![]() |
Karşı/yaka (07,15 Vapuru)
Puslu bir sabahın şafağında Kızıl renkli damlardan Güneş doğar sabahıma Dalgalar uyandırır yakamozları Senin kokun niyetine ciğerlerime çekerim Bir tören edasında taze baharı Sonra bir imbat eser ansız Sağa sola dağıtır tüm anıları İçimde büyürken dayanılmaz hasretin Bir martının suya değer kanadı Devasa sessizliğinden uyanır ruhum Uzanıp yakalamak isterim, nafile Tutamam uçup giden zamanı Büyük bir gürültüyle çalışır motor 07,15 vapuru ayrılır iskeleden Selamımı yüklerim omuzlarına Olanca hızıyla seyrederken sana doğru Kederli bir tebessüm gelir oturur Ağlamaklı dudağımın kenarına |
Ne Dokunaklı...
Ne dokunaklı fiildir ´unutmak´
Ne hazin öyküleri vardır....unutuldum sananların, Ne yürek acısı yalandır, söylemek....´unuttum´... Ve, Sonu gelmez şarkıda, şiirde... yalanların.... Oysa...iyileşmiş yaradan düşen kabuk izidir aşklar, Bilir yazan, okuyan da bilir oysa... Kabul görmez içten içe.... o yalanlar.... Sevmenin sonu gelir... Ya hatırlamanın? Açılır bir hatırayla Unuttum sandıkların... Unuttum sandıklarına sığdıramadıkların.. Bilinmez ki, o sevdalar ´unutmaya´ yakışmaz, Unutmak bilgiye mahsus... Sevgili unutulmaz... |
Keman Ağlar...
Bir ağustos akşamında üzerime sinen islermiydi.
Yoksa göz gözü görmeyen bir yalnızlık gemisinde Korsan geceleri bekleyen sislermiydi. Hep bir ağızda istenmeyen sözler. Gök yüzünden kopan mavi oklardı, yüreğimin ücra köşesinde mağdur sensizliğe saplanan. Çanak tuttum ayrılıklarda kaşık kaşık sevdalar içtim. Aşk kabında El yordamı ile gölgemi yoğurdum. Açlığı önüme kattım dörtlükler arkamda. Dargın menekşeler için düştüm yangınlara. Küllenmiş bahar örtüsü rüzgarın dışladığı düşsel mutlu sonlarda. Şiirin sarhoşluğu belirir okudukça dağılır cümleler kurulur kâfiyeli nakaratlara. Yağmura sözüm geçmez gelen geçen çok olur Keman ağlar eski anıların notasında. Ben umut yüklüyüm sebil güzelliklere vâkıf sevgi pınarı akar sessiz fonda. Hangi güzelliği gözü yaşlı bıraktım Hangisinde bir tutam siyah saça alındım anımsamıyorum. Korkunun ecele ortak olduğu faydalı çözümler üretsemde sonun yaşlandığı gençlik iksiri başlangıçlarda. Çıkarları döven ekili sözler var nadasa bırakılan Gönül topraklarında. Sâkil seneler geçti ne eleme sığdık ne de kedere. Bir sikke sevgi hak getirsin derken bulamaç tortulu bir yaşam gelecekte... Sürünen güz yaşları yılda bir düşer cemre göynüme sen düşünce. Dudaklarıma fettan yakarışlar öylesine içerlenen savruk göç sürüsünde. Gözlerimde bir şelale akıp gider, demini almış sevgiler zamanında müebbet dönemeçler. Yarına kalmayan iflas tutkuları bu günün öğününde. Şimdi tabakamda Kükürt kokusu tutunamadığım tiryakiliğe nispet. Varım yoğum içine senin sindiğin kolalı mavi bir gömlek. Saf kayalıklara sıkışan yalnızlığın çığlıkları duyulur. Sorgusuz tanyeli mükerrer şafak. Sabırsız aleni bir gece sen tüneyeceksin benimle. Gülden sevgilerin kalesine sen Mazbut bir seyirci olacak iklim. Vedalar askıda kalacak kırlangıç gönüllerin adresi Çıkmaz renklerin sokaktaki kanatları olacak. Sen |
BİR DOSTA MEKTUP
Bilemezsin ne kadar mutsuzum buralarda. Ve ne kadar yalnızım bu karanlıkta. Hep aynı karanlık uzaklara dalıyor gözlerim, Sonra isyanla titreyen dudakların geliyor aklıma. Ve o simsiyah, ıslak, acı çeken gözlerin... İşte o zaman senin için, senin acılarını yansıtan, Çığlıklar atıyorum önümde uzanan mavi karanlığa. Gecenin hüznü çökmüş yağmur bulutlarına. Bırak gökyüzü ağlasın senin yerine bir de ben, Sen acılara inat, Kurut gözlerinde biriken yaşları. İçini kavuran o acı intikam uğruna, Yalnız ama yalnız sende varolduğuna inandığım, O güzel değerleri yitirme ne olur. Canım benim, Bana haber yolla masal kuşlarıyla, Tutunup kanatlarına uçarak geleyim. Yine eskisi gibi koy başını omuzuma, Günler, geceler boyu öylece dertleşelim. Ta ki, bir şafak vakti yeniden doğmuşcasına, Tüm acılarından arınana dek, yanında kalayım. Birlikte kıralım zincirlerini tutsak yüreğinin, Ve "Artık Mutluyum" dediğinde, Ben de sessizce evime döneyim... |
Hoşçakal....
Son durak belkide bekletildiğim yer
Belkide bekle dedikleri yer. Çarşafa dolanmış sözlerin esiri isem, Neden! Bu başına buyruk çekip gitmeler Bu işim başımdan aşkın demeler Aşkın iş ile baş arasında uzun yol aldığı nameler. Neden peki Üstünde leke tutmayan bu garip sözcükler. Nereye dokunsam Beni farklı adreslere göndermelerin berisinde Gidenler dönmez cümlesindeki sözlenmeler. Ayrılığa kılıf bulan geceye atıflar Toplu grev hakkı isteyen vedalar Gözgöre göre ellerimi bırakan sevdalı sanıklar. Neden peki Yalın bir tebessüm ardındaki hüzün Bir gün gelecek der gibi yüzün. Oysa Olasılıklara sıkışan derme çatma özlemler Kalır ellerinde. Davetinde sus pus olur Bir tek kelime. Hoşçakal..... |
Külünde Kul Kaldı...
umudun yok olduğu yerde
umutsuzluk mekan kurar. umut kalkan olur yaş' lı muharebelerde yaş oluk olur kanar nehir yanar gönüllerde. geceyi balçıkla sıvamak gündüz vakti hayra şer sormak kimin haddine şer' i yorumlamak cevapsız kalır hüzün sedirlerinde. puslu bir çarşaf kalır bahar sonrasında hazan bulaşır ellere yaz matemde seyreder gözler ayrılığı gösterdiğinde külünde kul kaldı vecibelerinde gül sevgi sev' de yandi gibisinde dün. |
Beste...
Keman ağlar gözlerde
kirpiklerden uçup gider yaşlar. Beste terbiye olur gönülde Yandıkça yürek acı çeker makam baktıkça hasret sığmaz resimlere. Ben gönül telime yalnızlık dokundururum Sevgi , aşkla dolar Fasıl suskunluktaki meşkle. Senin gelip geçişin peşrevlerde vuku bulur Ritim tutmaz olur Son rakım sensizliği gösterdiğinde. Ben seni yazdım şiirlerde Bitmedi hasret Tükenmedi sevgi Veda muhtırası muhtemel Yalnızlık hep söylendi. |
Yar Seninle Yaşıyorum...
Yar aramızda dağlar olsa da
Yollar bizi ayırsa da Kalbin kalbimde atıyor Gülüşün yüzümde yaşıyor Gözlerin gözlerimde bakıyor Yar aşkın beni sensiz bırakmıyor Esen yel kokunu getiriyor Doğan güneş selamını gönderiyor Elbette gönül hasretle seni bekliyor Yıldızlar gelecek gelecek diyor Yar sevda ateşin yüreğimde yanıyor Yar seninle doğdum seninle büyüdüm Hayat yolunda yalnız seninle yürüdüm Ben beni değil aynada seni gördüm Yar yıllarımı seninle cennette geçiriyorum Sesini duydum ya huzurluyum Yar seni yaşıyor seni soluyorum Yanımda olmasan da ben seninle doluyum Yar seni kaybettiğim gün bil ki ölüm yolcusuyum |
Elveda Sevgili...
Ansızın girdin hayatıma ,
Şimdi de sonsuza kadar gittin. Ardından bakarken , Gözyaşlarımla uğurluyorum seni, Elveda Sevgilim... Gecenin ürperten uğultusunda , Gözlerin yine bende kaldı. Hiç ayrılamadın benden , Yüreğin beni hiç unutmadı... Gittikçe kopuyorum senden , Nefret içinde mi yüzmeliyiz birlikte ? Dalgalar bizi sürüklemeli mi ? Titriyorum uzaklaşırken, Elveda Sevgilim... Hayat böyle cevap verdi bize , Haklıydı. Bu zorlu aşk , İkimizi sadece yaraladı. Sen ellerimi bırakırken , Bir esinti sürükledi bizi. Savurdu. Hissedemeyeceğiz bir daha birbirimizin tenini Elveda Sevgilim... Şimdi yağmur yağıyor burada , Damlalar yere , Sen ise yüreğime düşüyorsun. Gözümün önüne geliyor yine , O erişilmez ruhun. Yine gidiyorsun. Elveda Sevgilim , Sonsuzluklara gidiyorum ben. Sen kal burada , Ben aldanışımı yaşarken... |
Benim Hiç Senim Olmamış Gibi...
varlığınla yokluğun arasında kalmayacağım artık, sadece olmayacaksın..
sensiz kalma ihtimalı olmayacak, alayına kurulmuş cümlelerin sonunda.. belki bir kaç satır arasında unutulacaksın, bir müddet sonra.. içimden olmayacak , boş bir kağıdın gölgesine sığınmayacak sana sitemlerim.. hani hep kızardın ya, konuş konuş derdin... haykırabilirmiyim korkaklığını.. bıraktığın bu mavi düşleriyşe mavi yalnızlığı, artık sahiplenilmeyecek olmanın burukluğunu yaşarken, haykırabirmiyim dersin, susarmıyım, gülüp geçermiyim yoksa...?? aslında alıştırmalıyım kendimi hiç dönmeyecekmişsin, dönülmeyecek bir yerdeymişsin gibi farzetmeli, unutmalı.. seni hiç tanımamış gibi, yaşamımı sürdürmeliyim.. var olduğum her yer aşkın şehri olmalı artık yeniden sevmenin sevilebilmenin yeri her yer. zamanı yaşanan ve gelecek tüm zamanlar olamalı benim için.. evet sayfalardan koparıp bir bir savurmalıyım seni.. yaşanmış tüm zamanlara, uzaklaşan her adımla hapsetmeliyim bu anılar sokağına.. kopan takvim yaprakları, sensiz geçen günleri saymamalı, yokluğunun güncesini tutmayı artık bırakmalıyım.. kabullenmeli, hazmedilmeli, aldırmamalı, hatta sana hak verebilmeliyim.. bu satırlarla büyümeye başlamalıyım, sırf seni ve çocuklaşan bir aşkı kolayca unutabilmek için.. zira yoksun ''sanki benim hiç senim olmamış'' ''sanki biz hiç yaşamamışız, sanki aşk denen o hoyrat sarkıyı mırıldanmış ve sonra yarım bırakmışız gıbi o kendini biliyorr... |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 01:57 . |
Powered by MJTurkiye
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Powered by Herkonu team