![]() |
Seni beklerken,
saymadım geçen yılları, hiç düşünmedim bile, bir nehir misali akacağını, aklımdan geçirmedim. yaşlılığın bir gün kapımı çalacağını, sadece seni bekledim. Seni beklerken, yaşamak için yokluğunda, bana hayat veren varlığını, kelimelerle aktardım kağıtlara, seni yazdım usanmadan sevdiğim, hayalinle paylaştım hayatı, sadece seni bekledim. Seni beklerken, karanlığa da düştüm, boşluğa da, ay düştü denize, umutlandım. kara bulutlar çöktü bazen, sağanak yağmurlarda ıslandım. sokaklarda çığlık çığlığa sensizliğim. sadece seni bekjledim. Seni beklerken, aldırmadım, karların saçlarıma yağmasına, yüzümdeki çizgilerime aldırmadım. iyi baktım hep gözyaşlarıma, sensizliğimde hiç ağlamadım. çünkü sen hep kalbimdeydin. sadece seni bekledim. Seni beklerken, hayat gürül gürüldü yine, çocuklar gibi şendi, dünya döndü, sabahlar oldu, seni yaşadığım anlar geceydi, ve ben delice sevdim. sadece seni bekledim. Seni beklerken, çoğalmadım hiç, hep azaldım. gülmeleri unuttum, gülmedim. bir gün olsun vazgeçmedim. senden ve aşkımdan, vazgeçmeyi düşünmedim. sadece seni bekledim. Bazen insan kendi boşluğunda yol alırken, kaçtığı tüm gerçeklerle yüzleşmeye mahkum olur. Baki Evkaralı |
Maziyi hatırladım biraz geçmişe bakıp
Yıllar ne çabuk geçmiş sanki su gibi akıp Her anı***8217;da yeniden garip gönlümü yakıp Dağlayarak yazdığım bu şiir senin için. Her mısrası aşkımın seyirini anlatır Bana yaptıklarından bahseder her bir satır Kırdın birşey koymadın ne gönül ne de hatır Ağlayarak yazdığım bu şiir senin için. Ben on adım gelirim yeterki bir adım gel Zavallı göz yaşlarım akıp da olmasın sel Belki anlarsın diye bu birkaç dörtlüğe bel Bağlayarak yazdığım bu şiir senin için. Söylesene benmiyim herşeyin müsebbibi? Aşk öyle bir kuyu ki asla görünmez dibi Taştan taşa çarparak akan nehirler gibi Çağlayarak yazdığım bu şiir senin için. Ummadığım bir anda çaldı ayrılık çanı Maalesef bu aşkların en istenmeyen yanı Gittin diye boynuma geçirdiğim urgan***8217;ı Yağlayarak yazdığım bu şiir senin için. Mustafa Çetiner |
Gönlüme maziden dem vurdum ilkin,
Yokladım ne üzre hal bundan böyle. Usulca ses verdi kalp yorgun argın, Gözünde değerin pul bundan böyle... Hakikat sandığı hayalin kendi, Silik bir suretten ibaret şimdi. Dost muydu düşman mı,kimindi kimdi? Hatrına gelmiyor bil bundan böyle ... Bilmeyen unutmak kolay mı der de! Göz görmez ve gönül katlanır derde. Unutanlar bile gözden düşerde, Nasıl unutulur gör bundan böyle... Celalettin Uçar |
.
|
.
|
verirdim bu ayriliga? Bilseydim bu kadar zor oldugunu. Bilseydim dünyanin böyle karanlik, Bilseydim bu kadar dar oldugunu. Dilimden siçrayan bir kivilcimin Bilseydim bir anda kor oldugunu. Bilseydim su anki gönül acimin Senin yoklugundan var oldugunu. Boyun mu bükmezdim sitem etmene, Bilseydim sükutun kar oldugunu. Sebep mi olurdum dargin gitmene, Bilseydim küsünce sir oldugunu. Bilseydim yüzümün dört mevsimi güz, Içimin aglayan nar oldugunu. Bilseydim odamin dört duvari buz, Sensiz yatagimin kar oldugunu. Firsat mi tanirdim bu darginliga Bilseydim bu kadar zor oldugunu. Bilseydim zindandan daha karanlik, Bilseydim hücreden dar oldugunu.... |
Sen bu şiiri okurken
Ben çoktan bu şehirden gitmiş olacağõm Artõk ne özlemlerimi duyacaksın bıçak yarası Ne de telefonlarõn çalacak gece yarısı Ve bu zavallı yüreğim olmayacak artık Kaprislerinin hedef tahtası... Seni sana Beni bir akıl hastanesine Bırakıp gideceğim bu şehirden Nasılsa kavuşamadım sana Nasılsa dudaklarının kıyısına varamadım Nedense bütün çıkmaz sokaklar adresim oldu Ve nedense bütün kırmızı ışıkları üzerime yaktın Ne yaptımsa Bir türlü sana yaranamadım Artık adressiz Işıksız Ve öylesine ıssızım Dünlerin kadar eskiyim Verdiğin acılar kadar paslıyım İşte çıkıp gidiyorum hayatından Nasılsa fark etmez senin için Belki çok şanslı Belki de en yaşlıyım... Artık Pusulam hasreti Saatim yalnızlığı Ve takvimler sensizliği gösteriyor bana Neylersin Yolcu yolunda gerek Belki bundan sonra Belki senden sonra Adam olur bu "asi yürek" Ve dersini alır da bu sevdadan Bir daha Boyundan büyük denizlere Asılmaz kürek Yarın bu saatlerde Ben yollarda olacağım Sen kimbilir kaçıncı uykunda Masal mavisi bir rüyada Ve elbette o korsan yüreğin Yine pusuda Oysa İlk defa sesimi duymayacaksın Sitemlerin sahipsiz Soruların cevapsız kalacak Belki ilk defa içini kemirecek yokluğum Tanımadığın bir koku içini saracak Ve ilk defa kendinle hesaplaşacaksın Ne oldu? Ne oluyor? Ne olacak? Sonra Bir gözün kör Bir kulağın sağır Bir ayağın kırık Bir kolun kesik Düşeceksin yollara Yani baştan başa yarım Yani baştan başa eksik Bütün duvarlar üstüne yıkılacak Belki ilk defa "Unutuldum" diyerek için sızlayacak Ve sen bu şiiri okurken Ayrılığımız çoktan başlamış olacak Belki de son tesellin Sana yazdığım "bu son şiir" olacak Ve kimbilir Unutulmuş bir gecenin tam ortasında Başucundaki bir radyoda Uykusuz bir şair yüreğini çınlatacak Ve bir daha fısıldayacak kulaklarına Sana adanmış bu satırları "Bütün şehirler uyur İstanbul uyumaz Ve birgün Bütün sevenler unutur seni Ama bu "şair yürek" ASLA UNUTMAZ..." |
Sen..
En güzel günlerimin üç mel'un adamı var: Ben sokakta rastlasam bile tanımayım diye en güzel günlerimin bu üç mel'un adamını yer yer tırnaklarımla kazıdım hatıralarımın camını.. En güzel günlerimin üç mel'un adamı var: Biri sensin, biri o, biri ötekisi.. Düşmanımdır ikisi.. Sana gelince... Yazıyorsun.. Okuyorum.. Kanlı bıçaklı düşmanım bile olsa, insanın bu rütbe alçalabilmesinden korkuyorum.. Ne yazık!.. Ne kadar beraber geçmiş günlerimiz var; senin ve benim en güzel günlerimiz.. Kalbimin kanıyla götüreceğim ebediyete ben o günleri.. Sana gelince, sen o günleri - kendi oğluyla yatan, kızlarının körpe etini satan bir ana gibi satıyorsun!. Satıyorsun: günde on kaat, bir çift rugan pabuç, sıcak bir döşek ve üç yüz papellik rahat için... En güzel günlerimin üç mel'un adamı var: Biri sensin, Biri o, biri ötekisi... Kanlı bıçaklı düşmanımdır ikisi... Sana gelince... Ne ben Sezarım, Ne de sen Brütüssün... Ne ben sana kızarım ne de zatın zahmet edip bana küssün.. Artık seninle biz, düşman bile değiliz.. |
Uzağında kaldım her şeyin,
Senin,sevginin uzağında***8230; Ellerim boşlukta kaldı,kollarım yokluğu sardı, Sensizlik içime***8230;en içime işledi. Nedense bir türlü hazmedemedim gidişini ! Sanki hiç bir şey yapmamışsın gibi***8230; Sen gittin ben bittim***8230; Anlamsız savaşlar verdim inadına, Zaman derman olmadı azan yarama, Seni unutamadım,hasretinde toparlanamadım, Yani gittin ya ! ben bittim***8230; Direnemedim sensizliğe, Kahırla,isyanla geçti her günüm. Alıkoydu her şeyimi sensizlik nöbetleri, Ta hücrelerime kadar eridim, Bakma öyle bir şey olmamış gibi; Sen gittin ben BİTTİM***8230; |
Unutmak kolay diyordun ya
Kolaymış meğer Unuttum adını,her kelimesini unuttum Dalga dalga savrulan saçlarını unuttum Kömür karası yaşlı gözlerini unuttum ben Unutmak kolay diyordun ya Kolaymış meğer Yağmur altında gezdiğimiz sahilleri unuttum ben Bana ilk seni seviyorum dediğin O çay bahçesini unuttum ben Unutmak kolay diyordun ya Kolaymış meğer Elini ilk tuttuğumda Yüzündeki o masumluğu unuttum ben Sarıldığımda ise Başımı döndüren gül kokulu,kokunu unuttum ben Unutmak kolaymış be bitanem O yüzündeki gülüş,içindeki sıcaklık Seni özlüyorum dediğinde Gözünden akan iki damla yaş Ve seni öptüğümde içinde kaybolduğum yıldızlar Bütün bunları unutmak O kadar kolaymış ki bi tanem O kadar kolaymış ki hepsini unuttum |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 09:51 . |
Powered by MJTurkiye
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Powered by Herkonu team