![]() |
EY ADEMOĞLU!
Üzerimde ; gezip dolaşıyorsun! İçimde ; hareket edemeyeceksin! Üzerimde ; günah işlersin! İçimde ; hesap vereceksin! Üzerimde ; gülüyorsun! İçimde ; ağlayacaksın! Üzerimde ; neşelenirsin! İçimde ; mahzun olacaksın! Üzerimde ; mal topluyorsun! İçimde ; pişman olacaksın! Üzerimde ; haram yiyorsun! İçimde ; kurtlar seni yiyecek! Üzerimde ; hile yapıyorsun! İçimde ; zelil olacaksın! Üzerimde ; sevinçlisin! İçimde ; üzüntüye düşersin! Üzerimde ; ışıkta geziyorsun! İçimde ; karanlığa düşersin! Üzerimde ; herkesle berabers |
Gel, gel, ne olursan ol yine gel,
ister kafir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel, bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir, yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel... Şu toprağa sevgiden başka bir tohum ekmeliyiz, Şu tertemiz tarlaya başka bir tohum ekmeliyiz biz... Beri gel, beri ! Daha da beri ! Niceye şu yol vuruculuk ? Madem ki sen bensin, ben de senim, niceye şu senlik benlik... Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız! Bizim mezarımız âriflerin gönüllerindedir. |
Gözlerin Kal Diyor...
Bu nasıl bu nasıl veda
Gözlerin kaldiyor dudakların git Bakışın anahtar gözlerin kilit Ellerin aç diyor dudakların git Ayrılık dönüşü olmayan şehir Yalnızlık yıkılmış bomboş şehir Kaç sevda kül oldu böyle kimbilir Göz yaşın kal diyor dudakların git Gidersem bir daha dönmeyeceğim Kalırsam kalbime yenileceğim Çözemedim seni delireceğim Gözlerin kal diyor dudakların git Duvardan insin mi resimlerimiz Yabancı olsun mu isimlerimiz Ya o deli dolu günlerimiz Anılar kal diyor dudakların git Bu romanda biter belki birazdan Ne aşklar yıkıldı gururdan nazardan Ağlıyor besteler yine hicazdan Şarkılar kal diyor dudakların git |
En Güzeller Güzeli...
Hemen yazsam, uzun söze ne gerek.
İsminin her harfi, kalbe kazıldı. Senin gibi güzel olsun diyerek: En güzel şiirler; sana yazıldı! Seni kıskandılar nazlı eceler, Göznuru döküldü günler geceler, Yan yana dizildi inci heceler: En güzel şiirler sana yazıldı. Selam olsun saçı altın telliye, Sevda düşen gönül döner deliye. Sevginden bir damla taşısın diye: En güzel şiirler sana yazıldı. Seven her gönülde yandı çıralar, Alt alta dizildi düzgün sıralar. Kafiye bezendi yüklü mısralar: En güzel şiirler sana yazıldı. Sevgiden Dergâh'a çökülüverdi. Sanki can evimden sökülüverdi, Kalbimden kaleme dökülüverdi: En güzel şiirler sana yazıldı. Eşsiz bir güzeldin, kendin de şaştın, Kalplere sığmadın taştıkça taştın. Dillere destandın Fizan'ı aştın: En güzel şiirler sana yazıldı. Olmuyorsa dedim hiç heceleme, Yazamazsam diye düştüm eleme, Gözyaşım karıştı kağıt kaleme: En güzel şiirler sana yazıldı. Bin-bir çile ile verilen emek... Bunlardan haberin olmadı demek! Hasret geceleri... Sabahlara dek: En güzel şiirler sana yazıldı. Sevgi damlaları geldi silsile, Heceden vezinle yerleşti dile. Senin kadar güzel olmasa bile: En güzel şiirler sana yazıldı. Sen ki Everest'in yüce doruğu, Gözlerime sinen sevdalı buğu. Haberin oldu mu: Ey! Nazlı Kuğu: En güzel şiirler sana yazıldı. |
Sen Olmasaydın
Sensin bu gönlümün yönü mekanı Bende ar olmazdı sen olmasaydın Ak nergisler sana aksın dağlarda Balda sır olmazdı sen olmasaydın Dağlardaki güneş doğmaz aleme Buluttaki yağmur yağmaz aleme Gönlümdeki güzel sığmaz aleme Dünya dar olmazdı sen olmasaydın Suru sırdan derler suyuma benim El eyleyen çıkar toyuma benim Elde güzel çokmuş neyime benim Gözüm kör olmazdı sen olmasaydın Kuşlar yuvasından uçar mıydı ki Bulutlar yağmurdan kaçar mıydı ki Yaylada çiçekler açar mıydı ki Dağlar kar olmazdı sen olmasaydın Dostlarım el oldu senin uğruna Gözlerim sel oldu senin uğruna Sefai'yim del oldu senin uğruna Gurbet zor olmazdı sen olmasaydın |
Yine hüzün yine
Cümbüş kırık, neyzen suskun, ney suskun geldi hazân, yine hüzün, yine hüsran, yine hicran şarkı suskun, meyhan suskun, mey suskun geldi hazân, yine giryân, yine figan ,yine efgân gönüllere elem konuk her akşam ... Bülbülü bir güle zar eylemişler dünyayı sevene dar eylemişler sevdayı göğsüme nar eylemişler geldi hazân, yine giryan, yine hüsran, yine gam yine hicran, yine hüzün, yine efgân, yine figan bir ince sızıdır nereye baksam***8230; Bahçe mahsun, gül mahsun, gönül hicran bülbül bi-zar-ı figan, bi-zar-ı fizan, bi-zar-ı efgân ey vah yine hicrân, yine giryân, yine hüsran, yine gam bir ince sızıdır düşer sineye her akşam Hicran dilsiz, yaş gözsüz, mevsimler güz şair suskun, şiir suskun, tar sözsüz yine boyun büktü akşamlar öksüz ey vah yine hazân, yine efkar, yine ah-u zar yine firgat, yine hasret, yine gurbet, yine gam var bir ince sızı düşer sineye her akşam ah leyli yar Rüzgar hicran inler gönül secdede nağmeler aşkı kanar her hecede ay küser bir efkâr basar gecede yine hazan, yine hüzün, yine hicran, yine gam yine figan, yine efgân, yine giryân, yine hüsran bir kara dumandır iner her akşam Felek ki, demirden örmüş ağını ceylanlar aşk için yakmış dağını gazeller savurmuş gönül bağını geldi hazân, yine hüzün, yine hüsran, yine gam yan ey deli gönül dermansız derdine yan Yine efkar vakti, yine her yer karardı bahçe gazel döktü yaprak sarardı her sokak başını bir elem sardı geldi hazân, yine giryan, yine hüsran, yine gam yine hicran, yine hüzün, yine giryan, yine hicran bir ince sızıdır nereye baksam Tipi bize, boran bize, kar bize feryat bize, figan bize, zar bize hicran bize, fizan bize, har bize yine firgat, yine gurbet, yine hasret ey Ozan dinmez bir sızıdır yüreğinde ne yapsan gönüllere elem konuk her akşam Geldi hazân, yine hicran,yine hüsran, yine giryân bana düştü... yine firgat, yine hasret,yine figan, yine efgân cana düştü... attı felek, her birimiz bir yana düştü yan ey gönül yan, şimdi dermansız derdine yan ah ile vah ile geçip gidiyor zaman hüzünlere yazılmış bir ömür bizimkisi ah! neylersin leyli yar... |
Ah Ölüm
Yalancı dünyaya konup göçenler Ne söylerler ne bir haber verirler Üzerinde türlü otlar bitenler Ne söylerler ne bir haber verirler Kiminin başında biter ağaçlar Kiminin başında sararır otlar Kimi masum kimi güzel yiğitler Ne söylerler ne bir haber verirler Toprağa gark olmuş nazik tenleri Söylemeden kalmış tatlı dilleri Gelin duadan unutman bunları Ne söylerler ne bir haber verirler Yunus derki gör taktirin işleri Dökülmüştür kirpikleri kaşları Başları ucunda hece taşları Ne söylerler ne bir haber verirler |
.
|
.
|
.
|
Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 10:20 . |
Powered by MJTurkiye
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Powered by Herkonu team