri bügrü bu hayatın tam orasında yaşam dersen buna yaşamaktayım. yaprak yaprak uzağındayım. dün rüyamda tut diyosun ellerimi tut korkama. ellerin ne rede nerde yüzün.. ben bir boşlukta tuttuyorum aklımda hatıraları sen yinede diyosun rüyam da tut ellerimi korkma melodisi unutulmuş eski bir melekonkoni benimkisi ne saza geliyor nede dile. sen söyle nefretin kime kime kinin gözlerin tapar bana git der oysa dillerin. notasız yaşadık biz seninle si be mol e ne oluyorr unutulmuş melodisi bi kere.. gel ey yar sesimi duyuyorsan gel sana oyle muhataç oldugum için değil nede ölesiye taptığım için deil ekmeğime kan kattığın için deil. sevdiğin için yada sevebildiğin için gel kalbinle gel sevginle gel gel artık ey yar. özledim seni gel.. topacını cevir topragmda adını yaz sahillere aldırma dalgalara gittim yazdıgın gibi alınyazıma kaderimsin yaz. gel ey yar topacını dönder yolunu çevir yüzünü dön özledim de gel yar. sana sonuna kadar açık kapıdan gel... kimliksiz olsanda gel. kimin olsanda gel tuttur eski bir şarkı lele yar de gel seve yar de gel. söndür hasreti içimde içinden geçte gel. toprağa düşte gel. içinden geldiği gibi gel ben ateş oldum sen yanda gel. ben dal oldum sen kuş olda gel. ben sevap oldum sen helal olda gel yazdım namımı dünya diyarına senin aşkını alemde görde gel kanaat getir inanda gel. vaz geçtim serden, sırrım olda gel. gelde gel... az gttim uz gittim sana dondum de de gel. |
Dağa,taşa,akan suya
Her köşeye her kuytuya Bozkır kokan her türküye Her yaşama,her öyküye Seni yazacağım... Her şiire her masala Martıların kanadına Dalgaların inadına Her sahile her kumsala Seni yazacağım... Hem sevince hem kaygıya Cesarete ve korkuya Uyanılmaz bir bir uykuya Toz pembe bir rüya diye Seni yazacağım... Bülbül olup gülden güle Şarkı olup dilden dile Köyden köye,ilden ile Coşan sele,esen yele Seni yazacağım... Yazgı diye alınlara Umut diye yarınlara Bana aşkı soranlara Kalemimi kıra kıra Seni yazacağım... Şiir burda bitmeyecek Böcek olup çiçek çiçek Yağmur olup saçak saçak Demet demet, kucak kucak Seni yazacağım... |
saçına sümbüller
yağarsa/yağsın kor damlarsa/damlasın yüreğine ve ağlarsa/ağlasın toprağın böcekleri sen toprak yürek filizleri titreyen kılıcımız mum cesedidir şimdi bizim gözlerine hû çek ağlarsan/ağla saçına sümbüller yağarsa/yağsın |
arkasına gizlenip de
uyku saatlerinin çocuk oyununa yaslanan saklambaç adamlar kimsenin bilmediği ve duymadığı karanlık planlarını yurdumun aydınlığına sürdüler ve bütün köşeler körebenin denetiminde şimdi teleskop altında izliyor bizi |
Beyaz kuşlar var havada,
Barış dolu ama çaresiz. Akım yaratan çırpınışları, Bulutların üzerinde umutları. Diz çökmüş tetiklere analar, Yıkılmış evlerin duvarı. Koynunda dalı,karnında balı, Geceye doymuyor korkuları. Hızla ilerleyen mermiler, Küçük yürekleri de deler. Beyaz bezlere sarılmış vah! Nasılda meleklere gülümser. |
Düşlerimi izleyen sendin gözümde
Sonsuz imkansızlıklara tutuklu kaldık. Yaşadıklarımız kaldı bil ki özümde, Yazgıya bağlanarak acılara daldık. Senden tatlı bir buse kaldı yüzümde, Biz ayrılığı bir son bildik. Kalbim eskisinden hızlı çarpsa da, Biz bu aşktan alacağımızı aldık, Gerçekler, kayalar gibi sarpsa da, Biz ayrılığı bir son bildik. Aramayacağım bir kuytu ya da bir liman, Gidişleri biz son bildik, Yaşama yenilip ölüme varan, Biz ayrılığı bir son bildik. Alsamda nefes, bil ki acılar var bedeni saran, El eleydik bak yaşamın sonuna geldik. Deselerde dostlar ömür bitmedi, Felek bu aşka yetmedi, Acılarla yürekten gitmedi, Nedense biz ayrılığı son bildik. |
Denizlerim vardı tükenmeyecek sandığım,
Özlenen umutlarım, sahile vuran hasretlerim Bir de köşede bekleyen ölüm, üçünü ayıramadım. Ceplerimde bir kaç resmin cüzdan arasında durur, Birde avuçlarımda şiirlerin kaldı senden geriye, Diyorum ki; Işığım olsan, güneşin yerine, Bir kez çıksan karşıma, görünsen bana diyorum Aşkın yüreğimde yaşayacak, Sevmelerin yitik olduğunu bile bile Belki de son kez, konuşuyorum Gözyaşlarımı derelere bıraktım,bitiyorum.. Sahillerindeyim, kumlarınla savur cihana, Çokça hüzün kaldı senden geriye. Bırakılmış kuşlar gibi ağladım yüreğime, Artık yaşayamam sensizlik zor, Adını bağıramam Serap diye, Bir ben kaldım zemheri ayazında yüreksiz. Ben mutsuz sen umutsuz biliyorum.. Yüreğimi kapıda bıraktım, al senin olsun, Ne senden öncesi aklımda, ne senden sonrası, Duramam vakit geldi artık Serabım, Ecelin koynuna girdim, ölüyorum. Mevlana mı alır seni yanına, melekler mi, Bensiz Ankara sokakları mı? Bilemem. Bu aşk bedensel değil, buralarda kalamam, Gelirsen bir gün ruhunla, yanıma, Seni bekleyen bir filizlenmiş fidan bulacaksın |
Hasreti budadım körpe umutlarda,
Sallanıyorum bağ bozumu akşamlarda. Birleşirim hasretle rüyalarda, Seni çekerim sensiz ayazlarda. Bıçağım keskin ve acımasız, Saldırır uzayan hasret dallarına. Bir duman tüttürürüm tozlu yollara, Seni isterim sensiz dağlarda. Ne zor, ne acı, dayanamıyorum, Kolaylık bu ya hep ağlıyorum. Nafile dostum ne edersen et, Seni inlerim sensiz canlarda... |
Sen unut deyince,
Arkamı dönüp, Ağlayarak gideceğimi mi zannettin, Sen hayır deyince, Susup, Konuşmayacağımı mı zannettin, Sen öl deyince, Atlayıp, Öleceğimi mi zannettin, İnsan aşık olunca, Hiç bir şey yapamaz, Zannetme... |
Anlaşılmaz anlarda
Uçsuz bucaksız gibi Kör olduğum karanlığın Soğuk bir öpücükle, Gururuma dokunduğunda... Ve bomboş odalarda Yok olan bir ütopya gibi Beynime vuran gerçeğin Yaşattığı zelzelenin en alt katında... Ve tıpkı Kaybolmuş sokaklarda Çıldırtan bir uğultu gibi Sağır olduğum sezsizliğin Çekip gitmişliğin en son kapısında SENi ARIYORUM.. |
Rüyamda gördüm seni
tatlı yüzünle amansız bir korku gibi güçsüz bir umut gibi yaklaştın***8230; Nazlıydı adımların Narindi tutuşun beyazlar gizli tenine dokundum bir tutam gülücükle tarifsiz hasretler gibi sarıldım sana Dağ dağ deştim göğsümdeki tüm acıları Siyahlara bürünmüş gözlerini gördüm sonra Sonsuzluğa bürünmüş gibi. Ve öptüm sonunda doyasıya.. |
Sen miydin hasretiyle yandığım
kör bir ümitle ruyasında uyandığım vahasız çöllerde pınar diye aradığım ol can içinde can olan sen miydin sen miydin fırtına öncesi sessizliğim uzaklardan hasretle beklediğim ve sevebilme ihtimalini bile sevdiğim.... |
Neden yağıyorsun yağmur?
Nerelerı ıslatacaksın? Maksadın beni ıslatmaksa, Boşuna yağacaksın. Gerçekten baktığında, Gözlerimin ıslak olduğunu anlarsın Kalbimin ise ne denli yanmış olduğunun farkındasın Yağmurlu havaları sevmiyorum, yağma artık! Duymuyor musunuz? Hey sizler yağmur damlaları Değmeyin, dokunmayın tenime! Ayrıldığımız günü hatırlatıyor, soğuk ıslaklığınız Evet durun artık, gücüm kalmadı ağlamaktan Ayrılık çok zordur sevenlere, Gözyaşları sebepsiz süzülür yanaklarından. Gökyüzü ile birlikte ağlarlar hiç durmadan. Neden anlatıyorum ki bunları sana? Vaz mı geçeceksin yağmaktan? Yağma artık, herşeyin farkındasın Birilerinden habersizce, Daha kaç tane aşığı ağlatacaksın?... Bilemem ama bildiğim tek gerçek var, |
Gitmek lazım
Arkanı dönüp yaşadığın hayata Parçalamalı sınırlarını bir solukta Şahit olmalı farklı yerlerde günbatımına Bir sevgili bırakmalı her limana Tüm şehirleri kucaklayabilmeli kollarınla Hovardalığınla kafa tutmalı dünyaya. Giderken nokta koymalı, zamana Aynı kalmalı bıraktıkların arkanda Kapı açık olmalı, dönüş adımlarına Beklemeli evim, yüksek merdivenlerin üstünde Durmalı hayat, gittiğinde. Gidişleri kurban edip kalmaya Kalmak lazım Terk edemediğin coğrafyada Yaşamak, belki de korkakça Yaşamak, kaybetmeyi göze alamadıklarınla... |
Çılgınlığın sonu yok ki
Ben nereden başlayayım, Kimin kimden farkı var ki Ben kimleri taşlayayım Al birini vur birine Kimi doğru tanıyayım Hepsi birbirinden beter De kimlere inanayım İşte başı işte sonu Kimi kimden ayırayım Hepsi yedi aynı otu Daha nasıl dayanayım İşte koltuk işte makam Sucu kimde arayayım Meclis soydu biz soyulduk Hangisini anlatayım İşim yoktur aşım yoktur Kimlere avuç açayım İnsanlığın geldi sonu Cehalete mi uyayım Yeter ağam yeter beyim Çaresizim , kahrolayım İnsanlıktan çıktı şeklim Böyle nasıl yaşayayım Yılmaz der ki akıbetim Kendi yurdumda köleyim Buna yaşamak denirse Bırakın beni öleyim |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 02:05 . |
Powered by MJTurkiye
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Powered by Herkonu team