A-Z ye Herkonu

A-Z ye Herkonu (http://www.herkonu.eu/index.php)
-   Genel Konular (http://www.herkonu.eu/forumdisplay.php?f=12)
-   -   Özel - Siir (http://www.herkonu.eu/showthread.php?t=38)

Scorpio 11.09.07 03:58

ellerine sağlık

rayiha 11.09.07 14:30

YATTIĞIM KAYA



Bu akşam o kadar durgun ki sular

Gömül benim gibi kedere diyor.

İçimde maziden kalma duygular

Ağla geri gelmez günlere diyor.



Ey gönül, gidenden ümidini kes!

Kaçan bir hayale benziyor herkes,

Sanki kulağıma gaipten bir ses

Buluşmalar kaldı mahşere diyor.



Enginden engine koşarken rüzgâr,

Bende bir yolculuk heyecanı var...

Yattığım kayaya çarpan dalgalar

Çıkıver bir sonsuz sefere diyor.
Necip Fazıl Kısakürek

rockist 11.09.07 16:52

Demedim mi?

Demedim mi bu hasret bitirir seni
Ay dolanır gider, yalnız kalırsın
Her gün yeni baştan dağılır, ufalırsın
Demedim mi yüreğim sevme!

İşte ne gözyaşı, ne yemin, ne söz....
Geri dönen hangi güvercinin var?
Senin hangi çiçeğini sakladı bahar?
Demedim mi aklım, inanma!

Bir gün naza çeker kendini demedim mi?
Görmesen zindana döner bu şehir...
Görsen, umursamaz, aldırmaz kafir
Demedim mi gözlerim bakma!

Demedim mi bu ürperten sıcaklık...
Bu taze güzellik kaybolur bir gün?
Sonra boşu-boşuna aranır, dövünürsün
Demedim mi ellerim dokunma!

Demedim mi bir gün susar şarkılar
Sesine ses veren rüzgar olur...
istediğin kadar artık bekle dur...
Demedim mi kulağım duyma!

Bir gün çıkıp gideceği belliydi
Ayan-beyan belliydi anlayamadın.
Başka bir rüyada şimdi o kadın
Demedim mi kollarım sarma!

Bütün çektiklerim senin yüzünden
Gölge bile geçirmezdin bir zaman üzerinden
Ah! şimdi paramparça oldun binbir yerinden
Demedim mi gururum kırılma!

Yavuz Bülent Bakiler

rockist 11.09.07 16:55

Sonbahar

Sonbahardı... Seninle geçiyorduk o yoldan;
Topraklardan, havadan bir hüzün taşıyordu
Bize yaklaşıyordu
Gönlümüzde yepyeni bir duygu yaşıyordu.
Rüzgarların değildi bu musiki, bu hüzün;
Hatırladın değil mi? Kuşlar ağlaşıyordu...
Havada bir serinlik... Tatlı bir hayal gibi...
Torak nasıl meçhuldü tıpkı istikbal gibi?
O gün tabiat başka bir türlü yaşıyordu.
Kalbin acı, gözlerin yaşla dolmuştu senin;
Yapraklar gibi yere dökülüyordu enin;
O nağme mesafeyi, zamanı aşıyordu.
O bir beste değildi: Kuşlar ağlaşıyordu.
En hazin şey muhakkak öksüz kalan ocaktır.
Bu ocak hüzünlerle dolup boşalacaktır.
Eski bir sonbaharı, küçük kuşları anmak
Belki veda etmektir sana birkaç satırla...
Yine bir sonbaharda ordan yalnız geçersen
Beraber geçtiğimiz serin günü hatırla!.

rockist 11.09.07 17:01

Hasan'a Mektup-I

Oğul bir mektup yaz bizim Hasan'a,
Bıldır ki itlerin çoğu öldü de
Tor tosunlar kayış yardı bu sene,
Koç öküzler epey ayrik yoldu de.

Aramizda yamri yumru tepeler,
Sokaklarda seyip gezdi sopalar
Sen giderken yeni doğan sipalar
Torunlu morunlu eşek oldu de.

Köye çoban ettik sağır ibiş'i,
Çatal doğurtuyor erkek çebişi
Yağcılıktan yükün tuttu çok kişi,
Gene aşiretin yüzü güldü de

İbibikler dama yaptı yuvayı,
Pis kokudan balta kesmez havayı
Sorarsan şo bizim eski davayı,
Can sıkmasın, kıyamete kaldı de

Biraz daha azdı dünkü sinekler;
Yular bırakmadı kırdı inekler
Çıkın edip gönderdiğin dilekler,
Yalınayak gözü yaşlı geldi de

İncitmeyin derken gönül hatırı,
Gebe çıktı Solakların katırı
Kör kıvrak bir kırık yemden ötürü,
Düşmanların davulunu çaldı de

Fukaralik bagdaş kurdu hasıra,
Harçlık marçlık gönderemem bu sıra
Hele mektup için bakma kusura,
Pul parası kesemizi deldi de

Yırtıldı geceler çakal sesinden;
Kazlar kafa çeker el kesesinden
Bozuk terazinin sol kefesinden
Demlenen hıyarlar ragbet buldu de

Sen gideli çok haserat turedi;
Anaç balıkların hepsi tüledi
Kavaklara kaplumbağa tünedi!
Yörük yaylasına çingen doldu de


Abdurrahim Karakoç

rockist 11.09.07 17:03

Hasan'a Mektup-II

Göz değdi köyümün güzellerine,
ELİF, yadellere göçtü be Hasan
SEVGİ size ömür dört kulaç önce,
Ecel çorbasını içti be Hasan

ASALET babasız çocuk doğurdu;
Hazlı HÜRRİYET'i haydutlar vurdu
Viraneye döndü TÜRKHAN'ın yurdu,
Köyün tadı tuzu kaçtı be Hasan

ADALET felç oldu, yürür değnekle,
NEŞE ne haltetsin soğan ekmekle...
GÖNÜL delirdi de yol beklemekle,
İsyan bayrağını açtı be Hasan

SAADET'in adı HÜLYA'dır şimdi;
Hergün birimizi aldatır şimdi
UMUT'lar rüyada, faldadır şimdi
Unut, eski günler geçti be Hasan

FAZİLET'i gelin ettik gurbete,
Kimbilir... belki de gurbetten öte
Yağlı SERVET garaz eder ÜLFET'e
Ara yere nifak saçar be Hasan

ZEYNEP bize küskün, İFFET sürgünde;
Rezalet, felaket yağar her günde...
Yedi HASLET verem olur bir günde,
ÜLKÜ kötü yolu seçti be Hasan

Burada ne düğün ne BAYRAM kaldı...
En güzel UMUT'lar dalda ham kaldı!
Korku, hasret, isyan, keder, gam kaldı;
Binalar temelden uçtu be Hasan

İşte böyle... Malum ola halimiz;
Naçar böğrümüze düştü elimiz
Güven duyduğumuz her güzelimiz,
Bizlere bir kefen biçti be Hasan


Abdurrahim Karakoç

cimcime68 11.09.07 17:29

Gözlerim Gözlerinde…
 
Gözlerim Gözlerinde***8230;
Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin?
Hep böyle içinde uzak bir ışık mı yanar?
Bakışlarında beni dinlendiren bir şey var;

Kıyısındaymış gibi en sakin denizlerin***8230;
Bir yelkenliyim şimdi ben senin limanında
Fırtınalardan geldim sende dinleniyorum.
Bu huzur, bu sessizlik hiç bitmesin diyorum;
En eşsiz dakikalar sürsün senin yanında***8230;

Yorgun kalbim seninle elem nedir bilmesin;
Ayırma gözlerimden çocuksu gözlerini,
O sakin o yalansız, o güzel gözlerini***8230;

Ay Parçası..

cimcime68 11.09.07 17:32

Adı pişmanlık
 
Adı pişmanlık

Karanlık çöküp yanlız kaldığında
sahte gülüşlerle kandıramasın kendini,
kandırdığın gibi etrafındakileri
Kurtulmak isteyipte kurtulamadığın boşluğu
başkasıyla dolduracağını sanarsın
Yanılırsın..
Yıllar geçtikçe sarıldığın dalların
birbir kırılıp o içindeki büyük boşlukta kayboluşunu izlersin
çaresizce en az o dolamayn boşluk kadar pişmanlıkla
Canlanır gözlerinde el ele yürüdüğün sahiller
oturup saatlerce öpüştüğün banklar
Koyduğunda başını yastığa kokusu gelir burnuna gözlerin nemlenir
Derin bir pişmanlıktır yaşadığın
Arasında dolaştığın onca kalabalığa rağmen yanlızsındır..
Kendini yanlız hissedersin ki bu yanlızlıktanda kötüdür
Kısmet değilmiş mutluluk demek yetmez seni uvutmaya
Bir kolyedir bu ömür boyu boynunda taşıyacağın
O kadr çok iz vardırki etrafında neyaparsan yap unutamazsın
Kulaklarında çınlar sarılıp beraber söylediğiniz şarkılar
İşte sen yaşarken ruhun ölmesi budur içinde..
***8230;***8230;***8230;..
Eğer onu gerçekten seviyorsanız gitmek istediğinde
onu özgür bırakın yukarda yazılanları yaşıyacaktır.
Bu gün değilse bir gün mutlaka..

cimcime68 11.09.07 17:34

Hangi Ayrilik
 
HANGİ AYRILIK

Hangi sevgili var ki, senin kadar duyarsız ve kalpsiz?
Ve hangi sevgili var ki, benim kadar çaresiz?

Hangi ayrılık var ki, böyle kanasın ve böyle acısın?
Ve hangi tas yürek var ki, benim kadar ağlasın?

Hangi gün karar verdin, küt diye çekip gitmeye?
Hangi lafım dokundu sana, böyle inceden inceye?
Hangi otobüs söyle, hangi uçak, hangi tren?
Seni benden götüren, beni bir kus gibi öttüren.
Hangi kırılası eller dolanır, kırılası beline?
Hangi rüzgâr şarki söyler, o ay tanrıçası teninde?
Hangi çirkin gerçek uğruna, tükettin güzel ütopyamızı?
Hangi boşboğazlara deşifre ettin, en mahrem sırlarımızı?
Hangi cama kafa atsam?
Hangi kapıyı omuzlayıp kırsam?
Hangi meyhanede demlenip, hangi masaları dağıtsam?

Bende bu sersem basımı, karakolun duvarına vursam.
Kendimi caddeye atıp, arabaların altına savursam.
Hangi tercih beni en hızlı şekilde öldürür?
Hangi sekil öldürmez de, ömür boyu süründürür?
Kayıp ilanı mı versem, şehir şehir dolanmak yerine?
Ödül mü koysam, ölü veya diri seni bulup getirene?
Hangi ayrılık var ki, böyle diş ağrısı gibi durmadan zonklasın?
Hangi cam kesiği var ki, böyle musluk gibi içime damlasın?
Hiç sanmam! ***8230;
Hasta kalbim bunu bir süre daha kaldıramaz! .
Feriştah olsa, böyle eli kolu bağlı bekleyip duramaz.
Hangi mübarek dua,
Hangi evliya tesir eder, seni döndürmeye?
Hangi aptal mazeret ikna eder, ateşimi söndürmeye?
Olur, mu be! . Olur mu?
Bu da benim gibi adama yapılır mı?
Ask dediğin mendil mi?
Buruşturup bir kenara atılır mi?
VEFA bu kadar basit mi? Alınır mi? Satılır mi?

Hangi hırsız çaldı, seni yırtık cebimden?
Hangi pense kopardı bizi birbirimizden?
Hangi uğursuz hamal taşıdı valizini?
Hangi çöpçü süpürdü yerden bütün izini?
Hangi yaldızlı otel çarşaf serip barındırdı?
Hangi süslü manzara seni kolayca kandırdı?
Hangi şarlatan imaj böyle çabuk ilgini çekti?
Hangi pembe vaadiler o saf kalbini cezp etti?

Dağ gibi adamı eze eze! ***8230;..
Hangi anası tipli parlak çömeze,
Hangi alemlerde kahkahanı ettin meze?
Hangi yamyamlara yedirdin o masum rüyamızı?
Hangi mahlûklar çiğnedi el değmemiş sevdamızı?
Hangi bıçak keser simdi benim biriken hincimi?
Hangi mermi dağıtır insanlara olan inancımı?
Hangi bekçi, hangi polis artik zapt eder beni?
Ve! .. Hangi su bağışlatır?
Hangi musalla temizler seni?

Bu Nasıl ayrılık? ***8230;

rockist 11.09.07 17:34

Aşkın Beni Elden Ele Gezdirdi

Aşkın beni elden ele gezdirdi
Çok dolandım bulamadım eşini
Beni candan usandırdı bezdirdi
Tuzlu imiş yiyemedim aşını

Benim ile gezdin beni arattın
Beraber oturup beraber yattın
Türlü türlü gullerinden koklattın
Aşık ettin güle bülbül kuşunu

Altmış iki yıldır seni ararım
Tükendi sabrım yoktur kararım
Dağa taşa kurda kuşa sorarım
Kimse bilmez hikmetini işini

Her millete birer yüzden göründün
Kendini sakladın sardın sarındın
Bu dünyayı sen yarattın girindin
Her nesnede gösterirsin nakşını

Görenlere açık körlere gizli
Kimine göründün oruç namazlı
Veysel'e göründün cilveli nazlı
Tutan bırakır mı senin peşini

Aşık Veysel

cimcime68 11.09.07 17:35

Özledim de Söyleyemedim
 
Özledim de Söyleyemedim
Bugün seni
çok ama çok özledim de söylemek istemedim. Niye öyle burnumun sızladığını,
içimin burulduğunu, gözlerimin çaktırmadan ıslandığını anladım da ondan seni
özlediğimi söylemedim. Bu güzel günde seninle denizi seyretmek isterdim,
sigaramın yarı dumanını rüzgarla paylaşmaya hazır, bedenim göğsüne yaslanmış
öylece bakardım görüntüye. Bakarken güzel şeyler düşünürdüm! Sabah rastgele
müzik dinlerken kimin söylediğini bilmediğim bir şarkının sözü çok hoşuma gitti.
Kıymetimi bilmen için illa gitmem mi lazım, sevdiğini duymak için illa ölmem mi
lazım diye soruyordu. Ya da benim bu şarkıdan çıkardığım sonuç bu emin değilim.
İnsan hem sevdiğini söyleyip de hem neden sevdiğinin yanına gelmez.
Benim öyle ***8220;benden uzak olsanda mutlu ol***8221;, ***8220;gideceğin yere beni de götür sorana
başımın belası dersin***8221;, ***8220; sabret aşkım sabret ***8221; gibi şarkı sözleriyle hiç işim
olmaz. Arada söylüyorsun ya ***8220; Endamın yeter ***8221; diye biz onu söyleyelim.


Bir gece seninle aynı
duygu karmaşasını hissederek,
Sana " Hayatı benimle paylaşır mıydın***8221; diye sormuştum. Güzel şeyler söyledin de
hala net bir cevap alabilmiş değilim artık hiçbirşey sormuyorum. Sende unuttum
zannediyorsun herhalde. Artık çok özlediğimde bile özlediğimi bu yüzden
söyleyemiyorum. Cevapsız sorular varsa ortalıklarda, yalansız olmuyor
yaşananlar.


rockist 11.09.07 17:37

Edip Cansever - Aşklar İçinde

Denizin en az yeri bir köpüğü başlatıyor
Yürüyorum kumların çakılların yani sıra
Yüreğimde bir sancı keskin bir akasya kokusundan
Avuçlarımda bir yanma
Büyüyen bir ürpertiyim sanki, kayıp gidiyorum üstünde sabahın
Oldu olacak
Eğilip bir taş alıyorum yerden, fırlatıyorum denize
Ufacik bir gülüş geçiyor suyun üzerinden
Bir çocuğun gülüşü gibi
Aşkların, nice aşkların ayrılık günü gibi
Bir sokağın ucunda kaybolup solan
Daha çok solan, aşkların solgunluğu suyun üzerinde
Korularda yoğun bir erguvan sisi.

Hisarlı balıkçı ağlarını ayıklıyor
Ağları pembeden hüzne giden
Dip sularında mercanlar gibi koyulasan
Kirpiksiz gözleri böyle daha güzel
Çil basmış yüzünü bütün
Parmakları capcanlı, pavuryalar gibi
Merhaba, desem bir kucak balık atacak önüme
Biliyorum atacak
Böyledir memleketimin yoksul halkı
Bir onlarda rastladım bu cömertliğe
Istavritler kipir kipir dibinde sandalinin
Balik dedin mi, oynamaz gözleri hiçbirinin, tertemiz bir resim gibi
bakarlar insana
Günlerce bakarlar, bıraksan yıllarca bakarlar belki
Gözlerin gibi senin, yıllardır unutamadığım
Ve bu yüzden olacak düşünmedim şimdiye kadar bir balığın ölebileceğini.

Hızar sesleri geliyor yakından, güneşin döndüğünü görüyorum
Çınar yapraklarının arasında yeşil yeşil
Yeşille sarı birlikte dönüyor
Denize düşüyorlar kırıla kırıla
Bir örtü oluyor düsündüğüm her şey denizin ve asfalt yolun üstünde
Gözyaşları bir örtü, onurla cesaret bir örtü
Senin upuzun gövden -kapkara saçlarinla-
Daha da uzun şimdi bir örtü olarak
Denizin kıvrımlarinda aşka hazırlanıyor
Göğe düğmeler gibi yapışmış kirazların altında
Yıllar var ki unuttuğumu sanırdım bu örtüyü ben
Sevgiyi bilmezdin de ondan, sevişmeyi bilirdin yalnızca
Birtakım sözler de bilirdin, niye saklamalı, en ustalıklı sözlerdi onlar

Ama bak
Kaybolup giderdi herbiri, karşılaştılar mı bir yerde şiirle
Aslına bakarsan en güzel aldanmaları yaşadık seninle biz
Hatırlıyorum da öyle.

Tepelerde otlar yakmışlar, kuzular dolaşıyor dumanların arasında
Bir kızla oğlan geçiyor, birbirilerine iyice sarılmışlar
Kızın ağzında ince bir dal parçası
Dalın ucunda bir tomurcuk, ağzıyla dudaklarıyla beslemiş sanki onu
Öylesine bilmek istiyorum ki ne konustuklarini, ama duymaktan
korkuyorum gene de
Söyle, en son nerde görmüştüm seni
Böyle dumanlar vardı gözlerinde, boynunda bir de
Şimdi gene var
Bileklerinde, bileklerinin renginde
Dudaklarında, dudaklarının
Gözlerinin dolar gibi olması renginde ve
Yorgunsan bir kıyı kahvesinde dinlenirkenki
Üşüdüğün, başını omzuma koyduğun, sonra elele
Bir aski yasamak, bir askin bilinmesinden bambaşka değil miydi
Ve bu ikisini ayıran duman, yani bir aşkı bizim yapan
Bu dumanların hepsi gibi varsın simdi de
Acele etme yoksun belki
Ben herşeyin bir bir yokolmasına o kadar alıştım ki
Ve her şeyin bir bir varolmasına o kadar alışacağım ki
Bilirsin neler için çarpmıyor bir yürek.

Küçüksu çayırını şantiye yapmışlar
İşçiler beton döküyor, demir eğiyor, zift kaynatıyor
Vakit öğleyi geçti çoktan, yemeklerini yemis olmalilar
Coca-Cola'ya doğrayıp ekmeklerini
İşçilerimiz, yarını kuracak olan işçilerimiz
Ben görür müyüm bilmem, ama kuracaklar mutlaka
Coşkuyla çakacaklar her çiviyi, türkülerle dökecekler betonu
Ve onlar
Onlar, diyorum sadece
Bir yolculukta karşılıklı konusan adamların
Parmak uçlarındaki sigaralar gibi şaşkın
Bilmeden ne yapacaklarını
Anlayacaklar ne kadar güçsüz
Ne kadar zavallı olduklarını
Vakit öğleyi geçti çoktan.

Bir tanker geçiyor şimdi de tam akıntının ortasından
Bastanbaşa gül rengi
Kimseler görünmüyor içinde
Neden görünmüyor, bilmiyorum
Yolcu uçaklarına, yük kamyonlarına, fabrikalara petrol taşıyor
Tanklara, savaş gemilerine, roketlere de
Yillarin, yüzyillarin
Bitmeyen vahşetini ateşlemek için
Sanki bu yüzden kimseler görünmüyor ortalikta, utançlarindan
Utancı bilerek yasamak korkunç
Daha korkuncu da var:utancı bilerekten yaşatmak
Gördük hepsini işte, daha da görüyoruz.

Pembeye dönük bir aydınlık, yağıyor usul usul
Bir poyraz çıktı hafiften, kuzeye çevrildi teknelerin burnu
Ve güneş kaydıkça kayıyor batıya doğru, birazdan kan kırmızı bir gök
buğulanacak
Birazdan kan kırmızı bir akşam yağmuru da dökülebilir
Neler olabilir birazdan
Bir uçak geçiyor yaldızdan bir iz bırakarak
İçindeki mutlu yüzleri düşünüyorum
Bir hüzün basıyor gene, ne kadar istemesem de
Çabuk geçiyor
Nerede okumuştum, hatırlamıyorum şimdi, biri mi anlatmıştı yoksa
Mahpusunu kıskanan bir gardiyanı
Ve düşün sevgilim, mahpusunu kıskanan bir gardiyan düşün
Ne kadar acı bunlar
Kıskanıyorlar hepimizi ve kıskanacaklar
Güç iştir çünkü bir tarihi insan gibi yaşamak
Bir hayatı insan gibi tamamlamak güç iştir
Birazdan akşam olacak sevgilim
Bütün heybetiyle akşam olacak
Sevgilim, diyorum, oysa kimsecikler yok yanımda
Bilmiyorum kime sevgilim dediğimi
Bildiğim bir şey varsa
O kadar yeni bir anlamda söylüyorum ki bu kelimeyi
Unutup birden zamanı ve yeri
Onunla bir günü kutluyorum coşarak
Onunla bir günü kutluyoruz sanki.

rockist 11.09.07 17:38

Edip Cansever - Aşkın Radyoaktivitesi

Aşkı duydum mu bir başıma kalıyorum
Kasıklarımı ovuyorum bir güzel
En küçükleri var ya ayak parmaklarımın
İlk peşin onları görüyorum.

Bir çelik mavisi damar tam da çenemin üstünde
Çoğu zaman gün ışığında seçtiğim
Tıp tıp atıyor yüzümün kenarcığında
Saçlarım kapkalın geliyor elime.

Gündüzün, ama tam gündüzün oluyor bu iş
Kirlerim, pis kokularım bellıyken iyice
Soluyup dururken, birşeyler geçirirken aklımdan
Uzanıp kalıyorum ta pencerenin dibinde.

Yukarıyı düşünüyorum, bir aşağı katta oluşumdan
Dört duvar, bir buz dolabı, naylona benzer bir gök
Bütün o zehir gibiliği soğumus seylerin
Anlıyorum bir aşk akımıdır dolanıyor üstümde.

Durmadan aşklanıyorum ama hep böyle
Karanfiller gibi taze omzum, dizlerim, ayaklarım
Toplanıp gidiyor derken o deli fişek şey
Gün gibi parlıyor tırnaklarım.

cimcime68 11.09.07 17:38

Beni Hiç Sevmedin mi Sen? :(
 
Beni dikenli aşk bahçelerinin
Umutsuz yarınlarına terk ettin sen.
Ve yağmurlar yağdırdın üzerime
Beni hiç sevmedin mi sen?

Korkma benden!
Ne yarınlarına çıkarım
Ne telefonlarına
Benden korkma!
Ben hiç yokmuşçasına beklerim
Sokak köşelerinde.
Gözünün gördüğü hiç bir yerde olmam
Korkma!

Senden kopacağım artık
Sensizliğin rıhtımında
Dalgalarıyla boğuşacağım yalnızlığımın
Sensiz yaşayacağım bu koskoca alemde
Bir daha hayal edilemeyecek aşkının
Umuduyla kavrulacağım.

Senden beni alacağım
Benden seni söküp aldığın gibi
Yerime yaşanmamış mutluluklar bırakacağım.
Hatırlamayacaksın bile gözlerimi
Ne yağmurlarımda ıslanacak
Ne de güneşimle ısınacaksın
Söz veriyorum hayatından çıkacağım
Ağlatmayacağım artık seni

Benden artık korkma!
Ben kaybolacağım
O kahverengi derinliklerinde gözlerinin
Yaşamaksa eğer bu yaşayacağım
Gün 24 saat ve ben hep uzaklarda kalacağım
Sabırsızca toprağa düşmek isteyen ilk cemre misali,
Sensizliğin kuytusunda azaplar içinde ölümü bekleyeceğim.

Hiç bir şey yerini tutamayacak inan bana
Ve ben hep bunun ezikliğiyle yaşayacağım.
Seni sevdiğim için özür dilerim
Yaşattığım acılar ve gözyaşları için
Ama bir kez daha olsaydı yine severdim

Şimdi gitmeliyim artık
Beni bekleyen tatmadığım hüzünler var
Yazılmamış şiirler
Anımsanacak güzel hatıralarımız var

Sana kimler dokunacak
Kimler öpecek düşünmek bile istemiyorum
Beni en çok yaralayan bu zaten

Umarım mutlu olursun
Sana söylemek istediğim son bir şey var
Seni daima sevdim bunu sakın unutma

Ertuğrul Bayam

cimcime68 11.09.07 17:41

Bitmedik , bitemez , bitmeyecek..
 
Bir el bazen neleri ayakta tutabiliyor hiç düşündünüz mü
ve neleri yıkabiliyor tek başına ?
Bir eli tutmak bir insanı hayata bağlamakla
eş değerde olabiliyorsa eğer bunun adı aşktır.
Böyle bir eli tutmak hayatı bulmaktır belki de***8230;.
Hiç sevmedim seni sevdiğim kadar dersin birine
ve sonra onun arkasına dönüp gitmesini izlemek ne zordur.
Bir eliyle hayata bağlamak bir eliyle o verdiği hayatı geri almak gibi***8230;
Bazen mecburu ayrılıklar mecburi acılar yaratır.
Bile bile kapıyı aralık bırakırsın ve tüm yalnızlığın
ve hüznün içeri dolmasına izin verirsin.
Buna rağmen aklının bir köşesinde sonsuzluk vardır.
Bitmedik , bitemez , bitmeyecek***8230; Bir ömrü bir aşka adamaktır
bu belki ve elbette yürek ister ayrıysan.
Dönüş yolları geçilemeyecek kadar darsa bile
bir umut koyup sol yanına beklersin hayatının ışığının o derin karanlıktan gelmesini.
Zaman geçtikçe göremez olursun hiçbir şeyi gözlerinin buğusundan ve kalbinin karanlığından***8230;
Beklemek zordur eğer beklenen kalbinden çok uzakta ise***8230;

rockist 11.09.07 17:42

Edip Cansever - Yerçekimli Karanfil

Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde
Oysaki seninle güzel olmak var
Örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi
Bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda
Midemdi aklımdı şu kadarcık kalıyor.

Sen o karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte
Sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel
O başkası yok mu bir yanındakine veriyor
Derken karanfil elden ele.

Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle
Sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil
Bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk
Birleşiyoruz sessizce.

cimcime68 11.09.07 17:42

oylece gittin..
 

Gittin***8230;
Ben arkandan sadece baktım.
Oysa söyleyecek o kadar çok şeyim vardı ki***8230;

***8217;***8217;gidersen, iyiye dair ne varsa içimde yitireceğim hepsini.
Gidersen, sönecek içimdeki ateş ve bir daha hiç kimse yakamayacak.
Gidersen, karanlığa mahkum edeceksin günlerimi.
O karanlıkta yolumu kaybedeceğim***8230;***8217;***8217; diyecektim sana.
Konuşamadım***8230;

Gittin***8230;
gidişini görmemek için gözlerimi kapattım.
Öğlesine acıdı ki içim, tutup koparsalardı kolumu,
bacağımı bu kadar acı duymazdım.
Acım yaş olup akmalıydı gözümden.
Ağlayamadım***8230;

Gittin***8230;
gidişini önlemek için tutmalıydım ellerinden.
Ellerim değilmiydi her dokunuşunda seni ürperten?!
ürperirdin yine biliyorum.
Bir kez dokunsam, bir kes tutsam ellerini,
gitmek için biriktirdiğin bütün cesaretin kaybolurdu.
Tutamadım***8230;

Gittin***8230;
bir yıkım gibiydi gidişin.
Sen adım, adım uzaklaşırken benden çöküp kaldı bedenim olduğu yerde.
Nice terk edişlere dayanan bu yürek bu kes yenilmişti.
Bu kadar zayıf değildim ben, kalkmalıydım.
Kalkamadım***8230;

Gittin***8230;
oysa ben geldiğin gün gideceğini biliyordum.
Hazırdım gidişine.
Kaçak zamanları yaşıyorduk.
Zaman bitecek ve sen gidecektin.
Bense gidişinin ertesi günü hayatıma kaldığım yerden devam edecektim.
Edemedim***8230;
Başlayamadım***8230;

Gittin***8230;
bir şey söyledin mi giderken?
***8216;KAL***8217; dememi istedin mi?
Son bir kez ***8216; SENİ SEVİYORUM ***8217; dedin mi?
***8216;BEKLE BENİ DÖNECEĞİM***8217; dedin mi?
Beynim öylesine uğulduyordu ki***8230;
Duyamadım***8230;

Gittin***8230;
Nereye gittiğin önemli değildi.
Binlerce kilometre uzaklarda dahi olsan,
iki metre ötemde de fark etmiyordu.
Artık yoktun ve asıl bu düşünce beni felç ediyordu.
Kurtulmalıydım senden,
bu yokluğun duygusundan kurtulmalıydım.
Kurtulamadım***8230;

Gittin***8230;
unutulanların arasına katılmalıydın.
Anıları bir sandığa koyup hayatı
bir yerinden yakalamalıydım.
Bu aşk noktalanmalıydı,
bu sevdadan vazgeçmeliydim.
Yapamadım***8230;

Gittin***8230;
bir okyanusun ortasında,
tek küreği kaybolmuş
sandalda dev dalgalarla boğuşan bir denizciyim artık.
Bil ki; Sevmekten vazgeçmedim seni,
bil ki seninle birlikte sevdanıda taşıyacağım yüreğimde.
Bil ki seni***8230;
unutamadım***8230;

rockist 11.09.07 17:44

Edip Cansever - Üçlükler

Üçlükler I

Gülümse! gör olumsuz karşılığını bunu
İste
Lambalar, bardaklar, çiçekli güz sürahileri.


Üçlükler II

Günün ilk saatleri
İyi biliyorum, ilk saatlerini günün
Peki, nedir öyleyse bu sabah silintisi.


Üçlükler III

Hiçbir dilde söylenmemiş
Hiçbir dilde yazılmamış
Sözler ve şarkılar içindeyim.


Üçlükler IV

Neden aklıma geliyor istasyon büfesindeki durusun
Hava soğudu -kasımın son günleri-
Kar yağacak, bembeyaz olacak unutulmuşluğum.


Üçlükler V

Bir gemi geçiyor, sessiz bir gemi
Oysa yolcularla dolu içi
Girince gemiye kimseler yok -dalgalardan başka-


Üçlükler VI

Butun gün yağmur yağdı
Ya da bir gün içinde bir yıldan fazla
Günü ıslattı bu yağmur.


Üçlükler VII

Nedir mi yalnızlık -kendine sor önce-
Bir sabah, erkenden, bir kir çiçeğini üzerinde
Görünce parladığını bir çiğ tanesinin.


Üçlükler VIII

Gölgen yok senin, ayak izlerin yok
Neden mi?acılar barınmamış ki sende
Mutluluk yok mutsuzluk yok

GoqoL 11.09.07 17:44

Otuzüç Kurşun
 
Bu dağ Mengene dağıdır
Tanyeri atanda Van'da
Bu dağ Nemrut yavrusudur
Tanyeri atanda Nemruda karşı
Bir yanın çığ tutar, Kafkas ufkudur
Bir yanın seccade Acem mülküdür
Doruklarda buzulların salkımı
Firari güvercinler su başlarında
Ve karaca sürüsü,
Keklik takımı...

Yiğitlik inkar gelinmez
Tek'e - tek doğüşte yenilmediler
Bin yıllardan bu yana, bura uşağı
Gel haberi nerden verek
Turna sürüsü değil bu
Gökte yıldız burcu değil
Otuzüç kurşunlu yürek
Otuzüç kan pınarı
Akmaz,
Göl olmuş bu dağda...

GoqoL 11.09.07 17:45

Yokuşun dibinden bir tavşan kalktı
Sırtı alacakır
Karnı sütbeyaz
Garip, ikicanlı, bir dağ tavşanı
Yüreği ağzında öyle zavallı
Tövbeye getirir insanı
Tenhaydı, tenhaydı vakitler
Kusursuz, çırılçıplak bir şafaktı

Baktı otuzüçten biri
Karnında açlığın ağır boşluğu
Saç, sakal bir karış
Yakasında bit,
Baktı kolları vurulu,
Cehennem yürekli bir yiğit,
Bir garip tavşana,
Bir gerilere.

Düştü nazlı filintası aklına,
Yastığı altında küsmüş,
Düştü, Harran ovasından getirdiği tay
Perçemi mavi boncuklu,
Alnında akıtma
Üç topuğu ak,
Eşkini hovarda, kıvrak,
Doru, seglavi kısrağı.
Nasıl uçmuşlardı Hozat önünde!

Şimdi, böyle çaresiz ve bağlı,
Böyle arkasında bir soğuk namlu
Bulunmayaydı,
Sığınabilirdi yüceltilere...
Bu dağlar, kardeş dağlar, kadrini bilir,
Evvel Allah bu eller utandırmaz adamı,
Yanan cıgaranın külünü,
Güneşlerde çatal kıvılcımlanan
Engereğin dilini,
İlk atımda uçuran
Usta elleri...

Bu gözler, bir kere bile faka basmadı
Çığ bekleyen boğazların kıyametini
Karlı, yumuşacık hıyanetini
Uçurumların,
Önceden bilen gözleri...
Çaresiz
Vurulacaktı,
Buyruk kesindi,
Gayrı gözlerini kör sürüngenler
Yüreğini leş kuşları yesindi...

GoqoL 11.09.07 17:46

Vurulmuşum
Dağların kuytuluk bir boğazında
Vakitlerden bir sabah namazında
Yatarım
Kanlı, upuzun...

Vurulmuşum
Düşüm, gecelerden kara
Bir hayra yoranım çıkmaz
Canım alırlar ecelsiz
Sığdıramam kitaplara
Şifre buyurmuş bir paşa
Vurulmuşum hiç sorgusuz, yargısız

Kirvem, hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki...

GoqoL 11.09.07 17:47

Ölüm buyruğunu uyguladılar,
Mavi dağ dumanını
ve uyur-uyanık seher yelini
Kanlara buladılar.
Sonra oracıkta tüfek çattılar
Koynumuzu usul-usul yoklayıp
Aradılar.
Didik-didik ettiler
Kirmanşah dokuması al kuşağımı
Tespihimi, tabakamı alıp gittiler
Hepsi de armağandı Acemelinden...

Kirveyiz, kardeşiz, kanla bağlıyız
Karşıyaka köyleri, obalarıyla
Kız alıp vermişiz yüzyıllar boyu,
Komşuyuz yaka yakaya
Birbirine karışır tavuklarımız
Bilmezlikten değil,
Fıkaralıktan
Pasaporta ısınmamış içimiz
Budur katlimize sebep suçumuz,
Gayrı eşkiyaya çıkar adımız
Kaçakçıya
Soyguncuya
Hayına...

Kirvem hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki...

GoqoL 11.09.07 17:48

Vurun ulan,
Vurun,
Ben kolay ölmem.
Ocakta küllenmiş közüm,
Karnımda sözüm var
Haldan bilene.
Babam gözlerini verdi Urfa önünde
Üç de kardaşını
Üç nazlı selvi,
Ömrüne doymamış üç dağ parçası.
Burçlardan, tepelerden, minarelerden
Kirve, hısım, dağların çocukları
Fransız Kuşatmasına karşı koyanda

Bıyıkları yeni terlemiş daha
Benim küçük dayım Nazif
Yakışıklı,
Hafif,
İyi süvari
Vurun kardaş demiş
Namus günüdür
Ve şaha kaldırmış atını.

Kirvem hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki...


AHMED ARİF

cimcime68 11.09.07 17:48

herkesin eline yuregine saglik cok guzelmis siirleriniz..

rockist 11.09.07 18:11

Edip Cansever - Uzak Yakınlık

Soruyordun
Ilkyaz iste
Uyanip bir bahçeyi dinliyoruz
Tenhalik böyle

Dallar mi kirilmis, sarmasiklar mi toz içinde
Beklesem hemen gelecek oldugun
Tam öyle oldugun
Oysa hep yanimdasin, seninle her sey yanimda
Kirip dökük de olsa yanimda
Mesela çok sevdigin bir deniz bile yanimda
O deniz ki aramizda hiç kimildamadan
Erkegini iyi taniyan bir kadin gibi yorgun.

Yarisi yenmis bir elmaydik bana sorarsan
Ikimizdik, iki kisi degildik
Bakiyorsak birlikte bakiyorduk gözlerimin içine
Birlikte gözlerinin içine bakiyorduk senin
Yanlisti, dogruydu, hiç bilmiyorum
Sanki bir bakima ayrilik böyle.

Karsilikli otursak da ne zaman
Masa örtüsünü ikiye bölen ellerimizdi
Bir tirnak yesilinden gerisin geriye
Ayak bileklerimizden gerisin geriye
Butun bunlar gereksiz, bilmiyorum sanma
Gereksiz ama yalnizlik böyle.

rockist 11.09.07 18:11

Edip Cansever - Uzak kaderler için

Birgün, bir yağmurla garip garip
Çoluğu çocuğu terk edeceğim.
Bir sevgiyle doymayacak kalbim, anladım
Alıp başımı gideceğim.

Asır yirminci asırdır, amenna.
Bir yanımda sevgilerim, bir yanımda sancım
Neon lambaları büsbütün karartır gecemizi
Uzaklar daha uzaklaşır.
Bir define çıkarır gibi kayalardan, Ademden beri
Sımsıcak sevgilere muhtacım.

Bir gün alıp başımı gideceğim
Yıldızlar ışısın, yollar üşüsün, yollar...
Belimi bir ılık şal sarsın, mavi
Hüzünlü bir serencamın ardından, şarkısız
Rüyâlarım unutulmuş bir handa pes desin
Görmüş geçirmiş bir çift duygulu dudak karşısında.

Kendi kendine çekilmez oluyor ömrüm
Her insanın ayrı ayrı yaşayabilsem kaderinde.
Diyarı gurbette kanlı bir aşk,
Bahtsız bir çocukluk uzak köylerin birinde.
En uzak beyazlar,
En yakın ikindilerde, duygulu
Ve bir sahil meyhanesinde bir akşam
İçip içip ağlasam...

Nasıl kısa kesmeli bilmiyorum,
Herkesin derdinden pay isterken?
Uzak kaderlerin suları çağlar şimdi
Yıldızlar dökülür sonsuza içimizden.

Birgün, bir parkta otururken, biliyorum
Bir el yağmurla dokunacak omuzuma
Bir çift göz, bir davet, bir kalp
Çoluğu çocuğu terk edeceğim.

Yapraklar dökülecek, çiçekler solacak
Bir sonbahar, bir sabah ve bir yağmur olacak
Toprak ve insan kokularıyla
Uğultulu bir sarhoşluk içinde, yıllar için
Başımı alıp gideceğim.

rockist 11.09.07 18:12

Edip Cansever - Sevda Bir Ateş Buldu Sende

Sevda bir ates buldu sende, egilip öptü seni
Artik kimse denizi bilmiyor.

Dirseklerini masaya koyusundan belli
Gelip gecen bir günü bitirmek istemedigini
Sevda bir umut buldu sende.

Ey bir yolcu listesinde bir oluyu arayan
Artik kimse gözlerini bilmiyor.

Sunu imzala
Bit mektup, bir telgraf alindisi degil
Unutulmus bir sevdadir kapisini çalan
Ve sevimsiz bir terlik gibi duran odan
Kimse artik bir sey giymek istemiyor.

Sonra bir pencereden kendine
Ay isigi gibi vuran sen
Ne sanana baskasina benziyor.

Ve iste bir dip baligi su boslugunda
Çirparaktan yüzgeçlerini
Hiç kimseye uymayan bir mevsim öneriyor

SAHmerdan 11.09.07 18:39

Yüreğimdeki Sen

kocaman bir şehrin sabahından
senin sevginle uyandım
hasret içimde dayanılmaz
resmin karşımda
şimdi yanında olmak vardı
doyasıya sarılmak sana,,,
gözlerinin içine bakarak
sana seni sevdiğimi söyleyebilmek
vardı,,,
belki bir cay bahcesinde otururduk
konuşurduk belkide susardık
saatlerce...
ve anlatırdık birbirimizi sevdiğimiz...

SAHmerdan 11.09.07 18:40

Hayat Gül Kokulu Bir Sağanak Yine


Gözlerimin önünde ıslak dağların kabaran yalnızlığı
Ne varsa uçurumlar eşiğinde
Hüzünlerle yalpalayan ne varsa
Gözlerimin önünde

Ve hayat gül kokulu bir sağanak yine
Birşeyler anlatmak istiyor hayat
Ve alıp götürmek bir şeyleri kurt sofralarına
Gün batıyor
gün batıyor bukağısı paslı bir sevinç oluyor yalnızlığım

Unutuyorum sevgilim suretini
Durgunluğun "niçin"di unutuyorum

Gün batıyor ürkek yıldızlar dolanıyor yalnızlığıma
Umurumda değil ne yağmur ne ayaz
Ne de kerpiç kokusu havada
Unutuyorum/sabaha/kadar/ gün batıyor
Sonra bir akasyayı okşuyor gözlerim
Geciken sabahlara koşuyor kuşlar
Gözlerimin önünde
Ve hayat gül kokulu bir sağanak yine


Yılmaz Odabaşı

SAHmerdan 11.09.07 18:41

Canımsın



Sen hiç düşünme canım, üzülme!
Öyle usulca değil, aniden gideceğim hayatından.
Yaralansamda, acısamda, kanasamda,
Dönüp arkana baktığında, yokum!
Gitmişim çok uzaklara...

Güneş yine senin kalbinde doğacak,
Kararmayacak hiç umutların.
Bulanmayacak ırmakların,
Buz gibi içine akacak,
Öyle serin, öyle ferah,
Yanmayacak hiç yüreğin...

Yine konacak pencerene kuşlar...
O an kanat çırpacak kalp atışlarında hatıralar...
Kopan bir inci kolye gibi dağılacak gözlerinde
Yaşadığımız senli benli dakikalar...
Ve ateşten bir kor düşüp yüreğine,
Yine yakacak seni, hülyalı bütün sevdalar...

Yıldızlar yine yerli yerinde duracak...
En parlak, en pak-yıldızın belki olmayacak...
Ama sevgim bir yıldız gibi gözlerinde parıldayacak.
Yanıbaşında soluklanacak sevgim,
Sevgim hep, yüreğini kucaklayacak...

Yine iki filiz verecek her bahar belki
Annenin hediyesi olan saksı çiçeğin...
Birisi sen olacaksın yine, ben olmayacağım ötekisi...
Ama sevgim saracak hayatını bir sarmaşık gibi...
Gözlerim gözlerinde yeşerecek her mevsim...
Sevgim hep, çiçeğe duracak bahçende yediveren gül gibi...

Yağmurlar yine yağacak toprağın üstüne..
Ve sen canım, yine duyacaksın kokusunu toprağın...
Zannetme ki benim tenim olacak yine kokladığın...
Bir ben, bir benim kokum, bir de benim gözyaşlarım,
Yağmayacak artık nisan yağmurları gibi içine...
Kimbilir, bir hiç kimse gibi ben,
Hiç kimsesiz olan, karabulutların içinde saklanacağım...
Ama sevgim, dolu dizgin yağacak gökyüzünden üzerine...
Aldığın her nefesi sellerine katacak sevgim...
Sevgim hep, su serpecek yağmur bereketiyle gönlüne...

Yine yürüyeceksin yürüdüğümüz o sahillerde..
Yine sıcacık, yine titreyen bir başka el olacak belki ellerinde...
Belki de, sevgim ısıtacak denizlerindeki enginliği.
Sevgim hep, çöl güneşi gibi yansıyacak denizlerine.
Ve denizlerinin kokusu, tuzu, medd cezri,
Ve de sevgim, ruhuna akacak bir meltem esintisiyle.
Ve sen canım, yine seveceksin taşıdığın can gibi sevgilini...
Yine aşkımsın, yine canımsın diyeceksin birilerine...

Sen hiç düşünme canım, üzülme!
Yüreğim avuçlarımda, yansamda, kül olsamda,
Sevdaların en masumundan payımı alıp,
Bir sonbahar gününde, öyle usulca değil..
Veda bile etmeden, aniden uçacağım!
Yokluğun, kimsesizliğin ve sensizliğin diyarına...

Yine bir hiç olacağım belki...
Belki de, yok olacağım, hiç kimsesizliğin hiçliğinde!
Ve belki kanayacağım, sensizliğin en zirvesinde!
Ama sevgim, dağ gibi yücelecek ufuklarında...
Taze bir fidan gibi büyüyüp köklenecek sevgim...
Sevgim hep, hayat verecek, su gibi damarlarına.
Ve sevgimin şarkısını mırıldanacak dudakların..
İşte öyle birşey, işte, öyle birşey diye...
Ama hüzün değil, sonsuz bir umut doğacak,
Sonsuzluğa değin içine...

Sen hiç düşünme canım, üzülme!
Öyle usulca değil,
Aniden çekip gideceğim hayatından.
Nasıl var olduysam yanında,
Öyle yok olacağım yokluğunda!
Bir tek şiirlerim,
Bir de, adım kalacak dudaklarında...

SAHmerdan 11.09.07 18:47

Anlatamadigim Bir Ask Var Icimde
 
Anlatamadigim Bir Ask Var Icimde


Anlatamadigim bir sevgi var icimde
Sana karsi hissettigim,
Ama anlatamadigim...

Karanlik odami aydinlatan
Günesim oluyor sabahlari,
Geceleri ise penceremdeki ay isigi...

Dokundugumda ucacak bir kus gibi ürkek
Ve sanki kurdugum bir hayal
Seninle gerceklesecek...

Anlatamadigim bir sevgi bu
Ne basi belli, ne de sonrasi
Ne masum bir ask ne de bir günah...

Anlatamadigim bir sevgi var icimde
Gördügüm, duydugum, hissettigim
Ve hatta hasret kaldigim
Ama anlatamadigim...


:( :(

SAHmerdan 11.09.07 18:49

...Gittin Ya...


Gökyüzünü yine sen ve kardeşlerin kaplamıştınız pırıl pırıl ışıldayarak
Bense bir sigaramdan bir senden nefes çekmekle meşgul
Sigaramın ateşi gibi sensizliğin yanmışlığıyla kavruluyorum.

Kim bilir şimdi nerelerde, kiminle hangi gönüldesin
Bu kadar mı acıtacaktı içimi bu ani gidişin
Bu kadar mı yakacaktı bu kopuşun
Acılar denizine gömdün ayağıma taşlar bağlayarak


Ben seni ne çok sevmiştim senin için ömrümü yoluna sermiştim
Her gecenin zifiri karanlığını aydınlatan gözlerinde kaybolmaya
Güller açtıran gülüşünü mimiklerini izleyip gülmeye,
İçli o denli güzel söylediğin ***8216;elbet bir gün buluşacağız***8217; diye başladığın şarkına
Öyle alışmıştım öyle benimsemiştim ki hiç bunlardan kopmayacağımı zannetmiştim

Aynı acıları farklı yerlerde bize çektiren bu kader değil miydi? Bizi yan yana getiren,
Tüm umutların tükendiği, toprağımızın çatlayıp kuruduğu zaman yağan yağmur misali
Bizi kavuşturan aynı dere yatağında sürüklenmemize sebep olan.
Öyleyse neden bu ani kaçışın, sen bunu yapmazdın be gülüm söyle hadi söyle
Söyle ne olur yaratan aşkına söyle neydi seni insafsızca değiştiren.

Ben artık bittim, eski günlerime dönmek istemiyorum artık sensiz yaşamak mı asla.
Alışamıyorum anla sensizlik inan öyle zor ki tüm dünyayı yükleseler omzuma
Ne bu kadar zor gelirdi ne de bu gidiş kadar acı verirdi güçsüz şu vücuda,
Hiçbir şeyim düzgün gitmedi ki şu dünya da baksana yaradana ettiğim dualar,
Sensiz olacaksam al canımı diye ettiğim feryatlar bile tutmuyor kabul görmüyor
Ah canım ama inan bu acı bu yıkılmışlığa rağmen hala bu gözler seni bekliyor.

SAHmerdan 11.09.07 18:50

Sen Hep Yüreğiminsin

Birgün düşerse yolun,
Yolu olmayan her hikayenin başlangıcına,
Tıkanırsa yalnızlığın,
Aşk`a mühürlenen her satırda,
Beni oku,ama beni anlama,

Elimde solan güller,
Son bir gayret dokunursa dudaklarına,
Bil ki,içimde hasret,
Bil ki,yüreğimde sevdadır sevdiğim,
Sana bırakacağım en son esaret,
Ve eller,
Ve hayaller çekip gidecekse,
Durmasın gitsin,
Ben hep senin,
Sen hep yüreğiminsin...

SAHmerdan 11.09.07 18:50

Sensizliğin İlk Sabahı

Bu sabah hüzünlüyüm, dokunsalar ağlarım..
Kalbim acılarla dolu, yokluğunun ilk sabahında..
Unutmuşum saatleri, zamanlar durmuş senin için..
Gidişine sabahlar bile isyan etti....
Sensiz güneşler bile doğmuyor, gözlerimde..
Zaman acımasız, zaman hain....
Bir sözünle güneşler batırmışsın, sabahlarımda..
Atmış gitmişsin beni bir köşeye..
Yokluğun bana doyar, ben yokluğuna susamışım..
Aklıma geldiğinde yudum yudum tükenirim..
Yokluğunun ilk sabahında...
Bir gün gelir bende çekip giderim sevginden..
Ama ozamana kadar bin kere ölürüm..
Bin kere dar ağacına asarım duygularımı..
Ama yinede fayda vermez, isyan ederim kaderime..
Dudaklarım boykot etmiş adını , zamansız..
Matemini dalga dalga yazarım gecelerime..
Gözlerim seni ağlar, ellerim seni yazar..
Ben çeker giderim hayatından, sen kalırsın o şehirde..
O şehirde insanlar çabuk unutulur, çabuk biter sevgiler..
İçeceğim yokluğuna , bu gece nöbet nöbet..
Lanet olsun bu karşılıksız sevdalarıma..
Lanet olsun beni hiç sevmemişliğine....
Benim olmayacağını bilerek yazacağım..
Ve benim hiç olmadığına içeceğim..
Vaad edeceğim bir şey yok sana benden başka..
Ama sen beni anlamadın istemedin asla...
Uzaklarda ışık var ama senin ışığına benzemez..
Öyle bir ateş yaktın ki bende yazmakla bitmez..
Sen beni aramazsın, özlemezsin biliyorum..
Ben seni esen yellerden bile soruyorum...
Öyle bir şarkı olsa ki seni anlatmasa..
Öyle bir şiir olsa ki seni yazmasa..
Öyle bir gün olsa ki senle doğmasa..
Çeylan gözlüm, yokluğunun ilk sabahında..
Sana hasretim sarılmasa..



Fikret Malkoç

SAHmerdan 11.09.07 18:51

HATIRLARMISIN ?

Seninle Zamanların En Ölmezini Yaşamıştık,
En Büyük Çemberini Çizmiştik Mutluluğun
En Uzak Mesafelere Aşkı Taşımıştık Beraberce

Hatırlar Mısın?

Yağmurlar Yağdırmıştık En Kurak Mevsimlerde
Boy boy Umutlar Büyütmüştük İçimizde
O Ne Özlemlerdi Gizlediğimiz

Hatırlar Mısın?

Bir Şarkımız Vardı Ki Hani En İçlisiydi Şarkıların
Şiirlerin Vardı Sana Okurdum Mısra Mısra
Ve Gözgöze Gelirdik Uzun Uzun

Hatırlar Mısın?

Sen Bensiz Ben Sensiz Az Mı Ağladık?
Az Mı Kaçtık Gölgesinden Ayrılığın?
Tanrıya Kaç Geceler Avuç Açtık

Hatırlar Mısın?

Ve Neden Sonra Sarardı Yaprakları Mutluluğun
Ve Neden Bir Bir Kuruttuk Umutları Özlemleri,
Oysa Bir Ağaçtık Dal Dal Çiçek Açan Meyve Veren

Hatırlar Mısın?

Şimdi Boş Vagonlarda Arıyorum Seni
Anıları Yaşıyorum Yeni Baştan
Elimde Değil Seni Hatırlıyorum
Bilmemki Sende Beni

SAHmerdan 11.09.07 18:51

ICINDEN DOGRU SEVDIM SENI

Icinden dogru sevdim seni
Bakislarindan dogru sevdim de
Agzindaki islakligin bugusundan
Sesini yapan sozcuklerinden sevdim bir de
Beni sevdigin gibi sevdim seni
Kar birakilmis karanligindan.

Yerlestir bu sevdayi her yerine
Yuzunde ter olan su damlaciklarinin
Kaynagina yerlestir
Her zaman saklamadigin, acisizligin son duragina
Gul tasiyan cocuguna yerlestir
Ve omuzlarina, daracik omuzlarina
Usumus gibisin de sanki azicik one tasirdigin
Tam oraya iste, ucsuz bucakksiz bir duzlukten
Bir papatya tarlasiyla ayrilmis goguslerine yerlestir
Ve esmerligine bir de, eski bir yanginin izlerinin renginde
Saclarinin yana dususune, onleri bolen ikilige
Alnindan baslayan ve ayak bileklerinde duran
Yani senin olmatan, seni bir bosluk gibi saran huzne yerlestir
Yerlestir onu bir kentin parca parca alinda tutugun
Kar taneleri gibi ucusan
Ve her gun biraz daha hafifleyen semtlerine
Yerlestir bu sevdayi her yerine.

Ekledim ben tatigim her seyi denizlere
Bildigim ne varsa onlar da hep denizlerden
Sen de bir deniz gibi yerlestir onu istersen
Sevdayi
Ve kopuklendir
Ve yaslandir ki iste kaderi anlamasin
Ama dur, her deniz yaslidir zaten
Ogrenmez ama ogretir mutlulugu
Bizim sevdamiz da oyledir, iyi siirler gibi
Biraz da herkes icindir. Ve gelincigin ikinci tadina benzemeli
Var eden kendini birincisinden
Yani bir sevdayi sevgiye donusturen.

Ben simdi bir yabanci gibi gulumseyen
Tanimadigin bir ulke gibi
Icinde yamadigin bir zaman gibi
Tam kendisi gibi mutlulugun
Beni bekliyorsun
Ve onu bekliyorsun beni beklerken

EDIP CANSEVER

SAHmerdan 11.09.07 18:52

Yanıyorum.


Bazan duman oluyorum
bazan su.
Bazan, kapkaranlık oluyorum gecelerce,
sabahlara inat.
Bazan, sapsarı bir yaprak
yağmurlarca ıslak toprak oluyorum.
Her günbatımında yanıyorum,
sensizliğe yanıyorum.

Uykusuz gecelere sığmıyor düşlerim.
Bulutlar, gökyüzünden gözlerime iniyor.
Gökgürültülü akşamlarda kıyametler kopuyor,
mevsimler hazana döndü
haberin varmı?
Akşamlarım serin
geceler, buz tututyor.
Ben yanıyorum.
Sensizliğe yanıyorum.

Yağmur damlaları ateş olur düşer yüreğime.
Yıllar, kar olur saçlarıma konarlar.
Elbistan akşamlarının yıldızları söner,
tozar yollarda hasretin.
Düşünüyorum, hep seni düşünüyorum,
içime ateş düşüyor,
yanıyorum.
Sensizliğe yanıyorum.

Ruhumda, dört mevsimi bir anda yaşıyorum.
Dünya dönüyor ya, hazana takılıyor.
Boğuluyorum, boğazımı sıkıyor anılar
bir türkü takılıyor dudaklarıma,
sağır akşamlara inat,
söylüyorum.
Sana da ulaşmıyor feryadım,
sen de duymuyorsun.
Bir ateşin ortasına düştüm,
yanıyorum.
Sensizliğe yanıyorum.

Gökyüzü delinsin, yer çöksün
geceler, yıldızlarını döksün umurumdamı.
Sensiz uykulara pas vermiyor gözlerim,
saatler döndükçe ben de dönüyorum.
Bir sigara çekiyor canım,
seni anıyorum.
Sigaramın ateşi yanıyor
ben yanıyorum.
Sensizliğe yanıyorum.

Ahmet Kurnaz

SAHmerdan 11.09.07 18:54

O SENSIN

Hani bazen dersin ya;
Elim ayagimsin sen.
Hani hissedersin bazen;
O sensindir
Kokun kadar sana yakin
Agrilarin kadar gerçek
Sesin kadar sendir
Onunla gülümser güne günes
Ve onunla aydinlanir
Zifiri karanliginda,
Gecenin aydinligi ay odur
Kazinmis bir gecmisim;
Yasanacak hayallerimdir
Belkide sende biliyorsundur
Belkide o sendeki
Sesin kadar yakin olan bendir...

SAHmerdan 11.09.07 18:59

Ayrılıyoruz
İşte yine geldi ayrılık vakti
Buluşuruz diyerek birbirimize
Yine bırakıyoruz bizi kendi kendimize
Belki ağır ağır, belki hızlı
Arkamıza bakmadan
Yaşadıklarımızı düşüne düşüne
Acaba bir daha ne zaman, nerede
Buluşuruz fikriyle
Ayrılık karanlığına yürüyoruz,
Bir sisli bahar akşamında.

ErGiN_HH 11.09.07 19:01

İstiğfar eyle

Kötülükten kaç
İstiğfar eyle
Ellerini aç
İstiğfar eyle

De ki Allah bir
Nurlansın kabir
Yıkılsın kibir
İstiğfar eyle

Allah***8217;a dayan
Nur ile boyan
Ölmeden uyan
İstiğfar eyle

Büyüktür Hâlık
Gel huzura çık
Kapısı açık
İstiğfar eyle

Şehadet getir
Hak yoluna gir
Kalmasın hiç kir
İstiğfar eyle

Herkese kanma
Vakit var sanma
Ateşte yanma
İstiğfar eyle

Aman arkadaş
Nefsinle savaş
Akıt gözden yaş
İstiğfar eyle

Akla güvenme
Malla övünme
Sonra dövünme
İstiğfar eyle

Günahı gizle
Eceli gözle
İhlaslı sözle
İstiğfar eyle

Pişmanım derken
Dua ederken
Göçüp giderken
İstiğfar eyle

Boynunu hep bük
Kibir ağır yük
Ancak Rab büyük
İstiğfar eyle

Can sıkılınca
Naçar kalınca
Namaz kılınca
İstiğfar eyle

Kimseyi yerme
Hor hakir görme
Hiç mola verme
İstiğfar eyle

Çatma kaşını
Eğdir başını
Dök göz yaşını
İstiğfar eyle

Dua et inle
Nasihat dinle
Kalbden dilinle
İstiğfar eyle

İstersen felah
Kalmasın günah
Demeden eyvah
İstiğfar eyle

Deme vakit var
Gel ol tevbekâr
Ölme günahkâr
İstiğfar eyle

Gitme ağyâre
Durma avâre
Her derde çare
İstiğfar eyle

Batıllardan kaç
Hakka kucak aç
Giymek için taç
İstiğfar eyle

Gaflete dalma
Beddua alma
Saçını yolma
İstiğfar eyle

Deme bana ne
Bulma bahane
Olur şahane
İstiğfar eyle

Söyleme hiç kem
Halkı etme zem
Herkese elzem
İstiğfar eyle

Hiç gönül yıkma
Kendini yakma
Dilden bırakma
İstiğfar eyle

Arayan bulur
Muradın alır
Ne güzel olur
İstiğfar eyle

Tevbe zırhı tak
Kalbin olur pak
Her gün muhakkak
İstiğfar eyle

Haktan ayrılma
Ucba kapılma
Boşa yorulma
İstiğfar eyle

Bakıp görürken
Yolda yürürken
Eve girerken
İstiğfar eyle

Cahile sorma
Yanına varma
Ele duyurma
İstiğfar eyle

İşte selamet
Tevbe ganimet
Ne büyük nimet
İstiğfar eyle

İstersen Cennet
Ol Ehl-i sünnet
Getirme cinnet
İstiğfar eyle

Etme suizan
Düzelsin iman
Her yerde her an
İstiğfar eyle

Bâtıla gitme
Halkı incitme
Hakkı reddetme
İstiğfar eyle

Söz dinle biraz
Etme itiraz
Ne güzel niyaz
İstiğfar eyle

Günahını bil
İzlerini sil
Kurumasın dil
İstiğfar eyle

Yol tutma ayrı
Bırakma hayrı
İnsaf et gayrı
İstiğfar eyle

Bir engel çıksa
Sıkıntın çoksa
Çaren de yoksa
İstiğfar eyle

Ne güzel zikir
Olmazsın hakir
Kalmazsın fakir
İstiğfar eyle

Fasıkları geç
Salihleri seç
Ölürsün ergeç
İstiğfar eyle

Kimseyi üzme
Günahta yüzme
Abdestsiz gezme
İstiğfar eyle

Kimseye kızma
Kuyusun kazma
İşini bozma
İstiğfar eyle

Devadır derde
Evde seferde
Her an her yerde
İstiğfar eyle

Tasavvuf yolu
Müjdeler dolu
Gel Hakkın kulu
İstiğfar eyle

Kitap seçerken
Ölçüp biçerken
Konup göçerken
İstiğfar eyle

Hakikati duy
Âlimlere uy
Ne de güzel huy
İstiğfar eyle

Yüksekten uçma
Tevbeden kaçma
Gelmesin saçma
İstiğfar eyle

Ağrın dinerken
Çıkıp inerken
Dilin dönerken
İstiğfar eyle

Şimşek çakarken
Çile çekerken
Sesin çıkarken
İstiğfar eyle

Henüz yaşarken
İşe koşarken
Sabrın taşarken
İstiğfar eyle

Haramı tatma
Gafletle yatma
Sakın unutma
İstiğfar eyle

Ezme de ezil
Üzme de üzül
Denmesin rezil
İstiğfar eyle

Bu dünya fani
Ölenler hani
Bırakma mani
İstiğfar eyle

Biter ömrümüz
Gidelim dümdüz
Gece ve gündüz
İstiğfar eyle

Malın mı kayıp
İşin mi ayıp
Nefse uymayıp
İstiğfar eyle

İman ile git
Kesme hiç ümit
Hak sözü işit
İstiğfar eyle

Henüz ölmeden
Şeytan gülmeden
Ecel gelmeden
İstiğfar eyle.


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 20:11 .

Powered by MJTurkiye
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Powered by Herkonu team