![]() |
Ben Iki Kere Ağladim..
Bir uzak şehirdeysen Yağmurlar yağıyorsa Buğulanmış camlara adımı yazıyorsan Bir sigara yakıpta hayeller kuruyorsan İtiraftır bu şarkım Dinle hala seviyorsan Belki yaş görmedinsen gözlerimde Bir mavzer patlıyordu yüreğimde Kuş gibi çırpındı kalbin ellerimde Ben iki kere ağladım Varsın olsun sen beni zalim bil Ben hala unutmadım o yağmurda Islandığımız o sokağı Ve ayrıldığımız o kaldırımı Ve işte o kaldırım çiğnedi benim hayatımı Hiçbir yağmur ıslatamadı Benim yüreğimi senin gözyaşların kadar Sakladım kendimi Gücüm yoktu seni kucaklayacak Ve bir ömür taşıyacak kadar Kaldıramadım belki bu ağır sevdayı Ağlıyordun ben giderken Gözyaşlarında boğuluyordum Seviyor söyleyemiyordum Hayellerini yıkıp gidiyordum Bir hayat yakıyordum biliyordum Küllerin ellerimdeydi sanki yanıyordu Arkama bakmadan gidiyordum Mecburdum seni terk ediyordum Beni anlamadın Giderken sen bi defa belki Ben iki kere ağladım..iki kere ağladım.. Hasret bir deli rüzgar gibi Savurup yakıyor bedenimi Bırakıp gittiğim günden beri vuruyor dağlıyor ciğerimi Belki sen yaş görmedin gözlerimde Bir mavzer patlıyordu yüreğimde Kuş gibi çırpındı kalbin ellerimde Ben iki kere ağladım Hiçbirşey sızlatmadı yokluğun kadar Yıllardır yüreğimde hatıran kadar Yangınlar yakmadı gözlerin kadar Ben iki kere ağladım. Belki sen yaş görmedin gözlerimde Bir mavzer patlıyordu yüreğimde Kuş gibi çırpındı kalbin ellerimde Ben iki kere ağladım |
Sevdim Işte ötesi Yok Bunun...
Ben seni kocaman bi yürekle sevdim. Gözlerim değil, yüreğimdi seni gören. Sen damarlarımdaki kana karışıp, geldin oturdun zaten. Sen, benim en değerli yerimde, yüreğimdi olmalıydın, orada kalmalıydın. Çok aşka ev sahipliği yapan bu yürek, ilk kez bu kadar kolay kabullendi seni. Herhangi bir konuk değildin artık. Bu yüzden ne ağırlama faslı vardı, ne de uğurlama. O yüreğin gerçek sahibiydin. Şimdi sonbahar, kışa giriyoruz ya... Ben dört mevsim baharı yaşadım seninle. Çiçek çiçek açtın yüreğimde. Gökkuşağı zayıf kaldı, senin renklerin karşısında. Taze bir yaparak gibi yeşildin. Açelyaydın pembeliğinle. Üzerine çiğ taneleri düşmüş sarı güldün. Kırmızıydın bir ateş gibi. Ve maviydin... En çok bu renkle anmayı sevdim seni. Denize tutkundum, denizi sensiz, seni denizsiz düşünemedim. Seni severken dünyayı da sevdim ben, insanları da... Kendime bile dar gelirken, içinde herkese yer olan bir hayatın sahibiydim artık. En kızgın, en tahammülsüz olduğum anlarda bile, seni düşünmek yetti bana. İçimdeki sevinç yüzüme yansıdı, güldüm. Beni böylesine güldüren senin sevgindi ve ben kaygısız, içten gülüşün ne demek olduğunu, nasıl güzel bir şey olduğunu anladım seninle. Her şeye rağmen sevdim seni. Güçlüydüm ve aşamayacağım hiçbir zorluk yoktu. Koca bir kente, koca bir ülkeye kafa tutabilirdim. Sen elimden tuttuğunda, patlama hazır bir volkan gibi hissederdim kendimi. Menzil sendin ve ben o menzile ulaşmak için önüme çıkan her şeyi yok edebilirdim. Sana ulaşmamı engelleyecek her şeyi eritirdim, kül ederdim. Sana ulaştığımdaysa sakin bir göle dönüşürdüm. Ve o göle bir tek sen girebilirdin. Sevdim ve hayrandım da... Her halin çekti beni. Duruşunu, uyumanı, gülmeni, kızmanı, şaşkınlığını, saflığını, kurnazlığını, çocukluğunu, olgunluğunu sevdim. Sesini de sevdim suskunluğunu da. Küçük oyunlarını, kaprislerini, sitemlerini, korkularını sevdim. Seni ve o doyumsuz sevdanı, uçarı sevdanı anlatacak kelime bulamadım çoğu zaman. Sığmadın cümlelere ve hiçbir cümle seni yeterince tarif edecek kadar derin olmadı. Seni severken yorumlamadım. Çünkü sen yaşam kaynağıydın. Her gün yenilendim. Seninle çoğaldım, büyüdüm. Eksik kalan neyim varsa tamamladın. Ölmeyecektim çünkü sen ölmezliğin ta kendisiydin. Sevdim işte ötesi yok... |
S A N A..
Nasıl uzaktaki yıldız parlak geliyorsa insana uzakta olduğun için tutkunum sana GüLüM.. Hani en güzel aşklar imkansız gelirya insana imkansız olduğun için aşığım sana GüLüM. |
N O L D U K..?
Kalbim bir gun gelirde sarar mı diye seni bana sordu.. Sensiz giderken eceli buldu.. Gözlerinden akan hüznü.. yine Sen derken.. Seni elle gördü.. GüLüM derken yine seni bana sordu..? Nolduk..? |
Bin ah sürüp dudaklarıma Ne kadar susulacaksa o kadar sustum..! Sustu benimle DeNiz.. Sustu deli dalgalar.. sustu martılar... Umutlarımı sarıp rüzgarlara.. Uzaklara savuruyorum her gece.. Yıldız yapıp serpiyorum gökyüzüne.. Kimse görmüyor... |
sana geldim
sana geldim,
bilinmez yolladan geçti ayaklarım yorgunluğum emanettir sırtıma özlemişim bakışlarını cigaram kokuyorsun geç otur denli bir türkü yak ta derinden... içine umutları bırak her bahar coşagelsin yalnızlığımız sana geldim sersemdi beynim ellerim nasırlıydı beceriksizdim ben bu aşkta... sana geldim, ölüme... |
bi kere bile bakmamışken gözlerine
bir ömürlük hasretini çekiyorum şimdilerde gelmediğin yollarında bıraktım gözlerimi hiç düşünmeden değer mi diye umutlarım hep sen tadındaydı esmer özlemim ismini yüreğime değil ismini kalbime değil ismini ömrüme yazdım ben silinmesin diye bak ellerim titriyor yazarken gene bak yüreğim yaramaz çocuklar gibi durdurak bilmeden çarpıyor seninle vazgeçmek yok senden çekip gitmek de yok benden inadına beklemek inadına sevmek var seni hasretini uzaklarına yenik düşürmeden |
herşey simsiyah |
sadece susarak özlüyorum dediğime bakma
isyanların alasını kopartıyorum günlerdir çığlık çığlığa ağladım sensiz kalmalarıma lanetler yağdırdım tanımadığım insanlara seni anlattım senin bir türlü anlamadığını benim bir türlü anlatamadığımı bir onlar anladı bir değil defalarca kez kırıldım,küstüm.kızdım sana sen bilmedin.. sen duymadın.. susarak sevdim seni susarak ayrıldım senden tıpkı susarak özlediğim gibi __________________ |
zalim...
Bu şiir sanadır iyi dinle... Dinle ki, Bana dair ne varsa Ve ne varsa yalan yanlış yaşadığımız Her şey ama her şey yüzleşecek bu mısralarda... Bugün haber aldım senden Defalarca çarpıp nefretin kapılarını Sokaklara vurdum kendimi. Serseri kaldırımlar ayağıma dolaştı, Yalanlarla soğuttum yüreğimi Kahrettim, kan kustum ama hep sustum Bilir misin kaç kereler seni düşünüp de, Gizli gizli ağladım, Sen ki celladı olmuştun hayallerimin Umutlarımın katili... Ve genç bir ömrün acımasız Azrailli Her gece çalıp rüyalarımın kapısını Beni dirhem dirhem öldürdün Dünyayı dar edecektim sana Önümde diz çöküp yalvaracaktın Bensizliğin acısı oturduğunda içine Yokluğum ilmek olup dolandığında boynuna İpini çekecektim, olmadı yapamadım. Bilir misin kaç kereler seni düşünüp de, sana içtim Şerefine değil, şerefsizliğine... Ben seni mi sevmiştim? Sabahlara kadar ağlayıp kuruttuğumda göz yaşlarımı Kimse sormadı halimi, kimse acımadı. Şarkılarla dertleştim bir başıma... Unuttum deyip kutladığımda sensizliği Silmek için gözyaşlarımı aynaya her baktığımda Gözlerimde seni buldum. Başucuma resmini koydum, Nasıl da acımasızdı bakışların Nasıl da zalim, Ben seni mi sevmiştim? Kırık dökük bir bahar mı kalacaktı senden geriye Ve ihanetin hiç dinmeyen sancısı... Seni benden çalacaklar mıydı? Bir kuş gibi uçup gidecek miydin yüreğimden, Bir daha dönmeyecek miydin? Hangi kahpe kurşunla bitti bu mavi sevda? Ağlamak neyi değiştirir ki Her şey bitti artık her şey bitti Sen hayallerimin celladı, Umutlarımın katili ve zavallı bir ömrün acımasız Azrailli, Beynimdeki tek kurşunla vurdum kendimi, Gelip alabilirsin emanetini |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 05:51 . |
Powered by MJTurkiye
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Powered by Herkonu team