![]() |
sürekli sana teşekur etmek zorunda kalıyorum çünkü güzeller
|
Hayalim! Beni bir saraya kral yapsalar .Başıma. altından kral tacı taksalar İsterdim yanımda sen olasın Kraliçem olup mutluluk bulasın Beni bir inşaata tuğla yapsalar Taştır o diye yere atsalar İsterdim harcım sen olasın. Sıcak şefkatinle beni sen sarasın. Beni bir kapıya kilit yapsalar. O kapıyı kapamayıp açık bıraksalar. İsterdim kalp kapımı sen açasın. Kalbimin altın anahtarı sen olasın |
ben okudukca aşıkolasım geliyor
|
EĞER O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler, arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer. Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile, en güzel yerde başlatılsaydı eğer. Utanılacak bir şey değildir ağlamak, yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık, çalınan birinin kalbiyse eğer. Korkulacak bir yanı yoktur aşkların, insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer. O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses, hiçbir zaman duyulmasaydı eğer. Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar, kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer. Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla, öylesine delice bakmasalardı eğer. Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer. Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin, son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer. Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman, meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer. Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman, beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer. Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla, tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer. O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi, yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer. O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar, son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer. Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri, her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer. Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de, dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer. Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel, namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer. Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından, dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer. Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de, sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer. Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine, kulağına okunacak biri olsaydı eğer. İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de, kartvizitinde 'onca ayrılığın birinci dereceden failidir' denmeseydi eğer. Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar, ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer. Issızlığa teslim olmazdı sahiller, Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer. Sen gittikten sonra yalnız kalacağım. Yalnız kalmaktan korkmuyorum da, ya canım ellerini tutmak isterse... Evet Sevgili, Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu, kim uzanmak isterdi ince parmaklarına, mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!! C A N Y Ü C E L |
şiir bölümü partlıcak galiba güzeller buda uzun ama okunmaya değer
|
Al***305;nt***305;:
|
okudukca yazası geliyor insanın aşka geliyoruz bizde
|
Bir ana ağlıyor
O ışıl ışıl parlayan masmavi gözler yok artık Yerini ağlamaktan kızarmış gözler almış O al al yanaklar sararıp solmuş Gülmüyor herzaman gülen yüz gülemiyor Yüreğinde büyük bir acı var nasıl gülsün ki zavallıcık Ağlama ana ne olur ağlama, Hatırlıyormusun ana beni askere gönderdiğin günü Gözlerinden iki damla yaş süzülmüştü Bana söz vermeni istemiştim Şehit olursam ağlamayacaktın hani Sözünde durmadın yine ana Ben canımı vatanım için seve seve feda ettim. Ben cennette mutluyum ana çünkü orada benim gibi binlerce şehit var Yanlız değilim orada Sende övünmelisin evladınla Sen bir şehit anasısın Sil gözyaşlarını ana akmasın onlar boşuna Sonra üzülürüm buralarda Bir bebek ağlıyor henüz 1 yaşında O daha minicik konuşmayı daha yeni öğreniyor Baba diyor o incecik sesiyle Koklayamıyor babası onu, baba demesini duyamıyor İçinde bir burukluk var minicik yavrunun Babasının öldüğünü bilmiyor, ama sanki hissediyor bunu Gözleri hep ağlamaklı bakıyor kapıya Her kapı çalındığında koşuyor minik bebek Minicik yüreği çarpıyor sevinçle Babam geldi diyor!!! Ama kapı açıldığında yüzündeki o mutluluk Yerini hüzne bırakıyor Minicik dudaklarını büküyor, bir köşeye oturup sessizce gözlerinden yaşlar boşalıyor Annesine sarılıyor , "Anneciğim babam nerede ,neden babam gelmiyor ?"diyor Yıllar geçiyor sonra minik bebek büyüyor Koskocaman bir delikanlı oluyor O da babası gibi askere gidiyor Göğsünü gere gere mertçe Ben vatanım için canımı seve seve feda ederim diyor . Yine bir ana ağlıyor, korkuyor oğlunu kaybetmekten Tıpkı kocasını kaybettiği gibi Anneciğim ben bir askerim diyor "Hakkını helal et anacığım !!" bu onun son sözü oluyor Derken bir acı haber geliyor Dünün minicik bebeği babası gibi şehit olmuş Kahpe bir kurşun sonucunda hayatını kaybediyor Dağ gibi delikanlı bir kağıt gibi yıkılıyor kahpe kurşun karşısında Ey Apo binlerce yürek yaktın, Binlerce yavruyu babasız bıraktın Binlerce anayı ağlattın Artık senin de sonun geldi Bunların cezasını teker teker çekeceksin Ey vicdansız Apo Sana ne ceza verilse azdır Sen bu ağlattığın insanların gözyaşlarında boğulacaksın Sana öbür dünyada bile yer yok Neden bu savaşlar, neden bu gözyaşı Barış, sevgi ve dostluk varken Bu kavga niye ? Bitsin artık bu kalleşlik, bu pislik Bitsin artık gözyaşı ANALAR AĞLAMASIN |
İSTANBULA KAR YAĞIYOR GECENİN ORTA YERİNDE
KAR YAĞIYOR ERİK AĞACINA KAR YAĞIYOR KUMRULARIN ÜSTÜNE DAĞ ZORBASI GİBİ HAİN VE UMARSIZCA ERİK AĞACI ÖKSÜZ KUMRULAR EVSİZ KALIYOR BİRBEN GÖRÜYORUM BELKİDE BİRBEN BİRBEN ACIYORUM KUMRULARIN HALİNE İSTANBULA KAR YAĞIYOR GECENİN ORTA YERİNDE ANSIZIN BİR KEDİ GEÇİYOR PENCEREMİN ÖNÜNDEN SÖYLENE SÖYLENE SİNİRLİ VE ISLAK BİR KEDİ BELLİKİ ANSIZIN YAKALANDI BİR ÇATININ TEPESİNDE VE MUHTEMELEN UYKUNUN EN TATLI YERİNDE BİRBEN GÖRÜYORUM BELKİDE BİRBEN BİRBEN ACIYORUM HALİNE İSTANBULA KAR YAĞIYOR GECENİN ORTA YERİNDE SEN MUHTEMELEN ENDERİN UYKULARDA BEN PENCEREMİN ÖNÜNDE İSTANBULA KAR YAĞIYOR KAR YAĞIYOR PENCEREME O SEBEPSİZ GİDİŞİN GELİYOR GÖZLERİMİN ÖNÜNE KAR CAMDAN GEÇİYOR TEN'DEN GEÇİYOR USULCA DOLUYOR YÜREĞİME VE BİR ÇİÇEK YEŞERİYOR KENDİLİĞİNDEN DONMUŞ KALBİMİN ORTA YERİNDE UZUN KIŞ GECELERİNDE YİTİRDİM SENİ ÖLDÜNMÜ KALDINMI HABERİN GELMEZ BİLMEMKİ BİR TANEM NERDESİN ŞİMDİ HER YAĞAN KAR'DA KAYBEDENLER OLUR HEP KİMİLERİ YUVALARINI KİMİLERİ RÜYALARINI KİMİLERİDE SEVDALARINI İSTANBULA KARYAĞIYOR GECENİN ORTA YERİNDE Naki Kızıldağ |
Hani Bir An Gelir...
Hani bir ân gelir... Ve söylenmez sözler söylenir olur! ..... Hani bir ân gelir... Mutluluk pembe bir ipek mendil gibi savrulur loş odada! ..... Hani bir ân gelir... Bir ân gelir... Hani bir göz bir göze gelir. Hani, öyle bir ân gelir ki; En ***8220;gelinmez***8221; yollarla en ***8220;varılmaz***8221; yolların, senle ben arasındaki yarda boyun büktüğünü görürsün... Bu yar; iki yâr arasıdır! .. Her yar iki yâr arasıdır! .. Ve üstelik; Yaralar yara benzer, Her yar yaraya benzer! Yar başında duruşum; Yâre nâraya benzer! ... Halbuki gök yerin... Halbuki gök yarın... Halbuki gök yârin içindedir bu mesafelerde! .. ..... Veya gök, mavi bir hançer gibi dalıvermiştir de toprağın içine; şimdi toprak, kendi içindeki kocca bir yarayı yâr bilmiş... Kendini parçalayan kooskoca bir yar başına türbedar olmuştur! ! ! Halbuki hep... Hep iki yârdır; Bir yar başında duran... ..... Her yar, yâri gördüğüm rüyadır! .. Yolun biri gözlerinden başlaar senden içeri gider; diğeri gözlerimden, benden içeri... Bir yar oluşur her yârin arasında kalan boşlukta! .. Ben, yarın bir duvarı olup sana bakarım bu yandan... Sen yarın bir duvarı olur, o yandan bana bakarsın! .. Ve en derinimden gelip en derinine gidebilecek olan yol ile, en derininden çıkıp en derinime inebilecek olan gökkuşağı ***8220;bakışlarımızda***8221; kopar! .. Biz, sarılmadıkça... ..... Yarlar kaldıkça yârlar arasında! .. Hani bir ân gelir... Ve söylenmez sözler söylenir olur! ..... Hani bir ân gelir... Mutluluk pembe bir ipek mendil gibi savrulur loş odada! ..... Hani bir ân gelir... Bir ân gelir... Hani bir göz bir göze gelir... Hani bir ân gelir... Bir ân... Bakışlar düğümlenir; Bütün yarlar silinir, Sıra söylenmezlere gelir... Muammer Erkul |
Sevgiyle seslenis
Ah bir söyliye bilsem sana Seni ne çok sevdiğimi Uzanıp tutabilsem ellerini Yüreğim yüreğine kavuşsa Benden çok uzaklardasın sevdiğim Sen içime çektiğim nefesim Aldığım her solukta benimsin Düşlerimde yalnız düşlerimdesin Seni uzaktan sevmekte güzel Bana uzakken sevgin bu kadar güzel Ya benim olsan.. sevdiğim O zaman bu yürek dayanırmı Bu kadar büyük sevgiyi taşırmı İçimden bir çığlık kopuyor Kimsenin duymadığı bir çığlık Seni seviyorum diyor seni seviyorum... Hemde hiç kimsenin sevmediği Sevemeyeceği kadar Canımda can kadar Bir gün kara toprak olana kadar Bu yürek bu sevdayla kavrulur yanar..... Filiz Turan |
Söyleyemedim..
Tek taraflı bir sevgiydi,
beni sana bağlayan ve gözyaşına boğulan yüreğimdeki.. İki tarafına da dokunsan, hiçbir sonuç alamadığın, bir sevdaydı benimkisi.. Ben seviyordum ve içimden, bağıra bağıra söylüyordum. Ben sana aşıktım, ama sen hissetmiyordun.. Çıkaramıyordum içimdeki gücü. Anlatamıyordum ´seviyorum´lu biten o son sözü. Ve gözlerimle söylüyordum ve ben seni özlüyordum, ama sen görmüyordun...! Seviyordum çocuksu bakışını. Her yere ayak uyduran, o çılgın rahatlığını. Ve yerinde kullandığın, olgun tavrını seviyordum.. Her şeyinle hoşuma gidiyordun ve bana, her şeyinle çekici geliyordun.. Ben sana hayrandım, ama sen bilmiyordun.. Söyleyemedim sana.. Attığım her yeni adımda, risk alarak başlardım hayata. Ama, sana karşı kumar oynayamadım, rest çekemedim hayata. Seni kaybetmekti, sevginin yanında sevgimin yalnız kalmasıydı korkum ve ben bunu, bir türlü göze alamıyordum...! Sana söyleyemedim... Belki sen bunu, hiçbir zaman bilmeyeceksin.. Ama birgün öğrenirsen, suçu kendinde arama. Çünkü bütün suç benim.. Ve olur ya, birgün gelirsen bana, ben her zaman, her şeyimle seninim...! UMUT CAKMAK |
Kırmızı Gül Geçen yıl sonbaharda, Kırmızı bir gül, Bırakmıştım kapına, Onu alıp kokladın mı, Kurutup koynunda sakladın mı, Baktıkça beni hatırladın mı? Kırmızı gül aşkı anlatırmış, Aşkımı anlatabildim mi? Bu sonbaharda da, Kırmızı güllerle geldim kapına, Binlerce kırmızı gülle, Evini gül bahçesine, Yüreğimi aşk cennetine Çevirecektim... Kapın kapalıydı, Sen yoktun, Gitmiştin, Kırmızı güller kaldı elimde, Bir acı var yüreğimde, Kırmızı güller kurudu, Sahipsiz öksüz kaldı, Bense bi çare, Kapında nöbetteyim hala... Umut Gül |
Bugün; bütün ağaçlar yüreğimdeydi.
Bütün çiçekler gözlerimde. Güneş, ışıklarını dudaklarıma kondurmuştu. Neydi kanımı kaynatan bu güzelliğin adı? Mutluluk muydu? Bugün, Ne varsa hüzünden yana denize fırlattım az önce. Sanki beklermiş gibi hepsini, hop hop hoplatıverdi dalgalarında. En güzel maviliğiyle oynaşıp durdu. "Bak" dedi "fırlattığın hüzünlerine... İşte; onların bendeki hükmü sadece bu!" Sonra, şakalaşırcasına bir kaç tuzlu damlasını sıçratıverdi yüzüme. Gülümsedim mahcup mahcup, onun bu neşesine... Duruldu. Bir deniz yıldızı bıraktı avuçlarıma. Yoksa mutluluk bu muydu? Herkes kalabalıkken, içimdeki yalnızlığı alıp, gidiverdi sihirbaz martılar! Bir de arkasından o bildik şen kahkahalı bağırışmalar! Hiç bu kadar güzelini görmemiştim. Beyazmış meğerse beni, onlarla bütünleştiren mucize! Kanat çırpa çırpa, yüreğimdeki isyanları uçurdular... Yaşamaktan aldığım tad; işte buydu! Yoksa mutluluk bu muydu? "Sen mutluluğun resmini çizebilir misin Abidin?" Evet... Adım İNSAN... Ya, tabii ki, çizerim! Az önce; ağaç oldum, çiçek oldum, güneş oldum, deniz oldum, martı oldum, ölümsüzleştim... Meğerse, hep yanıbaşımdaymış bu güzel resim! Ben çizdim. Adı umudum'du! Yoksa tüm umutlarım beni hiç terketmeyen mutluluğum muydu? * * * Mutluluk, hepimize sadece kendi çizdiğimiz resimler ve uzaklıklar kadar yakındır! Nedret Türer |
Sensizliğin Ertesi Şimdi saat sensizliğin ertesi Alışmaya çalışıyorum yokluğuna; Yokluğun içimde büyük bir ürperti. İki damla yaş gözümde Sanki, sanki seni çağırırcasına Alışmışım bir tanem Olmuyor, olmuyor sensiz! Yapamıyorum Bir görsen şu halimi Aşkın aldı götürdü bütün benliğimi. Karşımda duran ayna bile, Bana, bana yalnız sensizliği yansıtıyor. Anla bir tanem seviyorum Söyle var mı daha ötesi? Sensizlik ölüm bana! Şimdi saat yokluğun ertesi Kahrediyor bu ayrılık içimi. Nefeslerin kesik kesik olmuş; İçimi çekercesine, Sanki, sanki her nefes alışımda sensizliği soluyorum. Olmuyor, olmuyor! Yapamıyorum sensiz. Göz yaşlarımla boğmaya çalışıyorum kendimi Ya sen, ya hiç dercesine. Anla bir tanem seviyorum, Ölesiye, ölesiye seviyorum, Söyle, var mı daha ötesi? Şimdi saat, ayrılığın ertesi Sensizlik büyük bir alev oldu içimde Ya sen söndürürsün bu alevi, Ya ölüm! Şimdi içimde kalan korku Bir Allah, birde sensizliğin korkusu! Anla bir tanem her şeyden vazgeçerim, Ama senden asla! Artık tek bir şey diyeceğim: Ya sen, ya sensizlik, Sensizlik ölüm bana! Murat Ak |
Sen gözlerimdin benim
Hiç tükenmeyen bir pınar misali Süzülürken damla damla sular Bazen ılık, yüreğinin sıcaklığında Bazen buz kesmiş, kartal bakışlarında Bakarken bazen, yıldız parlaklığında Sen gözlerimdin benim. Sen sözlerimdin benim Dilimden dökülen bir çağlayan misali Ve yatağına sığmayan bir nehir Bazen bir çığlık sessizliğimde Bazen bir sitem haykırışlarımda Dökülürken dilimden, uçurumdan dökülür gibi Sen sözlerimdin benim. Sen ellerimdin benim Rüzgarlarınla doldurduğun bir yelken misali Bir sağa çekersin beni, bir sola Bazen savurursun açık denizlere Bazen vurursun acımadan kıyılarına Başıboş dümensiz, kapılacakken girdaplara Sen ellerimdin benim. Sen yüreğimdin benim Ritimsiz çalan bir saat misali Çalışıyorsun tik tak tik tak Bazen ileri gidiyorsun koşar gibi, Bazen geri kalıyorsun, sanki yorgun Ha durdu, ha duracak hala sana vurgun Sen yüreğimdin benim. Sen herşeyimdin benim Düşlerim, ümitlerim,geleceğim Ellerimdin, gözlerimdin ve yüreğim Bazen kapılsamda umutsuzluklara Bazen kızsamda yüreğim alev alev Sen ne görürsün beni. ne duyarsın Yine de sen herşeyimdin benim Ve yine de herşeyimsin. Ayhan Akın |
Gökyüzü
Seni seviyorum demek, Hiçbir zaman bu kadar güzel olmamıştı. Hiçbir zaman böylesine, Sevip sevilmemişti bu yürek. Yüreğinde bana ve sevgime yer var mı? Yer var mı aşka ve umuda? O zaman yukarıya bak, Ben ordayım her zaman yanındayım. Gündüz güneşi'mle gece ay'ımla, Kimsenin kucaklayamayacağı kadar Kucakladım seni. Bazen bir umut olmalıyım yüreğinde Güzel yarınlarda gerçekleşmeyi bekleyen. Sonra bir hayal düşüncelerinde, Seni başka alemlere götüren. Karanlık düşüncelerindeki Son yaprak olmalıyım ben, Hiç solmayan bir yaprak. Seni yaşamalıyım duygularda, Seni hissetmeliyim her nefes alışında. Yağmur olup üstüne yağmalıyım, Her damla benim sana olan sevgimdir. Islanmalısın sevgi yağmurlarında. Aydınlığın olmalıyım sonra, Buğday sarısı güneşimle. Kar'a kartanesi'ne ne dersin Bembeyaz saf aşklar yaşamak için. Ben senin vazgeçemediğin Gökyüzün olmalıyım. Ne sen beni unutmalısın, Ne de ben sensiz evreni kucaklamalıyım. Seni seviyorum demek Hiçbir zaman bu kadar güzel olmamıştı. Hiçbir zaman böylesine Sevip sevilmemişti bu yürek. Şimdi ben o güzeli seninle yaşıyorum, Ve Seni çok seviyorum. |
Hiçbir şey sonsuza kadar sürmez... Hiçbir aşk da....)
Öyle bir gelip geçtin ki hayatımdan Kurtulmak mümkün olmadı hiç izlerinden Ne kadar duygu varsa yaşadım sonuna kadar yaşattın.... Sevdim seni biliyorsun hem de nasıl! Gözlerini kattım gözlerime seninle baktım herşeye seninle gördüm görülecek ne varsa görmek adına... Nefret ettim senden biliyorsun hem de nasıl! Sendin nedeni bana göre konulan bütün noktaların Ölmüştük biz artık İhanet ettiğimiz sevgimizle sevgilere layık değildik... Sana göreyse bendim arkasını dönen çekip giden hayatından Oysa ben yitirilmişlerimizi görmüştüm çoktan Onaramayacağımız yıkıntılarımızın farkındaydım sadece Gittim ama hiç unutulmuşum olmadın sen benim Senin gözyaşlarınla ağladım hep Her deniz kıyısında her köhne balık lokantasında Taksim, Beyoğlu, Anadolukavağı***8217;nda ve içtiğim her yudum rakıda acıdan öleceğimi sanarak senin şarkılarını söyledim Ne büyük aşklar dahil hiçbir şeyin sonsuza kadar sürmediğini ben ilk senden öğrendim... |
Yanıyorum
Bazan duman oluyorum bazan su. Bazan, kapkaranlık oluyorum gecelerce, sabahlara inat. Bazan, sapsarı bir yaprak yağmurlarca ıslak toprak oluyorum. Her günbatımında yanıyorum, sensizliğe yanıyorum. Uykusuz gecelere sığmıyor düşlerim. Bulutlar, gökyüzünden gözlerime iniyor. Gökgürültülü akşamlarda kıyametler kopuyor, mevsimler hazana döndü haberin varmı? Akşamlarım serin geceler, buz tututyor. Ben yanıyorum. Sensizliğe yanıyorum. Yağmur damlaları ateş olur düşer yüreğime. Yıllar, kar olur saçlarıma konarlar. Elbistan akşamlarının yıldızları söner, tozar yollarda hasretin. Düşünüyorum, hep seni düşünüyorum, içime ateş düşüyor, yanıyorum. Sensizliğe yanıyorum. Ruhumda, dört mevsimi bir anda yaşıyorum. Dünya dönüyor ya, hazana takılıyor. Boğuluyorum, boğazımı sıkıyor anılar bir türkü takılıyor dudaklarıma, sağır akşamlara inat, söylüyorum. Sana da ulaşmıyor feryadım, sen de duymuyorsun. Bir ateşin ortasına düştüm, yanıyorum. Sensizliğe yanıyorum. Gökyüzü delinsin, yer çöksün geceler, yıldızlarını döksün umurumdamı. Sensiz uykulara pas vermiyor gözlerim, saatler döndükçe ben de dönüyorum. Bir sigara çekiyor canım, seni anıyorum. Sigaramın ateşi yanıyor ben yanıyorum. Sensizliğe yanıyorum. |
Kovdum Kendimi Yüreğinden
Sevdanın denizlerinde rotasız bir gemiydim. Sana yolculuğa çıkmadan önce, Bütün aşklarımı, acılarımı, sevinçlerimi bir kenara koyup, Azıksız birtek yüreğimle baş koymuştum bu yola. Yolum uzundu, karmaşıktı ve tehlikeliydi... Tüm bunları biliyor, bile bile lades dercesine İstiyordum bu sefere çıkmayı... Ancak ben sana ulaşmaya çalıştıkça sen kaçıyordun. Senin yanında olmak, sesini duymak için Sarfettiğim bu çaba öylesine güzeldi ki... Bir gün ışığın göründü uzaktan, işte ordaydın! Arkamda bıraktığım bir nokta olarak kalmış Sen önümde büyüyordun, gülen gözlerinle beni çağırıyordun... Önce ellerini tuttum, sonra gözlerine daldım... Senden aşk dilerken, sen gerçekleri sundun önüme... Sevdalarımı sorguladın, rüyalarımı benden geri aldın. Bu fırtınalı denizlerde sana duyduğum ihtiyaç, Senin yüreğimi tokatlayan sevdan beni isyankar etti... Düşünemiyordum artık, geri dönülmez bir yola girdiğimi biliyor, Ancak bu yolda her pahasına yürümeye karar vermiştim. Kırgınlıklarımızla, hasretimizin koynundaki acıyla, Geceler boyu başbaşa kaldık, sorular sorduk kendimize... Nereden başlarsak orada bitirdik, bir çıkış yolu bulamadık! Ve sonunda bu denizin sonu görünmüştü... Daha karaya ayak basmadan, fırtınalar dalgaları çağırdı kükreyerek... Gücüm kalmamıştı, bilinmez bir yola doğru gittiğimi biliyordum! Çaresiz kollarımla birkez daha sana ulaşmayı denedim. Ancak sen duymuyordun, belki de duymak istemiyordun. Ancak beni görüyordun. Çaresizlik denizlerinde kayboldum sonra. Sana sevgiler getirmiştim oysa. Bu yaşamdan küçücük umutlar derlemiştim yüreğimde... Onları büyütmüş sana armağam edecektim, olmadı işte... Ne kadar istesem de senin o kapalı yüreğine girmeyi beceremedim. Şiirlerim, sevdalarım ve gecelerimle başbaşa kaldım. Bir kez daha yenildim aşka... bir kez daha yenildim çok sevmeye... Şimdilerde gönlümün yelkenlerini toplamaktayım. Tövbeler ettim, bu denizlere bir daha çıkmamaya... Bir daha hiçbir yüreğe girmemeye yeminliyim!!.. Seni kendim kovdum, yüreğinden... Bir daha girmemeye, bir daha sevmemeye söz veriyorum... Seni sevdiğimi, kurda, kuşa söylüyorum; Ama asla Aşk dilemiyorum. |
Yeter Bana Dayan Yüreğim
Tek bir umutla çıktım yola Gitmek istiyorum Senden çok uzaklara Yüreğimin sesini Duymak istemiyorum Yarına umutlarım Beni terk etti Bir tek mutluluğun Gözlerin yeter bana Gölgen olmaktı Şu dünyada dileğim Seni sevmekti Sana kavuşmaktı. Hayallerim Beni terk etti Sensiz sevdam Hatıraların Yeter bana |
KIRILDIM
Vurdun kalbime yine öldürücü darbelerini yaraladin beni Kolumu hemde kanadimi kirdin yaraladin yine sen beni Neden neler oluyor yine bagirimi dagladinda üzdün beni Söyle hersey yalanmiydi bir gün uyanacagimiz ruyamiydi Ben bir sana inanmadimmi sana ve sözlerine güvenmedimmi SEni sevdigimi hala anlayamadinmi göz yasimi göremedinmi Bana hasretini cektiriyorsun sende beni birazicik sevmedinmi Sev dedinde sevmedimmi bende askimi tek sana vermedimmi Senin kalbin tastanmi kacdigin kimden kendindenmi yoksa askimdanmi Dürüstlük diyorsun bunu senmi söylüyorsun kime bunu banami diyorsun Baskalarinin günahini bana yüklüyorsun hep sensin senin sucun diyorsun Ey allahim ben ne yapayim nereye gideyim kimlere derdimi acip yanayim Birtanem beni sevdin kiskandinda bende seni sevdim elden kiskanamammi Sen insandin candinda ben tenimde can tasimiyormuyumki hic düsünmedinmi Canim beni korumadin kalbime girip okumadin tek seni sevdigime inanmadinmi En kötü günümde bile beni sen hep yalniz biraktin gözlerimin yasini hic silmedin Sana yalvardim askini dilendim yanimda ol istedim feryadimi sen hic duymadinmi Hayalimde sen varsin düslerimde sen damarimda kanimsin tenimde sen canimsin Seni seviyorum hep sevecegim birtanem seni unutabilirmiyim hic nasil unut diyorsun Bana sus diyorsun hasretinle yanarken dilimde sen dua iken susabilirmiyimki istiyorsun |
Ah bir söyliye bilsem sana
Seni ne çok sevdiğimi Uzanıp tutabilsem ellerini Yüreğim yüreğine kavuşsa Benden çok uzaklardasın sevdiğim Sen içime çektiğim nefesim Aldığım her solukta benimsin Düşlerimde yalnız düşlerimdesin Seni uzaktan sevmekte güzel Bana uzakken sevgin bu kadar güzel Ya benim olsan.. sevdiğim O zaman bu yürek dayanırmı Bu kadar büyük sevgiyi taşırmı İçimden bir çığlık kopuyor Kimsenin duymadığı bir çığlık Seni seviyorum diyor seni seviyorum... Hemde hiç kimsenin sevmediği Sevemeyeceği kadar Canımda can kadar Bir gün kara toprak olana kadar Bu yürek bu sevdayla kavrulur yanar..... |
Ah bir söyliye bilsem sana Seni ne çok sevdiğimi Uzanıp tutabilsem ellerini Yüreğim yüreğine kavuşsa Benden çok uzaklardasın sevdiğim Sen içime çektiğim nefesim Aldığım her solukta benimsin Düşlerimde yalnız düşlerimdesin Seni uzaktan sevmekte güzel Bana uzakken sevgin bu kadar güzel Ya benim olsan.. sevdiğim O zaman bu yürek dayanırmı Bu kadar büyük sevgiyi taşırmı İçimden bir çığlık kopuyor Kimsenin duymadığı bir çığlık Seni seviyorum diyor seni seviyorum... Hemde hiç kimsenin sevmediği Sevemeyeceği kadar Canımda can kadar Bir gün kara toprak olana kadar Bu yürek bu sevdayla kavrulur yanar..... |
BÖYLE BİR SEVGİ
Hani bir şarkı duyarsın, Hani için geçer biraz, Karamsarlaşırsın, hüzünlenirsin biran, Ağlamak gelir içinden, ağlayamazsın bir türlü. Benimkisi böyle bir sevgi. Amaçsız, çaresiz, sonsuz... Unutmak yok, unutabilmek yok! Geceler bitmek bilmeksizin güneşler doğar, Yapamazsın onsuz, yapamazsın tek başına, Yalvarırsın tanrıya binbir umutla... Beklersin günlerce gelir diye, ama olmaz, gelmez! Benimkisi böyle bir sevgi. Alışırsın zamanla yalnızlığa, Alışırsın acılara, karanlığa. Öğrenirsin kimin dost olduğunu, İzmaritlerin mi, şişelerin mi? Bulursun çareyi kimsesiz parklarda, Sessizlik ve soğuk dert ortağın olur. Kaçmak gelir aklına uzaklara, çok uzaklara. Yapamazsın bir türlü gidemezsin, Benimkisi böyle bir sevgi. Hem lanet eder, hem de taparcasına seversin. Görünce saklanır, görmeyince çıldırırsın. Kaybettiğini anlamaz, yenilgiyi kabullenmezsin. Ve beklersin gecelerce, gelmeyeceğini bile bile... İstersin onu, yalvarırsın tanrıya, Sevmeyeceğini bile bile. Benimkisi böyle bir sevgi. |
[quote=SAHmerdan;9759]
[quote] Bir durgunluk var bu gün sende Yüzündeki hüzün ele veriyor Donuk bakışların dalarken uzaklara Belirli olmayan ifadeler. Dünyayı bir pula satacak kadar umursamaz. Üzerine çöken kara bulutları dağıt ne olur Gülümse ki güneş doğsun dünyama Karanlıklar dağılsın Solmasın gönlünün çiçekleri Sen ki yegâne yaşam sebebimsin Dayanamam böyle üzülmene senin Göz pınarlarım hazır akmak için Senin gözlerinin yerine Yeter ki yaş akmasın gözünden Bahar tüm ihtişamıyla hissettirirken kendini Nerden sardı bu sonbahar havası seni Kov tüm karamsarlıkları Olumsuzluklara karşı diren Yılmadan, bıkmadan mücadele et Çünkü yaşamak güzel her şeye rağmen |
Al***305;nt***305;:
bir türlü silemedim sunu yaw cift cikdi hmm.. |
Sevdamiz Bir Umutlu Imkansizlik
Zemheri sogugundayim yarim Sensizligin pencesindeyim Bir adim otesindeyim ellerinin Bir anlik zamandir sesinin uzakligi Ellerim uzansa yakalayamaz ellerini Yurek verir de kendini duyamaz sesini Bir baska dunyadasin sevgili Seyran olmussun gozlerime yar Seyrederim seni uzaklardan Umutlu bir imkansizlikla beklerim Istekli bir beklentisizlikle severim Nasil anlatsam yarim derdimi Haykiririm ismini Dag duyar Tas duyar Gok duyar Bilirim hissedersin sen de yarim Duyamazsin ama beni Bilirsin uzaklardayim ben Yureginde yasatirsin sevgili beni Gozyaslarin akar sessizce Bilirsin hissederim gozyaslarini Ama tutamam ellerimle Silemem gozyaslarini dudaklarimla Bilirsin sevgili Mesafeler degildir bizi ayiran Bir kus olur ucardim yine sana Bir ruzgar olur eserdim senden yana Yagmur olur yagardim sana Gunes kavurmaz yuregimi Bilirsin collleri asardim da gelirdim sana Bilirsin mesafe tanimaz bu sevda Bilirsin imkansizliklardir bizi ayiran Sen ve yuregin kalirsiniz basbasa Ne yere koyacagini sasirirsin sevdani Kimle konusacagini bilemezsin Bilirsin duslerine girer de dinlerdim seni Sana kendimi verirdim de yoldaslik ederdim sana Bilirsin uzakliklar degildir bizi ayiran Bilirsin caresizliklerdir yollarimizi baglayan Yuregin daralir Gozlerin kisilir Bir aci duyarsin sevince benzer Bir yara olur imkansizliklar yureginde Bilirsin lokman hekim gerekmez Bilirsin ilac kar etmez Bilirsin bir sevdali sozcugun yuregindedir dermanin Bilirsin sevdali bir bakisin sevecenligindedir caren Bilirsin bir anlik calinmis sevismelerdedir canin Ah sevgili ah Ahlar duser dillerden sevdamiza dair Bilirsin bir imkansiz sevdadir bu Bilirsin zamandan calinmis bir andir bulusmamiz Yasamin bir armaganidir bu sevda bilirsin Bir armagandir bu sevda imkansizliklar icinde yasansa da Bilirsin sevgili bu sevda yasanmamistir kimselerce Bilirsin belki yasanmayacaktir bir daha Bilirsin umutlu bir imkansizliktir bu askin adi Bilirsin de yuregine soz geciremezsin yine de Yurek kanatlanmis sevene dogru Yürek ne mesafe tanır Ne de imkansızlıklar Bırakırsın kendini yüreğinin sesine Yuregin tasir seni askin denizine |
Çıksam,
Çıkıp gitsem uzaklara, Burdan çok uzaklara, Yine yanımdasın ya, burkulur içim.. Hani sen gider gidersin de Evler,köyler durur ya orda, Akşamsa kuşlar göçer, Işıkları yanar evlerin, Bir hüzün çöker ya hani Karanlık iner dağlara.. Buğulanır gözlerim,burkulur içim.. Kaçsam, Kaçıp bağırsam dağlara, Feryadım yine sen olursun ya, Burkulur içim... Hani bağırsan da çıkmaz sesin Uyansam bitse bu karabasan dersin, Bir gülüş, bir dokunuş arar yüreğin.. Uyanır bakarım yoksun, Boğulur sesim... Girsem, Girip yıkansam sulara, Buz gibi denizlerde yanar, Etim cayır cayır seni bağırır ya Burkulur işte o zaman içim... Aksini görüp sularda Sarılır kucaklarım hayalini... Koşsam, Koşup karışsam kalabalığa, Gürültülü, cıvıl cıvıl, Işıl ışıl vitrinler Gidenler gelenler. Telaşlı koşarak yürüsem, Sanki bir yere yetişecekmişim, Aceleymiş işim, Bekleyenim varmış gibi hani... İçim burkulur yine Sen gelirsin aklıma. Ayaklarım ağırlaşır gitmez... Buluşurmuşuz seninle Dediğimiz yer ve saatte. Özlermişiz, Elele yürür gülüşürmüşüz. Çok şeyimiz olurmuş konuşacak, Kimseyi görmezmiş gözlerimiz. Dünya durur, seyreder Yollarımız gül olurmuş ya hani, Dertler tasalar biter, Simit alır yermişiz Dilenciye para verirmişiz hani, İçim burkulur, burkulur içim... Kalksam, Kalkıp sofralar kursam, Mumları yaksam, donatsam, Herkesi çağırıp toplasam Sen gelirsin yine aklıma Burkulur içim... Hani çok açmışız da Güle oynaya iştahla Bağıra çağıra, döke saça yer, '' Bugün neler oldu neler '' diye Hepbir ağızdan konuşurmuşuz ya... Bir sessizlik boynunu büker, Yemekler tatsız tuzsuz olur, Kurur ekmek, lokmalar büyür. Çınlar tabak çatal Sessizlik ölüm olur Dağıtmak için pusu Sözler diken olur, Sofra küser, Gönüller alıngan olur... İçim burkulur burkulur... Düşsem, Düşüp yatsam yataklara, Sen gelirsin yine aklıma... Hani çocukmuşuz, hasta olmuşuz Gözlerimiz baygın, buğulu Yanaklarımız al al, ateşli, Dışarda oyunlar oynanır neşeli Kalkamaz yataktan Kesiliriz ya iştahtan hani... Öyle işte, boynum bükülür Sen gelirsin aklıma öksüz, yalnız Bakarım camdan, yoksun Burkulur içim.... Ölsem, Ölüp gitsem mesela, Nasıl öldüğümü bilmeden, aniden. Sen gelirsin aklıma yine... Hani ölmüşüm de Sevdiklerim, sevmediklerim, Üzgün, ağlamaklı herkes. İyiliğim, güzelliğim, bahtsızlığım, Pişmanlıklar, keşkeler, feryatlar.. Ürpertiler rüzgarla karışık, Sessiz dualarla örtülür ya toprak... İçim burkulur, üzülürüm.. Ölüp gittiğime değil de Seni burda yapayalnız, bensiz Koyup gittiğime yanar, yanar içim... Sen aklıma gelince Sessizce akar süzülür gözyaşım. Sevdiğim, yoldaşım, aşkım... Burkulur yanar içim... |
Bilemezsin ki
Seni nasıl sevdiğimi, bilemezsin ki Özlemek nasıl olur özlemeyince Hayal etmeyi hayallerde yaşamayinca Her nefeste hava gibi, su gibi içmedikçe Bilemezsin ki. Nereye baksam sen varsın, Rüzgarda kıpırdanan her yaprakta, Denizde oynaşan her dalgada, Semadan yere düşen her damlada Göremezsin ki. Sevdam bana her geçen gün keder verse de, Şahit olan herkes ***8220;sen aşıksın***8221; dese de, Her parlayan hüzmeye sen diye süzülsem de, Sana her saniye, seviyorum desem de Duyamazsin ki. Gördüğüm her rüyayı sana yorsam da, İnsanlara umarsız seni sorsam da, Akan gözyaşlarımla kendimi boğsam da, Ömrüm boyunca her gün sen diye solsam da Sezemezsin ki. Sensizliği sevgilim sen, bilemezsin ki |
Seni sen olduğun için sevendir
Yüreğinin sesini uzaklarda bile dinleyendir İki eli kanda olsa derdine yetişendir Varolduğunu hissetiren,kıymet bilendir Dostdur sözde değil özdedir adı... Sabun köpüğü değil, darlık anında kaybolmaz Sözünün eri güvenirliği tartışılmaz Bilirsin, çıkılan yolda yarenlikden caymaz Hayatına girdi mi kolay kolay çıkamaz Dostdur sözde değil özdedir adı... Yüreğini menfaatsiz sunar İyiliğin için sözleri acıya bular, Vakti zamanı gelir söyledikleri bir bir çıkar Yoktur senle dolan kalbinde ne fitne fucur ne de çıkar Dostdur sözde değil özdedir adı... Yangınlardaki yüreğine, varlığı ile ferahlık Mutluluklarında, üstüne dikilen saf ipekden bayramlık Bilmez ne rol ne sahtekarlık En büyük özelliği yaradılışı doğallık Dostdur sözde değil özdedir adı... Yalnızlıklar rıhtımından alıp götürür, süt beyaz yelkeniyle Uçurum kenarından çeker,adı şefkat elleriyle İyiki varsın dedirttiren, avucunda tuttuğu yüreğiyle 'Sen cansın benim dostumsun ' ağız dolusu kelimeleriyle Dostdur sözde değil özdedir adı.... Tüm Dostlarıma.... |
Gül yüzün aklımdan çıkmıyor bir an Hasretin içimi yakıyor gülüm Yıldızlar uykuya dalarken bile Hayalin hep bana bakıyor gülüm Kaybolup giderken seher yıldızı İçimi kemirir hala bu sızı Neyleyim ben sensiz baharı yazı Yokluğun boynumu büküyor gülüm Yanımda olmadan gülermi yüzüm Ne gecem bellidir nede gündüzüm Kahrede kahrede geldi bak güzüm Şaçlarımda şafak söküyor gülüm |
Bilmezdim Sevgininde Bir Rengi Olduğunu
An olur, deli sevdamın suskunluğunu yüklenirim bir başıma. An olur, buluşur yüreklerimiz en masum sevda yollarında. Umut ki, bitivermiş daha yolun en başında... Ne yolumdasın ne yolsun sen bana... Bilmezdim ışıksız yollarda umuda kavuşmanın yorgunluğunu, Bilmezdim, umudun bir rengininde siyah olduğunu. Gece olur, en parlak yıldıza takılır dalar gözlerim... Gece olur, aniden kayar gider yokluğuna yıldızım. Gölgen ki, düşüvermiş kalbime.. Ne yakınsın ne uzaksın sen bana. Bilmezdim hayalinin aynalarda da konuştuğunu... Bilmezdim, gözlerinin gökyüzünde de durduğunu. Gün olur, buz dağından kopan bir buz parçası kadar soğuk, Gün olur, ısıtır evrenimi güneşimin içime çizdiği ufuk... Sevgin ki, yakıvermiş ateşiyle, Ne sıcaksın ne soğuksun sen bana.. Bilmezdim sevginin de ateşten bir gül olduğunu.. Bilmezdim, gökkuşağınında çiçek gibi solduğunu. Mevsim olur, damarlarımda dolaşan kan cehennem sıcağında kavrulur. Mevsim olur, yüreğimde kopan fırtınalar kızgın çöllere savrulur. Şefkatin ki, sarıvermiş ruhumu... Ne ellerindeyim ne ellerimdesin sen bana Bilmezdim yağmurun suyuda hasretiyle kuruttuğunu, Bilmezdim, çölde gezinen yaralı bir ceylanı yüreğinden vurduğunu... Neşe olur kahkahalarla ağladığıma güler geçerim... Neşe olur, mutluluğu martıların sesinden dinlerim. Gülümseyiş ki, dönüvermiş hıçkırığa içimde... Ne yalansın ne doğrusun sen bana... Bilmezdim bir gülümseyişin kadehlerde gözyaşı sunduğunu. Bilmezdim, dudaklar gülümserken yüreğe kan dolduğunu. Son olur, ayrılık heceleri bir bir kıyıya vurur... Son olur, sözler biter şiirler nağme nağme konuşur. Adın ki şiir oluvermiş dudaklarımda, Ne aşkımsın ne canımsın sen bana. Bilmezdim her aldığım nefeste ölümü soluduğumu, Bilmezdim, canımsın dediğim minik kuşumun kafesinden kanatsız uçtuğunu... |
Özletiyor Seni Bu Yağmurlar
Burada yağmur yağıyor Aralıksız yağıyor günlerdir Ama sen yine de şemsiyeni Almadan gel ilk otobüsle Buğulanan camlara usulca Yüzünü çiziyorum ki yüzün Bir yağmur damlası olup Düşüyor yapraklarına gülün Güller de bozamıyor bu uzun Karanlık sessizliğini kentin Anılarını yitiriyor sokaklar Bezirgânlaşıyor bulvar ışıkları Tarih de kekemeleşiyor bazen Ki o zaman aşktır tek bilici Aşksa yürümek gibi bir şey Duyabilmek kuşların gelişini Anısı bizsek eğer bu kentin Unuttuğu türküler bizsek Acıyı rehin bırakıp bir güle Anımsatmalıyız bunları bir bir Sonra yürümeliyiz seninle Sokaklara caddelere çıkmalıyız Belki bir aşktır bu kentin Belleğini geri getirecek olan Burada yağmur yağıyor ama sen Şemsiyeni almadan gel yine de Özletiyor bu çılgın sağanak seni Sırılsıklam özletiyor biliyor musun |
Alıştım Ayrılıklara
Sen, hayatıma girmeden önce ben vardım. Sen, hayatıma girdiğinde ise ben yine vardım Ancak birbirinden farklı iki varlık İki kişilik, iki ruh, iki beden olarak... Yokluğunda ben; Geceleri oturur; Radyo dinlerdim. Aşıkların birbirine arğaman ettiği şarkıları, Ben de yalnızlığıma armağan ederdim. Herşey anlamsızlaşırdı çoğu kez. Ve çoğu zaman anlamsızlıklarda kaybolur giderdim. Yaşamak mı daha acı veriyor yoksa ölmek mi? gibi Acımasız sorularla kendimi irdelerdim. Varlığında ise herşey bambaşkaydı. Ben bir başkaydım. Gecelere seninle beraber veda eder. Günün ilk ışıklarına seninle Merhaba derdim. Ve anlamlı gelirdi herşey. Anlam karmaşaları bir bir ter**** beni. Sen de var olmayı, seninle birlikte yaşamayı Ve herşeyi seninle paylaşmayı severdim. Seni her geçen gün daha da çok severdim. Ancak nerden bilebilirdim ki masalın sona ereceğini Nerden bilebilirdim habersiz çekip gideceğini. Dün vardın bende vardım. Bugün yoksun; Bense varmıyım yokmuyum bilmiyorum. Dolmayacak cinsten bir boşluksun şimdi. Ne sana benzeyen biri bu boşluğu doldurabilir. Ne de yeniden çıkıp gelsen SEN doldurabilirsin. Öyle bir boşluk ki sorma gitsin. Boşver ve sevgili Alıştım ben yalnızlığa ayrılıklara Bırak artık böyle sürüp gitsin! |
Sen gözlerimdin benim
Hiç tükenmeyen bir pınar misali Süzülürken damla damla sular Bazen ılık, yüreğinin sıcaklığında Bazen buz kesmiş, kartal bakışlarında Bakarken bazen, yıldız parlaklığında Sen gözlerimdin benim. Sen sözlerimdin benim Dilimden dökülen bir çağlayan misali Ve yatağına sığmayan bir nehir Bazen bir çığlık sessizliğimde Bazen bir sitem haykırışlarımda Dökülürken dilimden, uçurumdan dökülür gibi Sen sözlerimdin benim. Sen ellerimdin benim Rüzgarlarınla doldurduğun bir yelken misali Bir sağa çekersin beni, bir sola Bazen savurursun açık denizlere Bazen vurursun acımadan kıyılarına Başıboş dümensiz, kapılacakken girdaplara Sen ellerimdin benim. Sen yüreğimdin benim Ritimsiz çalan bir saat misali Çalışıyorsun tik tak tik tak Bazen ileri gidiyorsun koşar gibi, Bazen geri kalıyorsun, sanki yorgun Ha durdu, ha duracak hala sana vurgun Sen yüreğimdin benim. Sen herşeyimdin benim Düşlerim, ümitlerim,geleceğim Ellerimdin, gözlerimdin ve yüreğim Bazen kapılsamda umutsuzluklara Bazen kızsamda yüreğim alev alev Sen ne görürsün beni. ne duyarsın Yine de sen herşeyimdin benim Ve yine de herşeyimsin. |
Unutamam Seni
Unut beni diyorsun, Unutmak kolay mi seni? Yüregimden söküp atmak ismini, Hic yasanmamiscasina aramizda ki sevgiyi, Bir mektupla bitirmek istiyorsun iliskimizi. Yasandi ve bitti,unut beni diyorsun, Unutmak kolay mi seni? Disarda firtina var,yagmur yagiyor Böyle bir günde karsilasmistik seninle, Sanki zaman durmus,baska bir boyuttaydim. Sadece sen ve bana bakan mavi gözlerin, Icim isindi birden,yüregim kipir kipir oldu. Yasandi ve bitti,unut beni diyorsun, Unutmak kolay mi seni? Mehtapli bir gecede denizi seyrederken, Actim yüregimi,sonuna kadar sana, Bütün dünyaya seni sevdigimi haykirarak. Ilk dansimizi mum isiginda, Sanki yüregim yerinden firliyordu. Kokun dünyada ki bütün ciceklerden daha güzel, Sicakligin günesden daha sicak,yüregim yakiyordu. Resmine bakip agliyorum simdi, Ben seni yüregime kazidim. Gökyüzünde ki yildizim,günesimsin. Yeryüzünde ki en güzel cicek, Soludugum hava,ictigim su. Unut beni diyorsun, Unutmak kolay mi,unutamam seni! |
Aşk Biter
Yaktığın ateşi söndür öyle git,
Kalmasın geriye ne kül, ne de kor.. Aşkını gönlümden öyle yok et ki; Sensiz yaşam olmasın hiç zor.. Yaktığın ateşi öyle söndür ki; Ne dumanı kalsın, ne de rengi, Kurak çöllerde, su bulmuş gibi, Hayalin kalır, gönlümde belki.. Ateş yakar, bıçak keser, Aşk acıtır, ayrılık yok eder, Gönül her daim sevgi diler.. Sanırmısın ki ateş sönünce aşk biter... |
BİRİSİ
Bir şey var aramızda Senin bakışından belli Benim yanan yüzümden. Dalı veriyoruz arada bir. İkimizde aynı şeyi düşünüyoruz belki, Gülüşerek başlıyoruz söze. Bir şey var aramızda Onu buldukça kaybediyoruz isteyerek. Fakat ne kadar saklasak nafile Bir şey var aramızda. Senin gözlerinde ışıldıyor, Benim dilimin ucunda |
YAŞADIKLARIMDAN ÖĞRENDİĞİM BİR ŞEY VAR
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır Kopmaz kökler salmaktır oraya Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına İnsan balıklama dalmalı içine hayatın Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın Değişmemelisin hiçbir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 18:11 . |
Powered by MJTurkiye
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Powered by Herkonu team